Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12ARALIK2000SALI CUMHURİYET SAYFA
Haber kaynakları mesajlarını tam, eksiksiz, sansürsüz iletmek için interneti kullanmayı tercih ediyor
İnternet medyayakarşı_~| luslararası iletişim şebekesi internet
üzerinden sansür, baskılar, önyargı-
lar ve cehaletin süzgecine maruz kal-
maksızın özgür ortamda sunulan ha-
berler ve bilgi, geleneksel medyaya meydan oku-
yup varlık nedenini sorgulatıyor.
KüLür sanat dünyasından spor camiasına, ba-
zı deviet, kamu kurum ve kuruluşlarından özel
sektör şirketlerine, üçüncü sektör denilen sivil
toplum örgütlerine ve özel şahıslara kadar çok
sayıaa haber kaynağı, geleneksel medyayı, in-
ternetdeki vveb siteleriyle artık es geçiyor.
Cazeteler, televizyon ve radyo gibi basın-ya-
yın kurumlanndan oluşan geleneksel medya da
artık, haber kaynaklannın web sitelerinde, ba-
zen iki ya da daha fazla dilde sunulan açıklama-
laina dayanarak haber yazar hale geldi. Yeni ürün-
lerini ya da şirketlerarası birleşme planlannı,
düzenledikleri basın toplantılannda duyurmak-
ta olan iş âlemi, şimdilerde, basın özetleri ve eşan-
tiyonlannı internet kanalıyla dağıtmaya ağırlık
veriyor.
Bu yeni trend, politika dünyasında da ivme ka-
zanıyor. Japonya'da Koichi Kato, Liberal De-
mokrat Parti (LDP) Başkanı, Başbakan Yoshiro
Mori'nin liderliğine isyan ettiğinde, Mori, Ka-
to'nun kendisine siyasi görüş aynlıklanndan
bahsetmediğinden yakınmıştı. Kato da "Başba-
kan Mori, 'Reform İçin Forum' adlı internette-
ki siteme girip benim fıkirlerim ve siyasi öncelik-
lerim hakkındaki yazüanmı okuma zahmetinde
bulunsaydı, Harvard Cniversitesi eğitimli eski
diplomatın, kendisiyle anlaşamayacak tipte bir
adam olduğunu anlardı" derruşti. Haber kay-
naklan mesajlarını tam, eksiksiz. yorumsuz, san-
sürsüz her yere iletmek için interneti kullanma-
yı tercih ediyor, böylece haberler, internet üze-
rinden, basın yayın kuruluşlarına kıyasla daha
süratle ve daha aynntılı yayılıyor.
Bununla birlikte, "lnternetin oynadığı rollerin
gazeteler ve tdevizyon kanaUannınkinin yanın-
da destekleyiei, ek unsur olarak kalacağT görü-
şü hâkim. Fakat, yine de basın mensuplan da da-
hil, giderek daha çok sayıda insan geleneksel med-
ya konusunda iyimserliğıni kaybedip "çok ge-
niş kapsamu, hacimli enformasyonuyla, inter-
net, geleneksel medyayı emmeyecek mi" diye so-
ruyor.
Tokyo Üniversitesi'nin medya konusunda uz-
manlaşmış doçenti Shin Mizukoshi, bu soruya,
güçlü bir "hayır" cevabı veriyor ve "Gazeteler
değişebilnierse ana, anahtar enformasyon dağı-
öcı olarak hayatta kalacaklardır" diyor.
Mizukoshi"ye göre. "gazeteciler. okuyucula-
nnın basın özetleri ve açıklamalan üe diğer ha-
ber malzemelerini internetteki web sitelerinden
edinebildikleri varsayımıyla çauşmalı". Mizu-
[email protected]
enter
MEHMET
SUCU
Odev
yardımcısı
O
izgi fıhnler ve animasyonlar
ile zenginleştirilmiş
LogomotirTTlub'ın en çok ilgi
çeken bölümü, öğrencilerin
ders ve ödevleri ile ilgili yardım almak
istedikleri zaman danışabildikleri
"Öğretmene Sor" köşesi. Sitede aynca
öğrencilerin coğrarya, insan vücudu,
bilim dünyası ve buluşlar başlıklannı
takip edebilecekleri, bu konularda açılan
yanşmalara katılabilecekleri "tnsanjıet",
"Gezgm.net", "Mamutnet" ve
"AÜa&net" sayfalan da bulunuyor.
koshi, "gazetecilerden daha fazla istenen, duyu-
ru ve basın açıklamalanndan daha derinlere gi-
dilen makaleleri ve kaleme aldıklan haberlerde,
kendi özgün bakış açılaruu ve değeriendirmele-
rini ortaya koy malan, sunmalan, arükdaha faz-
la bekfeniyor" diyor.
Doç. Mizukoshi, "internetin hızla büyümesi-
ne rağmen geleneksel medya ve gazetecilere, de-
ğişip-dönüşmeteri haünde ve şartryia, ihtiyaç du-
yulmaya devam edileceğT kanısında. Mizukos-
hi. "Birçok lrîşi için tecrübeti gazeteciler tarafin-
dan yazüıp redakte edilmiş haberlerin okunma-
sı, ham materyal ve temel enformasyonun okun-
masından daha kotay" diyor.
Mizukoshi'ye göre, mesela dağınık enformas-
yon parçalannın okunabilir bir formatta bir ara-
ya getirihnesi sanatı anlamına gelen "enformas-
yon tasanmı" gibi mevcut medyanm yapabile-
ceği daha çok şey var.
Japonya'nın dünyaca ünlü şirketi
Sony'nin başkanı Nobuyuki Idei, basın-
yayuı kuruluşlan yöneticileriyle bu yılm
başlanndaki bir toplantıda, "Görüyorum
ki internet, dinozorlar çağını ezip tuz buz
eden dev bir göktaşı" sözüyle onlan şoke
edip sarsmıştı.
Şimdilerde Japon hükümetinin enfor-
masyon teknolojisi stratejik kurulunun
başkanı olan Idei'nin bu sözlerine şahit olan
basm-yayın kuruluşlannın patronlan an-
lıyorlar ki işlerini, varlık nedenlerini teh-
dit eden tek göktaşı internet değil.
Bir başka deyişle, göktaşı bir internet
değil ki...
Japon basın-yayın patronlannın en acil
endişesi, yakında kullanıma girecek olan
dijital yayıncılığın iki şekli.
Bunlardan uydulann kullanıldığı birin-
cisi ocak ayında devreye girecek; yeryü-
züne konuşlandınlmış vericilerden doğ-
rudan yayın yapan ikinci dijital yayın tek-
nolojisi de 2003 yılından itibaren hizmet
verecek.
Basın-yayın dünyası, dijital yayıncılı-
ğın sunabileceği yeni programlann geliş-
tirihnesi ve tasanmına yönelik yeni tesis-
ler, ekipmanlar ve ek personel için mil-
yarlarca yen harcadı.
Geleneksel televizyon kanallannda ya-
yınlanan "Quiz" gibi polisiye dizilerde
seyirci, dedektif ve suçlulan pasif şekil-
de seyrederken aynı programlann vveb si-
telerinde sunulan versıyonlannda internet
kullanıcılan, polisiye filme adeta dahil
olup mesela, dedektifi oynayabiliyor ve
sonra da oturup kendisini seyredebiliyor.
Ülke çapmdaki televizyon kanallannm
yanı sıra Japon yerel televizyonlan da,
günlük haberlerini, haber saatlerinde ya-
yımlanmadan önce internetteki web site-
lerine koyuyor.
Japonya'da konunun uzmanlanna göre,
televizyonlann hayatiyeti, seyircileri çe-
kebilecek programlar ve hizmetleri suna-
bibnelerine bağh, ancak sektör geçen 10
yılda kendini yenileyemedi, şimdi de di-
jitalleşme büyük devriminin eşiğinde.
Sadece Japonya'da internet kullamcıla-
nnın sayısı 27 milyon kişi ve bu sayuun
2005 yılında üçe katlanıp 72 milyona çık-
ması bekleniyor.
ımsız İletişim Ağıüç ve çıkann vamlba eleği olmaksı-
zın insanlann habere ulaşabilecek-
leri en önemli girişimlerden biri ol-
ma iddiasıyla yola çıkan ve haber üre-
ticileriyle haber alma hakkını kuUananlan bu-
luşturmayı amaçlayan Bağımsız iletişim Ağı
(BlA), internet üzerindeki haber sitesinde dene-
me yayınlanna başladı.
Yerel medyayı güçlendirmeyi hedefleyen ve
"http://www.bianet.org" adresinden yayın ya-
pan 'bianet', oluşturulacak haber ağından bes-
îenecek. BlA üyeleri, ürettikleri haberleri ve bil-
gileri bu ağa atacak ve diğerlerinin ürettiklerini
herhangi bir kısıtlama olmadan bu ağdan alabi-
lecekler. Haber ağı. yerel medya gruplan arasın-
da herhangi bir denetim ya da yönlendirme ol-
maksızın anuıda ses, fotoğraf, görüntü ve metin
aktanmını da gerçekleştirecek.
Sadece BlA üyelerinin ulaşabileceği haber
ağmdan her gün akan yazılı, sesli ve görsel ha-
berler, BlA Editoryal Masası'nda seçilip haber-
cilerle karşılıklı işbirliği içinde yeniden işlene-
rek haber sitesine de yerleştirilecek. Proje koor-
dinatörlüğünü Ertuğrul Kiirkçü. proje danış-
manlığnn ise Nadire Mater'in üstlendiği BlA,
ileride yabancı dillerde de yayın yapacak.
BİA'nın internet ortammda oluşturacağı ha-
ber ağının yanında eğitimi ve hukuksal desteği
de kapsayan başka projeleri de bulunuyor.
Program Üretim Merkezi, yerel TV, radyo ve
gazeteler için uzmanlık, ekipman gerektiren,
maliyeti yüksek haber, eğlence, insan haklan
gibi konularda programlar ve yapımlar üretecek.
PÜM yapımlannm altyapısı, BIA merkezi ola-
naklannın yanı sıra yerel radyo, gazete ve TV'le-
rin teknik ve insani kapasiteleri birleştirilerek sağ-
lanacak. BİA, yerel yaymcdığın tek mali kay-
nağı olan reklam gelirlerinin adil paylaşunı için
de çahşmalarda bulunacak. BİA'nm Hukuksal
Destek Birimi ise hukukçu FlkretİIkizdanışman-
lıgında BİA üyelerinin karşı karşıya kaldıklan.
yayın ve iletişim süreçlerinde ortaya çıkan her
tür hukuksal soru ve sorunlann çözümü için ye-
rel medyaya yol gösterilmesi ile ilgilenecek.
BİA bünyesinde oluşturulacak İletişim Öz-
gürlüğü Masası ise iletişim özgürlüğü ihlalleri-
nin izlenmesi, sergilenmesi, Türkiye'de iletişim
özgürlüğü önündeki engellerin kaldınlması için
gerekli etkınlikleri düzenleyecek.
Ağırlık merkezinde yerel medyanın yer aldı-
ğı üretim temelinde bir dayanışma ve haberleş-
me ağı oluşturma girişimi olan BİA. amaç ve il-
kelerini ilk kez 1997 yılının nisan ayında AnEa-
ra'da bir araya gelen yerel medya temsilcileri-
nin yayunladığı deklarasyonla duyurdu. Bu il-
ke ve amaçlar. bir ay sonra yine Ankara'da top-
lanan 'Ulusal Konferans'ta bir kez yinelenirken
gerçekleştırilmesi için de ilk adımlar atıldı. AB
MEDA fonundan maddi destek alan BİA. 13 Ocak
2001 'de bir kuruluş konferansı düzenleyerek
prpje ohnanın ötesine geçecek.
BİA'nm amaçlan şöyle:
- Yerel medyanm ulusal radyo, TV ve gazete-
lere tanman hak ve imkânlara erişebihnesinin
önündeki engelleri gidermek.
- Var olan haber ve yayın tekeline kendi ürün-
leriyle alternatif oluşturrnak; kısıtlayıcı mevzu-
atın haber alma ve haber verme özgürlüğü önü-
ne koyduğu engellerle mücadele etmek.
- Yerel yaymcdığın uluslararası haber norm-
lan temelinde yeniden yapılanmasını sağlamak.
- Ortak eğitim, teknüc ve teknolojik bilgilen-
me olanaklannı herkes için erişebüir kılmak.
- Aynı amaçlan paylaşan, Türkiye'nin de im-
za koyduğu Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi,
Avrupa Yayın Birliği ilkeleri ve BM İnsan Hak-
lan Evrensel Bildirgesi doğrultusunda yaym ya-
pan bütün kuruluşlan ve bu ilkeleri paylaşan bi-
reysel habercileri üretim temeünde bir araya ge-
tirmek.
Çetenin namuslusu olurmu?
^ Ü ^ ~ l azetecilıkte
W fm 1 uzmanlaşma iyice
flj^l 1 belirginleşmeye
mSZ^Jğ beşladı. Artık
ekonomi politika
derken çete ve mafya dalında
uzman gazetecilerimiz var. Biz
de bu hafta çete uzmanı gazeteci
arkadaşlanmıza minik bir
katkıda bulunmak istedik. Suç
örgütleri Türkiye'nin belki en
çok kazanan kurumlan (!)
olabilir, ama hiçbirinin
Kolombiya'daki kadar gelişmiş
yöntemler kullandığını
sanmıyoruz. Işı dolayısıyla
Kolombıya'nın başkenti
Bogota'da yaşayan bir
Amerikalı, bir sabah
uyandığında 60 bin dolar
değerindeki gıcır gıcır
Mercedes'inin yerinde
olmadığını görür. Polise yaptığı
başvurular, gazeteye verdiği
ilanlar sonuçsuz kalır. Allah'tan
arabası sigortalıdır. Hemen
gerekli ışlemleri yapmak için
sigorta şirketine başvunır. Bu
sırada bir telefon gelir.
Telefondaki ses, 10 bin dolarlık
fidye karşılığında arabasını geri
vermeyi önermektedır.
Öykümüzün Amerikalı
kahramanı, sigorta şirketinin
tavsiyesiyle parayı öder ve
aracını hırsızlann söylediği
yerde sapasağlam bulur. Telefon
ertesi gün yine çalar ve hırsızlar,
"Parayı hemen ödediği için,
arabasmın bir yıl boyunca
hırsızlığa karşı sigortalandjğmı"
söylerler. Ancak bir hafta sonra
kahramanımızın Mercedes'i
yine çalınır. Ertesi gün aynı
hırsızlar telefon edip 10 bin
dolar fidye isteyince Amerikalı
dostumuz, "Bu yapüğınız çok
ayıp!" diyerek hırsızlan protesto
eder: "Geçen hafta da aracunı
çaldınız ve benfidyeyi ödeyince
bir yıl boyunca
dokunmayacağmıa söylediniz!"
Bunu üzerine telefondaki ses.
böyle bir şey olmayacağını
belirterek "yine de her ihtimale
karşı" kontrol etmeye karar
verir. Ahızeden bilgisayar
tuşlanna basıldığı
duyulmaktadır. Araştırmasuu
tamamlamayan oto hırsızı,
binlerce kez özür dileyerek bir
yanlışlık olduğunu kabul eder ve
kurbanının arabasını nerede
bulabileceğıni söyler. Amerikalı
dostumuz arabasını almaya
gittiğinde ön koltuğun üzerinde,
yapılan yanlışlıktan ötürü özür
dileyen bir kart eşliğinde bir şışe
şampanya bulur. Nasıl çete ama?
MALIYETLER VEREKABET
Bedava bitiyor
U
ntemette bedava yazılım, mü-
zik ve haber döneminin, ar-
tan maliyetler ve aşın rekabet
yüzünden sona ermek üzere ol-
duğu belırtıliyor.
İnternet sitelerinin giderek müşterileri-
ne daha fazla fatura çıkardıklanna dikkat
çeken ilgili çevreler, aralannda Microsoft
gibi devlerin de bulunduğu pek çok site-
nin ziyaretçilennden ücret talep etmeye baş-
ladıklannı bildirdiler.
Kuruluşlann bu alanda uyguladıklan
taktiğın esasının "Kullanıcıya önce beda-
va bir hizmet sun, kullanıcı buna alışınca
belli bir ücret talep et ya da kullanıcıdan
dahaiyi hizmet karşılığında paraiste" şek-
linde olduğu kaydedılıyor.
Bu tür hizmetler arasında hisse senedi
portföyleri. internet üzerinden şehirlera-
rası konuşma ve özel içerikli siteler önde
geliyor.
Aynı şekilde, örneğin internet aracılı-
ğıyla ahşveriş yapanlann ısmarladıklan
mallan evlerine ücretsiz teslim eden in-
ternet bakkalı Webvan, borsada hisse se-
netlerinin 1 dolar değer kaybetmesinden
sonra, müşterüermden eve tesüm ücreti ola-
rak 5 dolar almaya başladı.
Bu ücret, ahşveriş tutan 75 dolann al-
tmda kalan müşterilerden talep ediliyor.
lnternetin en büyük satış merkezi olan
Amazon da, ısmariadıklan mallar 100 do-
lann altında olan müşterilerinden naklı-
ye ücreti istemeye başladı.
Bunlara paralel olarak bu yıl pek çok
sitenin, geçen yılki promosyonlannı askı-
ya aldıklan ve ücretli hizmetlere yöneldik-
leri bildiriliyor.
DUZYAZI
ORHAN BtRGİT
Siyahla Beyaz Arası
Yok mu ki?
İki ordu arasındaki bir çatışmada bile, devlet-
lefden birisi banşa rıza gösterecekse, önce "ateş-
kes" önerir. Silahlar, karşılıklı olarak susar. Yaralı-
lar hastahaneye kaldınlır, ölenler toprağa verilir.
Özetle bir soluk alınır. Konuşmadan önce.dü-
şünmek için.
F tipi cezaevlerinin konumunu öne sürerek bir-
çok cezaevinde başlatılan ölüm oruçlan, 52.gü-
nüne girdi. Direnişi yönetenlerin, yaşamla ölüm ara-
sındaki ince çizginin çok dışında olduklan, gün geç-
tikçe daha da kalın hatlarla ortaya çıkıyor. Dünkü
Radikal gazetesinde Neşe Düzel, olayı başından
beri demeçleri, basın toplantılan ile yakından iz-
leyen Istanbul Bardsu Başkanı Yücel Sayman'a
soruyordu:
"Ölüm orucu için kim veriyor karan?" Başkan,
"örgütsel olarak karar altyortar herhalde" diyor,
ama Düzel soruyu daha da açarak yinelemeyi
yegliyordu:
"Hapishanelerde genç insanlann ölmesi, birçok
insan gibi beni de çok üzüyor. Ama benim bazı
başka huzursuzluklanm da varbu konuda. Birin-
cisi hangi çocuklann öleceğine kim karar veriyor?
"Bilemem" diyordu Yücel Sayman. "Insanlar
ölürken bunu tartışma ortamına getirmek doğru
değil. Demokratik olarak oylama yapıp aralann-
dan kurayla ölecekleri seçiyor olabiliher. Daha
önce ölüm oruçlanna katılmamışlar arasından se-
çebilirfer. Birsürü olasılık olabilir. Ama bir şey var
ki, hergün sayılan arttı ve 200 oldu." Neşe Düzel,
sorusunun yanıtını alamamış olmalı ki, bir kez da-
ha yineliyor:
"Eğerçocuklarkendi özgüriradeleriyfe ölüm oru-
cunu seçiyorsa, o zaman başka bir tuhaflıkla kar-
şılaşıyoruz. Ne geçen sefen\i ölüm oruçlannda ne
de bu seferkinde ölmeye yatanlar arasında örgüt
yöneticisi olarak bilinenlerin adını göremiyoruz. Ne-
den ölümün eşiğinde herzaman olduğu gibi, da-
ha önemsiz addedilen insanlar var?" Sayman,
"Yöneticiler var mı, yok mu bilmiyorum. Bu so-
rular ileride sorulur tartışılır, ama şu anda bunu
konuşmanın faydasıyok. Gerginliğı arttınr" diyor.
Yöneticiler var mı, yok mu?
Kendisini "Haklar ve özgüriükler Platformu"
adı iletanıtan ve Brüksel'den fakslanan "Tarafsız-
lık Yok. Ara Yol Yok" diye başlayan bıldiri de ölüm
yürüyüşünde olan 203 insanın ölümünün kahra-
manlık, tarafsızlığın ve arayolculuğun ise korkak-
lık olduğu söylenıyor.
Bildirinin yer verdiği kesin yargılara bakarsanız,
asıl yöneticiler ölüm orucuna yatanlar arasında de-
ğil, tam aksine yurtdışındadır. Sanınm bu bildiri,
Neşe Düzel'in Yücel Sayman'a yönelttiği sorunun
yanıtını da vermiş oluyor.
ölüm orucuna yatanlan desteklemek amacı ile
elliden fazla yazann da, açlık orucu tuttuklan da
gazetelerde yazıldı.. Destek amacı ile açlık orucu
ama, yazılan haberler doğru ise, bu arkadaşlar mü-
navebe ile aç kalacaklarmış. Yani her gün bir iki-
si. Ya da kimisi sabahtan öğleye, kimi akşamdan
sabaha kadar.
Desteklediklerinı sandıklan çocuklar, her geçen
gün hatta akreple yelkovanın süregelen yanşma-
sı sonunda ölüme biraz daha yaklaşırken oruç
nöbetini tam bir vicdan huzuru ile tamamladığını
sananlann, sıranın kann doyurmaya geldiği için ma-
sa başına oturmalan ilgınç değil mi?
Birilerinin bu 203 insanımız dışında yapılanla-
nn, tek kelime ile göstermelik olduğunu söyleme-
sinin zamanı gelmedi mi? Kimi ünlü "ayd/n/ar"ımız,
camdan küçük bir kulübe içinde konuşma yapa-
rak sözde F tipi hücreleri protesto görevini yapa-
rak belki vicdanlannı rahaöatmış oluyoriar. Ama,ölü-
me giden yolda, istemeseler de, 203 insana "Brav-
vo kapitane" dediklerini fark etmiyoriar.
Asıl ateşin, çocuklan bu sergüzeşte çıkartılmış
anne ve babalann yüreğinde yandığını bilmeliyiz.
Yıllarca önce sadece dört ay yirmi gün süren bir
tutukluluk süresinden sonra Harbiye Askeri Ce-
zaevi'ndeki hücreden salıverildiğim zaman, anne-
min o dört ay yirmi gece süresınce yere serdiği
bir battaniye üzerinde uyumaya çalışarak benim-
le bir tür paylaşma isteğine gırdiğini öğrenmiştım.
Bu yüzden onlann da, nasıl bir çıkmaz sokakta ve
çözümsüzlük içinde kıvrandığını iyi biliyorum.
Gerçekten insancıl düşünceler ile arabuluculuk
görevine soyunanlarsa, somut bir çözüm yolu or-
taya koyamadıklan için olmalı, tek tek sessizliğe
bürünüyorlar.
Istanbul Cumhuriyet Savcısı, büyük bir çaba ile
yürüttüğü girişimlerden sonuç alabilmek umuduy-
la, günlerdir Bayrampaşa'dan çıkmıyor. Ama
önüne konulan koşullann gerçekleşebilmesi için
bile TBMM'nin birden çok yasa çıkarması gerek-
tiğini açık açık söylüyor.
Gün, 203 insanın ölüme yatmasını önleme günü
ise, onlan "onuriuyürüyüşte ölsünler" dedikleri bu
eylemi yönetenlerin öncelikJe beliriı bir süre için
bile olsa harekete ara verdirmelerıdir.
Bu asla bir teslim olma değildir. Kaytarma, hiç
değildir.
Faks:0212-677 07 62
E-mail:obirgit(g e-kolay net
Antonina {Turizm
HAFTA SONU KÜLTÜR GEZİLERİ
GALATA VE ÇEVRESİ. Saoat Tarihçisi Atilla Tuna. 16
Arahk
KARtYE \T SADBERK HA.MM MİZESİ. Doç. Dr. M.
thsan Tunay, 17 Aralık
DİVANYOLU'ÎSDAN AKSARAY'A, Sanat Taribçisi
Selçuk Seçkin, 23 Arahk
SOK.4K SOKAK BEYOĞLU, Dr. Elmon Haaçer. 24
Arahk
AKSARAY'DAN YEDİKITE'VT, Dr. Elmon Hançer. 30
Arahk
FENER, BALAT, AYVANSARAY, Dr. Elmon Hançer. 31
Arahk
YUKTDIŞI GEZİLERİ
11 Arahk -1 Ocak -
Ynnanistan
Doç. Dr. M. İHSAN TVNAY eşlıgınde Kavala. Selanik. Atina.
Konnt. Miken, EpıdavTos, Meteora...
24 Aralık - 1 Ocak
ltalja'da Rönesans
Sanai Tanhçısı ATlLLA TITVA rehberlı|inde bilgi dolu bir
ltalya gezısı Venedik. Cenova. Padova. Verona. Roma,
Floransa, Pısa, Pompei, Siena, Verona.
2-6Mart
Kahire
Sanat Tanhçtsi ATlLLA TIENA eşliğinde Kahire'nin sokak
aralannda gızem dolu vürûjüşler . Camılen. kılıselen,
çarşılan. sınagoglan. mûzelen, pıramitlen ıle dolu dolu beş gun
Kahire...
Rezervasvon: 0 2I2 2O2 28 74- 75