17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET '2ARALJK2000SALI 10 İJI.İŞ JxA-Dİl<lvLlLİ\ [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR Rahşan'a Değil IMF'ye Teşekkür! Türkiye'nin nüfusu 65 milyonu aş- tı. 70 milyona yaklaştığı da söyleni- yor. Ülkede ceza ve tutukevlerinde- ki insan sayısı 72 bin. Bir başka de- yişle nüfusun her bin kişisinden bi- ri, hatta fazlası, cezaevinde! Acaba bu oran öteki ülkelerde de böylesi- ne yüksek mi? Cezalardan onaryıl düşülerek uy- guianan "aF yaklaşık 40 bin kişiye özgürtük sağlayacak. Affın gerçek nedeni ne Ranşan Ecevit'in ço- cuklara acıması ne de parlamen- terlerin insancıl duygulandır. 40 bin suçlu ve tutuklunun serbest bıra- kılmasının ardındaki gerçek neden, IMF'nin reçetesinin bütçede öngör- düğü tasarruf ilkesidir. 40 bin kişi- lik mahkûmlar orclusu, Türk ordusun- daki erat sayısının yaklaşık yüzde 10'udur. Cezaevlerinde, her gün devtet bütçesinden yiyip içip, yan ge- lip yatan bu kadar insanın salıveril- mesi ile önemli bir ekonomik tasar- ruf sağlanacaktır. Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk 'Cezaevlerindekiyı- ğılma önlenecektir" diyor. Kuşkusuz 40 bin rakamı, yasa- nın kapsamına giren marıkûm ve tutuklu sayısını gösteriyor. Kamu vicdanında hükümetin daha da gü- ven yitirmemesi için bazı suçlar bir "siyasal taktik" gereği kapsam dı- şında bırakıldı. Anayasanın 10. rrtad- desinin ilk fıkrası şöyle: "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşün- ce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerie ayınm gözetil- meksizin kanun önünde eşittir." Avukatlann, "eşitlik" ilkesine da- yanarak, kapsam dışında kalan suç- lular için yapacakları başvurulan Anayasa Mahkemesi'nin geçmiş yıl- lardaki gibi kabul etmesi kaçınılmaz olacaktır. 2001 'in başlannda 15 bin kişi daha salıverilince, politikacılar kamu vicdanının tepkisinden kur- tulacak, bütçede günde 40-50 mil- yar liralık tasarruf da gerçekleşe- cektir. N'OIUP Cumhuriyef dinlenseydi! Son dakikada bir değışiklik olmaz- sa "koalisyon liderieri", bazı bakan ve diplomatlann da katılımıyla Nice Do- rugu sonrasında AB ile ilişkıleri görüş- mek üzere bugün Ankara'da bir ara- ya getecekler. Gündemin temel mad- delerinden birini Ulusal Program (UP) oluşturacak. DPT'nin uzun bir süre- dir hazırladığı UP ile AB'nin katılım of- taklıgı belgesi (KOB) arasında yüzde 95'e varan bir uyumun varlığından söz ediliyor. UP ve KOB'nin listeleri, yargı reformu, CMUK maddelerinde düzenleme, kadın-erkek eşitliği, ka- ra para ile mücadele, ombudsman yasası, RTÜK Yasası'nda değişiklik, yabancılara çalışma izni gibi madde- lerde örtüşüyor. Her iki belgede insan haklan konusunda öngörülenler açı- sından da büyük ölçüde uyum söz ko- nusu. Yıllardır bu gazetede Nadir Nadi, llhan Selçuk, Hrfzı VekJet Velktede- oğlu, Bahri Savcı, Muammer Ak- soy, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kıştalı ve daha nice yazann yaza ya- za bitiremedikleri, insan haklarında iyileştirme ve demokratikleşme öne- rilerine "komünist" damgası basıl- mıştı. UP'ye aynen giren bu öneriler, yazılann yayımlandığı yıllarda gerçek- leşseydi, bugün AB'nin elinden önem- li bir silah alınmış olmaz mıydı? Yıne de önemli bir aşama! Yazarlara "ko- münist" damgasını vurmakla kalma- yıp adam da vuran ülkücülerin karar- gâh kurduğu MHP bile AB'nın bas- kısıyla insan haklanndan söz ediyoıi Hükümet adına, AB ileTürk bürok- rasisi arasında eşgüdümü sağlayan AB Sekreterliği, UP konusunun önem- li bölümünü aşamalı açıklamayı he- defliyor. Hatta bu konuya öteki üye- lerden daha çok özen gösteren Is- veç'in yılbaşında başlayacak olan AB başkanlık döneminde açıklanacağı inancı bugünkü toplantıda somutla- şacak. Bununla birtikte, MGK ve DGM'le- rin yapısında, Genelkurmay Başkan- lığı'nın devlet protokolündeki yerinde değişıkliğe gkJilmesi, Kürtçenin res- mı dil ilkesini bozmadan serbest kul- lanımı gibi AB beklentilerindeki "siya- sal karariar"\n zaman alacağı anlaşı- lıyor. Nice Doruğu'nda yine inişli çıkışlı anlar yaşandı. Kıbns konusunda de- ğişiklik sağlandı, ancak Türkiye 2010 tarihine kadar "bekleme salonuna" bi- le alınmadı. Başbakan Bülent Ece- vtt, Nice Doruğu sonrası ve bugün ya- pılacaktoplantı öncesinde "7997'cte Lüksemburg'da aday bile sayma- mışlardı. Sonra kendileri geldiler. Yi- ne öyle olur. Yeter ki biz hazıriıklan- mızı tamamlayalım" diyor. Kahlmamak eldedegil! . 40 yılda IMF'ye 18 niyet mektubu Gazeteciliğe başlayışı- mın ikinci ayında Maliye Bakanlığı'nda görevlı bir arkadaşım, 38 sayfalık gizli bir ekonomik rapor vermişti. Rapor, 1960 ih- tilali ile işbaşına geçen ya- n askeri hükümetin eko- nomi ve mali siyasasını, alışılmışın dışında, bazı önemli kurallara bağlıyor- du. Başbakan Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Dışişleri Bakanı Fatin Rûştü Zortu üçlüsü, 1960 ihtilalinden önce Türk ekonomisinde önlemler alınmasını isteyen IMF ve Dünya Ban- kası ile tüm köprüleri atmışlardı. IMF ve Dünya Bankası'nın "tavsiye kart- vizitinden" yoksun, tüm kredi mus- luklan tıkanan Türkiye, "yoklar ülke- sine" dönmüştü. Hatta ünlü Türk kah- vesi bile kavrulmuş nohutla içilir ol- muştu. 27 Mayıs ihtilalinden sonra Menderes-Polatkan-Zorlu üçlüsü bu hatalannın bedelini idam edilerek öde- mişlerdi. 1960 yılı Aralık ayında "arkadaşlık hatınna" dayanarak bu raporu aîdı- ğımda, Maliye Bakanlığı'na Dünya Bankası'nda uzman olan Kemal Kur- daş VVashington'dan getirilmişti. Ha- zine Genel Müdürü ve Milletlerarası Iktisadi tlişkilerTeşkilatı Genel Sekre- teri Ziya Müezzinoğlu, yardımctsı Kemal Siber idi. Aralarında 4 Ağus- tos 1958 devalüasyonunun miman, günümüzün ünlü romancısı Erhan Bener de vardı. Bu ekibin kaleme aldığı rapor, Cum- huriyet gazetesinin tepesine "Hükü- metin yeni yıl ekonomi politikasını açıklıyonız" gibi bir başlıkla oturdu. Ortalık kanştı. Meğerse rapor Türki- ye'nin IMF ve Dünya Bankası ile ba- rışıp kredi musluklannı açmak için hazırtedıgı 'niyet mektubu" mş. Mek- tup, Cumhuriyet'te açıklanınca Milli Birlik Kom'ıtesi'nde büyük olay ol- muş. Yan askeri bir hükümet olma- sına karşın Türkiye, bu ilk niyet mek- tubundan sonra IMF ve Dünya Ban- kası ile banşmış; Menderes'in ala- madığı, yanılmıyorsam 300 milyon dolariık krediyi sağlamıştı. O günden bu yana 40 yıl geçti. Türkiye o gün- den bugüne IMF'ye 17 kez niyet mek- tubu verdi, kredi musluklannı açtırdı. 87 bankanın butunduğu bir ülkede 11 bankanın batması ilginçtir. 75 mil- yar dolariık borsadan bir iki gün için- de 7.5 milyar dolar çekilmesi ise ga- riptir. Birkaç gözü dönmüş bankacı- nın yapay olarak yarattığı likidite so- runuyla ortaya çıkan deprem, Türk ekonomisinin gerçek boyutunu da ortaya koymuştur. İlk sarsıntılannın yaşandığı günler- Adnan Menderes de Merkez Bankası'nın döviz birikimi ile depre- min öntenecegi sanılmış- tı. TC, bir günde Merkez Bankası'nın piyasaya sunduğu 2 milyon dola- rın ardından, uçuruma düşerken bir ağaç dalı- na tutunan adamın yar- dımına giden bir insanın da uçuruma çekilmesi gibi bir tehlikeyle karşı karşıya kalmıştır. Türki- ye 17 Ağustos'ta 6.5 Richter ölçeğin- deki depremin benzerini, ekonomide 17 Kasım'da başlayan sarsıntılaria 7.5 milyar dolariık bir depremle yaşa- mıştır. IMF, bu bunalımdaTürkiye'nin ka- ra kaşı kara gözü için yardıma gelme- miştir. Dünyaya örnek olması için özen gösterdiği Türkiye operasyo- nunda çuvallaması ile yitireceği pres- tiji kurtarmayı, aynca öteden beri göz koyduğu Türk Telekom, THY ve ba- zı kamu bankalannın özelleştirilmesi ödününü koparmayı amaçlamıştır. Bu ödünü de 18. niyet mektubu ile ko- parmıştır. Borsadan çekilen 7.5 mil- yar dolara karşılık 7.5 milyar dolariık ivedi kredi kullanım olanağı ile TC, Nasrettin Hoca gibi önce eşegini kaybetmiş, yeniden bularak sevin- miştir. Siyasal alanda Türkiye'nin "de- mokratikleşmesi" nasıl zorunluysa, ekonomide de "saydamlaşması" ka- çınılmazdır. Kendi iradesi dışında, yer- den bitme dünkü çocuklann ayak oyunlanyla Türkiye Hazinesi'nin lîfla- sa sürüklenmesi önlenmelidir. Hükü- met, bir an önce "oyuncak bankalar" yerine "kurumsal bankacılığı" yarat- mak, holdingleri denetim altına ala- cak uluslararası ekonomi dünyasına egemen olan "saydamlığa" kavuş- turmak zorundadır. --., TSK silahtenamıyor Döviz rezervlerinin eridiği, IMF'nin koltuk değneklerine stğınıldığı bir ortamda askerlerin canının sıkkın olduğu da gözden kaçmıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, enflasyonun düşürülmesi amacıyla IMF'nin öngördügü kemer sıkma siyasasına uygun oiarak geçen yıl bazı önemli silah ahmlannı ertelemişti. Bu son olaydan sonra TSK'nin 10 yıilık bir planlama ile hedefiediği çağdaş silahlanma projelerinin de büyük darbe yediği anlaşrtıyor. Elmek: oacar(âsuperonline.com Faks: 0312. 46815 79 Başkanlık kördüğümünü Federal Yüksek Mahkeme'nin kararının çözmesi umuluyor Gore ve Bıısh'un kader anıDışHaberterServisi-ABD'de haftalar- dır süren başkanlık yanşında dün Demok- rat Parti adayı Al Gore ve Cumhuriyetçi Parti adayı G«orge W. Bush'un avukatla- nnı dinleyen Federal Yüksek Mahke- me'nin vereceği karann ûlkeyi içine gir- diği çıkmazdan kuıtarması umuluyor. ABD'nin en yüksek yargı makamı olan Federal Yüksek Mahkeme, Cumhuriyet- çi Partili George W. Bush kampanyasının savunduğu gibi, Florida'da tartışmalı ilçe- lerde elle sayımların iptali yönünde karar verirse, Demokrat Partili Al Gore kampı- nın elinde yasal anlamda ^azlabanrtkJal- mayacak". Mahkeme dün TSÎ17.00'de ta- raflan dinlemeye başlayacak. Federal Yüksek Mahkeme'den Bush le- hine bir karar çıkarsa, Gore'un hemen • îki tarafı dinleyen Federal Yüksek Mahkeme, Florida eyaletinde oyların elle sayımının iptaline karar verirse Gore'un başkanlık için fazla umudu kalmayacak. Bush'a tebrik mesajı göndermek yerine, Martin ve Seminole ilçelerinde, postadan gelen yaklaşık 25 bin oyun geçersiz sayıl- masına ilişkin davada Florida Yüksek Mah- kemesi'nden çıkacak karan beklemeyi ter- cih edebileceği belirtiliyor. Gore'un avu- katlan, bu ilçelerde postadan gelen oylar için, seçmenlerin seçimden önce başvuru- da bulunmadığını ve bu yüzden de oyla- nn geçersiz sayıhnasını ıstiyor. Postadan gelen oylann büyük çoğun- luğu Bush'a geldiği için, oylann tama- mının iptali, Gore'a barizbir üstünlük sağ- layabilir. Florida mahkemesi, geçen haf- ta Martin ve Seminole ilçelerinde posta- dan gelen oylann geçersiz sayılmâsı yö- nündeki talebi reddetmiş, Gore'un avu- katlan bunun üzerine Florida Yüksek Mahkemesi'ne temyiz davası açmıştı. Yedisi de Demokrat yargıçlardan olu- şan bu mahkemenin vereceği karar Go- re lehine olursa, bu kez Bush'un avukat- lannın, karan yine Federal Yüksek Mah- keme'ye götürmesi bekleniyor. Bush ve Gore'un avukatlan, elle sayımlara ilişkin görüşlerini belirten savunma metinleri- Mayısta imzalanacak Zehirli maddeler yasaklanıyor DışHaberter Servia -Güney Afrika'nın Johannesburg kentınde düzenlenen kon- feransa katılan 122 ülkenin temsilcisi, dünyanın en zehirli 12 maddesinin tama- men yasaklanması ya da kullanımlannın sınırlanması konusunda anlaşmaya vardı. Yoğun biçımde çevre kirliliği yaratan bu 12 kımyasal madde, endüstnyel kımyasal- lardan haşarat ılaçlannaçeşitlilik gösterir- ken çocuklarda gelişim bozukluklanndan kansere varan ciddi problemlere neden olabiliyorvegıdadagılimıyoluylatümdün- yayı etkileyebilecek güçte. iki buçuk yıl süren görüşmelerin bir sonucu olan bu toplanoda alınankarar, 22 Mayıs'ta Stock- holm'de imzalanacak ve 4 sene içerisinde 50 ülkenin de onaylamasıyla resmen bağ- layıcı özelliğıni kazanmış olacak. Bu süreçte zehirli maddeler listesine yenilerinın de eklenmesi düşünülüyor, an- cak yılda birmilyonu aşkın kışınin ölümü- ne sebep olan sıtmanm tedavısınde kulla- nılan DDI maddesinin listede bulunması- na rağmen kullanımına izin veriliyor. ABD ve Greenpeace desteküyor Alınan kararlar bu maddelerin üretimi, ithal ve ihraç edihnesi ve ekfcn çıkanlma- sı durumlannı kapsıyoT. BM Çevre Prog- ramı'nın açıklamasında, "Hükümederbu zehirli maddelerin yerine geçecek yeni maddekri üretebflecekgerekKteknoİojik donanuna ulaşabOmeii ve bu eytenüerini yasallaştırmahlar" denıldı. Taslaktaki lis- tede adı geçen 12 madde şunlardan olu- şuyor: Haşarat ilaçlan (aldrin, klordin, DDI, dieldrin, endrin, heptaklor, mireks ve toksafen), iki endrüstriyel kimyasal (PCB ve heksakîorobenzin) ve iki isten- meyen yan üriin (dioksin ve ruran gazla- n). Anlaşma taslağı şimdilik Greenpeace ve ABD tarafuıdan da destekleniyor. Gore-Bush yanşmın rvice içinden çüalmaz bir hal alması en çok halkı etküiyor. ABD'Klerin protestolan bitmek bilmiyor. (Fotoğraf: REUTERS) ni pazar günü Federal Yüksek Mahke- me'ye sundular. Bush kampı, Florida Yüksek Mahkemesi'nin elle sayımlara izin vererek eyalet yasalannı ihlal ettiği- ni, Gore kampı ise seçmenlerin kullan- dığı oylann sayıbnasma hakkı olduğunu savundu. 'Meşruiyet sıkmdsı' ABD'de haftalardır süren başkanlık yanşında Beyaz Saray-'ı kazaıacak ada- yın, sürecin mahkemeük olması ve seçım- de yolsuzluk suçlamalanyla üzerine göl- ge düşmesi ve Kongre'nin de Cumhuri- yetçiler ve Demokratlar arasnı<!a hemen hemen ortadan bölündüğü bir ortamda, gelecek 4 yıl boyunca "meşruijet sıkın- tta" yaşayacağı belirtiliyor. Seçim san- dığında belirlenemeyen ABD'nin 43 'üncü başkanını ortaya çıkarma gö- revini üstlenen yargı makamı da ay- nı konuda değişik mahkemelerin zıt yönde kararlar verdiği ve kararlara partizanlığın kanştığı ABD'de ağır eleştirilere hedef oluyor. Washington'daki siyasi gözlem- ciler, yeni başkanın, ister Bush, is- ter Gore olsun, seçimi sandıkta de- ğil mahkeme karanyla ve özellikle kilit Florida eyaletinde seçim ve sa- yım işlemlerine çok yoğun hile ka- nştınldığı iddialannın ortasında gö- revine başlayacağına dikkati çeki- yorlar. Gözlemciler, 435 üyeli Tem- silciler Meclisi'nde, 7 Kasım'daki seçimde Cumhuriyetçi çoğunluğun sadece birkaç sandalye Demokratla- ra üstünlük sağladığına, 100 üyeli Se- nato'nun ise tam ortadan bölündü- ğüne işaret ediyorlar. Siyasi gözlemcilere göre, bu du- rumda başkanlık seçımini kaybeden tarafıster Cumhuriyetçi, ister Demok- rat olsun, karşı partiden başkanlığı kazanan kişiye 4 yıl boyunca Beyaz Saray'ı "zehir" edecek. EskL sağcı Başbakan Netanyahuyeniden iktidara dönmeye hazırlanıyor İsraiVde başbakanlıkyarışı Dış Haberier Servisi - Isra- il Başbakanı Ehud Barak'ın önceki gün sürpriz bir biçim- de istifasım vermesinin ar- dından ülkede siyasi belirsiz- lik hüküm sürmeye başladı. Barak, 60 gün ıçınde yapılma- sı planlanan erken seçimler- de yeniden Işçi Partisi'nden başbakanhğa aday olmaya ha- zırlamrken, son dönemlerde yıldızı parlamaya başlayan eski başbakan Benyamin Ne- tanyahu ise önündeki yasal engelleri aşarsa başbakanlık koltuğuna dönmeyi planlıyor. Barak'ın sürpriz istifasmın ardmdan, eski başbakan Ne- tanyahu sağcı Likud Parti- si 'nden başbakanlığa aday ol- duğunu açıkladı. Netanyahu, düzenlediği basın toplantı- smda, parlamentoya, bu gö- reve gelebilmesini sağlaya- nsında bulundu. Netanyahu, 1999'daki seçimleri Barak karşısında kaybedınce Israıl parlamentosu Knesset'teki sandalyesini de bu-akmıştı. Israil'de ülkenin üçüncü bü- • Başbakan Barak'ın sürpriz istifasının ardından eski başbakan Netanyahu yeniden liderliğe aday olmak için yasal engelleri aşmaya çalışıyor. cak gerekli yasal düzenleme- yi yapması çağnsında bulun- du. Milletvekih olmadığı için adaylığa yasal engeli bulu- nan Netanyahu, bu engelin aşılması için parlamentoya da kendisini feshetmesi çağ- yük partisi konumundaki kök- tendinci Şas Partisi, Ehud Ba- rak'ınistifasının ardındanbaş- layan başbakanlık yanşında, Netanyahu'yu destekleyece- ğini açıkladı. Barak'ın pazar günü istifa etmesinin ardın- dan, kamuoyu araşörmalanna göre başbakanlık makamı için en güçlü addy gosterikm Nfr 1 ' tanyahu'nun aday olabilme- si, seçim kanununda yapılacak değişikliğe bağlı bulunuyor. Israil-Fihstin çatışmalan- nı araştırmak için kurulan Uluslararası Araştırma Ko- misyonu, Israil'de çalışmala- nna başladı. Aralannda 9. Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel'in de bu- lunduğu, Amenkalı senatörGe- orge Mitcbefl başkanlığındaki komisyonun üyeleri, ilk olarak, tsraü'in isofaeden başbakanıBa- rak ile bir araya geldi. AÜATEŞ 12 ARALIK 1996 Güzel insan; seni yitireli 4 koca yıl oldu. özlemin büyüyor... Seni unutmadık, unutmayacağız. Rezzan, AJi Rıza ÇETECİOĞLU ALİ ATEŞ şafakları bekleyemedik hiç. hep gün batımlarına hüziin yazdırdık, bir bakmışız yokuz. Kasım YETER VEFAT Refik ve Seniha Ertüm'ün kızı, Peride Celal-Atıf Yonsel'in gelini, Işıl Olgay, Üstün-Silke Olgay ve Meltem-Nur Altınörs'ün kuzini, Leyla^-Mustafa Pınar, Zeynep-Fikri Karaesmen, Defne-Oben Akyol'un teyzesi, Ömer Ertüm'ün halası, Yunus, Irem ve Sinan'ın büyük teyzesi, Zeynep-Alpar ve Mehmet Ergun'un yengesi, Dilek-Mustafa Akşin ve Mehmet Ertüm'ün kardeşi, Refet Yonsel'in sevgili eşi BİRANT YONSEL 11.12.2000 tarihinde Paris'te vefat etmiştir. AİLESİ ALİ ATEŞ 1959-1996 Sevgisi ve Sıcaklığıyla Aramızda... Eşi ve Kızı ANKARA 28. ASIİYE HUKUK HÂKtVHJĞl'NDEN DosyaNo:2000/530 Mahkememizden verilen 19.10.2000 gün ve 2000/530-611 esas karar sayıh ilamı ile davacı Cem Öş- me'nin nüfus kayıtlannda yazılı bulunan Öşme soyadı- nın Tekiner olarak düzeltilmesine karar venlmiş olup iş- bu ilan mahkeme karan yerine kaım olmak üzere ilan olunur. 24.11.2000 Basın. 74579 Nüfus cüzdanımı, Açık Öğretün öğrenci belgemi, pasomu, Akbank Tekaüt Sandığı kartımı, SSK kartımı ve tasarrufu teşvik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. NEZİHA FEZA UYAR Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. NURAY DİLLİBURUN ŞİŞLÎ 4. ASLİYE HUKUK HÂKtVILİĞİ'NDEN Dosya N«v 2000/35 Davacı Berna Şımşek tarafuıdan davalı Abdullah Şimşek aleyhine açılan boşanma davası sebebi ile: Davalı Abdullah Şimşek adına, Kartaltepe Mah. Yeni cad. No: 6 Meıt Ap. Bakırköy Istanbul adresine çıkan- lan tebligatlar tebliğ edilememiş. zabıta tahkikatı ile ad- resinın tespiti de mümkün olmadığından duruşma günü- nün ve dava dilekçesinin ılanen teblığıne karar verilmiş olup, duruşmanın bırakıldığı 6.2.2001 günü saat 11 30'da duruşmada hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettinnelen hususu yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 1.12.2000 Basın 74923 İSTANBUL1. İFLAS DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İFLASIN KALDIRILDIĞINI BİLDİRENİLAN Dosya No: 1984/28 Istanbul Ticaret Sicil Memurlugu'nun 200601/148137 sayısında kayıtlı Nihal Sare İnanç'ın ıflası, Istanbul Asli- ye 6. Ticaret Mahkemesi'nin4.2.1999 gün ve 1998/1472 E., 1999/40 K. sayısı ile ÖK'nin 182. maddesi gereği kal- dmlmıştır. Keyfıyet ÜK'nin 166/2 maddesi gereği ilan olunur. 7.12.2000 Basın: 74985 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Geçersızdır. BANUAKGÜL SATILIK VW 74 Big Orijinal 2.000.000.000 TL Tel: 512 44 98 BAKIRKÖY 5. SULH HUKUK HÂKİMLİĞ^NDEN 2000/868 Esas 2000/1452 Karar Ikame olunan vasi tayini davasının yapılan duruşma- sı sonunda, Davanın kabulü ile, Hüseyin ve Nazile kızı 1928 do- ğumlu, Zonguldak, Devrek, Sabunlar köyü nüfusuna ka- yıtlı Hatice Ince'nin mevcut bunama hastalığı nedeni ile mümeyyiz olmadığı anlaşıldıgından hacir altına alınma- sına, kendisıne aym yerde nüfusa kayıtlı oğlu Cemil In- ce'nin vasi olarak atanmasına 30.11.2000 tarihinde ka- rar verilmiş olup üan olunur. 4.12.2000. Basın: 74174
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle