17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkava • Yazıışlen Müdürü İbra- nim Y ıldız # Sorurrüu Müdür. Fik- ret tlkiz # Haber Merkezi Müdürir Hakan Kara Istıhbarat C'engu ^ ıldınm 0 Ekonomı ÖzlemYüzak 0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir \ ücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Dûzeltme Abdullah V azıcı 0 Fotoğraf Erdoğın Köseoğlu 0 Bılgi-Belge Edib« Bogra 0 Yurt Haberlen Mchmet Faraç 0 Avnıpa 7eTisılcısı Güra\ Öz Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkava, Şükran Soner. İbrahim Y ıldız, Ortıan Bursah, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No 125, Kat.4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 0) tznur Temsılcısı: Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352S 2'3 Tel. 4411220, Faks 4419117 0)AdanaTetnslcisı: Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd U 9 S No:l Katl, Tel 363 12 11, Faks-363 12 15 Müessese Müdürii. Üstün Akmen 0 Koordınatör Ahmet Korulsan 0) Muhasebe Bölent Yener • Idare Hüseyin Gfirer • Satış. Fazilet Knza MEDYA C: 0 Yûnetım Kurulu Başkanı - Genel Viüdur Gilbln Erdtıran 0 Koordınatör Reha Işıtman 0 Genel MüdürYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 ^ajımlayaa \e Basan: Yenı Gun Haber Ajanst. Basın ve Yayıncılüc \ Ş Türkocagı Cad 39 41 Cajaloglu 34334 Isunbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel 10 212) 512 05 05 (20hat) Faks (0 212)513 85 95 www cumhurivet.com.tr 12 ARALIK 2000 Imsak:5.39 Güneş: 7.13 Öğle: 12.50 tkindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11 Katilyosun Tunus'ta • lZMtR(AA)-"Katil yosun" olarak bilinen "caulerpa taxifolia" tûrü zararlı deniz yosnnunun Tunus kıyılarına kadar ulaştığı, tehlikenin her geçen gün yayıldığı bildirildi. Balıkadamlar Spor Kulübü Bilimsel Dalış Sorumlusu Dr. Mustafa Tolay, zararlı deniz yosununun Fransa, İtalya, Adriyatik Denizi'nden sonra, Tunus'a ulaşmasının bu türûn tekne ya da gemi balast sulan ile taşındığını bir kere daha ortaya koyduğunu söyledi. Tolay, "Henüz kıyılannuzda tespit edilmeyen bu türe karşı çok iyi hazırlandık, ancak mücadele yöntemleri henüz dünyada tam olarak kesinleşmiş değil" dedi. Agrılara karşı fesleğen • CHICAGO(AA)- Amerikah bilim adamlan, fesleğenin ağnlara karşı aspirin ve ibuprofen kadar etkili olduğunu bildirdiler. Fesleğenin yapraklannda ve dallannda eugenol bulunduğu ve bu maddenin baş ağnsına ve eklem yerlerindeki ağnlara iyı geldıği kaydedildi. Gıda konusundaki araştırmalan internet üzerinden yayımlayan Real Age grubu, fesleğenin aynı zamanda iltihap oluşmasını önlediğini bildirdi. Endeavoır dönüyor • WASHINGTON (AA) - Uluslararası Uzay tstasyonu'ndaki (UUl) güneş panellerini yerleştirme görevini başanyla tamamlayan Endeavour uzay mekiğinin mürettebatı, 11 günlük görevini tamamlayarak Dünya'ya dönmeye hazırlanıyor. UUÎ'ye bır sonraki uçuşun, Atlantis uzay mekiği tarafından 18 Ocak tarihinde yapılması öngöriilüyor. Mussolini'nm eşyalan satıMı • MOUNTVERNON (AA) - Bir Amerikan askerinin, îtalya'nın faşist diktatörü Benito Mussolini'nın dağ evinden aldığı keman ıle birkaç parça eşya, 22 bin 500 dolara (yaklaşık 15.5 milyarTL)adı açıklanmayan lllionisli bir koleksiyoncuya satıldı. Amerikalı asker Clinton Fleenor'ın. Mussohnı 1945'te ttalya'dan kaçmaya çalıştığı sırada diktatörün villasuıa girerek Mussolini'ye 1933 te doğum günü hediyesı olarak verilen kemanı aldığı belirtildi. Daha sonra Illinois'tekı Mount Vernon'a dönen Amerikalı askerin savaştan kısa süre sonra öldüğü kaydedildi. USUD'nı komponsyon yarışması • Haber Merkezi - Ulusal Sanayici ve Işadamlan Derneğinın (UStAD) Yerli Malı ve Tutum Haftası etkinlikleri çerçevesinde açtığı "Yerli malı kullarumı ve gereği, tutumluluğun anlam ve önemi" konulu kompozısyon yanşmasında Özel BJK Ilköğretim Okulu 6B sınıfı öğrencisi Duygu Şeker birinci oldu. Şeker, ödülünü Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir törenle USlAD Genel Başkanı Kemal Özden'in elinden aldı. Her yıl milyonlarca turistin akın ettiği Akdeniz'de çevre sorunlan artınca çevreciler harekete geçti Turizm• Doğal Hayatı Koruma Demeği, sürdürülebilir turizm için biyolojik çeşitliliğin korunması; doğal kaynaklann akılcı kullanımı; tarihi alanlara saygı gösterilmesi; tüketim, atıklar ve kirliliğin azaltılması; kültürel değerlerin önemsenmesi gibi 10 altın kural belirledi. tSTANBUL(ANKA)-Heryıl 100 milyonu aşkın turistin Akdeniz'e akın etmesi bu havzadaki çevre so- runlannı arttınyor. Çevreciler, sür- dürülebilir turizm için çeşitli öneri- lerde bulunuyor. Doğal Hayatı Koruma Derneği ta- ranndan yayımlanan "DoğadakiAyak İzlerimiz'' isimli kıtapta turizm ko- nusu da ele alındı. Kitapta yer alan bilgilere göre, her yıl 100 milyonun üzerinde turist Akdeniz kumsallan- na akın ediyor. 2025 yılında bu sa- yının 200 milyon olacağı tahmin edi- ıçmliyor. Dünya Turizm Örgütü'ne gö- re de Akdeniz'deki turizm sektörü giderek büyüyor. Bunun sonucunda doğal yaşam alanlan modern tatil si- telerine, nesli tehlike altındaki deniz- kaplumbağalannın üreme kumsal- lan turistik tesislere dönüşüyor. Turizmin çevreye etkisi arazi, su, enerji gibi kaynaklann aşın kullanı- mı ile kirlilik şeklinde kendini gös- teriyor. Kimi şirketler, turizmin çev- resel ve sosyal etkilerini de işin içi- ne katan mekanizmalar geliştirme- ye başladı. Bu kapsamda sürdürüle- 10 altnıkuralbilir turizmin 10 altın kuralı şöyle sı- ralanıyor: • Turizmin getiştirilmesi, çevresel korumayla bütûnleştirilmelidir. • BryotojikçeşrÜüikkonınmalıdır. • Doğal kaynaklar sürdürülebilir biçimde kullanılmalıdır. • Kirlilik azaralmahdır. • Kültürel değerler önemsenme- Bdir. • Tarihi alanlara saygı gösterilme- lidir. Turizm,tarihi ve arkeolojik alan- larm korunmasını finansal olarak desteklemeüdir. • Turizm yerel halka yarar sağla- mabdır. • Turizm çahşanlan sürdürülebi- lir rurizme yönelik eğitilmelidir. • Turizm eğrtsel amaçlı olmahdın Bilgili turistler, doğaya en az zaran vermeye çalışır. • Turizm, yasa ve yönetmeüklere uygun biçimde otanahdır. Kıtapta aynca turistlere yönelik önerilere de yer verildi. Turistlere yönelik Öneriler şöyle sıralandı: • Banyo yapmaktansa duş alın. Duş sürenizi kûa tutmaya çahşın. • Kişisel bakun ürünleri ve deter- jan kuOanınunı azaran. • Okuduğunuz gazete ve dergile- ri başkalanyia paylaşm. Daha az bro- şür, harita, kftapçık ahn; kuUanma- dıklannızı geri verin. • Pbşet, çocuk bezi, kâğrt tabak ve bardak kullanımınızı a7alrjn. • Yerel kühürlere, geleneklere ve dini yerlere saygı gösterin. Yerel in- sanlann ve özel mekânlann fotoğraf- lannı izin almadan çekmeyin. • Doğaya zarar veren spor rürle- rinden kaçının. YUZYILIN FUTBOLCULARI FIFAPeletyhalk Maradona 9 yıseçti VtTALE MEDtNA ROMA - Uluslarararsı Fut- bol Federasyonlan Bırlıği (FI- FA), dünyada yılın ve yüzyılın futbolculannı açıkladı. Roma'da düzenlenen tören- de FİFA Büyük jiinsi 1960 ve 70'li yıllann unutulmaz ünlü yıldızı Breziryalı Pele'yi yüzyı- ün futbolcusu seçtı. Oynadığı yıllarda herkesifiıtboluyla bü- yüleyen Pele, 42 yıl önce de yı- ne FIFA tarafından bir ödüle layık görülmüştü. Halkın ver- diğı oylarla belırlenen internet oylamasında ıse Aıjantinli Ar- mando Diego Maradona yüz- yılın futbolcusu seçildi. Mara- dona da 80 ve 9O'lı yıllarda hem ülkesini hem de oynadığı takımlan başandan başanya koşturmuştu. Dünyada yılın futbolcusu ise Fransa milli ta- kımının ve Juventus'un başan- lı orta saha oyuncusu Zinedine Zidane olarak belirlendi FIFA'nın özel galasında seç- tığı yüzyılın takımı ödülünü ıse Ispanya'nın Real Madrid takı- mı kazanmıştı. Real, bilindiğı gibi geçen sezon Avnıpa Şam- piyonlarLigi Şampiyonluğu'nu müzesine taşımıştı. Yılın takımı ödülü taraftar- lannın centılmenliğıyle ün ya- pan 'PortakaUar' lakaplı takı- mı Hollanda'ya verildi. Fair Play ödülüne layık görülen ısım- se Ingiltere'de ulkesinin yardı- ma muhtaç çocuklanna maddi yardımda bulunan Leeds Uni- ted'm Güney Afhkalı futbolcu- su Lucas Radebe. Halk tarafindan > r üzyüm futbokuhı seçflen Maradona'yı ilk kutiayan FIFA Başkanı Blatter oldu. Valiliğin izin verdiği oyunu Pazarcık Kaymakamı 'Adam gibi oyun getirin' diyerek yasakladı ASM oyıımıııa kayıııakaııı engelî EBR13TOKTAR ANKARA - Ankara Sanat Merkezi'nin Türkiye genelinde bugüne kadar 184 il, ilçe ve beldede sahneledığı "Insanügm Lüzumu Yok" adlı tiyatro oyunu. Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde Kaymakam Mustafa Tatsu'ın engeliyle karşılaştı. Tatsız. "Adam gibi oyun getirin" diyerek tıyatronun ilçesinde oynanmasını reddetti. Kahramanmaraş Valiliği'nin 4 Aralık 2000'de kentte sahnelenmesine izin verdiği aynı oyunun Pazarcüc'ta yasaklanması, Türkiye'deki trajikomık olaylara bir yenisini daha ekledı. Hastane ve sürücü kurslanndaki usulsüzlükleri, zamlar nedeniyle akli dengesini yitiren yurttaşlann acıklı öykülerini anlatan "tnsanhğuı Lüzumu Yok" adlı oyun. Pazarcık Kaymakamı 'nın "çağdışı çengeline" • Pazarcık Kaymakamı Mustafa Tatsız'ın, bugüne kadar 184 il ve ilçede oynanan Kahramanmaraş Valiliği'nin de onayladığı 'lnsanlığın Lüzumu Yok' oyununu yasaklamasına Ankara Sanat Merkezi tepki gösterdi. takıldı. Ankara Sanat Merkezınin bugüne kadar 184 il, ilçe ve beldede sergilemesine karşın hiçbır yasakla karşılaşmadığı oyun, Pazarcık Kaymakamı Mustafa Tatsız'ın "adam gibi oyun" sınıflamasına girmedığı için uygun görülmedı. Aynı oyunun 4 Aralık'ta Kahramanmaraş Sabancı Kültür Sitesi Tiyatro Salonu'nda sahnelenmesı ise Pazarcık Kaymakamı Mustafa Tatsız'ırı çelişkisini ortaya koydu. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Kaymakam Mustafa Tatsız. "Oyun, Pazarcık şartlanna uygun değil. Ben, oyunun reddedilme gerekçesini de ilgiliye sundum" dedi. "Pazarcık koşullarmın neler olduğu" sorusunu yanıtlayan Tatsız, "Siz, Pazarcık'ı tamnuyorsunuz. Aynca, ben bu karan kendi kendüne vermiyorum. Emniyet güçleri, jandarma ve Milli Eğitim Müdüriüğü'nden bana gelen raporlar, bilgiler ve araşnrmalar doğruttusunda bu karan verdim. Önüme gelen raporbtnn gereğini yapmak zorundavdım" görüşlennı sa\Tondu. 'Bakanlar gereğini yapsın' Ankara Sanat Merkezi'nin kurucusu Haşim Kayabaşı. "Bağh olduğu Kahramanmaraş ilinde valinin oluru ile oynanan oyunun Pazarcık'ta Her şey benım' manoğıyla hareket eden kaymakama takılmasu 2000'li yılîarda mülki vöneticilerinıizin beyinlerindeki örümcek ağlannın bazılarui da kronikleştiğmin göstergesidir'' diye tepki gösterdi. Kaymakam Mustafa Tatsız'ın oyunu onaylamama gerekçesini "Adam gibi oyun getirin de onaylayayım. Burası Pazarcık ve kaymakam benim" gerekçesıyle açıkladığını söyleyen Kayabaşı, "Ankara Sanat Merkezi olarak olayın başkahramam kaymakanun, tçişleri Bakanı Sadettın Tantan ve Kümlr Bakanı lstemihan Talay'ın dikkatlerini çekeceğine ve bu rutartı görev zihniyetinin ödüllendirileceğine olan inancunızı koruma konusunda kararhyız'' nüktesini yaptı. Kayabaşı, sivil toplum örgütlerinden kendilerine destek verilmesini isteyerek "Amacunız halkı, külrür- sanat etkinliklerinde buluşturmak. Oyunu Pazarcık'ta da sergileyebümek için sonuna kadar mücadele edeceğjz" dedi. nipr K a y a k d ü n v a s ı I l u l SOD dönemierdeki Uier > l l d l z ı Avusturyai, Herman Maier, şampiyonluklanna bir yenisini daha ekledi. Pazar günü Vol d'lsere'deki ka- yak merkezinde gerçekleşen Alp Disiplini Dünya Kupası Kayak Yanşı'nda çok iyi bir performans sergileyen Maier, yeni yıl öncesi formunu koruduğunu da gösterdi. Maier 2:30.00'bk skonıyîa 2:*31.99'hık Heinz Schilchegger'i ve 2:32.00'hk Andreas Schifferer'i geride bırakn. (Fotoğraf: REUTERS) -m- Trafige cözüm aranıyor Taksişoforleri demuyolu istiyor • Meslekleri gereği Istanbul'un trafik sorunuyla her gün boğuşan IETT ve taksi şoforleri, sorunun raylı sistemle çözüleceğini belirtiyorlar. CANERÖZTÜRK Merkezi ve yerel yöne- ticiler Istanbul'un trafik sorununun çözümü konu- sunda ciddi projeler geliş- tirmezken, yaşamını şo- förlük yaparak kazanan İETT ve taksi şoforleri, trafik sorununun ancak demiryollan ile aşılabile- ceğini vurguluyorlar. Gelişen teknolojiye ve artan nüfusa paralel olarak son 50 yılda ulaşım altya- pısuıın geliştirilmediği Is- tanbul'da, trafiğe 2 mil- yon 100 bin araç kayıtlı bulunuyor, bunun 1 mityon 600 binini özel otomobil- ler oluşturuyor. Trafikte her gün seyreden 1 mil- yon 200 bin özel araçta sadece 1.5 milyon kişi ta- şımrken 10 bin civannda- ki toplu taşıma aracında ise 5 milyon kişi yolculuk ediyor. Kent trafıginde her gün yaklaşık 1.5 milyon özel araç sahibinin seyret- mesi Istanbullulara çekil- mez anlar yaşatıyor. Mes- lekleri gereği trafik çile- siyle her gün boğuşan ÎETT ve taksi şoforleri, sorunun ancak toplu taşı- mayla çözülebileceği ko- nusunda birleşiyorlar. Çözfim önerileri tETT şoförü Zafer Çe- tin, trafik sorununun çö- zülebilmesi için şehir içi- ne minibüslerin girmeme- si, raylı sistemin yaygın- laştınlması gerektiğini be- lirtirken meslektaşına ka- üldığını vurgulayan Şevket Karahilal ise yol bakım- onanm çalışmalannın gün- düz yerine gece yapılma- sı gerektiğini ekliyor. lETT'ye bağlı özel halk otobüsü şoförü Mustafa Kıtaç, ticari taksılenn tra- fiğe çıkmayarak duraklar- da müşteri beklemesinin sağlanmasım ve tek-çift plaka uygulamasının haya- ta geçirilmesini öneriyor. Turan Gökgül de ancak toplu taşımayı cazip hale getirerek trafik sorununun çözülebileceğini, bunun da metro, tramvay ve tETT hatlannın arttınlması ve birbirine uyumlu hale ge- tirilmesiyle olabileceğini söylüyor. Taksi şoforleri de tETT şoforlerine paralel görüş bildiriyorlar. Taksi şofö- rü tbrahim Kaya, 10 ya- şın üzenndeki araçlann trafikten men edilmesini isterken, Can Burak, gün- de 500 aracın trafiğe çık- tığını, bu engellenmedik- çe tstanbul'un trafik soru- nunun çözülmesinin müm- kün olmadığını ıfade edi- yor. Trafik sorunu konusun- da şoförlerin görüşleri özetle şöyle: • Toplu taşıma araçla- nrun kullanacağı tercihli yollar arttınlmalı. • Trafik polisi taviz ver- memeli. • Şoforler yeniden eği- timden geçirilmeli. • Yeni arabalı vapur gü- zergâhlan açılmalı. • tki yaka demiryolu ile bağlanmah. • Tek-çift plaka uygu- laması hayata geçirilmeli. AL GÖZÜ1VI SEYRETLE / IŞIL ÖZGENTÜRK e-posta: tan (g prizma. net. tr Baskm Oran'ın gazetemızde ya- yımlanan "KüreseDeşme: Neyap- malı" başlıklı yazı dizisi yıllardır "küreselleşelim'" diye çığlıklar atan, yaşamda tek yolun daha çok tüketmek, daha çok başkalanna benzemek olduğunu savunan pek çok ekonomiste, orijinal görün- me heveslisi entelektüellere veril- miş tokat gibi bir yanıt olma özel- liğini taşıyor, Dünyayı 500 büyük şirketin doy- maz isteklerine bir pasta gibi sun- manın öteki adı olan küreselleşme, son on yılda dünyayı öylesine bir hale getirdi ki bizzat Papa, kulla- nna "daha az acgözlü ohnalanıu, daha yardunsever ohnalannı ve başkalannıda düşünmekTİni" em- redecekhale geldi. Küreselleşme- nin nimetlerinden en çok yararla- nan Avnıpa ve Amerika'da ilk baş- kaldınlar başladı. Çünkü insanlar gördüler ki başkalan ölürken va- at edilen dünya nimetlerinin hiç- bir derde çaresi yok. Aynca in- sanlar giderek yoksullaştıklannı, hiç durmadan bir yerlere kimlik- lerini vermek zorunda olduklan- nı da gördüler. Aykın olmanın dış- lanmak, aşağılanmak olduğunu da gördüler. 500 büyük şirketin satış strate- jilerinde birer piyon olduklannı da gördüler. Kendi duygu ve düşüncelerinin hiçbir anlamı olmadığını da gör- düler. Kara Afrika'nın ölümünü gör- Al sana küreselleşmeit düler, Yugoslavya'nın parampar- ça edilişini de. Ve ilk başkaldın Prag'da başla- dı, ardmdan daha da büyüyerek Nice'e geçti. Başkaldın. bu sihirli sözcük in- sanın yüreğini ferahlatıyor. Evet, başkaldın. Bu sihirli sözcük Prag'daki, Nice'teki dostlan pe- şinden süriik- lediği gibi be- ni de alıp gö- türüyor ve ben yakınlarda gör- düğüm bir fil- min öyküsünü sizlerle paylaş- mak için daya- nılmaz bir is- tek duyuyo- rum. Baskın Oran'ın yazı dizisine gence- cik Alman bir yönetmen, Fred Kelemen, kendi ülkesinden selam yolluyor sanki. Filmin adı "Alacakaranhk*'. Film Polonya sı- nınna yakın bir Alman kentinde geçiyor. Ortasından ırmak geçen bir kentte. Filmin kahramanı işsiz. Ve onunla ilk kez kendi gibi yüz- lerce işsizin kayıt için beklediği çiğ bir ışıkla aydınlanan, herkesin umutsuz gözlerle birbirini süzdü- ğü bir iş bulma kurumunda tanı- şıyonız. Kahramanımız bir zamanlar bir dansçıymış, ama şimdi işsiz. Bir sevgilisi var, o bir çamaşırhanede işçi. Aşklan da yaşadıklan kent gibi donuk. Birbirlerine yabancı, öylece sürüklenip duruyorlar. Dansçı kahramanımız bir gece yol- culuğunda, metroda soyuluyor. Ve onu soyanlar kaçmıyor, he- men yanına oturup metro- daki yolculuk- lanna devam ediyorlar. Son- ra kahramanı- mız bir yalnız- lar bannda ken- di kendine söy- lenen, herkesin "deB'dediğibir adamın peşine taküıyor. Adam ülkeye on yıl önce gelmiş bir yabancı. Hiç durmadan kaybolan dört yaşındaki kızuıdan söz ediyor ve herkese kızmı soruyor. Bu umut- suz adamla birlikte kahramanı- mız, kentin labirentlerine dalıyor. Mültecilerin, istenmeyenlerin ya- şamlannı sürdürmeye çalıştıklan, bizdeki çırak hanlanna benzeyen hanlara giriyor. Orada yeryüzü- nün her ülkesinden iş için, ekmek için gelmiş yüzlerce insanın en il- kel koşullarda yaşadığına tanık oluyor. Orada mutsuz baba, kızı- nı araması için para verdiği bir adam tarafından dövülüyor. Kahramanımız da. Sonrası anlatılu" gibi değil. Kay- bolan dört yaşındaki küçük laz bir açık arttırmada beş orta yaşlı er- keğin karşısına çıkanlıyor. Ve dört yaşındaki küçük kız parayı en çok arttıran adamın oluyor. Kızı satın alan adamın elinde, tüyleri upuzun, kocaman oyuncak bir köpek var. Adam küçük kıza tecavüz ederken ona, oyalanması için bu tüyleri upuzun oyuncak köpeği verecek. Sanınm daha fazlasını anlatma- ma gerek yok. Küçük kızın ölüsü bir kanalizasyonda bulunacak ve o karanlık Avnıpa kentinde biri- leri küreselleşmenin insanoğluna sunduğu sürekli tüketmenin gel- dığı bu son aşama için küçük kız ve oğlan çocuklannı toplamaya çıkacak. Evet film böyle bir filmdi ve anlatılan her şey bir kâbustu. Ama gerçekti. Şimdi ben, orijinal görünme me- raklısı entelektüellere, küreselleş- menin herkes için geçerli bir kur- tuluş reçetesi olduğunu iddia eden ekonomistlere, bu ülkeyi dirhem dirhem 500 yabancı şirkete satan vatan hainlerine sonıyonım: Kü- çük bir kız çocuğunun kanalizas- yonda bulunan ölüsü, sizi hiç mi ilgilendirmiyor? isoz50(« hotmail.com.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle