Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordinatörü Hikmet
Çetinkava • Yazıışlen Müdürü İbra-
nim Y ıldız # Sorurrüu Müdür. Fik-
ret tlkiz # Haber Merkezi Müdürir
Hakan Kara
Istıhbarat C'engu ^ ıldınm 0 Ekonomı ÖzlemYüzak
0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir
\ ücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Dûzeltme
Abdullah V azıcı 0 Fotoğraf Erdoğın Köseoğlu 0
Bılgi-Belge Edib« Bogra 0 Yurt Haberlen Mchmet
Faraç 0 Avnıpa 7eTisılcısı Güra\ Öz
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç,
Hikmet Çetinkava, Şükran
Soner. İbrahim Y ıldız, Ortıan
Bursah, Mustafa Balbay,
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No
125, Kat.4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks
4195027 0) tznur Temsılcısı: Serdar Kızık, H Zıya Blv
1352S 2'3 Tel. 4411220, Faks 4419117 0)AdanaTetnslcisı:
Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd U 9 S No:l Katl, Tel 363
12 11, Faks-363 12 15
Müessese Müdürii. Üstün
Akmen 0 Koordınatör
Ahmet Korulsan 0)
Muhasebe Bölent Yener
• Idare Hüseyin Gfirer
• Satış. Fazilet Knza
MEDYA C: 0 Yûnetım Kurulu
Başkanı - Genel Viüdur Gilbln
Erdtıran 0 Koordınatör Reha
Işıtman 0 Genel MüdürYardımcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
^ajımlayaa \e Basan: Yenı Gun Haber Ajanst. Basın ve Yayıncılüc \ Ş
Türkocagı Cad 39 41 Cajaloglu 34334 Isunbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul
Tel 10 212) 512 05 05 (20hat)
Faks (0 212)513 85 95 www cumhurivet.com.tr 12 ARALIK 2000 Imsak:5.39 Güneş: 7.13 Öğle: 12.50 tkindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11
Katilyosun
Tunus'ta
• lZMtR(AA)-"Katil
yosun" olarak bilinen
"caulerpa taxifolia"
tûrü zararlı deniz
yosnnunun Tunus
kıyılarına kadar ulaştığı,
tehlikenin her geçen gün
yayıldığı bildirildi.
Balıkadamlar Spor
Kulübü Bilimsel Dalış
Sorumlusu Dr. Mustafa
Tolay, zararlı deniz
yosununun Fransa,
İtalya, Adriyatik
Denizi'nden sonra,
Tunus'a ulaşmasının bu
türûn tekne ya da gemi
balast sulan ile
taşındığını bir kere daha
ortaya koyduğunu
söyledi. Tolay, "Henüz
kıyılannuzda tespit
edilmeyen bu türe karşı
çok iyi hazırlandık,
ancak mücadele
yöntemleri henüz
dünyada tam olarak
kesinleşmiş değil" dedi.
Agrılara karşı
fesleğen
• CHICAGO(AA)-
Amerikah bilim
adamlan, fesleğenin
ağnlara karşı aspirin ve
ibuprofen kadar etkili
olduğunu bildirdiler.
Fesleğenin
yapraklannda ve
dallannda eugenol
bulunduğu ve bu
maddenin baş ağnsına
ve eklem yerlerindeki
ağnlara iyı geldıği
kaydedildi. Gıda
konusundaki
araştırmalan internet
üzerinden yayımlayan
Real Age grubu,
fesleğenin aynı zamanda
iltihap oluşmasını
önlediğini bildirdi.
Endeavoır
dönüyor
• WASHINGTON
(AA) - Uluslararası Uzay
tstasyonu'ndaki (UUl)
güneş panellerini
yerleştirme görevini
başanyla tamamlayan
Endeavour uzay
mekiğinin mürettebatı,
11 günlük görevini
tamamlayarak Dünya'ya
dönmeye hazırlanıyor.
UUÎ'ye bır sonraki
uçuşun, Atlantis uzay
mekiği tarafından 18
Ocak tarihinde
yapılması öngöriilüyor.
Mussolini'nm
eşyalan satıMı
• MOUNTVERNON
(AA) - Bir Amerikan
askerinin, îtalya'nın
faşist diktatörü Benito
Mussolini'nın dağ
evinden aldığı keman ıle
birkaç parça eşya, 22
bin 500 dolara (yaklaşık
15.5 milyarTL)adı
açıklanmayan lllionisli
bir koleksiyoncuya
satıldı. Amerikalı asker
Clinton Fleenor'ın.
Mussohnı 1945'te
ttalya'dan kaçmaya
çalıştığı sırada
diktatörün villasuıa
girerek Mussolini'ye
1933 te doğum günü
hediyesı olarak verilen
kemanı aldığı belirtildi.
Daha sonra Illinois'tekı
Mount Vernon'a dönen
Amerikalı askerin
savaştan kısa süre sonra
öldüğü kaydedildi.
USUD'nı
komponsyon
yarışması
• Haber Merkezi -
Ulusal Sanayici ve
Işadamlan Derneğinın
(UStAD) Yerli Malı ve
Tutum Haftası
etkinlikleri çerçevesinde
açtığı "Yerli malı
kullarumı ve gereği,
tutumluluğun anlam ve
önemi" konulu
kompozısyon
yanşmasında Özel BJK
Ilköğretim Okulu 6B
sınıfı öğrencisi Duygu
Şeker birinci oldu.
Şeker, ödülünü Atatürk
Kültür Merkezi'nde
düzenlenen bir törenle
USlAD Genel Başkanı
Kemal Özden'in elinden
aldı.
Her yıl milyonlarca turistin akın ettiği Akdeniz'de çevre sorunlan artınca çevreciler harekete geçti
Turizm• Doğal Hayatı Koruma
Demeği, sürdürülebilir
turizm için biyolojik
çeşitliliğin korunması;
doğal kaynaklann akılcı
kullanımı; tarihi alanlara
saygı gösterilmesi;
tüketim, atıklar ve
kirliliğin azaltılması;
kültürel değerlerin
önemsenmesi gibi 10
altın kural belirledi.
tSTANBUL(ANKA)-Heryıl 100
milyonu aşkın turistin Akdeniz'e
akın etmesi bu havzadaki çevre so-
runlannı arttınyor. Çevreciler, sür-
dürülebilir turizm için çeşitli öneri-
lerde bulunuyor.
Doğal Hayatı Koruma Derneği ta-
ranndan yayımlanan "DoğadakiAyak
İzlerimiz'' isimli kıtapta turizm ko-
nusu da ele alındı. Kitapta yer alan
bilgilere göre, her yıl 100 milyonun
üzerinde turist Akdeniz kumsallan-
na akın ediyor. 2025 yılında bu sa-
yının 200 milyon olacağı tahmin edi-
ıçmliyor. Dünya Turizm Örgütü'ne gö-
re de Akdeniz'deki turizm sektörü
giderek büyüyor. Bunun sonucunda
doğal yaşam alanlan modern tatil si-
telerine, nesli tehlike altındaki deniz-
kaplumbağalannın üreme kumsal-
lan turistik tesislere dönüşüyor.
Turizmin çevreye etkisi arazi, su,
enerji gibi kaynaklann aşın kullanı-
mı ile kirlilik şeklinde kendini gös-
teriyor. Kimi şirketler, turizmin çev-
resel ve sosyal etkilerini de işin içi-
ne katan mekanizmalar geliştirme-
ye başladı. Bu kapsamda sürdürüle-
10 altnıkuralbilir turizmin 10 altın kuralı şöyle sı-
ralanıyor:
• Turizmin getiştirilmesi, çevresel
korumayla bütûnleştirilmelidir.
• BryotojikçeşrÜüikkonınmalıdır.
• Doğal kaynaklar sürdürülebilir
biçimde kullanılmalıdır.
• Kirlilik azaralmahdır.
• Kültürel değerler önemsenme-
Bdir.
• Tarihi alanlara saygı gösterilme-
lidir. Turizm,tarihi ve arkeolojik alan-
larm korunmasını finansal olarak
desteklemeüdir.
• Turizm yerel halka yarar sağla-
mabdır.
• Turizm çahşanlan sürdürülebi-
lir rurizme yönelik eğitilmelidir.
• Turizm eğrtsel amaçlı olmahdın
Bilgili turistler, doğaya en az zaran
vermeye çalışır.
• Turizm, yasa ve yönetmeüklere
uygun biçimde otanahdır.
Kıtapta aynca turistlere yönelik
önerilere de yer verildi. Turistlere
yönelik Öneriler şöyle sıralandı:
• Banyo yapmaktansa duş alın.
Duş sürenizi kûa tutmaya çahşın.
• Kişisel bakun ürünleri ve deter-
jan kuOanınunı azaran.
• Okuduğunuz gazete ve dergile-
ri başkalanyia paylaşm. Daha az bro-
şür, harita, kftapçık ahn; kuUanma-
dıklannızı geri verin.
• Pbşet, çocuk bezi, kâğrt tabak ve
bardak kullanımınızı a7alrjn.
• Yerel kühürlere, geleneklere ve
dini yerlere saygı gösterin. Yerel in-
sanlann ve özel mekânlann fotoğraf-
lannı izin almadan çekmeyin.
• Doğaya zarar veren spor rürle-
rinden kaçının.
YUZYILIN FUTBOLCULARI
FIFAPeletyhalk
Maradona
9
yıseçti
VtTALE MEDtNA
ROMA - Uluslarararsı Fut-
bol Federasyonlan Bırlıği (FI-
FA), dünyada yılın ve yüzyılın
futbolculannı açıkladı.
Roma'da düzenlenen tören-
de FİFA Büyük jiinsi 1960 ve
70'li yıllann unutulmaz ünlü
yıldızı Breziryalı Pele'yi yüzyı-
ün futbolcusu seçtı. Oynadığı
yıllarda herkesifiıtboluyla bü-
yüleyen Pele, 42 yıl önce de yı-
ne FIFA tarafından bir ödüle
layık görülmüştü. Halkın ver-
diğı oylarla belırlenen internet
oylamasında ıse Aıjantinli Ar-
mando Diego Maradona yüz-
yılın futbolcusu seçildi. Mara-
dona da 80 ve 9O'lı yıllarda
hem ülkesini hem de oynadığı
takımlan başandan başanya
koşturmuştu. Dünyada yılın
futbolcusu ise Fransa milli ta-
kımının ve Juventus'un başan-
lı orta saha oyuncusu Zinedine
Zidane olarak belirlendi
FIFA'nın özel galasında seç-
tığı yüzyılın takımı ödülünü ıse
Ispanya'nın Real Madrid takı-
mı kazanmıştı. Real, bilindiğı
gibi geçen sezon Avnıpa Şam-
piyonlarLigi Şampiyonluğu'nu
müzesine taşımıştı.
Yılın takımı ödülü taraftar-
lannın centılmenliğıyle ün ya-
pan 'PortakaUar' lakaplı takı-
mı Hollanda'ya verildi. Fair
Play ödülüne layık görülen ısım-
se Ingiltere'de ulkesinin yardı-
ma muhtaç çocuklanna maddi
yardımda bulunan Leeds Uni-
ted'm Güney Afhkalı futbolcu-
su Lucas Radebe. Halk tarafindan >
r
üzyüm futbokuhı seçflen Maradona'yı ilk kutiayan FIFA Başkanı Blatter oldu.
Valiliğin izin verdiği oyunu Pazarcık Kaymakamı 'Adam gibi oyun getirin' diyerek yasakladı
ASM oyıımıııa kayıııakaııı engelî
EBR13TOKTAR
ANKARA - Ankara Sanat
Merkezi'nin Türkiye genelinde
bugüne kadar 184 il, ilçe ve beldede
sahneledığı "Insanügm Lüzumu
Yok" adlı tiyatro oyunu.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık
ilçesinde Kaymakam Mustafa
Tatsu'ın engeliyle karşılaştı. Tatsız.
"Adam gibi oyun getirin" diyerek
tıyatronun ilçesinde oynanmasını
reddetti. Kahramanmaraş Valiliği'nin
4 Aralık 2000'de kentte
sahnelenmesine izin verdiği aynı
oyunun Pazarcüc'ta yasaklanması,
Türkiye'deki trajikomık olaylara bir
yenisini daha ekledı.
Hastane ve sürücü kurslanndaki
usulsüzlükleri, zamlar nedeniyle akli
dengesini yitiren yurttaşlann acıklı
öykülerini anlatan "tnsanhğuı
Lüzumu Yok" adlı oyun. Pazarcık
Kaymakamı 'nın "çağdışı çengeline"
• Pazarcık Kaymakamı Mustafa Tatsız'ın, bugüne kadar 184 il
ve ilçede oynanan Kahramanmaraş Valiliği'nin de onayladığı
'lnsanlığın Lüzumu Yok' oyununu yasaklamasına Ankara
Sanat Merkezi tepki gösterdi.
takıldı. Ankara Sanat Merkezınin
bugüne kadar 184 il, ilçe ve beldede
sergilemesine karşın hiçbır yasakla
karşılaşmadığı oyun, Pazarcık
Kaymakamı Mustafa Tatsız'ın
"adam gibi oyun" sınıflamasına
girmedığı için uygun görülmedı.
Aynı oyunun 4 Aralık'ta
Kahramanmaraş Sabancı Kültür
Sitesi Tiyatro Salonu'nda
sahnelenmesı ise Pazarcık
Kaymakamı Mustafa Tatsız'ırı
çelişkisini ortaya koydu.
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan
Kaymakam Mustafa Tatsız. "Oyun,
Pazarcık şartlanna uygun değil. Ben,
oyunun reddedilme gerekçesini de
ilgiliye sundum" dedi. "Pazarcık
koşullarmın neler olduğu" sorusunu
yanıtlayan Tatsız, "Siz, Pazarcık'ı
tamnuyorsunuz. Aynca, ben bu
karan kendi kendüne vermiyorum.
Emniyet güçleri, jandarma ve Milli
Eğitim Müdüriüğü'nden bana gelen
raporlar, bilgiler ve araşnrmalar
doğruttusunda bu karan verdim.
Önüme gelen raporbtnn gereğini
yapmak zorundavdım" görüşlennı
sa\Tondu.
'Bakanlar gereğini yapsın'
Ankara Sanat Merkezi'nin kurucusu
Haşim Kayabaşı. "Bağh olduğu
Kahramanmaraş ilinde valinin oluru
ile oynanan oyunun Pazarcık'ta Her
şey benım' manoğıyla hareket eden
kaymakama takılmasu 2000'li
yılîarda mülki vöneticilerinıizin
beyinlerindeki örümcek ağlannın
bazılarui da kronikleştiğmin
göstergesidir'' diye tepki gösterdi.
Kaymakam Mustafa Tatsız'ın oyunu
onaylamama gerekçesini "Adam gibi
oyun getirin de onaylayayım. Burası
Pazarcık ve kaymakam benim"
gerekçesıyle açıkladığını söyleyen
Kayabaşı, "Ankara Sanat Merkezi
olarak olayın başkahramam
kaymakanun, tçişleri Bakanı Sadettın
Tantan ve Kümlr Bakanı lstemihan
Talay'ın dikkatlerini çekeceğine ve bu
rutartı görev zihniyetinin
ödüllendirileceğine olan inancunızı
koruma konusunda kararhyız''
nüktesini yaptı.
Kayabaşı, sivil toplum örgütlerinden
kendilerine destek verilmesini
isteyerek "Amacunız halkı, külrür-
sanat etkinliklerinde buluşturmak.
Oyunu Pazarcık'ta da sergileyebümek
için sonuna kadar mücadele
edeceğjz" dedi.
nipr
K a y a k d ü n v a s ı I l u l SOD
dönemierdeki
Uier > l l d l z ı
Avusturyai, Herman Maier,
şampiyonluklanna bir yenisini daha ekledi. Pazar günü Vol d'lsere'deki ka-
yak merkezinde gerçekleşen Alp Disiplini Dünya Kupası Kayak Yanşı'nda çok
iyi bir performans sergileyen Maier, yeni yıl öncesi formunu koruduğunu da
gösterdi. Maier 2:30.00'bk skonıyîa 2:*31.99'hık Heinz Schilchegger'i ve
2:32.00'hk Andreas Schifferer'i geride bırakn. (Fotoğraf: REUTERS)
-m-
Trafige cözüm aranıyor
Taksişoforleri
demuyolu istiyor
• Meslekleri gereği Istanbul'un trafik
sorunuyla her gün boğuşan IETT ve taksi
şoforleri, sorunun raylı sistemle
çözüleceğini belirtiyorlar.
CANERÖZTÜRK
Merkezi ve yerel yöne-
ticiler Istanbul'un trafik
sorununun çözümü konu-
sunda ciddi projeler geliş-
tirmezken, yaşamını şo-
förlük yaparak kazanan
İETT ve taksi şoforleri,
trafik sorununun ancak
demiryollan ile aşılabile-
ceğini vurguluyorlar.
Gelişen teknolojiye ve
artan nüfusa paralel olarak
son 50 yılda ulaşım altya-
pısuıın geliştirilmediği Is-
tanbul'da, trafiğe 2 mil-
yon 100 bin araç kayıtlı
bulunuyor, bunun 1 mityon
600 binini özel otomobil-
ler oluşturuyor. Trafikte
her gün seyreden 1 mil-
yon 200 bin özel araçta
sadece 1.5 milyon kişi ta-
şımrken 10 bin civannda-
ki toplu taşıma aracında
ise 5 milyon kişi yolculuk
ediyor. Kent trafıginde her
gün yaklaşık 1.5 milyon
özel araç sahibinin seyret-
mesi Istanbullulara çekil-
mez anlar yaşatıyor. Mes-
lekleri gereği trafik çile-
siyle her gün boğuşan
ÎETT ve taksi şoforleri,
sorunun ancak toplu taşı-
mayla çözülebileceği ko-
nusunda birleşiyorlar.
Çözfim önerileri
tETT şoförü Zafer Çe-
tin, trafik sorununun çö-
zülebilmesi için şehir içi-
ne minibüslerin girmeme-
si, raylı sistemin yaygın-
laştınlması gerektiğini be-
lirtirken meslektaşına ka-
üldığını vurgulayan Şevket
Karahilal ise yol bakım-
onanm çalışmalannın gün-
düz yerine gece yapılma-
sı gerektiğini ekliyor.
lETT'ye bağlı özel halk
otobüsü şoförü Mustafa
Kıtaç, ticari taksılenn tra-
fiğe çıkmayarak duraklar-
da müşteri beklemesinin
sağlanmasım ve tek-çift
plaka uygulamasının haya-
ta geçirilmesini öneriyor.
Turan Gökgül de ancak
toplu taşımayı cazip hale
getirerek trafik sorununun
çözülebileceğini, bunun
da metro, tramvay ve tETT
hatlannın arttınlması ve
birbirine uyumlu hale ge-
tirilmesiyle olabileceğini
söylüyor.
Taksi şoforleri de tETT
şoforlerine paralel görüş
bildiriyorlar. Taksi şofö-
rü tbrahim Kaya, 10 ya-
şın üzenndeki araçlann
trafikten men edilmesini
isterken, Can Burak, gün-
de 500 aracın trafiğe çık-
tığını, bu engellenmedik-
çe tstanbul'un trafik soru-
nunun çözülmesinin müm-
kün olmadığını ıfade edi-
yor.
Trafik sorunu konusun-
da şoförlerin görüşleri
özetle şöyle:
• Toplu taşıma araçla-
nrun kullanacağı tercihli
yollar arttınlmalı.
• Trafik polisi taviz ver-
memeli.
• Şoforler yeniden eği-
timden geçirilmeli.
• Yeni arabalı vapur gü-
zergâhlan açılmalı.
• tki yaka demiryolu ile
bağlanmah.
• Tek-çift plaka uygu-
laması hayata geçirilmeli.
AL GÖZÜ1VI SEYRETLE / IŞIL ÖZGENTÜRK
e-posta: tan (g prizma. net. tr
Baskm Oran'ın gazetemızde ya-
yımlanan "KüreseDeşme: Neyap-
malı" başlıklı yazı dizisi yıllardır
"küreselleşelim'" diye çığlıklar
atan, yaşamda tek yolun daha çok
tüketmek, daha çok başkalanna
benzemek olduğunu savunan pek
çok ekonomiste, orijinal görün-
me heveslisi entelektüellere veril-
miş tokat gibi bir yanıt olma özel-
liğini taşıyor,
Dünyayı 500 büyük şirketin doy-
maz isteklerine bir pasta gibi sun-
manın öteki adı olan küreselleşme,
son on yılda dünyayı öylesine bir
hale getirdi ki bizzat Papa, kulla-
nna "daha az acgözlü ohnalanıu,
daha yardunsever ohnalannı ve
başkalannıda düşünmekTİni" em-
redecekhale geldi. Küreselleşme-
nin nimetlerinden en çok yararla-
nan Avnıpa ve Amerika'da ilk baş-
kaldınlar başladı. Çünkü insanlar
gördüler ki başkalan ölürken va-
at edilen dünya nimetlerinin hiç-
bir derde çaresi yok. Aynca in-
sanlar giderek yoksullaştıklannı,
hiç durmadan bir yerlere kimlik-
lerini vermek zorunda olduklan-
nı da gördüler. Aykın olmanın dış-
lanmak, aşağılanmak olduğunu da
gördüler.
500 büyük şirketin satış strate-
jilerinde birer piyon olduklannı
da gördüler.
Kendi duygu ve düşüncelerinin
hiçbir anlamı olmadığını da gör-
düler.
Kara Afrika'nın ölümünü gör-
Al sana küreselleşmeit
düler, Yugoslavya'nın parampar-
ça edilişini de.
Ve ilk başkaldın Prag'da başla-
dı, ardmdan daha da büyüyerek
Nice'e geçti.
Başkaldın. bu sihirli sözcük in-
sanın yüreğini ferahlatıyor. Evet,
başkaldın. Bu sihirli sözcük
Prag'daki, Nice'teki dostlan pe-
şinden süriik-
lediği gibi be-
ni de alıp gö-
türüyor ve ben
yakınlarda gör-
düğüm bir fil-
min öyküsünü
sizlerle paylaş-
mak için daya-
nılmaz bir is-
tek duyuyo-
rum.
Baskın
Oran'ın yazı
dizisine gence-
cik Alman bir
yönetmen,
Fred Kelemen, kendi ülkesinden
selam yolluyor sanki. Filmin adı
"Alacakaranhk*'. Film Polonya sı-
nınna yakın bir Alman kentinde
geçiyor. Ortasından ırmak geçen
bir kentte. Filmin kahramanı işsiz.
Ve onunla ilk kez kendi gibi yüz-
lerce işsizin kayıt için beklediği çiğ
bir ışıkla aydınlanan, herkesin
umutsuz gözlerle birbirini süzdü-
ğü bir iş bulma kurumunda tanı-
şıyonız.
Kahramanımız bir zamanlar bir
dansçıymış, ama şimdi işsiz. Bir
sevgilisi var, o bir çamaşırhanede
işçi. Aşklan da yaşadıklan kent
gibi donuk. Birbirlerine yabancı,
öylece sürüklenip duruyorlar.
Dansçı kahramanımız bir gece yol-
culuğunda, metroda soyuluyor. Ve
onu soyanlar
kaçmıyor, he-
men yanına
oturup metro-
daki yolculuk-
lanna devam
ediyorlar. Son-
ra kahramanı-
mız bir yalnız-
lar bannda ken-
di kendine söy-
lenen, herkesin
"deB'dediğibir
adamın peşine
taküıyor. Adam
ülkeye on yıl
önce gelmiş bir
yabancı. Hiç durmadan kaybolan
dört yaşındaki kızuıdan söz ediyor
ve herkese kızmı soruyor. Bu umut-
suz adamla birlikte kahramanı-
mız, kentin labirentlerine dalıyor.
Mültecilerin, istenmeyenlerin ya-
şamlannı sürdürmeye çalıştıklan,
bizdeki çırak hanlanna benzeyen
hanlara giriyor. Orada yeryüzü-
nün her ülkesinden iş için, ekmek
için gelmiş yüzlerce insanın en il-
kel koşullarda yaşadığına tanık
oluyor. Orada mutsuz baba, kızı-
nı araması için para verdiği bir
adam tarafından dövülüyor.
Kahramanımız da.
Sonrası anlatılu" gibi değil. Kay-
bolan dört yaşındaki küçük laz bir
açık arttırmada beş orta yaşlı er-
keğin karşısına çıkanlıyor. Ve dört
yaşındaki küçük kız parayı en çok
arttıran adamın oluyor. Kızı satın
alan adamın elinde, tüyleri upuzun,
kocaman oyuncak bir köpek var.
Adam küçük kıza tecavüz ederken
ona, oyalanması için bu tüyleri
upuzun oyuncak köpeği verecek.
Sanınm daha fazlasını anlatma-
ma gerek yok. Küçük kızın ölüsü
bir kanalizasyonda bulunacak ve
o karanlık Avnıpa kentinde biri-
leri küreselleşmenin insanoğluna
sunduğu sürekli tüketmenin gel-
dığı bu son aşama için küçük kız
ve oğlan çocuklannı toplamaya
çıkacak.
Evet film böyle bir filmdi ve
anlatılan her şey bir kâbustu. Ama
gerçekti.
Şimdi ben, orijinal görünme me-
raklısı entelektüellere, küreselleş-
menin herkes için geçerli bir kur-
tuluş reçetesi olduğunu iddia eden
ekonomistlere, bu ülkeyi dirhem
dirhem 500 yabancı şirkete satan
vatan hainlerine sonıyonım: Kü-
çük bir kız çocuğunun kanalizas-
yonda bulunan ölüsü, sizi hiç mi
ilgilendirmiyor?
isoz50(« hotmail.com.