Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
> KASIM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kuruluşu tamamlanan Türkiye-Avrupa Vakfı'nın başkanlığını Ziya Müezzinoğlu yapacak
6
Amaç çağdaş mederdyet'istanbuJ HaberSenisi-Türki-
ye-A\Tupa Vakfı'nın kuruluş
çalışmalan tamamlandı. Sivil
toplum örgütleri ve sendikalann
yöneticileri, Türkiye- Avrupa
Birliği ilişkilerinde uzmanlaş-
mış çok sayıda akademisyen,
teknokrat ve politikacının katı-
lımıyla oluşturulan vakfın tesci-
li için mahkemeye başvuruldu.
Türkiye- Avrupa Vakfı'nda
Türk-Iş, DİSK ve Hak-Iş gibi
işçi sendikalannm başkanlan-
nın yanı sıra Türk Mimar ve
Mühendis Odalan Birliği, Diş
HekimJeri Bıriiği, Eczacı Oda-
lan Birliği ve Veteriner Hekim-
leri Birliği gibi meslek kuruluş-
lannın başkanlan, Türkiye-AB
ilişkileri konusunda ya da ken-
di alanlannda uzman ve akade-
misyen kişiler ile bazı eski ba-
kan ve millefvekilleri yer alı-
yor.
• Türkiye-Avrupa Vakfı, bir sivil toplum örgütü olarak Türkiye'nin Avrupa Birliği ile bütünleşme
sürecinde yer alma çabalanna katkıda bulunmayı amaçladığını bildirdi. Vakfin açıklamasında,
"Türkiye'nin Avrupa Birliği ile her alanda bütünleşmesi, hükümetlerin çabalannın yanı sıra sivil
toplumun ve sivil toplum örgütlerinin bu yoldaki kararlılığı ve etkinliği ile anlam kazanacaktır" denildi.
Vakıftarafından yapılan yazı-
lı açıklamada, Türkiye'nin yüz
elli yıldır takipçisi olduğu "Ba-
üblaşma" hedefi ve "muasır
medeniyet seviyesine" ulaşma
amacının, Batı'nın gelişmiş
toplumlannın, çağdaş yaşam
standartlarmın ve demokratik
toplumsal yapılannın benim-
senmesi ve Anadolu toprağında
yaşatılmasını isteme noktasında
anlam kazandığı vurgulandı.
Türkiye-Avrupa Vakfı'nın
merkezi Istanbul'da bulunurken
vakfın başkanlığını eskı Maliye
Bakanı ve uzun yıllar Brük-
sel 'de görev yapmış olan emek-
li büyükelçı Ziya Müezzinoğtu
üstlendi.
Türkiye-Avrupa Vakfı'nca
yapılan açıklamada, Türki-
ye'nin Avrupa üyesi topluluk-
larla aynı koşullarla ve eşit iliş-
kiler çerçevesinde Avrupa Bir-
liği ile bütünleşme sürecinde y-
er almak istediği belirtilerek
vakfin bu yöndeki çabalara, bir
sivil toplum örgütü olarak kat-
kıda bulunmayı amaçladığı ifa-
de edildi. Vakfın açıklamasında
şu görüşlere yer verildi:
"Türkiye'nin Avrupa Bbüği
ile her alanda bütünleşmesi, hü-
kümetlerin çabalannın yanı ah
ra sivil toplumun ve sivil top-
lum örgütlerinin bu yoldaki ka-
rarühğı veetkinliğiile anlam ka-
zanacaktır. Çünkü çağdaşlaşma
mücadelesi ve Avrupa Biriiği ile
bütünleşme çabalan, yalnızca
hükümetlere ve politikacılara
bırakılmayacak kadar önemli-
dir. Avrupa Birtiği'ne giden yol,
halkımızm her kesimiyle bu bü-
tünleşmeyi özümsemesinden
geçmektedir.''
Kararfatakip
Vakıf açıklamasında aynca,
Türkiye'nin yüz elli yıldır süren
çağdaşlaşma çabasının, Avrupa
Birliği ilişkileri çerçevesinde
gerek adayhk, gerekse tam üye-
lık aşamalannda azimli ve ka-
rarlı takipçisi olacağının aln çi-
zildi.
Vakıf yönetiminde şu kişiler
yer alıyor:
Vakfin yönetim kurulu:
Başkan: Ziya Müezzinoğlu
Başkanvekilleri: Cumhuriyet
Vakfı Genel Sekreteri, hukukçu
AtiDa Coşkun, Ankara Üniver-
sitesi Hukuk Fakültesi öğretim
üyesi, eski DPT/Avrupa Birliği
Genel Müdürü Prof. Dr. Tuğrul
Arat, Galatasaray Üniversitesi
Avrupa Araştırma ve Dokü-
mantasyon Merkezi Müdür
Yardımcısı Can Baydarol, yö-
netim kurulu üyeleri emekli bü-
yükelçi Şükrü Elekdağ, Bilım-
Prof. Naci Cörür
'Marmara'nın
kuzey kıyısında
aktif fay yok'
• TÜBİTAK MAM Başkaru Prof Dr.
Görür, Italyan deniz araştırma gemisiyle
yapılan çalışmanın ön sonuçlannı
açıkladı. Marmara Denizi'nin kuzey
kıyılannda 100 metre su derinliğinden
daha sığ kıta sahanlıklannda aktif
olabilecek önemli bir faya
rastlanmadığını söyleyen Görür, 7'den
büyük iki deprem potansiyeli bulunan
Kuzey Anadolu Fayı ile ilgili bilgilerin
ise geçerliliğini koruduğunu vurguladı.
Istanbul Haber Servisi - Denizaltı
Paleosismolojı Araştırması Projesi
kapsamında, ltalyan Odin Finder gemisiyle
yapılan çalışmanın ilk sonuçlanna göre,
Marmara Denizi'nin kuzey kıyılannda 100
metre su dennliğinden daha sığ kıta
sahanlıklannda aktif olabilecek önemli bir
•faya rastlanmadı. Ancak Marmara içinde
bulundugu bıldirilen ve 7'den büyük iki
deprem potansiyeli taşıyan Kuzey Anadolu
Fayı ile ilgili bilgilerin, aynen geçerli
olduğu belirtildi.
TÜBlTAK Marmara Araştırma Merkezi
(MAM) Başkanı Prof. Dr. Naci Görür,
düzenlediği basın toplantısında,
TÜBtTAK'ın koordinasyonunda ttalyan
CNR, Columbia Üniversitesi ve NATO'nun
katkılanyla Odin Finder araştırma
gemisiyle yapılan 8 günlük çalışmanın ön
sonuçlannı açıkladı. Görür, çalışmanın,
Istanbul'a yaİun kıta sahanlıgı alanlannda
deprem oluşturacak muhtemel faylan
belirlemek, güneyde Çmarcık
Çukurluğu'ndan geçen ana fayla ilişkilerini
ve geçmişten günümüze deprem
aktivitelerini araştırmak amacıyla
başlatıldığım söyledi. -,. V
100 metreden sığ olan bölgeler
Görür, "Çahşmanın ön sonuçlanna göre,
Büyükçekmece-Bakırköy güneyi, tstanbul
Boğazt güneyi ve Adalar-Tuzla Burnu
güneyinde 100 metre su derinliğinden daha
sığ krta sahanlıklannda aktifolabilecek
önemli bir faya rastianmamışûr" dedi.
Prof. Görür, bu çalışmanın daha önce
Fransız gemisinin Kuzey Anadolu
§Fayf nın geçtiği Çınarcık Çukuru'nda
yaptığı araştırmadan farklı olduğunu
belirterek, 100 metreden sığ olan Izmit
Körfezi'nden Büyükçekmece'ye kadar
uzanan kuzey kıta sahanhğında
gerçekleştirildiğini anlattı.
Avcılar kuslcusu
:
Bu çalışmanın bir amacının da Marmara
Denizi içindeki aktif faylann bulundugu
çukurluklardan karaya doğru aktif başka
faylar bulunup bulunmadığını görmek
olduğunu kaydeden Prof. Dr. Görür,
"tstanbul'un deprem bölgesine en uzak
bölgesi ohnasma karşın, kentteki yıkumn en
çok olduğu Avcüar'm durumu. denizden bu
ilçeye doğru aktif faylann olabiteceği
kuşkusunu uyandırmışü. Ük bulgulara göre
araştırma bölgesinde aktif bir faya
rastlanmadığını gördük" dedi. Prof. Görür,
bir soru üzerine, Avcılar'daki yıkımın
büyüklüğünün nedenlerine ilişkin TÜBİTAK
Yer Bilimleri Enstitüsü'nün araştırmalannın
sürdüğünü, bununla ilgili açıklamanın da
yakında yapılacağını kaydetti.
Çahşmada elde edilen verilerin işlenip
değerlendirilmesinin ardından, 2001 yılının
ilkbahar aylannda ltalyan CNR Urania
araştırma gemisiyle 30 gün sürecek bir
deniz araştırmasının daha yapılacagını
kaydeden Görür, Fransa'mn işbirliğiyle
Marmara Denizi'nde derin sismolojik
gözlem istasyonu oluşturulmasımn
planlandığmı ifade etti.
Göriir'ün verdiği bilgiye göre Istanbul'da
deprem gözlemleri kapsamında kaynak
sulannın ısınması ve azalması gibi belirtiler
de ıncelenecek. TÜBlTAK MAM
tarafından sürdürülen çalışmalar 1-2 yıl
daha sürdürülecek.
TÜYAP19.tst«ıbulIötopRıanetkinlikterisüriryor.
E d d n K k | e r kapsanunda önceld gün yazarlanmız Konur
Ertop, Erol Manisab, Erdai Afabek ve Leyla Tavşanoğtu, Cumhuriyet Kitap Kuhıbü (CKK) standmda
kitaplannı irrtzaladılar. Sıcak bir ortamda gerçekkşen imza günü snrasmda okuriar, her gün yazılarmı iziedikleri
vazariannuzta yüz yüze sohbet otanağı da buldular. Sohbetin gündemini çoğunlukla son günİerde yaşanan
gelişmekr ohışturdu. TÜYAP19. Istanbul Kitap Fuan'nda CKK'nin standmda bugûn de Adan Uraz, Kemal
Ateş, Urvfye AJpay ve Nevra Bucak kftapiarmı hnzalayıp okurlanyla söykşecekler. (NEZAHAT EKMEKÇİ)
4
Sermaye fle sömürme'
Vehbi Hacıkadiroğlu, ABD'nin geri kalmış ülkelere
kredi vererek sömürüsünü sürdürdüğünü söyledi
Fuarı
19. tstanbul Kitap Fuan etküüikkri kapsamında "Küreselleşme ve Ozgürlük" koDiıIu panel düzeolendi
İstanbul Haber Servisi -
2. Dünya Savaşı'ndan son-
ra ABD'nin geri kahnış
yoksul ülkeleri sömürmek
yerine bu ülkeleri, krediler
verip "palaztandırarak" ve
dış kaynaklı çarpık ekono-
miler yaratarak sömürmeyi
tercih ettiğini belirtildi.
19. İstanbul Kitap Fuan
etkinlikleri kapsamında
Boğaziçi Üniversitesi Ya-
yjnvevi "KüreseUeşme ve
Ozgünak" konulu birpanel
düzenledi.
Boğaziçi Üniversitesi
Felsefe Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Gürol Ir-
zuVm yönettiği panelde ko-
nuşan 'Felsefe Tarnşmalan
Kitabı Kurucusu' Vehbi
Hacıkadiroğlu. gelışmişli-
ğin özgürlük çıkmazında
olduğunun altını çizerek
küreselleşmenin, doğayı
kirleterek insanhğın sonu-
nu hazırladığmı ve kültür
kirlenmesine de yol açtığı-
nı ifade etti.
Hacıkadiroğlu, küresel-
leşmenin sömürenle sömü-
ren arasındaki uçurumu art-
tırdığmı söyledi. Özgürlü-
ğün sadece insana özgü bir
kavram olduğunu ifade e-
den Hacıkadiroğlu, eşitlik
olmadan özgürlüğün ola-
mayacağmı vurguladı.
tnsan haklan sorunn"
istanbul Üniversitesi Hu-
kuk Fakültesi Öğretim Üye-
si Doç. Oktay Uygundakü-
reselleşme sürecinde, ulus
devletin insan haklannı gö-
zetmekte yetersiz kalabile-
ceğini belirterek emeğin ve
yoksullann uluslar üstü sa-
vunma mekanizmalan ge-
liştirmesi gerektiğini ifade
etti. Uygun, insan haklan-
nın, insan onurunu koru-
mak için var olduğunu söy-
leyerek "Sosyal haklann
korunması için iki görüş
vardır. Birindsi, ulus devte-
tinyüksettilnıesidir.tkincisi
iseözgürlüğüdaraltanküre-
sd ulus üstü mekanizmala-
ra karşjküreseiuhısüstüsa-
vunraa mekanizmalarmı
güçtendnTnektir" dedi. Ser-
mayenin artık ulusal kimli-
ğinın olmadığını vurgula-
yan Uygun, küresei serma-
yenin ulusal sermayeyi aş-
tığını ifade etti.
Siyaset Bilimci Doç. Fu-
atKeyman ise globaDeşme-
nın sadece ekonomik değil,
aynı zamanda siyasal ve
kültürel bir oluşumu ifade
ettiğini söyledi. Bir telefon
kartı reklamında pazarla-
nan "özgünuk kavnumnı"
anımsatan Keyman, "Ne
Doğu o kadar mistik, güzei,
boDuk içinde, ne de hazır
kart o kadar özgürlük sağ-
lar" dedi. Keyman, global-
leşmenin, serbest pazan sa-
vunup uygulayan bireyleri
olumladığını belirtfi.
Boğaziçi Üniversitesi
Felsefe Bölümü Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Öhan tnan
ise insanlann iç dünyasmın
özgür olmadan dış dünyası-
nm özgür olamayacağını
anlatarak insanlann düşün-
celerinin toplumdan bagım-
sız olmadığmı söyledi.
tnan, insanoğlunun gittikçe
"sıradanroboöara''döndü-
ğünü belirterek "tç dünya*
mıza baş kakfararak, sorgu-
layaraközgür olabfiiriz, ak-
si takdirde özgür olduğu-
nnızu zaonederiz" diye ko-
nuştu.
sel Teknik Araştırmalar Vakfi
Genel Sekreteri, hukukçu Re-
şat KadaifçUer, ODTÜ 1dan
Ilimler Fakültesi Anabilim Da-
h Başkanı Prof. Dr. AtiüaEnüp,
eski milletvekili, emekli öğre-
tim üyesi Prof. Dr. Mükerrem
Hiç ve Maltepe Üniversitesi
Hukuk Fakültesi öğretim üyesi,
Türk Hukukçu Kadınlar Derne-
ği Başkanı, Avrupa Hukukçu
Kadınlar Derneğı Yönetim Ku-
rulu üyesi Prof. Dr. Aysd Çefi-
keL
Vaknn denetieme kurulu:
Denetleme kurulu başkanı,
Eskişehir Anakent Belediye
Başkanı, Avrupa Konseyi Tür-
kiye Yerel Yönetimlertemsilci-
si Prof. Dr. YümazBüyükerşen,
üyeler eski Merkez Bankası
Başkanı Zekeriya Yddınm ve
eski Hazine Müsteşan Tefik AL
tanok
Vakfin danışma kurulu:
Danışma kurulu başkanı
eski tstanbul milletvekili,
ekonomist, araştirmacı Bü-
lentTanla, üyeler: Türk Ve-
teriner Hekımleri Birliği
Başkanı Nesrin Alpaslan,
Sabancı Üniversitesi Rek-
tör Yardımcısı Doç. Dr. Ce-
mil Ankan, DPT Avrupa
Birliği Genel Müdürlüğü
uzmanı Nugün Ansan, Ha-
cettepe Üniversitesi Eğıtim
Fakültesi Eğıtim Anabilim
Dah Başkanı Prof. Dr. Pe-
tek Aşkar, İstanbul Üniver-
sitesi Iktisat Fakültesi öğre-
tim üyesi, İstanbul Bilgi
Üniversitesi Vakfı Müte-
vellı Heyeti üyesi Prof. Dr.
Toktamış Ateş, Maltepe
Üniversitesi Hukuk Fakül-
tesi Dekanı, Nâzım Hikmet
Kültür ve Sanat Vakfı Baş-
kanı Prof. Dr. Aydın Aybay,
Bahçeşehir Universitesi
Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. SüheyjBatum, İs-
tanbul Bilgi Üniversitesi
Idari Bilimler Fakültesi
Dekam Prof. Dr. Taner
Berksoy, Galatasaray Üni-
versitesi rektör yardımcısı
ve üniversitenuı Hukuk Fa-
kültesi dekanı Prof. Dr.
Yalçın Çakahr, DtSK Ge-
nel Başkanı Süleyman Çe-
tebi, kamu yönetimi uzma-
nı, TBMM Kurucu Meclis
üyesi, eski Turizm Bakanı,
Yeni Gün Haber Ajansı
Yönetim Kurulu Başkanı
Dr. Alev Coşkun, Atılım
Üniversitesi Hukuk Fakül-
tesi öğretim üyesi Kemal
Dayınlarlı. Galatasaray
Üniversitesi îktisadi Idari
Bilimler Fakültesi Ulusla-
rarası tlişkiler Bölümü
Anabilim Başkanı Doç. Dr.
BerflDedeoghı, eski Adalet
Bakanı, eski Avrupa Parla-
mentosu Karma Komisyo-
nu Eş Başkanı Hasan De-
nizkurdu, Türk Eczacılar
Birliği Başkanı Mehmet
Domaç, Avrupa Biriiği Ge-
nel Sekreterliği Genel Sek-
reter yardımcısı Mustafa
Dönmez, Rekabet Kurulu
2. Başkanı Kemal Erol,
emekli kurmay subay, Mil-
li Birlik Komitesi üyesi
Numan Ean, emekli öğre-
tim üyesi Prof. Dr. Bedü
Feyzioghı, Türkiye Tekno-
loji Geliştirme Vakfı Baş-
kanlık Danışmam Aykut
Göker, Ankara Üniversite-
si Hukuk Fakültesi Ekono-
mi-Maliye Bölümü Başka-
nı Prof. Dr. Ahmet Gökde-
re, İstanbul Bilgi Üniversi-
tesi Avrupa Birliği Araştır-
ma Merkezi Müdürü Emre
Gönen, TMMOB Başkanı
Kaya Güvenç, Dışbank
Yönetim Kurulu Başkanı
Çetin Hacaloğra, ışadamı
Jak Kamhi, eski Kültür
Bakanı ve Türkiye Sosyal
Demokrasi Vakfı Başkanı
Ercan Karakaş, Bahçeşe-
hir Üniversitesi Iktisat Fa-
kültesi Dekanı, Avrupa
Birliği Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Eser Karakaş,
ekonomist tlker Keremoğ-
lu, büyükelçı Sefim Kune-
nüp, Türk-Iş Genel Başka-
nı Bayram Meral, Cumhu-
riyet Gazetesi Yaym Kuru-
lu Başkam gazeteci llhan
Selçuk, TÜSlAD Ankara
Temsilci Yardımcısı Derya
Sevtaç, Hak-Iş Genel Baş-
kanı Salim Uslu, Avrupa
insan Haklan Mahkemesi
Türk yargıcı Rıza Türmen,
eski Ankara Üniversitesi
Avrupa Topluluğu Araştır-
ma ve Uygulama Merkezi
Müdürü Prof. Dr. NahitTö-
re ve Diş Hekimleri Biriiği
Genel Başkanı Dr. Celal
Yıkünm.
ARAYIŞ
TOKTAMŞ ATEŞ
Yollarda
Ekim ve kasım aytan; kendimi bildim bileli, çok
yoğun geçer. Eskiden, bütünleme sınavlannı ya-
pardık ve kâğrt okumaktan gözlerim şaşılaşırdı.
Daha sonralan, bütünleme sınavlan eylüle alındı
ve ekim ayında okullar açılmaya başladı. Bu ara-
da doçentlik jürileri de ekim ayında toplanıyordu.
Yukanda saydıklanm, yaşamın akışının normal
görüntü ve sonuçlan. Fakat ekim ve kasım ayla-
nndaki "Cumhuriyet" ve "Atatûrk" haftalan, işimi
çok zoriaştınyor. Bir "söyleşi" ya da "konferans"
isteyenlerin çoğuna olumlu yanıt veremiyorum. A-
ma kimi zaman öyle insanlar "aracı" oluyor ki "ha-
yır" demem mümkün olamıyor. Nevin, kendimi
bu denli yorduğum için "çıldınyor", ama galiba bu
işten ben de çok hoşlanıyorum ve kendimi çok
zorluyonjm.
Şimdiye dek, bu yılın ekim-kasım döneminde
katıldığım toplantı sayısı 17 oldu. Bu ay sonuna ka-
dar, galiba 30'a yaklaşacağım. Tabii ders ve yazı-
lar da kesintisiz sürüyor. önümüzdeki birkaç haf-
ta sonu yollarda geçecek. Eğer yazılarda bir ak-
sama olursa şimdiden affola...
•••
TÜYAPtan epey kitap aldım. Geçen yıllarda,
TÜYAPtan aldığım kitaplan "sıcağı stcağına" okur
ve bir kısmı hakkındaki görüşlerimi sizleıie payia-
şırdım. Fakat bu sene, yeterince zaman ayırama-
dım. özellikle Muhrttin Eren'in kitaplannı, daha
doğrusu yayınladığı kitaplan okuyacak bir "boş za-
man" yaratmanın özlemini çekiyorum. (Bu arada,
"Dune'un altıncısı da yayımlanmış...)
Bu dönemde, bizim "kapatılmış bölümümüzün"
etemanlannın epey çalışması yayımlandı. Doğru-
sunu isterseniz öğrencilerimle iftihar ettim ve ifti-
har etmeye devam edeceğim. Bir gün, bölümü-
müze öğrenci almaya başlayacağımız konusun-
da da hiçbir kuşkum yok.
• • •
Siz bu satırian okurken ABD'de başkanlık se-
çimleri sona ermiş olacak. Her ne kadar bizim hal-
kımız, ("Medya" sayesinde) bu seçimtere ABD hal-
kından fazla ilgi gösteriyorsa da kim seçilmiş olur-
sa olsun, bizim için fark eden bir şey yok. Aslında
ABD dış politikası, partiden partiye ve adaydan
adaya değişmediği için dünyanın diğer ülkeleri
açısından da fazla bir şey fark etmiyor.
Fakat bu seçimler ve halkımızm bu seçimlere
olan yoğun ilgisi, aklıma ABD seçmeninin ilgisiz-
liğini ve bu ilgisizliğin altında yatan farklı demok-
rasi anlayışını getirdi.
Gerçekten ABD seçmeni, başkanlık seçimleri-
ne karşı son derece ilgisizdir. Başkanlık seçimle-
rine katılma oranı da bunu gösterir. Henüz belli ol-
madı, ama şu anda yaşanmış olan "kıran kırana"
seçimde bile, seçime katılma oranı, yüzde 60'ın
pek üzerine çıkamayacaktır. Hatta, öyfe seçimter
yaşanmıştır ki; seçimlere katılma oranı, yüzde
50'nin epeyce altında kalmıştır.
ABD seçmeninin başkanlık seçimlerine karşı il-
gisizliğinin nedenini, doğru teşhis etmek duru-
mundayız. Kimi yazarlar bu ilgisizliği ABD halkının
siyasete karşı ilgisizliği olarak görürter ki doğrusu,
ben bu görüşe katjlmıyorum. ABD halkı, "yerel
düzeydeki" siyasete karşı çok ilgilidir. Hatta "biz-
den bile daha fazla ilgilidir" diyebileceğimizi dü-
şünüyorum.
örneğin büyük kentlerde yaşayanlanmız ara-
sında, eğer doğrudan bir ilgi ve iiişkisi yoksa ve
çok bilinen bir isim değilse, "ilçesinln" belediye
başkanının adını bilen çok azdır. (örneğin ben, ya-
şamakta olduğum Fatih ilçesinin Fazilet Partili be-
lediye başkanının adını anımsayamadım...)
ABD'li "vatandaş"; yaşamının akışı ve gereksi-
nimleri içinde, "bire bir" etkili olabilecek siyaset-
çileri çok yakından tanır ve izler. Ama "Başkanın"
şu ya da bu isim oiması onun açısından pek fark
etmez. Zaten etkisi olmayacağının bilinci içinde-
dir.
•••
Bankalar ve diğer çete "muhabbetlerini" doğ-
rusu şaşkınlık ve kimi zaman da hayretle izliyorum.
Halkımızı en acımasız bir biçimde soyanlann, en
ağır biçimlerde cezalandınlmasına çok sevinece-
ğim. Fakat kimi isimlere çok şaşınyorum.
Yanlış anlaşılmak istemem. Eğer suçluysalar, el-
bette en ağır bir biçimde cezalandınlacaklar. Ama
bir Metin Berk'in, hele hele bir Ersin Çamoğ-
lu'nun isimlerini duyduğum zaman hem üzüldüm
hem de şaşırdım. Metin'i de, Ersin'i de en azındah
20 yıldır görmediğim gibi, yaşamımızın kesişen
hiçbir noktası yok. Fakat bu iki "eskiarkadaşımın"
suçlu olduklanna inanmak istemiyorum.
Umanm haklı çıkanm...
İhale komisyonunda veli olacak
Valilikten öğrenci
servislerine önlem
tstanbul HaberServi-
si- istanbul Valiliği'nce
okul servis taşunacıla-
nnm okullara bağış ya-
parak öğrenci taşıma
ihalesi almalannın ön-
lendiği vurgulanarak
Erenköy Ilkögretim
Okulu'nda yaşanan ser-
visçi cinayetine benzer
olaylann engellenmesi
için îhale Komisyo-
nu'na Üçe Kaymakam-
lığı'nca belirlenecek iki
öğrenci velisinin de ek-
lendiği kaydedildi.
istanbul Valiliği'nce
yapılan yazılı açıklama-
da, taşıma ıhalelerinin
en çok bağış veren taşı-
yıcı kurum ya da kuru-
luşa verildiği iddialan-
m ortadan kaldırmak
amacıyla, 14 Temmuz
1999 tarihli yönerge de-
ğişikliği ile okul müdü-
rü, okul aile birliği baş-
kanı ve okul koruma
derneği başkanından
oluşan ihale komısyo-
nuna, ilçe kaymakamlı-
ğmca belirlenen, o
okulda öğrencisi bulu-
nan iki velinin de eklen-
diği kaydedildi. Valilik
açıklamasında şöyle de-
nildi:
"Aynca şaibelere
meydan vermemek
amacıyla gene aynı ta-
rihte yapılan yönerge
değişikligi ile ihalelere
kapalı zarfusuhl getiri-
lerek, en düşük teknfi
veren 3 ldşi arasuıda
açıkeksOtmeyoluyiain-
dirim yapılarak komis-
yonca bunlardan uygun
görülen teklif sahibine
taşıma işinin verileceği
hükme bağlannuş ve ta-
şnnacüann okullara ba-
ğış yaparak ihaleyi al-
malan engeUenmiştir."
Erenköy Ilkögretim
Okulu'ndaki cinayetin
ihale usulünden kaynak-
lanmadığı kaydedilen
açıklamada, olayın iha-
leyi kazanan firmanın iç
çekişmelerinden kay-
naklandığı savunuldu.