27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
> KASIM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kuruluşu tamamlanan Türkiye-Avrupa Vakfı'nın başkanlığını Ziya Müezzinoğlu yapacak 6 Amaç çağdaş mederdyet'istanbuJ HaberSenisi-Türki- ye-A\Tupa Vakfı'nın kuruluş çalışmalan tamamlandı. Sivil toplum örgütleri ve sendikalann yöneticileri, Türkiye- Avrupa Birliği ilişkilerinde uzmanlaş- mış çok sayıda akademisyen, teknokrat ve politikacının katı- lımıyla oluşturulan vakfın tesci- li için mahkemeye başvuruldu. Türkiye- Avrupa Vakfı'nda Türk-Iş, DİSK ve Hak-Iş gibi işçi sendikalannm başkanlan- nın yanı sıra Türk Mimar ve Mühendis Odalan Birliği, Diş HekimJeri Bıriiği, Eczacı Oda- lan Birliği ve Veteriner Hekim- leri Birliği gibi meslek kuruluş- lannın başkanlan, Türkiye-AB ilişkileri konusunda ya da ken- di alanlannda uzman ve akade- misyen kişiler ile bazı eski ba- kan ve millefvekilleri yer alı- yor. • Türkiye-Avrupa Vakfı, bir sivil toplum örgütü olarak Türkiye'nin Avrupa Birliği ile bütünleşme sürecinde yer alma çabalanna katkıda bulunmayı amaçladığını bildirdi. Vakfin açıklamasında, "Türkiye'nin Avrupa Birliği ile her alanda bütünleşmesi, hükümetlerin çabalannın yanı sıra sivil toplumun ve sivil toplum örgütlerinin bu yoldaki kararlılığı ve etkinliği ile anlam kazanacaktır" denildi. Vakıftarafından yapılan yazı- lı açıklamada, Türkiye'nin yüz elli yıldır takipçisi olduğu "Ba- üblaşma" hedefi ve "muasır medeniyet seviyesine" ulaşma amacının, Batı'nın gelişmiş toplumlannın, çağdaş yaşam standartlarmın ve demokratik toplumsal yapılannın benim- senmesi ve Anadolu toprağında yaşatılmasını isteme noktasında anlam kazandığı vurgulandı. Türkiye-Avrupa Vakfı'nın merkezi Istanbul'da bulunurken vakfın başkanlığını eskı Maliye Bakanı ve uzun yıllar Brük- sel 'de görev yapmış olan emek- li büyükelçı Ziya Müezzinoğtu üstlendi. Türkiye-Avrupa Vakfı'nca yapılan açıklamada, Türki- ye'nin Avrupa üyesi topluluk- larla aynı koşullarla ve eşit iliş- kiler çerçevesinde Avrupa Bir- liği ile bütünleşme sürecinde y- er almak istediği belirtilerek vakfin bu yöndeki çabalara, bir sivil toplum örgütü olarak kat- kıda bulunmayı amaçladığı ifa- de edildi. Vakfın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: "Türkiye'nin Avrupa Bbüği ile her alanda bütünleşmesi, hü- kümetlerin çabalannın yanı ah ra sivil toplumun ve sivil top- lum örgütlerinin bu yoldaki ka- rarühğı veetkinliğiile anlam ka- zanacaktır. Çünkü çağdaşlaşma mücadelesi ve Avrupa Biriiği ile bütünleşme çabalan, yalnızca hükümetlere ve politikacılara bırakılmayacak kadar önemli- dir. Avrupa Birtiği'ne giden yol, halkımızm her kesimiyle bu bü- tünleşmeyi özümsemesinden geçmektedir.'' Kararfatakip Vakıf açıklamasında aynca, Türkiye'nin yüz elli yıldır süren çağdaşlaşma çabasının, Avrupa Birliği ilişkileri çerçevesinde gerek adayhk, gerekse tam üye- lık aşamalannda azimli ve ka- rarlı takipçisi olacağının aln çi- zildi. Vakıf yönetiminde şu kişiler yer alıyor: Vakfin yönetim kurulu: Başkan: Ziya Müezzinoğlu Başkanvekilleri: Cumhuriyet Vakfı Genel Sekreteri, hukukçu AtiDa Coşkun, Ankara Üniver- sitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi, eski DPT/Avrupa Birliği Genel Müdürü Prof. Dr. Tuğrul Arat, Galatasaray Üniversitesi Avrupa Araştırma ve Dokü- mantasyon Merkezi Müdür Yardımcısı Can Baydarol, yö- netim kurulu üyeleri emekli bü- yükelçi Şükrü Elekdağ, Bilım- Prof. Naci Cörür 'Marmara'nın kuzey kıyısında aktif fay yok' • TÜBİTAK MAM Başkaru Prof Dr. Görür, Italyan deniz araştırma gemisiyle yapılan çalışmanın ön sonuçlannı açıkladı. Marmara Denizi'nin kuzey kıyılannda 100 metre su derinliğinden daha sığ kıta sahanlıklannda aktif olabilecek önemli bir faya rastlanmadığını söyleyen Görür, 7'den büyük iki deprem potansiyeli bulunan Kuzey Anadolu Fayı ile ilgili bilgilerin ise geçerliliğini koruduğunu vurguladı. Istanbul Haber Servisi - Denizaltı Paleosismolojı Araştırması Projesi kapsamında, ltalyan Odin Finder gemisiyle yapılan çalışmanın ilk sonuçlanna göre, Marmara Denizi'nin kuzey kıyılannda 100 metre su dennliğinden daha sığ kıta sahanlıklannda aktif olabilecek önemli bir •faya rastlanmadı. Ancak Marmara içinde bulundugu bıldirilen ve 7'den büyük iki deprem potansiyeli taşıyan Kuzey Anadolu Fayı ile ilgili bilgilerin, aynen geçerli olduğu belirtildi. TÜBlTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Prof. Dr. Naci Görür, düzenlediği basın toplantısında, TÜBtTAK'ın koordinasyonunda ttalyan CNR, Columbia Üniversitesi ve NATO'nun katkılanyla Odin Finder araştırma gemisiyle yapılan 8 günlük çalışmanın ön sonuçlannı açıkladı. Görür, çalışmanın, Istanbul'a yaİun kıta sahanlıgı alanlannda deprem oluşturacak muhtemel faylan belirlemek, güneyde Çmarcık Çukurluğu'ndan geçen ana fayla ilişkilerini ve geçmişten günümüze deprem aktivitelerini araştırmak amacıyla başlatıldığım söyledi. -,. V 100 metreden sığ olan bölgeler Görür, "Çahşmanın ön sonuçlanna göre, Büyükçekmece-Bakırköy güneyi, tstanbul Boğazt güneyi ve Adalar-Tuzla Burnu güneyinde 100 metre su derinliğinden daha sığ krta sahanlıklannda aktifolabilecek önemli bir faya rastianmamışûr" dedi. Prof. Görür, bu çalışmanın daha önce Fransız gemisinin Kuzey Anadolu §Fayf nın geçtiği Çınarcık Çukuru'nda yaptığı araştırmadan farklı olduğunu belirterek, 100 metreden sığ olan Izmit Körfezi'nden Büyükçekmece'ye kadar uzanan kuzey kıta sahanhğında gerçekleştirildiğini anlattı. Avcılar kuslcusu : Bu çalışmanın bir amacının da Marmara Denizi içindeki aktif faylann bulundugu çukurluklardan karaya doğru aktif başka faylar bulunup bulunmadığını görmek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Görür, "tstanbul'un deprem bölgesine en uzak bölgesi ohnasma karşın, kentteki yıkumn en çok olduğu Avcüar'm durumu. denizden bu ilçeye doğru aktif faylann olabiteceği kuşkusunu uyandırmışü. Ük bulgulara göre araştırma bölgesinde aktif bir faya rastlanmadığını gördük" dedi. Prof. Görür, bir soru üzerine, Avcılar'daki yıkımın büyüklüğünün nedenlerine ilişkin TÜBİTAK Yer Bilimleri Enstitüsü'nün araştırmalannın sürdüğünü, bununla ilgili açıklamanın da yakında yapılacağını kaydetti. Çahşmada elde edilen verilerin işlenip değerlendirilmesinin ardından, 2001 yılının ilkbahar aylannda ltalyan CNR Urania araştırma gemisiyle 30 gün sürecek bir deniz araştırmasının daha yapılacagını kaydeden Görür, Fransa'mn işbirliğiyle Marmara Denizi'nde derin sismolojik gözlem istasyonu oluşturulmasımn planlandığmı ifade etti. Göriir'ün verdiği bilgiye göre Istanbul'da deprem gözlemleri kapsamında kaynak sulannın ısınması ve azalması gibi belirtiler de ıncelenecek. TÜBlTAK MAM tarafından sürdürülen çalışmalar 1-2 yıl daha sürdürülecek. TÜYAP19.tst«ıbulIötopRıanetkinlikterisüriryor. E d d n K k | e r kapsanunda önceld gün yazarlanmız Konur Ertop, Erol Manisab, Erdai Afabek ve Leyla Tavşanoğtu, Cumhuriyet Kitap Kuhıbü (CKK) standmda kitaplannı irrtzaladılar. Sıcak bir ortamda gerçekkşen imza günü snrasmda okuriar, her gün yazılarmı iziedikleri vazariannuzta yüz yüze sohbet otanağı da buldular. Sohbetin gündemini çoğunlukla son günİerde yaşanan gelişmekr ohışturdu. TÜYAP19. Istanbul Kitap Fuan'nda CKK'nin standmda bugûn de Adan Uraz, Kemal Ateş, Urvfye AJpay ve Nevra Bucak kftapiarmı hnzalayıp okurlanyla söykşecekler. (NEZAHAT EKMEKÇİ) 4 Sermaye fle sömürme' Vehbi Hacıkadiroğlu, ABD'nin geri kalmış ülkelere kredi vererek sömürüsünü sürdürdüğünü söyledi Fuarı 19. tstanbul Kitap Fuan etküüikkri kapsamında "Küreselleşme ve Ozgürlük" koDiıIu panel düzeolendi İstanbul Haber Servisi - 2. Dünya Savaşı'ndan son- ra ABD'nin geri kahnış yoksul ülkeleri sömürmek yerine bu ülkeleri, krediler verip "palaztandırarak" ve dış kaynaklı çarpık ekono- miler yaratarak sömürmeyi tercih ettiğini belirtildi. 19. İstanbul Kitap Fuan etkinlikleri kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Ya- yjnvevi "KüreseUeşme ve Ozgünak" konulu birpanel düzenledi. Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürol Ir- zuVm yönettiği panelde ko- nuşan 'Felsefe Tarnşmalan Kitabı Kurucusu' Vehbi Hacıkadiroğlu. gelışmişli- ğin özgürlük çıkmazında olduğunun altını çizerek küreselleşmenin, doğayı kirleterek insanhğın sonu- nu hazırladığmı ve kültür kirlenmesine de yol açtığı- nı ifade etti. Hacıkadiroğlu, küresel- leşmenin sömürenle sömü- ren arasındaki uçurumu art- tırdığmı söyledi. Özgürlü- ğün sadece insana özgü bir kavram olduğunu ifade e- den Hacıkadiroğlu, eşitlik olmadan özgürlüğün ola- mayacağmı vurguladı. tnsan haklan sorunn" istanbul Üniversitesi Hu- kuk Fakültesi Öğretim Üye- si Doç. Oktay Uygundakü- reselleşme sürecinde, ulus devletin insan haklannı gö- zetmekte yetersiz kalabile- ceğini belirterek emeğin ve yoksullann uluslar üstü sa- vunma mekanizmalan ge- liştirmesi gerektiğini ifade etti. Uygun, insan haklan- nın, insan onurunu koru- mak için var olduğunu söy- leyerek "Sosyal haklann korunması için iki görüş vardır. Birindsi, ulus devte- tinyüksettilnıesidir.tkincisi iseözgürlüğüdaraltanküre- sd ulus üstü mekanizmala- ra karşjküreseiuhısüstüsa- vunraa mekanizmalarmı güçtendnTnektir" dedi. Ser- mayenin artık ulusal kimli- ğinın olmadığını vurgula- yan Uygun, küresei serma- yenin ulusal sermayeyi aş- tığını ifade etti. Siyaset Bilimci Doç. Fu- atKeyman ise globaDeşme- nın sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasal ve kültürel bir oluşumu ifade ettiğini söyledi. Bir telefon kartı reklamında pazarla- nan "özgünuk kavnumnı" anımsatan Keyman, "Ne Doğu o kadar mistik, güzei, boDuk içinde, ne de hazır kart o kadar özgürlük sağ- lar" dedi. Keyman, global- leşmenin, serbest pazan sa- vunup uygulayan bireyleri olumladığını belirtfi. Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Öhan tnan ise insanlann iç dünyasmın özgür olmadan dış dünyası- nm özgür olamayacağını anlatarak insanlann düşün- celerinin toplumdan bagım- sız olmadığmı söyledi. tnan, insanoğlunun gittikçe "sıradanroboöara''döndü- ğünü belirterek "tç dünya* mıza baş kakfararak, sorgu- layaraközgür olabfiiriz, ak- si takdirde özgür olduğu- nnızu zaonederiz" diye ko- nuştu. sel Teknik Araştırmalar Vakfi Genel Sekreteri, hukukçu Re- şat KadaifçUer, ODTÜ 1dan Ilimler Fakültesi Anabilim Da- h Başkanı Prof. Dr. AtiüaEnüp, eski milletvekili, emekli öğre- tim üyesi Prof. Dr. Mükerrem Hiç ve Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi, Türk Hukukçu Kadınlar Derne- ği Başkanı, Avrupa Hukukçu Kadınlar Derneğı Yönetim Ku- rulu üyesi Prof. Dr. Aysd Çefi- keL Vaknn denetieme kurulu: Denetleme kurulu başkanı, Eskişehir Anakent Belediye Başkanı, Avrupa Konseyi Tür- kiye Yerel Yönetimlertemsilci- si Prof. Dr. YümazBüyükerşen, üyeler eski Merkez Bankası Başkanı Zekeriya Yddınm ve eski Hazine Müsteşan Tefik AL tanok Vakfin danışma kurulu: Danışma kurulu başkanı eski tstanbul milletvekili, ekonomist, araştirmacı Bü- lentTanla, üyeler: Türk Ve- teriner Hekımleri Birliği Başkanı Nesrin Alpaslan, Sabancı Üniversitesi Rek- tör Yardımcısı Doç. Dr. Ce- mil Ankan, DPT Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü uzmanı Nugün Ansan, Ha- cettepe Üniversitesi Eğıtim Fakültesi Eğıtim Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Pe- tek Aşkar, İstanbul Üniver- sitesi Iktisat Fakültesi öğre- tim üyesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Vakfı Müte- vellı Heyeti üyesi Prof. Dr. Toktamış Ateş, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi Dekanı, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Baş- kanı Prof. Dr. Aydın Aybay, Bahçeşehir Universitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. SüheyjBatum, İs- tanbul Bilgi Üniversitesi Idari Bilimler Fakültesi Dekam Prof. Dr. Taner Berksoy, Galatasaray Üni- versitesi rektör yardımcısı ve üniversitenuı Hukuk Fa- kültesi dekanı Prof. Dr. Yalçın Çakahr, DtSK Ge- nel Başkanı Süleyman Çe- tebi, kamu yönetimi uzma- nı, TBMM Kurucu Meclis üyesi, eski Turizm Bakanı, Yeni Gün Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Alev Coşkun, Atılım Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi öğretim üyesi Kemal Dayınlarlı. Galatasaray Üniversitesi îktisadi Idari Bilimler Fakültesi Ulusla- rarası tlişkiler Bölümü Anabilim Başkanı Doç. Dr. BerflDedeoghı, eski Adalet Bakanı, eski Avrupa Parla- mentosu Karma Komisyo- nu Eş Başkanı Hasan De- nizkurdu, Türk Eczacılar Birliği Başkanı Mehmet Domaç, Avrupa Biriiği Ge- nel Sekreterliği Genel Sek- reter yardımcısı Mustafa Dönmez, Rekabet Kurulu 2. Başkanı Kemal Erol, emekli kurmay subay, Mil- li Birlik Komitesi üyesi Numan Ean, emekli öğre- tim üyesi Prof. Dr. Bedü Feyzioghı, Türkiye Tekno- loji Geliştirme Vakfı Baş- kanlık Danışmam Aykut Göker, Ankara Üniversite- si Hukuk Fakültesi Ekono- mi-Maliye Bölümü Başka- nı Prof. Dr. Ahmet Gökde- re, İstanbul Bilgi Üniversi- tesi Avrupa Birliği Araştır- ma Merkezi Müdürü Emre Gönen, TMMOB Başkanı Kaya Güvenç, Dışbank Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Hacaloğra, ışadamı Jak Kamhi, eski Kültür Bakanı ve Türkiye Sosyal Demokrasi Vakfı Başkanı Ercan Karakaş, Bahçeşe- hir Üniversitesi Iktisat Fa- kültesi Dekanı, Avrupa Birliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Eser Karakaş, ekonomist tlker Keremoğ- lu, büyükelçı Sefim Kune- nüp, Türk-Iş Genel Başka- nı Bayram Meral, Cumhu- riyet Gazetesi Yaym Kuru- lu Başkam gazeteci llhan Selçuk, TÜSlAD Ankara Temsilci Yardımcısı Derya Sevtaç, Hak-Iş Genel Baş- kanı Salim Uslu, Avrupa insan Haklan Mahkemesi Türk yargıcı Rıza Türmen, eski Ankara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştır- ma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. NahitTö- re ve Diş Hekimleri Biriiği Genel Başkanı Dr. Celal Yıkünm. ARAYIŞ TOKTAMŞ ATEŞ Yollarda Ekim ve kasım aytan; kendimi bildim bileli, çok yoğun geçer. Eskiden, bütünleme sınavlannı ya- pardık ve kâğrt okumaktan gözlerim şaşılaşırdı. Daha sonralan, bütünleme sınavlan eylüle alındı ve ekim ayında okullar açılmaya başladı. Bu ara- da doçentlik jürileri de ekim ayında toplanıyordu. Yukanda saydıklanm, yaşamın akışının normal görüntü ve sonuçlan. Fakat ekim ve kasım ayla- nndaki "Cumhuriyet" ve "Atatûrk" haftalan, işimi çok zoriaştınyor. Bir "söyleşi" ya da "konferans" isteyenlerin çoğuna olumlu yanıt veremiyorum. A- ma kimi zaman öyle insanlar "aracı" oluyor ki "ha- yır" demem mümkün olamıyor. Nevin, kendimi bu denli yorduğum için "çıldınyor", ama galiba bu işten ben de çok hoşlanıyorum ve kendimi çok zorluyonjm. Şimdiye dek, bu yılın ekim-kasım döneminde katıldığım toplantı sayısı 17 oldu. Bu ay sonuna ka- dar, galiba 30'a yaklaşacağım. Tabii ders ve yazı- lar da kesintisiz sürüyor. önümüzdeki birkaç haf- ta sonu yollarda geçecek. Eğer yazılarda bir ak- sama olursa şimdiden affola... ••• TÜYAPtan epey kitap aldım. Geçen yıllarda, TÜYAPtan aldığım kitaplan "sıcağı stcağına" okur ve bir kısmı hakkındaki görüşlerimi sizleıie payia- şırdım. Fakat bu sene, yeterince zaman ayırama- dım. özellikle Muhrttin Eren'in kitaplannı, daha doğrusu yayınladığı kitaplan okuyacak bir "boş za- man" yaratmanın özlemini çekiyorum. (Bu arada, "Dune'un altıncısı da yayımlanmış...) Bu dönemde, bizim "kapatılmış bölümümüzün" etemanlannın epey çalışması yayımlandı. Doğru- sunu isterseniz öğrencilerimle iftihar ettim ve ifti- har etmeye devam edeceğim. Bir gün, bölümü- müze öğrenci almaya başlayacağımız konusun- da da hiçbir kuşkum yok. • • • Siz bu satırian okurken ABD'de başkanlık se- çimleri sona ermiş olacak. Her ne kadar bizim hal- kımız, ("Medya" sayesinde) bu seçimtere ABD hal- kından fazla ilgi gösteriyorsa da kim seçilmiş olur- sa olsun, bizim için fark eden bir şey yok. Aslında ABD dış politikası, partiden partiye ve adaydan adaya değişmediği için dünyanın diğer ülkeleri açısından da fazla bir şey fark etmiyor. Fakat bu seçimler ve halkımızm bu seçimlere olan yoğun ilgisi, aklıma ABD seçmeninin ilgisiz- liğini ve bu ilgisizliğin altında yatan farklı demok- rasi anlayışını getirdi. Gerçekten ABD seçmeni, başkanlık seçimleri- ne karşı son derece ilgisizdir. Başkanlık seçimle- rine katılma oranı da bunu gösterir. Henüz belli ol- madı, ama şu anda yaşanmış olan "kıran kırana" seçimde bile, seçime katılma oranı, yüzde 60'ın pek üzerine çıkamayacaktır. Hatta, öyfe seçimter yaşanmıştır ki; seçimlere katılma oranı, yüzde 50'nin epeyce altında kalmıştır. ABD seçmeninin başkanlık seçimlerine karşı il- gisizliğinin nedenini, doğru teşhis etmek duru- mundayız. Kimi yazarlar bu ilgisizliği ABD halkının siyasete karşı ilgisizliği olarak görürter ki doğrusu, ben bu görüşe katjlmıyorum. ABD halkı, "yerel düzeydeki" siyasete karşı çok ilgilidir. Hatta "biz- den bile daha fazla ilgilidir" diyebileceğimizi dü- şünüyorum. örneğin büyük kentlerde yaşayanlanmız ara- sında, eğer doğrudan bir ilgi ve iiişkisi yoksa ve çok bilinen bir isim değilse, "ilçesinln" belediye başkanının adını bilen çok azdır. (örneğin ben, ya- şamakta olduğum Fatih ilçesinin Fazilet Partili be- lediye başkanının adını anımsayamadım...) ABD'li "vatandaş"; yaşamının akışı ve gereksi- nimleri içinde, "bire bir" etkili olabilecek siyaset- çileri çok yakından tanır ve izler. Ama "Başkanın" şu ya da bu isim oiması onun açısından pek fark etmez. Zaten etkisi olmayacağının bilinci içinde- dir. ••• Bankalar ve diğer çete "muhabbetlerini" doğ- rusu şaşkınlık ve kimi zaman da hayretle izliyorum. Halkımızı en acımasız bir biçimde soyanlann, en ağır biçimlerde cezalandınlmasına çok sevinece- ğim. Fakat kimi isimlere çok şaşınyorum. Yanlış anlaşılmak istemem. Eğer suçluysalar, el- bette en ağır bir biçimde cezalandınlacaklar. Ama bir Metin Berk'in, hele hele bir Ersin Çamoğ- lu'nun isimlerini duyduğum zaman hem üzüldüm hem de şaşırdım. Metin'i de, Ersin'i de en azındah 20 yıldır görmediğim gibi, yaşamımızın kesişen hiçbir noktası yok. Fakat bu iki "eskiarkadaşımın" suçlu olduklanna inanmak istemiyorum. Umanm haklı çıkanm... İhale komisyonunda veli olacak Valilikten öğrenci servislerine önlem tstanbul HaberServi- si- istanbul Valiliği'nce okul servis taşunacıla- nnm okullara bağış ya- parak öğrenci taşıma ihalesi almalannın ön- lendiği vurgulanarak Erenköy Ilkögretim Okulu'nda yaşanan ser- visçi cinayetine benzer olaylann engellenmesi için îhale Komisyo- nu'na Üçe Kaymakam- lığı'nca belirlenecek iki öğrenci velisinin de ek- lendiği kaydedildi. istanbul Valiliği'nce yapılan yazılı açıklama- da, taşıma ıhalelerinin en çok bağış veren taşı- yıcı kurum ya da kuru- luşa verildiği iddialan- m ortadan kaldırmak amacıyla, 14 Temmuz 1999 tarihli yönerge de- ğişikliği ile okul müdü- rü, okul aile birliği baş- kanı ve okul koruma derneği başkanından oluşan ihale komısyo- nuna, ilçe kaymakamlı- ğmca belirlenen, o okulda öğrencisi bulu- nan iki velinin de eklen- diği kaydedildi. Valilik açıklamasında şöyle de- nildi: "Aynca şaibelere meydan vermemek amacıyla gene aynı ta- rihte yapılan yönerge değişikligi ile ihalelere kapalı zarfusuhl getiri- lerek, en düşük teknfi veren 3 ldşi arasuıda açıkeksOtmeyoluyiain- dirim yapılarak komis- yonca bunlardan uygun görülen teklif sahibine taşıma işinin verileceği hükme bağlannuş ve ta- şnnacüann okullara ba- ğış yaparak ihaleyi al- malan engeUenmiştir." Erenköy Ilkögretim Okulu'ndaki cinayetin ihale usulünden kaynak- lanmadığı kaydedilen açıklamada, olayın iha- leyi kazanan firmanın iç çekişmelerinden kay- naklandığı savunuldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle