Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S KASIM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
/ ekonomi(ticumhuriyet.com.tr 13
Karadeniz
/
de
• GİRESnS(AA)-
Türk-Japon işbirliği ile
Trabzon'da üretilen ve bir
siire önce Giresun'da
dtenize bırakılan plakalı
lcalkan balığı yavrulannın
FCaradenız'e uyum
sağladığı bildirildi. 27
Eylül tarihinde denize
bırakılan bin adet kalkan
balığı yavrusundan 5-
6*sının balıkçılann
ağlanna takıldı. Balıklar
üzennde yapılan
incelemede yavrulann
gelişmelerinın normalden
hızlı olduğu tespit edildi.
Karadenız'de kalkan
balığının nesli tükenmek
üzereydi.
Gırtoetçiler
eüneydoğu'da
• GAZİANTEP(AA)-
Avrupalı Türk sanayici ve
işadamlan GAP
bölgesınde yatınm
yapmaya hazırianıyor.
Avrupalı Türk Sanayici ve
İşadamlan Derneği
(ATlAD) Başkanı Eşref
Unsal, Avrupalı
yatınmcılan GAP'a davet
edeceklerini belirterek
yatınm yaparak ve ticari
ilişkileri geliştirerek
bölgenın ekonomik
kalkınmasına katkıda
bulunmaya çalışacaklannı
ıfade ettı.
Merkez Bankası
uyanfe
• Ekonomi Servisi -
Merkez Bankası Başkan
Yardımcısı Şükrii Binay,
piyasalann, Tûrkiye'ye
verdikleri krediler
açısından kredi
derecelendirme
pkuruluslannın önünde , ,,-
olduğunu belirterek "Bu
farkı rating kuruluşlannın
kapatmasını bekliyoruz"
dedi. Euromoney
tarafından düzenlenen
"Tüıkiye: Iş, Fınans ve
Yatınm" konulu
konferansa katılan Bınay,
paravekur
politikalanndaki başanyı
vurgularken Türkiye ve
benzeri ülkelerin yabancı
kaynak ıhtıyaçlannın uzun
dönemde de devam
edeceğini belirtti.
Eneri devrinde
KDVsorunu
• ANKARA (AA)-
Enerji devir bedellerinden
KDV ahnıp
alınmayacağına ılışkın
tartışma sürüyor. Enerji
Bakanı Cumhur
Ersümer'in Maliye
Bakam Sümer Oral'ı
ziyaretinde de taraflar
arasında bir uzlaşmaya
vanlamadı. Enerji
Bakanlığı, sözleşmelerden
KDV almması halinde,
bazı fırmalann bu işe
girmeyebileceğini
vurguluyor. Maliye
Bakanlığı ise verginin
alınması gerektiğini
belirtiyorlar.
Sanayi
üretiminde artış
• ANKARA (AA)-
Sanayi ûretimi, eylûl
ayında geçen yıluı aynı
ayına göre yüzde 6.3
orarunda artış gösterdi.
Üretim artışı bu yılın
dokuz ayında ise yüzde
4.8 oldu. DİE verilerine
göre, bu yılın eylül ayında,
geçen yılın aynı ayına
kıyasla üretim imalat
sanayiinde yüzde 7,
elektrik, gaz ve su
üretiminde ise yüzde 8.4
oranında arttı.
Iş Bankası Iş-Tım
D9VHH flnfliB
r
mm
M •••• **^i*^^
• İSTANBUL(AA)-Iş
Bankası, iştiraklerinden
Iş-Tim Telekomünikasyon
Hizmetleri AŞ'nin 355
trilyon lira tutanndaki
sermayesinde hissedar
olduğu yüzde 14'lük
bölüme düşen 49 trilyon
700 milyar liralık ödemeyi
gerçekleştirdi.
Ücretlerin sürekli gerilediği Türkiye'de firmalann kâr marjı Batı'ya göre çok yüksek
En kazançhsı Türk patronEkonomi Servisi - Gerçek iş-
çi ücretlerinin sürekli geriledi-
ği ve çalışarun şirketlerden da-
ha çok vergi ödediğı Türki-
ye'de imalat sanayiinde faali-
yet gösteren firmalann, mali-
yetlerindeki yükseklığe rağ-
men, Avrupa ülkeleri ile ABD
ve Japonya gibi ülkelerdeki fir-
malara göre daha yüksek oran-
da kâr marjıyla çalıştıklan be-
lirlendi.
Petrol-Iş'in verilerine göre,
işçi ücretleri özel sektörde
1979 yılı seviyesine, kamuda
da 1993'e göre yüzde 32 geri-
• Türkiye'de imalat sanayiinde faaliyet gösteren firmalann,
maliyetlerindeki yüksekliğe rağmen Avrupa, ABD ve Japonya'daki
firmalara göre daha yüksek oranda kâr marjıyla çalıştıklan belirlendi.
Uzmanlara göre ise bu durum piyasadaki tekelleşmenin sonucu.
lerken Merkez Bankası Sektö-
rel Değerlendirmeler Müdür-
lüğü'nün yaptığı bir çalışma
ise Türkiye'de firmalann "çok
yüksek kâr marjlanyla çahşü-
ğuu" ortaya koydu. İmalat sa-
nayiinde faaliyet gösteren fir-
malann performanslarmı, Av-
rupa ülkeleri, ABD ve Japon-
ya'daki imalat sanayii firmala-
nyla karşılaştıran çalışma, top-
lam 4 bin 468 firmanın 1993-
1998 dönemine ılışkin verileri
kullamlarak yapılırken Avru-
pa, Japonya ve Türkiye'deki
firmalann kârlılıklan, maliyet-
leri ve finansal yapılan karşı-
laştınldı.
Yapılan araştırmada, firma-
lann satışlardan elde ettikleri
gelirlerden, bu satışlara ait ma-
liyetler ve işçilik giderleri dü-
şüldükten sonra kalan faaliyet
kânnın net satışlara oranmı
gösteren faaliyet kâr marjının
Türkiye'de yüzde 11.4 ile tüm
Avrupa ülkelerinden, Japonya
ve ABD'den yüksek olduğu or-
taya çıktı. Ancak 1995 yılmda
yüzde 14.3 olan bu oranın iler-
AAŞ UÇURUMU
Kamuda
iş bartşına
tehdit
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Memur ve işçı ücretlen arasındaki
farkın yanında memur maaşlan
arasındaki ücret farklılıklan da iş
banşuıı tehdit ediyor. Memur
maaşlannın taban aylıklannın
arttınlmaması durumunda,
yapılacak yüzdelik artışlann
memurlann durumlannı
düzeltmeyeceğme dikkat çeken
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı
Resul Akay, "Yamızca memurlann
taban ayhk katsaydannda arüşlar
yapüması halinde alt ve üst geiir
gruplan arasındaki dengenin
sağlanması için bir adım aolması
mûmkûn iken hükümet bu yolu
denememiştir. Bu yol denenmiş
oisaydı düşük maaş alanlara fazla,
yüksek maaş alanlara az oranda
artış yapüması sağlanmış
olacakt" diye konuştu. 1999 Mart
ayında kamu kesiminde
imzalanan toplu iş
sözleşmeleri ile memurlara göre
işçilerin hem ücretleri
iyileştirilmiş hem de her altı ayda
bir gerçekleşen enflasyon
» u, oramnm 5 puan üzerinde
- artış almalan sağlanmıştı.
Türtdye'de teknoloji kapasitesi gibi nedenlerle maliyetleri getişmiş ülkelere göre yüksek olan
firmalar, işçi ücretlerini basürarak kâr marjını yüksetaneyi başanyor. Çahşanlar arasında
ücretlerin en düşük olduğu kesim ise kadın ve çocuk işçiler olarak ortaya çıkryor.
leyen yülarda aşağı doğru git-
tiği belirlendi.
Türkiye'de finansman gider-
lerinin net satışlar içmdeki pa-
yının diğer ülkelere oranla çok
yüksek olduğumm belirlendiği
çalışmada, Avrupa ile Japon-
ya'da gerileyen fınasman gi-
derlerinin Türkiye'de artış gös-
terdiği saptandı. Çalışmada,
Türkiye'de finansman giderle-
rinin gösterdiği gelişmelerle
ilişkilı olarak net kâr marjının
yıllar itibanyla büyük farklı-
lıklar gösterdiği, ancak yine de
1993-1994 yıllan dışında
Amerika'dan sonra en iyi per-
formans gösteren ikinci ülke
konumunda bulunduğu kayde-
dildi. özkaynak kârlılığında da
Amerika'dan sonra Türki-
ye'nin yer aldığının belirlendi-
ği çalışmada, ABD ve Japon-
ya'da uzun vadeli yabancı kay-
naklarla finansman sağlandığı,
Türkiye'de ise kısa vadeli ya-
bancı kaynaklann ağırlıkb ola-
rak kullanıldığı dıle getirildı.
İşçi ücretleri dibe vurdu
Petrol-lş araştınna görevlisi
Erhan Bflgin, Türkiye'de "da-
ha az girdiyle daha çok ürün el-
de edilen bir sJstem" olmadığı-
nı belirterek "Bunun nedeni de
teknoloji kapasitesi ve verimii-
Kk. MaMyetieri çok yüksekolan
fırmalar Türİdye'de bütün
enerjilerini işçi ücretlerini dü-
şürmeyeyönetik kuüanryorlar"
dedi.
Bılgin, kâr marjının çok yük-
sek olmasının bir diğer nedeni-
nın piyasalarda yoğun olarak
yaşanan tekelleşme olduğunu
vurguladı.
Petrol-Iş'in verileri, ücretle-
rin yükseldiği dönemde, imalat
sanayiinde faaliyet gösteren
firmalann "100 birimfik ürün-
de kullandığı girdi oram"nın
düştüğünü gösteriyor. Verilere
göre, Türkiye'de ücretlerin di-
ğer dönemlere oranla yüksek
olduğu 1989-1993 döneminde
söz konusu oran yüzde 65.8'e
kadar geriledi. Diğer bir deyiş-
le fırmalann bir ürün için kul-
landığı girdi azaldı.
Memura sefalet ücretiANKARA (ANKA) - Avrupa
Birliği'ne tam üye olmayı
hedefleyen Türkiye'de belli bir
kesim Avrupa standartlannda
yaşam sürerken devlet memurlan
Afrika düzeyinde maaş alıyor.
Devlet aylık 300 dolar maaşla
öğretmen çalıştınyor, 1 'inci
derecenin 4'üncü kademesine
gelmiş mühendise 489 dolar,
uzman doktora ise 581 dolar maaş
veriyor.
En son temmuz başmda yapılan
zamla oluşan maaş skalasına göre,
9'uncu derecenin birinci
kademesüıdeki öğretmen halen
204 milyon 520 bin lira, 1 'in
• Türkiye'de belli
bir kesim Avrupa
standartlannda
yaşam sürerken
devlet memurlan
Airika düzeyinde
maaş alıyor.
4'ündeki öğretmen ise 270 milyon
570 bin lira düzeyinde maaş
alıyor. 678 bin 500 liralık dolar
satış kuruyla yapılan hesaplamaya
göre 9'un l'indeki öğretmenin
maaşı yalnızca 301 dolara,
1 'in 4'ündeki öğretmenin maaşı
ise 399 dolara denk geliyor.
Mevcut maaş düzeyine göre
kamuda çalışan 1 'in 4'ündeki
mühendis 489 dolar, 8'in 3'ündeki
doktora 436 dolar, 1 'in 4'ündeki
uzman doktora ise 581 dolar maaş
veriyor.
Yatay terfi ile 2'nci derecenin
6'ncı kademesine gelmiş lise
mezunu başkomiser 500 dolar,
11 'ın 1 'inden göreve başlayan
polis memuru 380 dolar maaş
alıyor. 9'un l'inden işe başlayan
üniversite mezunu memurun
maaşı 219 dolar, en düşük derecelı
memur olan 15'in l'indeki
hizmetlinin maaşı ise yalnızca
208 dolar ediyor.
Mevcut Memur Maaşlan
Genel Müdür (1/4)
Şube Müdürü (1/4)
Memur (9/1)
Hizmetli(15/1)
Vali (1/4)
Kaymakam (7/I)
Hâkim (I/4) Lsınf '
Hâkim (8/1)
Başkomiser (2/6)
Polis (ll/l)
Uzman Doktor (1/4)
Doktor (8/3)
Mühendis şant. (1/4)
Teknisyen şant. (12/2)
Profesör (1/4)
Araştırma Gör. (7/1)
öğretmen (1/4)
öğretmen (9/1)
Avukat(1/4)
Bin TL Dolar
862.490
300.230
148.380
141.080
1.019.150
369.240
994.360
367.370
339.510
257.510
394.060
296.730
331.560
164.380
606.960
254.270
270.570
204.520
326.050
1.271
443
219
208
1.502
544
1.466
541
500
380
581
436
489
242
895
375
399
301
481
Sermayeye kent hizmetleri pastası
Ekonomi Servisi - Ulaşımdan
ekmeğe, enerjıden altyapıya te-
mel kamu hizmetlerini veren
yerel yönetimler ticari bir yapı-
ya dönüştürülmek isteniyor. Be-
lediyelerin ticari amaç gütme-
den gerçekleştirdikleri kent hiz-
metlennın 'yabancı sermayenin
kâr amaçh şirketleri' halıne ge-
tirihnesi için çalışmalar hızla
yürütülüyor.
Ingiliz şirketler başta ohnak
üzere pek çok yabancı şirket,
Türkiye'deki belediye hizmetle-
rini gerçekleştirmek için can an-
yor. Ingilterenin ticaretten so-
• Belediyelerin ticari amaç gütmeden gerçekleştirdikleri kent
hizmetlerinin 'yabancı sermayenin kâr amaçh şirketleri' haline
getirilmesi için çalışmalar hızla yürütülüyor.
rumlu Devlet Bakanı JohnBatt-
le, Türkiye'nin gelişmekte olan
ülkeler arasında Ingiltere için en
önemli pazar olduğunu söyle-
yerek Türkiye'deki özelleştirme
projelerine ilgi gösterdiklerini
söyledi.
Türk-tngiliz İş Konseyi çer-
çevesinde düzenlenen 'Beledi-
yelere Ait Yatınm Projeleri'
toplanbsında Istanbul, tzmir ve
Yalova başta olmak üzere çeşit-
li belediyelerin temsilcileri, te-
mel kamusal hizmetleri yaban-
cı sermayeye pazarlamaya' ça-
lıştılar.
Altyapıya yatinm
tstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi Genel Sekreter Yardımcısı
Mesut Pektaş, Ulaşım AŞ, Is-
tanbul Deniz Otobüsleri (ÎDO),
Halk Ekmek, KİPTAŞ gibi be-
lediye iktisadi teşebbüslerini
(BÎT) özelleştirmek istedikleri-
ni söyledi. Metro ve hafıf rayh
sistemleri de uluslararası serma-
yeye açmak istedikleri belirten
Pektaş, Ingilizlerin bu alanlara
yatinm yapmasını istedi.
Yalova Belediye Başkanı Ya-
kup Bilgin Kocal da, Yalova'nın
tüm altyapısını îngilizlerin yap-
Denizciliğin ölüm fermanı imzalanıyor
GÖZDEAKGÜNGÖR
Türkiye'de sıkçakarşılaşılan'
meye gerekçe hazjriamak için yannm yap-
mayarak çürümeye terk etme" anlayışınm
son örneklerinden bin de denizcüik sektö-
ründe yaşanıyor.
Türkiye Denizcilik îşletmeleri'nm(TDÎ)
yurtiçi hatlarmda çalışan 10 geminin satı-
şı için açtığı ihaleye kaolmak amacıyla şart-
name alma süresi dün doldu.
Armatörün ihaleye ilgi göster-
mediğini belirten Denizciler
Sendikası Başkanı Turhan
Uzun, bakımsızhk ve yetersiz-
hknedeniyle gemile-
rin ancak bir süre kâr
• Satışa çıkanlan 10 geminin
fiziki durumu, armatörlerin
ilgisizliği üç tarafi denizlerle
çevrili Türkiye'de sektörün
durumunu da ortaya koyuyor.
edeceğini, sonra da armatörön bunlan hur-
da fiyatına satarak bu alandan çekıleceğı-
ni söyledi. Gemilere özeüıkle yatınm ya-
pılmadığını, bilerek 'ökiürükiüğünü' ifade
eden Uzun, "Satitocağı dâşûncesivle 10yü-
dırgemüerebirçrvibileçakıliTiadı. Ozdleş-
tirmeye gerekçe sağJamak amacryla bilerek
zarar ettirikli'' dedi.. Uzun, bu özelleştir-
meyle Akdeniz'deki yolcu taşımacıhğmın
tamamen Yunanistan'ageçeceğini söyledi.
Sadece 16 şartname satıldığını belirten
Uzun, Türkiye'de armatörlerin yolcu taşı-
macüığında deneyimsiz olduğunu vurgula-
yarak "Bn gemüerbir iki yılkâr etsebfle fle-
rideannatör,kapasiteyetersiziğivebakHn-
sızlık nedeniyle kâr edemedSğini görecek.
Gemileri hurda fîyaüna satarak bu alan-
dan çekflecek" diye konuştu.
Uzun, Ankara feribotunun 55-60 trilyon
değerinde olduğunu, ancak şartnamede te-
mınat limiti hariç fîyat belirlenmediğini
vurguladı. Bu sorunlann çözüme kavuştu-
rulmamasında kendilerinin de hatalan ol-
duğunu belirten Uzun, bu saatten sonra ya-
püması gerekenin "yasalan baştan gözden
geçörmek" olduğunu, aksi halde karayolla-
rmın bile özelleştirileceğini dile getirdi.
üğını behrterek işi üstlenen fir-
malann bölgede yaptığı çalış-
malanövdü.
Türkiye Mühendis ve Mimar
Odalan Bırlığı Yönetim Kuru-
lu Üyesi Celal BeşOdepe, Ingıl-
tere Bayındırhk Bakanlığı, Tür-
kiye Baymdırlık Bakanlığı ve
Yalova Belediyesi arasında 50
milyon dolarlık kredi sözleşme-
si yapıldığını belirtti. tngilizle-
rin 200 milyon dolar daha kredi
verebileceklerini açıkladıklannı
belirten Beşiktepe, "Ingüizkr
bu kredi karşüığında hizmetleri
Ingiliz finnalannın yapmasuu
istiyor. Aynca kredi geri dönüşü-
nûn koşullannı garanti altma al-
mak Btryoriar. Bu durum, Yalo-
va halkinm kamusal hizmetleri
parah VP pahah ahnalan anlflmı-
na getiyor" dedi.
Sözleşmelerde fîyat ve tüke-
tim garantisinin istendiğini be-
lirten Beşiktepe, "Tfiketmesek
de bedel ödettiriliyor. Yerel yöne-
timler yasa tasansmda yerel yö-
netimlerticariyapdara dönüştü-
rülmek isteniyor. Bu süreç, kûre-
sel sermayenin yerel yönetimler
alanına girmesi anlamına geü-
yor" dedi Beşiktepe, "Belediye-
ler şirket, biz de müşteri olacağız.
Belediye başkanlan da işadam-
lan olacak" diye konuştu.
Kamu hizmetlerinin yük oldu-
ğunu görüşlerine karşıhk Beşik-
tepe, "Kamu hizmetierinm özel-
kştinlnıesrykasılşimdihalkayük
getirfliyor" görüşünü dile getirdi.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Teknolojinin Zaferi(!)
"ABD'de seçim fiyaskosu", "Olmaz böyle şey",
"Seçim skandalı "başlıklan, avaz avaz ses tonu ile
söze giriyor televizyon kanallarımızın ABD haberci-
leri. "Oyun içinde oyun döndü, ama ne döndü an-
layamadık", "ABD'nin en ünlü televizyon kanallan
bir Bush'un, bir Gore'un zaferini ilan ettiler. Sonra
bu habeheh kendileri vermemiş, hiçbir şey olma-
mış gibi sonuçlann daha kesinleşmediğini ilan etti-
ler. " Seçim sonuçlannın verilmesine tam bir tekno-
loji gösterisi ile girilmişti. Gerçekten de başlangıçta
her şey çok iyi gidiyordu. Sayılan sonuçlar anında,
her boyutu ile ekrana geliyordu. Nasıl bu kadar bü-
yük yanılgıya uğrandı? Bir Bush'un, bir Gore'nin se-
çim sonucu alınmış ve kazanmışlar gibi oylan, dele-
ge dağılımlan ile zaferleri ilan edildi.
Olaya bizim habercilerin abartması olarak da ba-
kabiliriz. 100 milyonun içinde 20 bin gibi küçük bir
oy farkı söz konusu ise. Hele de başkanı belirleye-
cek 538 seçici delegeden 24'ünün geleceği Flori-
da'da, oy farkı binin altında kalmışsa, yani iki baş-
kan adayı arasında ABD seçim tarihinde yaşanma-
mış bir başa baş gitme söz konusu olmuşsa, seçim
sonuçlannın kesinleşmediği sayım süreci içinde bir
Bush, bir Gore kazandı izleniminin çıkması çok do-
ğal. Sayılmış oylara göre yapılan hesaplarda en ile-
ri teknoloji bile çuvallayabilir.
Zaten tartışmanın odağı Florida'da binin altına
inen oyfarkı nedeni ile Gore'a seçim sonuçlanna oto-
matik itiraz hakkını, yüzde 5 altındaki farklarda, ya-
sa tanımış bulunuyor. Ama daha işin başmda seçim-
lere hile kanştığı, kimi sandıklann kaybolduğu sav-
lan da var. Eleştiriler, sayılmış oylara göre yanlış so-
nuç hesaplanna değil, kesinleşmış açıklamalara yö-
nelik. öyle olduğu içindir ki Gore, önce Bush'u ka-
zandığı için telefonla kutluyor, sonra da seçim so-
nuçlanna itiraz ediyor. Bu arada ister istemez
ABD'dekı seçim sisteminin ne ölçüde demokratik ol-
duğu sorgulaması da tartışma gündemine girmiş
bulunuyor.
Dünyaya ABD ve gelişmiş teknolojisinin, demok-
rasisinin(!) süper gösterisi olarak sunulmak istenen
ABD başkanlık seçimi her anlamda ciddi tartışma-
lann odağı olmuş bulunuyor. İster istemez de belki
ilk kez daha anlamlı boyutlarda ABD seçimleri ile pa-
ra, iktidar gücü arasındaki kirlı ilişkiler sorgulanmış
oluyor. Bir kez daha bilimsel, teknolojik devrimlerin
kullananlara, ele geçırenlere göre nasıl değişken so-
nuçlar verebılecekleri, ınsan faktörünün önemi orta-
ya çıkmış bulunuyor.
Doğrusu ABD'de, bütün yorumculann "yokbirbir-
lerinden farklan, ama.." diye söze girdikleri iki baş-
kan adayının, Bush ve Gore'un çok az oy farkı, ye-
nişememeleri, seçim sonuçlanna şaibe kanşması,
kaçınılmaz bir sonuç olarak da görülebilir. İki parti ve
iki lider arasındaki renk, kimlik, ideoloji farklılıklan
böylesine yok olmuşsa; seçmenlerin medyatik şov,
adaylar için yüz milyon dolarlaria dillendirilen seçim
harcamalarının ağırtığına bağlı olarak şaşkın bir o
yana, bir bu yana savrulmalan... Sonuç olarak gele-
neksel sol ya da sağ oyların birbirine kanşması, fark-
lılığın tümden kaybolması da.. kaçınılmaz değil mi?
Tzleyebildiğimiz iki aday arasındaki en önemli fark-
lılık, bizim gibi ülkelerde bütçeler yamalı bohçaya
dönmüşken dünya nimetlerinin, kaynaklannın AB-
D'ye akmasının sonucu olarak fazlalık veren ABD
bütçesinin artı kaynaklannın nasıl kullanılacağı üze-
rine idi. Gore demokratlann, solun adayı olarak büt-
çe fazlalıklannın, sosyal devletin çok fazla yaralan-
dığı ABD'de bile, başta sağlık ve sosyal harcamala-
ra kaydınlmasından yana söylemle seçmenin karşı-
sına çıktı. Gerçi Clinton bu konuda çok daha sol,
sosyal bir çizgi çizerek seçim zafen elde etmiş, an-
cak iktidanndan vaat ettiği sosyalleşmelerden uzak-
ta durmuştu. Ondan daha silik bir söylemle çıkan
Gore da bu anlamda inandıncı olamamış olabilir.
Ancak yine de,"Bütçe fazialığını vergiindirimi ola-
rak geri vereceğim" diyen Bush'un, Cumhuriyetçi-
lerin oylannı yükseltmesi düşündürücü değil mi? Yo-
rumcular, sonucu bireycı Amerikan toplumunun ver-
gi indinminden hoşnut kalmalan olarak açıklıyortar.
O kadar basit mi? Vergi indiriminin en zenginler, te-
kellerin kazanması, biraz daha gelir çarpıklaşması,
en zengin ABD'de bile sağlıkta, eğitimde var olan bü-
yük eşitsizlik, haksızlıklann büyümesi olduğunun gö-
rülememesi neyin nesi?
Her şeyin para ile satıldığı bir düzende, akıl almaz
zenginliğin içinde milyonlar en yaşamsal sağlık hiz-
metlerinden, haklanndan, eğitimden, işten yararla-
namıyorlarsa ve de onlann oylan bile bütçe fazlası-
nı yoksuldan değil zenginden yana kullanacağını ilan
eden adaya kaymışsa bu durum nasıl açıklanabilir?
Teknolojik, bilimsel devrimin, insanlann değil dü-
zenin, tekellerin çıkarlannın emrinde olarak medya-
tik yönlendırmelerte, insanları giderek daha fazla
kendilerine, çıkarianna yabancılaştırdığı, bilinç kay-
bına uğrattığının kanıtlanmasından başka.
sukransoner@yahoo.com
Cufnhurtyet
^ kitap kulûbü
r
ÎAGUMU
TÜYAP 19. İSTAIMBUL KİTAP FUARI'NOA
9 Kasım Persembe (Bueün)
Tüyap Sergi Sarayı Tepebaşı-lstanbul