Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 KASIM 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AtatürfCü
anlamak
gerekir7
• BERGAMA (AA)-
Eski Anayasa
Mahkemesı Başkanı
Yekta Güngör Ozden,
"Atatürkçülük, onun ilke
ve devrimlerini
savunmakve
yaşatmaktan geçer" dedi.
Özden, Atatürkçü
Düşünce Derneği
Bergama Şubesi ile
Bergama Belediyesi'nin
birlikte düzenlediği
"Atatürkçülük ve
Aydınlanma" konulu
toplantıda yaptığı
konuşmada, Atatürk ve
Atarürkçülüğün gerçek
değerinı anlamaya
çalışmarun gereğıni
vurguladı.
Şehrt yakmlan
Ûcalan'ın
davasında
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Şehit yakınlan, Abdullah
Ocalan'ın Avrupa Insan
Haklan Mahkemesi'nde
(AlHM)yann
görüşülecek davasına
katılmak için Fransa'ya
gidiyor. Şehit yakınlan,
dün Anıtkabir'i ziyaret
ederek Atatürk'ün
manevi huzurunda saygı
duruşunda bulundular.
tstanbul Şehit Analan
Dayanışma ve
Yardımlaşma Derneği
Başkanı Pakize Akbaba
"Strasbourg'daki
mahkeme, bizlere
dinleyici olarak katılma
izni verdi. Şehit analannı
temsilen Türk yargısında
hak ettiği cezaya
çarptınlan Ocalan'ın
AlHM'deki
yargılanmasmda da hazır
bulunmak üzere
Ştrasbourg'a gidiyoruz"
diye konuştu.
Rotiı: Türtdye
soykırımı
kabuletsin
• tstanbul Haber Servisi
- Siyasi partiler,
bakanlar ve çeşitli sivil
toplum örgütlerinin
temsilcileriyle
görüşmelerde bulunmak
üzere Türkiye'ye gelen
Alman Yeşiller Partisi
Milletvekili Claudia
Roth, Abdullah Öcalan
idarn edılirse bunun
Türkiye ile AB
ilişkilerinin sonu
olacağını söyledi. Roth,
sözde Ermeni soykırımı
ile ilgili olarak da "Biz
Nazilerin yaptığı kıyımı
hiçbir zaman
unutmayacağız ve bir
daha olmaması için
unutturmayacağız.
Türkiye de kendi tarihi
gerçeğini kabul etse daha
iyi olacak. Ermenilere
karşı işlenmiş suçlar
vardı ve bu kabul
ediknek zorunda"
şeklinde konuştu.
Siyasi Partiler
Kanunu
tartışıMı
• tstanbul Haber Servisi
- tstanbul Platformu
tarafından düzenlenen
"Demokrasi ve Siyasi
Partiler Kanunu" konulu
toplantıda konuşan Bilgi
Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. llter Turan,
parti içi demokrasinin
gelişmesinin ülkedeki
genel demokrasiyle
paralel olduğunu ifade
etti. Istanbul Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Cemil Oktay da, halkın
siyasi partilerle ilgili
olarak en çok "partinin
kendi yandaşlanrun
işlerinde aracılık etmesi"
konusunda şikâyetçi
olduğunu söyledi.
ITO, savurganlığı önlemek için ucuz eşdeğer ilaç uygulamasına geçilmesini istedi
Daç itlıalatuıda büyük arbştstanbul Haber Servisi - Tür-
kiye'de 1980'de 1 milyon 643
bin dolar olan ilaç ithalatı, ge-
çen yıl 410 milyon dolara yük-
seldi. îstanbul fabip Odası, ilaç
savurganhğınrn önlenmesi için
ucuz eşdeğer ilaç uygulaması-
na geçilmesini istedi.
Istanbul Tabip Odası tarafın-
dan yapılan araştırmaya göre,
1980 yılında gereksinim duyu-
lan ilacın yüzde 98'i Türkiye'de
üretilirken son 10 yıl içinde bu
oran yüzde 65 'e düştü ve ilacın
yüzde 35'i dış ülkelerden alınır
hale geldi.
Araştjrmada, 1980 yılında it-
hal ilaca 1 milyon 643 bin do-
• 1980 yılında ilaç ihtiyacının yüzde 98'i ülke içinden karşılanırken son 10 yıl
içinde bu oran yüzde 65'e düştü. tstanbul Tabip Odası Basın Sözcüsü Dr. Rıfat
Yücel, Türkiye'de tam anlamıyla bir ilaç savurganlığı yaşandığını söyledi.
lar ödenirken 1999'da bu raka-
mın 410 milyon dolara çıkhğı
ve yurtdışına giden paranın da
20 yılda büyük oranda arttığı
belırtildı. İlaç harcamalannın
tüm sağlık harcamalan içinde-
ki payının hızla arnğının vur-
gulandığı araştırmada, 1980'de
yüzde 14 olan bu oranın yüzde
30'lara yükseldiği kaydedildi.
Türkiye'de ilaç sanayünde üre-
timden çok pazarlamanın ön
plana çıkhğı ifade edilerek ilaç
sektöründe çalışanlann yüzde
45'ininpazarlama alanında gö-
rev yaptığı belirlendi. Araştır-
mada, eczanelerden çok kolay
satın ahnabilmesi nedeniyle en
çok antibiyotik ve antigribal
ilaçlannın kullanıldığı belirtil-
di. Türkiye'deki ilaç savurgan-
lığmın önlenmesi için çeşitli
önerilerde bulunulan araştır-
mada şöyle denildi: "Üaçlar,
mutiaka hekhn reçetesryle kul-
lanılmah Emekli Sandığı ve
Bağ-Kur'da da SSK'de olduğu
gibi 'ucuz-eşdeğer ilaç' uygula-
masına geçilmeiL Bu uygula-
manın 1995 yılında SSK'ye sağ-
ladığı tasarruf. 2.5 triryon lira
olmuştu. Aynca,sağhkkuruluş-
lannda da etik kuruilar gibi i-
laç kontrol komiteleri kurulma-
h." Araştrrma sonuçlannı de-
ğerlendiren îstanbul Tabip
Odası Basın Sözcüsü Dr. Rıfat
Yücel, araştırmada elde edilen
verilerin, Türkiye'de ilaç kulla-
nımında tam bir savurganlık
yaşandığını gösterdiğini kay-
detti.
Yücel, savurganlığın neden-
lerini ise şöyle sıraladı: "Ulusal
bir ilaç politikamızm yokluğu,
denetim yetersiziiğL, ulusal ta-
nı-tedavi rehberinin bulunma-
yışı. Yani her hastahkta 'birin-
ci aşamada şu ilacı, ikinci ve
üçüncüde şunu kullanın' diye
bir derecelendirmenin olma-
masL Bir diğer neden, halkm i-
laç kullanmayla ilgili davranış
biçiml Vatandaşın. komşusun-
dan duyduğu ya da gazeteden
okuduğu ilaçlan hemen ecza-
neye gidip temin eüne imkânı
var. Halbuki bu ilaçlar. yasaya
göre sadece hekinı reçetesi ile
yazılmak mecburiyetinde.*'
Türkiyegenelinde 17cezaevinde 1300 tutuklunun başlattığı eylem 31. gününegirdi
Açlık grevleri ölüm orucu olduANKARA / ISTANBUL
(Cumhuriyet) Türkiye gene-
lindeki 17 cezaevinde 1300 tu-
tuklunun başlattığı açlık grevi
31. gününe girerken grevler
ölüm orucuna dönüştürüldü.
Tutuklu ve hükümlü yakınlan
ise "Çocuklanmızjn sağhkla-
n, açlık grevine başlamadan
önce de kötüydü, şimdi iyice
ağuiaştL Şuurlan kapandı,
kan kusuyorlar" diye konuşu-
yorlar.
Tutuklulann başlattığı açlık
grevlerinin ölüm oruçlanna
dönüştürülmesi üzerine ey-
lemliliklerini arttıran tutuklu
ve hükümlü yakınlan, dün
Ankara Sakarya Caddesi'nde
düzenledikleri basın açıkla-
ması ile hükümeti uyardılar.
Açıklamada, tutuklulann,
"Ölürüz de asla hûcrelere gir-
meyiz" dediğini aktaran aile-
ler, "Çocuklanmız hücre tipi
hapishaneleregirmemekte ka-
rarİL Bu vüzden bedenlerini
ölüm orucuna yaürdılar. Biz
ailelerdekararhyız.Biziçiğne-
medençocuklannuza dokuna-
ma7i«r Evlatianmız öhunlere
hazır. Evlatlanmızın istemleri
insanca yaşamdu-" dediler.
Istanbul Haber Servisi'nden
Alper Turgut'un görüştüğü tu-
tuklu ve hükümlü yakınlan ise
şu an cezaevlerinde hayati teh-
likesi bulunan ve bir kısmi
ölüm orucu eylemine katılan
400 siyasi tutuklu ve hüküm-
lünün bulunduğunu vurgula-
dılar.
Tutuklu ve hükümlü ailele-
ri, daha önce yasanan açlık
grevleri ve cezaevlerinde
meydana gelen olaylar sonu-
cu, çok sayıda tutuklu ve hü-
kümlünün fıziksel ve psikolo-
jik rahatsızlıklar bulunduğu-
nu ifade ederek "Evlatianmız
öhlyor. Sağhklan, açhk grevine
başlamadan önce de kötüydü,
şimdi iyice ağuiaşü. Cezaevle-
rinden, kan kusmaya başladık-
lan, şuurlannuı kapandığı
şeklinde haberler geliyor.
Oiümse, biz bu ölüme hazınz.
Yakuüanmız gflri_ Biz de aç-
hk grevi direnişimizi çocukla-
nmız gibi ölüm orucuna dö-
nüştünıyoruz" dediler.
Bu arada bir grup tutuklu ve
hükümlü ailesi ile sivil toplum
örgütü temsilcilerinin, Sosya-
list tktidar Partisi (SİP) Aksa-
ray Ilçe Merkezi'nde gerçek-
leştirdikleri uyan amaçlı 2
günlük açlık grevi, dün Aksa-
ray Metro önünde düzenlenen
gösteri ile sona erdi.
Öte yandan Aydın Ceza-
evi'nde 1 aydır açlık grevini
sürdüren 36 hükümlü ve tu-
tuklu olay çıkardı. Kaldıklan
1, 3 ve 5. koğuşlann duvarla-
nm yıkan eylemciler, diğer
mahkûmlarla birleşerek dire-
niş başlattılar.
Bir grup tutuklu ve hükümhl yakmnun SİP Aksaray Oçe merkezinde düzenlediği uyan amaçh açhk grevi sona erdüHdL
Temizel döneminde kaldınlan hayat standartı esasının yeniden yürürlüğe konulması gündemde
Vergi yaz-boz tahtasına çevrfldiANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Mali milat düzenle-
mesinin yaşama geçirilmeme-
si, beyannameye tabi yüküm-
lülerin düşük gelir beyan et-
meleri, IMF'nin vergi gelirle-
rini arttıncı düzenlemeye gi-
dilmesi istemi, hayat standar-
tının yeniden yürürlüğe kon-
masını gündeme getirdi. Baş-
bakan Yardımcısı Mesut Yıl-
maz'ın açıklamasına göre, ge-
üri aylık 500 milyon ve yıllık
6 milyar liraya ulaşan serbest
meslek sahiplerinden daha
fazla vergi alınacak. Zekema
Temizel'in Maliye Bakanlığı
döneminde "reform" olarak
nitelendirilen vergi yasalann-
daki değişiklikler, birer birer
geri alınıyor. Hayat standartı
esasma göre vergileme yönte-
mi de bu değişiklikler kapsa-
mında 29 Temmuz 1998 tari-
hinde kaldınlmıştı. Aym yasa
değişikliğiyle, mali milatın
uygulanması ve "kaynağı ne
olursa obun her türiu kazanç
ve iradann" gelir tanımı kap-
samma alınarak vergilendiril-
mesi öngörülmüşrü. Ancak,
geçici madde 47'de yapılan
mali milat düzenlemesi, gelen
yoğun tepkiler üzerine uygu-
lanmadan 4444 sayılı yasayla
2002 yılına kadar ertelendi.
Mali milat uygulamasına gö-
re, 30 Eylül 1998 tarihi itiba-
nyla bir gün süreyle kayıtlar-
da yer almayan nakit para, dö-
viz ve benzeri kıymetler ban-
kalarda bloke edilecekti. Ma-
liye, bu şekilde kayda geçiri-
lenler dışanda olmak üzere
her türlü harcama ve tasarru-
fa yönelik olarak gelir tanımı
değişikliğinin getirdiği yetkiy-
le "neredenbuldun'' sorusuy-
la işlem yapabilecekti. Hayat
standartınm kaldınhnasıyla
vergi gelirlerinin belli bir dü-
zeyde tutulmasını sağlayan
"kontrol sisteminin" kaldınl-
masına karşı en büyük daya-
nak olarak "mali mflat" görü-
lüyordu. Ancak hem mali mi-
latm uygulanmaması hem de
hayat standartının kaldınknış
olması vergi sisteminde zaafı-
yet oluşturdu.
MEB, '2001 Yılı Başında Eğitim' başlıklı kitabıyla, Türkiye'nin eğitim profilini çıkardı
1 katrilyonluk hedefe ulaşılamadıANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Eğitime katkı payı ile bugüne dek 965
trilyon 260 milyar lira, halk bağışla-
nyla 5 trilyon 576 milyar lira olmak
üzere toplam 971 trilyon lira gelir sağ-
layan bakanhk, 1 katrilyonluk hedefi-
ne ulaşamadı. Toplanan para ile okul
yapım ve onanmı, okul donatımı, ka-
mulaştrrma, ilköğretim, kitap basrmı,
etüt projeleri yapan bakanhk, yatılı
okul sayısmı geçen yıla göre 203'ten
255'e çıkanrken taşımah öğrenci sayı-
smı 619 bin 324'ten 603 bin 17'ye dü-
şürdü.
Milli Eğitim Bakanlığı, "2001 Yıh
Başında Eğrtirn" başlıklı kitabıyla,
Türkiye'nin eğitim profilini çıkardı.
Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkanlmasının
KARSIY4KA BEHÇET UZIİSESİ
4 öğretmen hakkuıda
ikinci irtica sonıştnrıııası
NECATÎAYGIN
tZMtR - Karşıyaka Beh-
çet Uz Lisesi Müdürü Ra-
sim Gönöltaş, yardımcısı
Ramazan Çerin ve iki öğ-
retmen haklcında öğrencile-
ri 'irticai örgütfenmeterie"
ilişkilendırdiklen savıyla
ikinci kez tdari soruşturma
açıldı.
Karşıyaka Behcet Uz Li-
sesi Müdürü Rasim Gönül-
taş, yardımcısı Ramazan
Çerin, Din Külrürü Ögret-
meni Reyhan Gökbel ile
Coğrafya Öğretmeni Bel-
gin Karaduman hakkında,
dar gehrli ailelerin çocukla-
rını din eğitimi adı altında
irticai örgütlenmelerie iliş-
kilendirdikîerini İçeren şi-
kâyetler üzerine haziran
aymda soruşturma açıldı.
Ilçe Milli Eğitim Müdür-
lüğü yetkilileri, ilk şikâye-
tin ardından başlatılan so-
ruştunnanın tamamlanma
aşamasma geldiğinı, yeni
ihbarlarla soruşturmamn
yeniden açıldığmı belirtti-
ler.
Yetkililer, "Öğrencflerin
bazı evlere gjttiği iddialan
kanıtlandı. Ancak yönetki-
ierin bu evlere gidip gttme-
dikkri araşnnhyorn
şeklin-
de konuştular.
tHD TEPKİ GÖSTERDİ
Tîyatro saloııu Kürtçe
oyıın nedeniyle kapatddı
tstanbul Haber Servisi -
Kürtçe televizyon ve radyo
yayınlanmn yapılabilmesi,
okullarda Kürtçe eğitim ve-
rilmesi tartışmalan sürer-
ken Istanbul'da ilk kez
Kürtçe oyunun sahnelendi-
ği Istanbul Mezopotamya
Kültür Merkezi'nin
(MKM) tiyatro salonu dün
*ruhsatsızişjetfldiğin
gerek-
çesiyle muhürlendi. IHD İs-
tanbul Şubesi, söz konusu
uygulamanın, demokratik-
leşme söylemlerinin ne ka-
dar samimiyetsiz olduğunu
bir kez daha gözler önüne
serdiğini belirtti.
tHD tstanbul Şube-
si'nden yapılan yazılı açık-
lamada, "Ta" adlı oyunu da-
ha önce Kürtçe olarak Avru-
pa'da sahneleyen Teatra Ji-
yana Nû (Yeni Yaşam Tiyat-
rosu) sanatçılanmn, oyunu
MKM'de de sergilemeye
başladıgı belirtildi. Salonun,
bir günlük gazetede haber
olmasının ardından kapatıl-
masının düşündürücü oldu-
ğu belirtilen açıklamada,
"Herkesin kendi düuıde kûl-
türel faahyeüerin vûrütme
ve eğitim görme hakkmm
engeuenmemesi gerekriğini
bir kezdaha arumsanyoc,va-
lüğin uygulamasmı protesto
ediyoruz'' denildi.
ardmdan kırsal kesimlerde yatılı ve
pansiyonlu okul sayısmı arttırmayı, ta-
şunalı eğitimin yaygınlaştınlmasmı
amaçlayan bakanlığm bazı hedeflerin-
de sapma oldu. Geçen yıl 621 bin 986
öğrenciyi taşıyan bakanlık, bu yıl 603
bin 17 öğrenciyi merkezi okullara
taşıdı. Bakanlık sadece Ağn, Muş,
Siirt, Bingöl ve Tunceli'de taşımalı
eğitim yapmadı.
Nüfusu az ve dağmık olan yerle-
şim birimlerinde maddi olanaklar-
dan yoksun çocuklann okuduğu ya-
tılı ve pansiyonlu okul sayüan ise
büyük artış gösterdi. Yatılı ilköğre-
tim okul sayısı 203'ten 255'e, pan-
siyonlu ilköğretim okul sayısı
141'den216'yaçıktı.
Yatılı okullann yüzde 36'sı Doğu
Anadolu'da, yüzde 23'ü Karade-
niz'de, yüzde 22'si Güneydoğu
Anadolu'da, yüzde 10'u lç Anado-
lu'da, yüzde 5'i Akdeniz'de, yüzde
2'si Ege'de, yüzde 2'si de Marma-
ra'da bulunuyor.
Son 3 yılda toplam 114 bin 410
öğretmen atandı. Bunun 27 bin
512'si Marmara'ya, 17 bin 401 'i
Doğu Anadolu'ya, 17 bin 100'ü lç
Anadolu'ya, 16 bin 232'si Güney-
doğu Anadolu'ya atandı. En çok
atama yine Marmara Bölgesi'ne
yapılırken bunu Doğu Anadolu iz-
ledi.
Bergama köylüleri
Kuvayı
MUHyectter
Çanakkale'de
OZANYAYMAN
ÇANAKKALE - Ber-
gama köylüleri uzun Ku-
vayı Milliye yürüyüşle-
rinde Çanakkale'ye ulaş-
tılar. Yaklaşık 300 kılo-
metre yol kat eden köylü-
ler, bugün saat 10.00'da
kent girişinde kendilerini
bekleyen kitleyle buluşup
kent merkezinden geçe-
cekler ve feribotla şehitli-
ğe gidecekler.
13 Kasım Pazartesi gü-
nü yaklaşık 50 kişiyle
başlayan "2000 Bergama
Kuvayı Milliye Yürüyü-
şû", bugün Bergama'dan
gelenlerin de katılımıyla
200 kişi olarak Çanakka-
le Şehitliği'nde noktala-
myor.
Geçtikleri tüm güzer-
gâhlar boyunca yurttaşla-
nn büyük ilgi ve sevgisiy-
le karşılanan köylüler, Al-
tınova, Ayvahk, Gömeç,
Burhamye, Edremit, Gü-
re, Ayvacık, Bayramiç ve
Ezine'nin ardından bu-
gün de Çanakkale'deler.
Geceyi Çanakkale'de ge-
çirerek sabah erken saat-
lerde kent girişinde ken-
dilerini destekleyen yurt-
taşlarla buluşacak olan
Bergamahlar, buradan
Çanakkale Şehitler Anı-
tı'na geçecekler. Köylü-
ler, anıtta Türkiye Cum-
huriyeti'nin bağımsızhğı
için şehit düşenlere say-
gılannı bildirerek aynı
çizgide yürüdüklerini
söyleyecekler.
8 günlük yürüyüş süre-
since dirençlerinden bir
şey eksilmediği gözlenen
köylülerden Ayşe YükseL
Ciftciler tepkili
10 yıldır bu mücadelenin
içinde bulunduklannı be-
lirterek "Yaşam hakkımrz
için yollara düşüyonız. Si-
yanürle yatıp siyanürle
kalkryoruz. Bu madeni
Bergama*da istemiyoruz.
Topraklannuz çok verim-
li. zi>an olmasın. İlla ki çı-
kacaksa başka yöntemler
bulsunlar~ dedi.
Köylüler arasında bu-
lunan Tahsin Sezer. yürü-
yüş sırasında hiç zorlan-
madıklannı, hatta hırslan-
dıklannı vurguladı.
Samsun yürüyüşü ön-
cesinde moral depoladık-
larını vurgulayan Sezer,
"Bizlere gösterilen ilgi,
sevgi ve alkışlar. yol bo-
yunca çalınân kornalar en
büyük morivasyonumuz
oldu. Kilometreİer hiç so-
run değiL Gücümüz orta-
da. Nasıl Atatürk bu ülke-
yi kurtarmak için yürii-
muşsebizdeaynısmıyapı- "•
yonız. Bu yürüyüş siya-
nüre karşı olduğu kadar
bankalan soyanlara, çete-
lere, matyalara karşı da
yapılıyor. Biz yürüyoruz.
Halk uyandı' dedirtmek
için yürüyoruz" diye ko-
nuştu.
Yine köylülerden Seb-
miye Kurhan, yürüyüş
süresince yorgunluklannı
hissetmediklerini belirte-
rek alkışlann kendilerine
güç kuvvet verdiğini, bu
gücü buldukça Türki-
ye'nin her yerine gide-
ceklerini vurguladı.
Muzaffer Duran da,
gördükleri ilgiden hoşnut
olduğunu söyleyerek
"Onlardan büyük güç ab-
yoruz" dedi.
Hayvanahkve
tannı tehlikede
Istanbul Haber Servisi -
SOS Çevre Gönüllüleri
Platformu'nca düzenle-
nen "Küreselleşme: Tan-
ma Etkfleri ve Alternatif-
ler" konulu sempozyum-
da konuşan çiftçiler, "va-
tan savnnmasında en önde
olan köyiülerin bölüşüm-
de en geride olduğuna"
dikkat çektiler. Yıldız
Teknik Üniversitesi'nde i-
ki gün süren sempozyu-
ma, "siyanürhı altma"
karşı yıllardır kararlı bir
mücadele yürüten Berga-
malı köylüler ile yurdun
çeşitli bölgelerinden sivil
toplum örgütlerinin tem-
silcileri ve köylü yurttaş-
larkatıldı. Sempozyumda
konuşan gazetemiz yazan
Sadullah Lsumi. Türk ta-
nmındaki büyük çöküşün
12 Eylül 1980'-densonra
başladığını belirtti. 1939
yıhnda Türkiye'de yakla-
şık 16 milyon nüfusa kar-
şıhk, 54 milyon baş hayva-
nın bulunduğunu anlatan
Usumi, 2000 yıhnda 65-
70 milyon olan nüfusa
karşılık, hayvan sayısmın
50 milyon başın altında
kaldığını söyledi. Usumi,
özellikle Ozal döneminde
yurda döviz girişini arttır-
mak iddiasıyla hayvan ih-
racatının plansız ve değe-
rinin altında bedellerle ya-
pıldığını, bunun da Türki-
ye'deki hay\an sayısında
belirgin bir azalmaya ne-
den olduğunu ifade etti.
Tanm ve hayvancılığın
tehlike sinyalleri verme-
siyle hükümetlerin tanmı
destekleme adı altmda ça-
lışmalaryaptığını anımsa-
tan Usumi, ancak bu ça-
lışmalann da yurtdışından
ithal edilen hayvanlann
hastalıklı olması nedeniy-
le başansız olduğunu dile
getirdi. Türkiye'de uygu-
lanan politikalarda, köy-
lünün hep soyulacak insan
olarak görüldüğünü belir-
ten Sadullah Usumi, bü-
yük holdinglerin kurduğu
tanm ve hayvancılık en-
düstrileri karşısmda köy-
lünün örgütlenerek en-
düstriyel faaliyetlere baş-
lamasınm önüne geçilmek
istendiğini anlattı.
84 yaşında yaşamını yitirdi
Neşet Çağatay
topmğa verüfyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu) - Laikliğin
ödünsüz savunucuların-
dan, Islam bilgini Prof.
Neşet Çağatay bugün top-
rağa veriliyor.
Ankara Üniversitesi
tlahiyat Fakültesi'nin es-
ki dekanlarından Prof.
Neşet Çağatay, bir süre-
dir tedavi gördüğü tbni
Sina Hastanesi'nde 84
yaşmda yaşamını yitirdi.
Çağatay bugün saat
10.00'da llahiyat Fakülte-
si önünde düzenlenecek
törenin ardmdan doğum
yeri olan Isparta'nın Ge-
lendost ilçesinde toprağa
verilecek.
Çağatay, Türkiye'de Is-
lamiyeti en iyi bilen ve
anlayan bilim adamlan
arasında sayılıyordu.
"Hocalann hocası" ola-
rak anılan Çağatay, laikli-
ğin ödünsüz savunucula-
nndandı.
Çağatay, llahiyat Fa-
kültesi dekanlığının yanı
sıra Selçuk Üniversite-
si'nin kurucu rektörlüğü
görevinde de bulunmuş,
ODTÜ ve Anadolu Üni-
versitesi ile Polis Akade-
misi 'nde cumhuriyet tari-
hi dersleri vermişti. Ça-
ğatay'ın ABD'de Islam
bilimi konusunda kürsüsü
bulunuvordu.