Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 KASIM 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Orhan Gencebay
hastaneye
Kaldırıldı
• İstanbul HaberServi»
- Arabesk müziği
sanatçısı Orhan
Ciencebay, dün akşam
saatlerinde yediği
A'emekten zehirlenerek
Florance Nightingale
Hastanesi'ne kaldınldı.
llk müdahalesi
yapıldıktan sonra
iiinlenmesi için odasına
«çıkartılan Gencebay'ın
sağlık durumunun ıyi
olduğu belirtildi.
•Küttüp Trenr
btanbulda
• İSTANBUL (AA)-
"•Kültür Treni" ile
Makedonya, Bulgaristan
ve Yunanistan'ın bazı
kentlerini ziyaret eden
Türk heyeti. Istanbul'a
döndü. Sirkeci Gan'na
dün saat 08.00'de gelen
"Kültür Treni "nde
bulunan TBMM Türkiye-
Makedonya Dostluk
Grubu Başkanı ve DSP
Izmir Milletvekili Kemal
Vatan, TBMM Türkiye-
Yunanistan Dostluk
Grubu Başkanı ve ANAP
Bursa Milletvekili Turhan
Tayan, TBMM Türkiye-
Bulgaristan Dostluk
Grubu Başkanı ve DSP
Bursa Milletvekili Hayati
Korkmaz ile
beraberindekiler,
yetkililer ve aileleri
tarafından çiçeklerle
karşılandı. Tayan, Trende
yolculuk eden 110 kişilik
grubun, bazı aksaklıklara
rağmen Yunanistan'da
çok iyi karşılandığını
belirtti.
ÖSS için son
hafta
• ANKARA (ANKA)-
Yüzbinlerce öğrencinin
geleceğine yön veren
üniversite giriş sınavı
başvuru maratonunda son
haftaya girildi. 2001 ÖSS
için başörtülü fotoğraf
veren adaylann
başvurulan kabul
!
6ditmeyecek. 2001 ÖSS
'için başvurular 20 Kasım
günü mesai saati
bitiminde tamamlanacak.
Halen liseye devam eden
adaylar, başvuru formu
ve OSS kılavuzunu kendi
okullanndan, mezun
durumdaki adaylar ise
herhangi bir lise ya da
ÖSYM merkezlerinden 1
milyon 750 bin lira
karşılığında alabiliyor.
Evnak takibinde
internet
• ANKARA (AA)-
Tanm ve Köyişleri
Bakanlığı, kamuda
"bürokrasiyi" azaltmak,
evrak takipçiliğini
ortadan kaldırmak için
harekete geçti.
Bakanlığın özel sektör ile
en fazla iş yapan birimi
olan Koruma ve Kontrol
Genel Müdürlüğü, iş
takipçiliğini, firmalann
evrak takibi için
Ankara'ya gelmesini
önlemek için internet
üzerinden evTak takibi
sistemine geçiyor. Buna
göre firmalar, genel
müdürlüğe ilettikleri
evrakın hangi dairede ve
hangi işlemde olduğunu,
varsa eksikliklerini,
internet üzerinden takip
edebilecekler. Evrakın
eksiklikleri konusunda
dosyaya not düşülecek.
Dr. Atilla Kurşun'un sorumluluğundaki ilaç, yağın yüzde 30'unu vücuda sokmuyor
Dünya obezlerinin umudu
bir TürkDENtZSOM
Amerikalılar son yıllarda ye-
ni ve cazip bir şey icat edeme-
miş olmahlarki, boş kalmamak
için olsa gerek, hastalık icat et-
mekpeşindeler...
Obeziteyi, yani aşın şişman-
lığı resmen hastalık yapmak is-
tiyorlar...
Obezite henüz Dünya Sağlık
örgütü'nce hastalık olarak ta-
nınmadı ama Amerikalılar iste-
diğine göre eli kulagmdadır...
Altyapıyı hazırlamışlar bile:
- Dünyadaki obezlerin sayısı,
açlardan çok!
Peki o zaman, açlık da bir has-
talık mı olacak?
Şişmanlık kalpten safra kese-
sine bir dızı hastalığa neden olu-
yor da açlık bütün hastalıklara
davetiye çıkartmıyor mu?
tnsanlar oburluklanndan, bo-
ğazlannı tutamadıklan için obez
olurken açlık çekenler canlan
bir şey yemek istemediği için
mi bir deri bir kemik kalıyor
yoksa yiyecek bir lokma ekmek
bulamadıklan için mi?
Buyrun size, hiçbir istatistiğe
dayanmayan ancak akla da ters
düşmeyen bir sav:
Amerika'da yemek porsiyon-
lan yüzde 10 küçültülsün, Afri-
ka'da aç insan kalmaz...
Şişmanlık en az yüzde 10 dü-
şer ama karşılığında açlık soru-
nu yüzde 90 ortadan kalkar!
Los Angeles'm Long Beac 'in-
deki obezite kongresine ara ve-
rip New York'a geçelim...
Amerika'nın obezliği Los An-
geles'tan New York'a giderken
daha iyi belli oluyor...
Pasifık kıyısından Atlantik kı-
yısına uçakla gidiş beş saat sü-
rüyor...tki okyanus arasındaki
zaman farkı üç saat...
Evsizlere pasta
New York, 72 milletin ve da-
hi milletsizlerin toplandığı 18
milyon nüfiıslu bir dünya ken-
ti... Burada herkesin dünyası
kendine...
Çinliler, Hintliler, Japonlar,
Türkler, Yunanhlar, Araplar, Ital-
yanlar, Ermeniler, Ruslar, Ingi-
lizler, Fransızlar, Yahudiler,
Amerikalılar, Irlandalılar, Mek-
sıkalılar, Kübalılar, Sudanlılar,
siyahlar-beyazlar-sanlar, kadın-
lar-erkekler ve eşcinseller, dolar
milyonerleri ve sokakta bir sen-
te avuç açan evsizler...
Broadway'de Marriot Ote-
li'nin 48. katında bir bar; "The
Mew" ya da Manzara... Barın
özelliği, dönüyor olması... Dö-
ner bar... Oturduğunuz yerden
döne döne çevredeki gökdelen-
leri seyrediyorsunuz... Seyirde
kolaylık olsun diye, kâğıt peçe-
tenin üzerine kroki çizilmiş bi-
nalann adı yazıhnış:
Empire State Building, Astor
Plaza, Penn Plaza, Port Autho-
rity, Old McGraw Building,
Manhattan Plaza, A&T, World
Wide Plaza, Morgan Stanley,
750 Studio, Equitable Center,
Exxon, McGraw-Hilli, Time Li-
fe, General Electric, J.P. Stevens
Tower, Bertelsman, Met Life,
Chrysler, Nynex.
Bunlar48. kattakı manzaranın
içine giren gökdelenler; dışında
kalanlarla New York tam bir bi-
na obezi değil de ne!
Dünya Ticaret Merkezi'nin
ikiz kulelennin her birinde 40bin
kişi çalışıyor, dile kolay, girip-
çıkanlarla birlikte World Wide
Plaza 120 bin nüfiıslu bir kent
gibi...
Döner bar The View'un açık
büfesınde ıçkı dışında 16 dola-
ra yiyebildiğiniz kadar pasta yi-
yorsunuz... Saat gece yansına
gelınce dönüş duruyor ve bar
kapanıyor... Müşteriîer ban bo-
şaltmadan bir görevli gelip açık
büfeyi boşaltıyor... Tezgâhta ka-
lan pastalar olduğu gibi çöp tor-
balanna atıhyor... Ekmek bula-
mayanlann pasta yeme şansı,
çöp bidonlannı kanştırmaya ka-
hyor...
New York sokaklannda ya-
şam 24 saat sürüyor...
Çünkü, sokaklar evsizlerle do-
lu...
Işte, kaldınmda ızgaranm üs-
tüne yaygı serip uzanmış bir ev-
siz... Gecenin ayazında, binanın
bodrumundan gelip ızgaradan
çıkan sıcak havayla ısınmaya ça-
lışıyor... Evsiz adam, tabii ki
obez değil; yiyecek arayacağı
çöp bidonunda belki pasta bu-
lacak; kapitalizm, evsizini bile
pastayla besliyor!
New York'un bir başka obez-
liğı, oburca elektnk tüketmesı ol-
malı...
Gökdelenler, kentin silueti için
özellikle ve özel olarak sabaha
dek aydınlatılıyor; kat kat ofıs-
lerde lambalar hep yanıyor...
Zenginliğin şanı olarak tüke-
tilen elektriğin faturası hiç kuş-
kunuz olmasın, enerji sıkıntı-
sından elektnk kısınüsı yapan ül-
kelerden dolaylı bir şeküde tah-
sil ediliyordur!
Biri yer biri bakar gibi, biri ya-
kar öteki söndürür hesabı...
Kıyamet kopmadan Long Be-
ac'e obezite kongresine döne-
lim...
Dr. David York, NAASO'nun
yani Kuzey Amerika Obezite
Çalışma Derneği'nin başkanı...
Kongredeki yoğun çalışma tem-
posu arasına sıkıştınp Türki-
ye'den gelen gazeteciler için sa-
bahın köründe, kargalann bile
mamasım yemediği bir saatte
basın toplantısı düzenledi...
Dr. David York önce anlattı,
sonra sorulan yanıtladı...
Arbk konunun uzmanı olduk...
Biliyoruz ki, şişmanlığın
önemli etkenlerinden biri cips-
ti, gofretti, hamburgerdi, piz-
zaydı, krakerdi gibi abur cubur
yiyecekler... Hani şutelevizyon-
larda sıkça gördüğümüz albeni-
li ambalajlara ginniş ye benili
mönüler...
İste en ftnemll soru
Gelelim Dr. York'a soracağı-
mız sonıya:
- Amerikalılar saglığa çok bü-
yük önem verdikleri için örne-
ğin, sağlığa zararlı olduğunu
saptadıklan sigaranın her türlü
reklamını yasaklattılar... Obezi-
te de sağlığa zararlı bir hastalık
olarak kabul edilmek üzere ol-
duğuna ve obeziteyi abur cubur
yiyecekler azdırdığına göre...
Acaba, televizyonlarda abur cu-
bur, ıvır zıvır yiyecek reklamla-
nna bir yasak ne zaman getiri-
lebilir...
Hiçbirzaman getirilemezmiş...
Dr. York, gıda sektörünün çok
fazla çalışanı olduğunu, çok ge-
niş pazan olduğunu, çok büyük
bir sermayesi olduğunu, çok da
iyi niyetli olduğunu anlattı... ör-
• Amerikalılar,
obeziteyi Dünya Sağlık
Örgütü'ne bir hastalık
olarak kabul ettirmek
üzere... Bu durumda,
açlık da bir hastalık
olacak demektir...
Dünyadaki obezlerin
sayısının açlardan çok
olduğunu söyleyen
Amerikalılar yemek
porsiyonlarını yüzde 10
küçültsünler Afrika'da aç
insan kalmaz... Ya da
Amerikalılar abur-cubur
yiyecek reklamlanna
yasak getirsinler,
oburluktan kurtulsunlar!
Dr. Atüla Kursun, tstanbul
Tıp Fakültesi'ni bitirmiş şiındi
Amerika'da çahşıyor ve
obezlerin umudu olan ilacuı
sorumhısu™ Bir ara bir obez
olarak ilaa kendi de
kuDanmış»
neğin büyük fırmalann yağı alın-
mış "hafîf" ürünler ürettiğini
anlattı...
Çok iyi anladık!
Kongrede, dünyanın (Kuzey
Amerika'nın) dört bir yanından
gelen doktorlann yağ hücreleri-
nin nitelikleri ve beynin davra-
nış özelliklerine ilişkin tebliğle-
ri bizi fazla ilgjlendirmediğinden
Dr. York'u bırakıp başka bır dok-
tora, Dr. Kursun'a yöneldik...
Ingilizcede ş harfi olmadığı
için Dr. Attila Kurşun'un soya-
duu Amerika'da Kursun yazı-
yorlar...
Dr. Kurşun, 1985'te tstanbul
Tıp Fakültesi'nden mezun ol-
muş, Kayseri'de zorunlu hizme-
tini, Malatya'da askerliğini yap-
mış... Italya'da, Almanya'da, Po-
lonya'da çocuk cerrahisi ve ge-
nel cerrahi üzerine çalışırken il-
gi alanına diyabet, hipertansi-
yon, kalp ve dislipidemi girmiş...
Amerika'ya gitmiş: New Jer-
sey'de çalışırken önce Organon
ilaç şirketine, 1995'te Roche'a
geçmiş.
Dr. Kurşun, halen Roche'un
kardiyovasküler ve metabolik
böKfan medikal direktörü ve obe-
ziti tedavisinde kullanılan Xeni-
cal yazılıp zenikal okunan ila-
cınsorumlusu... îşteyazıyabaş-
lık olabilecek bir tümce:
Dünya obezlerinin umudu bir
Türk...
Az önceki paragrafta tıbbi te-
nmlerin biraz fazla olduğunun
farkındayım.
Aşağıdaki paragrafı da (ilacı
anlatıyor) izninizle hekimlere
ithaf ediyorum:
*Orlistat,gastrikwpankreatik
Kpaz inhibhörü olan lipstatinin
knnvasal yoDa ekk edumiş bir tü-
revidir. Gastrointestinal lipazı
inhibe ederektrigüseridlerin a>-
nşmasmı ve diyetle ahnan vağin
yüzde30'unun emüimini önlem,
emflmeyen yağ feçesle atüır ve
böylelikk Idlo kaybı sağlanır."
Normal yazıya geçersek, ila-
cm öyküsü gerçekten ilginç...
Nasıl oluyor da
oluyor?
1980 yılında Mayorka Ada-
sı'ndan ahnan bir toprak örne-
ğinde bulunan bir mikroptan bir
madde elde edihniş... Bu mad-
de ile kalp hastalıklanna der-
man arayan deneyler yapılırken
bir de bakmışlar başka bir işe ya-
nyor; yağlan aynşhnyor...
Deneyler deneyleri izlemiş ve
sonunda kana kanşmayan ilaç,
midede devreye girip yağın emil-
mesini yüzde 30 oranında engel-
leyerek bağırsaklardan dışan
atıknasını sağlar olmuş...
Bu, şu demek oluyormuş: Vü-
cuda yüzde 30 daha az yağ gi-
riyormuş...
Bir yandan daha rahat diyet ve
bir yandan egzersiz yapan bir
obez, her öğünde bu ilaçtan bir
tane yutunca altı ayda kilosu-
nun yaklaşık yüzde 10'unu atı-
yormuş... Yan etkisi de yokmuş...
Yan etki sayılmıyor ama ila-
cuı iç çamaşınna bir etkisi var-
mış galiba...
Bir kısım yağ, vücutta hiçbir
kimyasal işlem görmeden dışa-
n atıldığı için kaluı bağırsaktan
çıkışı birazhızlı oluyorve "cnt"
diye kaçıp çıkıyormuş...
Ne ki, obezite ile uzaktan ya-
kından bir ilgileri olmadığı hal-
de mankenler (formlannı koru-
mak için olsa gerek) bu ilaçtan
kullanıp podyuma çıkma cesa-
reti gösterdiğine göre bu "cnt"
işi rakip firmalann bir uydurma-
sı olmasın!
Her ne ise... Siz siz olun, hiç-
bir hapı doktorunuza sormadan
yutmaym...
Amerika'dan da obeziteden
de benden bu kadar...
Ancak yine de yanıtmı bula-
madığım bir soru var...
Amerikalılann ince bağırsak-
lanna tenyanakledilse sorun kö-
künden çözühnüş olmaz mı?
Bu konuyu bilse bilse, obezi-
te sorunu yaşamayan ancak Su-
mo güreşçileriyle konuyu ya-
kmdanbilen Japonlar bilebiür...
Şu ara Tokyo'da bir kongre
varsa lütfen haberim olsun!
BİTTİ
ANKARA 22. İCRADAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜNAÇIKARÜRMAİLANI
DosyaNo: 1999/928
Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, bymeti, adedi, evsafi:
Ankara. Yenımahalle ilçesı, Macun Mahallesı'nde. Gımat Toptancılar Sitesi 17. Blok 511 numaralı binanın buhmduğu yere rastlayan \e
ımann 13540 ada 1 numaralı parselini teşkil eden ana gayrimenkulün 27/2314 arsa paylı. C tipı. kayden 54, fıilen 511 numaralı olup, 510,
512 v e 513 numaralı dükkânlarla birleştirilmek suretiyle kullanılan bodrum, zemin ve 3 normal kattan müteşekkil her kan 144 M2 x 5 = 720
M2 kullanım alanlı dükkân vasıtlı taşınmaz. bir borç nedenıyle açık arnnna suretiyle sanlacaknr. Gayrimenkulün geniş evsafi dosyada mev-
cut bilukışıraporundaaçıklanmışür. Takdir edilen kıymeti: 157.616.000.000- TL yüzde 17 KDV alıcıya aıttir.
SaüşşartJan: 1-Satış. 16.1.2001 günü saat 14.10'dan 14.20'ye kadar adliye mezat salonunda açık artınna suretiyle yapılacakür Buartır-
mada tahmın edilen kıymetio yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacakhlar varsa alacaklan mecmuunu ve satış mastaflannı geçmek şarû ile ıhale olu-
nur Böyle bır bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arnranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 26.1.2001 günü aynı yerde aynı saatte ikinci artırmaya
çıkılacaktır. Bu artınnada da bu miktar elde edılemenuşse gayrimenkul en çok aroranın taahhüdü saklı kalmak üzere artuma ikmnda göste-
rilen müddet sonunda en çok arnrana ıhale edılecektır. Şu kadar ki arnnna bedeluun malın tahmın edilen kıymennuı yüzde 40'ını bulması v e
satış ısteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geç-
mesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.
2- Arnnnaya ışnrak edeceklerin, tahmın edilenfaymetinyüzde 20'sı nispednde pey akçesi veya bu miktar kadar millı bir bankanm tenü-
nat mektubunu vermelen lazımdır. Satış, peşin para ıledır, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaüye resmi, ihale
pulu. 1 '2 tapu harç ve masraflan ahcıya aıtnr. Bınkmış veıgiler satış bedehnden ödenır.
3- tpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzenndeb haklannı hususıyle faiz ve masrafa daır olan iddialannı daya-
nağı belgelen ile on beş gün ıçınde dairemize bıldrrmelen lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicıli ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hariç
bırakılacaklardır.
4- thaleye kanlıp daha sonra ıhale bedehni yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen, teklif ettiklen bedel
ile son ıhale bedelı arasmdakı farktao ve dığer zararlardao ve aynca temerrüt faizinden müteselsüen mesul olacaklardır. Ihale faria ve temer-
rüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızm dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden ahnacaknr.
5- Şartname, ilan tanhinden itıbaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı venldıgı takdirde ısteyen ahcıya bir örneği gön-
derilebilir.
6- Satışa ışürak edenlenn şartnameyı görmüş ve münderecahnı kabul etmiş sayüacaklan, başkaca bilgı almak isteyenlerin 1999/928 sayı-
h dosya numarasıyla müdürlügumüze başvurmalan ilan olunur. 26.10.2000 (*) Ögililer tabinne ırtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 64157
ÎLAN
TC
BAĞCILAR ASLtYE HUKÜK
MAHKEMESt'NDEN
Sayı: 1997/921
Davacı Tahsin Aydın tarafından davalılar Vahiddin Gör, Mükerrem Gör, Sabri San,
Cemanur Yıldınm, Adem Gürbulak aleyhine açılan tapu iptali davasının mahkememız-
ce yapılan açık yargılamalan sonunda:
Ek>sya, davalılar Sabri San, Cemmanur Yıldınm, Adem Gürbulak vekilleri Av. Meh-
met Balb tarafindan temyiz edihniş ve dosya Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nce tetnyiz ta-
lebi reddedilerek mahkemenin verdiği Bakırköy 9. NoteTİiği'nin 8.5.1996 tarih ve 15673
yevmiye no'lu "daire karşılığı satış sözleşmesi"nin iptaline, dava konusu hissenin tama-
mının davacı adına tesciline ilişkin verilen karan onamış ve davalı Vahit Gör'ün adresi
dosyada bulunmadığından Yargıtay ilamının kendisine ılanen tebliğine, Yargıtay ilamı-
na itirazı var ise 15 gün içerisinde bildinnesine, bildirmediği takdirde karann kesinleşe-
ceğinin ilanen kendisine tebliğine. Basın: 64923
GÖRÜŞ
ATAOL BEHRAMOGLU
Daha Fazla Geç
Kalmamak İçin...
Şiirin, sözün tükendiği, etkisizleştiği bir an var
mıdır? Evet. Işte şimdi tam olarak böyle bir süreç-
te yaşamaktayız. Eğer yüzlerce genç insan, Tür-
kiye'nin çeşitli cezaevlerinde bulunan yüzlerce si-
yasal tutuklu ve mahkûm şu satırların yazılmakta
olduğu sırada bir açlık grevinin yirminci gününde-
lerse, dışardakiler olarak söyleyecek sözümüz tü-
kenmiş, eylem dayatmış demektir.
Bu yüzlerce siyasal tutuklu ve mahkûm, siyasal
nedenlerle cezaevlerinde bulunan ve çogunluğu
çok genç insanlanmızın sadece bir bölümüdür.
Eğer açlık grevi ölüm orucuna dönüşmeye başla-
mışsa yüzlerce kişinin binlerce kişi olacağından kuş-
ku duymamak gerekir.
Şu satırlar yazılmakta olduğu sırada (10 Kasım
Cuma) açlık grevinin yirminci gününde bulunan-
laria her an onlann yanında yer alacak olan yüz-
lerce-binlerce siyasal tutuklu ve mahkûmun iste-
dikleri tek bir şey var: Bugün artık sadece beden-
leri değil ruhlan da öldürmek için yapıldıklan her-
kesçe giderek daha çok anlaşılan F tipi hücrelere
kapatılmamak... Vıcdanı olan herkesin bir an du-
rup bu istek üzerinde düşünmesi gerekir.
Büyük çoğnluğu kanıtsız, anlamsız bir "örgüt
üyeliği" suçlamasıyla ve yıllardır cezaevlerinde
tutulmakta olan bu insanlar, "adli mahkûmlar" {ya-
ni cinayet, gasp, ırza geçme vb. suçlardan ceza-
evlerinde bulunanlar) gibi bir af beklentisi içinde
değiller... Sadece bu durum, bu paradoks, ülke-
mizi yönetenler ve şu anda dışarda bulunan her-
kes için yeterince yüz kızartıcıdır... Siyasal neden-
lerle cezaevlerinde bulunan ve çogunluğu çok
genç bu insanlar, bugünkü sistemden "af" isteme-
yi onursuzluk sayıyoriar. Sistem için bu, yeterince
düşündürücü bir aşağılamadır. Bir ülkenin siyasal
yönetimi, yine bu ülkenin yurttaşı olan, içerdeki on
bin, dışardaki çok daha büyük sayılarda genç in-
sanla nasıl böyle düşmanca bir kutuplaşma için-
de olabilir? Insanlan hücrelere kapatmaya girişme-
den önce, vicdanlarda bu soruya biryanıt bulmak
gerekir.
Ülkemizdeki sorunlar, adaletsizliklersaymaklatü-
kenmez. Tarım ölüyor, sanayi gelişmiyor, esnaf
yoksullaşıyor, başta kamu çalışanlan olmak üze-
re orta tabaka çöküyor, genç kitleler kendilerini
hiçbir umutlu geleceğin beklemediğini apaçık gö-
rüyor, kamu zenginlikleri yağmalanıyor, mafya ve
kapital bir tek ve aynı şey olmaya yöneliyor, yüz-
lerce-binlerceyılın ürünü toplumsal-ahlaksal-halk-
sal değerler yok oluyor... Böyle bir ortamda, ciğe-
ri sözcüğün tam anlamıyla beş para etmez birta-
kım sokak kabadayılanyla baş etmekte zorlanan
bir yönetim, belki de asıl ve tek suçlan, saflıklan-
nı henüz yitinmemek olan, 68 gençliğinin idealle-
rine bağlı bir kitleyi hücrelere kapatarak oralarda
yok oluşa terk etmeyi planlıyor.. Bu genç insanlar
bu plana boyun eğmeyeceklerini açıkça bildirme-
lerine karşın...
Sözün tükendiği, etkisizleştiği bir an var mıdır?
Evet. Tam olarak böyle bir anda ygşamaktayız.
Benim de bir üyesi, içlerinden biri olduğum yazar
ve sanatçı toplulukları, eğitimciler, öğretim üyele-
ri, giderek bütün sivil toplum örgütleri seslerini
yükseltmeli, sadece sözle değil eylemle de bu
adaletslzliğe karşı çıkmalıdır. Demokratik etkinlik-
lerJe, gerekirse dışarda da açlık grevleri başlata-
rak... Çıkacak bir afhn siyasal suçlamalar nedeniy-
le cezaevlerinde bulunan tutuklu ve mahkûmları
kapsamaması, vicdanı olan herkesin, sokaktaki
sıradan yurttaştan en yüksek devlet görevinde bu-
lunanlara kadar herkesin vicdanında silinmez bir
yara izi olarak kalacaktır... Açlık grevleri ölüm oruç-
lanna dönüşür ve ölümler başlarsa yine biz dışar-
dakiler de bundan sorumlu olacağız. Öyleyse bir
şeyler yapmak gerekiyor Çıkacak bir affın önce-
likle siyasal tutuklulan ve mahkûmları kapsaması,
F tipi cezaevlerinin de ona gerekçe oluşturan de-
mokrasi karşıt yasa maddeleriyle birlikte tarihin çöp-
lüğüne gönderilmesi için...
Bir an önce.. Daha fazla gecikmeden...
BALA SULH HUKUK MAHKEMESİ
EsasNo: 1997/412
Davacı Ismet Uyar vekili tarafından davalılar Maliye
Hazinesi ve Tol Köyü tüzelkişiliği aleyhine açmış oldu-
gu tescil davasının yapılan açık duruşmasında verilen
ara karan gereğince; Davacı Ismet Uyar Bala ilçesi Tol
köyü hudutlannda bulunan doğusu: Kepir yolu, batısın-
da: Uyarlara ait taşınmazlar, kuzeyinde: Abazlı Değir-
men yolu, güneyinde ise: Kepir ya da Abazlı denılen yol
ile çevrili olan 5 dekar miktanodaki taşuunazuı davacı
Ismet Uyar adına tescilini talep ettiğinden bu taşuımaz-
da üstün hak ve iddia sahiplerinin bu ilan yayın tarihin-
den itibaren 3 ay içerisinde yukandaki dosyasına iddi-
alannı kanıtlayan belge ve delillerle başvurmalan, aksi
takdirde davacı adına iddiası kanıtlandığmdan tespıt ve
tesciline karar verileceği ilan olunur.
Basın: 64167
TOKAT1. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1999/400 Esas / 2000/373 Karar
Davacı Mehmet Hakan Kjyak vekili tarafından Melahat Kıyak aleyhine mahkememi-
ze açılan boşanma davasının ara karan gereğince;
Mahkememizce 05.10.2000 günü Tokat ili Yeşilyurt ilçesi Yeşilyurt köyü nüfusuna
kayıth Şöhrettin oğlu 1968 D.lu Mehmet Hakan Kıyak ile Hasan kızı 1978 D.lu Mela-
hat Kıyak'ın boşanmalanna karar verikniş olup Melahat Kıyak yapılan tüm araşnrma-
da adresi tespit olunamadığından ilanen teblıgat yapılmasına karar verilmiş olup, adı ge-
çene karar tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 23.10.2000Basın: 64368
ANKARA 22. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ HÂKtMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 2000/485
Davacı Başkent Elektnk A.Ş. vekili tarafından dava-
lı Sinan Erşan aleyhine açılan alacak davasının yapılan
duruşmasında verilen ara karan gereğince;
Mahkememizden verilen 1999/220 Esas. 999/391
karar sayılı karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlı-
gYnın 3.4.2000 tarihlı karan ile bozularak gelmiş olup,
davalının duruşma günü olan 12.12.2000 günü saat
10.15'te mahkememizde bozma üzerine yapılacak olan
duruşmada bizzat hazu- bulunması veya kendisini bir
vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK'nun
213. ve 377'nci maddeleri gereğince yargılamaya yok-
luğunda devam edilerek karar verileceği hususu davalı
Sinan Erşan'a duruşma davetiyesi tebliği yerine kaim
olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 64160
ÇORUM 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
BASİT USULDE TASFİYE İLANI
2000/805 Iflas
Müflis: Uğur Yılmaz, Kadir oğlu 1956 doğumlu, Üç-
dutlar Mah. Albayrak Cad. Taşçı Apt. No: 62^2 Ço-
rum'da ıkamet eder Yukanda adı yazılı müflis hakkın-
daÇorumAsliye3.HukukMahkemesi'nin 18.04.2000
tarih ve 1999/103 esas, 2000/128 sayılı karan ile iflası-
na karar verilmiş idi. Elde edilen sonuçlara göre tasfi-
yenin basıt usulde devamtna karar verihnişrir. llgilileıe,
alacaklannı ve iddialannı bildinnek üzere 45 gün müh-
let verilmistir. lc. îf. K.'nun 218. maddesi gereğince
ilan olunur. 27.10.2000 Basın: 64351