Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2000 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI -J J_ Istanbul Edirne _B 1_7 Sınop B 13 Adana A 23 B 14 Samsun B 14 Mersin A 22 Kocaelı B 17 Trabzon Çaaakkale B 16 Giresun Izmir B 19 Ankara _Y 15 Diyarbakır A 18 _Y 15 Şanlıurfa A 20 B 11 Mardin A 18 Manisa B 17 Eskişehir B 10 Siirt A 17 Aydın B 19 Konya B 10 Hakkâri PB 11 Denızh B 17 Sıvas PB 8 Van PB 12 Zonguldak B 14 Antalya A 22 Kars 8 Doğu Karadenız iie Do- ğu Anadotu'nun kuzey- doğusu yağmur, yük- selir karia kanşık yağ- mur ve kar yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yurdun batı kesimtefinde yer yer sis gorülecek. Hava sıcak- lığı yurdun orta ve doğu kesimlerinde azalma- ya devam edecek, cti- ğer yerlerde değışiklik olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Y 6 Beriin Y 12 Helsinki 6 Budapeşte PB 13 Stockholm 9 Madrid Y 11 Londra Y 7 Vıyana Y 16 Amsterdam Y 9 Belgrad PB 18 Brüksel Y 8 Sofya B 14 Paris 8 Roma Y 22 Bonn Y 13 Atina PB 18 Münih Y 15 Zürih Y 16 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trflis Kahire B B B B Y Y Y A 3 13 -2 7 11 1 11 25 A 21 Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^Çokbututiu fc Yağmurtu «AAAA* GOk gûrffltulû SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN • Baştarafi Arka Sayfada Irak mı, Azerbaycan mı, Suriye mi? Yeni DOnya Düzeni'in inatla 'Modern (ulusal) Devleti', moda- sı gecmiş diyerek çöpe atmak istemesindeki aşı- n gayretin arkasında yatan acayip ısrann nede- nini, görebiliyor musunuz?" (Cumhuriyet, 28Ocak 1998) Zaten 'dersin' en büyüğü de burada saklı. Bazı 'başlıklar'ı özetlersek... §» imdi sıra, XXI. yy. için ABD'nin 'Ulusal Gû- • venlik Stratejisi'ndeki bazı önemli başlıklann etine' geliyor. Bakın bakalım, VVashington 'mil- liyetçiliğj'rim 'tadını' beğenecek misiniz? "...miltf güvenlik, topraklann, insanlann ve on- lann yaşam tarzının güvenliğini korvmak demek- tir; bu ABD yönetimlerinin, en başta gelen ana- yasal görevidir..." "...dünyanın ABDliderliğineihtiyacı vardır. ABD lidertikte rakipsiz kalmıştır; bu nedenle, dünyanın herbölgesine ilgi duymaktadır: ABD, 'millî güven- liğe' yönelik tehditlere karşı çeşitli politikalarüret- mektedir. Bu politikalar bölgeler ve bu bölgeler içindeki ülke sayısı kadar değişik sayıdadır..." "...ABD, geçen yüzyılda Komünizm'/ en bü- yûk tehdit kabul ederek, onunla mücadele etmiş- tir. Komünizm ortadan kalkınca, bugün yeni tip 'tehditler'/e mücadele etmek zorundadır; bu teh- ditler' siyasal, ideolojik, ekonomik, etnik, sosyal ve çevresel tehditlerdir..." "ABD 'Millî Güvenliği' ile, 'Küresel Güvenlik'e; kuvvetli bir ABD askeri gücüne, küresel bir eko- nomiye ve dünyada demokrasinin yaygınlaşması esaslanna bağlıdır; çünkü ABD demokratik ülke- lerin ABD çıkahannı tehdit etme ihtimalinin çok düşük olduğuna ve demokratik ülkelerin ABD ile daha fazla işbirliğiyapabileceğine inanmaktadır..." "...ABD'ye savaş ilan edebilecek ülke yoktur, ancak ekonomik rakipleri vardır, 'küresel ekono- mi' uygulaması ile ABD bunu lehine çevirecek- tir..." "...Komünizm7e mücadele, Rusya 'ya ekono- mik yardım yapmaktan daha pahalıdır; bu neden- le, G-Tleıie (Zengınler Kulübü) birtikte Rusya Fe- derasyonu 'na yardım edilmelidir..." "...Küresel olaylarda aktif olmak gerekir, aktif kalındığı sürece, tehdit ve tehlikeler daha iyi de- ğertendirilebilir, bölgeler ve ülkeler, bu amaçla iz- lenmelidir..." "...ABD'nin millî güvenlik çıkarian tehdit edildi- ğinde, önce diplomasi kullanılır. ABD 'müdaha- \e'nin zorunlu olduğu durumlarda -yapılabildiği takdirde- başka ülkelerte; mümkün değilse - tek başına askenkuvvet kullanmayı esas almıştır..." "...ABD, dünyadaki toplu imha silahlanntn da- ğıtımını, etnik ve dini anlaşmazlıklan, aşın ve sal- dırgan milliyetçi ve çevresel sorunlan, doğal kay- naklann tükenmesini, hızlı nüfus hareketlerini, hem 'küresel', hem de ABD için 'millî tehdit' olarak gör- mektedir..." iki dev 'uyanıyor... Washington, önümüzdeki yüzyılda Komü- nizm'ın, Rusya'ya dönebilmesi ihtimalinden rahatsızdır; Rusya'da Komünistler'in, her genel seçimden, en büyük parti olarak çıktığı hatırlanır- sa, haksız da sayılamaz; hele buna, 'liberal (yol- suzluk) ekonomisi'nin Ruslan içine düşürdüğü yoksulluk bataklığını, hesaba katarsanız!.. ABD 'Ulusal Güvenlik Stratejisi'nin önerdiği çözüm ne? 'Zenginler Kulübü 'nün Rusya Federasyo- nu'na yardım etmesi!.. İyi de, Ruslann nerede olduğunu, ne düşündü- ğünü niye hesaba katmamışlar? Zbigniev Brze- zinski, 'Amerika ve Dünyanın Geri Kalanı' adlı ki- tabında; Moskova'nın, SSCBden 'kopanlmış' topraklan, tekrar 'toparlama' niyetinde olduğunu yazmıyor mu? ABD'nin, Rusya'daki Özal'ı, Bo- ris Yeltsin ve 'takımı' devre/dışı bırakılmış görü- nüyor; Türkiye'de olduğu gibi, Rusya'da da, hem sosyal, hem siyasal. hem de ekonomik bir 'inti- bah'\n (uyanış) başladığı, açıkça hissedilmekte- dir her iki ülke, Avrupa Birliği'nin, her ikisini de 'kibarca' dışladığının; ABD'nin ise, 'fcabaca' kul- lanmaya çaîıştığının, gittikçe daha çok 'bilincine' vanyortar: Rusya Federasyonu ileTürfciye Cum- huriyeti arasındaki 'stratejik ortaklık' fikrinin yeşer- mesi; -20'li yıllarda olduğu gibi-, asıl bundan ileri geliyor olmasın? Hele, 'ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi'nin, pet- rol konusundaki 'genel'; Avrasya konusundaki 'özel' düşünceleri hesaba katılırsa?... Neymiş onlar, bir göz atalım mı? ANKARA 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1999/459 Karar No: 2000/45 Davacı Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan- lığı vekili tarafindan davalı Ayhan Tezcanlı aley- hine açılan tescil davasının yapılıp bitirilen yargı- lamalan sonucunda, Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Ivedik Mah. olup adı geçen ilçe 1. Bölge Tapu Sicili'nde ka- yıtlı bulunan 252 parsel sayılı taşınmaz tapu kütü- ğündeki davalı Ayhan îezcanlı adına kayıtlı 900/138720 pay kaydının iptali ile iptal edılenbu 900/138720 payın davacı Ankara Büyükşehir Be- lediyesi adına tesciline karar verilmiştir. Keyfıyetin yasal olarak ilanına. Basın: 63887 İLAN TC İSTANBUL 3. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 2000/651 Davacı Koç Tüketıcı Finansmanı ve Kart Hiz. AŞ vekili tarafindan lstanbul 11. lcra Müdüılü- ğü'nün 2000/479 esas sayılı dosyasına yapılan iti- razın kaldrnlması için dava açılmıştır. lstanbul, Maltepe, Eczacıbaşı Yavuz Sok. Hoca- oğlu Apt. No: 1/5 sayılı yerde ikamet ettiği bildiri- len ancak adına teblıgat yapılamayan davalı Sema Çelik'in duruşma günü olan 28.11.2000 günü saat 10.00'da tüm belgeleri ile birlikte hazır bulunması veya kendisini bir \ekille temsil ettirmesi hususu ilanen tebliğ olunur. 19.10.2000 Basın: 63849 'Bankalara var, bize yok' • Baştarafi 1. Sayfada ni Anıtpark'ta düzenlerken Dep- remzedeler Derneği de parkın tam karşısındaki otoparkta ayn bir an- ma programı yaph. Saat 14.00'te Düzce Dep-Der'in çadınnın etra- finda toplanan yurttaşlar, "Sorum- lubr besap versin,geçmişi sorgula- madangeteceğikııramayız'', "Dep- remi unutnudık unnttnnnavaca- ğız", "Beş katrOyon deprem yanb- mı nasıl kuUanıidı? Banka kurtar- mayatanka^topa" dövızlen taşıya- rak "Düzcefi uyan, öfkeni haykır", "Dûzce'yi anutma, unutturma" sloganlan attılar. Düzce Dep-Der'in programına 17 Ağustos depreminden büyük yaralar alan Adapazan, Bekirpa- şa, Değirmendere, Karamürsel, Yalova, Avcılar depremzede der- nekleri, Gölcük Mağ-Der ve ÖDP destekverdi. "Ankara duysesiıni- 2İ; Depremi nnutma, unntturma" mitinginde yurttaşlar, yakınlannın fotograflannı taşıyarak acılannı di- le getirirken sloganlanyla 17 Ağustos'u ve 12 Kasım'ı unutma- yacaklannı, unutturmayacaklannı haykırdılar. Depremzede dernekleri temsil- cilerinin ve bazı Düzcelılerin de söz aldığı mitıngde yetkililerin 12 Kasun depreminde diğer felaketle- re oranla suçlu olduğu vurgulandı. Karamürsel Dep-Der Başkanı Em- rah Durmuş, "Sorumlular, 17 Ağustos depreminin ardmdan Dûzcelfleri evîerine soktular. Bu, bi- Je biie ladestir. 12 Kasım'm diğer depremkrden farla budur. Orta hasartı evieri uyduruk tamiradar- la mezar yaptüar" dıye konuştu. Mitıngde söz alanlar, Dünya Ka- dınlar Günü yürüyüşünde polisten aldığı darbeler sonucu Düzce-Der Başkanı Ayşegfi) Şenorun koltuk değnekleriyle yürümek zorunda kaldığına dikkat çekerek "Hesap sonuüan her zaman susturdular. Yas tutma, hesap sor" dediler. Düzceliler, deprenun meydana geldigi saat 18.58'de de saygı du- ruşunda bulundular. Hüzün ve göz- yaşının hâkim olduğu alanda siren- ler çalarken çığlıklar sessizliğin se- si oldu. Valilik tarafindan Anıtpark'ta düzenlenen törene de Vali Fikret Güven, Belediye Başkanı Ruhi Kurnaz, Boğaziçi Dniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkaranın yanı sıra izciler de katıldı. u Yöneticü«; bize arök balık vermejia, oltayı 3 yılhğuıa ödünç verin, biz rutanz" yazılı pankarnn önüne kurulan ma- salarda da "Acfl destek için d ek" imza kampanyası devam ediyordu. Işıkara, Düzce Gençlik Merke- zi'ndeki toplantıda zorunlu dep- rem sigortasımn önemini vurgula- yarak "1939 depreminden sonra deprem yapı şartnamesi çıkaran dünvada ikinci ülkeyiz. Ama bunu uygulamayan tek ülkeviz** dedi. DYP lideri Tansu ÇİDer de dep- remzedelere destek vermek için Düzce'deydi. Çiller, aJandakı yurt- taşlann yanına yürüyerek gitti. Üniversite öğrencilerinin arasına katılmak isteyen Çiller'e öğrenci- ler izin vermedi. 12 Kasun depreminin birinci yı- lında Bolu'da da "Bolu'nun Sesini Duyurma Mitingi'* düzenlendi. 12 Kasım'ı anma etkinlikleri çerçeve- sinde Anıtpark'ta başlayan törende Vali Mehmet AHTürker. Belediye Başkanı YükseJ Ceyfaın, depremde ölenlerin anısına saygı duruşunda bulunduktan sonra Atatürk Anı- tı'na çelenk koydu. Daha sonra, tö- rene katılanlar Belediye Meyda- nı'na kadar u Deprem Şehitierini Anma Yürüyüşü" düzenlediler. Mitinge katılan depremzedeler, "Kredi borçlan ertetensin-, tt Öğ- retmeneksiğigiderasin", "BofcTya özel statü". "Kamu binalan onaru- sın, çahşma şartlannuz iyileştiril- ün" yazılı pankartlar taşıdılar. Ay- nca, Esnaf ve Sanatkârlar Konfe- derasyonu tarafindan Bolu'ya özel statü tanınması için bir imza kam- panyası başlabldı. Bolu'da saat 18.58'i gösterdiğin- de kentin tüm ışıklan söndürüldü, hoparlörlerden verilen deprem uğultusuyla 12 Kasun 1999 yeni- den yaşandı. 6. Hayat MahaDesi Eğitim Gönülllüleri'nin 32 ko- nuttan oluşan 6. Hayat Mahallesi, dün Kaynaşh'da depremzedelere törenle teslim edildi. Devlet Baka- nı Farnk Bal, Kaynaşh Belediye Başkanı Eftal Abundaİ, Düzce Va- lısı FikretGûven'in de katıidığı tö- rende Eğitim Gönüllüleri Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Betfl, ma- hallenin sembolik anahtannı dep- remzede çocuklara vererek açılışı gerçekleştirdi. 6. Hayat Mahallesi'nin, deprem- zedeler için sadece bir bannak de- gıl biı yaşam sunmak amacıyla ge- liştirildiği belirtilıyor. Çocuk ve gençlerin eğitimlerini sürdürmele- ri, bilgısayar donanımh okulun bu- lunduğu mahallede aynı zamanda, park ve oyun alanlan da var. Top- lananbağışlarla gerçekleştirilen ve yerel basm tarafindan Altm Konut- lar olarak adlandınlan konutlann belirlenen zaman diliminde teslim edilmesi de depremzedeleri olduk- ça mutlu etti. 'Gerekli önlemler alıranalı'ANKARA (Cumhuriyet Bûro- so) - Marmara'da büyük can ve mal kaybına neden olan 17 Ağus- tos ve 12 Kasun depremlerinin ardından alınan önlemlerin çok yetcrsiz olduğu ve gerekli dersle- 'rinhâlâ çıkanlmadığı bir kez da- ha ortaya kondu. Türk Müteah- hitler Birliği Genel Başkanı Ka- dir Sever, Türkiye'de müteahhit işlerini yürüten kişilerin bilgi ve etik konulannda çok yetersiz ol- duğunu, denetim sisteminin etki- siz olduğunu, sertifikalı mimar ve mühendis kavramımn Türki- ye'ye getirümediğini söyledi. Ba- yındırük ve tskân Bakanlığı Müs- teşan AB Helvacı, imar affina kar- şı olduklannı, u bircinayeteortak otamayacaklarmı'' kaydettı. Türk Mimar ve Mühendis Oda- lan Birliği Yönetim Kurulu üye- si Celal Beşiktepe ise toplanan deprem vergilerinin, hükümet ta- rafindan batık bankalara kanalıze edildiğini vurguladı. Jeoloji Mühendisleri Odası, ya- şanan depremlerin yarattığı acıyı ammsatmak ve gerekli önlemle- rin alınması konusunda uyanlar- da bulunmak üzere "Deprem ve Gekceğuniz" konulu bir sempoz- yum düzenledi. Sempozyumda, deprem riskleri, kentleşme süreç- leri ve kamusal sorumluluk ko- nulan masaya yatırıldı. Prof. Dr. Aykut Barka Marma- ra depreminin, lstanbul üzerinde- ki fayı tetiklediğini belirterek Türkiye'nin bir deprem ülkesi ol- duğunun altını çizdi. Dünyanın en büyük depremlerinden biri olan Marmara depremimn can ve mal kaybı nedeniyle Kobe ve Ka- liforniya depremlerinin çok üze- rinde olduğunu vurgulayan Bar- ka, "Kobe depreminde 6 bin Idşi öldü. Kalifornrya'da ise 80 kişi öİ- dü. Türkhe'de bttınen rakamlara göre ise minimum 20 bin kişi öl- dü. Aynca bu ülkelerdeki dep- remler, bütçeye çok fazla yfik ge- tirmedL Ama Marmara depremi, Türkiye bütçesini derinden etki- ledi" dedi. Müteahhitler Birliği Başkanı Kadir Sever, Marmara depremi- nin ardından gerekli derslenn çı- kanlmadığına işaret ederek yapı- lan çalışmalar konusunda koor- dinasyonun olmadığını da vurgu- ladı. Bayındırlık ve tskân Bakanlığı Müsteşan ABHelvacı, "Biz bu ba- kanhkta okiuğumuz sûrece asla i- mar affi çıkmayacak. Çünkü ba- kanhk olarak bir cinayete ortak olmak istemiyonız" dedL 6 Depremiıı yaraları sardacak 9 ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer, Düzce depreminin birinci yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, Türkiye'nin "depremra açüğı yaralan muüaka saracağmı 7 ' vurguiadı. Sezer, kalıcı konutlarla ilgili çalışmalann hızla sürdüğünü ve planlanan tarihlerde tamamlanması için yoğun caba harcandıgını da bildirdi. Cumhurbaşkam Sezer, mesajında, depremin izlerinin hâlâ yüreklerde olduğuna işaret ederek şu görüşlere yer verdi: "Türk uhısu olarak, depremkrden gereken dersleri çıkarmak ve sonen caniaııdB-mak içm 17 Ağustos ve 12 Kasan tarihlerini hiçbir zaman unutmayacağız, Geride bvaknğınuz bir yıl boyunca, karşısma çıkan tüm güçlüklere katianan, depremin yol açnğı sdanblan yakından hisseden yurttaşlarınuzuL, bir an önce kaiıcı konutlara yerieşarflmesi, devletimizHi önceükn erekkri arasında yer ahoaktadır. K&ba konuüarta SgBi cahşmalar. bâyük bir hızia sünhuinmekteveönemM hir kKtnınm phnhıtan tarihlprrlp tamamlanma<a için yoğun bir çaba gösterflmeİEtedir. Türkiye Cumhuriyeti,böyükbir devlettir. Ulusayla bBÜde aç&ğı yaralan mımaka saracaknr. Düzce yddönümûnde, depremde hayaam kaybeden güciükleri birHk ve berabertik içerisinde aşma başansını gösteren Türkiye Cumhuriyeü, depremin Afiahtan rahmet, atkierinebaşsağhğıve sabnr düyorum. Ulusumuzun bir daha böyksine acdar yaşamaması en büyük M H P usulü kültür hizmeti DEPREMANKElt • Baştarafi 1. Sayfada monu'da, 75 yıl sonra, MHP'li belediye tarafin- dan 2000 yılında "kültür hizmeti" olarak hazırlatıl- dığı iddia edilen kitapta, şeriata duyulan özlem açıkça ortaya konuyor. 1912-1989 yıllan arasın- da Kastamonu'da yaşa- yan din adamı Mehmet Feyzi Şalhoğlu'nunyaşa- mının anlatıldığı ve öğ- rencısi Musa Ozdağ tara- findan hazır1an an "Meh- metFeyzi Efendi" adlı ki- tapta "afetler ve musibet- lerin durup dururken Yarın başlıyor dünyanm başma payır pa- yn-dökülmediği'' belirtüi- yor. Kitapta, Mehmet Feyzi Şallıoğlu'nun, "ln- santağm ve tüm yaratü- nuşlann yüzterini gükJür- mek ve onlarm gönül âlemlerinL Uahi feyizler ve nuıiarla doldurmak" amacıyla dünyaya gönde- rUmiş, manevi kimlik sa- hibi ulu bir kişi olduğu ileri sürülüyor. Bediüzzaman Said-i Nursi'nin Kastamonu'da geçirdiği 7 yılın değerlen- dirmesinin de yapüdığı ki- tapta "mucizevi" olaylara Bergamalının 'Kuvayı Mıllıye yürayuşu OZANYAYMAN tZMÎR - Yörelerinde siyanürlü yöntemle altm madeni işletilmesine kar- şı çıkan Bergamah köylü- ler, kazanılmış haklannm ellerinden alınmak isten- mesine karşı yeniden ey- lemlere başlıyor. Köylü- ler, kurduklarmı ilan et- tikleri, "Kuvayı Miffiye'' örgütü adı altında yann Çanakkale'ye doğru yü- rüyüşe geçecekler. Köy- lüler yann Ovactk köyün- den başlayacaklan yürü- yüşlerinde sırasıyla Altı- nova, Ayvahk, Gömeç, Karaağaç, Burhaniye, Ed- remit, Zeytinli, Akçay, Güre, Altınoluk, Küçük- kuyu, Ayvacık, Ezine, Bayramiç, Intepe güzer- gâhlanm kullanacaklar. 20 Kasım'da Çanakka- le'ye ulaşacak Bergama köylüsü aym gün Çanak- kale ŞehitÜkleri'ni ziyaret edecek. da yer veriliyor. Bediüz- zaman Said-i Nursi'ye to- kat attığı ileri sürülen bir görevünin başma ağnlar girdiği ve öbbm bu duru- ma teşhis koyamadığunn belirtildiği kitapta, aynca Mehmet Feyzi Şallıoğ- lu'nun hocası HanzÖmer Efendf nin öldükten sonra da kalbinın "talar takn"" attığı iddia ediliyor. Hafiz Ömer Efendi'yi muayene eden doktorun bu dunım karşısında "Hoca efendi- ninkalbiyle'Allah,Allah, Allah..!' diyerek hsyaü boyunca zikretmesi sonu- cunda, ilgfli organın buna ahşarak durmadığmT söylediği ileri sürülüyor. 1943 yılında Kastamo- nu, Amasya, Tokat ve Or- du'yu etkileyen ve binler- ce kişinin yaşamını yitir- diği Çorum merkezli dep- remle ilgili olarak kitapta özetle şu görüşler yer ah- yor: "Evet, üstadın nur ri- sakkrini yayması ve Feyzi Efendi'nin deona suf tale- be olması yüzünden, bu mübarek insanlara, bun- ca baskılann ve hapisha- nelere atarak hürriyetleri- ni kısıtlamaya ghişmenin netkesmde manevi olarak, yerler ve gökler hiddete gehniş ve sonunda bahsi geçen o müthis zelzele vu- ku bulmuştu." 'Medyayeterü ilgiyigöstermedi' BOLU(AA)-Düzce'de, 12 Kasım 1999'da meyda- na gelen deprem felaketi- nin ardmdan Abant Izzet Baysal Üniversitesi (Al- BU) Bilim Topluluğu'nca 'depremin ekonomik, sos- yal vepâkolojik etküerini' belirlemek amacıyla yapı- lan anketın sonuçlan açık- landı. Kriz Merkezi, Al- BÜ ve Sivil Inisiyatif in yardımlanyla gerçekleşti- rilen anket kapsamında, 1010 depremzedeye 25 sonı yöneltildi. Anket sonuçlanna gö- re, depremzedelerin yüz- de 32.9'u, medyanm böl- ge halkına yeterli ilgiyi göstermediğıne, yüzde 18.7'si ise olaylara objek- tif yaklaşmayıp aşm dra- matıze ettiğıne inamyor. Depremzedelerden yüzde 15.7'si medyada olaylann biraz dramatize edildiği- ni, 13.6'sı ise objektif bir yaklaşımın gösterildiğinı düşünüyor. TLJR5AK 3. ULU5LARARA5I 5İNEMA -TARİh^ BULUŞMA5I AR Zsebember sok kicsı alma van l«l|«*tl Iraaa Tlrtçt, li|illı«ı «It yııtlı - 71' Oyvcalar. Yağmur Kaşıfoğlu, Uğur Çavuşoğlu, M Hunor Hoppâl, Judıt Kamâramı 14 Kasım 2000 Salı - 17.00 Goethe Instıtut lstanbul (Alroan KHtir MetfctıflJtti2.249 20 09 Bu ılanTSŞİL BUCAve katkılarıyla yayınlanmıştır G Ü N D E M MUSTAFA BAİBAY • Baştarafi 1. Sayfada koyduğumuzda ortaya değişik bir tablo çıkıyor. Görünümün salt Kıbns ayağını çekip, duruma bakalım. AB'den Türkiye'ye gelen heyetler, Ankara'dan Brüksel'e gidenleri karşılayanlar, şöyle bir havanın oluşmasını sağladılar: Belgede Türkiye'yi incitecek bir şey olmayacak. Kıbns önkoşul olarak yer almayacak! 8 Kasım'da belgenin açıklanmasına saatier ka- la, Ankara'dan kamuoyuna verilen mesajlar da bu yöndeydi. Akşam saatlerinde bakıldı ki, son dakikada Yu- nanistan'ı memnun etmek için şu madde ekten- miş: Kıbns sorunu bir yılda çözümlenmelidir. Türki- ye, BM'nin bu konudaki çabalanna daha güçlü destek vermelidir! Madde en az üç yerinden sakat: 1- 50 yıldır devam eden sorunun bir yılda çö- zümlenmesini istemek, samimiyetsizlikten öte, başka bir art niyetin olduğunu ortaya koyuyor. 2- Ankara'ya Kıbns'ın önkoşul olmayacağı ha- vası verip son dakikada ekleme yapmak, bildiriye bir ölçüde "korsan" havası veriyor. 3- Sorunun çözümünde BM'nin çabalanna des- tek verilmesi isteniyor. Oysa BM'nin burada işle- vi, taraflan yaklaştırmak. Yani çabalann merkezin- de BM yok. Ama bildiri, sorunu BM çözecekmiş de, Türkiye buna daha fazla destek vermeliymiş havasında Üstelik bunu Türkiye'den isteyip, Yunanistan'ın elini güçlendirmek başka bir art niyeti gösteriyor. Kof-i Annan'ın önerileri! Yukanda görünümün özetini aktardık, şimdi bu- nun arkasındakilere ulaşmaya çalışalım. AB'nin Türkiye'ye, "BM'yi daha çok destelde'' dediği gün, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın önerileri Rumlar tarafından kendi basın organlan- na sızdınldı. Sızanlar, Türkiye'nin sızlanmasına neden olacak önerileri içeriyordu. Annan'ın 11 maddelik öneri paketinde, Güney Kıbns'tan otabildiğince çok ki- şinin Kuzey'e gelmesi, Kuzey'de olabildiğince az kişinin bundan zarar görmesi öngörülüyor. Konunun sorumlu bakanı Şükrü Sina Gürel'e göre bu gidişin satırbaşlan şöyle: - Kofi Annan haddini aşıyor. Işlevi, taraflan bir- birine yaklaştırmak olması gerekirken, kendisi öne- riter getirip "Bunlann etrafında konuşacağız, baş- ka şey getirnıeyin" diyor. - Kıbns'ta Türkleri zamanla bir "azınlık" haline getirmeyi planlıyorlar. : Bu gidişin en çok ayırdında olması gereken kişi Başbakan Bülent Ecevit, önceki gün sert bir açik- lama yaptı ve "Kıbns maddesi hariç" olmak üze- re KOB'yi değeriendireceklerini söyledi. Genel olarak baktığımızda Yunanistan'tn attığı son dakika golü, hem ofsayt hem faul. Ancak ha- kem, golü saymış görünüyor. Bunun yanında BM Genel Sekreteri Kofi Annan da hakem olması gerekirken sahaya girmiş görü- nüyor. Deyim yerindeyse, Annan düdüğü bırakıp saha- ya inerken hakemliği de AB'ye devrediyor. Türkiye de duruma bakıp sürekli Yunanistan'ı uyanyor. Başbakan uyanyor, Mesut Yılmaz uya- nyor, Şükrü Sina Gürel uyanyor, Ismail Cem uya- nyor... Bu kadar çok uyanya karşılık aklımıza iki yorum geliyor - Yunanistan zaten uyanık, aynca uyanlmaya gereksinimi yok. - Dikkat edelim, bu kadar çok uyancı alan kişi- nin ne yapacağı belli olmaz! Işin şakasını bir yana bırakıp Kıbns için 2001 'de ve devamında planlananlan "olasılık" çerçevesin- de aktaralım: - Türkiye'ye verilen bir yıl süre 20 Kasım'da pe- kiştirilmek istenebilir. - Önümüzdeki yıl, sorun çözülemediği için "Bu- nu Türkiye beceremedi" denebilir. - Ardından da, Güney Kıbns AB'ye tam üye ya- pılabilir. - Bu durumda Türkiye, "Adanın bölûnmûştüğü tescil edildi" deyip, bunun gereğini yapabilir. balbay9cunihuriyetcom.tr ELMA HER HAFTA PRAG KESİK HMREKET! 4GÜH0TIIY BUDAPEŞTE BUDAPEŞTE-PRAG 7 Gün SEKER BAYRAMI PRAG ®THY 26.12-30.12 IMI5IR KAHIRE + NIL 2 3 î f ^ İYILBASI P A R İ S M e r l d i e n E'toile 27.12-01.01 BUDAPEŞTE 2912-01.01 İZMİRdeo Doğnıdan Uçuşlar ile BUDAPEŞTE • • • 28.12-01.01 • • * * PRAG ®THY 30.12-02.01 SiCİLYA PEOASUS HY ile 28.12-01.01 ROMA 29.12-02.01 63O$ FLORANEA-VENEDİK 28.12-02.01 VBVEKK-FIORANIA-ROMAakşam y 15/11/2000' e kadar yapıla rezervasyonlarda kışıbaşı UçaK, (VierKeZi otallerda'O T l h b rılr turları. d BI i ,- -0212 24P £ î2 1 1 :031 2.440 56 00 - .zM,H 0232.446 18 60