Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2000 PAZARTESİ HABERLER Erkan Mumcu İngiltere'ye gitti • ÎSTANBUL(AA)- Turizm Bakanı Erkan Mumcu. 13-16 Kasım tarihleri arasında Londra'da düzenlenecek olan "Dünya Turizm Fuan"na katılmak üzere Ingiltere'ye gitti. Bakan Mumcu, hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, fuann 2001 yılına ilişkin turizm sezonunun ilk piyasa etkinliği olduğunu söyledi. Türkiye'nin de fuarda geniş bir katılımla yer alacağını belirten Mumcu, "Bu fuar, yeni sezona ilişkin en erken piyasa etkinliği olması açısından önemli" dedi. CHP'de Öymenci öpgüte tasflye • ANKARA (Cmnhuriyet Bûrosu)-CHP'de 30 Eylül kurultayıyla göreve gelen yeni yönetım, örgütte tasfiye operasyonuna başladı. Bir buçuk aylık dönem ıçinde çok sayıda il ve ilce yönetiminde "toplantılann yapılmadığı" gerekçesiyle yeni atamalara gidildi. Bursa, Şanhurfa, Kütahya, Konya ve Istanbul il başkanlan görevlerinden istifa etti. Altan Öymen yönetimine yakın olan il başkanlannın bu gelişmelerden rahatsız olduklan belirtildi. Istanbul İl Başkanı Mehmet Bölük"ün yann Ankara'ya gelerek istifasını elden Baykal'a sunması . bekleniyor. -tt. Her ihalenin arkası yolsuzluk' • TOKAT (Cumhuriyet) - Partisinin il kongresıne katılan FP Genel Başkanı Recai Kutan, hükümetın elini attıgı her ihalenin arkasmdan yolsuzluklann çıktığmı iddia etti. Kutan, "Erbakan, yolsuzluktan değil düşüncesini söylediğinden hapse girecektir" dedi. Kutan, Türkiye'de bütün sahalarda ıstırap yaşandığını, ülkenin kriz ve sıkıntı içine olduğunu, depremin ardından bir yıl geçmesine rağmen hâlâ depremzedelerin elinden tutulmadığmı söyledi. tmamlara kjlık kıyafet uyarısı • ANKARA (ÂNKA) - Diyanet tşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, cami görevlilerinden, kılık kıyafet konusunda topluma örnek olmalannı. estetık açıdan uygun olmayan kıyafetlerle toplum ıçıne çıkmamalannı istedi. Yılmaz. Diyanet Dergisi'nde yayımlanan açıklamasında, din hizmetlerinin sunum şekillennin yeniden düzenlenmesi amacıyla araştrrma yaptıklanm bildirdi. Yılmaz imamlara "her türlü siyasi görüş ve düşüncenin dışında kalm" uyansmda bulundu. Attmokta Körler Derneği • ANKARA (AA)- Altmokta Körler Derneği Olağan Genel Kurulu, Ankara'da yapıldı. Derneğin Eğitim ve Kültür Merkezi'nde yapılan genel kurulda konuşan Demek Başkanı Suha Sağlam, derneğin 50. kuruluş yüını kutladıklannı belirtti. Körler Federasyonu Başkanı Turhan îçli de, muhtaç durumdaki özürlü vatandaşlara aylık bağlanmasına ilişkin kanun taslağırun TBMM'ye sunulduğunu hatırlatarak " Talebimizin yerine getirilmesi için 30 Kasun'dan itibaren açlık grevine başlayacağız" dedi. TZD Genel Başkanı îbrahim Yetkin, 'Hayvancılığı bilerek bitirdiler' dedi 'Kaçak et 20 yddır var'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Buffalo operasyonu" kapsamında sorgulan süren, aralanndan Mardin Gümrük Müdür Vekili Mahmut Arslan'ın da bulunduğu 21 kişinin bugün DGM'ye çıkanlmalan bekleniyor. Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı tbrahim Yetkin, kaçak et sorununun 1980'den beri Türkiye gündeminde olduğunu vurgulayarak "2 baskuı, 3 operasyonla bu sorun brtirilemez" dedi. Üretimi düşüren hayvancılık politikalarının bu soruna neden olduğunu belirten Yetkin, hayvancılık politikasında yeniden yapılanmaya ve sağlıklı bir denetim mekanizması oluşturulmasına gereksinim olduğunu söyledi. îbrahim Yetkin, dün TZD Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyerek kaçak et girişine ilişkin değerlendirmeler yaptı. Kaçak et girişinin Türkiye için yeni bir sorun olmadığına ve tüm yetkililer tarafından bilindiğine dikkat çeken Yetkin, "20 yıkhr bu olaylann üzerine daha sık gidilseydi bugün bunlar yaşanmazdT diye konuştu. Yetkin, kaçak et olayuıın sadece polisiye yönleriyle değerlendirilmesinin yanlış olacağma değinerek bunun cazip hale getirilmesinin nedenleri üzerinde durulması gerektiğini söyledi. Kaçak etin ülkeye ton balığı, meyve, peynir adı altında sokulduğunu anlatan Yetkin, "Şimdi Akyurt'a, Çubuk'a ghsek yüzlerce eşeğin, ann kesilip satışa sunulmaya hazıriandığuu görürüz. Tannı Bakanı, yetkililer bunu bilmiyorlar mı? Bunu herkes büiyor" diye konuştu. Zanhlar DGM'ye çıkanlacak Buffalo operasyonu kapsammda gözaltına alınan İshak Romano, Osman Çetindağ, Üker Pala, Selahattin Dilimciler, Ünsal Gûngör, Orhan Nesimi Aksüt, Ergun Akdeniz, Azmi Şahin, Serpil Kotan, Coşkun Aydın, Mustafa Maç, Şaban Çelik, Özkan Ergün, Osman Okdar, AM Rıza Kalkan, Mustafa Murt ile Mardin Gümrük Müdür vekili Mahmut Arslan ve gümrük memuru Yavuz Yıldınm'ın sorgulan sürüyor. Zanhlann emniyet sorgusunun tamamlanmasının ardından bugün DGM'ye çıkanlarak soruşturmayı yürüten savçı Talat Şalk tarafindan sorgulanmalan bekleniyor. KESK gücünü kullanacak 'lşbirakmada ANKARA (Cum- huriyet Bûrosu) - Ka- mu Emekçileri Sendi- kalan Konfederasyo- nu (KESK) Genel Yönetim Kurulu, hü- kümete yönelik uyan- lanm iş bırakma eyle- miyle sürdürme kara- n aldı. Iş bırakmaya ilişkin takvim, bugün toplanacak merkez yönetim kurulu (MYK) toplantısında biçimlendirilecek ve yann KESK Başkanı Siyami Erdem'in dü- zenleyeceği basm top- lantısıyla kamuoyuna duyurulacak. Erdem, "Üretim- den gelen gücfi kullan- mak, rüm emekçüerin görevidir. Emek Plat- formu'nun almış ol- duğu işbırakma kara- n KESK tarafindan kararb şekilde uygu- lanacaknr" dedi. Ankara Kızılay'da 50 bin dolaymda emekçinin katılımıy- la gerçekleştirilen bü- yük mitingin ardın- dan, hükümeti zorla- yıcı diğer protesto yöntemleri, dün top- lanan KESK Genel Yönetim Kurulu'nda göruşüldü. Alınan bilgiye göre toplantıda, iş bırakma eyleminin "kaçınu- maz" olduğunun altı çizildi. Bu konudaki takvimin bugünkü MYK toplantısmda belirlenmesi karara bağlandı. Siyami Er- dem, yann düzenle- yeceği basın toplantı- sıyla KESK'in eylem takvimini açıklaya- cak. Vekillerin yargı sicili 49 dokunuhnazhk dosyası bekliyor ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) -21. yasama döneminin 18 aylık sürecinde millet- vekillerinin dosyalan TBMM gündemini doldurmaya başladı. MHP, 26 milletvekili hakkındaki 49 doku- nulmazlık dosyasmın TBMM Genel Kuru- lu'nda ele alınmasım istiyor. Yargı sicili en kabank milletvekille- ri 11 dosya ile ANAP'lı Aydın Ayay- dm ve 7 dosya ile ba- ğımsız Mehmet Ağar olarak sıralanıyor. 26 milletvekili hak- kındaki dosyalann partilere göre dağılımı şöyle: FP: Abdullah Gül, Musa Demirci, Recai Kutan, Oguzhan Asil- türk (2 dosya), Abdül- kadir Aksu, Fehim Adak, Rıza Ulucak, Temel Karamollapğlu, Avni Doğan. Ömer Vehbi Haripoğlu. Zeki Ergezen, Akif Gülle, Mahfuz Güler. DSP: Gönfil Saray Alphan. Hasan Erçe- lebi, HadiDüekçi,Se- ma Pişkinsüt. DYP: Sedat Bucak, Ufuk Söylemez (2 dosya), Meral Akşe- ner (2 dosya). MHP: Hasari Gü- ler, Ismail Çevik. ANAP: Aydın Ayay- dm (11 dosya), Eyüp Aşık. Bağunsız: Mehmet Ağar (7 dosya), Mus- tafa Bayram (2 dosya). Genel kurulun 730 maddelik gündeminde en yoğun bölümü 384 adet sözlü soru öner- gesi oluşturuyor. 208 adet yasa tasansı, öne- risi veya dokunulmaz- lık dosyalan gibi ko- misyonlardan gelen diğer işlerin yanı sıra 138 adet genel görüş- me veya Meclis araş- tırması önergesi gün- demde bulunuyor. Festrvatin önceki gün yapılan açıhş törenine Kültür Bakanı İstemihan Talay da kaoldı. (Fotoğraf: KADER TUGLA) 3. Uluslararası Sinema Tarih Buluşması tstanbul Haber Servisi - Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vak- fı'mn (TÜRSAK), Kültür Bakanlı- ğı'nın himayesinde ve Türkiye Iş Bankası'nın sponsorluğunda ger- çekleştirdiği "3. Uluslararası Sine- ma Tarih Buluşması* 1 önceki akşam Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen tören- le başladı. Kültür Bakanı İstemihan Talay törende yaptığı konuşmada, "Sine- ma Tarih Buluşnıası"nın bütün gös- terimlerinin ücretsiz olduğunu ve pek çok önemli fflmin Kültür Ba- kanlığı'nın desteğiyle Türkiye'ye gümrüksüz girdiğini kaydetti. Ta- lay "Böylece sinema sanatnun en bi- rikimü en değerli ürünlerinin tstan- bul gibi Türkiye'nin çok güzide bir kültürkentinde halkımıza sunulma- sı büyük bir hizmet" dedi. Onur Ödülü Makvejev'e TÜRSAK Yönetim Kurulu Baş- kanı sinema sanatçısı Müjde Ar da vakfin tarih bilincinin oluşturulma- sına önemli bir katkı sağladığına inandığmı belirtti. Bu yılın onur ödülü ise Kültür Bakanı Talay tara- findan festivaldeki uzun metrajh film jürisinde bulunan yönetmen Dusan Makvejev'e verildi. Festival Başkanı Engin Yiğftgfl, sanat direktörü Stavro Yuanidis'e, Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı HalukSomersan da fes- tivalde Türk filmleri için hazırladı- ğı kostümlerden oluşan bir sergisi olan Niyazi Er'e ödülünü sundu. Törende daha sonra bu yd Cannes Film Festivali'nde büyük ödülü alan Lars Von Trier'in "Karanlıktaki Dansçı"(Dancer in the Dark) adlı film gösterildi. Çukobirlik'ten 175 işçinin çıkanlmasına ÖDP'den tepki w MHP'Iî yandaşlarına yer açıyorlar' ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Çukobirlik'te 175 işçinin işine son verilmesine tepkiler sürüyor. Dün bir açıklama yapan ÖDP II Başkanı Yusuf Tek, "İktidara geürken yandaşlarına, 'iş, aş' sözü veren MHP, elinde bulundurduğu ÇukobirtikM yandaşlarına peşkeş çekerken jüzlerce, birilerce insanı işinden, ekmeğinden ediyor. Bu bal gibi partizaniık, siyasi kadrolaşmadır \e süreceğinden korkuyoruz" dedi. Geçen aylarda, işçileri önce ücretli, sonra ücretsiz izne çıkaran Çukobirlik yöneticilerinin, "Ideal kadroya ulaşıp yolumuza devam edeceğiz. Çıkışlara karşıyız ama başka çaremiz yok" sözlerinin kamuoyunu aldatmaya yönelik yalanlar olduğu ileri sürüldü. Sorunun ıdeal kadro değil, ideal kadrolaşma ve partizanlıktan kaynaklandığını vurgulayan ÖDP tl Başkanı Tek, tepkisini şöyle dile getirdi: u Değiştirilen biriikler yasası ile birugin adım adım tasfıyesi amaçlanıyor. Nitekim. daha önce Dünya Bankası'yla yapılan anlaşma gereği işçiler sokağa anlarak kredi sağlanmısd. 'Milliyetçi' söylemle iktidara gelen MHP ve ortaklan, halkın birikimlerini, 1MF, Düma Bankası gibi emperyanst kuruluşlarm direktifleri ile kapatmaya çahşıyor ya da vurguncuya peşkeş çekiyor. tşte iktidara gelmek için yandaşlarına iş, aş' sözü veren MHP de, eünde bulundurduğu Çukobirlik'i peşkeş çekiyor. 'MHP'ye üye olun, sizi işe alalım' diyen çağdışı manük. bir >andan yıDanur birtikte emek veren, ter döken işçileri sokağa atarken el arondan da yandaşlannı işe alıyor. Nerede kaldı 'Kadro fazla' sözleri tşte partizanhğın, siyasi kadrolaşmanın kanıü." MHP"mn ve yandaşlannın, yülardır Çukobirlik'te sürdürdükleri kadrolaşmayı, hükümet ortağı olmasmdan sonra daha da hızlandırdığını ve büyük bir kıyıma gidildiğini de sözlerine ekleyen Tek, "Tüm kamuoyunu, Çukobirlik'te oynanan partizanca oyunlara karşı duyartı obnaya çağmyoruz" diyerek sözlerini tamamladı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Kitap fuan sırasında imza günlerınde okuyucularta tatlı tatlı sohbetlerettik. Bazı soru- lara doğrusu ne cevap yerece- ğimi şaşırdığım oldu. Örneğin sıkça karşılaştığım, "Bundan sonra ne olacağını düşünü- yorsunuz" sorusuna, verilecek cevap olmadığını söylerim. Böyle dememe rağmen za- man zaman bu köşede sizle- rin kafasına takılan sorular be- nim de kafarr atakılır. Gerçek- ten bundan sonra Türkiye ne- reye gidecek sorusunu sorar ve kendimce buna yanıtlar aranm. Verdiğim cevaplar ne kadar gerçeği, ne kadar ken- di isteklerimi yansıtır doğrusu pek de ayırt edemem. Bir pazar günü evde oturup bu yazının başına geçtiğimde aynı ruh halıne girdim: "Ne olacak bu memleketin hali..." sorusunu kendi kendime sor- dum. Aklıma gelenleri art arda sıralamaya başladım. İlk ön- ce, Demiret'siz bir dönem ya- şıyoruz; bu çok önemli. Her ne kadar Demirol ve ona yakın Bunca Kargaşanın îçinde... olan çevreler özel gayretlerie Demirel'i devreye sokmak is- teseler de artık o dönem sona erdi. Demirel gittiği gibi, adamla- rı da zor durumdalar. Başta yeğen Demirel olmak üzere Çağlar. Ceylan, Çörtük gibi ailenin önde gelen fertleri ar- tık sıkıntı içine düştülen baba- lan onlan koruyacak güçte de- ğil. İlk gelişme bu. Demirel'in yerine demokrasiye ve huku- kun üstünlüğüne inanan bir cumhurbaşkanına sahip ol- duk; bu, aynı gelişmenin diğer yüzü. Ikinci önemli gelişme, Türki- ye artık Avrupa Birliği konu- sunda daha yakın bir sürece girdi. Avrupa Birliği ile demok- rasi standartları konusunda daha sıkı bir ilişki içinde olaca- ğız. Her ne kadar bazı çevre- leri böyle bir ilişki rahatsız et- se de artık yol açıldı. Türkiye. Avrupa'ya yaklaşıyor ve dü- şük demokrasi standartlan nedeniyle olumlu yönde zorla- nıyor. Üçüncü gelişme, Türkiye 15 yıl süren Güneydoğu'daki "düşük yoğunluklu savaşı" geride bıraktı. Şimdi bu sava- şın yaralannı sarmakla ve sa- vaşın ürünü olan kirienmeyle uğraşıyor. "Andıç" kod adlı Genelkurmay belgesinin bu- gün tartışılıyor ve sorgulanıyor olması önemli bir gelişme. Dü- ne kadar bu konulan konuş- mak bile mümkün değildi. "Andıç" belgesinin büyük basın tarafindan gönmezden gelinmesi çokdoğal. Iki büyük basının tekelinin büyük gaze- teleri, Şemdin Sakık ifadele- riyle ortaya çıkan yalan haber- lerin başyayıcısı olmuşlardı. Bu nedenle böyle önemli bir olayı onlann görmezden gel- mesi pek de şaşırtıcı değil. A- ma sorun artık ortalığa dökül- dü. Sorumluluklar bugün ol- masa bile yann daha net bir şekilde gündeme gelecek. Gazetecilik mesleğinin içine düştüğü durum bugün olmaz- sa yann sorgulanacak. Bankaların içini boşaltma girişimlerine karşı yürütülen operasyon da her şeye ve bü- tün umutsuzluklara rağmen olumlu bir gelişme olarak ka- bul edilebilir. Af Kanunu'nun gündeme gelmesi de ciddiye alınması gereken önemli bir gelişme. Buradaki sorun, si- yasileri kapsamayan bir affın çıkarılmaya çalışılması. Bu çok kötü olur. Çünkü siyasile- ri kapsamayan bir af, genel bir yumuşama havası yaratmaz. Son bir yıllık süreci genel olarak gözden geçirdiğimizde sinirlerimizi bozan birçok ola- yın patlak verdiğini görebiliriz. Ancak alttan alta, yavaş da ol- sa artık Türkiye'de bir şeyler değişiyor. Özellikle Güneydo- ğu yavaş yavaş kendine geli- yor. Ancak savaş rantına da- yanan güçler de boş durmu- yor. Onlann elde ettiği büyük iktidar gücü nasıl kınlacak ve Türkiye bir sivil anlayışa nasıl yönelecek? önümüzdeki dönemin en büyük sorunu, toplumsal ve siyasi bir sivilleşme. Savaşa dayalı iktidar dönemi sona er- di. Şimdi bunun yarattığı olumsuzluklar Türkiye'nin önündeki temel engel. Aydınlanmız ve sol açısın- dan Türkiye'nin demokratlaş- ması ve buna uygun çözüm önerileri önem kazanıyor. Sol ve demokrasi güçleri bu geliş- me içinde ne kadar yer alabi- lecekler? Türk solu demokra- si kavgasının öncülüğünü ya- pabilecek mi? Şu andaki du- rum pek pariak gözükmüyor. Ancak, başka çıkar yol da yok. Görüldüğü gibi bir kargaşa içindeyiz. Ancak her şey için- den çıkılmaz durumda da de- ğil. Gayret edeceğiz, geleceği umutla kurmaya çalışacağız, başka çaremiz de yok. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Atatiirk'ü Tüketmek Değil, Üretmek... Yıllardır Atatürk'ün sadece tüketimiyle uğraşıl- dığını gönmek gerekiyor. Ne demektir 'Atatürk'ü tüketmek'? Hep Atatürk'ten söz etmek, ama Atatürk'ün söz- lerini, eylemlerini anlamadan, açımlamadan sade- ce kendine güç kazandırmak amacıyla yinelemek 'Atatürk'ü tüketmektir. Onu bir 'tören ikonu' gibi öne çıkarmak, ama 'ne- leryapmak istediğini', 'bunlan neden yapmak is- tediğini' anlayamamak, anlatamamak. Yerii yersiz, 'O'nu konuşmalannda geçirerek kendisini eleştirilemez, dokunulamaz kılmak. Kendi düşüncelerine, kendi duygulanna daya- nak yapmak için arkasına sığınmaya çalışmak da 'Atatürk'ü tüketmektir. Yıllar boyu, Atatürk'ü anlatmak diye her yaşta çocuklara belletilip söyletilen yaşamöyküsü bö- lümlerini ezberci eğitimin bir parçası yapmak da Atatürk'ü tüketmektir. Atatürk'e yapılabilecek en büyük haksızlık budur. Yapılması gereken ise ne 'Atatürk'ü tüketmektir ne de onu 'tarihimizin pariak bir sayfası yapmak'. Yapılması gereken, Atatürk'ün yaratıcı dehasını keşfederek 'Atatürk'ü üretmektir'. 'Atatürk'ü üretmek', onu anlamak, keşfetmek, geleceğin bilinci yapabilmektir. Çünkü, Atatürk geçmişin değil, geleceğin insa- nıdır. O, alışılmışın değil, arayışın insanıdır. U! ^ O, durağanın değil, devinenin insanıdır. O, beklemenin değil, yapmanın insanıdır. O, boyun eğmenin değil, başkaldırmanın insa- nıdır. O, geride kalmanın değil, ileriye gitmenin insa- nıdır. O, bulanıklığın değil, berraklığın insanıdır. • • • Atatürk, Türkiye'nin yol haritasıdır. O'nu böyle anlarsak yeniden üretebiliriz. Şimdi yapmak istediğimiz her iş için önümüzde bir 'yol haritası' buluyoruz. Avrupa Biriiği'ne girmek mi istiyorsunuz? Yol ha- ritasına bakacaksınız. Çete soygunlanndan kurtulmak mı istiyorsunuz? Yol haritanız olacak. Ne yapmak istiyorsanız, önce bir yol haritası çi- zeceksiniz. Yol haritasında şunlar var: - Hedefler, -Araçlar, - Yöntemler, - Güçler. Size düşen, hedeflere giden yollan beliriemek, yön saptamak, araçlan görmek, yöntemleri değer- lendinmek, güçleri hesaplamaktır. Bunun a d ı d a 'srrate/V'dir. •'*• • • •-•• -;• Işte Atatürk, bir strateji dehasıydı. En başta bize olmak üzere bütün dünyaya öğ- rettiği de, 'üoğru bir strateji ile daha küçük güç- lerie, en uygunsuz koşullarda bile daha büyük güç- ler yenilerek hedefe ulaşılabilir'. 'Bunlan başarmak için de sahip olduğun güçler yetehidir". Hadi bakalım, iş yerine mazeret üretenler... Başanyı başkalanndan bekleyenler... Üretmeden tüketmeye çalışanlar... 'Babam sağ olsun' diyenler... ' . Köşe dönmeciler, işini bilenler, soyguncular, vur- guncular... Bunlara özenen fırsat çaylaklan... Atatürk'ü anmadan önce 'O'nun yaptıklannı, yapmak istediklerini düşünün. Şunu da bilin ki, 'Atatürk bilinci 'nin yeniden ege- men olduğu bir Türkiye'de siz de 'yeni bir insan' olacaksınız. Yeter ki, biz, Atatürk'ü gerçekten anlayalım ve 'yol haritamızı' yeniden bulalım... E-mail: erdal.atabekto mynetcom.tr ' *. Fax: 0212 513 90 98 : TBMM'de bugün görüşülecek Irticocı menuıra ihraç'komisyonda ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Çum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile hükü- met arasında bunalıma yol açan, "irticacı me- mura ihraç" düzenle- mesıni içeren yasa ta- sansı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bugün görüşülecek. Hükümet, daha önce KHK olarak hazırîadı- ğı düzenlemenin Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den dön- mesi üzerine TB- MM'de bekleyen tasa- nlann yasalaşma süre- cini hızlandırma kara- n aldı. Irticaa memuriar TBMM Plan ve Büt- çe Komisyonu'nda bu- gün irticai, bölücü, yı- kıcı faaliyetlere kan- şan devlet memurlan ve sözleşmeli perso- nelle ilgili 2 ayn tasan birleştirilerek ele alı- nacak. KHK taslağında yer alan dahiliye memur- lanna ilişkin tasan, il- gili komisyon olan Içişleri, hâkimler ve savcılarla ilgili tasan da Adalet Komisyonu gündeminde bekliyor. Devlet memurlan ve sözleşmeli personele ilişkin düzenleme, cumhuriyetin demok- ratik, laikve sosyal hu- kuk devleti nitelikleri- ni değiştinneye veya ortadan kaldırmaya yönelik eylem ve diğer faaliyetlerde bulunan- lann meslekten atılma- lannı öngöriiyor. Bu gerekçelerle iş- ten çıkanlanlann, ka- mu kurum ve kuruluş- lannda, yerel yönetim- lerle sermayesinin düzde 50'den fazlası kamuya ait kurumlar- da istihdam edileme- yecegi de hükme bağ- lanıyor. Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda aynca çarşamba gününden itibaren bütçe ve kesin hesap tasanlan gönl- şülmeye başlayacak. Geçen hafta komis- yonda kabul edilen Emlak Bankası, Halk Bankası ve Ziraat Ban- kası'nın 3 yıl içinde özelleştirilmesini ön- gören yasa tasansı ile Vakıflar Bankası Yasa- sı'nda değişiklik öngö- ren tasanlar da genel kurulda görüşülmeye başlanacak.