25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2000 PAZARTESİ PAZARTESİ SÖYLEŞİLERİ Doç. Ayşe Yüksel: Hedef, Anadolu 'dan 50 bin genç!.. ' ; , ÇYDDÜen 'Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızlan' projesi erici akımlann kırsal bölgelerdeki çalışmalanna karşı 'ben aydınım' diyenleri çok suçluyorunu Çünkü aydın olmanın sorumluluğu; deneyiminizU bilginizi gereksinimi olanlara aktarmakür. O bölgelere ne yazık ki PKKgitmiş, HizJbuUah gitmiş; aydınlarya da çağdaş, demokrat sivil örguûergitmemiş. Hâlâ gitmiyorlar!.. metre kar vardı ve Ardahan 'ın Posofilçesine varmak için öndeki kar aracımn yolu açması gerekiyordiL Sonra öğrendim ki o zor koşullarda köyden ilçedeki liseye gidebilmek için hergün 16 knu kadaryürüyen Posoflu, Damallı çocuklar vardı. Ama hepsi erkek.. Çünkü kızlann böyle bir şansı da yoktu!.. u nesil sorgulayan bir nesiL Kızlanmız annelerigibi düşünmüyor. Hiç olmazsa liseyi, hatta " ' ilköğretimi bitirmeleri onların ufkunu açmaya yetiyor. Sorguluyor, yanlışlan .'. \ görebüiyorlar. Tamamen düzeltemese bile, onlann çocuklan içindeyaşadıklan sorunlan düzeltecek nesil olacak. ÜMİTZtLElJ ÇYDD'nin "Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları Projesi" Anadolu'da 5 bin kramıza okurna fu-satı vermeyi amaçhyor. 5 bin kişi- lik burs 500 nıilyan buluyor, ama projenin bütünü trilyonlara vanyor sanıyorum. - 500 milyar liralık kısmı öğrencilerimizin sa- dece bu yıl için alacaklan eğitim bursu miktan. Bunun dışında çanta, kırtasiye ve giysi gibi he- diyelerle birlikte 625 milyar lirayı buluyor. Ama bu proje kızlanmız liseyi bitirene kadar devam edeceği için projenin toplamını hesaplamak bir hayli güç. Bu proje nasıl ortaya çıkü? ÇYDD projeyi nasd tasarladı? Kimler destek oldu? - ÇYDD 1996 yılından bu yana ülkemizin kır- sal kesımlerinde başta çocuklar, gençler ve ka- dınlar olmak üzere halkımızın eğitimi için uğraş veriyor. Bu çalışmalar sırasında çok sık gözledi- ğimiz, içimizin sızladığı bir durum var: Geliş- mekte olan birçok ülkede olduğu gibi ülkemiz- deki kızlann okula gidememesi!.. Özellikle 8 yıl olan ilköğretimin anlamı tam anlatılamadığı için ne yazık kı, birçok anne ve baba kızlannı beşin- ci smıftan sonra okuldan alıyordu. Dönemin Si- irt Pervari ilçesi kaymakamı, liselerinde son 8 yıldır bir tane bıle kız öğrenci olmadığıru söyle- diğinde ne yapabileceğimizı tartışmaya başla- dık. Daha fazla çocuğa ulaşmak amacıyla yeni projelere gıriştik. Sıemens, 200 kız öğrenciyi okutabilmek için destek verdi. Hemen 10 ilde, sosyo-ekonomik koşullan yetersiz ama okuma- ya istekli 20 kız öğrenci belırledik. Amacımız, "okunıayı çok istiyordıım ama olanaksızhk- lar bıınu engeUedi" 1 diyen hiç kimsenın kalma- masıydı. Böylece 17 öğrenci ile başlayıp, üçün- cü yılımızda 464 öğrenciye ulaşmayı başardık. Bu nesil sorgulayan bir nesil. Hiçbir şey yapma- elefonda hissedebiliyordum, gözlerinin içi gülüyordu.. Birkaç hafta önce yazdığım Gûneydoğu izlenimlerimde sorduğum, "Asker burada, shiller nerede? " sontsuna yamt veriyordu: "Biz hem orada, hem her yerdeyiz Ümit Beyl." Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kırsal Alan Koordinatörü Doç. Dr. Ayşe Yüksel, Doğu Anadolu'daki 5 bin hzımızın kamnlıklanyırtmasım, kendiyörelerine aydınlığı taşımalarını sağlayacak "Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları" projesini anlatırken içimin umutla dolduğunu hissettim. Onlaryalnızca birkaç yıl önce tdil'den başladıkları çağdaşlık savaşımında bugün Tüm Anadoluyu kucaklamayı başardılar. Buyazıdayaptıklarının küçiik bir bölümünü bulacaksımz. Bu ülkenin aydınhk insanlarına sesleniyorum; geleceğimiz için, çocuklanmızın başı dik, onurlu bir ülkedeyaşaması için savaşıma katılm, destek verin. tşte telefonlar: (0212) 57019 08 - (0532) 3473733 - tşte hesap numarası: Yapı Kredi Bankası Babrköy Şubesi 1005113-6 sanız bile, sadece liseyi, hatta ilköğretimi bitir- meleri bile onlann ufkunu açıyor. Kızlanmız anneleri gibi düşünmüyor. Çünkü sorguluyor ve yanlışlan görebiliyor. Tamamen düzeltemese bi- le onlann çocuklan bunlan düzeltecek nesil ola- cak. Oğrencflerinizhı sayısuun hızla artması sizi daha da umutlandıronş olmah... - Bu bir yana, sorunlan daha yakından gör- dükçe yapabileceklerinizin de farkına daha iyi vanyorsunuz. 464 kızımızla tanışmak için Arda- han, Ağn ve Kars'a giderken tanık olduklanm buna bir örnek. 5 metre kar vardı ve Ardahan'tn Posof ilçesine varabihnek için öndeki kar aracı- mn yolu açması gerekiyordu. Sonra öğrendim ki o zor koşullarda köyden ilçedeki liseye gidebil- mek için her gün 16 km. kadar yürüyen Posoflu, Damallı çocuklar var. Üstelik hepsi erkek, çün- kü kızlann böyle bir şansı da yok. Yazık ki hü- kümetler bu kızlanmızın ilçedeki liseye gelebil- melerini sağlayacak bir öğrenci yurdunun gerek- liliğini hiç düşünmemişler. Biz ilçelerde hiç ol- mazsa bir tane 40'ar, 5O'şer kişilik kız öğrenci yurdu yapmaya karar verdik. Van'ın Çaldıran il- çesinde yaptırdığımız 80 kişilik 2 kız öğrenci yurdunu 10 Kasım'da açacağız. Ilçeleri gezip yaşadıklan benzer sorunlan öğ- renince 'neden 464 yerine 4464 kızımız olmasın' diye hayal kunnaya başladım. ' Bir şeyi gerçekten istemek başarmanın yansKhr' sözü doğruymuş, demek ki... ' - Döndükten hemen sonra bu düşünceyi Ge- nel Başkanımız Prof. Dr. Türkan Saylan'la ve Kırsal Alan Komisyonumuzla paylaştım. Herkes çok heyecanlandı. 'Tamam' dedik, '2000- 2001 yüında 5 bin kız öğrenciyi okutaca- ğız!..1 Buna manarak başladık. ama biraz da korkuyorduk. Rakam, bizim hayal bile edeme- yeceğimiz kadar büyüktü. Derken projeye Turk- cell sahip çıktı. Bu proje Doğu Anadohı'yu neredeyse ta- mamen kucakhyor. Peki 5 bin kıza nasıl ula- şddı? - Biz ülkemizin kırsal bölgelerini tanıyor ve kalkınmada öncelikli illerunizi biliyoruz. Ama- cunız ilköğretimin ikinci kademesine ve liseye devamı teşvik etmek olduğu için burslanmızı 6, 7, 8 ve 9. sınıfta okuyan, çahşkan ama sosyo- ekonomik koşullan yetersiz kızlanmıza veriyo- nız. Kalkınmada öncelikli 28 ilimizın ki bu sayı 32 oldu, merkezinin ilçe sayısına göre dağılımı- m yaptık, nüfusuna göre kontenjan ayırdık ve 5 bin kızımızı belirledik. Bu arada Türkiye'nin en önemli sorunlanndan bin nüfus olduğu için burs alacaklara bir şart getirdik. Ailelerin modem bir doğum kontrol yöntemi uyguladıklanna dair belgeyi bize göndermelerini istedik. Kırsal ke- simlerde 5 bin aile doğum kontrol yönteminin önemini dinledi, konuştu, sorguladı, sağlık mer- kezine gitti. Bu çok önemli bir halk sağlığı ola- yına çözüm getirdi. Ama hayallerimiz sürüyor, 50 bin gence ulaş- mayı istiyoruz. Ortalama 5 sene sonra bu çocuklar lise- den mezun olup üniversiteye hazırlanaeak- lar. ÇYDD'nin tamamlayıcı bir başka projesi olacak mı? - Zaten ÇYDD 18 bin üniversite öğrencisine eğitim bursu veriyor. Kırsal alandaki çocuklann bursa çok ihtiyacı var. Üniversitede okuyan gençler, sadece bursla yaşıyorlar. Hiç tanımadı- ğımız yörelerden bize ulaşan, "bize burs vermez- seniz okuyamayacağız' diyenler var. Birçok ço- cuğumuz kazandığı halde üniversiteye kayıt ola- mamış. Üstelik okumak için istedıkleri burs miktan, hiçbir şey değil!.. Ayda sadece 25 mil- yon lira. Bu parayı çoğumuz birkaç dakikada harcıyoruz... 8 yıllık eğitime gericilerden yoğun tepki gelmişti. Çünkü küçürük beyinleri henüz okula bile başlamadan kolayoa zehirleyebüi- yorlardı. Türkiye okul öncesi eğitunin öne- mini yavaş yavaş kavradı. Sizin bu konuda da çanşmalannız var. - Ana smıfı projemiz geçtiğimiz 23 Nisan'da Kars'uı Digor ilçesinde başladı. Digor Kayma- kamı köyde ana smıfı modeli olmadığını ve bir ilki başlatmak amacıyla ÇYDD'den destek bek- lediğını söyledi. 4 köyde anasımfi açtık. Ardın- dan Doğu Beyazıt ilçesinde Kars'ın Sankamış ve Ardahan'ın Göle ilçelerinde ana sınıflan aç- tık. Başka birkaç il için çalışmalanmızı devam ettiriyoruz. Bir ana sınıfinın maliyeti neredeyse 500 mil- yon liraya çıkıyor. Ama bu sayede bütün çocuk- lar Türkçeyi öğrenerek okula başlayabiliyor ve biz buna çok önem veriyoruz. Geçtiğimiz yaz 5 ilde; Van, Bingöl, Muş, Hakkâri, Batman ve Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde okula başlayacak toplam 2500 çocuğa Türkçe öğrenebilmeleri için 2 aylık yaz okulu açtık. Özellikle ülkemizin kırsal bölgelerindeki ço- cuklar ailelerinin dili nedeniyle ne yazık ki gü- zel Türkçemizi konuşamıyor. Onun için bu böl- gelerde anasnııfı çok daha önemli. Geçtiğimiz günlerde Çıldır Kaymakamı ana smıfı istediği mesajma şunu da eklemiş: ÇYDD Doğu'nun terk edilmişliğinde terk edilmediğimizi anlattı. Onun için ben gerici akımlann çalışmalanna karşı aydınlan, ya da "ben aydınım' diyenleri çok suçluyorum. Çünkü aydm olmanın sorumlulu- ğu, deneyiminizi, bilginizi gereksinimi olanlara aktarmaktır. Bu çalışmalar sırasında hep gözle- dim. O bölgelere ne yazık ki PKK gitmiş, Hiz- bullah gitmiş; aydınlar ya da çağdaş, demokrat sivil örgütler gitmemiş. Hâlâ gitmiyorlar... Oradaki insanlann bizi tanımamalan onlann su- çu değil ki!.. Cüneydoğu gezisi izlenimlerini yazarken 'nerede sivüler!..' diye onun için sormuştum. - ÇYDD Türkiye'nin her yerinde Atatürk dev- rim ve ilkelerini yaşatmak için var. Ama herke- sin kendine düşen sorumluluğunun farkına var- ması gerekiyor. Türkiye büyük şehirlerden iba- ret değil.. Herkese çok iş düşüyor. Eğer çoğalır- sak yapılabilecek çok güzel şeyler var... Çağdaş mektuplar Orada bir köy var uzakta... • Bunlar uzaklardan, terk edilmişliğin acısını çeken topraklardan, terk edilmediğini bilen, anlayan çocuklardan, bizim çocuklanmızdan mektuplar.. Binlercesinin içinden alınmış birkaç öraek. - îstanbul'a ve onu kimin dost kinün görmemi sağlayanlara düşman olduğunu ayırt selam... edemez oldu. Kendisine ...Gittiğim gibi yaklaşanlara kuşkuyla, dönmedim önyargıyla bakmaya memleketime. Anladım başladı. Benim de ki, sevgiyle yoğrulan ÇYDD'ye bakışım ilk her şey beraberinde başta böyleydi. Kuşku yine sevgiyi getiriyor. duyuyordum!.. (Türkan Demirbilek/ Ancak sizi tanıdıkça, Tunceli) sizin gibi insanlann - Sizlerle geçirdiğimiz varolduğunu öğrenince, bir haftanın her bir günü yaşama karşı ayrı bir dünyaydı. umutlandım. Siyah-beyaz süren (Ruknettin Ank) yaşam filmimize renkli - Bize bakacak hiç bir kare yerleştirdiniz. kimse yoktu. Bu (M. Emin Dayan/ nedenle hep beraber Şırnak-îdil) çapa yapmaya, pamuk - ÇYDD'nin sadece toplamaya giderdik. Idil'le ilgilendiğini Çahşmaya gittiğim için sanmıştım. Ama okulun başından bir ay, gördüm ki Türkiye'nin sonundan bir ay her köşesine çağdaş bir gecikirdim. Yine de eğitim götûrmek için el derslerime iyi çahşır uzatmışlar. Özellikle sınıfta kalmazdım. Ama deprembölgesine... Bu yıl sonu karnemi hiç başanlarda bir gün kendim alamadım. O benim de katkım heyecanı hiç ama hiç olacağma inanıyorum. yaşayamadım. Babam (Ziver Doğan) vefat ettiği için maddi - Gazetelerde köşe durumumuz hiç iyi yazarlan hemen her gün değildir. Bundan sonra bölgenin sorunlanm belki okula dile getiriyor, siyaset gidemeyeceğim. uzmanlan Annem televizyonlarda yorum göndermeyeceğini yapıyor. Herkes söylüyor. Ben her konuşup tartışıyor ama zaman sımfımı takdir hiç kimse somut bir belgesi alarak geçtim. çözüm üretemedi. Bu çabalanmrn boşa ÇYDD'nin çabalan bu gitmesini istemiyorum. nedenle bızi çok Ben okumak istiyorum. umutlandınyor. ÇYDD Sizden hayrrlı cevap Türkiye'de bir şeylerin bekliyorum. Lütfen değişeceğinin kanıtıdır. cevap gönderin... (Ismet Bişkin) (Remsriye Teymurtaş- - Bu coğrafyada Anafartalar yaşayan insanlar o tlköğretim Okulu, kadar çok acı çekti ki, İDİL) Çağdaş bir îdil öyküsü... 'Arhk ben debirçocukokutabilinmif ÇYDD'nin İdil projesi nasıl başiadı ve geBşti? - ÇYDD ashndaülkemizin başta eğitim so- nınlanna destek vermek amacıyla çahşma- lannı yürütüyordu. Ama kırsal alan projele- ri doğaçlama gelişti. Karşınıza sizi tetikle- yecek, başlamanızı sağlayacak olaylar çıkı- yor. Idil'e birkaç yü önce sağlık taramaian nedeniyle gitmiştim. Kırsal bölgelerde çah- şan kamu görevblerinin hepsi değilse de ço- ğu, çahştıklan zor koşullardan durmaksızın şikâyet ediyor, ama o koşullan düzeltmek için birşey yapmıyor. IdiFde şikâyet yerine çözüm üretmeyi se- çen dönemin Kaymakamı Hüseyin Pariak'la tanıştım. tdil'in susuz, terör nedeniyle sene- lerdir kapalı olan okulsuz köylerinde yaşa- yan insanlara kaybettikleri umudu geri ver- mek istiyordu. Tek başına mücadele ediyordu ama yap- mak istediklerini anlatırken gözleri parlıyor- du. Hk çahşmalanmız Kaymakam Hüseyin Parlak'ın 'Kendi kardeşini kendin okut' projesine destek vermekti. Çocuklar terör nedeniyle 7 yıl okulagidememişlerdi. Okul- lar perişan haideydi. Ük aşamada köylülerle biriikte okullan onararak işe başladık. Tayin olan öğretmen- ler, korktuklan için gelmiyorlardı. Kayma- kam Beyhepsine tek tek telefon ediyor, "Ye- ter ki geün, ben âze ıdil'de en iyi koşul- lan sağlayacağnn. Bu çocuklar sizi bek- Hyor" diyordu. Biz de Taksim Meydam'na bir duvarpankartı hazırlatük: 'Sevgfli öğret- menim, sevgili doktorum, sizi çok bekle- dik ama gelnıediniz...' Altına da tdilli ço- cuklar diye yazdık. Yine de geteıedi öğret- menler...Bunun üzerine Idil'de okul bitirmiş işsiz bütün gençleri vekil öğretmen yapma- yakarar verdik. 50 Idilli genç vekil öğretmen olmak için kurs gördü. Onlara 1 yıl için top- lam 50 miryon verilecekti. Hepgfkaymakam Hüseyin Pariak'm ön- derbginde.... - Evet. Öğretmenlere verebileceği hiç pa- rası yoktu. Ama onlara verdiği sözü tutabil- mek için çok cabaladı. Çocuklar okula geç başladığı için sömestr tatili yapılmadı, öğ- retmenler hiç izin yapmadan çahştı. Ama okullarda yıllar sonra Türkbayrağı dalgalan- dı. Hem de haftanın 7 günü... Istiklal Marşı okundu, saygı duruşunda bulumıldu, güne Türküm, doğruyum..' di- yerek başlandı... Bütün bunlan basında du- yurduktansonra Idil'edestekler gelmeye baş- ladı. Ve o nıeşhur îdil Festrvali gerçekleşti... - Festivali, çalışmalanmızı değerlendire- bümek ve bundan sonra yapacaklanmızı be- lirlemek amacıyla düzenlemeye karar verdik. Önce Sosyoloji Demeği'yle iletişim kurduk. Bir sosyolog arkadaşırmz 1 ay boyunca ge- ce-gündûz çalışıp îdirin sosyo-ekonomik ve kültürel profıüni çıkardı. Hayvancılık pro- jeleri için veteriner hekimlerle çalışök. Zi- raat Mühendisleri Odası da zirai projeler üretti ama yazık ki devammı getirmediler. Bu arada festivale eğlence boyutu kazandır- mak için Bulutsuzluk Özlemi'ni getirdik. Ük defa bütün gece rock müziğınde dans eden IdiUi gençler seneyi dört gözle beklemeye baş- ladılar. Şimdi Niğde Ulukışla Kaymakamı olan Hüseyin Parlak, Idil'e ve bizlere gerçekten çok önemli bir örnek oldu. Kırsal alan çahş- malannda ÇYDD'nin hâlâ daruşmanı oldu- ğunu söyleyebiliriz. Aynca onun gibi çaba- layan ve arkasuıda bir sivil destek görmek- ten mutluluk duyan birçok kaymakam tam- dık. ÇYDD'nin yeni projeleri var mı? - Evet, çünkü çözüm bekleyen çok sorun var. Üstelik bunlaryapılamayacak şeyler de- ğil. tdilli bir kız çocugu ÇYDD'ye gönder- diği mektubunda "Benim hayatta en çok fetediğinı şey, dağttddığı gün karnemi ala- bümek. Çünkü bunu yaşayanıadnn" dıyor. Çünkü Idilli çocuklar ilkokul birinci smıf- tan itibaren okullar kapanmadan 3 hafta ön- ce yakın ilçelere pamuk çapalamaya gidir yorîar. Kame gününe yetişemiyorlar. Oradan gelmeden Düzce'ye, Akçakoca"ya, Ordu'ya fındık toplamaya gidiyorlar. Okuluıı başlangtcnn da yakalay amıyor- lar böylece. - Maalesef... 1-2 hafta sonraharçlık dene- cekkadaraz parayla Idtl'e dönen çocuklarokul iMyaçlannı güçlüklekarşılayabiliyorlar. Cep harçhklan olmadığı gibi okul kapanana ka- dar 1 kalem alacak paralan bile kalmıyor. Bu arada projelerimizin kapsamını geniş- letmeye de çahşıyoruz. Örneğin tdilli 4 kı- zımız bize tstanbul'da okumak istediklerini, bunun için kendilerine olanak yaratmamızı istemişti. tki yıl önce KandiUi Kız Lisesi'ne kaydettiğimız bu öğrencilenn okuldaki ba- şansı beraberinde yeni fıkirler getirdi. Istan- bul'daki bütün kız liselerine, köyde yaşayıp liseye gidemeyen kızlanmızı getirmeye ka- rar verdik. Türkan Hoca'yla proje üzerinde çahşırken öğrendik ki öğrenciler için Istan- bul'da sadece 4500 yatak var. Bunun 25O0"ü dolu, 2000'i boş. Oysa Güneydoğu'da okula gitmek için çırpman onca çocuk var... Tamamen organizasyonsuzluk tabiL _ - Bugün Istanbul'daki Kandilli. Çamlıca, Üsküdar, Behçet Kemal Çağlar ve Büyük- çekmece liselerinde parasız yatılı okuyan 90 kızımız, 3 de erkek çocuğumuz var. On- lan takip ediyor, gelişmeleri içinkatkıdabu- lunuyoruz. PeJd ÇYDD'nin desteğryle ünhersheyi bitiren çocuklarunız var mı? - Tabii, olmaz mı? Biz bu çalışmalara hep tdil'den başladık. 4 yıl önce Idil'de üniversi- tede okuyan çocuklanmızla tanışmıştık. Burs verdiklerimizden bazılan yeni başlıyordu, bazılan üniversitenin birinci sımfindaydı. Bu sene tıp fakültesini bitiren ve çocuk has- talıklan uzmam olmak isteyen bir çocuğu- muz var. TUS uzmanlık sınavıru girdiği ilk yılda kazanınca,'artık ben de bir çocuk oku- tabüirim' dedi. Bu sözler insanı öylesine yû- reklendiriyorki... Üeşim fakültesini bitiren bir başka çocu- ğumuz da aynı şeyi söyledi. Birçoğu proje- lerde aktif olarak görev almak istiyor. Biz bu gençlere çok önem veriyoruz. Bu bayrağı bir süre sonra onlara dev- redeceksiniz. Bu sivil tophnn örgütünü omuzlayacak, ayakta tutacak olan onlar zaten. Mesela ÇYDD'nin Kadıköy Şube Başkanı borala yetişen arkadaşlardannn;. - Tabii, gençlerimiz, çocuklanmız bizim geleceğimiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle