Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 EKİM 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cemil Bayık:
KuHantlıyoruz
• ANKARA (AA)-
Terörist Cemil Bayık'ın,
terör örgütü PKK ile
Kürdistan Yurtseverler
Birliği (KYB) arasında
Kandıl Dağı ve
çevresinde meydana
gelen çatışmalar hakkında
"Kullanıhyoruz. Bizi
destekleyenler aynı
zamanda bizi birbirimizle
çatıştıranlardır"
değerlendırmesini yaptığı
kaydedüdi. Bayık'ın, 2
Ekim günü Kandil
Dağı'nda bulunan PKK
karargâhında yaptığı
konuşmada, KYB'yi ağır
bir biçimde eleştirdiği,
KYB'yi Türkiye,
Almanya ve Aınerika ile
işbirliği yaparak PKK'yi
yok etmek amacıyla
harekete geçmekle
suçladığı belütildi.
HADB»
Başkanı'na dava
• İZMİR (Cumhuriyet
Bürosu)-HADEPGenel
Başkanı Ahmet Turan
Demir hakkında "devletin
bölünmezliği aleyhine
propaganda yaptığı"
savıyla lzmir DGM'de 3
yıla kadar ağır hapis
cezası istemiyle dava
açıldı. DGM Savcısı Halil
Cantemir, iddianamede,
sanığın HADEP lzmir îl
Başkanı olduğu dönemde,
HADEP Manisa II
Örgiyü'nce 6 Eylül 1998
tarihinde düzenlenen'
genel kurul toplantısında
yaptığı konuşmada,
yasadışı PKK örgütünün
yaptığı terörist eylemleri
meşru göstererek
desteklediğini öne sürdü.
Demir'in önümüzdeki
günlerde yargıç önüne
çıkacağı bildirildi.
Özmen ve Yüksel
sağHkk
• ESKİŞEHtR(AA)-
UMUT operasyonu
kapsamında yakalanan ve
Ankara DGM tarafından
tutuklanarak Eskişehir
özel Tip Cezaevi'ne
konulan Ferhat Özmen ve
Necdet Yüksel, Eskişehir
Devlet Hastanesi'nde
sağlık kuruluna girdiler.
Yapılan
değerlendirmeden sonra
Özmen ve Yüksel için
akıl hastası olmadıklan
ve savunma yapmalannı
etkileyecek ruhsal bir
hastalıklan
bulunmadığına karar
venldi. Özmen ve Yüksel
daha sonra özel tip
cezaevine götürüldü.
friA muhabiri
yaşaımm yîtirdî
• KARAMAN(AA)-
Karaman'ın Sanveliler
ilçesinde dün Mehmet
Aydın'ın kullandığı 06
GNS 15 plakalı otomobil,
dikkatsizlık sonucu
devrildi. Kazada, îhlas
HaberAjansı(lHA)
Sanveliler muhabiri
Kemal Yılmaz (50)
yaşamını yitirdi,
yaralanan Mehmet Aydın
ve Abdullah Açıkgöz
hastaneye kaldınldı.
Yüksel Sitesi
davası
• YALOVA
(Cumhuriyet) - Yalova'nın
Çıftlıkköy ilçesinde
Yüksel Inşaat tarafından
yaptınlan ve Marmara
depremınde 315 kişinin
yaşamını yitirdiği Yüksel
Sitesi yöneticileri ve
ortaklan hakkında
TCY'nin 455/2. maddesi
uyannca açılan dava, dün
Yalova Asliye Ceza
Mahkemesi'nde görüldü.
Karar aşamasına gelinen
duruşmada mahkeme
heyeti, duruşmayı 15
Aralık'a erteledi.
Anayasa Mahkemesi'nin önceki iptal kararlannı dikkate almadığı ortaya çıktı
Hükümet yasa tamnuyor
SEKTAÇEŞ
ANKARA - Anayasa Mahkemesi'nin
yetki yasasını iptal etmesi, hükümetin
daha önce bu yönde verilen kararlan dik-
kate almadığını ortaya koydu. Yapılan
bütün hukuki düzenlemeleri anayasa ve
yasalara uygunluk yönünden incelemek
ve aykınlıklar konusunda yetkilileri
uyarmakla görevli Başbakanlik Kanun-
lar ve Kararlar Genel Müdürlüğü'nün iş-
levi tartışılrr duruma geldi. Hükümetin
küçük ortağı ANAP, 1993 yılında çıka-
nlan yetki yasasını, anayasaya aykınlık-
lanna dikkat çekerek yükseİc mahkeme-
ce iptal edilmesıni sağladı. Daha önce
eleştirdiği konulara bu yetki yasasında
göz yuman ANAP, kendisiyle çelişti.
Hükümetin yaz aylannda istedıgı dü-
zenlemeleri yapmak amacıyla TB-
MM'den çıkardığı yetki yasasının Ana-
yasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi Baş-
bakanlik bürokrasısınm ışlevsızliğıni
gündeme getirdi. Başbakanlik Kanunlar
ve Kararlar Genel Müdürlüğü'nün ya-
pılması düşünülen bütün hukuki düzen-
lemelerin anayasa ve yasalara uygunlu-
ğunu denetlemesı gerekiyor. Yetki yasa-
sındakı iptal karan, yasayı hazırlayan hü-
kümetin daha önce bu yönde alınan ka-
rarlan incelemediğini ortaya koydu.
Yüksek mahkeme daha önce birçok ya-
sayı aynı gerekçeyle iptal etti.
Karar, hükümet ortağı ANAP'ın daha
önce Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı ip-
tal başvurusundaki eleştinlennı hazırlık
aşamasında bu yetki yasası için gündeme
getirmediğını kanıtladı. ANAP, 1993 yı-
hnda çıkanlan yetki yasası için yüksek
mahkemeye yaptığı iptal başvurusunda
yapılan yanhşhklan sıraladı. ANAP, top-
lumun tamamını ve pek çok temel konu-
lan ilgilendirmesı nedenıyle "sosyal gü-
venlik,personelreformu,ekonoıııiveözıel-
feştirme" konulannın KHK ile düzenle-
nemeyeceğini savunurken aynı yöntem-
leri bu hükümette kullanmaktan kacın-
madı. ANAP, 1993 yıhndaki başvurusun-
da, yetki yasasının anayasanın 2,7,87,91
ve 153. maddelerine aykınlık yönleriyle
incelenmesini istedi. ANAP'ın başvuru-
sunda. "Yetkiyasalannın amaa, kapsamı
ve konusu geniş içerikii, her yöne çekfle-
bflecek, yuvarlak ve genel anlaûmlaria
gosterümemen, değişik şekilkrde yorum-
laradverişli olmamalan gerektiği hususu
açıkça vurgulanmışnr" görüşü dıle geti-
rilerek iptal ısteminde bulunuldu. Anaya-
sa Mahkemesi, başvurudaki istemlere de
katüarak KHK'lerin ancak ivedilik iste-
yen belli konularda, kısa süreli yetki ya-
salan temel ahnarak etkin önlemler ve
zorunlu düzenlemeler için yürürlüğe ko-
nulabileceğıne dikkat çekti.
Fazilet Partisi ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
Türidye'nin bir yanı Hollanda koşullannda yaşarken diğer yam
çöplerden besleniyor.Kararname
pazaıiığı
ANKARA(CumhuriyetBûrosu)-FP, Ana-
yasa Mahkemesi'nin Yetki Yasası'nı iptal et-
mesıyle bırlıkte hükümetin bu yasaya daya-
narak çıkardığı Kanun Hükmünde Kararna-
meleri (KHK) hükümetle pazarlık konusu
yapmaya hazırlamyor. Hükümetin TCY'nin
312. maddesi değişikliğı içuı adım atmama-
sı durumunda FP'nin başta sosyal güvenlik-
le ilgilı düzenlemeler olmak üzere hüküme-
tin önem verdiği KHK'lenn iptali için hare-
kete geçeceği belütildi.
FP Genel Başkan Yardımcısı Ertan Yülek,
yetki yasasına dayanılarak çıkanlan kanun
hükmünde kararnamelerin otomatik olarak
iptal edılmesı gerektığını belirterek, haftaba-
şmdan itibaren belirleyecekleri KHK'ler için
Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklannı bil-
dirdi. Yülek, "KHK'nin ruhuna uygun oto-
rak hükümetin suüstimaletmedOderi içm ba$-
vunnayabfliriz. Ancak hükümetkendfameve-
rflen yetkiyi suüstimaletmiştir. Bu konuda ça-
hşmafauimızı sürdürüyoruz" dedi.
Kapatılan RP'nin lideri Necmeöin Erba-
kaa'ı kesinleşen hapis cezasından kurtarmak
amacıyla TCY'nin 312. maddesinin değişti-
rilmesi için her yolu deneyen FP, bu konuda
hükümetle yeni birpazarlık planı içinde. Yet-
ki Yasası'na dayanılarak çıkanlan KHK'leri
inceleyen FP'li hukukçular 10 civannda
KHK'nin anayasaya aykın olduğunu sapta-
- Alar. Ancak FP yönetimj bu KHK'lerle ilgi-
.ü iptal başvurulannı ağırdan ahna eğilimi
içinde. FP yönetiminin bu süreçte KHK'leri
koz olarak kullanacağı belırnldi. FP'nin hü-
kümeti sosyal güvenlıkle ilgili KHK'ler baş-
ta olmak üzere önemli bazı KHK'leri Anaya-
sa Mahkemesi'ne götürmekle tehdit edeceği
savunuldu. Hükümetin 312. madde konusun-
da bir an önce adım atmaması durumunda
KHK'lerle ilgili olarak art arda iptal başvu-
rusunda bulunulacağı kaydedüdi.
Cumhurbaşkanı Sezer'in yetkilerini sınırlayan KHK hükümete iade edildi
Başkentte kararname trafîği
m.kart@superonline.com.tr
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Hükü-
metin, Yetki Yasası'nı geçmiş yıllardaki ben-
zer kararlan nedeniyle iptal edeceği dile ge-
tirilen Anayasa Mahkemesi'nin yasayı görü-
şürek yürürlüğünü durdurmasmdan 1 gün
önce toplam 10 kararname çıkartması dikkat
çekti. TEAŞ'a yetki verilmesine ilişkin son
kararname ise iptal karanndan sonra çıkan
Resmi Gazete'nin mükerrer sayısmda ya-
yımlandı. Çankaya Köşkü, aralannda Cum-
hurbaşkanmm yetkilerinin sınırlanmasını
öngören kararnamenin de bulunduğu 5
KHK'yi "yasaldayanağının kahnamaa" ne-
deniyle .hükümete geri gönderdi.
Hükümet, Yetki Yasası'nın çıktığı 6 Tem-
muz tarihinden 4 Ekim'e kadar geçen yak-
laşık 2 aylık sürede bu yasaya dayanarak yal-
nızca 10 kararname çıkartabildi. Ancak 4 ve
5 Ekim'de 2 aylık icraata eşit obnak üzere
toplam 10 kararname Resmı Gazete'de ya-
yımlanarak yürürlüğe girdi. 4 Ekim tarihli
mükerrer gazetede, sosyal güvenliğe ilişkin
4 kararname ile birlikte Polis Yüksek Öğre-
tim Kurumlan, NATO POL tesisleri ve şehit
yakınlan ve gazilerm durumunun iyileştiril-
mesine ilişkin olmak üzere toplam 7 karar-
name yayımlandı.
5 Ekim tarihli Resmi Gazete'de ise Insan
Haklan Başkanlığı kurulması ile TSK ve
Jandarma yasalannda değişikük öngören ka-
rarnameler yer aldı. Kararnamelerinhızh tra-
fiği dikkat çekerken aym gün Anayasa Mah-
kemesi'nce Yetki Yasası iptal edildi. Ancak
karardan sonra yayımlanan Resmi Gaze-
te'nin mükerrer sayısmda mobil elektrik
santrallannı düzenleyen kararname yer aldı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bu
karamameyı Anayasa Mahkemesi'nin iptal
karan vermesinden 1 gün önce imzaladığı,
ancak Resmi Gazete'ye önceki gün gönde-
rildiğı öğrenıldı.
Cumhurbaşkanhğı kaynaklan, diğer ka-
rarnamelerin de yayımından 1 gün önce im-
zalandığmı belirtirken "Köşkteki kararna-
mekr incelendikçe imzalanıp gönderfliyor
veya reddedüryor. Anayasa Mahkemesi'ııin
iptal kararuun sonrasmda imza obnaz. Sa-
yın Cmnhurbaşkanımız kurallara uygun-
luk açısmdan büyûk titiziik gösteriyor" di-
ye konuştular.
Cumhurbaşkanlığı, yasanm iptalinin ar-
riınHan "anayacılriayanagmnılrflhnamag ra.
denryfc" köşkte bekleyen 5 karamameyi hü-
kümete gen gönderdi.
Başbakan Bûlent Ecevit, Yetki Yasası'nın
iptalinin uygulanmakta olan ekonomik istik-
rarprogramını nasıl etkileyeceğinin sorulma-
sı üzerine, "Tabü çahşmalanmmn bir miktar
hıa kesflecek. Ama geçen yasama yıhnda göz-
lemlediğmiz gjbi TBMM çok hızh çahşmaya
da ahşn. Biz bir miktar zaman kaybma uğra-
yacağız, ama bunu tebıfi edebflmek içm eü-
mizdengelen çabayı gösterecegiz'' diye konuş-
tu. Ecevit, bir başka soru üzerine bu gelişme-
nin Türkiye'nin kendi ıç sorunu olduğunu ve
IMF'yi ilgilendinnediğini belirtti.
TEAS
Mobü
santraliçin
yasadişı
yet/d
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu) - Anayasa
Mahkemesi'nin iptal etti-
ği yetki yasasına dayanıla-
rak önceki gece mükerrer
Resmi Gazete'de mobil
santrallann kiralanması
ve hizmet alınmasma iliş-
kin kanun hükmünde ka-
rarname yayımlandı. Bu
KHK'yle, DPT ve Hazine
tamamen devre dışı bıra-
kılarak, TEAŞ'ın ihale
yapmakstzm istediği fır-
mayı çağınp mobil sant-
rahn işletmeye ahnması
için istediği fîyattan kira-
lama ve hizmet alımı söz-
leşmesı imzalamasının
yolu açıldı. Bu durumun
rekabet hukukuna aykın
olduğu belirtildı. EMO
avukatı Gökhan Cando-
ğan, mobil (yüzer-gezer)
santrallann kurulmasına
ilişkin ilk düzenlemenin
de yasayla yapüması gere-
kirken yasama orgammn
yetkisi gasp edılerek Ba-
kanlar Kurulu'nca çıkan-
lan kararnameyle gerçek-
leştirildiğine dikkat çekti.
Mobil santrallardan
elektrik almmasına ilişkin
düzenlemenin hukuk dışı
olduğuna ilişkin dava sü-
rerken Enerji Bakanlı-
ğı'mn ihalesiz olarak fir-
ma belirlemesine izin ve-
rildi. Anayasa Mahkeme-
si'nin yetki yasasını iptal
karan dünkü Resmi Gaze-
te'de yayımlanırken önce-
ki günîcü Resmi Gaze-
te'nin mükerrer sayısmda
yayımlanan bu KHK'de
şöyle denildi:
"TEAŞ Genel Müdür-
lüğu tesph edeceği gûçte
çahşacak mobil (yûzer-ge-
zer) elektrik santrallannı,
belirieyeceği fîrmadan,
ihaleye çıkılmaksızın, da-
vetusulüileengeçl Ekim
2001 tarihinde işletmeye
ahnmak üzere yurtiçinden
ve>a yurtdışmdan (Hazine
veDPT müsteşarhklannın
izni aranmaksızm) haddi
layıkfiyattan kiralayabflir
ve hizmet ahmı yoluyla iş-
letebiür."
Böylece Enerji Bakan-
lığı, istediği fîyattan iste-
diği firmanrn mobil sant-
ral kurmasını talep edebi-
lecek ve bundan elektrik
satın alınacak.
IRMIKIAYDEV ENGÎN aengin@doruk.net.tr
Kanayan ve kaynayan Bal-
kanlar'da parçalanma süreci-
nin son adımı atılıyor Karadağ
Federe Devteti ve sancak eya-
letinden ibaret "karikatûr" bir
Yugoslavya'y yapay solunum-
la ayakta tutmaya çabalayan
Miloşeviç'in sonu göründü gi-
bi. Belki bu satıriaryazıldığında
sonu gelmiştir bite.
Diyelim kaçınılmaz son geldi
ve Miloşeviç ile çetesi iktidar-
dan tepetaklak indi ya da indi-
rildi.
Ya Sırp milliyetçiliği ?
Irkçılık sınınna gelip dayan-
mış Sırp milliyetçiliği, gösteril-
mek istendiği gibi Miloşeviç ve
çetesinin marifetlerinden kay-
naklanmıyor. Kökleri çok daha
derinde. Sırp milliyetçiliği, Yu-
goslavya'yı oluşturan halklar
içinde Sırplann "eşitler arasın-
da birinci" olduğu yargısı taa
Trto dönemine kadar uzanıyor.
Eski Yugoslavya'yı allayıp
pullayıp "halklann bereketli
sofrası" olarak sunan resmi
propaganda, Karadağ, Koso-
Diyelim Miloşeviç'in îşi Bitti...
va, Makedonya, Hırvatistan,
Slovenya, Bosna-Hersek ve
Sırbistan'ı içine alan büyük Yu-
goslavya döbeminde milliyetçi
önyargılann tarihin çöplüğüne
gittiğini, halklann kardeşliği ül-
küsünün Balkanlar'da, Yugos-
lavya Federal Cumhuriyeti'nde
ete kemiğe büründüğünü ha
bire işledi.
Ta ki 1989 sonbahannda,
"Duvar"\n yıkılmasıyla başla-
yan büyük altüstlük günlerine
dek. Ardından tarihte benzeri
çok az görülmuş bir "hızla"
parçalanma başladı. Yugoslav-
yahalklannı bırbirine bağlayan,
birbirini içinde erittiği sanılan
çimentonun çürüklüğü bilinç-
lere çıkıverdi.
Slovenya sessiz sedasız,
Hırvatistan kavga gürültü için-
de koptu. Makedonya aradan
sıynlıverdi. Bosna, Balkanlar'a
özgü kıyıcılığın pençesinde yıl-
larca kanadıktan sonra eğreti
bir çözümle koptu. Kosova'nın
kopuşu, gökten bomba yağ-
ması, Kosovatopraklanna "ba-
nş güvercini" kılmnda NATO
biriiklerinin yerieşmesiyfe
mümkün oldu. Karadağ res-
men değil ama fıilen kopmuş,
başına buyruk bir cumhuriyete
dönüştü. Sancak eyaleti için
için kaynıyor ve Balkanlar'da
yeni biryangının işaretlerini ve-
riyor...
Balkanlar'daki "halklann sof-
rası", sosyalizm kuruculuğun-
dan, milliyetçiliğin batağında
debelenen "nefretin halklan'na
dönüştü.
Bütün bu hayhuy içinde Sır-
bistan hak edilmemiş bir kibir-
le kabarmış bir milliyetçiliği, ırk-
çılık ve faşizan zorbalık sınınn-
da sürdürmeye çabalıyordu.
Bu bağlamda Miloşeviç bir
"neden" değil, bir "sonuç".
Bugün gelinen nokta "sonu-
cun sonu'na işaret ediyor.
• • •
Son yıllarda bir dizi utançla
lekelenmiş de olsa Sırp halkı
büyük ve gelenekli bir halk.
Bağnndan, ünü ve değeri ulu-
sal sınırtann çok ötesine taşan
aydınlar, yazarlar, müzisyenler,
sinemacılar, sporcular çıkardı:
Ivo Andriç, Goran Bregoviç,
Vıda Sentoseviç...
En önemlisi, Yugoslav mo-
deli sosyalizm kuruculuğu de-
nemesinin lokomotif gücü de
Sırp halkı oldu. Yenik düşen bir
denemedir. Ama "özyönetim"
diye anılan bu çok özgün sos-
yalizm kuruculuğu denemesi,
kapitalizme bir seçenek oluş-
tuıma, kaprtalist mülkiyete kar-
şı üretim araçlarının kolektif
mülkiyeti arayışında çok önem-
li dersler, deney birikimleri içe-
rir.
Bu büyük halk şimdi yeni ve
çok daha yakıcı bir sınavın eşi-
ğinde: Miloşeviç sonrası Yu-
goslavya ne olacak, nasıl ola-
cak?
Kökü çok derinlerde bir mil-
liyetçilik hastalığıyla sakatlan-
mış bir toplumda, şiddeti red-
deden, özgüriüklerin önündeki
engelleri trtizlikle ayıklayan de-
mokratik bir ülke yaratılabile-
cekmi ?
Miloşeviç'in gidip gitmediği-
nin bile henüz belli olmadığı şu
günlerde bu yakıcı soruya
olumlu ve umutlu bir yanrt çok
zor. Avrupa dillerinin pek ço-
ğunda *Balkanlaştırma" terimi
vardır ve bu terim kargaşa, bir-
birini durmaksızın yıyen bitiren
halklar, siyasal dengelerin sü-
rekfi bozulduğu "böl ve yönet"
politikalan için son derece elve-
rişli topraklar anlamına gelir.
Yakın tarih "Balkanlaştır-
ma'ûa Sırplann her zaman
önemli roller oynadığını söylü-
yor. Bakalım bu kez rol "kötü
adam" mı olacak, "kahraman"
mı? Sırplar her iki rolü de iyi oy-
nayabileceğini kanıtlamış bir
halk.
POLTrtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA ;
Sinemada Cinayet...
Mavi yaz akşamları bitti. Patikalarda tüm sev-
gililer dalgın yürümekten usandı...
Bilmem korkulu düşler görür müsünüz? ;
,<j
Gözlerini siyahlar kuşatmış bir kız çocuğu, SK, J
zin uykularınızı böler mi? \\
Bizim Mehmet Faraç'ın yazdığı Urfa'daki Er^j
mek Sineması beni otuz yıl öncesinin Harran'ın^i:)
götürdü, bir kentin soluk alışını, simyacı bir güzef-
liklebuluşturdu...
İlk kez o zaman görmüştüm gözlerini siyahlâr
kuşaîmış kız çocuğunu; ilk kez Urfa Çarşısı'nda ,
'Halep...', 'Şam...' diye bağırarak kaçak sigaraf'
kâğıdı, Marlboro, VVinston. Salem satan birerkefc'
çocuğunu... •-'• I
Hüznün çepeçevre kuşatılmış yaşamında,'1
kendi türkülerinden habersiz ellerin erişemediği
yerlere bakıyorlardı... .,n
Dün sabah gun ışıdığında, gazetelere göz atarı* •'
ken, Yugoslavya dakı halk ayaklanmasını, MİIO'TŞ
seviç'in kaçışını, Ermenı soykırımı tasarısıyla Tür,-V j
kiye'nin tepkısini unutup, eski biralbümden çıkar;h
dığım soluk fotoğraflara baktım...
Yaprakları sonsuza dökülen bir gece Urfa'da,
Lice'de, Mardin'de, Hakkâri'de de bitmişti...
Oralarda da çocuklar uyanmıştı, buralarda
da...
Belgrad'da, Bosna'da çocuklar ayaktaydı...
Acaba, Belgrad'da yüz bin kişi yine meclis br-cJ
nasına doğru yürüyor muydu? 5
W
Balkona çıktım, tatlı bir serinlik içimi ürpertti..?^
O anda kafamda Urfa Çarşısı ve Belgrad sokaKJ^
ları canlandı...
Düşündüm ki, yine tam otuz yıl önce Belg^-J
rad'daydım... f.A
Ama ben bugün Urfa'yı yazacağım, bizim Mertsr
met Faraç'ın anlattığı öyküyü... , >
• • • - ' ; ,
Nereden başlasam derken 'töre cinayetleri' gel-
di aklıma. Sonra, Urfa Çarşısı'nda kaçak Ameri-
kan sigarası satan çocuklar...
O çocukların evreninde gölgeli gözlerin,
umutsuzlukların biçimlenmesi nasıl birşeydi, şim-
di hiç anımsamıyorum...
Anımsadığım tek şey, Urfa'da akşamın örtüsüy-
dü...
Sessizlik ve karanlık... **•'
Birden takvim yaprakları hızla düşmeye başla-
dı:
28Aralık1996... -?*
13 yaşındaki H ^ . evli bir kadındı...
13 yaşındaki bir kız çocuğu nasıl evli olur de*
meyin sakın!..
Yaşları küçük olduğu için, töre gereği imam ni-
kâhıylaevlenmişlerdi!.. . : .
H.A., Urfa'da Atlas Sineması'nda bir film izle-
meye gitti...
H.A.'nın 16 yaşındaki kocası A.H., durumu öğ--,
rendi... ^
H.A. törelere göre suç ışlemişti...
Aile meclisi kararı verdi ve kocası A.H., H A'yı
öldürdü...
v
A.H., Urfa Ağır Ceza Mahkemesi'nde 24 yıl ha-
pis cezasına mahkûm oldu. Ceza, yaşının küçüte
olması nedenıyle önce 12 yıla, sonra 10 yıla inv
dirildi...
Işin daha acı yönü, cinayetten sonra Atlas Sl*
neması kapatıldı, Urfa sınemasız kaldı...
Sonuçta, kentte bir avuç aydın bir araya gel-
di. Uzun çabalar sonucu, Atlas Sineması'nın kar-
şısındaki Gençlik Spor Müdürlüğü'nün salonu ki-
ralandı. Salon 160 milyar lira harcanarak döşen-
di...
Artık 1.5 milyon nüfuslu Urfa'nın 500 kişilik bjj;
sinema salonu var... , J
Sinemanın işletmecisi Feridun Imrek mutlu..^
• • •
Ben dün sabah Güneydoğu fotoğraflanna bak-
tım... ''
Çocuk gözlerde hüznü ve kaçışı gördüm... v
1
'
Filiz süren bir sessizlikte büyüyen umutlan,
yok oluşlan, durusu bahannın ilk çiçeğinin toprak-
tan fışkırmasını yaşadım... ^
Aynı saatlerde Malabadi Köprüsü'nde, Urfa
Çarşısı'nda çocuklar dolaşıyordu, biliyorum!..
O çocuklar gökyüzüne bırakılmış, yıkılmış,
inanılmaz düşleri yakalayabiliyorlar mıydı? ,^>
Dışarıya çıktım... v i
Güneş kış kuşatmasına girmişti... ,0
Bir huysuz acıyla değil, sevgiyle dokunmak isj?
tedim bahçedeki mor menekşelere...
Urfa'da Atlas Sineması'nın karşısında bir Emek
Sineması vardı artık...
Peki, töre cinayetleri bitmiş miydi Urfa'da?
Kaderin kadehinde yaşanan hüzün ve tutku,
HA'nın 13 yaşındaki yaşamdan kopuşu, otuz yıl
öncesinin kendi sessizliği içinde yoğunlaşan bir
kenti 2000 yılında nerede duruyordu?
Yanıtını aramak bıle geçmedi içimden... S
Dikenli acının olanca şiddetini bilmeyenleŞ
duymayanlar için zaten sorulara yanıt aramafc
gereksizdi... |
Oralar yıllarca hep gözardı edilmişti...
hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Cumhurryet
^ kitap kulübü
,\ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2 BASI
KÜIİIAYOUYIVETARİKAT ]
KAMPLARI :
4 BASI
SAHCIU YILLAR KUJATIUHIJ
SOKAKUUt
4 BASI
POSTUNDA KURT
ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN
2 BASI
DİN BARONUNUN KAZLARI
2 BASI
A$IK KADINLAR SOKAĞI
2 BASI
ŞERİAT PAZARJ •
SEVDANIN ADRESİ BElü DEĞİL
TÜRKİYE'NİN SEYTAH ÜÇ6ENİ
GÖZLERİN POYRAZ
Cumhunyet Kıtap Kulubü Çağ Pazarlama A.Ş. TOrkocağı Cad
No:39/41 (34334) Cağatoğlu-lstanbul Tel: 514 01 96