Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 EKİM 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYF^T
EKONOMI / ekonomi@cumhuriyetcom.tr 13
Ûtomotiv
iiretimi arttı
• ANKARA (AA)-
Otomotiv üretüni bu
yılın ocak- eylül
döneminde 342 bin 936
adet olarak
gerçekleşirken üretim
geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 51
oranında artış gösterdi.
Otomotiv Sanayii
Derneği'ne göre, ilk 9
ayda üretim, geçen yılın
aynı dönemine göre
yüzde 47 artışla 222 bin
262 adete yükseldi.
Otomobil ithalatı da aynı
dönemde yüzde 124
artarak 79 bin 223
adetten 177 bin 537 adete
yükseldi.
GAPIa yeni
projeter
• GAZİANTEP(AA)-
GAP bölgesindeki
yoksullann sosyal ve
ekonomik durumlannın;
üretken istihdam
olanaklan, sağlıklı çevre
koşullan, eğitim ve
beceri düzeylerinin
yükseltilmesi yoluyla
iyileştirilebileceği
belirtildi. GAP Bölge
Kalkınma tdaresı
Başkanlığf nca hazırlık
çalışmalan yürütülen
Güneydoğu Anadolu
Bölge Kalkınma Planı
kapsamında, bölgeler
arası ve bölge içi
gelişmişlik
farklılıklannın
azaltılması amaçlanıyor.
Merbolîn işçisi
eylem yaptı
• Ekonomi Servisi -
Sabancı Center'da
toplantı sürerken Sabancı
Center'ın dışında işten
atılan Merbolin Boya
Fabrikası işçileri eylem
yaptı. Aralannda DİSK
Genel Sekreteri Murat
Tokmak'ın da bulunduğu
ve sayılan yaklaşık 100'ü
bulan işçiJer iş gü vencesi
yasasının bir an önce
çıkanlmasını istedi.
DISK Gaziantep Bölge
Temsilcisi Muzaffer
Subaşı da tş Güvencesi
Yasa Taslağı'nın
kanunlaşmasının Türkiye
için "olmazsa olrnaz"
koşul olduğunu
savunarak "Hükümet,
işverenlerin tepkisi
karşısında geri adım
atarsa dananın kuyruğu o
zaman kopar, işçiler
sokağa dökülür" dedi.
TÜRMOB'un
Genel Kurulu
• ANKARA (AA)-
Türkiye Serbest
Muhasebeci Mali
Müşavirler ve Yeminli
Mali Müşavirler Odalan
Birliği'nin (TÜRMOB)
11. Olağan Seçimli
Genel Kurulu bugün
başhyor." TÜRMOB 'dan
yapılan açıklamaya göre,
secim iki gün sürecek.
TÜRMOB Genel
Başkanı Mustafa
Özyürek'in açış
konuşmasıyla başlayacak
genel kurulda, devlet
bakanlan ile siyasi parti
genel başkanlan
katılacak.
UND'den
Ro-Ro köprüsü
• İSTANBUL(AA)-
Uluslararası Nakliyeciler
Derneği (UND) Ro-Ro
işletmeleri fılosunun
geliştirilmesi projesinin
ilk aşamasını oluşturan
dunyanın en büyük Ro-
Ro gemisi UND
Akdeniz, bugün
dûzenlenecek törenle
UND filosuna katılacak.
UND Ro-Ro filosundaki
gemi sayısı UND
Akdenizile 8'e
yükselirken 2002 'nin
nısan ayına kadar 5 Ro-
Ro daha filoya katılacak.
KHK çıkarma yetkisinin iptaliyle IMF endeksli hazırlanan program zora girecek
Gözler Meclis'e çevrildiEkonomi Servisi- Anayasa Mahkeme-
si'nin hükümetin kanun hükmünde karar-
name (KHK) çıkarma yetkisini iptal et-
mesinin ardından, Uluslararası Para Fo-
nu (IMF) ve Dünya Bankası'na söz ver-
diği düzenlemeler zora girdi.
Bukuruluşlardan beklediği kredilere gö-
re ekonomi programı yapanhükümetin büt-
çe dışı fonlann kaldınlmasından KİT'le-
re ilişkin KHK'nin değiştirilmesine, sos-
yal güvenlik kurumlanna ilişkin düzen-
lemelerden TEAŞ ve BOTAŞ'ın bölün-
• Beklediği kredilere göre program yapan hükümet, bütçe dışı
fonlann kaldınlmasından KİT'lere ilişkin KHK'nin değiştirilmesine,
sosyal güvenlikten TEAŞ ve BOTAŞ'ın bölünmesine kadar,
kararnameleri yasalaştırması için Meclis'e yüklenecek.
mesine olanak tanıyan kararnamelere ka-
dar, bunlan yasalaştırması için Meclis'e
yüklenecek.
Hükümet, kamu bankalarınm özelleş-
tirilmesine olanak tanıyan KHK'nin Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafin-
dan veto edilmesinin ardından kararna-
meyi TBMM'ye yasa olarakgetirmeye ha-
zırlanırken Vakıfbank' ın ilk adımda yüz-
de 19.75'lik hissesinin halka arzı da su-
ya düştü.
IMF ve Dünya Bankası'na verilen söz-
Hak-lş. DİSK, Türk-İsve KESKyönetirileri, lş Güvencesi Yasa Tasansı'na sahipçıkaraksendikaiısendikasızhlmişcüerimücadekyeçağıniı.
Sendikalar: Genelgrevegiderizİstanbul Haber Servisi - Türk-İş, DİSK ve
Hak- İş, işverenlerin kısmi iş güvencesi ön-
gören yasa taslağına karşı takındıldan tutu-
mun asıl nedenınin işçilerin kazanılmış hak-
lannı geri almak olduğunu belirterek, işve-
renlerin bu yöndeki tutumunun sürmesi ha-
linde genel greve gidecekleri uyansında bu-
lunjhılar. _ , , ^ ,
Hak-tş Geneİ Başkanı Salim Uslu, işve-
renlerin baskısına misliyle yanıt verecekle-
rini söyledi. DİSK Genel Başkanı Süleyman
Çelebi, sendikalı sendikasız tüm işçileri mü-
cadeleye sahip çıkmaya çağırdı.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi,
Hak-lş Genel Başkanı Salım Uslu ve Türk-
lş Genel Sekreteri Hüseyin Karakoç, Petrol-
Iş Genel Merkezi'nde düzendikleri ortak ba-
sın topiantısında Sabancı Center'da toplanan
işverenlerin iş güvencesi yasa taslağına iliş-
kin açıklamalanna yanıt verdiler.
KESK Yönetim Kurulu üyesi tsmail Hak-
kıOrtaköy'ün de destek için hazır bulundu-
• Sendikacılann ortak
açıklamasmda, işveren kesiminin
en masum bir demokratik adımı
bile abartıh ve saldırgan bir üslupla
reddetmesinin, oluşturulmaya
çalışüan sosyal diyalog ortamını
dinamitlediği bildirildi.
ğu toplatıda, ortak açıklamayı okuyan Türk-
lş Genel Sekreteri Hüseyin Karakoç, işveren
kesiminin en masum bir demokratik adımı bi-
le abartılı ve saldırgan bir üslupla reddetme-
sinin, oluşturulmaya çalışılan sosyal diyalog
ortamını dinamitlediğini söyledi.
İş güvencesini düzenleyen 158 sayüı ILO
sözleşmesinin Türkiye taranndan imzalanma-
sına karşın bugüne dek iç hukuka uyarlan-
madığmı ifade eden Karakoç, işverenlerin
dilediği gibi işçi çıkarmaktan kaçınmadığı-
nı anlattı. Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'ın
da belirtiği gibi işten çıkarma nedenleri ara-
smda sendikalaşmanın birinici sırada yer al-
dığını ifade eden Karakoç, bakanlık tarafın-
dan hazırlanan taslağın 158 sayılı sözleşme-
nin tüm hükümlerini kapsamaktan uzak ol-
duğunu, ancak ileriye doğru bir adım niteli-
ği taşıdığı için desteklediklerini belirtti.
tşverenlerin taslağı hazırlayan Çalışma Ba-
kanı'nı ışletmelenn altına dinamit koymak-
la suçladığını anımsatan Karakoç, " Bu gü-
ne kadar yüzbinlerce insan uluslararası söz-
leşmeier, anayasa veyasalardan kaynaklanan
haklannı kuİlanmak istedikleri için işten aö-
tırken evlerine dinamit konmadı mı* dedi.
Pariamentoya uyan
işveren kesiminin lobi faaliyeti yaparak bu
taslağın yasallaşmamasına çalışacaklannı ifa-
de ettiklerine dikkat çeken Karakoç, "Hiç
khnsenin baskı vetehditle parlamentonun ira-
desine ipotek koymaya hakkı yoktur. Kaldı Id
işgüvencesinin yasallaşması, anayasanın par-
tsunentoyayükfediği birgörmfir" diye konuştu.
ler çerçevesinde KHK şeklinde hazırla-
nan, henüz onaylanmamış düzenlemele-
rin zora girmesiyle ekonominin yönünün
değişmesi bekleniyor. Bu kararnameler
"yasal dayanağı itaİmaHıgı için" tartışma-
lı hale gelirken iptali istemiyle dava açı-
lan KHK'ler iptal edilecek.
Ekim ayının üçüncü haftasında halka
arzının gerçekleştinlmesi planlanan ve
hükümetin 500 milyon dolar beklediği
Vakıfbank'm özelleştirilmesi ile ilgili ka-
rarnamenin iptali bekleniyor. IMF'ye ve-
rilen sözlerçerçevesinde bu
bankanın ekimın ikınci ya-
nsından sonra satışa çıîca-
nlması, programın uygu-
lanması açısından hükü-
met için büyük önem taşı-
yor.
Bu arada Cumhurbaş-
kanı Sezer'in veto ettiği
233 Sayılı KİT'lere iüşkin
KHK'de ve Ziraat, Halk,
Emlak bankalanmn yasa-
lannda değişikJık yapıl-
masına ilişkin kararname-
nin TBMM'ye yasa ola-
rak sunulması bekleniyor.
Dünya Bankası'ndan ge-
lecek 1.5 milyar dolarlık
mali sektör kredisini ala-
bilmek için kamu banka-
lannm satışmı hızlandır-
maya çalışan hükümetin
bu konuda zorlanacağı be-
lirtiliyor. Özelleştirmenin
askıya alınmasıyla bu kre-
diyle birlikte diğer dış kre-
dilerin akışında da zorluk
çıkacağı kaydediliyor.
Sosyal güvenlik
Önceki gün yürürlüğe
giren sosyal güvenlikle il-
gili KHK ve diğerleri de
ayn bir dava açılıp bu da-
vada yürütmeyi durdurma
karan çıkana kadar işler-
liğinı İcoruyacak. Dava
açüması durumunda, Tür-
kiye İş Kurumu kurulma-
sı, SSK ve Bağ-Kur'un
yapılandınlması, sosyal
güvenlik kurumlannın tek
çatı altmda toplanmasma
ilişkin kararnamelerde ip-
tal edilebilecek.
Bu arada, Esnaf-Sanat'
kârlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigor-
talar Kurumu Yasası, Ta-
nmda Kendi Adına ve He-
sabına Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Yasası'nda de-
ğişiklik, Emekli Sandığı
Yasası ile Nakdi Tazmi-
nat ve Aylık Bağlanması
Hakkında Yasa'da deği-
şiklik yapılmasına ilişkin
kararnameler için de aynı
durum söz konusu.
Konferans
Sendikalar
AB'yitartıştı
tstanbulHaberServisi-Türkiye'de
her kesimin Avnıpa Birliği'ne (AB)
farklı anlamlar yüklediği belirtilerek
birliğin sadece ekonomik değil, sos-
yal, insan haklan ve hukuk boyutunun
bulunduğuna dikkat çekildi.
KESK ve Isveç Kamu Çalışanlan
Konfederasyonu'nun (TCO) ortakla-
şa düzenledikleri "AB ve Türkiye'de
insan Haklan ve Sendikal Özgüıiük-
ler" konulu konferans, Istanbul'da Ar-
mada Otelfnde başladı. Konferansm
açılışında konuşan KESK Genel Baş-
kam Siyami Erdem, sermayenin Av-
rupası yerine emeğin Avrupası'nuı
yaraülması için emek örgütleri arasın-
daki işbirliğinin ve dayanışmanın ge-
liştirilmesi gerektiğıni söyledi. Er-
dem, "Birlik perspektifi tüm Avru-
pa'dave ûlkemizde dahaçokistihdam
ve adil pa> laşım. daha çok örgütten-
me vedûşünceözgüriüğü.daha çok de-
mokrasi ve doğal olarak daha çok sen-
dikal hak ve özgüriükler ve sosyal hak-
lar üzerinden yürütühnelidir. Bunla-
ruı partnerierimizin talebi değil, ken-
di toplumsal ihtiyacınuzolduğu bilin-
melidir" dedi.
TCO Genel Başkanı StureNordh
da sendikal haklann demoksanin te-
meli olduğunu belirterek "Özgür
sendikal örgütienmedemokratik ol-
mayan birhükümetteyaşayamaz" de-
di. Nordh, AB üyeliğine aday ülke-
lerin Kopenhag kriterlerini yerine
getirmek zorunda olduklannm altı-
mçizdi.
DtSK Genel Başkam Süleyman
Çelebi de sendikalar olarak AB'ye
net bir yakJaşımlan olması gerekti-
ğini vurguladı. Hak-lş Genel Başka-
nı Salim Uslu da Türkiye'de her ke-
simin AB'ye farklı anlamlar yükle-
diğine dikkat çekti.
Türk-lş Genel Sekreteri Hüseyin
Karakoç, tam üyelık peşinde koşma-
dan önce kendimizi çok iyi değerlen-
dirmemiz gerektiğıni belirtti.
TlSK Başkanı Baydur: Hükümete verilen destek gözden geçirilmeli
Isverenden örtiflü tehditEkonomiServisi- Türkiye İşveren Sen-
dikalan Konfederasyonu (TlSK) tarafindan,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıgı'nca
hazırlanan İş Güvencesi Yasa Tasansı eleş-
tınlerek "Bu yasa taslağı gündemde kal-
dığı sürece bûtün kuruhışlanmızın prog-
rama verdiği destek ve Ekonomik ve Sos-
yalKonsev'e kaoümı konulan yeniden göz-
den geçirUmehdir" görüşü dile getirildi.
TlSK Başkanı Refik Baydur, Bakanh-
ğın hazırladığı yasaya alternatif olarak
hazırladıklan "Yeni veÇağdaşİş Kanunu
Taslağı''nın tartışüması amacıyla düzen-
lenen toplantmm açılış konuşmasının ar-
dından, TlSK'in görüşlerini içeren 44 say-
falık bir sunuş yaptı.
Sunuşta, dünya çalışma hayatmdaki ge-
lişmelerin Türkiye'ye örnek olması iste-
nerek hızlı kalkmmamn yeni formülünün
çalışma hayannda "esnekfik" ve özel sek-
törün iş ve gelir yaratma girişimlerini en-
gellememek olduğu belirtildi. Sosyal gü-
Patronlar, iş güvencesi taslağımn, uzlaşma zeminini ortadan kaldıracağmı vurgulandı.
Okuyan:Işçiden destekahyoruz
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- İş-
veren ile ışçi sendikalan ve Çalışma
Bakanlığı arasında başlayan gerginlik,
TlSK Genel Başkam Re&Baydur'un,
TlSK'in düzenlediği İş Güvencesi Ya-
sa Tasansı ile ilgili toplantımn basma
kapalı bölümünde yaptığı açıklama ile
yeni bir noktaya geldi. İş Güvencesi
Yasa Tasansı 'nın yasalaşması duru-
munda, Baydur'un, işverenin enflas-
yonla mücadele programına verdiği
desteği keseceğini söylediğini açıkla-
yan Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan,
"Enflasyonla mücadele, kövlüsü ile, iş-
çisi ile, işvereni ile 65 milyonun dileğive
hakkıdır. Şimdi siz bu sözü iş güvence-
si getiriyoruz diye sarf ediyorsantz, bu
büyük bir talihsizliktir"' dedi.
Türkiye Sağhk işçileri Sendikası ta-
rafindan düzenlenen "Iş Güvencesi''
konulu toplantıya kaolan Okuyan, İş Gü-
vencesi Yasa Tasansı konusunda işçi sı-
nıfimn kendisine yüzde 100 destek ver-
diğini belirterek "Isverenden de yüzde
50 destek akfam. Heyecanlanmızı bir
kenaraatarakbttimiveaklıönplanaç>
karacağız ve bir noktada anlaşacağE"
dedi. Okuyan, işçilerin sırf sendıkaya
üye olduğu için işten atılmasını "çağuı
ayıbı'' olarak nitelendirdi.
venliğin istihdamı zorlaşürarak ve mali-
yetleri arttoarak özel sektörün yatınm ve
üretim kabiüyetini sakatlayacak nitelikte
olduğunu söyleyen TlSK Başkam Refik
Baydur, "Butaslak işçi dostu bir taslakol-
mak yerine sendika dostu ve sendikalan
konıyan biroportünizm ve gösteri eylemi-
dir.Türkiye"de sendikalar zaten yasalarla
yeter derecede korunmaktadu-" diye ko-
nuştu. Ekonomik istikrar prograrmnın ba-
şansı için işçi - işveren uzlaşmasının zo-
runlu olduğu kaydedüen sunuşta, hükümet
programında bulunmayan iş güvencesi
taslağmın, uzlaşma zeminini ve mevcutba-
nş ortamım ortadan kaldıracağı vurgulan-
dı. Baydur, "Hiçbir zaman ağlayan işçi
görmek istemivorum ama ağlayan işletine
de görmemeöyimn
dedi.
Basma kapalı olarak sürdürülen toplan-
tıya Rahmi Koç, Sakıp Sabancı gibi iş ha-
yatının önde gelen işadamlan, TÜSİAD
Başkam Erkut Yücaoğiu, Istanbul Sana-
yi Odası (İSO) Başkam Hüsamettin Ka-
vi, tktisadi Kalkınma Vakfi (İKV) Başka-
nı Meral Gezgin Eriş, Türkiye Giyim Sa-
nayicileri Derneği (TGSD) Başkam Gûn-
gör Keşçi, Ankara Sanayi Odası (ASO)
Başkanı Zafer Çağlayan ve Türkiye Oda-
lar ve Borsalar Birliği'nden (TOBB) Ya-
vuz Ze>1ino^u'nun da aralannda bulun-
duğu geniş bir katılım gerçekleşti.
Yeni bir iş yasası
Toplantıda bir araya gelen işverenler,
"TûrkHürTeşebbüsü Ortak Deklarasyo-
nu" adıyla bir bildiri yayımladılar. Buna
göre işveren, enflasyonla mücadele ve is-
tikrar programını bugünden sonra da des-
tekleyecek. Bildiride şu görüşler yer aldı:
"Işsizüği azaltmanın, yaünm, üretim ve
ihracaüartürmanmöndegelenkoşulu,ça-
ğın gereklerine uygun bir iş yasasının bir
an önce yürürlüge konulmasıdır."
Uluslararası normlara ve ILO'nun 158
sayılı sözleşmesine ve AB'ye uygunluk ile
değişen ihtiyaçlara cevap verebilme nite-
lıği taşıyan "Çağdaş İş Kanunu Taslağı"
hazırlandığı belirtildi.
tŞÇİMN EVREMNDETt
ŞUKRAN SONER
Belgrad-Bağdat fj
Yıllardır birinci dereceden canı yanan akrabalanrtf!
dan, hakkında küfür ve beddua dinledığim, Sırp katliam-
iannın, ırkçılığının simgesı lider Miloşevjç. bizimkılerin
deyimi ile "Sırp kasabı"bır gecede, hem de krtlelerin pro-
testosu ile gidiyor. Yabancı ve yerii televizyon ekranla-
nnda krtlelerin meclis binasını basmalanndan görüntÇh;
ler. İnsanlar keyifli bir gösteriye çıkmış gibiler. -;
Bu kadar acının, korkunun simgesi iktidar, yağdan kıf
çeker gibi, bu kadar kolay gidecek miydi? Bu kadar ko-
lay ve krtlelerin ayaklanması ile insancıl olabilmesıne ina-
namadığımdan mı keyfine varamıyorum? Doğu blokım-
dan pek çok diktatör, iktidar da benzer yollardan gittiler.
CHabiliriiğini kendi yaşamımız içinde tanıklık ederek öğ-;
rendik. i-. |
Bosna'da en aalı, en sıcak günler yaşanırken de as
£
!
lında Sırbistan içinde krtleter sokağa dökülmüştü. O ta-
]
rihlerde bugünkü kadar anlamlı Batı, ABD desteği, eko-
nomik ambargosu, vs. olsaydı Bosna'da, sonra KOSOÎ
va'da bu kadar çok can yanmayacak, birlikte yaşarruş ,
insanlar bir birlerine bu kadar düşman olmayacaklanj,
Sırptar başlanna bu kadar çok bomba yağmadan, ekç-,
nomik çöküşü, yoksullaşmayı böylesine ağır yaşamar |
dan kendilerini çıkmaza, ırkçılığın girdabına sürükley^î
liderden kurtulamazlar mıydı? ^
ABD, AB planlannın geçerii olması, onlann deyimi iie 1
"zamanlama"n\n uygun düşmesi için, insanlara bu kfâ |
darçok kötülükyaşatılması kaçınılmazmıydı? >* |
Kitleierin ayaklanması, protesto göstenlen ile barış
içinde, en kanlı iktidarlardan birinin düşmesi ne büyük !
bir çeJişki. ^ j
Belgrad'da, protesto gosterilerini ekranlardan izled> '
ğimiz mekânlarda, insanlar arasında en son turiamala-
nmı, Ecevrt'in 1977 iktidannda ilk dış gezisi sırasında yap-
mıştım. Tıto'lu son yıllannda Yugoslavya, üçüncü dün-
yanın dağılması ile bağlantılı ekonomik krizi yaşamaya i
başlamıştı. Ama bugünle kıyaslanmayacak yüksek b» ;
yaşam düzeyi, sokaklara taşan mutluluk, özgüriük s$z,
konusuydu. ;
Türkiye'yetetefonla ulaşabilmek için boğuşurken sanf-
ral görevlisinin şehirierarasındaki arkadaşına, "Lütfen
öncelik ver, bizim ihtiyann (Tıto'yu böyle çağınyortanA)
konuklannın telefonu" diye uyanda bulunmasına, çev-,
remizdekilerin aynı ölçülerle bize yardımcı olabilmek
üzere koşuşturmalanna tanık olmuştum. Kendi adıma ,
Yugoslavya'da güzel günlerin sonuna yaklaşılmakta ol-
duğunu hissetmiş, içim sıziayarak, buruk dönmüştüm. \
Çünkü her yerde, özgüriük paravanasında ekılmiş olan .
aynmcılık tohumlannın nasıl kök saldığını, Tito sonraa- ,
nın beklenmekte olduğunu çok fazla örnekle gözlemle-
yebilmiştim.
Yine de kardeşlik şarkılan ile büyümüş, dünya ortal»-
masının çok üstünde eğitim almış insanlann birbirierine'
bu kadar ilkel, kanlı zarar verebileceklerini, hayvani dür-
tüleri ile hareket edebileceklerini düşümde görsem kâ-
bus göımüş olarak haykırarak uyanırdım.
Sözü uzatmadan, önceki gece televizyonda gördü-
ğüm güzel görüntülerden etkilenerek insanlık için, barrş
için yeterince coşkuya, umuda kapılamadığımın altını çte-
mek istiyorum. Bilmeden, olaylann patlak verdiği önce-
ki gün yazdığırn yazıda, Kosova ve Sırbistan'ı ıçine ala-
rak, Israil ve Rlistin'den yola çıkarak banş ıçın yapılan^ \
lann "çokaz ve çokgeç olduğu" yolundakı Israil Banş,'
örgütü Başkanı'nın yaptığı saptamayı anımsatmıştırrt; i
NefBden bakılırsa bakılsın, Sırbistan, Belgrad, çok pöi I
zrtif bir patlama ile sıcak gündeme gırdi. Ama gerçekt«i I
devamı bu kadar güzel gelebilir mi? -t
j
Teoelerine yağan bombalann, ambargo üzerine birv I
mesı ile ekonomıleri tümden çöken, yoksulluğun dibiö6)
doğru sürüklenen Sırplann, can acısıflepatlamalan, Qf-'
keyi ne ölçüde bir gelişmeye sürükleyebılir? Yakın geç-1
mişlerinde refahın en üst düzeylerinı yaşamış. yaşamş- ]
yı bilen, kürtüriü insanlann hızlı ve büyük bir yoksunlu- ]
ğa krttesel tepkı' gösterebilmelen çok anlaşılır, herhalde i
sosyal bilimcilerin kolaycaaçıklayabılecekleri birdururri I
olsagerek. j
Bilindiği gibi Belgrad'da insanlar çok acı çektıkted '
sonra sağlanan sonuç, ABD, AB eksenli proje, ambar- i
go ile ekonomik baskı ile btr diktatöriüğün içten, topluro '
sal patlama ile çökertilmesi planlan her yerde tutmuydK
ömeğin çok daha acımasız zoriamalar, bırakınız kitl^
sel, toplumsal, sivil, güzel, banşçı bir patlamayı, diktaa
bir darbeyı bile Saddama karşı, Bağdat'ta sağlayann-
yor. Irak'ın sivıl halkı, çocuklan acımasız ambargo yüzun-
den açlıktan, hastalıktan öldüğü, acı çektığı ile kalıyor,
Zaman içinde sanki Saddam iktidan gücüne güç kaö-
yor. Iraklılar dış baskıya bir tepki olarak onun etrafında
kenetleniyor. ',
Ne dersiniz, orada sadece "zamanlama" mı henüz târ
mamlanmadı? Insanlann daha da çok acı çekmeleri mi
gerekiyor? Yoksa Iraklılann daha önce Sırplardan farklı
olarak daha yoksul, kadercı. eğitimsiz olmalannın da
önemli etkisi, kültür farklılıklannın farklı tepkileri mi belift
leyici oluyor?
Dunyanın, CMketerin kaderferiyle böylesine oynamak hak
mı? !
Bu saatten sonra ABD, AB planlan eski Yugoslavya |
topraklannda geçerii olsa da Sırplar, Amavutlar, Hırvafc. |
lar, Slovenler, Boşnaklar, Karadağlılar, Makedonlar or^ ı
cacinayet, kan, yara, acı, düşmanlık, yoksullaşmanın ar- j
dından ortak bir yaşamı, ekonomiyi nasıl topariayacak-1
lar. Siz ayn ülke kurma umdu ile işbiriiği yaptığınız Ar-;
navutlan Kosova'da, "Artık Miloşeviç, Sırp kasabı gittt.!
Sırplaria aynı ülke statüsünde, onlara bağlı özerk bir
bölge olacaksınız" tezine razı edebilir misiniz?
Bir çırpıda benzer sayısız yeni duruma göre yeni so-
ru gündemde. Iş Belgrad-Bağdat çırkin planlan olmâ-
dan dünyaya banşı getrmek üzere kafa patlatmakta. SupâC
güçlerin çıkarian. dünya silah tekellen ızın venrse... ;;.
e-posta: sukransoner(rt yahoo.com $
Sakıp Sabancı
'Herşey oy için
Ekonomi Servisi- Saban-
cı Holding Yönetim Kuru-
lu Başkanı Sakıp Sabancı.
Iş Güvencesi Yasa Tasan-
sı'mn oy kaygısıyla hazır-
landığını söyledi.
Toputacaatmayaahşmı-
ŞE. Bodm işimiz, anayı bırak
dana ile uğraş olmuş" dı-
yen Sabancı, tş Kanunu'nun
tümüyle gündeme getiril-
mesi gerektiğini söyledi. Iş
Kanunu'nun işçi ve işveren
ile bir bütün olduğunu be-
lirten Sabancı, sadece bir
kesimin çıkanna iş yapıhr-
sa yanlış olacağım dile ge-
tirdi. Sabancı, hükümetin
hazırladığı yasa tasansuı-
da politik kaygılann olup
olmadığı yönündeki bir so-
ruya ise "Her şeyoyiçinya-
püryor" diye yanıt verdi.
Ankara Sanayi Odası Baş-
kanı Zafer Çağlayan da sa-
nayici ve işverenin sendi-
kacıhğa karşıymış gibi gös-
terildiğini ifade ederek ya-
pılan çahşmalann tek taraf-
h olduğunu söyledi. "Diya-
tog"\ın öneminı \ urgııla\ an •
Çağlayan, "Biz işçüerimiz- •
le sorunlannua çöziiyoruz, >
kimsenin araya girmesine
gerekyok"dedi Çağlayan,!
yasanın çalışma banşını bo^ ı
zarak kayıt dışı ekonomiyi,
getireceğini ileri sürdü. ,
TÜSİAD Başkanı Erkut'
Yücaoğiu da hiçbir ülkede
uygulanmayan ve bizim ya- •
salanmızda uygulanıp diğer i
ülkelerde uygulanmayan I
yüklerin bir ara> a getiril-
diğinde istihdam yaratmak
isteyenlerin anahtarlan ka-
patıp devlete "Al, sen bura-
yı devletleştir istijorsan"
demesi gerektiğini ifade et-
ti. Yücaoğiu, AB'dededü-
zenli bir iş yasası olmadı-
ğını, sadece ILO'nun 15§.
maddesine uyulduğun^j
belirtti. ğ[]