25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2000 CUMARTESİ 14 kultur@cumhuriyet.com.tr Björk, Altın Palmiye kazandığı filmin müziklerini bir albümde topladı Selma'nın müzikli öyküsü Björk, 'Dancer in the Dark'ın önce müziğini yapü, bir yıl sonra Sefana'yı filmde oynadı. 30 yıldan seçkilerADA Müzik, Mûnir Nu- rettin Selçuk'tan sonra T1- mur Selçuk'un en sevilen yapıtlanndan oluşan albü- mü TimurSelçıık-Seçkiler'i yayımladı. Otuz yılı aşan bir kariyerin kilometre taşı di- ye nıtelenebilecek yapıtlann- dan oluşan albüm, Türk mü- ziğinın gelişiminde ve şe- killenmesınde önemli roller üstlenmış bir ismin yaptık- larını geleceğe aktaracak zengin bir belge özelliği de taşıyor. Timur Selçuk'un müzikal yaşamı, Türkiye'nın bir ay- nası adeta. fyı bir ortaöğretim aldık- tan sonra yurtdışına gidiyor. Oradaki akımlardan etkılenip aşk şarkılan yazı- yor ve Ümit Vaşar Oğuzcan'ın şiırlenne yaptığı bestelerle 1970'lerinbaşındaAna- dolu pop akımının örnekleriyle birlikte aranjmanlara alternatif yapıtlar ûretiyor. Sonra Ankara Sanat Tiyatrosu'nun mü- zik yönetmenlığıni üstleniyor ve sol gö- rüşün müzikteki en sivri temsilcilerin- den bıri oluyor. Tiyatro müzikleri yazı- yor, öğrenci yetiştiriyor, Istanbul Oda Or- kastrası'nı kurarak deneylere girişiyor. Seksenlerde, arabeske teslim olmuş di- ğer türler üzenne kafa yoruyor ve çıkış- lar anyor. Bu arada 1989'da Eurovisi- on'da 'Bana Bana' adlı par- çasıyla Tûrkiye'yi temsil ediyor, ama o da kötü bir neticeyle ülkeye dönüyor... Doksanlarda ise Timur Selçuk, babasının klasiJde- rini, çoksesli, evrensel tat- larda yorumlayarak yolu- na devam ediyor ve bugü- ne geliyor... Ustanın albümünde yer alan parçalar: Aynlanlar tçin (Ümit Yaşar Oğuzcan), Beni Köy Kuyularda (Ü.Y. Oğuzcan), Beyaz Güver- cin (Ü.Y. Oğuzcan), Bu- gün Yarın Daima (Ü.Y. Oğuzcan), Dönek Türküsü (Çiğdenı Talu), Ekonomi Bilmecesi (Yılmaz Onay), Halet Reza- ki'nin Şarkısı (Oktay Arayıcı), Hürriye- te Doğru (Orhan Veli), Ispanyol Meyha- nesi (Ü. Yaşar Oğuzcan), Kara Sevda (Erdem Buri), Karantinah Despina (At- tilâ Ühan), Köylü Kızı (Timur Selçuk), Memet (Nâzun Hikmet). Oy Be Nenem (Timur Selçuk), Pirelı Şarkı (Orhan Ve- li), Sen Nerdesin (Farnk Nafiz Çamh- bcl), Sevmek Delilik (Ü.Y. Oğuzcan), Yaşayamam Sensiz (Ü.Y. Oğuzcan), Ba- na Bana (Timur Selçuk), Bir Resımde Sen (Ü.Y. Oğuzcan), Güneşin Sofrasın- da (Nâzım Hikmet), Nereye Payidar(Çiğ- dem Talu). Piyanoyla Türk musikisi "• Kalan Müzik, Türk sanat musikisinin en tanınmış piyanistlerinden Feyzi As- iangü'in 1950 h yıllarla 60'lann başm- da yorumladığı parçalardan oluşan 'Pi- yano ile Saz Eserieri ve Taksimler' adlı albümü yayımladı. Şırketin 'Arşiv' serisinde yer alan ya- pıtta (Bülent Aksoy yayıma hazuiamış) Aslangil, aralannda Suzidili Peşrev (Tan- buri Ali Efendi), Ara Taksimi ve Suzi- dil Saz Semaisi (F. Kopuz, SedatÖztop- rak), Kürdilihicazkâr Peşrev (Kemençe- ci Vasü), Mahur Saz Semaisi (Kemen- çeci Nikolaki), Sultaniyegâh Saz Sema- isi (Kamıni Hacı Arif Bey), Sultaniye- gâh Sirto (Sadi Işılay), Nikriz Sirto'nun da (Refik Fersan) bulunduğu 13 yapıtı yorumluyor. 1910 Beyazıt doğumlu Feyzı Aslan- gil; Saint Benoit'da öğrenim görürken müzik aşkıyla okulu bırakmış ve özel pi- yano dersleri almaya başlamış. Daha sonra Batı müziğınden uzaklaşıp Türk musikısine merak sarmış ve SetrakEfen- di'nin öğrencisi olmuş. UdiFaûriBeyileNeyzenİhsanBey'ın yardîmlanyla Darütta- lim-i Musiİd Heyeti'ne kabul edilmiş ve bu grup bünyesinde tur- nelere, konserlere çı- karak üç yü piyano çal- mış. Daha sonra Hafiz Abmct ve Hafiz Bur- han'ın fasıl heyetlerin- deçahşmış; 1933'tede Mûnir Nurettin Sel- çuk'a konserlerinde eş- lik etmiş. tstanbul Rad- yosu'nda hazırladığı PiyanofleSaz Eserieri adlı programla geniş kitlelere ulaşabilmiş. Aslangil 22 Ağustos 1965'te Istanbul'da ve- Piyanist Feyzi Aslangfl'in albûmü Kalan Müzik'ten çıkü. fat etmiş. Müzikseverler için Björk'ün bir fîbnde başrol oynadığı haberi tam bir sürprizdi, ama bu yıl kalkıp da Can- nes'da en iyi kadın oyuncu seçilme- si çok daha büyük bir şaşkınlık ya- rattı müzik camiasında. Avrupa sinemasının en iyi yönet- menlerinden Danimarkalı Lars Von Triermüzikal olacak son fılmi Dan- cer In The Dark ıçin kalkıp Madon- na, Cher ya da Courtney Love yen- ne onu seçmişti ve ne kadar isabetli hareket ettiğini Altın Palmiye'yle is- patladı. Bir gün televizyon karşısında otu- rurken Björk'ün görüntüsüyle ve ez- gileriyle karşılaşmıştı; o an It's Oh So Quiet'ın videosunda oynayan Björk'e yazdırmaya karar vermişti müzikleri. Hemen izini bulup teklifini yap- mış, Björk de senaryoyu okuduktan sonra hemen bölümleri yazmaya gi- rişmiştı. Şarkılanndaılkkezkendin- den başka birinın öyküsünü anlata- caktı. Gözleri iyi görmeyen, fakir, şanssız, mutsuz bir kadındı filmin kahramanı Selma, ama büyük bir müzik yeteneği vardı... Işini bitırip parçalan teker teker Von Trier'e dmlettiğinde yönetmen Björk'ün yorumu karşısında edecek lafbulamamıştı. Lzlandalı yıldız Sel- ma'nın müzikal yanını iyi özümse- mişti ve beyazperdede de pekâlâ onu oynayabilirdi. Tam bir yıl uğraştık- tan sonra Björk'ü ikna etmeyi başar- dı... 36 dakikalık bir albüm Ancak sette her şey güllük gülis- tanlık değildı ve ikili süreklı çatış- mıştı; oyunculardan CatherineDene- uvearaya girmese çoktan ışı bırakıp gitmiştı Izlandalı yıldız... Björk filmdeki olağanüstü perfor- ilm ne kadar acıysa müzikler o kadar tatlı ve 'uslu'. Yani nerede ne yapacağı belli olmayan Björk yine müzikal açıdan kolaylıkla tanımlanamayacak bir kategoriyle karşımızda. 'Dance'ın hafifliği, klasiğin gücü ve deneyin heyecanı yine bir arada. mansıyla Altın Palmiye'yi ahnca bu kez müzikleri ıçerecek albüm bek- lenmeye başlandı. Avrupa'nın herye- rinde olduğu gibi Universal Türki- ye de, bizde albümü filmin gösteri- me gireceği günlerde piyasaya sür- meyi hedeflenmişti. Ancak sonra bir- den karar değiştirdiler ve geçen haf- ta Sebnasongs adlı yapıtı yayımladı- lar. Björk, 3 yılını verdiği bir kahra- manın adını albüme koymuş ve par- çalann onun öyküsü olduğunu söy- lemiştı... Albüm kısa, tam süresi otuz aln da- kika alö sanıye. Yedi parçadan (Over- ture, Cvalda, I've Seen It All, Scar- terhead, In The Musicals, 107 Steps, New World) oluşuyor ve bu kısa re- pertuvardan single olarak seçilen I've Seen It AI1 bir süredir radyolar- da çalıyor. Bu parçanın bir başka özelliği de Björk'ün son dönemin flaş grubu Radnhead'in lıden Tom Yoke ile dü- et yapması. Yaşama bağlılığı, yaşa- ma duyulan aşkı sımgeleyen bu par- ça iki muhteşem yorumu bir araya ge- tırmesı açısından da önemli. İyi bir 'endüstriyelsenfoni' şeklinde tanım- lanabilecek Cvalda'da Björk'ün ya- nında Deneuve'nin sesi de duyulu- yor. 'Müzik tek aşkım' Sounda gelince; fılm ne kadar acıy- sa müzikler o kadar tatlı ve 'uslu', yani nerede ne yapacağı belli olma- yan sanatçı yine müzikal açıdan ko- laylıkla tanımlanamayacak bir kate- goriyle karşımızda; hippy olan anne- babasından gelen psichedelie yapı ile konservatuvarda kazandığı klasik anlayış bir arada. 1993 'te Nefle Ho- oper'in gözetıminde, Londra'da ha- zırladığı, Uk özgün albümü Debut'tan bu yana füzyonu çok seven ve hep deneyen, technonun kalınlığıyla 'dan- ce'ın hafifliğini, klasiğin gücünü ve deneyin heyecanını bir arada verme- ye çabalayan Björk'ün aynı huyu bu yapıtta da sürüyor... Lars Von Trier, Björk Gudmonds- dottir'i müzikten çahp başanlı bir oyuncu yaratmayı başardı ama, Al- tın Palmiyeli yıldız sinemayla ılgili hiç de iyi şeyler düşünmüyor. Ya- bancı dergilerden birinde yayımlanan söyleşide şunlan söylüyor: "Altııı Pahniye'yi akfağun için çok sevincü- yim, ama bu deneyimi tekrar yaşa- mayı düşünmûyorum. Müziktek aş- kun ve bîrde söıemayla uğraşmakiçin yaşam çok losa^." Ünlfi soprano, son albûmü 'La Luna'da beşdilde . . sovtuyor. * Brightman pöpu sevfyorSarah Brightman deyınce akla artık popla klasiğin ustaca harmanlandığı, yıllar geçse de aynı heyecanla kabul gören yapıtlar geliyor. Bunlar arasuıda 'Operadaki Hayalet', ün- lü sopranonun kariyerindeki en önemli çalışma olarak bi- rinci sırada; o kalıtede bir başka iş üretemese de Bright- man aynı yolda ısrarla devam ediyor. Son albümü La Lu- na da aynı türde. Albümün yapımcılığını yüklenen Frank Peterson, oradan bir tutam, buradan bir tutam alarak Bnghtman'ın güçlü sesine uygun bir soundla repertu- van inşa etmiş. Buraya kadar her şey iyi ama repertu- vann yamalı bohça gibi durması, Brightman ne söyler- se satar inanışı, RichardClayderman'ın seçımlennden bir farkı olmaması albümün bütünlüğünü zedeliyor. Brightman beş dilde söylüyor; repertuvarda Rachma- ninov'dan (How Fair This Place) Beethoven'a (Fıglıo Perduto) Handel'den (Solo Con Te) Dvorak'a (La Lu- na) kadar klasikçilerin ünlü yapıtlanndan başka Mor- ricooe'den La Califfa, Craig Armstrong'dan This Lo- ve, çok bilinen Whiter Share Of Pale, Hijo De La Lu- na'nnı Latin-pop yorumu var. Bnghtman'ın yaşa- nnnda Andrew LJoyd VVebber'in büyük önemi var. Birçok müzikale ımza atan ünlü besteciyle altı yıl evli kalan Brightman, bu birlikteliğin de verdi- , ği güçle Cat, Requiem gibi çok ses getirmiş ya- ; ,\ pıtlarda yer almış ve zirveye daha hızlı yük- ^ selmişti. 1990'da ikili, kâğıt üzennde aynl- "v dı, ama müzikal anlamda bırburinden kop- V \ madı. Doksanlarm ortalannda Sarah ^ % \ Brightman Sings The MusicOfAnd- ^ \ UK. r e w ^^°y^ Webber albümünü ya- \ " %. yunladılar. Daha sonra klasik- le pop arasuıda gıdip gele- rek asıl kulvannı belirle- > di. Bocelli'yle yaptığı Ti- me To Say Goodbye adlı düet single on milyon sattı. Efes Blues Anadolu yollanndaOn binncı yaşını kutlayan Efes Pilsen Blues Festıvalı bu gece Ankara'dan yola çıkıyor. On dört ayn kente uğrayacak fes- tival Anadolu'nun yannıda Moskova ve Bükreş'e de sıçrayacak. Yerli müzik camiasının en uzun soluk- lu organizasyonlanndan olan ve repertu- vannı yurdun birçok yöresine taşımayı ba- şaran festıvalin bu yılki kadrosunda Long John Hunter & The Bad News Blues Band, The Hotanes Brothers ve Iil' Bri- an & The Zydeco Travelers var. Blues'un Türkiye'deki tirajına bakılıp bu festıvalin promosyon amaçlı bir fan- tezi gibi göriilmesi çok yanlış; her gitti- ği yerde gayet geniş salonlarda tıklun tık- lım konserlere sahne oluyor Efes Pilsen Blues... Festival Ankara'da (Hilton) üç gün kal- dıktan sonra Moskova'ya(12-13-14Ekim) gidiyor. Ardından Izmir'e (16-17-18 Ekim) dönüyor ve Bükreş'e (20-21 Ekim) hareket ediyor... Sonnki etaplar ise şöyle: Adana (23 Ekim), Mersin (25 Ekim), Istanbul (27- 28-29 Ekim), Eskişebir (31 Ekim), Bur- sa (1 Kasım,), Antalya (3-4 Kasun), Ga- ziantep (6 Kasım), Diyarbakır (7 Kasım), Trabzon (9 Kasım), Samsun (11 Kasun). Gelelim bu yılki isimlere; blues deyin- ce en önemli sesler arasında gösterilen Long John Brovvn, B.B. King'i dinleyin- ce müziğe girmeye karar vermiş, bir gün sonra bir gitan, bir hafta sonra da grubu olmuş. Bir yıl sonra da B.B. King'i izle- diği mekânda grubuyla konser vermeyi başarmış. Renkli şovlan sonucunda ünü önce Teksas'a, ardından tüm ülkeye ya- yılmı§. 1985'teyayımladığı RideVVÎmMe ile rock-blues kulvannda ağırlığını his- settinniş. Uluslararası piyasalara ise Bor- derTown Legend ve Swü»gingFromTbe Rafters albümleriyle ulaşmış.. Soul-gospel ustalan The Holmes Brot- hers üçlüsü, gospel, rock ve soulu canlı performansıyla otuz yıldır dünyaya tanı- tıyor. The Holmes Brothers'ın kardeş olan iki üyesi Sherman ve VVendeL kilise koro- lannda yetişmişler. Çeşitli gruplarda yer aldıktan sonra 1970'Ierin başında Popsy Diıon'la birleşip The Holmes Brothers is- miyle yollanna devam etmişler. Bu yılın en genç sanatçısı ve grubu olan Lü' Brian & The Zydeco Travelers eleştirmenlerce zydeco türünün gelece- ğini kurtaracak ekipler arasuıda gösteri- liyor. SELMİ ANDAK Cemal Reşit Rey'i anıyoruz, arıyoruz Evrensel müzik dünyasının, ülkemizin onuru olan uluslararası ustası, besteci, or- kestra şefi, piyanist ve hocamız Cemal Reşit Rey 5 Ekim 1985 tarihinde yaşamı- nı yitirmişti... Türkiye'de çağdaş, çokses- li müziğin yaratılması ve yorumlanması yo- lunda öncü oJarı Cemal Reşit Rey'in kazan- dırdığı yetenekler ve öğrenciler arastnda ben de besteci ve müzik eleştırmenı olarak ne öğrendiysem onun derin bilgi kaynağın- dan yararlanma mutluluğunu taşımakta- yım... Bir an için bile, müzik çalışmalanm- da bana verdiği desteği ve öğnetimini as- la unutamadığım "ölümsüzyaratıcı ve ho- ca Cemal Reşit Rey"\ hep anıyor, hem de günümüzde "bozukdüzeniçindebulunan müzik sanaf/"nın düzelebilmesı ıçın haya- len de otea anyorum... CemaJ Reşit Rey mü- zik alanında dünyaca az bulunan bir mü- zik otoritesi ıdi. Ülkemizde "evrensel, çağdaş, çokses- li" müzik alanında öncüler olarak "Türk beşleri" adıyla tanımlanan ve kişiiik fark- lanna rağmen bir 'ekol' oluşturan Ahmet Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Ha- san Ferit Alnar, Necil Kazım Akses ve Cemal Reşit Rey'in dünyaya açılma bakı- mından önemi büyüktür. Bu "Beşler'den Ahmet Adnan Saygun'un Cemal Reşit Rey'in ölümünden sonra Panayot Aba- cı'nın özverili emek ile yayımladığı "Or- kestra" dergisinde yazdığı "Kardeşim Ce- mal" başlıklı yazı şöyle başlıyor "Bazı in- sanlar vardır ki Tann onlan sanki belli bir göreviyerine getirsinlerdiye dünyaya gön- dermiştir. Cemal ışte böyle ınsanlardan biriydi. 17. ve 18. yüzyıllarda büyük eser- ler verdikten sonra, 19. yüzyılın ortalann- dan sonra duraklayan ve yeni bir hamle- nin bekleyişi içine giren Türk musikisinin çağdaş biranlayışla yeniyolunu çizen ve hepsi de yüzyılımızın ilk yıllannda dünya- ya gelmiş olan ılk besteci kuşağımızın, ya- şt ve eser vermeye başlayışı bakımlanndan ağabeyi, duayenioldu Cemal..." ötümsüz müzik otoritesi Cemal Reşit Rey'i bestecilik yaşamında çok yönlü, çok renkli ve değişik türierde eserler yaratma- daki bilgisı ve başanlanyla tanıyoruz. Bu ay- ncalık, asla onun yaratmadaki kendi kişi- liğini, özgün stilinı bozmamış, her eserin- de yenilik ön plana çıkmıştır. Bir besteci- nin değişik türierde çalışırken kişiliğini fe- da etmemesı ve sadece yenilik araması çok olumlu ve önemlidir. Cemal Reşit Rey'in bes- teci olarak ülkemize ve dünya müzigine ka- zandırdığı eserler, sadece tür olarak şöy- le özetlenebilir: Operalar, operetler, revü- ler, sahne için müzikler, koro eserieri, or- kestra eserieri, oda müziği, konçertolar ve konsertan parçalar, şan ve orkestra eser- (eri, piyano eserieri, şarkılar, film ve radyo için müzikler, marşlar. Bu birbirinden etkileyici ve önemli eser- ler arasında, zaman geçtikçe Türk halkı- nın gönlüne ve kulağına sinen ve her et- kinlikte, resmi toplantıda "slogan" olan "Cumhuriyetin Onuncu YılMarşı", ustamız Cemal Reşit Rey'in ölümsüzlüğüyle eşde- ğer olmuştur. Geniş kitlenın beğenisinde- ki "Lüküs Hayat" opereti de unutulabilir mi? Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun ça- lışkan, özverili, bilgilı Genel Sanat Yönet- menı, değerli sanatçı Arda Aydoğan'ın hocamız Cemal Reşit Rey için olumlu gi- rişknlerini her zaman övüyor ve kutluyoruz. Yerli popta geçen hafta Hande Yener ılk albümü Senden tbaret'le zirvedeki yerini korudu. EmeL yenı albümü Mudze ile ikinci, Zerrin Özer, Bir Zerrin Özer Arşivi adlı albümüyle üçüncü. Sanat müziğinde liste yine değışmedi: Emel Saym, Ah Bu Şarkdar albümüyle bırincı, Muazzez Ersoy, Nostaiji 7-8-9'la ikinci, Bülent Ersoy, Aiaturka 2000'le üçüncü. Halk müziğinde Grup Yorum, çift CD- kasetlık toplama albümü Seçmeler'le lıder. Zara, Boyut adlı albümle ikmci, Fuat Saka, Lazutlar 2 ile üçüncü. Yabancı müzıkte ise Power This Is Greece binncı; Angela Dimitraı, adını taşıyan albümle ikınci; toplama albüm Fanta Hits üçüncü. yeniler- Diamonds Arc Forever - Shirley Bassey - La Luna - Sarah Brightman - Primitive - Soulfly - Music - Madonna - Ronan - Ronan Keating - Best Of- Afric Sımonc - So Much For The Ten Year Plan - Theraphy? - Uve At Bilbao. Spain - Tijuana No! - The Latin Expk>sion VbL 1 - Various - Get Me Some - The Jeff I lealey Band - Meet Mark Murphy - Mark Murphy - Black Sand - Led Kapaana - Restaurant - Jumbo - Isopor - Pato Fu - The Very Best Of - Perry Como - First Touch - Stefanos - Set to Explore - Trinked - Takin' The Long VVay Home - Tuck & Patti - Al Yeşil Dökûn Anneler - Varol - Bendeniz Şarkılan - Bendeniz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle