Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 EKİM 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Şef Cem Mansur, konser programlannın tutarlı olması gerektiğini savunuyor
w
Müziği duygularla anlahyoruz'
MELTEMKERRAR
1998 yılında Cem Mansur un daımi
şefliğinde kunılan Akbank Oda Orkest-
rası yeni sezonu 30 Eylül'de Aya tri-
ni'de, 2 Ebm'de ise Aspendos'ta verdi-
gi ıkı konserle açtı.
Bizans ve Roma kültürlennin simge
mekânlannda venlen konserler, 'Mi-
mari ve müziğin soyut kucakJaşmasT
konseptı ıçınde dınleyıcıyle buluştu.
Sunduğu farklı temalı konserlerle dik-
kat çeken Akbank Oda Orkestrası yeıu
sezonunun ilk konserlennı Madrid Pb-
theknik Üniversitesi Korosu ıle bırlıkte
gerçekleştırdı.
Ölumunün250 >ildönümünde Bach'ı
'Çağfar BoyuncaKoroMüaği' baglamın-
da ele alan orkestra, 16. yüzyıldan ça-
ğımıza dek örneklere yer verdi. Tomas
Luis de Vlctoria, Padre Antonio Soier.
PaMoCasals, JavierBusto gıbi bestecı-
lenn koral yapıtlannın yanı sıra 20. yüz-
yıl bestecıleri arasında, atonal geçmişi-
nin ardından mistik yönelimlenile dik-
kat çeken Arvo Part'ın 'Bach Üzerine
CoBage' ve 'Magnificat' adlı yapıtlan ses-
lendınldı.
- Orkestra olarak farklı yapıüan or-
taya çıkannakgibi bir pğiKmini/ var. Bu
özel bir amaç mı?
CEM MANSUR - Geçen ay Londra
Şehir Festıvali'nde Offenbach'ın 125
yıldır oynanmamış ve unutulmuş bir
operasını seslendirdik. Orijinal olma-
ya, herkesin yapmadığı şeyleri yaptna-
ya çalışıyoruz. fakat yola çıkış amacı-
mız o değıl. Çok popülist olup herkesin
sevdigi şeylen de çalabilırsıniz, farklı ola-
na da yönelebılırsınız. Bız öncelikle, ya-
pıtın daha önce çalınmış ya da çalınma-
mış olmasından çok, tutarlı bir prog-
ram zihnıyetı oluşrurmaya önem veri-
yoruz.
- ÇeşMi temab programlarla zaman,
yaprt ve mekân ilişkiJeri arasında mûzi-
gi farklı bir bakışla sunuyorsunuz.
MANSUR-Pıyasada bu kadar çok ve
ucuz albümlerin olduğu bir dönemde
insanlar konser dinlemeye geliyorlar-
sa, canlı müzik dinlemenin ne olduğu-
nu, nasıl ve niye hâlâ geçerlı olduğunu
anlatmak gerekır. Bunun için de prog-
ramlann kendi ıçinde tutarlı olması, bir
şey anlatması gerekli. Türkiye'de dığer
orkestralann yapnğı gibı, yalnızca uver-
J. rJ. üzisyen olarak kendi tarihimizi ve evrensel kültürdeki
yerimizi sorgulamak için müziği seçmişiz. Bu yüzden sıradan
programlar yapamıyorsunuz. Amacımız, müziğin ne olduğunu
kelimelerin ötesinde bir duygu iletişimi ile anlatmak. Önemli
olan o ilişkiyi kurabilmek. Anadolu turnelerinde önyargılann
aksine, bu heyecanı görebiliyorsunuz.'
tûr çalmak, solıst davet etmekle sınırlan-
dınlan konser anlayışı çok yanlış. Kon-
serin, bir ülkenin müzik yaşamında bir
şeyi anlatıyor, bir yerlere oturuyor ol-
ması gerekir. Yıllardır çokseslı müzik
çalıyorsak, bunun Avrupa'da yapılan
müziğin kötü bir kopyası olarak yapıl-
maması gerekir. Müzisyen olarak tari-
himizi ve evrensel kültürdeki yerimizi
sorgulamak ıçın müzığı seçmişiz. Bu
zihnıyetle yola çıktığınızda zaten sıra-
dan prograrnlar yapamıyorsunuz.
- Bu konserierde Bach'ı, 'çağjar boyun-
ca koro müziği' bağlanunda eie alarak
koral yapıdannı öne çıkardınız. Bu yö-
nefimin amaa neydi?
MANSUR-Bach'ın enstrümantal ya-
pıtlan zaten çok az. 1917-23 arasında An-
halt-Köthen Prensı'nın hizmetinde ol-
duğu yıllann dışında, yaşamını geçırdı-
ğı Leipzig'de St. Thomas Klisesi'nde
dinı metinler yazmak zorunda kalmış-
tır. 27 yıl boyunca her pazar günü için
başka bir kantat yazmak zorunda kalmış-
tır. Dolayısıyla asıl olgunluk çağı mü-
ziği koral ağirlıklıdır. Bu nedenle bu ya-
pıtlara yer verdik.
- Balos açısL yorumu nasıl etkiliyor?
MANSUR-Her şeyden önce program-
lamanızı etkiliyor. Türkiye'de klasık mü-
zik konusunda benım çok karşı olduğum
bir korku var ınsanlarda. Aileden gör-
medık, anlamayız gibi önyargılar bü-
yük ölçüde meslektaşlanmız arasında da
var. Müziğin tüm güzelliği sonuna ka-
dar analize etmekte yatıyor. Fakat mü-
zikten tek zevk alma yolu daodegil.Ana-
lız etmek, anlamak, farklı bir haz geti-
riyor elbettc ama hiçbir ilişkiniz olma-
sa da, teknik düzeyde hiçbir şey anla-
masanız da müzikle birlikte 'bfe-şey' ya-
şarsınız. önemli olan o ilişkiyi kurabil-
mek. Anadolu turnelennde önyargılann
aksine, bu heyecanı görebıhyorsunuz.
- Programlarnuzı neyegöre betirliyor-
sunuz?
MANSUR - Insanlan fazla zorlama-
dan, zorgibi görünen aslında kolay zevk
alabıleceklen şeyleri, entelektüel ve ta-
nhı olarak öyle bır çerçeveye oturtmak
gerekıyor kı ona başka bir yapıt yoluy-
layaklaşabilsinler. Geçen yıl yapnğımız
programlardan birinde Ernest Block'un
konçerto grossosunu çaldık. Bır 20. yüz-
yıl bestecisi, neden 18. yüzyıl bıçimın-
de bir şey yazıyor? Bız o programda
konçerto grossonun kralı HandeTin kon-
çerto grossosuyla başladık, sonra Bach
çaldık; 2. bölümde 20. yüzyılda beste-
cilerin tepkilerine yer verdık. Bunu din-
leyen kışı 20. yüzyıl dıliyle yazılan o bi-
çımı dınlerken karşılaş.tırmalar ve fark-
lı değerlendırmeleryapabilıyor. Böyle-
ce programlar aslında kendılerinı do-
ğuruyorlar. Program asık suratlı olma-
malı; dinleyıciyi nota bombardımanına
tutmanın bır anlamı yok.
- Bu programda da BachveArvo Part
arasında bir bağlanü kuruyorsunuz-.
MANSUR - Part, halen hayatta olan
ve çok ilginç bir besteci. Staün zama-
nında oluşmuş bir müzik ıdeolojısi var.
Prokofiyev. Şostakoviç, Haçaturyan gı-
bı müzik tarihinde harikalar yaratan
adamlan parti kongresınde fazla mo-
dernist olduklan gerekçesiyle harcıyor-
lar. Öyle bir ideolojı ıçinde bir taraftan
Rus müzığinin tanhsel gehşımı devam
ederken bir taraftan da dışandan gelen
etkilere kulak veren besteciler var. Part
bunlardan bıri olarak yöneldıği atonal
müziği geride bırakarak Ortodoks ge-
leneğinde yer alan mistisizme dönüyor.
Aynca Part'ın 'Bach Üzerine CoDage'
bestesi, Bach'a göndermeler yüklü bir
yapıt. Burada Bach'ın adını oluşturan
harfler B (Si Bemol), A (La), C (Do),
H (Si)bir motıf olarak şakacı bir şekil-
de yapıtın çekirdeğini oluşturuyor. Şos-
takoviç de böyle bir şey kullanmıştır.
Bach bir obsesyon şeklinde herkese bu-
laşmışör. Zaten müzik tarihi de öncesi
ve sonrası olarak Bach'ın etrafinda dö-
nüyor. Part da Bach'a şakacı bır yolla
baİayor.
'IhlamurAğacı'nın dünyaprömiyerigerçekleşecek
17 Ekim'de ilk kez Istanbul Devlet Tiyatrosu'nda
Vüs'at O. Bener'in oyunu kitap olarak yayımlanmasından 38 yıl sonra sahnede.
KüMr Servisi - Istanbul Devlet Tiyatrosu Vüs'at O.
Bener'in'IhlamurAğaa' adlı oyunuyla kitap olarak ya-
yımlanışından 38 yıl sonra, 17 Ekim'de izleyıcı karşı-
sma çıkacak. Dünya prömiyeri niteliğı taşıyan oyun, 1962
yıhnda yayımlanmış ve Türk Dil Kurumu Ödülü'nü al-
mıştı. Türk edebiyahnda öykü ve romanlanyla kendi-
ne seçkin bir yer edinmiş bulunan Bener, gerçekleri ilk
görünür halinden uzaklaştınp soyutlamalara götürme
çabalan ve anlatışındaki yeniliklerle öne çıktı.
Nur Subaşı'nın yönettiğı oyunda Gıhnan Peremeci,
Cemal Ünlü, Gülen Çehreü. Levent Güner rol alıyor-
lar. Dekor tasanmını Etbem Ozbora. kostüm tasanmı-
nı Mihriban Oran yaptı. Adını Schubert'ın 'Der lin-
denbaum' adlı şarkısından alan 'Ihlamur Ağaa'nda
üvey baba-oğul-gelin dörtlüsünün bir günde ve tek me-
kânda geçen öyküsünde, oyun kişileri görünürde gün-
deiık hayatlanm sürdürürken daha ilk dakikalarda on-
lann derin içsel gerçeklerini açığa vurduklarına, bek-
lenmedik bir iç gerilimi, çatışmayı yansıttıklanna ta-
mk oluruz. Bahçesi olan bir ev. Bahçesınde ağaçlann
boy verdiği bir evin bir odası. Odadan merdivenle çı-
kılan tavanarası.
Oyun kişileri bu mekânda devınirken geçmişten ge-
len acı dolu öyküleri ile şimdi yaşadıklan arasında bır
çatışma yaratırlar.Bu çanşma içsel olandan karşılıklı ça-
tışmaya dönüşür. Ancak karşılıklı çatışma, bır hedef-
ten, bir akıştan, gelec^ğe ilişkin tasanmlardan yoksun
kısır döngü tablosundan yalnızca baba. gıderek bır çı-
kış yolu bularak çemberin dışma çıkacaktır. Bu son
umut vericidir. Sonrası ise seyircinin üngelemine bıra-
kıhıııştır.
'IhlamurAğaa' ilk kez Istanbul Devlet Tiyatrosu'nda
sahnelenıyor. Yakın zaman önce yitirdiğimiz grafik sa-
natının büyük ustası Mengü Ertel oyunun sahnelenme-
sinden yıllar önce afiş tasanmını yapmıştı. Devlet Ti-
yatrosu, oyun için bu afişi kullanacak.
Ermenistan'daki 2. Gümrü Bienali'ne Türkiye'den beş sanatçı çeşitli yapıtlanyla katıldı
Prefabrike kentte 6
GeçişliIik9
ESRA ALİÇAVUŞOĞLU
Eylül ayında Ermenistan'ın Gümrü şehrin-
de gerçekleştirilen 2. Gümrü Bienali'ne Tür-
kiye'den AKAkay. Seza Paker, Emre Zeytinoğ-
lu, Müşerref Zeytinoğhı ve Ani Setyan katıldı.
Yer aldığı coğrafya üzennde yoğunlaşarak
komşu ülkelerin sanatçılannı bır araya getiren
ve uluslararası bienallenn aksine daha yerel özel-
likler taşıyan Gümrü Bienali, bır aylık bir sü-
re içinde ülkenin sanat ortamını canlandırdı.
Özellikle eski Sovyetler Birliğı ve komşu ül-
kelenn sanatçılannın katılımıyla gerçekleşen
ve ıçeriğinı 'Geçişlilik'ın oluşturduğu bıenalin
yöneticıliğıni Azad Sarkisyan ve Vazgen Ta-
devossian olmak üzere ıkı küratör üstlendi.
Geçen hafta bienal nedeniyle Gümrü'de bu-
lunan ve ilk kez tek başına gerçekleştirdığı
'Yedfler' başhklı işini sergileyenAli Akay, ser-
ginin nitelıği üzerine şunlan söylüyor: "Açık-
çası Gümrii'ye gitmeden önce bu kadar riddi
bir kaolım düşünmüvordum. Bienalin genel
olarak. >erel bir bakıs açLsı>la diğer uluslara-
rası bienallerden farklı bir metotizlediğini söy-
leyebihnz. Performatik işlerin yoğunhığu dik-
kat çekiciydL Oldukça çağdaş ve dinamik ola-
rak nitelevebileceğimiz desenkr, enstalasyon-
lar, videoiar vardL"
2. Gümrü Bıenalf nın ilginç özelliklerinden
biri, gelecek yıllarda da aynı model üzennden
aynı küratörlerle çalışacak olması. Style Ga-
lerisi, Gümrü Akademisi ve bır müzenın ser-
gi mekânı olarak kullanıldığı bienal, yıl içın-
de de açılan küçük sergilerle destekleniyor ve
süreklılığı sağlanıyor Hemen hemen sponsor-
suz ve devlet desteğı olmadan yürütülen bienal-
de, bu yıl geçen bienale nazaran yerel sanat-
çılann yanı sıra diğer ülkelerden sanatçılar da
işlerinı sergiledi. Ancak yine de Gümrü, ulus-
lararası bienallerle kıyaslanma gıbı bir amaç
gütmüyor.
"Serginnı genel bir çerçevesini çizecek olur-
sak, Ermeni sanatçüann tavnnıntinselbir ha-
va estirdiğini sövieyebüiriz. Ermeni tinselliği
devam ediyor. Hep dini temalar, semboller, mi-
tolojüer, biranlamda maddi havaûn dışında bir
rubaniyet sanatçüann işlerine oldukça çok
yansıyor.'"
Ermenistan'ın Gümrü şehn, 1988 depre-
minden sonra hayli hırpalanmış ve yeniden
yapılanamamış. Gümrü'nün bugünkü görü-
nümü npkı yapay birşehırizlerumi venyor, çün-
kü yaklaşıİc on yüı aşkın bir süre geçmesine
karşın şehir prefabnke evler yığım halinde.
Yapay ve yıkılmış bir şehır Gümrü. Ama bu-
na karşın ınsanlarda bır coşku havası hâkım.
Bienalin başlığını oluşturan 'Geçiş' ile Güm-
rü kentı son derece örtüşüyor.
Bir yanda olağanüstü bir fakirlik ve yasak-
lar söz konusuyken diğer yandan göstenşten
de nasibını alan tam bır üçüncü dünya ülkesı.
Yanıp yıkılmış,prefabnke evlerle yapay birkent
görünümünde olan Gümrü'nün her şeye kar-
şın üç kath bir galerisi var. Deprem sonrasın-
da onanlarak galen halıne getınlen bu bina,
bienalin ana mekânı olarak kullanıldı.
Seza Paker'ın Gümrü'de sergilediğı ış, da-
ha önce Paris ve Kıbns'ta da sergılendi. Siyah-
beyaz kendi aile fotoğraflan üzenne video ani-
masyonla lale fıgürlennı yerleştiren Paker, Os-
manlı Batıhlaşma dönemıne de göndermede
bulunuyordu. Emre ve Müşerref Zeytinoğlu,
ortak bir çalışma ile Gümrü Bienali'ne karı-
lan sanatçılar arasında yer aldı'. Emre Zeytinoğ-
lu'nun Istanbul'da eskıcılerden topladığı Er-
meni aılelenne ait eski fotoğraflan büyüterek
ve yanlarma 12 adanın resminın yerleştinldi-
ği iş. Gümrü üzerine kurgulanmış anlamlı bir
çalışma.
Müşerref Zeytinoğlu'nun geçen yıl Urart
Sanat Galerisi'nde açılan 'SanatveModalarT
başhklı sergide ilk kez sergiledıği 'Deniz' de
Gümrü'de sergilenen işler arasında yer alıyor-
du. Ani Setyan ise Gümrü'deki yapılann cam-
lanna kendi ailesine ait büyüklerin fotoğraf-
lanndan aynntıladığı 'gözlerk', bu^ bakıma
Gümrü'yü 'gözalüna'aldı.
Daha önce başka sanatçılarla birhkte ortak
çahşmalar gerçekleştiren Ali Akay, Gümrü
Bienali'ne ilk kez sadece kendıne ait bir ya-
pıtla katıldı. Dijital fotoğraflarla kendi elinden
detaylar çeken Akay, 'göz', 'kadm cinsel orga-
m' ve 'bükülmüş' olarak tanımladığı imajlan
A4 kâğıda yedi defa bü>Tİterek Gümrü Yedi-
ler Kılısesfnın tam karşısında sergiledi. Bu el
detaylanyla Akay, teşhirci', 'dildzci' ve 'kat-
lanan' oluşturmuş. 'Yedüer' işini çağdaş sana-
tın yorumu olarak açıklıyor. "Günümüzde,
cinseüikle ilgüi birçok şey karşımıza çüayor.
Ona bakan medva ve buna katlanmak zorun-
da kalan izkviciler. V'azı yazmak yerine görsel-
likle ifade etmeye çabşüm bu kez. Yazarak söy-
lediğûn şeyi bu sefer imajla göstermiş oldum.
Bu işi bir metinfc de destekledim. Yedi raka-
muun ajnca kutsal bi. anlamı da bulunuyor." Bienale kablan sanatçılar Srvle Galeri'nin önünde.
Sarandon ve Hawn aynı filmda
B Kültür Servisi - Susan Sarandon \ e Goldıe -î
Havvn, yıllar sonra yeniden buluşan iki eski jjj
arkadaşı canlandırmak için bir araya geliyor.
Gençiiklennde rock gruplanna hayran olan ikı
'grupi'yı canlandıracak olan ikilınin bırbırinden
farklı yolda gelisen hayatlan bırtakım olaylar
sonucu birleşıyor. 'The Banger Sister' adını taşıyan
fihnde, Sarandon kirli geçmışini gizlemeye çalçan
zengin bir kadını, Hawn ise gençlik günlerindeki
gıbi yaşamaya devam eden müzik tutkunu bir
garsonu canlandıracak. 'Far and Away' fılminin•'.
senanstı Bob Dolman'm yönettıği filmin
gerçekleşmesıne tek engel. Amenka'da geçen yû
reklam şırketlerine karşı başlatılan grevin yoğun
destekçısı olan Sarandon'ın projede yer alma
konusunda kararsız olması.
6.Muslararası Eskişehip
Festivalî bugün başlıyor i
I KüHür Servisi - Dokuz gün sürecek olan
6.Uluslararası Eskişehir Festıvah bu akşam saat <
20.00'de şef Ola Rudner yönetimındeki Viyana ;J
Filarmonya Oda Orkestrası'nın konseriyle başlıyor
Rossini, Spohr, Saınt-Saens ve Mendelsshon'un
eserlennin seslendınleceğı konsenn solıstlen
kemancı Arilla Aldemır ve Lukas Davıd. Festivalde
10 Ekim'de Viyana Klannet Connectıon'ın 'Klarinet
Karnavalf adlı konseri ve Bengi Bağlama Üçlüsû,
I1 Ekim'de Ayşe Tütüncü-Piyano-Perküsyon Grubu,
12 Ekim'de Trio Mrio ve Erkan Oğur ve tsmail
Demircioğlu, 13 Ekim'de Free Key Trıo, 14 Ekim'de
Bezmara Topluluğu'nun Klasık Türk Müzığı
konsen ve Band-O-Neon Gnıbu, 15 Ekim'de
Anadolu Üniversitesi Gençlik Senfoni
OTkestrası'nın konserleri yer alıyor. Tiyatro Istanbul
'Sylvıa' ve Dostlar Tıyatrosu'nun 'Can' oyunlarmın
yam sıra Ankara ve Antalya Devlet Balesı 'Yeni -
Koreografiler'ı sunulacak. Çocuk Etkınlıklen
bölümünde ise atölyeler, sergıler, gösteriler ve bir
çocuk konseri gerçekleştirilecek.
Alma Rose' Beriin'de
• Kültür Servisi - Geçen sezon ttalyan Kültür •
Merkezi tiyatro salonunda sahnelenen Claude
Tomati'nin 'Notalann Kanatlannda Alma Rose*
adlı oyun 14 Ekim günü Beriin'de Ti>atrom
Sahnesı'nde oynanacak. Yönetmenliğinı Istanbul
Şehir Tiyatrosu oyunculanndan Mehmet
Gürhan'm, müzik direktörlüğünü ise tstanbul
Devlet Operası sanatçılanndan soprano Payam
Koryak'm yaphğı oyun. 2. Dünya Savaşı sırasında
Auschvvitz'de Birkenau kadınlar kampmda geçiyor
Hollanda'da bir konser verdiği sırada Naziler
tarafindan alınıp Birkenau kampına katılan Gusta\
Mahler'in torunu Alma Rose'yi Aytaç Özruna, yan
Yahudi Fransız şarkıcı Fania Fenelon'u ise Filiz
Kutlar oynuyor. Oyunda ıki kadmın çok zor
koşullarda sanata ve müziğe farklı bakış açılan
sunuluyor. Müziklerle bezelı bir ağıt gibi olan
oyun, 1997 yüında ttalya'da en iyı tiyatro oyunu
ödülünü aldı. 'Alma Rose". 11 Kasım'dan itibaren
ttalyan Kültür Merkezi'nde cuma 19.00, cumartesı
15.00 saatlerinde sahnelenecek.
Karanhktaki Dansçı'nın
farklı gösteriıni
• Kültür Servisi - Lars Von Trier'in Cannes Fihn
Festivali'nde Altm Palmıye ödülü alan 'Dancer In
The Dark' (Karanlıktaki Dansçı) filmınin
Ingiltere'deki gösterimi biraz farklı oldu. Film
dağıtım şirketleri. yaptıklan promosyonla, filmi ilk
gün izlemeye gelen ve ilk yanm saatini
;
_
beğenmeyenlere bılet paralannı geri verdi. Bu
karar, daha önce sadece Londra'da vizyona giren
fıhnın, eleştırmenlerin olumsuz yorumlan ve
filmin bilet satışlanrun çok düşük olması üzerine
alındı. Catherine Deneuve ve Björk'ün başrollennı
paylaştığı fihn, Holrywood müzikallennden ılham
alarak hayali bir yaşam süren bu- kızın öyküsünü
anlatıyor
Bursa Uluslararası Çocuk ye
Gençlik Tîyatroları Festivali
• BURSA (AA) -' 5. Uluslararası Bursa Çocuk ve '
Gençlik Tiyatrolan Festivali' 14 Ekim'de
başlayacak. Festivale 4'ü Türk, 8'i yabancı 12
topluluk katılıyor. Rusya'dan St. Petersburg Devlet
Tiyatrosu'nun 'Pollyanna' oyunuyla başlayacak
festivale tstanbul Büyükşehir Belediye Tiyatrosu,
BKSTV Çocuk Tiyatrosu, Tıyatro Tempo ve
Anotolia ile Fransa, İtalya, lspanya, Isviçre,
Ahnanya, Tunus, Danimarka ve Rusya'dan birer
tiyatro topluluğu katılacak. £
BUGÜN
• DULCİNEA'da saat 23.00'te British Deep
Beat Geceleri'nde HerbaKser DJ Set yer alacak.
(245 10 39)
• KEREM GÖRSEV AFM JAZZ BAR'da saat
23.00'te îlhan Erşahin Group sahnc alacak.
(231 39 50)
• BABYLON'da saat 23.00'te London Electricity
diıılcücbıliı. (272 73 oi>