Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç • GenelVayınKoordinatörü. Hikmet Çetinkava 9 Yazıişlen Müdürü: Ibra- him Yıldız # SonımJu Müdür: Fik- ret tlkiz 9 Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara lsöhbarat. Ceııgiz Yüdınm • Ekonomı Özlem Yüzak • Kültür Handan Şeaköken • Spor Abdülkadir Yiicelman • Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltnıe AbduUah Yazıcı 0 Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu 0 Bügı-Belge. Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Metamet Far»ç Yayın Kurulu llhan S«lçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkava, Şûkran Sooer, Ibrahim YıMız, Orhan Bursaü, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan Ncv 125, Kat:4, Bakanhklar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat), Faks 4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Krak, H. Zıya Bl\ 1352 S 23 Tel: 4411220, Faks. 4419117 0 Adana Temsılcısı Çetin Yigenoğlu, Inönü Cd 119 S. No:l Kat.l, Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü: Üstfln Akmen 0 Koordınatör: Ahmet Korulsan 0 Muhasebe. Btilent Yener 0 Idare. Hüseyin Giirer 0 Satış FazUet Kuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gfilbin Erduran A Koordınatör Reha Işıtınan • üenel VfüdurYardımcısı SevdaÇobuı Tel 514 07 53 - 513 95 80 - 513846(^61, Faks. 5138463 Ya)irola>an \e Basaıı: Yenı Gun Haber \jaıu,ı. Basın \e Yayıncılık A Ş Türkocagı Cad 1<) 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Srtecı 34435 Istanbul Tel Faks (0 212) 513 »5 95 www.cumhuriyet.com.tr 7EKÎM2000 lmsak:5.34 Güneş: 7.00 Öğle: 12.59 tkindı: 16.09 Akşam: 18.44 Yatsı: 20.05 Piyanist Vedat Koşal'ın durumu ağır • BERLİN(AA)- Almanya'nın Münih kentinde beyin tümörü teşhisi ile tedavi gören ûnlü piyanist Vedat Koşal'ın durumu ağırlaştı. Beynin ameliyat edilmeye uygun olmayan bölümünde oluşan tümör nedeniyle Schvvabing Hastanesi Nöroloji Bölümü Başhekimi Prof. Dieter Sackerer tarafından tedavi edilen Koşal için, Gazi Yaşargil ile ilişki kurulacak. Sackerer, Koşal için bugüne kadar, tıbbın bütün imkânlannın seferber edildiğini, çeşitli ülkelerdeki doktorların görûşlerinin internet aracılığıyla ahndığını belirterek, "Şimdi ABD'de bulunan, hepimizin hocası Prof. Gazi Yaşargil ile internet vasıtasıyla temas kurup, Vedat Koşal ile ilgili teşhis bulgulannı kendisine bildireceğiz. En son çaremiz Yaşargil" dedi. C vitamininin faydaları • CHICAGO(AA)- Japon bilim adamlan, kanlannda C vitamini oraru yüksek olanlann, beyin kanaması ve inmelere karşı dayanıklı olduğunu saptadı. 20 yıl önce Japonya'da 880 erkek ve 1241 kadın ûzerinde başlatılan araştırmalar sonunda 196 kişide inme ve beyin kanamasının görüldüğü ve bu kişilerin kanlanndaki C vitamini oranının düşük olduğu belirlendi. Tokyo Tıp Araştırma Enstitûsü'nden Tetsuji Yokoyama, kanlannda düşük oranda C vitamini bulunanlann, yüzde 70 inme ve beyin kanaması riski altında olduklannı açıkladı. Uzaymeklği Discovery • CAPE CANEVERAL (AA) - Uzay mekiği Discovery'nin fırlatılışı teknik anzalar yüzünden haftaya kaldı. NASA, önceki gece uzaya gönderilmesi planlanan uzay meldğinin fırlatılmasını, dış yakıt tankının civatalannda son anda çıkan bazı sorunlar ve itici sistemindeki bir anza nedeniyle erteledi. Uluslararası uzay istasyonuna gidecek olan Discovery'nin astronotlan istasyonun yapımında çahşacaklar. Pnefaörikitap • Yurt Haberlen Servisi -Gazetemizin Yalova muhabiri Faruk Kırtay'ın 'Prefabrikitap' adlı kitabı çıktı. 17 Ağustos depreminin ardından Yalova'nın durumunun anlatıldığı kitapta depremin ardından yaşanan rant kavgalan, dava süreçleri, yardımlar, kayıp cesetler gibi konular ele aluuyor. Doç. Dr. Ali Şimşek, üniversitelerin bilime gereken önemi vermediğini, nitelikli öğretmen yetişmediğini söyledi bflrnıden uzak'• Eğitim-Sen tarafından 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü kapsamında düzenlenen sempozyumda konuşan Doç.Dr. AJi Şimşek, öğretmenlerin her beş yılda bir eğitimle ilgili güncelleştirilmiş bilgilerden sınava alınması gerektiğini bildirdi. İstanbul Haber Servisi- Anadolu Üniversitesi Iletişim Bilimleri Fa- kültesi öğretim üyesi Doç.Dr. AK Şimşek, Türkiye'de öğretmen nite- liğinin düşük olduğunu, üniversite- lerin nitelikli öğretmen yetiştirme- diğini, bilim ve demokrasiye uzak insanlann öğretmenlik yaptığını be- lirtti. Şimşek," EğMm politikasuun oluştunılmasında öğrermenler ve eğitimcüerin katkısı istenmiyor. Bu siyasal hovardafağa son verüroeBdir" dedı. Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Fat- ma Gök de eğitim sorunlannın çö- zümünün Miili Eğitim Bakanlığı na bırakılmaması gerektiğini belirtti. Eğitim-Sen tarafından 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü kapsa- mında düzenlenen sempozyumda konuşan Doç.Dr. Ali Şimşek, eğitim fakültelerinde nitelikli öğretmen ye- tiştirilmediğini söyledi. Öğretmen- lerinkalitesinin yükseltilmesi için her beş yılda bir eğitimle ilgili güncel- leştirilmiş bilgilerden sınava alın- ması gerektiğini savunan Şimşek, basansız olanlara kendilerini geliş- tirme şansı tanınması ve bir sonra- ki dönemde yeniden sınava ahnma- sını önerdi. Şimşek, "Smavıbaşaran- larçeşitli şekillerde ödüllendirflerek, kaliteli öğretmen olmaya özendirü- meü. Eğfömdeöğre&nenin niteliksiz- liğinin faturası öğrencilere çıkıyor" görüşünü savundu. Şimşek, görev yapan 50 bin mek- tupla öğretimle yetiştirilmiş öğret- men ve 200 bin formasyonsuz öğ- retmeneekolarakaçıköğretimle 10 bin öğretmen yerişririlmesi için ça- hşmalar başlatıldığını kaydetri. Şim- şek, " Öğretmenlerveörgütkrimes- leklerinin saygınlığını zedeleyecek bu duruma karşı çıkmalıdır" dedi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaat- tin Dinçer ise MEB'in, bugün 584 bin olan öğretmen sayısına karşın öğ- retmenlerin örgütlenme oranının yüzde 12'yi geçmediğini belirtti. Modada çıplak esinti 1 Ekün'de ttaha'da başlayan moda haftasının en ilgi çeken şovlanndan biri ünlültalyan modacı Gianfranco Ferre'nin2001 ilkbahar-yaz kadın koleksiyonuydu. Kreasyonuyla bütün dikkatieri üzerine çeken Ferre'nin kıyafetlerini sergüeyen mankenlerden biri deİngiliz süpermodel Naomi Campbdl'cb. Ünlü süpermodel giydiği larmızı parçayla gösterideki herkesi büyülemeyi başanfa. Gösterinin diğer ilgi çeken parçalanise üstsüzbir mankenin sunduğu siyah beyazetekile piton derisi body ve pantolondan oluşan loyafetti. Paşalar'daki kazılar 14 milyon yıl önce yaşayan primatlann evrimleşmesini aydınlatacak AııadoluVlaki evrim araşürdıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bursa'ya 68 kilometre uzaklıktaki bir dağ köyü olan Paşalar'da yürütülen kazılar, Anadolu'da 14 milyon yıl ön- ce yaşayan primatlann evrimleşmesi- ne ışık tutuyor. Kazılan yürüten AÜ Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Pale- oantropoloji Anabiİim Dalı öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna Alpagut bulgu- lar arttıkça insanın ortaya çıkışmdan önceki tarihlerde, göç yollan ve evrim- sel ilişkiler açısından Anadolu'nun primat kuşağındaki gerçek yerinin or- taya konacağmı belirriyor. Türkiye'deki en önernli fosil yatak- lanndan biri olan Paşalar'da 1983 yı- lmdan beri kazı yapan Prof. Dr. Alpa- gut, 14 milyon yıllık buluntular veren bölgenin, insanm da içinde bulundu- ğu primat takunmm üyelerinin fosil- lerini içerdiğini söyledi. Alpagut, 14 miryon yıl önce yeryü- zünde daha insan yokken bu primat- lann Anadolu'da evrimleştiklerini be- lirterek Paşalar'daki kazılarda ortaya çıkarılan fosiller arasında, yaklaşık 1800 primat dışinin, dünyada sayısal olarak en büyük ve morfolojik açıdan önem taşıyan bir koleksiyon olduğu- nu bildirdi. Bu primatlannAfrika, As- ya ve Avrupa arasında bir köprü olan ti ipuçlan verecek. O rürier arük bu- gün yaşamıyor. 58 türü içeren bryokv- jik çeşitlflikbugün tamanuyla değişmiş; bitki örtüsü değişmiş ve ortadan kalk- mış. Paşalar'a özgü filler ve küçük ke- mirgenkr var ve bilim dünyasmda da bu adla bflinryor. O bölgede bir zaman- • Türkiye'deki en önemli fosil yataklanndan biri olan Paşalar'da 1983 yılından beri kazı yapan Prof. Dr. Alpagut, 14 milyon yıllık buluntular veren bölgenin, insanın da içinde bulunduğu primat takımının üyelerinin fosillerini içerdiğini söyledi. Anadolu'nun özelliklerini yansıttığı- nı kaydeden Prof. Dr. Alpagut, diğer buluntularla ilgili de şu bilgileri ver- di: "Paşalar kazısı daha uzun süre de- vam edecek. Çünkü 20 bini aşkm me- meli fosil parçası elde etmiş bulunuyo- ruz. Bunun savısal artınıı, bize o döne- min yenidenvapılanmasında çokönem- lar fülerin. zürafalann yaşadığını dü- şûnmek heyecan verici" Anadolu'da Bursa, Ankara ve Muğ- la'nın fosil yataklan açısından önem- li merkezler olduğunu belirten Prof. Dr. Alpagut, bu üç yerde de kazı çalışma- lannı yürüttüğünü kaydederek "Ana- dolu rüm canulann göç yollan uzerin- de bulundugundan çokzengin bir böl- ge. Ozeüikle Baü Anadolu, çökünrü havzalan içerdiği için son derece zen- gin. Bunlar arasmda saklanan fosille- rin gün ışığuıa çıkanlması fikri daha 1950'lerde vardı. Ancak Paşalar kazı- sı 1983te,Ankara kazısı 1989'da,Muğ- la kazısı ise 1993'te başladı" diye ko- nuştu. Paşalar bölgesinin kronolojik ola- rak 14 milyon yıl öncesine gitmesi ne- deniyle en eski fosil yataklannı içer- diğini vurgulayan Alpagut, daha son- ra smısıyla Ankara ve Muğla'nın gel- diğini söyledi. Muğla'da henüz primat bulamadık- lannı kaydeden Alpagut, "Umutiaça- hşıyoruz. Eğer çıkarsa Baö Trakya ve Samoz'la paralel örnekler bekhyoruz. Kazılar devam ettikçe bütün bu evrim- sel hağlantılar kurulacak ve insanm ortaya çıkışmdan önceki tarihlerdeki göç yollan ve evrimel ilişkiler, v^aniAna- dohı'nun primatkuşağındaki gerçek je- ri ortaya konacak" dedi. Nevizade esnafından protesto Meyhaneler kepenk kapattı • Beyoğlu Belediyesi'nin kapatma kararlarını protesto eden Nevizade Sokağı esnafı 1 gün süreyle kepenk kapadı. Belediyeye yılda 25 milyar lira işgaliye vergisi ödediklerini belirten esnaf, "Ancak belediye bizden, seçim dönemine kadar, aylık maliyeti 6 milyar lira olan yemek ihtiyacmı karşılamamızı istiyor" dedi. İstanbul Haber Servisi- yöndikolduğunu'' söyledi- Beyoğlu'nun Ne\izade So- kağı esnafı, Beyoğlu Be- lediyesi'nin keyfî kapatma cezalannı protesto etmek için 1 gün süreyle kepenk kapadı. Esnaf, Beyoğlu Be- lediyesi'nin bu uygulama- yı gelirkaynaklannı arttu-- mak amacıyla yaptığını be- lirterek "Belediyeye yıkia 25 milyar lira işgaliye ver- gisiödüyoruz. Ancak bele- diyebizden, seçim dönemi- ne kadar, aylık maliyeti 6 milyar lira olan yemek ih- trvacuu karşılamamızı isti- yor" dedi. FP'li Beyoğlu Belediye- si'nin uygulamalan meyha- neleri ile ünlü Nevizade Sokağı'nın esnafını çile- den çıkardı. Belediyenin keyfı kapatma cezalanmn nedemni öğrenmek ama- cıyla Belediye Başkan Yar- dımcısı AB Usta ile görüş- tüklerinibeürten esnaf, Us- ta'nın kendilerine "bu uy- gulamamn belediyenin ge- lirkavnaklannı artormava ğini vurguladı. Kapatma cezalan için özellikle işle- rin yoğun olduğu günlerin seçildiğini belirten esnaf, Usta'nın, belediyenin 1250 kişilik yemek ihtiyacını 40 ay boyunca Nevizade So- kağı'nuı karşılamasını tek- lifettiğinı belirtti. Esnaf, Beyoğlu Beledi- yesi'nin, kendilerinden is- tediği bu parayı, seçim kampanyalannda da kul- lanacağmı ve seçim için ayırdığı 2 trüyon liralık büt- çenin, 400 milyannı kendi- lerinden temin etmeye ça- lıştığını iddia etti. Beledi- yenin Nevizade Sokağı üzerindeki uygulamalan- nı kınadıklannı belirten es- naf, "Kepenkkapatma ka- ranmızuı tüm dünyada bi- linen sokağunızla ilgili ola- rak, ülke turizmine zarar vereceğinin bilincinde olup baskılar sonucu aldığımız bu karann vicdani sorum- luluğunu Beyoğlu Beledi- yesi'ne bmüayoruz" dedi. e-posta : tan @ prizma. net. tr MESELA DEDIKERDAL ATABEK ugün elmadan söz edecektik de JJ hemen aklunıza "Bankayı na- sıl soyTnah?" geliyor değil mi? Gün- lük olaylann etkisinde çok kahyo- ruz da ondan. "Bankanaal soyulur?'' sorusunun yanıtını bizlerbilemiyo- ruz ama bu işlerin uzmanlan var. Dünyada "Banka nasü soyulur?" konulu bir yanşma yapılsa Ameri- kalılar, Itaryanlar. Isviçreliler gibi bu işi iyi bilenlerin arasına, bizimkiler de katılsa acaba dereceye girer miy- dik? Galiba bu işi Amerikalılar za- manuıda biliyorlardı ama artık ge- ri kaldılar. Biz bugün "ehna nasıl so- yulur?" diyecektik de olaylar bizı de sürükledi. lyisimi, bakalım "ban- ka nasılsoyulur?" yanşmasında ne- ler olabilir? Amerikan usulü banka soygunu... T/"ahşi batı zamanında atlara bi- V nilir, yüzlere üçgen maskeler takılır, tabancalar çekilip içen dalı- nırdı. Herkes ellerini kaldınrken veznedann önüne bir çanta atılu-, paralan içine doldurması istenirdi. Sonrası atlar koşar, soyguncular ta- kip edilirdi falan filan. Eski moda. Amerikahlann sonraki banka soy- gunlan teknolojiden yararlanmaya başladı. Kameralar aldatılıyordu, iyi zamanlama yapılıp usta kasa hır- Nasıl Soymalı?.. sızlannın büyük kasayı açması sağ- lanıyordu. bankanın tepesinde bir he- likopter hazır bekliyordu, falan fi- lan. Bütün bunlar çok zahmetli iş- lerdir, günümüzde pek geçerli de- ğildir. Sonradan başka yöntemler buldularsa da Amerikahlar bu iş- lerde yaya kaldılar. Gelenekleri at üstünde geçtiği için pek pek atın yerine otomobü koymayı aklettüer, daha ötesine geçemediler. Ama Is- viçreliler doğrusu bu işin piri oldu- lar. Küçücük Isviçre de bu yolla zengin olmayı başardı. Peki, Isviç- re nasıl soydu? isvlçre usulü . banka soygunu... /sviçreliler doğrusu pek etkili bir 1 yöntem buldular, "Oturduklan yerden soydular" Ne tabanca, ne at, ne avrat (diyemiyoruz, çünkü soy- gunlardahep avrat parmağı olur der- ler). Neyse, Isviçreüler gürültüsüz pa- tırüsız, sessiz sedasız soygun yap- manın yolunubuldular. Bakınız na- sıl? Bütün kasalannı ne yolla kaza- nıldığı belirsiz, hatta yatıranuı kim olduğu bilinmeyen paralara açtılar. Düşünün birkere, kasalara para akı- yor, altın akıyor, elmas yağıyor, ama ne yahran belli ne de hangi yolla geldiği. Bir süre sonra yatıranlar- dan ses seda çıkmıyor. Bunlan ya- tıranlar unutmaz da, belki kazaya uğramıştır, belki de artık paraya ge- reksinmesi kalmamıştır, belki şifre- sini unutmuştur, ya da belleğini yi- tirmiştir (yani kafaya sert bir darbe ahnış olabilir). Sonuçta paralann önemli bir miktannı arayan soran oluyor. Düşünsenize, ne temiz iş. Kasalarda dünyanın parası yatıyor, arayıp soran yok. Bu parayı ne yap- mak gerekiyor? Işte tsviçrelilerin dehası burada ortaya çıkıyor, bu pa- ralan deve yapmıyorlar, kredi ola- rak geriye döndürüyorlar. Krediler- den de yüksek faiz alıyoriar, buyrun bakahm, çifte kaymaklı ekmek ka- dayıfi. Isviçreliler çoknaziktir, elma- yı acıtmadan soyarlar. Ya bizimkiler, Alla Turca soygun?.. izimkilerin nasıl bir yol tuttur- duğunugazetelerdenokuyorsu- nuz. Biz bir kere daha anlatahm. Arkanızı sağlam bir duvara dayaya- rak önünüze tezgâhı açıyorsunuz. Arkası garanti, önü deniz göriir, ya- nı yüksek faiz, altı manzaralı, üstü açüc bir tezgâha paralar koşuyor da koşuyor. Iş iyice kıvamına gelince, bizim işbüirlerde bir "harekeöenme" başlıyor. Bürolar geceleri de çalış- maya başlıyor, yatlar fayrapta tutu- luyor, uçaklar pervane ısıtıyor, bel- li ki bir tüyo alınmıştır, tüymeye start veriliyor. Artık yer altından bir köstebek mi (zavallı hayvanın sıfa- tına bak) yoksa yükseklerden bir güvercin mi (habercidir, onun ne kusuru var ki) bir haber getiriyor. Bankalara devletin el koyacağı öğ- reniliyor. işte o anda kasalar kame- ra nezaretinde boşaltılıyor. Bitri git- ti. "Banka Soyma Oumpiyaüan" yapılusa dereceye girmemiz garan- tidir, gözümüz de altmdadır, böyle biline...