Katalog

27 EKİM 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SaatJep geri alımyor • Haber Merkezi - Gûn ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla 15 yıldan bu yana yapılan yaz saati uygulamasının bu yılki kısmı hafta sonu bitiyor. Buna göre 29 Ekim Pazar günü saat 02.00'de, saatler bir saat geri alınacak. Yaz saati uygulaması, 26 Mart Pazar günü saat 01 .OO'de, saatlerin 1 saat ileri ahnmasıyla başlamıştı. Enerji ve Tabiı Kaynaklar Bakanlığı'ndan aiınan bilgıye göre Avrupa ülkeleri ile eşzamanh götürülen ileri saat uygulaması, bu yıl 217 gün sürdü ve uygulamayla yaklaşık 15 trilyon liranın üzerinde enerji tasarrufiı sağlandı. Cjnsel organı göstermek ağır tahrik1 • ANKARA(AA)- Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bir cinayette maktulün, cinsel organını sanığın eşinin de göreceği şekilde evine doğru dönerek işemesini 'ağır tahrik' nedeni saydı. Daire, sanığa verilecek cezada bu nedenle indirim yapılmasını istedi. Yargıtay 1. Ceza Dairesı, söz konusu karan, bir cinayet davasının temyiz incelemesini yaparken verdi. Dinar Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Ramazan G.'yi 'öldürmek kastı olmaksızın müessir fiil neticesı ölüme neden olmak'tan hapis cezasını çarptırmıştı. ATASEV kîtaplık açıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bir grup Atatürkçü ayduı tarafından 1995 yılında kurulan ATASEV'in (Atatürk Sanat Sağhk Eğitim ve Ekin Vakfı), Alanya'nın Avsallar beldesinde yaptırdığı halk kitaplığı ve kültür merkezi yann gerçekleştirilecek şenlikle açılacak. Alanya Kaymakamı Cengiz Gökçe'nin de katılacağı açılış etkinlikleri kapsamında yörenin kültürel kökenlerinin ve gelışimınin tartışıldığı bir söyleşi düzenlenecek. Kültür merkezi ve halk kitaplığı, Manavgat- Alanya karayolu üzerinde bulunan Avsallar beldesinde ilk olma özelliğiru taşıyor. Belgeli yamt • ANKARA (AA)- TBMM Başkanlığı, Ermenilerin soykırımı iddialannın gerçeğe dayanmadığını tarihi belgelen içeren bir kıtapla ortaya koyacak. Ahnan bilgiye göre, TBMM Başkanı Ömer Izgı, Başkanlık Divanı toplantısının basına kapalı bölümünde yaptığı konuşmada, yeni yasama yılında Türkiye'nin öncelikli konulanndan birinin de Ermeni iddialanndan kaynaklanan sorun olacağını söyledi. Ömer Izgi, bu kapsamda Ermeni arşivlen ve belgelerinden de yararlanılacağını kaydetti Farklı dillerde hazırlatılacak olan kitabın değişik ülkelerin parlamentolanna göndenlmesı planlanıyor. EXSA işçisi • ADANA (Cumhuriyet) - Toplusözleşme görüşmelennde istedıkleri lOOmilyon ücretin ışverence kabul edilmemesinin ardından yaklaşık 4 ay önce greve başlayan ve yaptıklan çeşitli eylemlere karşın olumlu sonuç alamayan EXSA işçileri Istanbul'a gidıyor. Çalışanlann Sabancı Center önünde yapacaklan protesto gösterisine DÎSK ve Tekstil Işçilen Sendikası Genel Başkanı Süleyman Çelebi'nin de katılacağı bildirildi. Büyük yolsuzluk ve rüşvet olaylannın birçoğunda Özal'ın prensleri başroldeydi OzaPın 'skandal' prensleritstanbul Haber Servisi - Türkiye 'dekı büyük yolsuzluk ve rüşvet olaylannın birçoğunun altından "Ozal'ın prensle- ri'' olarak kamuoyunun tanıdığı ısım- ler çıktı. Turgut Ozal'ın başbakanlığı döneminde, özellikle kamu bankalan- nın başına getirdiği "iyi eğJtimJJ" prens- lerin son yolsuzluk olaylan ve kamu kaynaklanrun yakınlanna aktanlmasın- Özal'ın başbakanlığı döneminde, özellikle kamu bankalannın başına getirdiği "iyi eğitimli" prenslerin, yolsuzluk ve rüşvet olaylannda adlannın geçmesi dikkat çekiyor. oyuna "deha" olarak tanıtıldılar. Bü- rokraside hiçbir deneyimleri olmaması- na karşın kamuda en tepe noktalara ge- tirilen prensler sık sık rüşvet ve yolsuz- da adlannın geçmesi dikkat çekti. Bü- yük çoğunluğu Özal'ın büyük oğlu Ah- metÖzal ın yakın arkadaşı olan ve üni- versite eğitimlenni ABD'de tamamla- yan bu kişiler Özal tarafından kamu- luk iddialanyla gündeme geldiler. Prenslerin bir bölümü yargılanarak ce- zaya çarptınhrken bir bölümü de iddi- alar üzerine görevlerinden alındılar. "Benim memurum işüıi bflu-", "Anava- sayı bir kere delmekle bir şey ohnâz" sözleriyle kendisine özgü devlet anlayı- şını yansıtan Özal'ın prenslerinin ka- nştığı yolsuzluk ve rüşvet olaylan özet- le şöyle: Coşkun uiusoy Ziraat Bankası macerası 1984 yılında Ziraat Banka- sı'nın New York Şubesi'ne iş başvurusu yapan Ulusoy, -Bankaahk konusunda hiçbir deneyimi ve geçmişi oünadığı jçm" geri çevrildi. Bir süre son- ra da Ziraat Bankası'na, Özal tarafından genel müdür yapıl- dı. Ulusoy'un kanun dışı tasar- ruflan konusunda hazırlanan bir raporda, lojman yerine 1750 dolardan kiraladığı dairede kalarak bunun bir kısmını Ziraat Bankası'na ödettiği ve kamu parasını ısraf ettiği öne sürüldü. Cengiz İsrafil Paraşütle indi ABD'den Türkiye'ye "paraşĞtie'' indi. Dünyanın önde gelen finans kurumlanndan Morgan Guaranty'de başkan yardımcılığına kadar yükselmişti. Türkiye ile flörtü 5 yıl kadar sürdü. Özelleştirmenin ana planlannı hazırladı. TELETAŞ hisselerinin borsada sürekli zarar etmesi, Toplu Konut'un fiyatlarını korumak ve istikran sağlamak amacıyla piyasaya müdahalesi "özelleştirnıenin dmamosu*nu koituğundan erti. ismail Ozdaglar Yüce Divan'lık oldu Özal'ın ilk gözdelerinden Özdağlar, 26 yaşında en genç genel müdür unvanını aldı, 1983 seçimlerinden sonra ku- rulan hükümette 33 yaşında ba- kan oldu. UM Denizcilik AŞ'nin sahibi Uğur Mengene- doğlu'ndan rüşvet almakla suçlandı. Adnan Kahveci nın, Özdağlar'uı rüşvet aldığını iti- raf ettiği kaseti Özal'a dinletmesinin ardından dü- şüşü başladı. özal, özdağlar'ı kesin ihraç istemiy- le parti disiplin kuruluna verdi. Özdağlar'uı do- kunulmazlığı kaldınldı ve Yüce Divan'da yargı- landı. "Görevi kötüye kullanmak" suçundan 2^ıl hapis ve "memuriyetten men" cezası alan Öz- dağlar'uı yükselişi cezaevinde son buldu. Rüşdü Saracoğlu Egebank'a adı kanştı 1987 yılında Merkez Bankası Başkanlığı'na getinlen Saracoğlu'nun bankayı 1 tnlyon lirazarara uğrattığı öne sürüldü. Saracoğlu hakkında hazırlanan suç dosyalannda matbaa ve para sayma makinesi alımlannda belli fiyatlar - «Î:Ö;M - gözetmek, müteahhitlere fazla para ödemek, banka uçağım özel kullanunlara tahsis etmek gibi iddialar yer alıyordu. ABD Dolan'nı suni olarak yükseltmeye çalışması dövız rezervlerinde açık yarattı. 1993'te görevinden istifa etti. Bir süre ANAP îzmir Milletvekilliği yapan Saracoğlu, ANAYOL koalisyonunda kamu bankalanndan sorumlu devlet bakanı oldu. Saracoğlu'nun son olarak Egebank skandalı nedeniyle DGM tarafından yurtdışına çıkışı yasaklandı. Adnan Kahveci 'Turgut Ozal'ın prensleri 1 skandaflanyla hep gûndemde kakhlar. Bülent Semiler Ozelleştirme danışmanı American Express Bank'ın Istanbul Şubesı Genel Müdürlüğü'nü yapan Şemiler, Kamu Ortaklığı Idaresi'nde "özelleştinne''den sorumlu danışman olarak işe başladı. Daha sonra Anadolu Bankası Genel Müdürlüğü'ne atandı. Şemiler, 1988 yılında Emlak Kredi Bankası ile Anadolu Bankası'nın sürpriz bir kararla birleştirilmesinin ardından genel müdürlüğe getirildi. Kemal Horzum, onun döneminde Emlak Bankası'm 80 milyon dolar dolandırdı. Doğuş Grubu'ndan 77.5 milyar, Süzer Grubu'ndan 28 milyar lira bedelli iki arsa satın alması banka içinde bile tartışmalara yol açtı. Şemiler batık Impexbank'uı da sahibiydı. Engin Civan skandalı sırasında açılan bazı krediler nedeniyle Şemiler'in de adı gündeme geldi ve mali şube tarafından sorgulandı. Yolsuzluğa kanşmadı Özal'ın genç beyinlerinden Kahveci, 1981 de "özel müşavir'' sıfatıyla dönemin Başbakan Yardımcısı Özal'ın yanına girdi. Özal ailesine kendisini kısa sürede sevdiren Kahveci, ücretlilere vergi iadesi, toplu konut fonu, zorunlu tasarruf kesintisi ve konut yardımı gibi birçok uygulamanın "muddi'' oldu. Orijinal fıkirleriyle basında sürekli tartışma yaratan Kahveci'nin adı "zehir hafiyeKk'' olayına da kanştı. Rüşvet almak suçundan Yüce Divan'da yargılanan dönemin Devlet Bakanı tsmail Ozdağlar'ın bir denizcilik şirketi sahibiyle yaptığı konuşmayı banda alması, hükümeti ve Meclis'i kanştırmıştı. Cünes Taner Enflasyonun belini kıracaktı Özal döneminde, ekonomiden sorumlu 3 devlet bakanı arasın- da en çok öne çıkan isim oldu. Arkadaşlannın, "Ne ekonomiden sorumlu olacak kadar ekonomi bilir ne de bankacüıktan sorum- lu olacak kadar bankacıbk bügi- si vardır" dediği Taner, PET- KİM, Çitosan, USAŞ, Deniz- bank, Sümerbank ve Etibank'ın özelleştirilmesi için çalıştı. KİT'leri yabancı şirketiere yok pahasına yasadışı u bk>k saüşlar- la" satarak özelleştirmeye çalı- şan Taner, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Idaresi'ni zarara uğrat- tı. TURBAN ve Gima'nın da özelleştirilmesini isteyen Taner, 1989 yılında yaptığı açıklamalar- da enflasyonu "şahsi meselea" olarak nitelendirdi. Taner'in en büyük düşmanı enflasyondu ve 1990 yılında da "ADah'ın izniyie enflasyonun belini kıracağız" de- mecıyle gündeme geldi. Çevre- sinde pratik zekâsı ve yakınında- kileri itip kakarak kendisine zir- venin yollannı açmadaki başan- sıyla tanınan Taner, Türk siyasi ve ekonomi tarihinin "renkfi" si- malanndan biri oldu. Sürekh kul- landığı Davidoff purosu ve siya- si yasaklann kaldinlmasıyla ilgi- li referandum sırasında giydiği "No No" yazan turuncu tişörtüy- le dikkatleri üzerinde toplamayı bilmişti. Taner'e kendisini Tann gibi gördüğü için 14. Louis ve BTB (Büyük Türk Büyüğü) la- kaplan takılmıştı. Büient Öztürkmen Hayali suçlamasıDevlet Planlama Teşkilatı Müsteşar Yardımcılığı yaptı. Hayali ihracat dosyalan açıldıkça adı sık sık gündeme geldi. TB- MM Hayali ihracat Soruşturma Komisyonu'nca, u hayaliihracat- la ilgüi bilgj ve belgeJeri" sakla- makla suçlandı. Engin Civan Emlakbank'tan mafyaya "ÖzaPm prensleri'1 arasında yerini alan Civan, bir dönem Dünya Bankası'nda çalışt. Ozal'ın Amerika'da beyin avına çıktığı günlerde, Bülent Şemfler'in Amerika'daki borçlannı üstlenmesiyle Türkiye'ye geldi. Emlakbank'ta genel müdür yardımcılığı yapmaya başlayan Civan, imza attığı ilk büyük anlaşmada bankayı yaklaşık 30 milyar lira zarara uğrattı. Hakkında, 30'a yakm soruşturma açıldı. Bülent Şemiler görevinden aynhnca Özal ailesi ve bazı müteahhitlerin isteğiyle Emlakbank'a genel müdür oldu. Selim Edes, Emlakbank'a sattığı arsanın bedelinin tahsili için Civan'a 3.5 milyon dolar rüşvet verdiğini, ancak alacağını tahsil edemedığını belırterek önce Özal ailesinden, onlann da yönlendirmesiyle Dûndar Kıhç'tan yardım istedi. Devreye Kılıç'ın damadı Alaartin Çakıa girdi. Rüşvet aldığını inkâr eden Civan, Çakıcı'nın terikçısi Davut Yıhhz tarafından 19 Eylül 1994'te kurşunlandı ve "Ovangrte" olarak bilinen skandal patlak verdi. Civan, 7 yıl 6 aylık hapis ve 62.5 milyar liralık para cezasına çarptınldı. Infaz yasasından yararianan Civan, 2 Nisan 1996'da tahliye edilir edilmez yurtdışuıa kaçtı. Para cezasımn ilk taksidini cezaevinde bulunduğu süre içerisinde ödeyen Civan, geri kalan kısmını ise ancak Türkiye'nin ABD'den iade talebi üzerine ödedi. Özal ailesinin olaydaki rolünü açıklayan Çakıcı'nın eşi Uğur Kıhç, kocasının tetikçisi tarafmdan öldürüldü. DUZYAZI ORHAN BİRGİT IKafalap 0 Kadar Karışık ki! Kanal-7 Televizyonu, önceki akşamki ana haber bülteninde, Fazilet Partili iki milletvekilinin, Ingiliz Lordlar Kamarası'nda, bazı Lordlar ve Avam Ka- marası üyeleri ile yaptıkları bir toplantıya yer ver- di. Ev sahipliğini Pakistan asıllı Lord Nazır Ah- met'in yaptığı toplantının konuklan Oya Akgö- nenç ve Temel Karamollaoğlu'nun, ingiliz mes- lektaşlanndan, Fazilet Partısı'nin kapatılma dava- sı ile Refah Partisi adına Avrupa Insan Haklan Mah- kemesi'ne başvurusu için destek istedikleri anla- şılıyor. Haberin bu bölümünün olağanüstü ilginç biryö- nü yok elbette. Ama, Ingiliz Bakkallar Federasyo- nu Başkanı da olan Lord Ahmet'in özellikle son za- manlarda Türkiye aleyhine giriştiği faaliyetleri izle- yen bir gazeteci olarak, itgimi çekiyor. Ve hiç bek- lemediğim bir şey oluyor. Spiker, Lord Nazır Ah- met'in, konuklan için yaptığı konuşmadan sonra Ingittere Parlamentosu'nun bir salonunda Kuran okuduğunu bildiriyor. Ingiliz meslektaşları ile birlikte Karamollaoğlu ile Akgönenç Hanım da bu "Kuran ziyafetinden na- siplerini alıyoriar. Şu farkla ki.. Oya Akgönenç ner Müslüman kadının yapması gerekenin tam aksi- ne, solundaki koltukta oturan Nazır Ahmet'i per- malı saçlan açık olarak dinliyor. Belli ki.. eşi de Lord Hazretleri gibi Pakistanlı olan Oya Hanım, çantasına ne olur ne olmaz diye eşarp türünden bir aksesuar almamış; ya da var- sa bile bir dinsel tören sırasında başını örtmesinin farz olduğunu söyleyenler olmuşsa, onlara omuz silkecek kadar kafasını başka sorunlarla kanştır- mış. Bu başka sorunlarla malul kafalara, son zaman- larda bizim siyasi Islamcılar arasında çok sık rast- lanıroldu. Ülkenin anamuhalefet partisi, kendi için- deki sorunlardan zaman bulup, halkın verdiği mu- halefet görevine eğilmekten yoksun. Bu durum da Süleyman Demirel'in de son zamanlarda kendi- sini ziyaret edenlere tekrarladığı gibi, Türkiye'de al- tematifi olmayan hükümet karşısında, büyük.bir muhalefet boşluğuna neden oluyor. Bu görüntü ise, alternatifsiz olduğu özgüveni içindeki hükümet kanadında rehavetin yaygınlaş- masına yol açıyor. Bu duruma neden, Fazilet içinde var olduğu ve her gün bir yenisi sergilenen "eskiler" "yenilikçi- ler" kavgası mıdır? Eskiler denilenler neyi savunu- yorlar? Yenilikçiler neleri yaşama geçirtmek istiyor- lar? Yoksa olanlar, daha derinlerde olan bir başka çe- kişmenin mi görüntülerini yansıtıyor? Bana kalırsa ikinci olasılık gözden fazla uzak tu- tulmamalı? Şevket Kazan'ın yürüttüğü ve RP'nin "iadeiiti- bar etmesi" için AlHM'ye açılan davanın esastan görüşülmesi kararının, Fazilet Partisi'nin ana omurgasında nasıl sessiz karşılandığını görüyoruz. Kazan ve yandaşlan, o arada Erbakan'ın söz- cüsü "MilliGazete"çevresi ise, AlHM'deki bu du- rum saptamasından fazlasıyla mutlu, bir o kadar da umutlu görünüyortar. AİHM, mesela Erbakan hakkındaki son mahkû- miyet karan aleyhine kendisine yapılan başvuru- yu inceleme gereği bile görmedi ve herhangi bir ihtiyati tedbir karan almadı. Ama Refah Partisi'nin kapatılması için Türk Anayasa Mahkemesi karan- nın aleyhine yapılan başvuru için bunun tam aksi- ni yaptı. Bu tutumdan Erbakan ve çevresinin beklentile- ri ne olabilir? Küçük bir beyin fırtınalamasına baş vurursanız, sorunun yanıtları arasında şöyle bir olasılık ilginizi çekecektir: Diyelim ki Avrupa Insan Haklan Mahkemesi, RP'nin kapatılma kararını bozdu. Bu bozma so- nunda RP'nin o günkü sorumluları, Içişleri Bakan- lığı'na başvurarak partilerini yeniden yaşama ge- çirme isteklerini gündeme aldırabilirier. Böye birgi- rişim, AİHM kararlannın geriye işlemeyeceği ilke- si ile çatışmaz. Hatta, AİHM'nin öyle bir karan, Erbakan ve a/tı arkadaşının milletvekilliklerinin iptalini değil ama, siyaset yasaklı olmalarını da degiştirmiş olur. Bana kalırsa şu anda Erbakan cephesinde yü- rütülmek istenilen taktik, AİHM karannı umutla bekleyerek, RP levhalannı depolardan çıkartma yönündedir ve eskiler yenilikçiler kavgası, öyle bir olasılığın yaşama geçmesi halinde RP-FP çatış- masına dönüşecektir. Faks:0212-677 07 62 E-mail:obirgit(â e-kolay net EGEBANK SORUŞTURMASI Tamer ve Has ifade verdi İSTANBUL / AN- KARA (Cumhuriyet) - Egebank'ı "horturola- dığı" gerekçesiyle tu- tuklanan Yahya Murat Demirel'den 1 milyon dolar aldığı iddia edi- len gazeteci-yazar Ra- uf Tamer ile söz konu- su parayı Tamer'in de- ğil, kendisinin aldığını açıklayan ışadamı Me- te Has Istanbul DGM Cumhuriyet Savcılı- ğı'nda ifade verdiler. Demirel'den, bir ara- zi anlaşmazlığım çöz- mek için 1 milyon do- lar aldığı iddia edilen Rauf Tamer'in ifadesi- ni Egebank ile ilgili so- ruşturmayı yürüten DGM cumhuriyet sa\- cısı aldı. Avukatı Yağız Au Dağh müvekkilının "tanık" sıfatıyla DGM'de ifade verdiği- ni kaydetti. Rauf Ta- mer'in ifadesinde her- hangi bir para almadı- ğını söylediği öğrenil- di. Egebank'm eski sa- hibi Yahya Murat De- mirel'in gazeteci-yazar Rauf Tamer'e gönder- dıği öne sürülen 1 mil- yon dolan, bir arazinin satışından dolayı ken- disinin aldığını ve satış gerçekleşmeyince pa- rayı iade ettiğini açık- layan işadamı Mete Has'ın da, Tamer gibi "tanık" sıfatıyla ifade- sine baş\oırulduğu be- lirtildi. Has'ın ifadesin- de bir arazinin satışın- dan dolayı söz konusu parayı aldığını, ancak satış gerçekleşmeyince parayı iade ettiğini söy- lediği öğrenildi. Öte yandan "Kasırga Operasyonu çerçeve- sinde gözaltına ahnan Egebank" ın eski sahibi Yahya Murat Demi- rel'in muhasebecisi U- fuk Gonca serbest bıra- kıldı.