Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 2000 CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Itelge'yi Beklerken
öykü çok ünlüdür. Karadeniz'de balıkçı tek-
nesi avdan dönecek, bir türlü gelmiyor. Bir de
bakmışlar ki, bir taka başıboş dalgalara uymuş
salınıyor. Hemen varmışlaryanina, içinde tekki-
şi, o da kan revan içinde, zor konuşuyor. Sor-
muşlar
- Ne o, öbürleri nerede?
- Hepsi kavgada öldüler...
- Ne kavgası?...
- Sudan çıkan hazinenin paylaşıtması kavga-
sı.
- Peki hazine nerede?
- Hazine falan yok, hani mesela demuştuk...
Doğrusu ya, 8 Kasım'da elimıze geçecek olan
ABIIe Katılım Ortaklığı Belgesi'ni beklerken du-
rumumuz buna benziyor.
Avrupa'ya ekspres girişin heveslileri, kendi-
leri gibi düşünmeyenleri Avrupa'yı istememek-
le suçluyoriar. Oysa ortada böyle bir durum yok.
Aslında, yakın gelecekte, Türkiye'nin adaylık
statüsünü aşması, üye olması söz konusu de-
ğil.
Bu gerçeği görenleri suçlamak bir şeye yara-
maz.
Şu anda, Katılım Ortaklığı Belgesi'nde Türki-
ye'nin yapamayacağı şeylerin yer almamasına
çalışılıyor. Gerek Başbakan Yardımcısı Yılmaz,
gerekse Dışişleri Bakanı Cem bu konuda iyim-
serler. Ama bir son dakika sürpriziyle karşılaş-
mamız, her zaman mümkün.
• • •
Ankara'nın fazla iyimser olduğu bir başka
nokta da, müzakerelere bir an önce başlamak.
Başbakan da dahil birçok kişi görüşmelerin
önümüzdeki yıl başlayabileceği görüşündeler.
Almanya'da görüştüğümüz çeşitli partilerden
polftikacılann sözlerinin ortak noktası, ortaklı-
ğın hazırlığının çok iyi yapılmasının gerekliliği-
dir. Bürokratlar da aynı formülü getiriyorlar gün-
deme.
Dün de belirttiğim gibi, bu sözlerin arkasın-
da, bugün Alman kamuoyunun Türkiye'yi ka-
buie hazır olmaması bulunduğu gibi, haklı bir
gerekçe de var.
özeilikle CDU-CSU kanadının aşınlannın, ör-
neğin Stroiber'in doldurduğu Alman kamuoyu-
nun tutumunun değişmesi zor, ama zaman için-
de olanaksız değil.
Bu işin bir yönü.
öbüryönü ise içine girilecek olan birliğin iler-
de Avrupa Birleşik Devletleri veya benzeri bir
kuruma dönüşecek olması.Bu durumda Türki-
ye'nin içinde bulunduğu, sosyal-ekonomik ya-
pısal bozukluklar ıle demokratik aksaklıklannın,
birliğin öbür üyelerini etkilemeyeceğini söyle-
mek mümkün mü?
Avrupa'nın, Hıristiyan olduğu için bizi isteme-
diğini söyleyenler, bizdeki töre cinayetlerini, din
uğruna adam öldürmeleri görmezden geliyor-
lar. Türkiye'deki ciddi irtica tehlikesinin büyük
patlamalara yol açacak boyutta olduğunu kim
yadsıyabilir?
•••
Doğrusu Türkiye, AB'ye üye olmak istediğini
ileri sürüyor ama henüz bir şey yaptığı yok.
Yapılması gerekenler, Kıbrıs'ta ya da Ege'de
ödün vermek değil. Çünkü onlar yapılsa da so-
run çözülmeyecek, ardından başka koşullarge-
lecek.
Asıl yapılması gereken, sosyo ekonomik ve
politik sorunlann çözümü için kollan sıvamak.
Bugünkü iktidarın, yeni bir Türkiye oluştura-
cak politikalara sahip olduğunu kim söyleyebi-
lir?
Bu büyük nüfus ve göç hareketi ortasında,
böyle birgirişimde bulunmak güç. Ama, 15-20
yıl içinde Türkiye'de bu hareketler dengelene-
cek, işte o zaman eğitimden sağlığa kadar her
alanda hizmette kalite gelecek gündeme. Tabii
o zamana kadar bunlartümüyle tahrip edilme-
miş olursa.
Ama bugünden yapılacak şeylerde de, Tür-
kiye işi ağırdan almanın da ötesinde, hiçbirşey
yapmamakla kalmıyor, sorunlara yenilerini ek-
y
Bir basit örnek vermek istiyorum:
İHD Başkanı Akın Birdal Türkiye'nin Erme-
nilerden özür dilemesi gerektiğini ileri sürdü di-
ye, Erbakan söz konusu olunca, kıyametlerin
kopmasına neden olan TCK/132'den kovuş-
turmaya uğruyor.
Akın Birdal'ı da biliriz, sözlerinin hepsinin cid-
diye alınırtürden olmadığını da...
Ama bunları bilmek başka bir şeydir, onu bu
düşüncelerinden dolayı TCK/312'den dolayı
yargılamak başka bir şey.
Akın Birdal bu sözleriyle Türkiye'de halkı bir-
birine düşürecek bir kışkırtmada mı bulunuyor?
El insaf beyler!
Bütün bu gerçekler ortadayken ortaklık mü-
zakerelerinin 2001 yılında başlayabileceğini
söylemek sizce gerçekçi mi?
Anayasa değişikliği önerecek
Transferlere karşı
Çiller'den önlem
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DYP grup
yönetimi seçiminde mu-
haliflerin ortak hareket
etmesini önlemek için
yönetmeliğı değiştiren
DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller, transferle-
re karşı da "anayasa de-
ğişiktiğinr gündeme ge-
tiriyor.
DYP grubunun önceki
gün yapılan toplantısın-
da seçimlerin usulsüzlü-
ğü, son anda yapılan yö-
netmelik değişikliğiyle
önlendi. TBMM Idare
Amirliği için kapalı oy-
lama yapılırken grup
başkanvekillikleri. gnıp
yönetim kurulu ve grup
disiplin kumlu konusun-
da Çiller'in belirlediği
liste esas alındı.
Geçmişte Cumhur-
başkanJığı ve TBMM
Başkanlığı seçimlerinde
DYP'li adaylara 30'dan
fazla milletvekilinin oy
vermedjğıni dikkate alan
DYP yönetimi, yönet-
melik gereği kapalı ol-
ması gereken yöntemi
değiştirdi.
DYP yönetimi, özei-
likle ANAP'ın "trans-
fer" çalışmalannı önle-
mek için de anayasa de-
ğişikliğini tartışmaya
açtı.
İnsan Haklan Komisyonu Başkanlığı'ndan uzaklaştınlacağı ortaya çıkan Pişkinsüt, MHP'yi hedef aldı
MHP: Değişinıi DSP istedi• DSP Aydın Milletvekili
Sema Pişkinsüt, "İnsan
Haklan Komisyonu
Başkanlığı'nın MHP
tarafmdan talep edilmesinde
bir hak görmüyorum" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
TBMM insan Haklan Komisyonu
Başkanlığı'nın MHP'ye verilmesi ko-
nusunda uzlaşılmasıyla bu görevden
uzaklaştınlacağı ortaya çıkan DSP
Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt,
"MHP'nin komisyon başkannğmı ta-
lep etme gerekçelerini açıklamasını"
istedi. Pişkinsüt, partısının "komis-
yon başkanhğmı neden verdiğj" ko-
nusuna açıklama geörmezken MHP
Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bü-
lent Yahnici, bu değişimi DSP'nin is-
tediğini söyledi.
Pişkinsüt, dün parlamentoda dü-
zenlediği basın toplantısında, komis-
yon çalışmalannda tüm kararlann ka-
tılan milletvekillerinin oybirliğiyle
almdığım, araştırmaya dayandığını,
siyasal yorumlar ve demagojiden
uzak olduğunu vurguladı. Pişkinsüt
şunlan kaydetti:
"AB sürecinde yurtdışına da yanbş
mesajlar götürebilecek spekülasyon-
lar yapdıyor. tçişleri Bakanı'nın, polis
MHP'li başkana t e p k i l e r s ü r ü y o r
ANAP'h Seydaoğlu istifa etti
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Avrupa Konseyi Parlamenterler Mec-
lisi Türk Grubu Başkanı. DSP Anka-
ra Milletvekili Ulnç Gürkan, insan
Haklan Komisyonu Başkanlığı'nın
MHP'ye verilmesi karannı şaşkınlık-
la karşıladıklannı söyledi. Gürkan,
"Bu karar, dışanda işimizi zora so-
kar" dedi. Komisyonun ANAP'lı
Başkanvekili Sebgerullah Seydaoğlu
ise komisyon başkanlığının MHP'ye
bırakılmasmı protesto ederek göre-
vindenistifa ettiğinı açıklarken "Par-
tim aday gösterse dahi, yenkJen ko-
misyona girnıeyeceğim'' diyerek tep-
ki gösterdi. TBMM insan Haklan
Komisyonu Başkanı DSP'li Sema
Pişkmsüt'ün bu görevden uzaklaşn-
nlacağının ortaya çıkması tartışma
yarattı. Uluç Gürkan, komisyon baş-
kanlığının MHP'ye bırakılmasına
çok şaşırdığını belirterek şunlan söy-
ledi: "AB Konseyi'nde Türkiye rapo-
ru görüşülüyor. Türkiye'deki demok-
rasininAvrupa standartianna yüksel-
mesi konusunda en önemB gösterge
komisyon çakşmalany dı. Böyle bir
ortamdabaşkaıuığm değişmesi,işimi-
n çokzora sokacak."
DYP de insan Haklan Komisyonu
Başkanlığı'mn MHP'ye devredilme-
sine tepki gösterdi. DYP Grup Baş-
kanvekili Turhan Gûven, Başbakan
Bûfcnt Ecevit'i eleştirirken "Insan
Haklan Komisyonu'nun Avrupa
Dormlannadöniikçahşmalanna kar-
şı hakazbk içinde değil misiniz? Aca-
ba bu, insan baklanıun kakhnlması-
mn mı ifadesktir" diye konuştu.
teşküannın komisyon başkanhğı ko-
nusunda istek ve davatmaîan olacağı-
na inannuyorum. Bu düşüneem. Tür-
kiye CumhuriyetTnin hukuk devleti
çizgisinden sapmayacağı ve polis dev-
leti olmayacağına üıancundan kay-
naldamyor. Güvenlik güçlerinin, tçiş-
leri Bakanı'nın şaibeden korunması
Iazun"dedı. Pişkinsüt, "Bukonuşab-
si sorunum değil, insan haklan soru-
nudur" derken "ÜyeKkten istifa ede-
cek misiniz'' sorusuna. "Bana verilen
her türlü görevi, komisyonu sıkınny a
sokmayacağuu düşündüğüm sürece
yapanm" yanıtını verdi. Etik ve siya-
set kurallan çerçevesinde TBMM
Başkanlığı'mn MHP'nin hakkı oldu-
ğuna inandıklanna ve bu dogrultuda
oy kullandıklanna dıkkat çeken Piş-
kinsüt, M
tnsan Haklan Komisyonu
Başkanlığı'nın MHP tarafindan talep
edilmesinde bir hak görmüyorum.
Bunu talep eûnelerinin gerekçelerini
açıklamalan lazım. Saym Bahçeli,
farklı bir tavır izliyor. Bu hak talebi-
nin kendisinin karan olduğunu dü-
şünmüyorum" dedi.
Pişkinsüt, "MHP'li bir başkanın
komisyonunda üye olarak çahşacak
nusmız" diye sorunun yinelenmesi
üzerine de "Banaverilen her türiü gö-
reviyapdm. Bugünden sonra da yapa-
nm. Komisyonu sıkmnya sokmayaca-
ğmı düşündüğüm sürece bana verilen
görevi sürdürürüm" dedi. "Komis-
yon başkanhğuıa aday olur musunuz"
sorusuna da Pıştansüt, "Daha parti-
leradaylannı bikfirmedi Bu konu, bu-
günün meselesi değü" yanıtuıı verdi.
Pişkinsüt, yurtdışına yanlış mesaj-
lar götürebilecek spekülasyonlar ya-
pıldığına dikkat çekerken "Türkiye,
AB konusunda iddialı bir ülke. Bizi
gcriye götürecek spekülasyonlardan
uzak durmamız lazun" dedi. Pişkin-
süt, "DSP'nin komisyon başkanhğmı
verme gerekçesini sormadınız mı" so-
rusuna net bir yanıt vermekten kaçı-
mrken Başbakan Bülent Ecevit'in
1970'li yıllardan başlayarak insan
haklan konusundaki duyarhhğına
dikkat çektı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı
Şevket Bülent Yahnici ise, Pişkınsüt'e"
tepki gösterdi. Yahnici DSP'nin om-
budsmanlıkla ilgili olarak TBMM Di-
lekçe Komisyonu'nu istediğini, bu-
nun üzerine Dilekçe Komisyonu ile
insan Haklanm Inceleme Komisyo-
nu'nun başkanlıklannın değiştirildi-
ğini söyledi. Yahnici, "Yani DSP'nin
isteği ile oldu. Açıklamalan hayretle
karşüadık. Sema Hanım'm kendi par-
tisine sornıası gereken sorulan neden
bize yönelrtiğini anlayamadık" diye
konuştu.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakûltesi öğrencileri,MiDi EğitimBa-
kaıılı^(MEB)veYû^ekOğretimKurulu'nun(YOK)yönergeleriy-
leedebiyat fakülteleri öğrencilerinin formasyon derslerinin kakhnlma-
smı protesto etti ÎÜ Edebiyat Fakühesi'nde dün öğle saatierinde toplanan bin kadar öğrenci fakülte binasuıuı tüm koridoriannda dolaşıp
"Öğretmenlik hakkumz engeOenemez", "Formasyon hakkumz engelleneme/", "Diplomah işsiz olmayacağız'', "YÖK'e hayır" sloganlan
attL Daha sonra fakülte binası önünde toplanan öğrencikr MEB ve YÖK karannı protesto eden açıkjamalannı okudular. Öğrenciler daha
sonra Fatih Postanesi'ne giderek uygulamanın kakünlması istemryle yazdıklan dilekçeyi MEB ve YÖK'e postaladL (UĞUR DEMİR)
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Islam ülkeleri toplantısında konuştu
6
ISEDAK kunıııısallaşııııştır'İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakam,
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli. Filıs-
tin'deki olaylar nedeniyle temsilcı olarak "El
Aksa Camii Toplanüsr adı verilen ISEDAK
toplantısında, üye ülkeier arasmda ekonomik
ve ticari işbirliğini geliştirmeye yönelik bazı
önemli konulann görüşüldüğünü belirtti.
Bahçeli, "16. yıhnı tamamlamış olan İSE-
DAK, somut projeleri ve düzenli toplanüla-
nyia. Islam Konferansı içerisinde, başanh bir
ekonomik işbirfiği forumu olarak kurumsal-
laşnusür" dedi.
Bahçeli, The Marmara Oteli'nde düzenle-
nen lslam Konferansı Teşkilatı (tKT) Ekono-
mik ve Ticari Işbirliği Daimi Komitesi (ISE-
DAK) 16. Toplantısı'mn kapanışında, "ISE-
DAK'm bu toplantısında da kardeş ülkeleri-
miz arasmdaki ekonomik ve ticari işbirliğini
geuştirnıeye yönelik bazı önemli konulan gö-
rüşmüş bulunuyoruz" diye konuştu. Bahçe-
li, üye ülkelerüı küresel mali krizın etkılerini
önemli ölçüde atlatmış olmasının sevindırici
olduğunu ifade ederek bununla birlikte lslam
ülkelerinin kriz öncesi performanslaruıa he-
nüz ulaşamamalannm düşündürücü olduğu-
nu söyledi.
ISEDAK raportörü, Pakistan Delegasyo-
nu Başkanı, Büyükelçi GaziHumayun da üye
ülkelere Ortadoğu'daki gehşmelere karşı acil
önlemleralınması için gereken adımlann atıl-
ması çağnsı yapıldığıru söyledi. lslam Kon-
feransı Teşkilatı Genel Sekreteri Azeddine
Laraki. toplantuun asıl amacmm üye ülkeier
arasmdaki ticari ilişkılen gelıştirmek oldu-
ğunu vurgulayarak toplantılar sırasında IKT
Eylem Planı'run uygulanması konusunda gö-
rüşme imkânı buİduklannı kaydetti. Filis-
tin'in Ankara Büyükelçisi Fuat Yasin ise
"Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, açı-
hş konuşmasında çok net bir şekflde duygula-
nmızı ifade etti, bütün delegeler bu konuda
hemfikir'' dedi.
Yenilikçiler aidat ödemiyor
FP'dekavga
bütçeyisarsü
• Abdullah Gül, Azmi Ateş, Osman Pepe,
Nazh Ihcak'ın da aralannda bulunduğu 19
milletvekili ya hiç aidat ödemiyor ya da
belirlenen miktann altında ödeme yapıyor.
SEBAHAT
KARAKOYUN
ANKARA - FP'deki
kavga partinin bütçesini
de sarstı. Aralannda Ab-
dullah Gül'ün de bulun-
duğu bir grup yenilikçi
milletvekili maaşlann-
dan parti aidatı kesilme-
sine karşı çıkınca parti
yönetimi harekete geçti.
Yenilikçi milletvekilleri-
nin TBMM Başkanlı-
ğı'na yazılı başvuruda
bulunarak üç ayda bir
maaşlanndan parti aida-
tı olarak 325 milyon lira
kesilmesine itiraz ettik-
leri belirtildi. FP Genel
Sekreteri Suat Pamukçu
TBMM Başkanlı-
ğı'ndan, aidat ödemeyen
milletvekillerinin lıstesi-
ni aldıklannı belirterek
bu milletvekillerine ya-
züı uyanda bulunacakla-
nnı söyledi.
FP'de parti içi kavga
giderek tırmanırken bazı
yenilikçi milletvekilleri-
nin, maaşlanndan parti-
ye aidat ödememeye baş-
ladıklan öğrenildi.
FP'nin belirledigi aidat
miktan olan 325'er mil-
yon lira, 3 ayda bir mil-
letvekili maaşlanndan
TBMM tarafından oto-
matik olarak kesilirken
geçtiğimiz aylarda bazı
milletvekillerinin dilek-
çe vererek maaşlanndan
kesıntı yapılmasına itiraz
ettikleri belirtildi. Birbö-
lümü parti grubunda bı-
rakılan, bir bölümü de
genel merkeze aktanlan
aidatlann azaldığını fark
eden FP yönetimi, TB-
MM Başkanlığı'na baş-
vuruda bulunarak aidat
ödemeyen milletvekille-
rinin listesini aldı.
FP Genel Merkezi 'nin
TBMM Başkanhgı'ndan
aldığı listeye göre geçen
temmuz ayından itibaren
19 millervekili ya hiç ai-
dat ödemiyor ya da 325
milyon lira yerine daha
az bir ödenti yapıyor.
Listeye göre temmuz ve
ekim aylannda hiç aidat
ödemeyen milletvekille-
rinin isimleri şöyle:
"Ismail Özgün, Altan
Karapaşaoğlu, trfan
Gündûz), Osman Pepe,
BeJdrSobacı)."
FP'nin yaym orgam
olarak bilinen Milli Ga-
zete'de dün Erbakan'ın
görüşlerini aktardığı sa-
vunulan "Yddızlı Kö-
şe"de yenilikçiler suç-
landı. "FP'lilerNeYapı-
yor" başhklı yazıda bas-
kıcı bir dönem yaşandı-
ğı savunularak "Böylesi-
ne baskKi bir dönemde
FP'li bir kısım mebuslar
ne yapıyor," Bıze bırakuı
biz daha iyı yapanz' slo-
ganı ile sürdürûlen hi-
zipçi bir duruş neyi da-
ha iyi yapacak aflah aş-
kma" denildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Sema Pişkinsüt'ün TBMM İnsan
Haklan Inceleme Komisyonu Baş-
kanlığı'ndan alınması ne anlama ge-
liyor? Istanbul'un karakollannda bu-
lunan filistinaskısı sopalannın işken-
cecilere geri verilmesi anlamına ge-
liyor. Çünkü Pişkinsüt, birsemboldü.
TBMM İnsan Haklarını Inceleme Ko-
misyonu, onun başkanlığı dönemin-
de karakollan denetlemiş, işkence
aletlerini bulmuş, kamuoyuna teşhir
etmişti. Cezaevlerini ziyaret eden
TBMM heyeti, buralardaki insan hak-
lan ihlallerini de rapor haline getire-
rek önemli adımlar atmıştı.
Sema Pişkinsüt'ün başkanlığında-
ki komisyon, Türkiye'nin kritik yöre-
lerinde de incelemelerde bulunmuş,
Meclis'in denetim görevini etkin bir
şekilde yerine getirmeye başlamıştı.
Pişkinsüt, bir kadın olarak, bir dok-
tor olarak ve bir parlamenter olarak
yaptığı işlerie toplumun sempatisini
kazanmıştı. Şu nedenle bazı odakla-
nn da tepkisini çekmişti.
İstanbul Valisi, bir karakolda bulu-
nan filistinaskısının sopasına, "Bubir
sopa, bunun ne zaran var" türünden
sözler söyleyerek işkencecileri ce-
Filistinaskısı îşkenceciye îade Edildi
saretlendirecek birtutum almıştı. Yi-
ne bazı çevreler, Sema Pişkinsüt ön-
deriiğinde yürütülen bu araştırmala-
nn, devlet görevlilerinin elini kolunu
bağlayacak sonuçlar doğuracağı id-
dialarında bulunmuşlardı. Velhasılı,
Pişkinsüt ve arkadaşlan, Türk devle-
tine ve bürokrasisine egemen olan,
"kitabına uydurma ve kurallan çiğne-
me" geleneğini masaya yatırmışlar
ve bu konudaki atılımlanyla etkili bir
denetim ortamı yaratmışlardı.
DSP lideriiği, Sema Pişkinsüt'ten
bu görevi almakla kalmamış, bu ko-
misyonun başına bir MHP'linin geti-
rilmesine de evet demişti. Bazı gaze-
tecilerde, son dönemde bir MHP
merakı ve sempatisi boy gösterdi. O
nedenle bu değişikliği onaylayan bir
tavır gösteriyorfar. Hatta MHP'lilerin
bu alanda daha yarariı olacağını dü-
şünenler bile var.
MHP'nin iktidara ortak olmasın-
dan bu yana bazı değişiklikler geçir-
diğini hepimiz gözlüyoruz. Bu degi-
şiklik, MHP'nin özünü değiştiriyor
mu? Örneğin onlar, Haluk Kırcı gibi
isimlerin af kapsamı içine alınmasın-
dan vazgeçtiler mi? Aftartışması son
günlerde yeniden gündeme geldi.
MHP, Kırcı'yı da kapsayan eski tas-
lağın dışında biraffı desteklemediği-
ni tekrar tekrar yeniden vurguladı.
Eski ülkücüleri devlet içine yerieş-
tirmek, devletin ihaleci bakanlıklannı
birergelir musluğu haline getirmek bir
yumuşamaysa bundan söz edebiliriz.
Bayındıriık Bakanlığı, trilyonluk ihale-
lerle üzerinde en çoktartışılan bakan-
lık olarak kabul ediliyor. Sağlık Bakan-
lığı ise Osman Durmuş'la bir yıldız
gibi parlıyor. Osman Durmuş'un son
Türk devletinin sembol bakanlanndan
biri olduğunu biliyoruz.
Onun yüzlerce icraatından size bir
ömek aktarmak istiyorum. örneği-
miz Burdur'dan. Durmuş, Burdur
Devlet Hastanesi'ne sınrf arkadaşı
HalitKocabıyık'ı atadı. Kocabıyık'ın
yaptıklannı Burdur'da anlata anlata
bitiremiyoriar. İşte Kocabıyık hakkın-
daki iddialar
1. Bir hastadan Burdur Devlet
Hastanesi'nde rüşvet alırken suçüs-
tü yakalandı ve iki ay cezaevinde kal-
dı. Dosya, Yargıtay aşamasında iken
"Memurun Muhakematı Kanunu'na
göre yargılanmadığı için dava usul-
den bozuldu. Yargılama, çeşitli bü-
rokratik gerekçelerie yavaş yürütül-
dü ve Kocabıyık sonunda zamana-
şımından bu olaydan yakayı sıyırdı.
Halen hakkında valilikte bekletilen 7
dosyanın savcılığa gönderildiği söy-
leniyor.
2. özel tomografi ünitelerine has-
ta yönlendirerek çıkar sağladığı ge-
rekçesiyle bakanlık müfettişlerince
kınama cezası verildi.
3. Bir hastayı ameliyat etmediği
halde, ameliyat edilmiş gibi göster-
diği iddiasıyla hakkında soruşturma
açıldı.
4. Burdur Yeşilova ilçesi Iğdır kö-
yünden bir hastadan para alamadı-
ğı için tedaviyi tamamlamadan has-
tayı taburcu ettiği konusunda hak-
kında şikâyette bulunuldu. Konuyla
ilgili soruşturma sürüyor.
5. Oğuz Mengi isimli bir şahsın
sağfık kamesiyle Selami Mertgi'nin
ameliyata alınması nedeniyle kına-
ma cezası aldı.
6. Mesaiyi terk etmekten bakanlık
müfettişlerinden ceza-aldı.
7. Melek Yiğrt isimli hasta simsa-
n ile kendine özel hasta sağladığı ge-
rekçesiyle Tabipler Odası tarafından
maaş kesme cezası verildi.
Değişen MHP, dışandan Halit Ko-
cabıyık'ı TBMM İnsan Haklan Ko-
misyonu'na aday gösteremez mi?
Çok uygun düşer, DSP'lilerde gönül
rahatlığıyla oy verirler. O olmazsa
teğmen doktor Necdet Güçlü'nün
katili ve TBMM kulak burun boğaz
uzmanı eski Ülkü Ocaklan Genel
Başkanı ibrahim Doğan da olur. Üs-
telik hemen yanıbaşlannda kolayca
olabilir. TBMM'de de uygun isimler
var diyorsanız. Buna da bir diyece-
ğim olamaz, mutlaka MHP'de uygun
isimler bulunabilir. Milletimize, vata-
nımıza hayıriı olsun...