Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EKİM 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bafesgioğhı
görevi bırakıyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
TBMM Başkanlığı'nı 2 oy
farkıyla MHP'li Omer
Izgi'ye kaptıran ANAP
Kastamonu Milletvekili
Murat Başesgioğlu,
yenilginin ardından grup
başkanvekilliğini de
bırakma karan aldı.
Karannı, yurtdışında
bulunan ANAP Genel
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut
Yümaz'a henûz
iletmediğini de belirten
Başesgioğlu, "Ancak
karanm kesin" dedi.
Cezaevtate
kavga:1ölü
• UŞAK(AA)-UşakE
Tipi Cezaevi'nde, gece
saatlerinde adli tutuklu ve
hükümlülerin bulunduğu 1
no'lu koğuşta çıkan
kavgada 1 kişinin
dövülerek öldürüldüğü
bildirildi. Cezaevi
yetkililehnden alınan
bilgiye göre, koğusta çıkan
tartışma kavgaya
dönüşünce, 38 yaşındaki
hükümlü Nizamettin Dağ
dövülerek öldürüldü.
Koğuşa girerek olaya
müdahale eden cezaevi
görevlilerinin kavganın
büyûmesini önlediği,
Nizamettin Dağ'ı kimin
öldürdüğünün
belirlenmesi için
soruştunna başlatıldığı
belirtildi.
HADEP: 29 BüîîTe
katrimz
• DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
HADEP Diyarbakır tl
BaşkanıAHÜrküt,
Cumhuriyet'in herkesin
olduğunu, davet edilmeleri
halinde 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı
kutlamalanna
katılacaklannı söyledi.
Ali Ürküt, parti olarak
daha önce de 23 Nisan, 19
Mayıs, 30 Ağustos, 29
Ekim gibi milli
bayramlara katıldıklarını .
anımsattı.
Cem VakfCna
tepki
• ANKARA (AA) - Alevi
örgütlen, Cem Vakfi
Başkanı Izzettin Doğan'ın,
Aleviliğin din dersi
kapsamına alınması ve
Diyanet tşleri Başkanlığı
bütçesinden Alevilere de
pay aynlması yönündeki
girişimlerine tepki
göstererek bu taleplerin
Alevilik ile
bağdaşmadığını bildirdi.
Pir Sultan Abdal KüJtür
Demeği Genel
Merkezi'nde düzenlenen
basın toplantısında
açıklama yapan Hacı
Bektaşı Veli Anadolu
KültûrValdi Genel
Başkanı Ali Doğan, Cem
Vakfı'nın Alevi
toplumunun yüzde 5'ini
temsil ettiğıni öne sürdü.
HADEPIi başkan
tutuktandı
• DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
HADEP Cizrellçe
Başkanı Mehmet Dilsiz,
evinde PKK bayragı, telsiz
ve bazı örgütsel belgeler
bulunduğu gerekçesiyle
tutuklandı. Dilsiz'in eşi,
ev arama tutanağının
kendilerine zorla
imzalatılmak istendiğini,
olayın komplo oldugunu
savundu. SUopi Sulh Ceza
Mahkemesi'ne çıkanlan
Dilsiz, tutuklanarak SUopi
Cezaevi'ne konuldu.
RFnin başvupusu
• STRASBOURG (AA) -
Avrupa tnsan Haklan
Mahkemesi (AİHM),
Anayasa Mahkemesi
tarafından kapatılan Refah
Partisi'nin ilk yaptığı
şikâyet başvurusunun
incelenmeye alınmasını
kararlaştırdı. AİHM,
Erbakan, Ahmet Tekdal ve
Şevket Kazan'ın bireysel
ve parti adına 22 Mayıs
1998'de yaptıklan şikâyet
başvurusunu
değerlendirdikten sonra 17
Ocak 2001 tarihinde bir
duruşmamn yapılması
karanna vardı.
Anayasa Mahkemesi, zorunlu dersler dışında din eğitiminin kişisel isteğe bağlı oldugunu bildirdi
'Din ders olaıııaz'•*ı <s••-... - * ! . ' • ,
• Anayasa Mahkemesi, 8
yıllık eğitimi düzenleyen
yasanın iptal istemini
reddetti. Gerekçeli kararda
"Din ve vicdan özgürlüğü,
kişilerin diledikleri inanca
sahip olmalannı değil, olma-
malannı da güvenceye al-
maktadır. Herkesin dinini
seçme ve inancını açıkJama
konusundaki özgürlüğü, de-
mokratik, laik bir hukuk
devletinde yasa koyucunun
her türlü etkisinin dışında-
dır" denildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Anayasa Mahkemesi, ke-
sintisiz 8 yıllık eğitimi düzenle-
yen yasanın iptal istemini redde-
derken, gerekçesinde yasa ko-
yucunun temel eğitime verdiği
öneme göre. 8 yıl veya daha
uzun ilköğretim süresi belirle-
yebileceğini vurguladı. Laik bir
devletin belli bir dini eğitimi zo-
runlu hale getiremeyeceğine
işaret edilen kararda, okulda
okutulan zorunlu dersler dışın-
da din eğitiminin kişisel isteğe
bağlı olduğu kaydedildi.
Kapatılan Refah Partisi, "ke-
sntisz8yunkeğitinı
n
le ılgilı ya-
sal düzenlemenin anayasanın
"hukukdevteti, eşhük, din ve vk-
dan özgürlüğü"nü düzenleyen
bazı maddelenne aykm olduğu
gerekçesiyle iptali ve yürürlü-
ğünün durduruhnası istemiyle
dava açmıştı. Yürürlüğü durdur-
ma istemini reddeden Anayasa
Mahkemesi, davayı 16 Eylül
1998'de karar bağlamjş ve yasa-
nın iptal istemini de reddetmiş-
ti. Yüksek mahkemenin ret ka-
ranna ilişkin gerekçeli karan,
Resmi Gazete'nin dünkü sayı-
sında yayımlandı.
Yasayla ilköğretim okullannın
8 yıldan oluşacağına ilişkin dü-
zenlemenin anayasanın42. mad-
desinde düzenlenen "eğitim, ög-
renim hakkı ve ödevine" ayktn
olduğu savının irdelendiği gerek-
çeli kararda, dava konusu kural-
la anayasa ile devlete verilen gö-
revin yine anayasadaki ilkeler
doğrultusunda olanaklar ölçü-
sünde uygulamaya geçirildiği
belirtildi. Kararda, bu nedenle 8
yılhk eğitimin anayasaya aykın
olmadığına işaret edildı.Gerek-
çeli kararda, şu belirlemelere
dikkat çekildi:
"Anayasadaki kuralla anlamı
ve kapsamı beürtilen din ve vic-
dan özgürlüğü, kişilerin diledik-
leri inanca sahip olmalannı de-
ğil, ohnamalaruu da güvenceye
almaktadır. Herkesin dinini seç-
me ve inancını açıklama konu-
sundakiözgürlüğü, demokratik,
laik bir hukuk devletinde yasa
koyucunun her türlü etkisinin
dışındadır. Devletin dinlerden
birini seçmesL ayn dinlerc bağb
yurttaşlar yönünden eşitiik ilke-
sine de aykin düşer. Laiklik ilke-
si din ve vicdan özgürlüğünün
en önemü güvencesidir."
Sezgin yeniden seçildi
DTP'de Egebank
rahatsızlığı
s
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - De-
mokrat Türkiye Partisi (DTP), tsmetSez-
gin'in genel başkanlıktaki 1.5 yıllık vekâ-
let süresini sona erdirmek üzere dün ola-
ğanüstü kongresini yaptı.
Sezgin, 1039 delegeden 620'sinin katıl-
dığı kongrede 578 oy alarak yeniden DTP
Genel Başkanlığı'na seçildi. DTP lideri,
Demirel ailesinin suçlandığı Egebank skan-
daluıın basuıa sızdınlmasına tepki göster-
di. Sezgin, Süleyman Demirel'in DTP Ge-
nel Başkanı olması için istemleri olup ol-
madığı konusunda "Biom şemsiyemiz Sa-
ym Demirel'e dar getir" görüşünü dile ge-
tirdi.
DTP'nin seçim yasağıyla karşılaşma-
mak için Siyasi Partiler Yasası hükümlerin-
den kaynaklanan zorunlu kurultayı, dün
Sürmeli Oteli'nde yapıldı. Çoğunluğun
sağlanması için 1.5 saat gecikmeli olarak
başlayan kongreye 1039 delegeden 600 do-
layında katılım oldu. Demirel, kongreye
çiçek göndermekle yetindi. Sezgin konuş-
masını, Demirerin Cumhurbaşkanlığı for-
sunu taşıyan fotoğrafınm önündeki kürsü-
de yaptı. Sezgin, gazetecilenn "Egebank
olayı Demireli yıprattj mı" sorusuna "Sa-
ym Demirel'in ekünde siyaset piyasasına çı-
kacağı ifade edümeseydi, Egebank olayı
böyie patlak vermezdi. Kasım, araokta çı-
kacağim deseydi aralıkolacakîT görüşünü
dile getirdi.
YüzdelO
memiıru
delirtti
Hükümetm yüzde 10
oiarakapldâdiğı
menmr zammma
tepkflersürüyor.Bir
grup Bem-Bir Sen
üyesi menmr
u
huni
eyiemFyaparakzam
karannı protesto etti.
Buaradakanm
çafaşanlan, düşük
ücret zammını
protesto ve seodikal
hak istemiyle
joDarda. "Büyâk
vüı-üyüş" ÖDcesi
bugün Yalova
Cumhuriyet
MeydanTnda
"Sosyal hukuk
devletine sahip
çıkahm" mMngi
gerçekkştirilecek.
Daha sonra Kamu-
Sen Genel Başkanı
Resul Akay, "Acunzı
Payteşıyoruz Etabı"
adryla yürüyüşü
başlatacak. 450
kilometrelik yürüvüş
29 gün sonra 18
Kasım'da Ankara'da
sonaerecek.
(Fotoğraf: AA)
DYP yönetimi, 'Bayındırhk ve Iskân Bakanı Koray Aydın'ın pazarlık kozlannı' tartışmaya açtı
MHP'nm 'kahcı konıdf kozııANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Genel Başkanı Tansu Çüler'ın TB-
MM Başkanlığı seçiminde hükümete
yönelik "baskı uyguladılar" suçlaması,
MHP'nin TBMM kulislerinde konuşu-
lan "yöntemkrini" gündeme getirdi.
DYP *Muş Milletvekili Mümtaz Ya-
voz'un, Bayındırlık ve tskân Bakanlı-
ğı'ndan aldığı 650 dairelik kalıcı konut
ihalesini sözleşmede öngörülen sürede
bitkememesi nedeniyle sıkuıtüı olduğu-
na dikkat çekildi. DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Ekinci. pazarhkta iha-
lelerin rolünü "Müteahhit kökenli, Ba-
yındırhk Bakanlığı'yla işyapan mületve-
kfllerine Bakan Kora> Aydın, bizzat te-
lefonla arayıp oy istiyor ve irade değişti-
rürvor. Bir gecede operasyon yapdıyor.
TBMM Başkanlığı seçimine gölge düş-
müstür" dıye anlattı.
2 oy farkla sonuçlanan TBMM Baş-
kanlığı yanşında MHP'li Bayındırlık ve
Iskân Bakanı Koray Aydın 'ın iki gün bo-
yunca yürüttüğü yoğun pazarlık, DYP
yönetimini rahatsız etti. DYP'li yöneti-
ciler, MHP'li aday Ömerlzgi'nin destek-
lenmesı için "ihale sözü, transfer sözü,
olası seçimde Hsteye girme pazarhğı ve
eski ihalelere dönük baskı" olmak üzere
4 yöntem denendiğini iddia eftiler. Çil-
ler de seçimden sonra "çeşhü baskı ve
yöntemlerin uygulandığını'" söyleyerek
"Bu konuda bir soru sorulacaksa bu ik-
tidara sonümahdır"
1
demişti.
Oğlu ve kardeşi Yavuzlar Anonim Şir-
keti'nin sahibi olan DYP milletvekili
Mümtaz Yavuz, baskı iddialanna tepki
gösterdi. Şirketinin Istanbul tkıtelli'deki
650 dairelik kalıcı konut ihalesini 25
Temmuz 2000 tanhinde 7 trilyon 800
milyar liraya satuı aldığını belirten Ya-
vuz, ihaleye 9 firmanın katıldığmı ve en
iyi fiyat kınmını kendilerinin verdiğini
söyledi. Koray Aydın'ın bu ihaleden ön-
Yahnici'den DYP liderine sert yanıt
'Çiller kendini tarif ediyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şev-
ket Büknt Yahnici. DYP lideri Tansu
Çilkrin "Transfer dönemi başlanl-
dı" sözlerine "Hanımefendi aynen
kendilermitarif ediyor. Millervekfli pa-
zarian kuranlar. pazaruk yapanlar
MHP değil, iddia sahipleridir- karşı-
lığını verdi. Yahnici, dün düzenlediği
basın toplantısmdatransfer haberleri-
ne tepki gösterdi, Bazı partilerde yö-
neticilerinden "sıtkısıynlnıış
w
millet-
vekillen bulunduğuna dikkat çeken
Yahnici, "Bunda probfem MHP'nin
mi, partiyöneticilerinin mi; kendileri-
ne baksınlar" dedi. Yahnici. "fikn;i-
nanç. üJkii birliği içinde okluklan mfl-
lervekillerine kapüanmn açık oldugu-
nu", ancak şu anda böyle bir durumun
söz konusu olmadıgını söyledi.
ceden haberdar olmadıgını ve şirketleri-
nin adı önüne gittiğtnde "şaşmnğnn'' sa-
vunan Yavuz, "Bana baskı yapmaya güç-
leri mi yeter? Bakan benim düşmaıum
değil, ama ne böyle bir şeye tenezzül edfl-
di ne khnse akhndan bunu geçirebflir
T>
dedi. Yavuz, ülkücü kökenli olmasına ve
geçmişte ocak başkanlığı yapmasına kar-
şın DYP'den aynbnasının söz konusu ol-
madıgını belütırken "Ben ÇiDer'ciyim,
Çiller'in üyesiyim. 10 yd da muhalefeöe
kalsakendişem yok" dıye konuştu.
Kalıcı konut inşaatmı sözleşmede ön-
görüldüğü gibi 31 Aralık 2000 tarihinde
bitırmelennın ise "mümkün olmadıgj-
nı" belirten Yavuz, "Bu işte korkunç za-
rar var. Fiyatlar çok düşük, bir daire 10
mih^r liraya geliyor. Biz de zarar edece-
ğiz. Bu kadar konutun altv apı çaltşmala-
n için bile 5 ay gerektyor. Bu işi bitirmek
mümkün değü. Yaz aylannda 15 saat ça-
uşüabiliyordu. kış şartlan başladı. ^'ağ-
murda kule vinçler çahşmryor. Hüküme-
tin baştan hatası oldu, prefabrikler yeri-
ne baştan kahcı konut ohnahydL Ama
hükümet de para bulamadı" dedi.
Jfc ? IRMIKI AYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr
Talihsizliğim adımdan başlıyor.
Aydın, yalnız ilkbaharda portakal
çiçeği, sonbaharda kuru incir kokan
bir Ege kenti değil, aynı zaman da
Osmanlıcadaki "münevver"in, Avru-
pa dillerindeki
u
entelektüel"in an dil-
deki karşılığı. O yüzden gazetelerde
ne zaman "entelektüel" diye bir laf
geçse acep benden mi söz ediliyor
diye bakıyorum; bir yazıda "entel"
dense, biri benimle dalga mı geçiyor
diye düşünüyorum.
Alınganlığım doğal. O yüzden son
günlerde genefazla sık duymaya, oku-
maya başladığımız "kendini aydın sa-
nan birtakım enteller" tekerlemesini
gördükçe irkiliyorum. Anlaşılan "entel"
olumsuz bir niteleme. "Tam bir ente-
lektüel olamamış" anlamına filan gel-
se gerek. Yani "yanm aydın."
Hele "entel liboşlar" dendiğinde
hem "entel"e, hem "liboş"a takıp
başlıyorum söylenmeye: "Ulan iki ko-
lum, ikiayağım, ikigözüm, onparma-
ğım, birburnum var. Sizin 'entet'/n/z
ise yanm aydın anlamına geliyor ve
hiç de uymuyor. Yanm da değilim,
çeyrekde. Tastamam 'Aydm'ımişte."
Entel'in arkasına taktıklan "liboş"
datam liberal olamamış, yani "yanm
liberal" anlamına geliyorsa, o da uy-
muyor. Ekonomide liberalizmin çok
yıllar önce defterini dürüp, kendimi
Kendini Aydm Sanan Enteller...
bildim bileli sosyalizm yolunda yürü-
meye çalışmışım. Yani hiçbir zaman
"ekonomik liberalizm "den yana ol-
madım ki yanm liberal olayım. Eko-
nomik liberalizm söz konusu ise tam
değil, yanm da değil, çeyrek de de-
ğilim. Çünkü bu bağlamda ben libe-
ral değilim.
Yok "liboş" deyip "tam" siyasal li-
beral olamamış, yani "yanm liberal"
gibi bir dokundurma amaçlanıyorsa,
o hiç uymuyor. Kendimi bildim bileli
siyasal liberalizmde sınırtanımadım.
Yani bu bağlamda yanm değil, tam
bile yetmez, "tastamam //bera/im.
O yüzden "kendiniaydın sanan en-
tel liboşlar" dendi mi ifrit oluyorum.
Bunda haklıyım; çünkü ben kendimi
"aydın sanmıyonım." Nasıl sanınm?
Ben "Aydın'ım."
"Kendini aydın sanan enteller" di-
ye başlayan cümleleri sıkça kullanan
meslektaşlanm "kendilerini" nasıl ta-
nımlıyoriartabii bilemem. Bu küçüm-
seme içeren sözlerine bakınca,
"Hamdolsun biz aydın maydın, entel,
entelektüel filan değiliz" mi demek
istiyorlar, yoksa "onlar yanm aydın,
biz tam aydın; onlar entel, biz ente-
lektüeliz" mi demeye getiriyorlar, bir
türlü çıkaramıyorum...
Şimdi, yazının burasına kadar ge-
lip, "Eee, lafı geveleyip durma. Anla-
şıldı. Sen de o sözleri üstüne alın-
mayıver" deyip beni susturamazsı-
nız. Çünkü hangi meslektaşım "ken-
dini aydın sanan enteller" dıye baş-
lasa ardından benim büyük ölçüde
benimsediğim, kiminin altına imza
atacağım düşünceleri aktanp öyle
düşünenlere yükleniyorlar. Yüklen-
mekle kalmıyor neredeyse ana avrat
düz gidip oraya buraya ihbar ediyor-
lar.
Örneğin Halil Berktay. Bizcileyin
dostlan onun bilimsel titizliğinden, kı-
lı kırk yararlığından yakınınz. Berktay
geçenlerdetuttu, meslektaşımız Ne-
şe Düzel'le bir söyleşi yaptı ve "Er-
meni sorunu" üstüne düşüncelerini
dile getirdi. Biz tam Neşe Düzel'in ti-
tiz sorularını keyifle kıskanır, Halil
Berktay'ın ince elenmiş, sık dokun-
muşlugundan kuşkumuz olmayan
görüşlerini okurken vaveyla koptu:
Vay sen misin, "tam entelektüel" ya
da hamdolsun entelektüel mente-
lektüel olmayan"lardan farklı düşü-
nen; os'saat İcırk yıllık "tastamam en-
telektüel" Halil Berktay "kendini en-
telektüel sanan liboş" o\up çıktı. "Ya-
nm aydın "lığı kesinleşti de, vatan ha-
ini ve Ermeni ajanı olup olmadığı sor-
gulanır hale geldi.
Düşünce zaptiyeleri, kendilerinden
farklı düşünenlere yaşam hakkı tanı-
mamaya karariı.
Vay sen misin, "Ermeni sorunu "nu
tarihçilere bırakmayı öneren? Cum-
hurbaşkanı olsan ne yazar, os'saat
"Ahmet Bey" olur çıkarsın.
Vay sen misin, Yargrtay Başkanı'nın
konuşmasına olumsuz yaklaşma-
yan...
Vay sen misin, Insan Haklan Der-
neği'ni önemseyen...
Vay sen misin, Kopenhag ölçütle-
rini benimseyen...
Vay sen misin, "Kıbns'ın geleceği-
ne Kıbnslılar karar vemıelidir" diyen...
Vay sen misin, 312. maddenin kalk-
masını isteyen...
Vay sen misin, Susuriuk'un izini "de-
rin"\erde arayıp devleti sorgulayan...
Vay sen misin...
• • •
Buyrun, cevap veriyorum:
Benim!..
Kendimi aydın filan da sanmıyorum.
Ben Aydın'ım.
Inanmazsanız, gelin nüfus kâğıdıma
bakın. Orada "Aydın" yazıyor.
Sizinkilerde ise yazmıyor...
POIlriKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Etekli mi Etekslz mi?..
Ortaya bir iddia atılınca, hemen yazıyı döşenir:
"Ben de bu iddiayı duymuştum, tam yazacak-
ken..."
Daha önce niye yazmadın be adam!..
Yalçın Pekşen'in, Akşam'da "Sahte yazardan
sahte teoriler" başlıklı yazısını okuyunca yine onu
anımsadım!..
Pekşen şöyle diyordu:
"Birgazetede in midir, cin midir, kadın mıdır, er-
kek midir, pantolonlu mudur, etekli midir bilinme-
yen bir yazar var: Taha Kıvanç..."
Hay Allah bu bizim Takkeli liboş Fehmi olma-
sın?
Bu Taha, mutlaka Fehmi'dir...
Etekli mi, eteksiz mı; pantolon giyer mi gıymez
mi tartışması bir yana, olsa olsa Fehmi'dir...
Fehmi her şeyi bilir, Türkiye ondan sorulur! Hat-
taABD. Israil, Suriye...
Uğur Dündar, Fehmi'ye 'tokat gibi bir yanıt'
verdi. Fehmi, hemen Taha Kıvanç kimliğine girdi
ve kıvırttı:
"Ben öyle demek istemedim, neden üstüne
alındıl.."
Bizim Yalçın Pekşen de bu konuya kafasınj tak-
mış!..
Yalçın bu, takar!..
Yalçın'ı 30 yıldır tanınm, Cumhuriyet'te yıllarca
biriikte çalıştık, kafasına taktı mı işin peşini bırak-
maz!..
Uğur Dündar
1
! da 30 yıldır tanınm. Namuslu bir
gazetecidir. Uğur'la yıllardır dostluğumuz, arka-
daşlığımız vardır. Bilirim ki, Uğur'un boğazından
haram lokma geçmemtştir...
Fehmi'ye gelince!..
Gençlik yıllan Izmir'de geçmiştir. O yıllar Bahri
Baba Parkı çevresinde dolaştığı söylenır. Bugün-
kü özellikleri de o yıllardan kalmadır...
Bilirsiniz 'Bahri Baba Parkı' Kurtuluş savaşımı-
zın simgesidir. Yunan Ordusu 9 Eyiül'de denize
dökülürken Türk ordusu, onlan orada kıstırıp bir
güzel benzetmiştir...
Fehmi'nin gençlik yıllannın Bahri Baba Parkı'nda
geçmesı', belki de yakın tarihimize olan ılgisinden
kaynaklanmaktadır...
Neyse!..
Ben Yalçtn Pekşen'in yazısını okuyunca bir hay-
li güldüm!..
Altını mı ptsletmiş o sahte yazar!..
Aman canım!..
Sanki ilk kez yapıyor!..
Bu kaçıncı, ben saymayı unuttum!..
• • •
Uğur Dündar Star'da bir yazı yazdı:
"Fehmi'nin mumu çabuk söndü!"
ilahi Uğur, o mum yıllar önce sönmüştü zaten.L
Yalçın Pekşen ve Uğur Dündar, Fehmi'nin kayın-
pederi Süleyman Karagülle'yi tanırlar mı bil-
mem!..
Süleyman Karagülle, Izmir'de kurulan Akevler
Kooperatifi'nin eski başkanıdır...
Bir zamanlar hem Necmettin Erbakan'ın hem
de Fethullah Gülen'in akıl hocasıdır...
Karagülle, eşini boşadı, Kırgızistan'a gitti, ora-
da 18 yaşında bir kızla, sanınm imam nikâhıyla
evlendi...
Karagülle, Izmir'deki konut işini Kırgızjstan'ata-
şıdı, yurtdışından milyonlarca döviz toplayıp ca-
mi inşaatına başladı...
Yedi yıl önce, Cumhuriyet'te (28.7.1993) Kara-
gülle'ye şu soruyu yönelttim: "
"Sen kimlerden çıkar sağlıyorsun?"
Süleyman Karagülle bana aynen şu yanıtı ver-
di:
"Kırgızistan'da Türklere evleraldırttım. Hâlâ ço-
ğunun tapusu bendedir, ama evler benim değıl-
dir. Bir fınn kurduk. Sorumlusu benim. Aynca bir
cami yaptınyoruz. Bir hayırsever Amerika'dan 5
bin dolar gönderdi. Daha da gönderecektir. Pa-
ralan kimlerin gönderdiğinin listesini vermem.
Çünkü onlan rahatsız edeceksiniz. Ama tekrar
söylüyorum hakemlere giderseklisteyi size takdim
edeceğim..."
Ben de Karagülle'ye yanıt verdim:
"Olmadı Süleyman Efendi, olmadı. Tıpkı dama-
dın Komik Fehmi gibi kıvırtıyorsun... Sen Kırgızis-
tan 'da başkalanna ev al, tapusu senin üzerinde ol-
sun; yurtdışından, yurtiçinden milyonlarca döviz
toplaadın 'hayırsever' olsun. Tapubende, ev be-
nim değil diyorsun. Söyle bakalım neden yargı
önüne çıkmıyorsun da işi hakemlere havale edi-
yorsun?.."
_ Fehmi'nin kayınpederı Süleyman Karagülle'nin
Özdemir Çelik Döküm Sanayi ve Ticaret AŞ'yi
ele geçirme girişımi vardır...
Yani Karagülle'nin dosyası hayli kabanktır...
Fehmi'ye gelince...
Yahu Fehmi, Izmir'deki Akyay Kaynak Yayınla-
n'nı yönetirken neler yaptın?
Eski muhasebecin Mehmet Şen bir konuşur-
sa!..
• • •
Mehmet Şen; Fehmi Koru, Nebahat Koru ve
Süleyman Karagülle için niçin DGM'ye suç
duyuaısunda bulunmuştu?
Neredeyse unutuyordum:
Süleyman Karagülle'nin topladığı 10 milyon
dolar Kırgızistan'da mı, ABD'de mi, Isviçre'de mi,
nerede, söyler misin Fehmi?
Bir de fabrikasını kayınpederine kaptıran, son-
ra da mahkemeye başvuran Ali Rıza Özdemir'in
yıllar önce söylediklerine ne diyeceksin:
"Allah dediler, Müslüman sözüdürdediler, ınan-
dık. Borçlanmızın ödenmesi karşılığında hisse
senetlerini teslim ettik. Şimdi ödenmeyen borç-
lanmız yüzünden hacız üstüne haciz yerken fab-
rikayı kaptırdık..."
Konuş Fehmi konuş!..
hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
üç köylünün öldürüldüğü iddiası
• HAKKÂRl (AA) - Hakkâri'de ceviz toplamaya
giden üç köylünün, kimlikleri belirlenemeyen
kişilerce öldürüldüğü ve bir köylünün de
yaralandığı iddia edildi. Vali Orhan Işın, olayın
doğruluğunun araştınldıgını belinerek "'Bölgede
operasyonlar sürüyor"' dedi.