Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EKİM 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Serbest
piyasa
kapısı
Liman-lş Sendikası
Başkanı Raif
Kılıç'ın aklına
takılmış, kendi
kendine soru sorup
yanıtlıyor:
"Limanlann özelliği
nedir? Bir ülkenin
dışanya açılan
kapılandır.
Antalya Limanı
kime devredildi?
Batınlan
Sümerbank'ın
sahibi Hayyam
Garipoğlu'na.
Hayyam Garipoğlu,
yurtdışına çıkabilir
mi? Hayır; çünkü
hakkında yurtdışına
çıkma yasağı var."
Gel de çık işin
içinden:
Yurtdışına
çıkamıyorsun, ama
yurtdışına çıkış
kapın var!
ISIK KANSU
kansu@cumhuriyet.com.tr.
Hazır, çok yakın dostumuz ve müttefikimiz
ABD, Ermeni sorununu bir kez daha gündeme
getirmişken geçmişe dönüp Turgut Özak-
man'ın özenli bir çalışma sonrası yayımladığı
"Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kro-
nolojisi" adlı kitabından alıntılar yapalım:
30 Ocak 1919- Paris Banş Konferansı Yük-
sek Konseyi'nde Ermenistan, Suriye, Mezopo-
tamya, Filıstin, Arabistan ve Kürdistan'ın Tür-
kıye'den aynlmasının kararlaştınlması. 12 Şu-
bat 1919 - Sadrazam Tevfik Paşa'nın Ingiliz
Yüksek Komiserliği'ne muhtırası: "Ermenilere
Doğu illerinden birparça toprak verebiliriz."
26 Şubat 1919 - Ermeni temsilcileri Boğos
Nubar Paşa ile Ermenistan Cumhurbaşkanı-
nın Banş Konferansı'nda isteklerini açıklama-
ları. Istedikleri yerler: Van, Bitlis, Diyarbakır,
Elazığ, Sıvas, Erzurum, Maraş, Cebelibereket
(Hassa-Dörtyol bölgesi), Iskenderun limanıyla
birlikte Adana.
10 Nisan 1919 - Ermeni tehciri sırasında Bo-
ğazlayan Kaymakamı olan Kemal Bey'in suç-
lu sayılarak Beyazıt Meydanı'nda ıdam edilme-
si. (35 yaşındaki Kemal Bey asılırken meydan-
da bulunanlara, 'Yabancı devletlere yaranmak
için beni asıyortar!' diye seslenecektir.)
Geçmişi anımsamak30 Nisan 1919 - Ingilizlerin Kars'ın yöneti-
mini Ermenilere devretmeleri.
1 Ocak 1920 - Ermeni Mihran'ın Peyam ve
Ali Kemal'in Sabah gazetelerinin Peyam-ı Sa-
bah adıyla birleşmesi. (Ali Kemal, Milli Müca-
dele'ye karşı en şiddetli muhalefetini bu gaze-
te ile yapacaktır.)
18 Nisan 1920 - Istanbul Hükümeti'nin Mil-
li Mücadele'yi bastırmak üzere Kuva-yı Inziba-
tiye adı verilen bir kuvvetin kurulmasına karar
vermesi. Maarif Nazın Rumbeyoğlu Fahret-
tin'in "okul kitaplarında Türk sözcüğûnûn kul-
lanılmasım" yasaklaması.
20 Haziran 1920 - Ermenilerin Oltu'yu işgal
etmeleri.
10 Temmuz 1920 - Ermeni Lejyonu'nun Ada-
na'ya gelmesi.
10 Ağustos 1920 - Osmanlı Kurulu tarafın-
dan banş antlaşmasının Sevres'de imzalan-
ması. (Antlaşmaya göre kuzeydoğuda, 1914'ten
önceki sınırlar geçerli olacak, Artvin, Erzu-
rum'un kuzeydoğusu ve Iğdır'a kadar Kars,
Türkiye dışında kalacak. Doğu Anadolu'da Er-
menistan ve aşamalı olarak Kürdistan kurula-
cak.)
22 Eylül 1920 - Sadrazam Damat Ferit'in In-
gilizlerden Milli Mücadele'yi söndürmek için
15 bin asker ye 25 bin jandarmanın silahlan-
dınlması için izin istemesJ.
24 Eylül 1920 - Kânm Karabekir Paşa kc-
mutasındaki 15. Kotordu'nun, Ermenilere kar-
şı taarruza geçmesi.
2-3 Aralık 1920 - Dağılmakta olan Ermeni Taş-
nak Hükümeti ile Gümrü Anlaşması'nın imza-
lanması.
9 Aralık 1920 - ABD Başkanı WHson'ın Er-
menistan sınırlannı belirlemesi. (VVılson'ın sap-
tadığı Ermenistan sınırları: Rus Ermenista-
nı'ndaki eski topraklara ek olarak bugünkü
Rize, Trabzon, Giresun'un doğusu, Gümüş-
hane, Bayburt, Erzincan'ın doğusu, Erzurum,
Muş, Ağn, Bitlis'le Siirt'in bir bölümü ve Kars.)
24 Temmuz 1923 - Lozan Banş Antlaş-
ması'ntn törenle imzalanması. (Ne kapitülasyon-
lar söz konusudur artık, ne nüfuz bölgeleri.
Atatürfc'ün değeriendırmesı: Bu anüaşma, Türk
milleti aleyhine, yüz yıldan beri hazırlanmış ye
Sevr Antlaşması'yla tamamlandığı zannedil-
miş bir büyük suikastın yıkılışını ifade eden bir
"Geçmiş, geleceğe ışık tutar" derler. Çok
doğru bir söz.
Prof. Dr. Ahmet Taner Kjşlalı, son yıl-
lannı il il, ilçe ilçe, köy köy Cumhuriyet
Devrimi'ni, insancı aydınlanmayı halka
anlatmaya, aktarmaya adamıştı. Hem
de hamasete, donukluğa geçit verme-
den; bilgiye, bilince dayanan çağdaş,
güncel yorumlaria... Gençlere Atatürk'ü
anlatmadan önce yanıtlanması gere-
ken üç soru bulunduğunu vurguluyor-
du: "Ne anlatmalı? Nasıl anlatmalı? Kim
anlatmalı?"
Ne anlatmalı?.. Kışlaiı'nın karşılığı
şuydu: "Anlatacağınız şey, Atatürk'ten
Ne, nasıl, kim anlatmalı?
çok Kemalizm olmalı. Atatürk ile Ke-
malizmin birbirinden soyuttanamaya-
cağı olmalı. Kurtuluş Savaşı ile Kuruluş
Savaşı'nın birbirinden aynlamayacağı
olmalı. Ve de Kemalizmin, 1920 koşul-
lannda yapılanlann bekçiliği olmadığı
anlatılmalı. Geçmişin öğrenilmesinin,
bugûnü anlamak ve geteceği kurmakiçin
gerektiği anlatılmalı."
Nasıl anlatmalı?.. Kışlaiı'nın önerisi
anlamlrydı: "Anlatılacaklarkısa, özlü ve
açık olmalı. llkokul bilgileri nakarat gibi
yinelenmemeli.
Duygulara değil, akla seslenmeti. Ata-
tûn\ hangi düşûncelerie, hangi amaca
ulaşmak ıçinyda çıkb? Yola çtkarken Tur-
kiye'nin ve dünyanın koşullan neierdi?
O amaca yönelik olarak neleryaptı? Ve
nereye vardı? Acaba niçin, 20. yüzyılın
tûm büyük devrimcilerinden kimisinin
heykelleri yerlerde sürüklendi; kimisi-
nin isimleri yollardan, meydanlardan,
kentlerden silindi de Atatürk hâlâ hal-
kının büyük çoğunluğunun sevgi ve say-
gısına sahip?"
Son soru: Kim anlatmalı? "Belki de
enönemlisi" demişti Kışlalı, "Atatürk'ü
ve Kemalizmi, okuilarda düşmanlan an-
latmamalı! Neyi, nasıl anlatması gerek-
tiğini bilenler anlatmair.
Kışlaiı'nın can evinden vurulmasının
ardında aranan nedenter asiında apaçık
belli değil mi?..
ISSIZ ODA YAZILARI
VEDAT ÖZDEMİROĞLU
Türkiye'ye Özgü Sayım Soruları!
Yarın yapılacak sayım soru-
lannı ele geçirmiş bulunuyo-
rum! Gerçi, bu sorunlann sır
olmadığını biliyorum ve Türki-
ye gibi, ÖSS sorulannın bile
önceden ele geçirildiği bir ül-
kede bunun bir başan otmadı-
ğının farkındayım ama yine de
sayımda Türkiye halkına soru-
lacak "rutın dışı" sorulan siz-
lerle paylaşmak istedim:
• Şu ana kadar herhangi bir
banka hortumlamasında bü-
yük ya da küçük bir görev üs't-
lendiniz mi?
• Evinize hiç çanta içinde bir
milyon dolara yakın bir para
gönderildi mi, evde kim vardı,
parayı kim aldı?
• Hiç gözaltına alındınız mı?
Hangi işkencelerden geçtiniz?
• Evinize daha önce, daha
başka resmi ya da yan resmi
memuriar gelip yargısız infaz te-
şebbüsünde bulundu mu?
• Mensubu olduğunuz, sem-
pati duyduğunuz, düşmanı ol-
duğunuz, haraç ödediğiniz ya
da girmeyi düşündüğünüz çe-
teler hangileri?
• Herhangi bir döneklik du-
rumunuz var mı, bunun karşı-
lığında elde ettikleriniz neler?
• Mafya - siyaset - emniyet
üçgeninin hangi kenanna da-
ha yakınsınız?
• Şu ana kadar batık banka-
lara, hayali ihracat yapan işa-
damlanna ya da tetikçilere ne
kadar dolaylı vergi ödediniz?
• Şu ana kadar sizin para-
nızla ne kadar silah alındı?
• Şu ana kadar bankalardan
ne kadar kredi aldınız, bu kre-
dileri geri ödediniz mi, eğer
ödediyseniz siz saf mısınız?
• Şu ana kadar herhangi bir
bankaya ya da işadamına da-
nışmanlık yaptınız mı? Danış-
manlık maaşı karşılığında, kaç
kitap yazdınız, bu kitaplar ne-
lerdir?
• Reklamcılık ve hortumcu-
lukla bir arada uğraştığınız hiç
oldu mu?
• Kaç ülkenin vatandaşınız,
yurtdışında hangi mülkteriniz
var, annenizden size bırakılmış
bir "yastıkaltı serveti" mevcut
mu?
• Hiç vücut kimyanız değiş-
ti mi? Kim degiştirdi?
• Size yazdığı mektupta "Sa-
tanist kılıklı, şerbetı kaçmış şam-
babası" diyen herhangi birile-
ri oldu mu?
• Size hiç devlet arazisi hi-
be edildi mi? Kim etti?
• Herhangi bir hoca tarafın-
dan "beş dakikalığına" mkah\-
nız kıyıldı mı?
• Size göre Türk Edebiya-
tı'nın "geride kalmasının" se-
bebi kimler?
• Şu ana kadar cep telefo-
nunuzla kaç kişiyi motive etti-
niz ya da kaç kişi tarafından
motive edildiniz?
• Asena olayında Reha
Muhtar mı haklıydı Ibo mu?
• Şu ana kadar kaç kaseti-
niz ve klibiniz var?
• Sanatçı duruşu sizce ne-
dir? Sanatçı gibi durabilir mi-
siniz?
• A Takımı'na toplam kaç
kere katıldınız ve toplam ne
kadar konuştunuz? Kaç kişiy-
le kavga ettiniz, kaç dişiniz kı-
nldı?
• Prestij Müzik Ailesi'nden
herhangi bir tanıdığınız var mı?
• Banu Alkan size göre ne-
dir?
• Kokoreççi ile kestaneci-
den illa ki birini seçseniz, han-
gisi?
• Televizyondaki yarışma
programına kaç kere katıldı-
nız, bu programlarda para, ara-
ba, beyaz eşya, altın, tatil, un,
büyükbaş hayvan veya biçer-
döyer kazanmışlığınız var mı?
• Intemet Mahir'in sitesine
girmişliğiniz var mı?
• Sizce Hakan Şükür, ilk go-
lünü kime atacak?
• Şu ana kadar hangi ku-
ponları biriktirdiniz? Eksik ku-
ponunuz var mı?
Sayım günü neler yapalım?
Yann aynı zamanda bir lurktye tiasiğinin" son ömeği. Son-
radan bir çark etme olmazsa, yann son kez sayım hapsi ya-
şayacağız. (Bilgisayar çağındayız ya madem, olan biten her
şey kayıtlara geçmiyor mu? Son sayımdaki nüfustan ölen-
leri ve ülkeden ayrılanları düşelim, doğanlan ve ülkeye ge-
lenleri ekleyelim, sonuca ulaşalım diyeceğim diyeceğim, di-
yemiyorum kaç gündür! Çünkü çok yabancısı olduğum bir
konu bir yandan da!) Her neyse, sayım günü evde kalacak
olan halkımıza çeşitli önerilerim var. Televizyon seyretmek-
ten sıkıldığınızda uygulayabilirsiniz:
• Resim yapınız! Ayşenur (Esenler) Demirel örneği de gös-
terdi ki, Türkiye'de resim sanatıyla uğraşanlar büyük para-
lar kazanabiliyor!
• Evin bir yerierine "yaşam üçgeni" oluşturup içine girin,
depremle yaşamayı öğrenin. Ne zaman olacağı konusunda
her kafadan ayn bir sesin çıktığı depreme hazıriık yapın.
• Bir tabuyu yıkın ve yılbaşı dışında tombala oynayın!
• Bilgisayarınızdaki virüslere filit sıkın!
• Şarkılardan fal tutun!
Yaşayan bilir
Televizyon programın-
dabirgazeteci, hüküme-
tin memuriar için düşün-
düğü yüzde 10'luk zam-
mı değerlendiriyor:
"740 milyon lira gibi
düşük birmaaşa ha yüz-
de 10, ha yüzde 50 zam
yapmışsın... Ne fark eder
ki? Hiç."
Gazeteciler çoktandır
toplumun yalın gerçekle-
rinden uzaklaştı. Elbette
yüzde 10'luk bir maaş
zammı savunulamaz, ka-
bul edilemez.
Ama, 140 milyonluk
maaşa yapılacak yüzde
10'luk zammın karşılığı
olan 14 milyon liranın ne
anlama geldiğini ancak
140 milyon lira maaş
alanlartilir, "Ha 14 mil-
yon, ha 70 milyon zam
yapılmış, ikisi de bir" de-
meye getiren gündelik
yaşamdan soyutlanmış
gazeteci değil.
14 milyon, 140 milyon
alan için fazladan ayda 3
kilo kıyma demek. Ya da
14 milyon, 140 milyon
alan için ayda fazladan 23
günlük gidiş dönüş oto-
büs bileti demek.
Ya da 14 milyon, faz-
ladan 155 ekmek demek.
Ya da 14 milyon, fazladan
62 paket süt demek.
Ya da 14 milyon, faz-
ladan üç mutfak tüpü de-
mek.
70 milyon zam ise 140
milyon lira maaş alan için
yukandaki kalemlerin 5'e
katlanması demek. Bu
kadar basit.
HAYVANLAR tsmlL CÜLGEÇ igulgec((i yahoo.com
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(a turk.net
k+bvl
y, .':. '^Y-J-.''
£7
.t
4. V * # ' V
•-İ
HARBİ SEMtll POROY semihporoy(a yahoo.com
J& '
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN • a ; .
21 Ekim
ED/SON'UN AMPULÛ
1679'PA 8U€ÛAI, AMEgİKAU füLüfÇü 7&OMAS
ALVA EOISON, İLK eceKTfZtK AMPULÛNÜ
UZUT4 SûRB /Ş7K£A/VD/gWW SAÇAZPl.
İSTO'Lİ YTUA/ZPA, BAÇ/&» BULUŞLA&IHtN
YANI Sf/SA, CAAA&AN YAPILMIÇ AMPULÜN
ii e MA£ GetB&EK fp< veşe
BİR. FtAMAA/ ARAYAN E0İSON, B/H-
L£RC£ O£MEM£O€ SAŞARfS>Z OCAAUÇ7V.
TBL HAUA/B 6£Tİ/e/L£BlLeC£fC HGfc A4£-
TAL PeHeNMfŞ, SOAJUA/PA
YAPILAM Sie FLAAAAAJ KÖ
BU K£Z, TEL Ş
LEeeti LAMSAyf yAJCM/fr/. ELEKTfZf/e.
AMPULÛ ABT/K G£U'STİeJLe8/L£-C£ATr
Ahmet Taner Kışlalı
Aydınlanma yolunda uğraş verdiği için katledilen dürüst
ve cesur gazeteci Kışlah'yı, aramızdan ayrılışının birinci
yılında saygıyla anıyorum...
ANKARA 35. NOTERLİĞl'NE İHTARNAME
Keşideci: T.Vakıflar Bankası T.A.O. - ; , . .. . . • T • • .,•,,., .-.-. .. - , - '
Çankaya Şubesi Muhatap: 1) Pehlül Yüdız j, • • . _ , • • .. -
Baymdır Sk. 6/63 - - ' ' '• '; ' ^ •"" <v
; ^ * . A •'' ' \ •
Kızılay/Ankara
Konusu: Borcun ödenmesı ve kredi kartının iade edilmesi hakkında
Açıklamalar: 1) Muhatap Pehlül Yıldız ile Bankamız arasında aktedilen Kredi KaıH üyelik sözleşmesine istinaden muhatap (ile kendi hesa-
bından harcama yapma yetkisi verdigi 'na) Visa Kredi Kart(lar)ı verilmiş ve bu kart(lar)ı kullanılarak yapılan harcamalardan borç doğmuş-
tur.
2) Sözleşmelerin Bankamıza verdiği yetkiye istinaden, Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi feshedilerek kredi kart(lar)ı iptal edilmiş ve Banka-
mıza olan borç(lar)ı 04.08.2000 tarihi itibariyle gecikme faizi ile birlikte 109.603.288.- TL.sı olarak tespit edilmiştir.
Sonuç ve tşlem Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi feshedildiğinden, kredi kartı(lar)ının bankamıza iade edilmesinı, Bankamıza henüz ulaşma-
mış harcamalardan doğabilecek alacağunız ile fazlaya dair talep haklanmız saklı kalmak ûzere 04.08.2000 tarihi itibariyle 109.603.288- TL'sı
olan alacağımızın ihtamame keşide tarihi Ue tahsil edıleceğı güne kadar işleyecek % 135 faizi, komisyonu ve masraflan ile birlikte 3 gün ıçın-
de odenmesini ihtar ederiz. ,
Basrn: 58893 . - ,
GÖRÜŞ
EMİN GURSES
Sistemsel Sorunlar ;
ve Türkiye ;
Uluslararası sistemin adil olmadığını kabul etme- ;
yenler parmakla gösterilecek kadar azdır. Merkezi
gelişmiş ülkeler, menfaat sağladıklan sistemi sürdür-
mek ve ortaya çıkan sorunlardan sıynlmak için ço- .
ğunlukla gelişmekte olan çevre ülkelerin sırtına yük-
lenirler. Bunun en bilinen ömeği "YeniOrtadoğu" di- '
ye adlandırılan coğrafyada (Balkanlar, Ortadoğu, .
Kafkasya) gözlenmektedir. Atlantik merkezli siste- »
min sözcüleri, bu coğrafyada önemli başarılar sağ-
lanmasına karşın Türkiye'yi pes ettirmeyi başarama-
dılar. Bütün bunlann arasında merkezi ülkelerin ken- ;
di aralarındaki çözüm getirme ve yük paylaşma ko- ;
nusunda zaman zaman ortaya çıkan anlaşmazlık-
lan Türkiye gibi çevre ülkelere hareket serbestliği sağ- r
lamaktadır. Merkezi ülkeler arasındaki anlaşmaz- .
lıklar geçmişte çoğu kez kanlı boğazlaşmalara yol
açmıştı. Fakat günümüzde olası bir boğazlaşmanın
getireceği olası yüksek maliyet, merkezi ülkeleri ye- (
ni yöntemler aramaya itmiş ve bu gelişme kendi
aralanndaki rekabeti *e sorunlan da arttırmıştır. ;
Yahudilerin göz göre göre yapılan katlıamlarla Av- \
rupa'dan tasfiyesine göz yumarak Fılistın-lsrail an- >
laşmazlığının yaratıimasında bir numaralı sorumlu
olan Batı sisteminin bazı temsilcileri, bugün anlaş- •
mazlığın yaratabileceği radikalleşmenin olası yük- »
sek maliyetinden korkarak çare üretmeye çahşıyor, ,
fakat çareler konusunda henüz bir anlaşma yok.
Bunu yaparken kendi içerisinde gizli ya da açık yo- i
ğun bir rekabetin sürdüğünü ise gızleyemiyorlar.
Washington'un ulusal çıkarları açısından öncelikli L
önem verdiği Israil'in Filistin yönetimi ile sorunları-
nı çözmekle meşgul olduğu bir dönemde ABD'nin
Avrupa'dan açıkça dışlanmasını savunan Fransa, ABD
öncülüğünde BM'nin Irak'a uyguladığı ambargoyu
delmeye doğru adım atarak yeni uluslararası sistem- '.
deki pastadan daha fazia hisse istediğinin açık me- '
sajını vermektedir. Bu çabasında Rusya ile benzer '
adımlar atan Fransa'nın bu çabasının arkasından,
doğrudan ABD ile karşı karşıya gelmemeye çalışan "
Almanya'nın Iran aracılığıyla bölgede etkinliğini art-
tınna çabası içerisinde olduğu gözleniyor. Bu ge- <
lişmeler, ABD'nin Soğuk Savaş sonrası bölgede
kurmaya çalıştığı dengeleri altüst edecektir. Fakat
bu durum, merkezi ülkeler arasındaki sürtüşmeler
dışında kalmak şartıyla gelişmekte olan ülkeler açı- ,
sından önemli imkânlar yaratacaktır. )
Batı sisteminin uzun yıllardır süren Daşnak mas- .
keli dayatması, Ankara'nın alternatif siyasi-ekono- •
mik-stratejik kartlannı öne sürmesi sonucu, ABD'de- ı
ki Türkiye karşıtı çabalar Pentagon'un Kongre'ye ve
yönetime telkıniyle şekil değiştirmiştir. Diğer taraf- ,
tan ABD'nin kuyruğundan kurtularak ayakta kala- .
bileceğini kanrtlamaya çalışan AB'nin çok kancalı ,
oltası ucundaki yem ile Ankara'yı sürükleme çaba-
sı arasında Türkiye'nin, meri<ezi ülkeler arasındaki ,
çelişkileri dikkate alarak polıtika üretmesi son de- .
rece önemlidir. Bu çelişkinin yarattığı ortamda An- '
kara bir ABD projesi olan Bakû-Ceyhan boru hat- J
tından ziyade ASAM 'dan (Avrasya Stratejik Araştır-
malar Merkezi) Nejdet Pamir'in de belirttiği gibi, ön- <
celıkle hazır bekleyen Irak boru hattının faaliyete
geçirilmesinin yollarını aramalıdır. Ürdün'ün BM'nitL
688 sayılı kararını kendi ulusal çıkarlarına göre yö-')
rumlaması örnek alınmalıdır. Merkezi ülkelerin çev-
re ülkelere yönelttikleri saldırılara karşı direnebil- ',
mek için toplumsal kuruluşların önerilerinin dikka- '
te alınması gereklidir. Bunun yanında sıyasi karar me-
kanizmasındaki sorumluların, Doç. Dr. Ümit Öz-
dağ'ın ve ekibinin öncülüğünü yaptığı ASAM gibi ku-
ruluşlann çalışmaları ve ürettıği bilgileri değeriendir- •
meleri ve alternatif hareket planlarını hazırda bek-
letmeleri, Ankara'ya olası çıkmazlarda nefes alma
imkânı sağlayacaktır. Merkezi ülkelerin dış polıtıka-
daki öncelik verdikleri sopa-havuç ahlaksızlığına bu
şekilde direnilebilir.
Değişimlerin yoğun olarak yaşandığı Yeni Orta-
doğu coğrafyasındaki gelişmelere çok yönlü sıkış-
tırmalar nedeniyle hükümetler ayak uydurabilmek-
te zorianmaktadırlar. Verimli kullanılamayan kay-
nakları nedeniyle kronikleşmeye yüz tutan iç so-
runlanyla boğuşan yönetimler, merkezi ülkelerin böl-
gesel çıkarianna uygun planlara ve bunu takip eden
dayatmalara direnmeye çalışmaktadırlar. Bu direni-
şin başanlı olabilmesi bölgesel dayanışmaylamüm-
kündür.
E-mail: emingursesfo yahoo.com
Fax: 0212 513 85 95
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1
SOLDANSAĞA:
1/1986'daçev-
rede büyük
çapta bir rad- 2
yoaktıf kırlen- n
meye neden
olan, Ukray- 4
na'dakı nükle- 5
er santral. 2/
Kadastro han- «
talarında par-
seller toplulu-
ğu... "Kuş
olam - - - çır-
pam semalar-
da" (C.S. Tarancı). 3/
Birburçadı...Baryum
elementinin simgesi. 2
4/Elektrikampulünün 3
takıldığıyivliyer...Gü- 4
neydoğu Anadolu'da, 5
daha çok kadınlann çe-
şitli yerierine yapürdık-
lan bir tür dö\ine. 5/
Değerb madenlenn saf-
lık derecesi... Müzikte, 9 _ ^ _ ^ ^ _ _ _ J
bir kanonun sonunda yer alan bağımsız parça 6/ Bir
bağlaç... Kimliği belırlenemeyen uzay cisımlerine ve-
rilen ad... Bir hayvan. 7/ Kuşbaşı doğranmış koyun etı
ve yufkayla yapılan hir tür kebap. 8/ Engel... Anka-
ra'nın bir ilçesi. 9/ In taneli bır zeytin cinsi
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Ulukışla - Niğde karayolunda bir dağ geçidi. 2/ Bü-
yük erkek kardeş... Kuş kanadının büyük tüyü. 3/ Ge-
milerde mizana direğlnin gerisindeki yelken... Verme,
ödeme. 4/ "Git bu mevsünde - - - vakti Cıhangir'den
bak / Bır zaman keı>dini karşındaki rüyaya bırak"
(YahyaKemal). 5/ 106taşlaoynananbiroyun... "Giy-
sı" anlamında argo sozcük. 6/ Osmanlılarda gümrük
vergısı... Hayvanın aiabaya koşulması. 7/ Küçük ma-
ğara... Bır nota... Kal,n
ve kaba bir kumaş. 8/ Yaprak-
lan sebze olarak yenılen bır bıtki... Utanma duygusu
9/ Uzun tütün çubuklm kullanıldığı dönemlerde oda-
nm ortasına yerleştirıen
küi çanağı.