27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EKİM 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA H J J V U i ı V-PlfJX / ekonomifa cumhuriyet.com.tr 13 Puroluk tütün üretimi azabyor • RtZE(AA)- Türkıye'de puroluk tütün üretiminin yapıldığı Rize'nin Pazar ilçesinde üretim 50 yıl içınde 110 tondan 388 kilograma kadar düştü. Türkıye'de sadece Pazar ilçesinde üretilen sarma puroluk tütün 50 yıl önce 110 ton civannda rekolteye sahipti. Yetkililer, bu yıl sadece 3 köyde 9 ûreticinin 388 kilogram puroluk tütün ürettiğine dikkat çektiler. Yapı Kredi ve Boyasan anlaştı • İSTANBUL(AA)- Boyasan Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ, borçlan nedeniyle şirket aleyhine icra takıbi başlatan Yapı ve Kredi Bankası ile anlaştığını bildirdi. Boyasan Tekstil'den borsaya gönderilen açıklamaya göre, alacaklı bankalardan Yapı Kredi, şirketin asıl ve kefalet borçlan toplanu 63 milyon 274 bin 458 dolar için önceki gün icra takibine geçti. Emlakbdnk'tan işyeH satışı • İSTANBUL(AA)- Emlak Bankası, Ataşehir Projesi'nde üçüncü etap kapsamında yer alan 72 adet işyerini, 6 Kasım Pazartesi günü ıhale yöntemi ile satacak. Brüt 31.4Ometrekareile 1377.82 metrekare arasındaki dükkânlann satış fıyatlannın, 65 milyar 400 milyon lira ile 1 trilyon 160 milyar 850 milyon lira arasında olacağı bildirildi. EMD, mternet sitesi okışturdu • ANKARA(AA)- Ekonomi Muhabirlen Derneği (EMD) web sitesi oluşturdu. EMD'den yapılan açıklamada, Internet'te "emd.org.tr" adresınden ulaşılacak siteyle üyeler ve ilgili tüm kesimler ile dernek yöneümi arasındaki iletişimin arttınlmasının amaçlandığı ifade edildi. EMD'nin web sitesinde "duyurular", "faaliyetler", dernek organlannı ve üyelerini gösteren "EMD kurullan", "EMD etik ilkeleri" gibi bölümlenn yer aldığı kaydedildi. Cetrçjans'tan açridama Ekonomi Servisi - Cenajans Grey dün ekonomi sayfasında çıkan "Mal varlıklan kaybolmaya başladı" haberine ilişkin olarak açıklama yaptı. Açıklamada, Cenajans Grey Yönetim Kurulu Başkanı Nail Keçili'nin Egebank'a 2.5 trilyon lira borçlu olmasının teknik olarak mümkün olmadığı kaydedilerek şöyle denildi: "Keçeli'ye bu krediden tek kuruş bile intikal etmemiştir. Bu kredinin sanki Keçili tarafından alınmış gibi gösterilerek hayaÛ hesaplar ve mahsup işlemleri yapmak insafsızlıktır. Bu konu yargıya intikal etmiş durumdadır. Cenajans Grey ile Cenaır'ın hiçbir ortaklığı yoktur ve icra takibi söz konusu değildir. Gerek kurumun gerekse yönetim kurulu başkanının mal varlıklan ve nakitleri her zaman olduğu gibi hazır bulunmaktadır." Bakanlar Kurulu'nun netleştireceği vergilerle halkın geliri kısılacak, tüketim frenlenecek Mal ve hizmetlere yeııi vergiler • Taşıt Alım Vergisi ve Motorlu Taşıtlar Vergisi en az yüzde 55 arttınlacak. Emlak Vergisi en az yüzde 27.5 artacak. Damga ve harç vergileri yüzde 55 artacak. Geçici Vergi 2001'dede3'erayhk dönemler halinde alınmaya devam edecek, oranı yüzde 20'den yüzde 25'e çıkanlacak. Ücretlilerin vergidışı tutulan özel indirim tutan yüzde 55'tendahaküçük oranda belirlenecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Hü- kümet, özel işlem ve özel iletişim ver- gisini devam ettirirken ek gelir, ek ku- rumlar ve faiz vergisini kaldınyor. Kal- dınlan vergilerin yarattığı boşluk ise mal ve hizmetlerden alınan vergiler yük- seltilerek karşılanacak. Böylece 2001 yılında "düşük ücret poütikasryla" hal- kın harcanabilir geliri kısıhrken tüketim frenlenmeye çahşılacak. Bakanlar Ku- rulu'nun yetkısındeki ek önlemlerin ge- lecek hafta netleştırileceğı açıklaması ise çeşıtli vergi kalemlerinde arhş bek- lentisine neden oldu. Ancak, yeniden değerleme oranının en az yüzde 55 düzeyinde olacağı belirti- liyor. Buna koşut olarak taşıt, emlak gi- bi mal ve damga, harçlar gibi hizmet- lerden alınan vergilerde ciddi artışlar olacak. 2000 yılında yüzde 52.1 oranmda be- lirlenen yeniden değerleme oranı, gele- cek yıl en az yüzde 55 olacak. Vergi uz- manlan, bu rakamın yüzde 60'ın da üze- DEĞERLEME ORANINA BAĞLI Arüş beklenen kolemler • Usulsüzlük cezalannın da yeniden değerleme oranında arttınlması. • Tüm ürûnler üzerinde KDV'nin 3-4 puan arttıniması. Beyaz eşyalan içeren dayanıklı tüketim mallannda KDV artışına gidilmesi. • 2001 yılında da geçici verginin (Kurumlar Vergisi'nde) 3'er ayhk dönemler itibanyla devam etmesi ve oranın yüzde 20'den yüzde 25'e çıkanlması. # Stopaj oranının arttınlması. # Yatınm indirim stopajının getirihnesi. • RTÜK, SPK, IMKB ve Rekabet Kurulu'ndan alınan vergilerin devam etmesi. # Ücretlilerin özel indirim tutarının yeniden değerlemenin altında belirlenmesi. MEHMET YILDIRIM VE FUAT MİRAS Işverendenfarklı tepkiler BERLİN/İSE\NBIJL(AA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fu- at Miras, ek gelir, ek kurum- lar, ek motorlu taşıtlar ve ek emlak vergilerinin kaldınl- masının, kendileri için mem- nuniyet verici olduğunu bil- dirdi. tstanbul Ticaret Odaa (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı MefametVıktanm, yüksek ver- gilerle üretim ve yatınmda bûyfik sorunlar yaşandığını belirtti. TOBB Başkanı Miras, Oda- lar Birliği 'nin Almanya gezi- sinde yaptığı açıklamada, de- vam eden özel iletişim, özel işlem vergileri ile eğitimekat- kı payının, sanayinin üzerine bir yük getirmeyeceğini kay- dettı. Miras, gecikme zammırun yüzde 6'dan 5 'e, tecil faizinin ise yüzde 4'ten 3'e düşürülme- si karanru da memnuniyet ve- rici olarak nitelendirdi. rine çıkabileceğini belirtiyorlar. Yemin- li mali müşavirlerin saptamalanna gö- re, bu yeniden değerleme oranına bağ- lı olarak artacak olan vergi kalemleri şöyle: Taşrt Vergisi: Motorlu Taşıtlar Vergi- si, yeniden değerleme oranında artış gösterecek. Bakanlar Kurulu isterse bu oranı yarısı düzeyinde de arttırabiliyor. Böylece eğer yeniden değerleme oranı yüzde 55 olarak belirlenirse yüzde 82 düzeyine kadar çıkartılabılir. Aynı şekil- de Taşıt AJım Vergisi'nin de yeniden değerleme oranı artacak ve bu rakamın da yansı kadar arttınlma yetkisi Bakan- lar Kurulu'nda bulunuyor. EmlakVergisi: Bına, arazi ve arsa ver- gisi matrahlan yeniden değerleme ora- nının yansı kadar artnnhyor. Yani yüz- de 55 belirlendiğınde Emlak Vergisi de yüzde 27.5 düzeyinde arüş göstermiş ola- cak. Damga Vergisi: Mukavelenameler, şir- ket mukavelenameleri, bilançolar, kâr- zarar cetvelleri, bankalar, ticarethaneler arasında münakale, tediye, irsai, teslim ve tahsil emirleri, Gelir Vergisi beyan- nameleri, Kurumlar Vergisi beyanna- meleri, muhtasar beyannameler, diğerbe- yannameler yüzde 55 orarunda artacak. Bakanlar Kurulu'nun aynca bu artışın üzerine 1 kat daha arttırma yetkisi bu- lunuyor. Böylece mukavelenamelerden alınan makfu Damga Vergisi 1 milyon 230 bin liradan 1 milyon 906 bin 500 li- raya çıkacak. Şirket mukavelenamele- rindeki en üst tutar 8 milyar 561 milyon liradan 13 milyar 269 milyon liraya, Ge- lir Vergisi beyannamelerinde 600 bin lıradan 930 bin liraya, Kurumlar Vergi- si beyannamelerinde 1 milyon 230 bin liradan 1 milyon 906 bin liraya yükse- lecek. Harçlar: Yeniden değerleme oranın- da ya da daha yukanda belırlenebilecek. Böylece yalnızca finans işlemlerinde bıle 16'ya ulaşan kalemde harçlar arta- cak. Bunun dışinda pek çok yerde de harç uygulaması bulunuyor. ÇevreTemiztikVergisi: Yeniden değer- leme oranının yansı kadar arttınhyor. Bu durumda en düşük Cöp Vergisi 49 mil- yon 152 bin liraya ulaşacak. Yeniden değerleme oranı vergi artış- lan yanında, başka konularda da belir- leyici oluyor. Örneğin 2001 yılı yatınm indırimi uygulamasında esas alınacak as- gan yatınm tutan yüzde 55 'lik yeniden değerleme oranında arttınlarak 117 mil- yar üraya çıkanlabilecek. Yıne gayrimen- kul sennaye iratlannda uygulanacak is- risna tutan, Veraset ve İntikal Vergisi ta- nfeleri ile istisna tutarlan da yeniden değerleme oranına göre belirleniyor. LiderlerZirvesi'nde, özel işlem, özel iletişim ile eğitime katkı payının 2001 ve 2002 yıllannda da alınmaya devam etmesi kararlaştınlırken Bakanlar Ku- rulu'nun yetkisinde olan ek önlemlere ilişkin net açıklama yapılmaması çeşit- lı vergi kalemleri üzerinde artış beklen- tısine neden oldu. Srvil toplum kuruluşlan, sendikalar ve öğrencüer, ASEM doruğuna karşı Seul'de alternatif donık dûzenlediler. ASEM doruğu küreselleşme karşıtlannın gösterilerine sahne oldu 'Küresefleşmeyi istemiyoruz' • Küreselleşme karşıtlannın düzenlediği "Halkın Doruğu" adlı alternatif toplantıda, serbest ticaret için yürütülen görüşmelerin durdurulması gerektiği belirtilerek "Küreselleşme emek kesimine zarar veriyor" denildi. Ekonomi Servisi-Seattle, Davos ve Prag'dan sonra Seul'da da küre- selleşme karşıtlan sokaklara dö- küldü. Asyaülkeleri ve Avrupa Bir- liği liderlerinin bir araya geldikle- ri Asya-Avrupa doruğu (ASEM) dün başlarken, binlerce küreselleş- me karşıtı toplantıyı protesto etti. 3 binden fazla polis, doruğun ya- pıldığı konferans merkezine gös- tericilerin yaklaşmasını engeller- ken, sivil toplum kuruluşlan, sen- dikalar ve öğrenciler ASEM doru- ğuna karşı Seul'de alternatif doruk dûzenlediler. "Küresefleşmeye ve neo-fiberal- leşmeye muhakfef, "KüreseUeş- meyi istemiyoruz" gibi sloganlar atan göstericiler, Dünya Bankası ve IMF'nin yoksul ülkeleri daha da fa- kirleştirdiğine işaret ettiler. Küresel- leşme karşıtlannın düzenlediği "Hal- km Doruğu" adlı alternatif toplan- nda, serbest ncaret için yürütülen gö- rüşmelerin durdurulması gerektiği belirtilerek "KüreseOeşmeemek ke- simine zarar veriyor" denildi. Öte yandan, ASEM doruğunda Güney Kore Devlet Başkanı Kim Dae-Jung, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ASEM'in 3. toplannsının, yeni binyılda ıstıkrar, refah ve kalkınma çerçevesinde As- ya-Avrupa ışbirliğinde sağlam bir temel oluşturacağmı ileri sürdü. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ise "Karşıhkhgüven ve say- gı temeünde aramızdaki diyalog, hem sflahsrdanma vegüvenlik, hem de hukuk devleti. ekonomik ve sos- yal kalkınma gibi ortak kaygüan- mızı ele almamıza olanak tanınıa- bdır. Bu diyalog, demokrasi ve in- san haklan gibi ortak dilekler çer- çevesinde olmahdu-" dedı. Ingıltere Dışışlen Bakanı Robin Cook da "Kuzey Kore ile doğru- dan diplomarik ilişkiler sayesinde, özeilikle bu ülkedeki insan haklan ihlafleriyle ilgili endişelerimiz ko- nusunda doğrudan diyaloga gire- bfleceğiz'' dıye konuştu. ASEM do- ruğunda, iki Kore arasındaki uz- laşma sürecinı güçlendirme amacı- nı taşıyan, Kore Yanmadasf nda banş konusunda bir deklarasyonun onaylanması bekleniyor. Bakkullar boykota havrlantyor ERDOĞAN ERİŞEN ORDU-Türkiye Bak- kallar ve Bayiler Federas- yonuGenel Başkanı Ben- devi Palandöken, kendı- lerine rakip olan sanayi- cilerin ve mahalle arala- nna kadar giren hipermar- ketlere mal verenlerin ürünlerini satmayacakla- nru söyledi. Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu'nun Ordu'dayapılan bölge top- lantısında konuşan Palan- döken, küçük işletmele- rin açılma yetkisinin mes- lek kuruluşlanna verilme- sini önererek esnafin be- lediye ve vergi daireleri arasında koşuşturmasına gerek kalmayacağını söy- ledi. Avrupa ülkelerinde kü- çük esnafin desteklendi- ğini, Türkiye'de ise batı- nldığını kaydeden Palan- döken, "Tûm ekonomik paketlerde küçük esnaf sürekü göz ardı edUiyor. Uhıslararası alanda reka- bet ermesini ve dışsatım için mal ürermesini bekle- diğimiz sözde büyük sa- nayicilerimiz ise küçük iş- leünedBğesoyunuyor. Ma- halle aralanna kadar gi- rip küçük esnafi kendOe- rine rakip büiyorlar" di- ye konuştu. Deprem vergileri Palandöken, deprem fe- laketi nedeniyle getirilen geçici vergilerin kahcı ha- le getirilmesi konusunda da "Çabşanı ücretij'le ge- çinemez,çiftçisi üretemez, esnafi yok olmuş bir ülke- denasMekooomiohır? Ar- nk sabnmızui sonuna geJ- dik" dıye konuştu. Türkiye'degelir uçurumu kathmarak büyüyorEkonomi Servisi - Dünyanın en kö- tü gehr dağılımına sahip 5 ülkesinden biri olan Türkiye'nin 2000 yılının ilk yansına ait bölüşüm göstergeleri, ge- lirden "aslan payı"nı alan tstanbul'un söper zengin gruplanyla diğer coğra- fî bölgeler ve büyük illeri arasında de- rin uçurumlar olduğunu ortaya koy- du. Araştırmacı Mustafa Sönnıez'ın "Geür Dağüunı 2000" çalışmasına gö- re, 2000 yıiının ilk yansında kuüanı- labilir gelir olarak açıklanan 39 katril- yon 96 trilyon liranınpaylaşımında Is- tanbul'un yüzde 1 'lik azınlığının ay- • Araştırmacı Mustafa Sönmez, "Gelir Dağüımı 2000' çalışmasında, Istanbul'un süper zengin gruplanyla Anadolu'daki gelir gruplannı karşılaştırdı. da hanesine 27.5 milyar TL girerken, yaklaşık 19 bin hanelik bu grubun ge- liri, Anadolu'nun birçokbölgesine ye büyük kentlerine giren tüm geliri ge- çiyor. Sözmez'in çahşmasından dikkat çeken saptamalardan bazılan şöyle: - tstanbul'un yüzde 1lik azmhğmjn gdfaiTürkiye'mn sanayi kentterilzmir, AdanaveBursa'ya giren tüm gefirinüs- tünde. Bu fiç kentteki aile toplamı 1 milyon 33 bin. - îstanbul'un yüzde 4'lük zengin grubu (yaklaşık 75 bin aile), 1 milyon 836 bin aile bulan Karadeniz Bölge- si'nin toplam gelirlerine yakın bir ge- lir elde ediyorlar. - Türkiye'nin en üretken bölgelerin- den Ege Bölgea'nde 2 milyon 253 bin aile vaşıyor, ama Ege"de bu ailelerin ay- hkgetiri İstanbul'dakiyüzde 9'Iukzen- gin aiiegefiri ofan906 trflyon TUde ka- lryor. - Türkiye'nin Marmara'dan sonra en kalabahk bölgesi olan Iç Anadolu Bölgesi'ndeki bütün ailelerin ayhk ge- liri ancak Istanbul'un en varlıldı yüz- de 12'sinin geliri düzeyinde. - Akdeniz Bölgesi'nde nüfusun yüz- de 125'ini otuşturan 1 mflyon S00 bi- neyaktnaâeyaşıyor. Akdeniz Bölgea'nin bu afleleri, 72 bin aileden oluşan İstan- bul'unyüzde4'Kk zengingrubunun ha- nesine giren gelir kadar bir geürle ge- çiniyorlar. ŞÜKRAN SONER Havalar Değişiyor Önceki gün Türk Metal Sendikası'nın şube başkan- lan görüşmeye geldiler. Durmadan degışen günde- min kargaşasında atlamıştım, görüşmek için telefon ettiklerinde, önemli gelışmelenn olduğunun ayınmı- na vardım. Türk Metal, Türk-lş'in üye sayısı ve işkolu niteliği ile en büyük, aynı zamanda eylemlerden en uzak sen- dikalannın başında. Şube başkanlarının da gelişme- len özetlerken vurguladıklan gibi en son 1990'da 25 gün süren grev yapmışlardı. Işkolunda dönem dönem önemli krizler yaşanmış, önemli sayılarda işçi çıkar- ması, ücretsiz izinler uygulanmış, Türk Metal işveren- ler ve sendikalan MESS ile uzlaşarak sorunlannı çöz- meyi yeğleyerek kamuoyunayönelik sessiz kalmış ey- lemlerle hak aramadan uzak durmuşru. Görünen yeni gelişme, 90 bin işçiyi kapsayan söz- leşme görüşmelerinde uyuşmazlığa gıdilmiş olması. Türkiye'deki toplupazarlık düzenı içınde, uyuşmazlı- ğa gidilmeden, dahası grev aşamasına gelınmeden anlaşma sağlanabılmesı zaten olağan değıl. Sıradan bir sözleşme prosedürü sayılabilecek bir uyuşmazlı- ğa, Türkiye'nin bu gündem yoğunluğu ıçinde neden mi dikkatınızı çekmek istiyorum? Türk Metal'ın çok fazla sözleşme geçirmiş, dene- yimli şubetıaşkanlan da işte tam da bu soruya yanıt olmak üzere, "Sözleşme prosedürünün bitmesini, grevaşamasına gelinmesini beklemeyeceğiz. Birşey- lerianlatabilmek üzere o zaman çok geç olacak. 0ya- n niteliğinde genişletilmiş taban toplantılannı başla- tıyoruz" diye söze ginyofiar. Dün, bu sözü edilen taban toplantılannın ilki Geb- ze'de bir yürüyüşle başlatılarak kapalı salonda ger- çekleştirildi. Aynntılan haber sayfalanmızda olacak. Önemli olanı bir toplusözleşmenin takvimi işlerken anlaşmaya yatkın bir sendikanın "bu işin olağan ge- lişmesi aşamasında yürümeyeceği" sonucuna vara- rak önceden tabanını farklı bir dinamiğe hazırlamak gereğinı duyması. Tofaş, Renault, Ford, BMC, Boch, Alarko.. otomo- bil, metal sanayiinin bilinen bütün markalannı kapsa- yan uyuşmazlığın sendikayı sarsan dinamiği, ekono- mik kriz, ışletmelerin sıkışıklığı, enflasyonu denetle- me gerekçesıyle işverenlerin düşük ücret artışı eği- limleri ile sınırfı değil. Tam tersi sektörde çok anlamlı bir canlanma söz konusu. Stoksuz çalışılıyor. Daha- sı krizler bahane, atılan büyük işçi gruplannın yerine düşük ücretli işçi alınması ile yeniden kapasite artımı yaşanmış, ancak ücret ortalamalan da önemli ölçü- lerde aşağı çekilmiş durumda. Sendikayı sarsan, iyice aşağı çekilmiş ücretlerin düzettümesi eğiliminin bileotmaması yanında, MESSten, işverenlerden gelen yeni dayatma. Adı "esnek çalış- ma". Hani şu küresel saldın ile birlıkte sermayenin ağ- zına doladığı, "sosyal güvenlik reformu" gibi ilk du- yulduğunda kulağa hoş, mantıklı gelen sözcükler- den. MESS metal ışkolu sözleşmesine esnek çalış- ma adı altında ıstenıldiğınde kısa sürelı, ıstenildiğin- de daha uzun çalışmanın fazla mesaısız yerleştirilme- sini istiyor. Buna göre iş yasası hükümleri çığnenerek işçiler dönem dönem haftada 35'li saatler, dönem dönem 45'li saatler çalıştınlacaklar. Anımsayacaksınız ışverenler iş güvencesi yasa tas- lağında gürültü kopanrlarken de bu kavramlardan, iş yasasının değiştirilmesinden söz ettiler. Sözleşme masasında da sendikanın "iş yasasına bile aykın" iti- razına yanrttan, "Biz sözleşmeye koyup uygulayalım, yol olur, sıyasi irade de yasayı değiştirmek zorunda kalır" oluyormuş. Toplusözleşmelerin varlık nedeni yasalar üstünde hak almak iken, işverenlerin her şeyi ters yüz yapma- sı ile yasalar altına inmek, yasalan çiğnemek, işçi hak- kında geriye gidiş için araç olacak. Dünkü toplantıda Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek'in yaptığı hükümeti, partı başkanla- nnı da doğrudan, kişisel hedef alan konuşmasının içeriği üzerinde söz söylemek ıstemiyorum. Bugüne kadar pek çok konuda sesini çıkarmamış, krizler dö- neminde ücretsiz izinlere, toptan çıkarmalara "evet" demiş bir sendikanın, daha sözleşme uyuşmazlığı aşamasında böytesine sert çıkış yaprnak gereğinin an- lamı üzennde durmak rstıyorum. Bugün yine siyasi iktidara çizgisi ile yakın olmuş, eylemlerde KESK'in yanında, ikinci planda, pasif kal- mış Kamu-Sen'in 29 gün sürecek uzun yüruyüşü baş- lıyor. "Memuriar her düşük zamlı ücret artışı belirie- mesinin ardından kendilerinizaten sokaklara atıyor- lar" diye geçiştirebilir miyiz? Yoksa "nasılsa sonunda siniyorlar, eziliyoriar" di- yerek, tepkilere aldırmayarak emek cephesine ardı ar- kası kesilmeyen saldınlarda hükümet-sermaye cep- hesi ipin ucunu mu kaçırdı? Kişisel kanımı sorarsa- nc, havalar değişiyor, "sosyalpatlamanın" kokusu ge- liyor. Kamu-Sen 29 gün sürecek kesıntısız yürüyüşle tarihe geçmek istiyorsa, Türk Metal, en önemli işko- lunda uzun süre sessiz kalmış, ortalıkta görülmemiş bir sendıka, birdenbire "savaş //an;" sayılabilecek bir üslupla ortalığa çıkıyorsa.. 1200 işçinin birden sokağa, pervasız atılabildiği POAŞ'ta Petrol-lş, kamu çalışanlannda KESK, her örgütlenmeye kalkılan yerde üyelerini sokakta bulan DlSK'e bağlı sendikalar, beledıyelerde sözleşme im- zalayamadıkları için sıkışmış üç konfederasyonun sendikalan..farklı sorunlan ile işçi-emekçi haklannın genye püskürtülmesi sürecine karşı ortak gündem- de, elbette işin sonuna kadar gidecekler. sukransoner@yahoo.com Tüzmen: AB'ye îhraç yetersiz Ekonomi Servisi- Dış Ticaret Müsteşan Kûr- şadTûzmen, 1995-1999 yıllan arasında Türki- ye 'den Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapılan tekstil ithalatınınyüzde 66 oranında artış gösterme- sine karşın ihracatta sa- dece yüzde 20 oranında yükselme olduğuna dik- kat çekti. Tüzmen, "Gümrük birliği anlaş- ması bize yetmiyor. Av- rupa Birliği pazannda hak etriğimiz yeri alann- yoruz" dedi. Türkiye Giyim Sanayi- cileri Derneği'nce (TGSD) düzenlenen "TürkEkonomisminDu- rumu ve AB ile Gümrük Birliği'' konulu toplantı- da konuşan Tüzmen, Eu- ro'nun dolar karşısında değerinindüşmesiyle ih- racatta 1.1 milyardolaryi- tirildiğinı dile getirdi. Üre- tim aşamasında sorun ol- madığını, ancak AB pa- zarlanna satışta istenen verime ulaşılamadığını behrten Tüzmen, AB'den de Türkiye'ye yatınmcı gehnediğıni söyledi. Tüz- men, 2005 yılında kota- lann kalkmasıyla Türki- ye'nin DünyaTicaretOr- gütü'nün kurallanna gö- re hareket edeceğini kay- dederek "2005 yıhna ha- zırük yapmamız lazun" diye konuştu. TGSD'nin de üyesi bu- lunduğu Avrupa Tekstil ve Hazır Giyim Organizas- yonu'nun (EURATEX) Yönetim Kurulu Başka- nı Jean de Jaegher, Tür- kiye'nin AB ıçın önem- li bir partner olduğunu vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle