Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15EKİM2000PAZAR
HABERLEREV DEVAMI
9 m
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada , .
saj vermek"ti.
Mesaj; sivillere, doğrudan hükümete!
Zira, gazetecilere verilen brifingdeTunceli, Bingöl,
Muş, Elazığ ve Bitlis'te son 1 yıl içinde askerierin ger-
çekleştirdiği yaptınmlan rakamlar doğaıluyor.
Ömeğin sadece bu illerde 424 öğrenciye üniversi-
te hazırlık kursu, 42 okulun onanmı, 225 milyarfık
- sağlık, giyecek yardımı, 12 bin 143 vatandaşın sağ-
lık taraması, öğrencilere 105 milyarlık kırtasiye yardı-
mı vs...
Askeıier, ellerindeki olanaklarta sağlıktan eğitime,
eğitimden bayındıriığa kadar Güneydoğu insanının
gereksinimlerini sağlamaya çalışırken dün hükümet-
ler ne yaptı, bugün ne yapıyor?
Güneydoğu'nun nemen rteraçıdan kalkınması için
açıklanan "programlar ve planlar" lafta ve rafta kal-
dı.
Son masal Ecevrt ite Güneydoğu'ya taşındı. Baş-
bakan'ın, eski adıyla köy-kent, son model tanımıyîa
merkez-köy projesine Şırnak'ta başlandı.
Bu projeyi Dünya Bankası merak ve özlemle izli-
yormuş!
Oysa merkez-köylerden kalkınmaya hasret Güney-
doğu köyleri bile habersiz.
Doğal olarak bir soru beiki bininci, belki on bininci
kez gündeme giriyor
"Askerter orada, hükümet nerede?"
Hükümet uçakta!
Başbakan Ecevit'le eşi Rahşan Hanım, Istan-
bul'dan Ankara'ya THY'nin tarifeli uçağıyla giderken
arka kapıyı kullanıyor ve ekonomi bölümünde seya-
hat ediyorlar.
12.45'te uçağa binen Ecevit'ler 13.30'da Anka-
ra'ya iniyor. Gecikme yok. Uçak zamanında kalkıyor,
zamanında iniyor.
Başbakan ve eşi, haik arasında seyahat etmenin
rahatlığını; Başbakan'la uçmanın kıvancını yaşayan-
larsa... bir-iki saat gecikmesiz Ankara'ya gelmenin
keyfıni yaşıyor.
Zira aylardır bir kepazelik yaşanıyor. THY uçaklan
saatlerce gecikmeli kalkıyor, iniyor. Olayı 1 ay içinde
iki kez yaşadım.
Ankara'dan Istanbul'a saat 14.40'ta kalkması ge-
reken uçak, tam iki buçuk saat gecikti. Pist ucunda
yanm saate yakın beklemek de olayın cabası!
Yüzsüzlüğün, insana saygısızlığın bu denlisi gorül-
medi.
Gecikme anonslannda, Istanbul'dan bir uçak An-
kara'ya ulaşmadığı halde, beklenen uçağın havaala-
nına 'geç indiği' öne sürüldü.
Hava koşullan denildi. Teknik anza diye mazeret-
lerden söz edikji.
Başbakan ve eşi, halkm içinde, halkın yanınday-
mış? Gösteri, bir siyasetçi için güzel ve anlamlı.
Başbakan ve yardımcısı eşinin, sade bir vatandaş
gibi yaşadıklannı kanrtlamadan önce, sade vatan-
daşlann çektiği ıstırabı -bizzat yaşamalanndan vaz-
geçtik- bir zahmet halktan ya da yetkililerden ögren-
meleri gerekiyor.
Ama ağam nerede, halk nerede?
Havaalanlanndaki trafik kontrol kulelerinde görev-
li olanlar, kimi haklann ya da isteklerin yerine getiril-
mediğini öne sürerek uçaklann zamanında kalkma-
sını engelliyor.
Haklar ve isteklerse: Genel olarak mesleksel sta-
tüye sahip olmayışlan, düşük ücretler, erken emekli-
lik, yıllık izinlerin azlığı, eleman sıkıntısı.
Dtyelim ki Başbakan Ecevit, toplumun yaşadığı pek
çok sorun gibi bu güncel rezilliği ve nedenlerini bil-
mryor, yaşamıyor, görmüyor.
Sorumlu Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, insanlan
doğrudan ilgilendiren bu sorunu günlerdir niçin çöz-
müyor?
Yoksa, kulelerle bir inatlaşma mı söz konusu? Ba-
kanımız, Telekom satışında devredışı kalınca dünya-
yı ayağa kaldınyor, ama kulelerinde çalışanlann so-
runlannı tatlrya bağlayacak girişimlerde bulunarak
topiumu saran bu ıstırabı önlemek istemediği gibi bir
izlenim veriyor.
Sonuç mu?.. 450 çalışan hak ararken her gün ha-
vaalanlannda yüz binlerce kişinin eziyet çekmesine
seyirci, vurdumduymaz bir hükümet...
Skandala dönüşen sorunlarda tepkisiz, kuzu gibi
bir toplum!
SııiMİi uçağı kaçırıldıDışHaberfer Servia - Suudi Ara-
bistan'ın Cidde kentinden Ingilte-
re'nin başkenti Londra'ya gitmek-
te olan Suudi Arabistan Havayolla-
n'na ait bir yolcu uçağı, dün kaçı-
nlarak Bağdat'taki Saddam Hüse-
yin Havaalanı'na indirüdi.
Havaalanında yaklaşık dört saat
süren pazarlıklann ardından uçak-
takı yolculann tamamını serbest bı-
rakan hava korsanJan, IrakJı yetki-
lilere teslim oldu.
İçinde 91 yolcu ve 14 mürettebat
buJunan Suudi Arabistan Havayol-
lan'na ait bir yolcu uçağı, dün Cid-
de-Londra seferini yaparken, yöne-
tim muhalifi 2 Suudi hava korsanı
tarafindan kaçınldı.
Uçağı TSÎ 15.00 sıralannda ele
geçiren hava korsanlan, önce Suri-
ye'nin başkenti Şam'daki havaala-
nına inmek istediler. Ancak, Suri-
yeli yetkililerin iniş izni vermeme-
si üzerine, uçak rotasını değiştire-
fstanbuTdaki lsrafl Konsolosluğu önûnde dfizenienen gösteride polis, bayrak yakümasnn engefledi.
SolpartUerden Israü'e protesto
İSTANBUL / ANKARA
(Cumhuriyet) - tsrail'in Filis-
tin'e yönelik düzenledıği ope-
rasyon, bazı siyasipartilerin dün
Ankara'da Israıl'ın Ankara Bü-
yükelçiliğı; IstanbuTda da Isra-
U Konsolosluğu önünde gerçek-
leştirdikleri eylemlerie protesto
edildi.
Ankara'daki eylem sırasında,
Emeğin Partisi (EMEP), Öz-
gürlük ve Dayanışma Partisi
(ÖDP) ile Sosyalist Iktidar Par-
tisi (StP) temsilcilerinden olu-
şan bir grup adına yapılan açık-
lamada, Israil'in bölgedeki ru-
tumunun açık savaş ilanı anla-
mına geldiği belirtildi. Açıkla-
mada, Israil'in bölgedeki gücü-
nü ABD emperyalizminden al-
dığı behrtiierek ABD'nin
Camp David görüşmelerinde
"bölgeyi, sadık müttefıki tsrail
fehine tam kontrol aitma atanak
için, Filistin halkuun kaderioi
hiçesayan,parakarşıbğıbir ba-
nş dOcte ettiğı'' savunuldu.
îstanbul'da ise Demokrasi ve
Banş Partisi (DBPj, Halkm De-
mokrasi Partisi (HADEP), E-
MEP ve ÖDP Istanbul il örgüt-
lerinin, Israil Konsolosluğu
önûnde düzenledıği protesto
gösterisi sırasında polis, tsmil
bayrağı yakılmasını engelledi.
Israil Istanbul Başkonsoloslu-
ğu'nun bulunduğu Yapı Kredi
Plaza'ya dün saat 12.00 sırala-
nnda gelen partililer, yaptıklan
basın açıklamasında, binlerce
Filistinli çocuk ve kadının Isra-
il'in savaş ve terör politalan so-
nucu yaşamını kaybettiği belir-
tilerek "ABD'H emperyaiistie-
rin amacunn FüistiıilBere banş
getirmek ohnadığı bir kez daha
göriilmüştür" deıııldı.
tnsan Haklan Derneği Istan-
bul Şubesi'ninyazılı açıklama-
sında ise "Dünyadaki tüm in-
san haklan savunuculan, dün-
ya egemenfcrine "Ortadoğu'ya
savaş yayan ellerinizi çekin'
mesajı" vermeye çağnldı.
rek Bağdat'a yöneldi.
2 Suudi hava korsanı tarafindan
kaçınlan uçak, TSt 19.45'te Bağ-
dat'taki Saddam Hüseyin Havaala-
nı'na indi. Bu andan sonra BM ta-
rafindan uygulanan hava ambargo-
su nedeniyle genelde sakin olanha-
vaalanında olağanüstü bir hareket-
lilik gözlendi. Güvenlik güçleri uça-
ğnı çevresinde olağanüstü önlemler
aldı. Suudi Arabistan Havayolları,
Bağdat'la koordinasyon içinde ça-
lışmak üzere Cidde Havaalanı'nda
bir operasyon odası oluşturdu.
Cidde'deki Suudi Arabistan Ha-
vayollan yetkililerinin açıklamala-
nna göre içinde 40 Ingiliz, 15 Su-
udi, 15 Pakistanlı, 4 Yemenli, 4 Gü-
ney Afrikalı, 2 Kenyah, 1 Fransız,
1 Hintli, 1 Lübnanlı, 1 Nijeryalı, 1
Ummanlı, 1 Filistinli, 1 fspanyol, 1
Isveçli, 1 Isviçreli, 1 ABD'li ve uy-
ruğu bilinmeyen biryolcunun bulu-
duğu uçağa dinamit yerleştirdikle-
rini söyleyen hava korsanlan, istek-
leri yerine getirilmediği takdirde
uçağı havaya uçurmakla tehdit etti-
ler. Yapılan görüşmelerde Irak'tan
sığınma isteğinde bulunan hava kor-
sanlan, yaklaşık dört saat süren pa-
zarlıklann ardından teslim olmayı
kabul ettiler.
Irak liden Saddam Hûseyin ın
oğlu Uday'a ait Gençlik televizyo-
nu, korsanlann üzerinde hiç silah
buiunmadığının anlaşıldığını duyu-
rurken, Irak makamlan gözaltına
alınan korsanlann Irak'ta adil bir şe-
kılde yargılanacaklannı açıkladılar.
Uçakta, Benan Böke ve Hanife
Yaşacan isimli 2 Türk hostesın gö-
rev yaptığı bildirildi. Uçakta Suudi
Arabistan kraliyet ailesinden de bir
prens bulunduğu öğrenildi. Serbest
bırakılan yolcular ve mürettebat, ha-
vaalanına getırilen otobüslerle ha-
vaalanından uzaklaştınldılar.
Korsanlann Iraklı yetkililere,
"Suudi Arabistan yönetiminden
memnun olmadıklannı, geçen
gfinlerde ûlkeyi ziyaret ederek bir
rapor hazırlayan tnsan Haklan
Komitesi'nin de yanlı olduğunu"
söyledikleri ve bunu protesto etmek
için eylerru planladıklan duyuruldu.
'Demîrel art nîyetK'• Baştarafi 1. Sayfada
nm sablmaması için büyük gayret
gösterdim. Hatta bir gece yansın-
dan sonra saat 3'te 6 kişinin yanın-
da Murat DemireJ üebüyük bir mü-
nakaşayapomvebanka hissemi sat
mayacağum söyledim. Aynı günün
sabahı kendi odasmda veoğtu Meb-
met Bayraktar'm yanında Hüseyin
Bayraktar'a,bankayı satmamamız
gerektiğini izah ederek mutabaka-
ta vvm 3 kişi sanbp öpüştük. An-
cak bir gün sonra Hüseyin Bayrak-
tar,bankayı DemirelGrubu'na sat-
mayı, Murat Demirel de almayı ba-
şardı. Ben hissemi satmamak için
direnince,kendiyüzde53'lük hisse-
smi devredince yapdacak fevkalade
genel kuruldan sonra benün hiçbir
fbnksryonnm kahnayacağıtehdklin-
debulundu.Yanibanaabaamndan
sopa gösterdL Banka yönetimini,
Hüse\in Bayraktar'ın da yardımı
ile alelaceie 5 Mayts 1998 tarihinde
ele geçiren Demirel Grubu'nun kö-
fü niyetini anlaymca, Hüseyin Bay-
raktar'm en yakm arkadaşuun bü-
rosunda, Murat Demirerin avuka-
tnun yanında Hüseyin Bayraktar'a
'Egebank'ı derhal geri alalım' de-
dim. Demire] Grubu'nun niyetinin
iyiohnadığttnve bankayıyöneteme-
yeceklerini söyledim. Ancak Hüse-
>in BavTaktar beni dinlemedL De-
mek ki ben Murat Demirel ile işi pi-
şirmiş değfl. Hüseyin Ba>raktar fle
Murat Demirel arasında oiuşmuş,
sanş tşjemini durdurmak için çok
çahşmış bir kişiyim. Hatta bir gece
yansı Demirel ile kavga ederek saos
pazarfağuun sona endiğini sö.y1eyen
msannn.Hepsfliinşahitleri,Hüseyin
Şirke ın
ANKARA (CumhuriyetBüro-
' su)-Kombassan Holding'ın Yö-
netim Kurulu Başkanı Haşün
Baynun, taşınmazlanna ihtiyati
tedbir koyan Sermaye Piyasası
Kurulu'nu ^yargısız infaz" yap-
makla suçlarken kararlann hu-
kuka uygun olmadığını ileri sür-
dü. SPK kararlanyla ilgili mah-
keme karannın çıkrnasının ardm-
dan itiraz edeceklerini bildiren
Bayram, gazetelerde yazıldığı gi-
bi tüm malvarlıklanna el konul-
madığını, çek-senet ve paralan-
nın serbest olduğunu söyledi.
Sermaye arttınm iznini alama-
yan Kombassan Holding'in, şir-
ketlere kaynak aktanmı yapabil-
mek için Tanm Inşaat AŞ'yi kur-
duğu ortaya çıktı.
Bayram, dün düzenledıği ba-
sın toplantısında, SPK'nin ortak-
lanna zarar vermeyi hedeflediği-
ni öne sürerek "Holdingimizin
SPK kaydma ginnesinden bugü-
ne kadar, düzenleyici ve yol gös-
terici olması gereken SPK yöne-
timi, grubumuza karşı hasmane
bir tutum sergOemiş ve bu yet-
mezmiş gibi, görev süresmin son
günü olan 13 Ekim 2000 tarihin-
den bir gün önce holdinguniz
hakkında aklaizana sğmaz, dün-
yanın hiçbiryerindebirörneğme
daha rastianması mümkün ot-
mayan birdizi kararalmıştır" de-
di.
Bayram, izinsiz halka arz ya-
pıldığının doğru olmadığını ileri
sürerek bu dunımu, yurtdışında-
ki ortaklannınhamihne yazıh or-
taklık hisse senetlerini başkalan-
na satmasıyla açıklamaya çalış-
O. Bu satışlan kendilerinin izle-
me zorunluluğu bulunmadığını
savunan Kombassan Holding,
ortak sayısının arttığrnı, ancak
genel kurulla tespit edebildikle-
rini, bunun üzerine de SPK'ye
kayda alınmak için başvuruda
bulunduklannı ileri sürdü.
Haşim Bayram, SPK'nin de-
netiminin engellendiğini bildir-
mesine karşın istenen her türlü
bilgi ve belgenin eksiksiz olarak
sunulduğunu söyledi.
"Bu çerçevede 2000 yıh içeri-
sinde şirketimiz nezdinde SPK
denetçileritarafindan yapüande-
netimesnaanda,hukııkenzonın-
hı ohnamamıza rağmen Türio-
ye'nin dört bir yanında bulunan
yaklaşık30 şirkeün 2 yıflık defter-
leri hoktingimizin merkezme ge-
tirtilerek denetime ibraz edflmiş-
tir" diyen Bayram, Kombassan
Inşaat Tanm AŞ'nin fiili ortak
sayısı tespit edilince kayda alın-
mak üzere gerekli başvurunun
yapılacağını beyan ettıklennı,
kayda alınmak için de 11 Tem-
muz 2000 tarihinde SPK'ye baş-
vuru yapıldığmı söyledi. "Ancak
\apüan çahşmanın tamamlana-
bilmesi için SPK tarafindan au-
konan bir kısnn belgeler veya fo-
tokopueri, müteaddit defalar is-
tenmesine rağmen taranmıza ve-
rihnemiştir" diyerek kurulu suç-
layan Bayram, SPK'nin istemi
doğrultusunda bağımsız dene-
timci olarak Deloitte&Touche'la
anlaşma imzalandığını söyledi.
SPK'nin saptamalarının tersi-
ne, bu şiıketın denetim çalışma-
lanna sınırlama getınlmediğını
öne süren Bayram, şirketin ser-
mayesinin yüzde 75 'irü temsil e-
den 8 bin ortağa teyit mektubu
gönderdiklerini, bunlardan alı-
nan teyit yazılan tamamlanma-
dan raporhazırlanmasının müm-
kün olmadığını söyledi.
Denetim firmasının SPK'ye
yazı yazarak intibalannı bildır-
digini öne süren Bayram, 4.5-5
yıldır sermaye arttuTmı için hol-
dingin izın alamadığını, bu ne-
denle şirketlerin işlerinin yanm
kaldığını, bunu çözebilmek için
Inşaat Tanm AŞ'yi kurarak söz
konusu şirketlere kaynak aktan-
mı yaptıklannı anlattı.
Gazetecilerin sorulannı yamt-
layan Bayram, SPK'nin kararla-
nnın mahkeme karanyla yürür-
lüğe girmesinin ardından itiraz
haklannı kullanacaklannı ve hu-
kuki yollara başvuracaklannı
söyledi. Bayram, busisteminku-
ruluş gerekçesini de kredi için
garanti gösterecek malvarhklan-
Kombassan'ın kuıyesiAlfaAir
• Baştarafi 1. Sayfada
ket temsılcisı sıfaüyla görev yapan 12 kunıcu
ortağmın şirketin sermaye artbnmlan sonucun-
da ihraç edilen hamıline yazılı hisse senetlerini
halka sattıklannın belirlendiği dile getirilen ra-
porda, söz konusu kişilerin, şîrketin halka açık
birortakhkhaline geldiğinm anlaşılmasını önle-
mek için pay sahibi olarak gösterilen "saman
adamlar" olduklan anlatıldı. SPK raporunda
holding yetkililerinin geçen yıl •'temsaciMk sis-
teaı^nsooaerdiğiyönândekioeyaniarniffl''ger-
çeği yansıtmadığı bildirilerek Kombassan Inşa-
at AŞ adına hisse saüşına aracılık etmeye devam
etokleri ve 19% yılından bu yana temsücilik sis-
temini genişleterek organize bir biçimde sürdü-
ğü vurgulandı. Kurul uzmanJannın, holdinge
bağlı bütün şirketlerde "saca iştirak eden" pek
çok temsilci hakkında suç duyunısunda bulunul-
masmı istedikleri raporda, 2000 yıünda 78.25
\
mark olan Kombassan Holding'in hisse senetle-
ri ile Inşaat AŞ hisse senetiennin a>m birim fı-
yattan işlem gördüğünü saptadılar.
SPK uzmanlan, Kombassan Holding'in Al-
manya başta olmak üzere Avrupa'dan topladık-
lan paralan Türkiye'ye sokmak için kurye kul-
lanmaktan vazgeçerek para hareketlerini kendi
bünyelerinde bulunan Alfa Air Havayohı şirke-
tıni kullanarakgerçekleştırdiklerini tespit ettiler.
Uzmanlar raporda, söz konsu şirketin geçen yıl
zarar etmesıııe karşın uçaklannın doluluk oranı-
nabakılmaksızın uçuşlannı sürdürdüğüne dikkat
çektiler. Havaalanında ele geçınlen bavullar do-
lusu belgenin bu şirketin para hareketlerinin
kontrolünde kullanıldığuun ortaya çıktığını dile
getiren uzmanlar, Alfa Air'in diğer şirketler gi-
bi yolcu aktanmında bulunmadığını, bunun ne-
deninm ise banka havalelerine yasal zemin ha-
zırlamak olduğunu saptadılar.
yaptının olmaması, kredi aiınsa bile
yüksek faizlerin söz konusu ol-
duğunu, bu nedenlerle insanlann
cebinde, yastık altında duran
ekonomi dışı kalmış paralan
ekonomiye kazandırmak oldu-
ğunu savundu. Bayram, Türk Ti-
caret Yasası'nın yüzde 100'ühal-
ka açık şirketler için düzenleme
içermediğini, kendilerinin40-50
bin ortağı olduğu düşünülürse
Türk Ticaret Yasası'na göre ka-
palı alanda genel kurul düzenle-
mek zorunda olduklanm, ancak
bu kadar ortağı alacak kapalı bir
salonun olmadığıru söyledi.
Bayram, kendilerine yönelik
yapılanlann, serbest piyasa ko-
şullanna uymak istemeyenlerin,
devlet korumacılığında büyümüş
olanlann rakip istememelerinden
kaynaklandığım savunarak sa-
vunma sanayii ile ilgili proje ge-
lişrirdiklerinde kendilerinin teh-
dit edildiğini söyledi. Kâğıt fab-
rikalannın 2 kez yakıldığını be-
lirten Bayram, "Onun için biz id-
diamızı unuttuk.
Biz AUah'tan başka kimseden
korkmayız. Ama erken öten ho-
rozun kafasını uçuruyoıiar. Bir
gün çok şey açıklayacağun. Şim-
di burada açıklamak istemiyo-
rum" diye konuştu.
Bayram, borsaya girmek iste-
diklerini belirtirken "SPK'yk
anlaşamadığımız nokta; hepsmi
borsaya sokahm. Bunlannhepsi-
nin sahibi holding. Biz bunlan
kontrol edebfliriz. Ama holdingi
bir başkaa ele geçinnesin'* dedi.
Ancak, hiçbir ortağın hissesi-
nin yüzde l'i geçmediğini ileri
süren Bayram, yatınm teşvik
başvurulannın da engellendiğini
söyledi.
Bayraktar'm en yakm arkadaslan
reçokdegertiisimkrdir."
Sami Erdem, "1981 yümda Tür-
kiye VaknTar Bankası'na genel mü-
dür olduktan sonra Hüseyin Bay-
raktar'm peşinden aynhnadığuu,
tstanbul Galleria'nın yapumnda
kendisini gökkre çıkardığmıve 1994
yıtanda da ekonoinik krize yakala-
nan bankasmm başına geçmesi ve
hisseafanası için aylarca rahatstzedi-
ci şekflde ısrar ettiğmi" söyledi.
Erdem, yazılı açıklamasmda,
"Bayraktar'm bu şeküde yalancı-
hk yapmasııu, çeşitli basuı
mensuplanna açık veya giz-
li açıklamalar yapmasuu
anJayamıyorum. Türki-
ye'deki iş âlemi 40 ydlık M.
Sami Erdem'i çok iyi tanır,
her olayda flk önce şahsi
menfaatını düşündüğü için
hiç kimse ile ortakhkyapa-
mayanHüseyinBayTaktar'ı
da" ifadesinı kullandı
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
H Baştarafi 1. Sayfada
küçülmesine kahroluş... Bingöl Dağlan'nın yeşil-
den sanya meşeliklerinde mest oluş...
Ankara'dan Güney'e ve Doğu'ya uçuş bana hep
hüzün verir. Dakikalarca çınlçıplak tepelerin, düz-
lüklerin üzerinde uçarsınız. Bu kez Ankara'dan Ela-
zığ'a gidiş de öyie oldu. Hani insan elini uzun sü-
re sıcak suda tutar da parmaklan kırış kınş büzü-
lür ya, işte dağlar öylesine hüzün verici bir kıvran-
ma içinde. Cılız dereler kış yataklannın orta yerin-
de iyice küçülmüş...
Birara Kızılırmak'ın üzerinden geçtik. Çevresiy-
le bir dargın bir banşık. Kimi yerlerde yeşil bir hal-
ka almış etrafına, kimi yerlerde küskün akıyor. Pay-
laşılmayan, paylaşılmayınca da çoğalmayan sev-
giler gibi, bereketli suyunu saklaya saklaya gidi-
yor...
Yolculuk beni bu yaz Anadolu'nun değişik yer-
lerinde yaptığım gezilere götürdü...
Antakya'ya doğru yola çıkarken dikkatimi çek-
mişti, kimi haritalarda hâlâ Amik Gölü var. Amik
Ovası'nın orta yerinde mavi bir benek. Oysa bu gö-
lü 1975'lerde başanyla kuruttuk. Daha fazla pamuk
için doğaya bu kadar yamuk yapmaya hakkımız
var mıydı?
AkşehirGölü'nü neredeyse bulamayacaktık. Di-
bine kadar gelip, maya çalamayacaksak da hiç
değilse, kıyısından seyredelim, dedik. Ne gezer.
Gölün suyu çekilmiş de çekilmiş. Çamura bulaş-
mayı göze al ki, göle ulaşabilesin. Nasreddin Ho-
ca çıkıp gelse, yoğurdu göle değil çamura çalmak
zorunda kalacak.
Aynı şey Burdur Gölü için de geçerli. Giderek içe
kapanan gölün dikkuyruklannın da kuyruğu dik
tutrnası zoriaşryor. Yerel yönetimin yıllardır süren
olağanüstü çabası olmasa durum kim bilir nereye
varacak.
Beyşehir Gölü'nün kıyısından bir akşamüstü
geçmiştik. Bir yanda asırlık koyu gövdefi ardıçlar,
bir yanda kıyılan sazlıklı Beyşehir. Su seviyesinde-
ki düşüklük çıplak gözle görülebilecek kadar dik-
kat çekici. Sığlaşan yerlerde su, felçli bir organ gi-
bi hareketsiz duruyor.
Tanımadan kaybetmek
Toprağın etrafında dönen bilim dallanyla uğra-
şanlar Anadolu'yu "gen deposu" diye de tanım-
lariar. öyle ki, yeryüzünün öteki coğrafyalannın ya-
nı sıra Anadolu'da da yetişen bitkiler bir yana, sa-
dece Anadolu toprağına ait dört bin brtki var. Da-
ha doğrusu öyle olduğu sanılıyor. Çünkü, bu alan-
daki araştırmalar tümüyle tamamlanmış değil.
örneğin, Bingöl Dağlan'ndaki bitki varfığının sa-
dece yüzde 20'si araştınlıp kayda alınabilmiş. Bu
rakam, Muş'ta yüzde 40, Tunceli'de yüzde 60...
Ne var ki, doğayı böylesine tahrip etmeye de-
vam edersek, belki de kimi bitki türlerini daha ta-
nımadan kaybetmiş olacağız. Tanıdıklanmız ise ar-
tik kitap sayfalannda, müze köşelerinde kalacak.
Yazının başında vurguladığımız gibi Anadolu'nun
elbette görülesi, yaşanası çok güzet yerieri var.
Doğasını iyi koruduğumuz dağlan da unutmamak
gerek. örneğin, Kaz Dağlan'nın eteğinde orman-
cı Bayram'ın dağlan anlatışı, kuşları, böcekleri ta-
rifi hâlâ kulaklanmda. Ancak, şunu da unutmamak
gerekiyor, Anadolu'nun ortasında da birzamanlar
Kaz Dağlan benzeri ormanlar vardı.
Hrtitlerin, onlardan önceki Anadolu insanlannın
yaşadığı Çorum çevresinin MÖ 2000'lerde yüksek
ağaçlı ormanlarla dolu olduğu ortaya çıkan bulun-
tulardan anlaşılıyor.
Hrtitlerin başkenti Hattuşa'da dolaşırken tepe-
deki piramitleri andıran yapılann bulunduğu bölü-
me de gittik. Yapının arka yüzü biraz Meksika'da-
ki, biraz da Mısır'daki tapınaklan andınyordu. Bu-
nun hemen arkasında da yeni yetişmiş, taze yeşil
görünümlü çam ormanı vardı. Ormanın hemen
önünde de yüksekçe bir tel örgü...
Kazı bölgesi sorumlulan bu ormanın öyküsünü
anlattılar...
Madem ki demişler, bir zamanlar bu bölge sık or-
mandı, kazı alanının hemen yanını çevreleyip ken-
di haline bırakalım. Insanın girmesine izin verme-
yelim, bakalım ne olacak.
Bir süre sonra bölge usul usul ormanlaşmaya
başlamış...
Atasözümüz, "bakarsan bağ, bakmazsan dağ
olur" diyort Sözün her iki yansı da doğru gibi ama,
Anadolu'da insan elinin değdiği yerlerde doğanın
bozulduğunu görünce, bu sözü değiştirmeii mi di-
yorum: ,- ^
Bakarsan çöl, bakmazsan göl olur! -> i. , ,
balbaydcumhuriyetcom.tr
Rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı
NoüKeçilVnin ifcıdesi
sağlıkdurumuna bağlıtstanbul Haber Servisi - Şişli Savcılı-
ğı, Egebank skandalına adı kanşan Ce-
najans Grey'in Yönetim Kurulu Başka-
m Nafl Keçiö ile eski Devlet Bakanı Rüs-
tü Saraçoğiu'nun ifadelerinin alınması-
m isteda. Önceki gece rahatsızlanarak
hastaneye kaldınlan Nail Keçeli'nin sağ-
lık durumunun iyi olduğu belirtildi.
Egebank'ın Yahya Murat Demirel ta-
rafindan hortumlanmasıyla ilgili soruş-
turma genişliyor. Şişli Cumhuriyet Baş-
savcılığı, Egebank soruşturması kapsa-
manda eski Devlet Bakanı Rüştü Sara-
çoğlu ile işadamı Nail Keçili'nin ifade-
lerinin alınması için Istanbul Mali Şube
Müdürlüğü'ne talünat yazısı gönderdi.
Talimat yazısmın, Istanbul Mali Şube
Müdürlüğü'ne ulaşmasımn ardmdan Sa-
raçoğlu ile Keçili'nin ifadesinin alınma-
lan için gerekli girişimlerin yapılacağı
belirtildi.
Egebank'a el konulmasından iki saat
önce bankanm güvenlik kameralannca
çekilen gürüntülerde olduğu saptanan
Keçili, önceki gece yüksek tansiyon ne-
deniylerahatsızlanarak yakmlan tarafin-
dan Yeşilköy'deki International Hospi-
tal'a kaldınldı.
Keçili'nin sağlık durumu hakkında
bilgi vermek amacıyla International
Hospital'da dün düzenlenen basm top-
lantısında konuşan Beyin ve Sinir Cer-
rahisi Uzmanı Opt. Dr. Cengjz Arslan,
baş ağnsı, baş dönmesi, sol tarafta uyuş-
ma şikâyetleri ile acilen hastaneye baş-
vuran Keçili'nin sağlık durumunun iyi
olduğunu, ancak teşhisi derinleştirebil-
mek için 48 saat sonra tekrar MR çeki-
leceğini söyledi.
Keçili'nin hastaneye geldiğinde ko-
nuşma güçlüğü çektiğini anlatan Opt.
Arslan, "Ük MR'da beynin sağ tarafin-
daki damarm geçki süre darakfağını ve
buna bağh olarak o damarlann başladı-
ğı bölgelerde geçki olarak kan dobtşmu-
nın azakhğını saptadık. Bunu büyük bir
stresin ardmdan ohışmuş geçici bir du-
rum olarak yorumluyoruz, ancak 48 sa-
at dohnadan bu tip şe\ lerin filme akset-
miş ohnasıbizimiçin de biraz ckkü bir ol-
gu" dedi.
Keçili'ye gazete okumayı ve televiz-
yon seyretmeyi yasakladığını, anne ve
çocuğunun dışında ziyaretçinin kabul
edilmediğini anlatan Arslan, Egebank
soruşturmasıyla ilgili olarak ifade ver-
mesine izin verilip verihneyeceği soru-
su üzerine şunlan söyledi:
tt
Hasta ryioMuğutakdirdeisterse ken-
disi ifade verebiHr. Stresortamını en az48
saat daha geçirip reshisin ne olduğunu
kesin olarakbümemizgerek. 48 saatson-
ra MR'da bir sorun yoksa hukuki prose-
düre oygun olarak ifade verme gibi basit
bir sejyapmasmda sakmca yoktur.Şu 48
saat ÖDÜmü göremiyorunL"