Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15EKİM2000PAZAR
14 ir U l \ kultur@cumhurlyet.com.tr
Oyun Atölyesi, yeni sezonu 18 Ekim'de Tom Kempinski'nin 'Ayrılış' adlı oyunuyla açıyor
Yalııızbk o kadar evrensel ld...
MELTEMKERRAR
- Martl999'daZuhaIOkayve
HahıkBflginer tarafından kura-
lan 'Oyun Atölyesi', yeni sezo-
nu 18 Ekim'de açıyor. Sezonun
ijk oyunu Ingiliz yazar Tom
^Gempinsid'nin •Aynhş (Sepe-
tation)' adlı oyunu olacak.
- Farklı ve bilinmeyen olana
yönelen ve giderek bunu bir
çizgi haline getiren Tiyatro
Stüdyosu'nun asal oyuncula-
rindan olan Bilginer ve Olcay,
tfendi tiyatrolannda da bu çiz-
giyı sürdürüyor. Tiyatro Stüd-
yosu'nun ilk oyun olarak seç-
tjği HaroMPmter'ın 'AMatma'
adlı oyunundan, Türkiye'de da-
ha önce hiç oynanmamış olan
Genet'nin 'Balkon'una uzanan
ferklı çızgisi, Oyun Atölyesi'nin
Berkoffve Kempinski örnekle-
riyle bağlanarak bir bütün oluş-
turuyor. Tiyatro ilk oynn olarak
Steven Berkoff'un DohıDüşün
Boş Konuş' adlı oyununu Fer-
ban Şensoy'un sahnelemesiyle
oynamıştı. îkinci yıhnı doldu-
rurken seçilen oyunyine bir ilk
olma özelliğı taşıyor. Olcay ve
Bılginer'in rol aldıklan oyunu
işi Kasapoğlu sahneye koyuyor.
'Oyuncu heyecan duymah'
' Oyun New York'taki evinde
Korkulanyla dolu hapishanesi-
ni yaratnuş agorafobıli bir tıyat-
to yazanrun, çocukluğundan
beri bedeniyle sürekli bir mü-
cadele içindeolan bir oyuncuyla
buluşması çevresinde dönüyor.
Görûnüşte hiç benzemeyen ve
birbirine yabancı iki yaşam. beş
Şin kilometre öteden bağlanan
telefon telleri ile adeta yan ya-
ıiageliyor. Iki ınsandanyola çı-
karak yapılanan metınde, iki
yaşam tiyatro sahnesi içinde eş
zaman ve mekân içinde anlam-
lanarak zıt duygular, hüzûnler
ve yalnızlıklarla dile geliyor.
Telefonun iki ucunda birbirine
eklenen repliklerle diyalog sağ-
lanırken, sahnenin iki yanında
deVam eden oyunda izleyici
kendi sorulan ve yanıtlanyla
/„
(Fotoğraflar: SENEM ÖZTÜRK)
Insan ruhunun karmaşık dehlizlerinin her oyunda bir karşıhğı olduğuna inanıyorum. 'Dolu Düşün
Boş Konuş'ta içimizden söylemek isteyip de söyleyemediğimiz şeylerin bizi düşürdüğü gülûnç
durumlann nelere mal olduğu konu edilirken, bu oyunda da ilişkiler ağının banndırdığı evrensellikte
mutlaka paralellikler oluyor. Oyunculuk güdüsünü okşayan çok güzel bir metin. Her gün yeni bir
şeyler keşfettiğimiz, ufacık aynntılann farkına vardığımız çok güzel bir yolculuk oldu bizim için.
aktif bir nitelik kazanıyor. Ka-
sapoğlu'nun birçok oyununda
izlenen bu özgür tavır, hikâye-
ninkendisiyle de bütünlûkohış-
turuyor. Oyun boyunca birbiri
ile göz göze gelmeyen karak-
terlerle 'iztemek/görmek/ kav-
ramak' kavramlann altı bir kez
daha çiziliyor.
- 'Tİyatro Stüdyosu'ndan ge-
len bir çizgiyisürdürûrkenöaJ-
Hkfe hiç oynanmanuş oyunlar-
laizteyici karpsmdasmız. Oyun
seçerken nelere dikkat edryor-
sunnz?
BtLGtNER - Burada çok
araştırma gerekiyor. Var olan
oyunlan bininci kez oynamak-
tansa -ödenekli tiyatrolann ma-
alesef yaptığı gibi- araştırmayı
• ve binlerce çakıl taşı arasından
o cevheri bulmayı tercih edi-
yoruz. Çok okumak ve okuduk-
lannızın arasından seçmek ge-
rekiyor. Oyunun oyuncuya ola-
nakJarsaglaması önemlı bir şey,
Kempinski'nin 'Aynhş'ındabu
fazlasıyla var örneğin. Fakat
oynamayı çok istediğimiz çok
değerli klasikler de var. Yann
öbür gün, Oyun Atölyesi bir
Mofiere ya da bir Shakespeare
oynarsa şaşırmamak gerekir.
Bu oyunlan da özel tiyatroyuz,
altından kalkamayız, daha ön-
ce oynanmış, gibi nedenlerle
oynamazsak kim bize, gelin
Shakespeare oynayın, diyecek,
hangi tiyatroda oynayacağız?
Bütün bu olanaklan kendimiz
için yaratmalıyız diye düşünü-
yorum.
- Söreç içinde ve özd seçhn-
lerle oluşmuş bir çizginiz var.
Jodle Foster, Hltler propagandası yapan yönetmen Lenl Rlefenstahl'ın fllmlnl çeklyor
'En tutkulu roüerimden biri olacak9
KültûrServisi -JodieFoster ınAdotf
Hitier ve Nazı hareketi üzerine pek çok
film çekmiş kadın yönetmen Leni Ri-
efenstahl üzerine çekeceği film büyük
tartışmalara yol açtı. 1934 Nazileri an-
lattığı ve Hitler'e övgüler yağdırdığı, bir
Tann gibi gösterdiği 'The Triumph of
the Wfll' fılmiyle Hitier'in o dönemde-
ki en büyük propagandaaraçlartndanbi-
rini yaratan Riefensthal'in yeniden, hem
de ünlü bir kadın yö-
netmen tarafından
gündeme getirihnesi
Hollywood'daki Ya-
hudıleri ayaklandırdı.
Ne senaryosunu Os-
carödüllü'Pniladdp-
hia' filmınin senaris-
tı Ron Nyswar'ın yaz-
masından ne de fil-
min Jodie Fostertara-
findan çekilmesinden
etkilenen bu protesto-
larbüyüdü ve Los An-
geles'takı en büyük
Yahudi komitesi Si-
mon VViesenmalMer-
kezi bu filmin yapıl-
maması için harekete
geçti. "Riefensthal'iyeniden gûndeme
getirmek o dönemde yaşananlara kar-
$ı bir saygısızhktır. Onu yficehmekk eş-
değerdir. Riefensthal müyonbırca kişi-
yi Hitler'e satmış ve ona bir Tann gibi
davranmıştır" diyor merkezin müdürü
Marvin Ifier. Yine ayru merkezden al-
dığı yardımla 'Soykmm' adlı belgesel
fılmi çeken ve Oscar ödülü kazanan
ArnoM Schwartzman, bu filmin çekil-
mesinin pek çok kişiyi dehşete düşür-
düğünü ve Foster'ın bu karanndan cay-
maması halinde protestolann daha cid-
di boyutlara varacağım söylüyor: "Ri-
efensthal Hitkr'in en iyi propaganda
aracıydıveonunyaptığıişlerpekçokkö-
rü olayın meydana gehnesine neden ol-
du."
Hitler'in 1934yıhndauçağrylaNurn-
berg'e inmesi sahnesiyle başlayan 'The
Triumph of The Will' şımdiye kadar
çekihniş en güçlü propaganda yapıtı
olmuş ve II. Dünya Savaşı'nın bitme-
sinden sonra da yeniden Naziliği uyan-
dıracağı korkusuyla yıllarca gösterimi
engellenmişti. Riefensthal'in, 1936
Olimpiyatlan ve insanm mükemmel fi-
ziğıni anlattıgı diğer fıhni 'Oiympia',
o yıl içinde, 'MnssoBni ödfUfi' ve '\fe-
nedikFUm FestivaB'nde en büyük ödü-
• "Bu fîlmin uzun
zamandır hayalini
kurayordum. O kadar
donanımlı bir kadın
ki... 20. yüzyılda bu
kadar tapılan ve
nefret edilen başka
bir kadına
rastlamadım. Onu
kesinlikle sinemaya
taşımalıyım."
lü kazanrruştı. Polonya'yayapılanNa-
zi işgalini birebir gösteren son fıhni
'Tienand'daiseÇingenetoplamakamp-
lanndaki kurbanlan işçi olarak çalıştır-
dığı iddia edilmişti.
Savaşm sonunda Riefensthal önce
Amerikalılar sonra da Fransızlar tara-
fından tutuklandı ve uzun yıllannı ha-
pishanede geçirdi. Sonra Afrika'ya ga-
zeteci olarak giderek Sudan'dakı Nuba
kabileleriyle yaptığı
çalışmalarla ünlendi.
Yedi yıl önce basılan
anılannda, kendini bir
Nazi yanlısı olmaktan
çok, naif ve cahil biri
gibi göstermeye çahş-
tıysada 1993 yıhnda
Ray MueDer'in çekti-
ği 'The VVonderfuL
Horribte Life of Leni
Riefesthal'adh belge-
sel film, onun hakkın-
da yapılan suçlama-
lann çoğunun doğru
olduğunu kamtladı.
Böylezorbiryaşa-
mın ve cesaretin, ko-
yu bir feminist olan
Foster'ın ilgisini çektiği, Riefensthal'i
kadın yönetmenlerin öncüsü gibi gör-
düğü ve o dönemlerde kullandığı sine-
ma yöntemleri ve çekimlerine hayran
kaldıgı da söyleniyor. "Bufilminhaya-
tımda çektiğim en heyecan verici şey
olacağmainanıyorum. Bu uzunzamaıı-
du-hayahmikurduğum bir şevdi"dıyen
Foster için 'The Leni Riefensthal' adı-
nı taşıması düşünülen bu projeye gös-
terilen tepki hiç de şaşırtıcı değil. "Bu
karanmda yalnız kalacağunı başuıdan
beribiliyonını. Amabu kadar sertku-
"Zuhım insani ya da bir kültürün kanında olabflir, ama asla bağışlanamaz."
rallanolantoplumlann ahlakrylabiraz
oynamak beni heyecanlandınyor.''
Filmde aynı zamanda Riefensthal'i
canlandıracak olan Foster, bu rolün ha-
yaönda oynayacagı en tutku dolu karak-
terlerden biri olacağını belirtiyor.
" O kadar donanımlı bir kadın kL.
20. yüzyılda bu kadartapüanve bu ka-
dar nefret edilen başka bir kadına rast-
lamadnn. Onu kesinlikle sinemaya ta-
şunahyun."
Bu ashnda hem oyunculuk hem deyö-
netmenlikyapan Foster'ın yaptığını sa-
Leni Riefenstahl, Adolf Hitier ve Nazi hareketi üzerine pekçok film çekmişti.
vunması gerektiği ilk işi değil. 14 ya-
şındayken Martin Scorsese'in ünlü fıl-
mi 'TaxiDriver"daki (Taksi Şoförü) bir
fahışeyi canladrrmasıyla da bütün dik-
katleri üzerine çekmişti. Ama pek çok
kışi daha sonra (The Accused) Sanık'ta-
ki tecavüze uğrayan kadın ve (The S-
lenceof The Lambs) Kuzulann Sessiz-
liği'ndeki FBI ajanı Starling karakter-
leriyle belleklerde yer eden Foster için
Riefensthal'i canlandırmanın bir zirve
nitelıği taşıdığına inanıyor. Bu projey-
le bir taraftan yönetmenlik ve oyuncu-
luk kabiliyetini smarken topluma aykı-
n yaşamayı tercih eden ve zorluklardan
kaçmayan sert kişiliğini herkese kanıt-
lamamn yolunu bulduğunu söyleyenler
de var.
Şu anda 98 yaşında olan Riefenst-
hal'in kendi destanmı yarattıktan ve
An ırkmın üstünlüğünü övdüğü fılm-
lerinden sonra yaşanan acılan küçüm-
semek niyetinde ohnadığnıı söyleyen
Foster, fihnin zulme ve acımasızlığa
övgü olacağını söyleyenlere, 'Sanık'
filmiyle kazandığı Oscar ödülü töre-
ninde yaptığı konuşmayı anımsatı-
yor:u
Zuhlm insani ya da bu- kültürün
kanında olabUir, ama asla bağışlana-
maz."
Burada yola çıkış noktası ney-
di?
BtLGtNER - Herhangi bir
çizgiyi oluşturahm diye yola
çıkmıyoruz açıkçası. Biz sade-
ce sevdiğimiz, beğendığımiz,
doğru bildiğimiz tiyatroyu yap-
maya çalışıyoruz. Eğer bu izle-
yici gözünde bir çizgi oluşturu-
yorsa bizi mutlu eder.
OLCAY-Ashnda çizgiyi ve
ne olduğunuzu belırleyen yap-
tıklannızdır. Istediğiniz kadar
çizgimiz budeyin, sonuctayap-
tıklanmız ve yapmakta olduk-
lanmız bunun en güzel göster-
gesıdır. Ama şunu söylemeliyim
ki, bundan sonra da çizilen tab-
lonun dışmda bir şeyler yap-
maya niyetimiz yok. Her şey-
den önce heyecan duymalı
oytmcu. Eğer sahne üzerinde
biz oyuncuolarak heyecan duy-
muyorsak, seyircinin de bu he-
yecaru duyması mümkün de-
&
'Mutlaka kaptan gerek'
- Her oyunun oyuncuya da
yeni bir şeyler oğrettiğini ya da
fark ertirdiğini söylüyorsunuz.
Bu oyun sizi nasıl etkikdi?
OLCAY- Insanruhununkar-
maşık dehlizlerinin her oyunda
bır karşılığı olduğuna inanıyo-
rum. 'DohıDu^ânBofKbmışta
içimizden söylemek isteyip de
söyleyemediğimiz şeylerin bi-
zi düşürdüğü gülünç durumla-
nn nelere mal olduğu konu edi-
lirken, bu oyunda da ilişkiler
ağının banndırdığı evrensellik-
te mutlaka paralelikler oluyor.
Buradaki yalnızhk da o kadar
evrensel bir şey ki...
- Bu oyunu seçmenam nede-
nineydi?
OLCAY -Oyunculuk anla-
mında iki oyuncuya inanılmaz
olanaklar tanıyan, oyunculuk
güdüsünü okşayan, gerçekten
çok güzel bir metin. Yapılacak
çok şey var. Bir de bunu dene-
mek istedik.
-'Balkon'da özeffikle Başar
Sabuncu ik çahşmak istemişti-
niz. Bu oyunda Işıl Kasapoğlu
Oeçahşıyorsunuz. Yönetmen ne
kadar önemh?
BtLGtNER - Tıyatro gemi-
sıne mutlaka bir kaptan gereki-
yor bu yolculuk sırasında. Yö-
netmen sizi denetleyen bir un-
surolarak, neyi doğru, neyi yan-
lış yapüğınızı, neyi yaparsaniz
biraz daha ıstediğinize ulaşa-
cağınızı çok net görüp, size çok
güzel ipuçlan veren çok önem-
li bir kişi. Çünkü -özellikle de
bu oyunda- kendimizi denetle-
yecek durumda değiliz. Nere-
deyse iki tane tek kişilik oyun
gibi bu oynadığımız.
OLCAY-Yönetmenin oyun-
cuyu tiyatro sahnesınde yahnz
bırakması kadaracı veren bir şey
yok. Biz bunu bir yerlerde ya-
şadık. Oyuncuya bundan daha
büyük bir ceza olamaz aslında.
Dolayısıyla tiyatro yönetmeni-
ne oyuncunun güvenmesi, ona
kendini bırakması, emın olma-
sı çok önemli. Işıl Kasapoğlu da
vizyonu, beğenisi, teksti anla-
ma, çözümleme, teknik dona-
mmı ve duygusuyla bunu doya-
sıya yaşadığnmz bir yönetmen.
'Çok güzel bir yokuhık*
- Bu aıüamda metnin kendi-
si nasıl yol gösterid ohryor?
OLCAY-BtLGtNER- Her
günyeni bir şeyler keşfettiğimiz,
ufacık aynntılann farkına var-
dığımız çok güzel bir yolculuk
oldu bizim için. Çünkü metin
buna çok elverişli. Didiklen-
medik bir şey kalmadı. Bu ka-
dar çalışmanın ardından tekst-
teçözümlenecekokadarçok şey
var ki, sanki hiç bitmeyecek-
miş gibi. Kempinski'nin memi,
önıeğin Genet'nin 'Balkon'u
ile karşılaştrnlınca çok daha
açık bir metin. Buna rağmen
onlan oynamak için o kadar çok
seçenekvarki...
- Arük bir tiyatro sahibi ola-
rak saltseyirciyigözeterek seçi-
len repertuvarlara nasıl bakV
yorsunuz?
BtLGİNER - Yapılacak en
büyük hata bu! Çünkü siz sa-
mimi değilseniz, zevk ahnadı-
ğnıız bir şeyi oynuyorsanız o
karşılığını bulrnaz zaten. Ben
sahnede olmaktanve o rolü oy-
namaktan zevk aldığım için oy-
nuyorum.
Benzevkduydugum içinzevk
duyacakbr seyirci. Bunun baş-
ka formülü yoktur. Seyircinin is-
tediği oyunlan sahneleyen ti-
yatrolar ohnuşturTürk tiyatro-
sundave batrmşlardır. Siz sami-
mi olursanız, seyirci mutlaka
sahiplenir.
Y A P I Y O R L A R ?
DanielDay-Lewis,
S. Beckett 7 oynayacak
• Danlel Day-
LewiS, Nobel Odüllü
Samuel Beckett'i
beyazperdede
canlandıracak.
'VVaiting For Godot
and Krapp's Last Tape'
adını taşıyan fıhn,
1989'da yaşama veda
eden ünlü yazan tüm
yönleriyle sinemaya
aktaracak. Şu sıralar,
Martin Scorsese'in
'Gangs of New York'
fıhnindeki kasap rolü
için günde sekiz
saatini bır kasapta et
keserek geçiren Lewis,
gelecek yıl çekımlerine
başlanacak olan füm
için Beckett'in bütün
eserlerinı ve hakkında
çıkan kıtaplan
okuyacağını söylüyor.
• Robert
Englund, Cipri ve
Maresco'nun
yönettiği
dökümanter
fümin
çekimlerini
Palenno'da
tamamladı.
'Cagliostro'nun
Dönüşü' adlı
filmde Englund,
geçmişi ve
geleceği gören
bır sihirbazı
canlandınyor.
• Julla
RObertS, Tom
Hanks ve Tom
Cruise'u bile
geride buakarak
'Hollywood'un para
kazandırma garantisi
en fazla olan beş
oyuncusu' listesinde
bir numaraya yerleşti.
Premiere dergisinin
yaptığı ankette, Mel '
Gibson dördüncü,
Bruce Wülis beşinci
sırada yer alıyor.
• Robert
Redford,
Kalifomiya'da Santa
Monica'daki L'Aero
adlı sinema satonunu
satmaldı. 1960'lardan
kalan bu sinema
salonunda, ilk
filmlerini izlediğini
belirten Redford,
böylece onu
kapanmaktan
kurtarmış oldu.
performansı
eleştirmenler
tarafından
başanlı
bulunmadı.
• Keanu
Reeves ve
James Spader,
bir film için bir
araya geldi. Joe
Charbanic'in
yönettiği 'The
VVatcher' adlı
fıhn, cınayeti
ışlemeden önce
FBI'yı arayıp
haber veren
katilin hıkâyesi
üzerine kurulu
psikolojık bir gerihm.
• Mr. Bean'in çizgi
fihnı yapılıyor. Rowan
Atkinson'm 1989'da
komik televizyon
dizileri için yarattığı
'sakar' Mr. Bean
karakteri 1997'de
sinema fıhni olarak
izleyici karşısma
çıkmıştı.
• Antonlo
Banderas'ın yüzü
Ispanyol pullanm
süslüyor. 'Ispanya
2000' admı taşıyan
pul yanşmasında
sunulan pulun
üstünde kendi resmini
gören yıldız,
'smemayla pul
arasında orük bir yön
varsa o da görüntüyle
mesaj verebihnesidir'
diye İconuştu.
• Ornella Mutl
Francesco Nuti'nin
filminde rol ahyor. Bir
gangster çetesüıe üye
olan kızıyla uğraşan
dul bir babamn
hikâyesinin
anlatıldığı 'Caruso
Zero in Condotta'
adlı fıhnde, aynca
Sabrina Ferilli ve
Cecilia Dazzi rol
alıyor.
• Daryl Hannah,
Marilyn Monroe'yu
canlandınyor.
Axeht)de'un 'The
Seven Year Itch' adh
tekstinden yola
çıİcılarak Londra'da
Queens Theatre'da
sahnelenen oyunda rol
alan Hannah'ın
• Meg Ryan,
porno yıldızı Linda
Lovelace'i
canlandıracak. Brian
Grazer'in
yapımcıhğım
üstlendiği proje için
Ryan'ın, 'küçük, şirin
ve sevirrüi kadm'
imajmdan kurtulması
gerekiyor.
• Jennifer Lopez
ve Salma Hayek,
Meksikalı ressam Frida
Kahlo'yu
canlandıracak.
Gazeteler, Kahlo'nun
hayatun anlatan iki ayn
fıhn çekileceğine dair
haberler yaymılarken
Lopez ve Hayek
'kimin daha çok Latin
kam taşıdığına' dair
tartışmaya
başladılar bile.
Ama herkes,
Hayek'in daha
çokşansı
olduğuna
ınanıyor.
• Peter
Gabrlel'in
müzik şirketi
'Real World'
Napoliten halk
müziği yapan
'Spaccanapoli'
adlı grubun
yeni albümü
'Lost Souls'u
çıkardı.
Grup, albümün
yapımcıhğim
üstlenen Peter Gabriel
sayesinde uluslararası
arenaya açıhnaktan
çok memnun
olduklannı belirtiyor.
• Mark Knopfler,
altı yıldan sonra
çıkardığı 'Saiüng
to Philedelphia'
albümüyle 'halkın
hafızası zayıfrır'
söyleminin yanlış
olduğunu kamtladı.
Hafif melodileri ve
yoğun içerikli
sözleriyle albüm
bir anda listelerin
en üstüne yerleşti. .
Albümün tamamı .. ,
Knopfler' ın sesi
ve gitanndan *
oluşuyor.