23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 AĞUST0S1999SALI CUMHURİYET SAYFA DEPREM Müteahhitler 'acı'nın rantınıyedi... Bitmeyen konutlardan vurgunyaptı... Deprem soyguncuları VARTO' G Ö L C Ü degişmeyı AYŞE YILDIRIM 6 Eylül 1975'te 6.9 şiddetinde meyda- na gelen deprem Diyarbakır'ın Lıce il- çesıni vurdu. Depremde 2 bin 385 kişi öl- dü, 3 bın 339 kışı yaralandı. SiUeyman Demird'inbaşbakanhğında MC hükûme- ti görevdeydi. Yetkililer. hiç değişmeyen sözlerini tekrarladılar: "Yaralar sanla- cak." Yurtiçinden ve yurtdışından yar- dımlar yağıyordu sözde Lice'ye... Mev- sim kış olduğu içın bannma sorununa bir an önce çözüm bulunacaktı. Bu ne- denle depremden 15 gün sonra konut ya- pımlan ihale edildi. fhaleden 7 ay sonra da konutlann büyük bir bölümünün bit- tiği açıklandı. hatta anahtar teslimine Başbakan Süleyman Demirel de gitti. Görünürde "yaralarsanhywdu". An- cak kısa bir süre sonra deprem yolsuzluk- lannın kokusu çıkmaya başlaımştı. Dep- remden 7 ay sonra bölgeye giden Hikmet Çetinkayayaşanan gerçeği 'Lice 1976' ya- zı dizisiyle kamuoyuna duyurmuştu. Li- ce'de henüz hiç yardım gitmeyen, ulaşıl- mayan köyler vardı. lnsanlar hâlâ çadır- larda yaşıyor ve soğuktan ölüyorlardı. MC hükümetine yakın müteahhitlere iha- lelerde usulsüzlük yapılarak verilen ko- nutlann hali içler acısıydı. Temeli olma- yan, kapısız, camsız, hatta altyapısı ta- mamlanmadığı için tuvaletsiz evlerde deprem felaketınden çıkan Lıceliler hak- lı olarak oturmak istemiyordu. Konutla- nn yanında kurduklan çadırlarda yaşam- lannı sürdürmeye çahşıyor, sözde konut- lan da samanlık olarak kullanıyorlardı. Li(£İileru açbğa,)t>ksuIluğaveölüme" tut- sak edilirken müteahhitler ise acının ran- tını yiyorlardı. Licelilerin yardım komitesinde halkın bulunması önerisini yetkililer kabul et- memişti. Muhtarlardakı yardımla ilgili belgeler elinden alınmıştı. Imar ve lskân Bakanlı- ğı'ndan gönderilen sobalar Deprem lnşaat Amirliği'nde tutuluyordu. 10 kişilik bir aile bir kilo pırinç yardımı alırken bazı kişilere çuval çuval pirinç veriliyordu. Al- manlann gönderdikleri ça- dırlar ise yok olmuştu. Al- manlar kendilen hatta Al- man Sağlık Bakanı bizzat aradı çadırlan ama bulama- dılar. Kızılay çadır \ erdi Lı- celilere. Bugün utanç tab- losu olarak gözler önüne se- rilen çadırlardı bunlar. Ek- mek hâlâ yoktu ilçede. Fın- nın yapunı iki kez ihale edil- miş, ancak bitirilememişti. Hollanda'nın yardımı olan ambulansla her sabah 94 ki- lometre öteden Diyarbakır'dan getirili- yordu ekmek. Altyapı yoktu, halk yağ- mur sulan kullanıyordu. ilçede ise sade- ce bir doktor ve bir sağlık memuru var- dı. Bağırsak hastahklan artmıştı. Yugos- lavya'dan gelen bir TIR dolusu malzeme de ortada yoktu. Üç yüz bin lıra değerin- deki elektrik malzemesi, kablolar birden- bire yok olmuştu. Bugün deprem haberleri nedenıyle te- levizyonlan eleştiren anlayış o gün de vardı. Demirel Lice'ye gittiğınde tele- vizyon kamerası yakın plan çalışmak ye- rine ilçeyi minareden çekmiş ve "gör- kemH bir görüntü" sunmuştu. CHP'li Belediye Başkanı Halil Akgül isyan ediyordu. MHP'li Imar ve lskân Bakanı Nurettin Ok ilçeye geldiğinde durumu kendisine anlatmıştı. "AP'lile- rin ve MC yanlısı müteahhitlerin Lice L Depremden 7 a> sonra Lice'de hâlâ ulaşılamayan köyler vardı. İnsanlar hâlâ çadırda yaşıyor ve soğuktan ölüyorlardı. soygununun içindeokiuğunu" söy lemış- ti. MHP'li Bakan Ok'tan aldığı yanıt ise öfke dolu bır sesle. "Ben adamın alnını n kabağına çakanm" olmuştu. Demirel, Lice'de 1.568 konutun bıttiğinı söylü- yordu. Halil Akgül ise bu açıklamadan sonra noter aracılığıyla yapılan konutla- n saptadı; 1.237'ydi. Licelilerin oturma- ya korktuklan, ancak bittiği iddıa edilen bu evlen müteahhıtten Lice Deprem ln- şaat Amirliğiteslimalmıştı. tnşaatAmi- n Nâzım Temizer'di. Elınde tabancasıy- la Lice'de terör estinyordu. Lice Cumhu- nyet Savcılığı hakkında tutuklama kara- n vermişti. karan ögrendıgı günılçeyı terk etmişti. CHP Diyarbakır Milletvekili Ha- san Değerkonut ihalelerindeki yolsuzluk iddialannı bır türlü yanıtlanmayan soru önergesiyle TBMM gündemine getir- mişti. lşte Değer'ın iddialanndanbazıla- n: - Deprem bölgesindekı bütün ihalele- nn üç kişi dışında tümünü AP'lı müte- ahhitleralmıştır. Zülfü Akarsuadlı şahıs 200 bin lira muvakkat teminat karşılı- ğında 10 milyon 600 bin lira avans almış, işi yanm bırakıp kaçmıştır. sek Fen K.urulu Daire Başkanlığı'nın 8 Temmuz 1975 tarihli yazısı vardır. Yazı- da Ağa Ceylan'a ihale verümemesi isten- mektedir. Üstelik bu yazı tüm resmi ku- ruluşlara gönderilmiştir. Lice depremi 6 Eylül 1975 günü olmuştu. yanı AğaCey- lan'a ihale verilmemesini öneren yazının resmi daıreleTe gönderilişinden dört ay sonra... İhale kararları Kayıp Lice'de üç müteahhit 1.000 konutluk ihale için kendi aralannda anlaşmıştı. 500 konut Ağa Ceylan'a. geriye kalan 250'şer konut da aynı ıhaleye katılan Ay- met Aydeniz'le Osman Ozaltın vekilı Maksut Yıklız'a verilmiştı. Üstelik mü- teahhit firmalar ihale komisyonunun ka- rarlannda düzelrme yaparak haksız ka- zanç sağlamışlardı. Ne hikmetse usul- süzlûk yapılan bu komisyon kararlan da- ha sonra ortadan kaybolmuştu. tşte Hik- met Çetinkaya'nın belgelerle ortaya koy- duğu usulsüz ihalelenn öyküsü: "15.9.1975 tarihinde iki no'hı konüsyon karannda bir düzettmevardır. Ağa Ceylan limitet Şir- dır. Çünkfi iki ve üç no'hı komisyon ka- ranyla 1.000 konuttan 500'ünü Ağa Cey- lan alnuşür. Şündi geriye kalan 500 konu- tu kimlerin akuğııu merak edenler otabi- Br. Evetgeriye kalan 500 konutun 15.9.1975 günüsaat 18.00'de yapılan komisyon top- lantısında 250'sini Ahmet Aydeniz binde 25 kırarak alnuşnr. Ağa Ceylan bu teklif mektubunda binde 2. Osman Ozaltın ve- kili Maksut Yddız ise binde 1 kırdı. Şimdi geriye 250 konut kalmıştı. Aynı gün teklif mektuplan açıkh. Kaülan ki- şileryineaynrydı. Ağa Ceylan on binde5. Ahmet Aydeniz on binde 1 ve Osman Özalün veldli Maksut Yıküz'ın binde 30 kırdıgı saptandı. Böylece son 250 konut Maksut Yıklız'a verildL 15.9.1975 tarih- li dört komisyon karannın fotokopileri eUmizdedir. 1.000 konutluk ihaienin ko- misyonda başkanlığım inşaat amiri Nâ- zını Temizeryapmışür. Lice Cumhuriyet SavcınğTnın hakkında tutuklama kara- n verdiği bu kişinin görevli olarak yakın- daK^ns'agideceğibadirUnıektedir. 1JD0 konutluk ihalede komisyon üyeleri ise Ömer Kjnıklıoğlu, Süleyman Yanık, Kur- tuluş Kantar ve Cenap Argon'dan oluş- X>^epremden sonra Lice'de yapılan konutlar, 'deprem soygunculan'nın yüzünü ortaya koyuyordu. Evlerin temeli yoktu. Kumun üzerine incecik bir beton atılmıştı. Bazı evlerin kapısı, çerçevesi, camı, merdiveni hatta çaüsı bile 'unutulmuştu. Liceliler, deprem konutlannı samanlık olarak kullanıp, yaşam savaşını çadırlarda sürdürmeyi tercih ettiler. - Aynca, Kulp ilçesinin Narlıca kö- yünde Finlandiyafırması taraftndan mon- te edilen 400 konut Zülfu Akarsu tarafin- dan yapılmış gibi gösterilmiş 10 milyon lıra ödenmiştir. - AP hayranı müteahhitler konut başı- nabinlirayı bu işleri yöneten merkeze ver- mişlerdir. Ya da .AP Genel Merkezi'ne ba- ğışta bulunarak bu ihaleleri almışlardır. - Bu işler Afetler Genel Müdürlüğü'nde görevli iki kışı ve bir AP milletvekiliyle Ankara'da Yenışehir Çelik Sokak'ta An Apartmanı'nın 8 no'lu dairesinde düzen- lenmektedir. - Resmi kayıtlara göre Ağa Ceylan'ın firmasına Lice'de 30 milyon liralık iha- le verilmiştir. Oysa bu şirketin ihaleler üze- rinde düzelrme yaptığı uzmanlarca sap- tandığmdan 15.5 milyon liralıkbelgenin iptaline ilişkin Bayındırlık Bakanlığı Yük- keti 250 konutun ihaiesini binde 25 kıra- rak aldıgv. ancak karann üzerinde dü- zehme \apılarak on binde 25 olarak de- ğiştirildiği sa\ lanmaktadır. Çünkü, 2500 konutluk ihaleye .\hmet Aydeniz ve Os- man Ozaltın vekili Maksut Yıldız da ka- ulmaktadır.BuihakdeAhmet Aydenizbin- de 1, Maksut Yddız ise hiç kırmıyor. Ay- nı gün saat 1530'da yapılan 250 konut- luk ihaleye de yine aynı müteahhitler ka- tılıvor. Bu ihalede Osman Ozaltın on bin- de 5, .\hmet Aydeniz binde 2, Ağa Cey- lan ise binde 50 kınyor. Komisyon kara- nnın üzerinde yapılan bir düzettme ik binde 50. on binde 50 oluyor. Böylece Ağa Ceylan bir çırpıda 500 konutun ihaiesini auyor. Bindeler on binde yapılarak mil- yonlarca lira kâr sağlanmış oluyor. Yukanda verdiğimiz iki somut örnek Lice'de neler döndüğünü kanrtlamakta- mustur. Cenap Argon, Afet Isleri Genel Müdür Yardımcisı olup İmar ve lskân Bakanı adına onaylanuştır komisyon ka- rarnu. 15.9.1975tarihlidörtkonüsyon ka- ranndan bir ve iki no'lu kararlar yitiktir. Evrak memuıiuğu ve yapı müdürlüğün- debulunan bu tutanaklann neredeoldu- ğu bilinmemektedir." Olayla ilgili üstünkörübir soruşturma yapıhr, ancak dosyalar bir türlü buluna- maz. Üstelik 6 milyon liralık ihale alan Müteahhit Maksut Yıldız'a Lice Dep- rem lnşaat Amirliği "bir yanhşhk" yapa- rak 9 milyon lira ödemiştir. Tabii ki mü- teahhit, fazla ödeme yapıldığı için 3 mil- yonu geri vermez. Depremden iki ay sonra, yani 28 Ka- sım 1975'te Lice'de fınnın ihalesi de ya- pılmıştı. Öıale bedeli 346_bin 500 Hray- dı. thaleyi binde 1 kırarak OmerAydmoğ- ice'de üç müteahhit 1.000 konutluk ihale için kendi aralannda anlaşmıştı. 500 konut Ağa Ceylan'a, 250'şer konut da Ahmet Aydeniz'le Osman Ozaltın'a verilmişti. Müteahhit firmalar ihale komisyonunun kararlannda düzeltme yaparak haksız kazanç sağlamışlardı. Dönemin CHP Milletvekili Hasan Değer, konut ihalelerindeki yolsuzluk iddialannı TBMM'ye taşıdı. Üstünkörü bir araştırma yapıldı, usulsüzlûk yapılan komisyon kararlanmn ortadan kaybolduğu anlaşıldı... hı almıştı. 278 bin 485 lira ödenmişti Ay- dınoğlu'na, geriye kalan ise işin temina- tı olarak kesilmişti. Ancak, müteahhit fi- nnı tamamlamadan kaçıp gitmişti. Bu kez 56 bin lira değerinde ikinci bir ihale yapılmış. Fınn sözde bitirilmiş. Montaj işini alan müteahhit de diğerleri gibi fi- nnın çalıştığını söylemiş ve teslim fişi- ni almış Lice'den. lşte çalışmayan finna harcananparalar: "Fırmın montajını An- kara'da bulunan tsmail Duygulu ve Ka- mil Çevikel'eait Örnek Ekmek Fabrika- sı yapmış. İhale değeri 400 bin lira. Fınn ünitesi için 300 bin lira. bir tane un eleme makinesi30binliraveUd tanehamuryo- ğurma makinesi için 70 bin lira saptan- mış. Almany a'dan ithal edilmiş, makine- Orpeneral istlfa ettl ltalyan Aeritalia Şirketi Lice'ye okul yapımı için 30 bin dolar, o günün para- sıyla 450 bin lira göndermişti. Bu para- run yerinde harcanmayıp, yolsuzluk ya- pıldığı iddialan ortayaatılınca Hava Kuv- vetleri Komutanı Orgeneral Emin Alpka- yaistifa etmişti. Okulunmü- teahhidi Necatilvaz'dı. îvaz, Ankara'da yaptığı açıklama- da okul yapımı için o güne dek 190 bin lira aldıklannı açıklamış ve şöyle demişti: "Bu okul iyi niy«Üe yapum- na başlanan,heyecanve sev- gidolu biryapıttir. Hava Kırv- vetleri'yle yapöğımız kont- ratta inşaat bittikten. okul ek tesisleriyleteslim edildik- ten sonra yapdacak hesaba göre paramı alacağım taah- hüt edilmisti. Okulu geçen 29 Ekim'de teslim etmemiz gereküydL Ancak kötü hava koşullan nedenhleteslim ge- ciktL Okul bölümü bittiği halde dört öğretmen lojma- IU, müstahdemler lojmanı. deponun yapımı hâlâ bitiri- lemedL Zaten bu nedenle bi/im para is- tememiz söz konusu değildi. .Ancak kar- şı tarafa müracaat ederek avans verme- leriniistedik. Yapöömız iki müracaat da olumlu karşdandı. Uk olarak 1975ydının ocakaymda 70bin lira. ikinciolarak4Mart günü, Alpkaya'nın istifasından bir gün önce 120 bin lira avans verildL Toplam 190 bin lira akük.- 160 metrekarelik bir alan üzerine ku- rulan ve Lice'nin iklim koşullanna göre yapılan okul en dayanıklı yapı olarak ni- telendiriliyordu. İmar ve lskân Bakanlığı yöneticileri okula değer saptaması yap- mak istemiyordu, ama kimi müteahhit- lerise okulun ve eklerinin yapımının 300 bin lirayı aşmayacağıru ileri sürüyorlar- Sürecek Türkiye'ye uygulanan vetonun kaldınlmasını ilk defa dile getiren Ege Bakanı Benos yardım için Türkiye'ye geliyor Yıınanistan'dan öııeıııli misafirATtNA/ İSTANBUL (Cumhu- riyet)-Yunanistan'dan Türkiye'ye her konuda yardımlar sürerken, bu konuda önemli açıklamalar ve yardım girişimleri ile günün ada- mı haline gelen Ege Bakanı Tür- kiye'ye geliyor. Depremin ardından gündeme gelen ve 1995 yılından bu yana uy- gulanan veto İconusuna da açıklık getiren Yunanistan Ege Bakanı Stavros Benos,açıklamalan ile bu- gune kadar söylenemeyeni söyle- yerek herkesi hayrete düşürmüş- tü. Türkiye'ye deprem dolayısı ile yapılacak olan yardımlann AB çerçevesinde ara çözüm yerine, vetonun kaldınlarak yapılması ge- rektığini söyleyen Stavros Benos'a kısa zamandabüyük destek gebniş- ti. Ege adalanndan Türkiye'ye ya- pılan yardımlan da organize eden bakan Benos. önceki gün Çeş- me'ye gönderilen ilk parti yardı- mın devam edeceğini açıkladı. Türkiye'ye yapılan yardımla- nn organizasyon bozukluğu yü- zünden yerlerine sıhhatlı uîaştın- lamadığına dikkat çeken Ege Ba- kanı, bunun için önümüzdekı gün- lerde Türkiye'ye giderek yetkili- lerle görüşeceğini, gerekli acil ih- tiyaçlann ortaklaşa tespit edilme- sinden sonra bunlann temin edil- mesine calışılacağını söyledi. Pangalos ortaya çılctı Dışişleri Bakanlığı'ndan alın- masının ardından uzun süre orta- dan kaybolan eski bakan Teodo- rosPangalos,Yorgo Papandreu'ya çattı. Pangalos. Papandreu'nun uyguladığı dış politikanın plansız olduğunu iddia ederek Yunanis- tan'ın Türkiye'ye karşı vetoyu hiç- bir zaman kullanmadığını söyle- di. Teodoros Pangalos, mali pro- tokol konusundaki engellemele- rin Türkiye'deki ınsan haklan ih- lalleri ve rejim tıkanıklığı yüzün- den olduğunu ileri sürdü. "Devfct- ler soğukkanlı canavar olmaya, halklar ise sevgi içindeyardunlaş- ma>a mecburdurlar" diyen Pan- galos. vetonun kaldınlmamasını istedi. Yunanistan'da avukatlar da dep- remzede Türk meslektaşlarımn yaralarını sarmak için harekete geçti. Atina Barosu Başkan Yar- dımcısı Nicolas Kanelopoulos ile yönetim kurulu üyesi avukat Di- mitrios Pasinos. bu amaçla dün lstanbul"a gelerek baro yönetim ku- rulunu ziyaret etti. Ziyaret ile il- gili olarak gazetecilere açıklama yapan lstanbul Barosu Başkanı Yücel Saymaa Yunanlı heyetin, Atina Barosu ve Yunanistan"daki tüm barolar adınadayanışma ama- cıyla geldiğini kaydetti. Sayman, afet bölgelerinde a\iikatlann bü- yük ölçüde savunma görevini ye- rine getiremediklerini kaydederek "Savunması olmayan yargırun iş- lemesine nza gösteremeyeceğimiz için sadece meslektaşlar arası da- yaıuşma değil. bu bölgelerde yar- gryısagüklı işlermek için barolann yeniden inşası, baro mensubu avu- kadann görevlerini yapacaklan mekânlannyenidenohıştumlma- sı için çalışmalarunız bulunuyor" dedi. Atina ve Yunanistan barola- nnı temsilen Türkiye'ye geldikle- rini vurgulayan Atina Barosu Baş- kan Yardımcısı NicolasKanelopo- ulos da ihtiyaçlan belirleyecekle- rinı ve meslektaşlanna yardım ede- ceklerini belirtti. Öte yandan Ege Denizı'nde Tür- kiye'ye en yakın adalardan Sa- kız'da, yardım için başlatılan kam- panyalar sürüyor. Sakız Adalılar Birliği, Sakız Adası tşçiler Birli- ği, Ege ve Trakya Banş Gazeteci- leri Birliği ile Sakız Ticaret Oda- sı'nın katkılan ile sürdüren kam- panyada giyecek, battaniye ve ça- dır toplandı. Sakız Adasfnın dı- şında önemli birkampanya da Gü- ney Yunanistan'dakı Polepenez ya- nmadasında sürüyor. Messinia Va- lısı'nin girişimi ile başlayan kam- panya, Yunanistan Kızılhaçı ile ortaklaşa yürütülüyor. 'Teşekkürler kom;u' Büyük depremden sonra arada- kipolitik sorunlanbiryanaiten Yu- nan halkı ve basınının Türk kom- şulannın uğradığı felaket sonrası hiç düşünmeden yardıma koşma- sı, aradaki buzlan eritti. Yunanistan' ın budostane tavn, Türktarafinda dabüyük yankı bu- lurken, bu ülkenin lstanbul Baş- konsolosluğu yurttaşlar tarafın- dan gönderilen renkli çelenklerle çiçekbahçesinedöndü. BasınAta- şesi SocratisTragotsis, çok sayıda heyetin ziyarete geldiğini ve gelen teşekkür fakslannın 4 bini aştığı- nı söyledi. DUZYAZI ORHAN BtRGtT Atfa Dair... TBMM'nin tatile girmeden çıkarttığı son ya- sa, yani kısa adı \\e"Af Kanunu"', bütünü ile ha- zırlayanlarını da, kabulü için olumlu oy verenle- rini de memnun etmedi. Bir hükümet tasarısı olmasına, üstelik günde- me ilk getiren partinin DSP olmasına karşın Baş- bakan, yasayı bu hali ile içine sindiremediğini açık açık söylüyor ve beklentilerin farklı olduğunu belirterek, siyasi iktidann bir koalisyon olması ne- deniyle demokrasinin gereği olarak uzlaşmaya vanldığını hatırlatıyor. Yasayı hazırlayan, ya da komisyon görüşme- leri sırasında bugün asıl eleştirileri çağıracak de- ğişiklikleri gerçekleştiren koalisyon ortaklannın genel başkanları ve yöneticilerinin de Cumhur- başkanı'nın önünde onaylanıp onaylanmaya- cağını bekleyen tasan için DSP Genel Başka- nı'ndan çok farklı düşünmedikleri anlaşılıyor. Kamuoyunun bu yasaya karşı en ağır ve hak- lı tepkiler yönertmesine yol açan "çete/ere af"la ilgili hükümler karşısında Mesut Yılmaz'ın dün Fîkret Bila'ya getirdiği yorum ilginç. ANAP Ge- nel Başkanı, "suç işlemiş çetelerin af kapsa- mında olmadığını" söylüyor. Yılmaz'a göre "suç işlemek üzere çete kurulmuş ama, işlenmeden yakalanmışlarsa, sadece çete oluşturmaktan suçlularsa affın kapsamı içindeler. Suç işlemiş çete mensuplannın aftan yarartanması söz ko- nusu değil... Rüşvet, ihaleye fesat kanştırma, uyuşturucu, bankalan soyanlar, ölüme sebebi- yet veren müteahhitler tümüyle kapsam dışın- da bırakılmıştır." (Milliyet, 30 Ağustos) ANAP Genel Başkanı'nın sözleri böyle ama, genel başkan olduğu partinin merkez karar or- ganı üyesi, lstanbul Milletvekili ve üstelik Mesut Yılmaz'ın yakın danışmanlanndan Yılmaz Ka- rakoyunlu, tüm bu görevlerini bir kenara bırak- mış, sade bir köşe yazarı olarak pazar günü Sa- bah gazetesindeki köşesinde, af yasasıyla "mi- tolojinin tepegözlenne benzer bir garip varlık yaratıldığını" söylüyor. Bu kadarla da kalmıyor Karakoyunlu ve sanınm kendisinin de parti di- siplininin hatın ile"kabu/" oyu bulunan bu yasa- da, mesela işkencecilerle ilgili iki ayn çelişkili hükmün de yer aldığını söyleyerek ulaşılan so- nucun hilkat garibesini andıran Picasso port- relerinden farkı olmadığı sonucuna ulaşıyor. Gelelim, yasanın kapsamına eski yol arkadaş- lığının hatırına Haluk Kırcı için özel madde koy- ma becerisini gösteren, çetelerin affını sağayan MHP'lilere... Adalet Komisyonu görüşmelerini iz- leyen gazeteciler, koalisyonun iki kanadı ara- sında bu konudaki pazarlığın "siz çetelere evet derseniz, biz de basın affına karşı çıkmayız" bi- çiminde yürüdüğünü anlatıyorlar. Biraz daha açalım: Düşünce suçlusu adı altında halen cezaevle- rinde bulunanlann sayılannın 62 kişi olarak ta- nımlandığı Türkiye'de anayasanın 14. maddesi elvermediği için gerçek bir af çıkartılamayaca- ğı için tasanyı hazıriayanlar bu 62 kişiden hiç de- ğilse büyük bir bölümünün üç yıl süre ile suç iş- lememe koşulu ile salıverilmelerini düşünmüş- lerdi. MHP'nin bu koşula, terazinin öteki kefe- sine üstelik çetelerin suçlannı koyma koşulu ile evet diyeceklerini söylemeleri, yüzyıhn en büyük depreminE maruz kalan toplumumuzun namus- lu insanları için en azından 7 şiddetinde bir po- litik sarsılma olmuştur. DSP bu şantajın yaralannı sarabilecek midir? Pariamentonun en büyük partisine mensup mil- letvekillerinden bir teki olsun, çetelere affı, ba- sın affı poşetine koyarak Meclis'ten geçirmeye kalkışan kafayı kamuoyu önünde teşhir edeme- dimi? MHP Grup Başkanvekili Izgü, bu konuya tıp- kı Mesut Yılmaz gibi yorum getirerek "sadece teşekkül oluşturmuş olan çetelerin afkapsamı- na alındığını, adam öldürenlerin, soygun ya- panlann cezalannı çekeceklehni" savunuyor. Ülke gündemine 18 Temmuz 1998 günü, ya- ni on üç ay önce gelmiş bir af teklifinin bugün- kü haline bakınız: Rahşan Ecevit, o gün DSP Parti Meclisi'nde Cumhuriyet'in 75. yılında bir af çıkartılması öne- risini savunurken, "Adisuçlardan mahkûm olan- lann büyük çoğunluğu ekonomik ve sosyal dü- zendeki bozukluklardan etkilenerek suç işle- mişlerdir. Böyle bir af, aynı zamanda birçok ai- lenin geçim sıkıntısını da hafifletecektir. Öte yandan adi suçlariçin getirilecek birafcezaev- lerini büyük ölçüde boşaltacağı için, hüküme- tin cezaevlerindeyenibir duzenlemeye geçiş ça- balannı da kolaylaştırmış olacaktır" diyordu. Çoğu hukukçular bu öneriye bile şiddetle kar- şı çıktıkları için, DSP Parti Meclisi benimsediği af konusunu Nisan seçimterinde yayımladığı bil- dirgeye almadı. Ama 57'nci hükümet kurulduk- tan kısa bir süre sonra, af teklifi yeniden politi- kanın gündemine oturdu. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, hükümetin sınırlı bir af yasası hazır- ladığını temmuz ayının son haftasında duyurdu. Başbakan Ecevit, getirilecek afi\n"kamu vic- danını rahatsız edici olmayacağı"n\ söylüyor- du. Koalisyon partilerinin ortak bir komisyonda ele almayı düşünmedikleri, aynı partilerin kendi gruplannda geniş bir biçimde tartışmaya gerek görmedikleri olayın, 21. dönem parlamentosu- nun hızh çalışma temposu içinde 68'ici yasa ta- sansı olarak görüşülmesi sırasında ise başta Başbakan olmak üzereTBMM çoğunluğunun vic- danını rahatsız edecek bir biçime dönüştüğü saklanamaz. Kamu vicdanı, elbetteo çoğunluğun vicdanın- dan çok daha rahatsızlık duymaktadır, Sanırım henüz iş işten geçmedi. Yasa, Çankaya'daCumhurbaşkanı'nın onayı- nı bekliyor. Cumhurbaşkanı elbette kendi danış- manlan ile yasayı inceletecek. Ama öte yandan kamu vicdanını rahatsız eden, başbakanın bile içine sindiremediği hükümlerin ne olup olmadı- ğını Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk. hem Cum- hurbaşkanı'na vereceği bir brifing ile açıklama- lı, hem de bu brifingden kamuoyunu televizyon- lar aracılığı ile haberii kılmalıdır. Cumhurbaşkanı, yasayı onaylama ya da veto etme aşamasını bundan sonra düşünmelidir. Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgrt c do.net.tr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle