25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 AĞUSTOS 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Rekin Teksoy, siyasal düşünce tarihinin başyapıtlanndan Prens'i Türkçeye kazandırdı Dünya durdukça okımacak...FECtRALPTEKtN ltalyan edebıyatmın başya- pıtlannı kusursuz çevirileriy- le Türkçeye kazandıran Re- kin Teksm, NkrotoMachiavel- B'nin 500 yıla yakın bir süre önce yazdığı ve siyasal düşün- ce tanhınin en önemlı kaynak- lan arasmda göstenlen 'Prens'i, yine ttalyancaaslından eksık- sız ve tam metin olarak Türk- çeleştırdi. Teksoy'un daha ön- ce dilimize çevirdıği. Bocac- cio'nun Decameron'u ve Dan- te'nin 'Üahi Komedya'sı gibi 'Prens' de Oğlak Yayınlan ta- rafından okura sunuldu. Voltaire'in, 'düma durduk- ça politikacılann elinden düş- meveceği' göruşünu savundu- ğu; Jean-Jacques Rousse- au'nun ise 'monarşi karşuia- nnınefldtabı' olarak gördüğü Prens. aradan geçen uzun za- mana karşın güncelliğini ko- ruyor Edebiyatla siyasetbili- mi bırleştirerek dünya klasik- leri arasında özel bir yere otu- ran kitabın yazan Machıavel- li de Hegel tarafından 'çağdaş ulusai dev letin önemini vur- gulayan biröncü' olarak değer- lendırilmiş. Teksoy kıtap için hazırladı- ğı aynntılı önsözde, Prens'in üç ana kaynağa dayandığının öne sürülebileceğıni belırti- yor. Bu kaynaklan, Yunan fi- lozoflarla tanhçılerin Latince ve Italyancaya çe\Tİlmiş ya- pıtlan, Latin tanhçilerle hu- kukçulann yapıtlan ve orta- çağ yazarlanyla hümanist ya- zarlar olarak sıralayan Teksoy. Prens'in dilınin ıse büyük öl- çüde Dante'nin etkisı altında olduğu görüşünde 1513 yılmda yazılan, tarih- te dev letin işlevinı belirleye- rek çağdaş siyaset biliminin temellerini atan ve ilk kez 1532'de Roma'dayayımlanan Prens. 1559 yılında Papalık tarafından belirlenen 'Yasak Kitaplar Dirini'ne (lndex lib- rorum prohibitorum) alınmış. Rönesans döneminin, yöneti- <sMere öneriler sunmak gele- fieğıhı sürdürerek 'hükümet etroe' s?ratını öğreten kitap 26 bölü. /İn oluşuyor. Machı- avelli 1-XI. bölümlerde prens- likleri incelıyor ve prenslıkle- nn kurulmasını sağlayan ko- şullan değerlendıriyor. XII- XIV bölümlerde bir prensin ana görevinin savaşa hazırlan- mak olduğunu. yönetimin or- dunun düzenlenmesiyle ya- ktndan ilgilenmesı gerektiğini ' öne sürüvor ve XV-XXIV. bölümlerde de yöneticılik sanatını, bir prenste bulunma- sı gereken ahlaki nitelıkleri ele alıyor. XXV. bölümde talih kavramını ırdeleyen Machıavelh. XXVI. bölümde ise Loren- z»de'Medici"den ltalyan birlığınin kurul- masını istıyor. Teksoy. Prem'in tüm ekonomi, hukuk, siyasal bilımler öğrencılen, öğretim üye- ieri ve politikacılar tarafından okunması gereken bır yapıt olduğunu söylüyor. Da- ha önceleri günümüzün sevilen yazarla- rens'in dilinde, çevireni yorum yapmaya götürebilecek bir savrukluk ve anlama zorluğu var. Oysa ben yorum yapmaktan kesinlikle kaçındım; çünkü bu siyasal bir elkitabı. Biçem kaygısı söz konusu değil. Machiavelli 500 yıl önce bunlan söylemiş; ben de ona başka bir şey dedirtmemeye özen gösterdim. Olduğu gibi, ancak Türkçede en iyi nasıl söylenebilecekse öyle aktardım." Dünya Sinema Tarihi 'ni yazıyor Decameron çevirisınden dolayı ltalyan hükümeti tarafından Kültür Şövalyesi nişanıyla onurlandınlan ve llahi Komedya'yla ltalyan Senatosu Çeviri Büyük Ödülü'nü kazanan Rekın Teksoy, Prens'in çevirisini de tamamladığı şu dönemde 'Dünya Sinema Tarihi' adlı yeni yapıtı üzennde çalışıyor. Sinemayla ilgıli çalışmalanna zaman aytrabilmek için çeviriyı bıraktığım açıklayan Teksoy, 2000 yılmın TÜYAP Kitap Fuan'na yetiştirmeyi düşündüğü Dünya Sinema Tarihi'nin hazırlıklanna iki ay önce başlamış. Türk sinemasına. dünya sineması ölçeğinde yer verecek olan resimlı kitabın 750-800 sayfaya ulaşması bekleniyor. Teksoy kitapta sinemayla toplumsal olaylar arasındaki bağlantıyı irdeleyecek, bu noktada kendi saptama ve yorumlannı okurla paylaşacak. llahi Komedya 'yı Italya'daokuyacak Rekin Teksoy. Dante'nın yaşama veda ettiği Ravenna'da düzenlenen 'Dünyada İlahi Komedya' başlıklı projenin bu yılki konuklanndan. Dante'nın öldüğü eylül ayında gerçekleştirilen ve 1997'de ünlü Dante uzmanı Vlttorio Sermonti'nın okumalanyla başlayan proje kapsamında tlahi Komedya'yı yabancı dillere kazandıran çevirmenler Ravenna'ya gelerek kendi çevirilerinden bölümler okuyorlar. Teksoy, Dante'nin mezannın bulunduğu S. Francesco Kilısesi'nde 17 Eylül akşamı llahi Komedya'nın Araf bölümünün 32. kantosunu Türkçeden okuyacak. Ardından da aynı kantonun Italyancası Vittorio Sermonti tarafından sunulacak. Teksoy'un konuk olacağı geceye Roma Üniversıtesi Türkolojı Kürsüsü Başkanı AnnaMasala konuşmacı olarak katılacak. llahi Komedya'yı Rusça ve Portekizceye kazandıran çevirmenler de bu yıl Ravenna'da olacaklar. rından da çevırıler yapan Teksoy, bir süre sonra bu yapıtlann 'bir gün okunmayabi- leceğini'; ancak klasıkierin yüzyıllardır ayakta durduğunu ve duracağını görerek Decameron'la birlikte îtalyan edebiyatı- nın başyapıtlannı Türkçeye kazandırma- ya başlamış Ancak Prens'in, son çeviri- si olduğunu belırtiyor. "Decameron. tla- hi Komedva ve Prens gibi çok önemli üç yapıü Türkçeye çevirdim, ama artık çevi- ri yapmayacağım. Sinema kitaplanyla 0- güi çahşmalaruna zaman ayırmam gere- kiyor. Aynca klasiklerden sonra, bir daha çevirmekten bu denli keyif alacağım ve coşku duvacağım bir kitapla karşılaşaca- ğımı sanmıyorum. Zaten karşılaşnıak da istemem..." Teksoy. Prens'i daha önce Türkçeye ka- zandıranlann ıyı niyetli, ancak özensız da\Tandıklarını düşünüyor. Bu çevirilerin çoğunun, yapıtın ana dili olan ttalyan- cadan değıl Fransızcadan yapılmış olrna- suım da sorun yarattığmı belirtıyor ve ön- ceki çalışmalann aksayan yanlannı şöy- le özetliyor: "Birinci neden, çevirmenk- rin kendi ana dflkrine özen gösterraeme- leri. İkinci neden iseçevirdîkleri metinleyaz- dıklan metin arasındaki oranhya dikkat etmemeleri: anlamdaekkmeier veçıkart- malar yapmalan»'' Kendi çevinsinin Prens'in asıl metnını yansıttığına inanıyor Teksoy. Çahşmalan sırasında karşılaştığı en belirgin güçlü- ğünse Machiavelli'nin dılindeki savruk- luktan kaynaklandığıru söylüyor "Prens'in dilinde, çevireni yorum yapmaya götüre- bilecek bir savrukhık ve anla- ma zorluğu var. Ovsa ben yo- rum yapmaktan kesinlikk ka- çındım; çünkü bu siyasal bir elkitabı. Biçem kaygısı söz ko- nusu değil. Machiâvelli 500 yıl önce bunlan sövlemiş; ben de ona başka bir şey dedirtmeme- yeözengösterdim. İlk kez, ken- di kuralun olan 'yazar Tiirkçe yazsaydı nasıl yazardı'dan fe- dakârhk edip olduğu gibi. an- cak Türkçede en iyi nasıl söy- lenebilecekse öyle aktardun." Teksoy, Prens'in, siyasal dü- şünce tarihinin temel taşı ola- rak değerlendirilebileceğini ve yöneticılere sunduğu önerile- rin hâlâ geçerlılığını koruduğu- nu vurguluyor. Teksoy'a göre Machiavelli'nin düşünce tari- hı adına en önemli açıklama- lan ise kitabın X\'. bölümün- de yer alıyor. 'İnsanlann Özd- likle de Prenslerin Övüldükle- ri Yada Yerüdikleri Şeyler' baş- lıklı bölümde, Prens'in ıkılem içersınde kaldığı bir durumda ahlak kurallanyla çelişse bile devletin ve halkının yaranna olanı yapması gerektiğını söy- lüyor Machiavelli: "_ çünkü her şey iyi değerkndirilecek olursa.erdem gibigözüken bir şeye uymasırun onun için y> kım olacağı. kusur gibi görü- nen bir başka şeye uymasının ise ona güvenük ve dirük geti- recegj görülür". Teksoy, Mak- yavelcilik olarak adlandmlan ve politikada amaca ulaşmak için, ahlaka aykın da olsa her türlü aracı hoş gören anlayışın bu ilkelere dayandınldığını be- lirtiyor. Prens'te önerilen siyasi an- lay\ş, iki temel kavrama daya- nıyor: erdem ve talih Ancak erdem sözcüğünü de etik bır kavram olarak değıl. siyasal iktidan elinde tutan kişinın bır sorun karşısında en uygun ka- ran alabılme yeteneğı olarak ele alıyor Machiavelli. Teksoy, er- dem sözcüğünün yenne göre akıl, yüreklilik, beceri, güç gi- bi içerikleryüklendiğinı açık- lıyor. Machivelli'nin Prens'i. sı- radan ınsanlardan aynlan, elin- den geldığince dürüst ve hak- sever olan. ama sırası geldı- ğinde de acımasız ohnayı; tu- zaklardan kaçınmak için tilkı gibi, saldırganlan korkutmak için de aslan gibi davranmayı bılen. tatihin rüzgâıiarma ayak uydurabilecek'. dünyaya yön verme becensine sahıp. sıradı- şı bir msan... Teksoy. bugüne dek 'Hükümdar' baş'lığını kul- lananlann aksine, 'Prens' sözcüğünü se- çerek yapıtın çevırilerine bir yenilik daha getiriyor. "Çünkü Machiavelli prensi ve prensliği anlatryor: o dönemde Itaiya'da prenslikler var" diyor Teksoy, "Evet bir anlamda Prens bir hükümdar; ama Mac- hiavelli'nin kullandığı kraLünparator, sen- yör gibi kavramlar da hükümdann içine girebilir. Oysa Prens'i avırmış. Prens'i hükümdara dönüştürmek. daha kitabın başında Machiavelli'ye ihanetetmekolur- da" YAYINEVLERÎNDEN YENİ KİTAPLAR (6) Dünyayasanatyapıtıymışgibi bakmak AYRINTI YAY1NLARI Ayrmtı Yayınlan'nm sonbaharkitaplan lnceleme, Edebiyat. Kara Aynntı, Ağır Kitaplar ve Tarih dızilerinden çıkacak. lnceleme Dizisi'nde çıkacak ilk kitap AksanderNehamas'ın 'Edebiyat Olarak Hayat - Nietzsche Açısmdan' adlı çalışması olacak. Nehamas, Nietzsche'ye dair Ingilizce yayımlanan çalışmalar arasında en önemlilerinden biri sayılan kitapta Nietzsche'mn dünyaya sanki bir sanat yapıtıymış, edebi bir yapıtmış gibi baktığını savunuyor. Felsefe kadar edebiyat üzenne de düşünenler için önemli bir kaynak olankitabın çevirmenı Cem Soydemir. Kevin Robins'in 'tmaj-Görmenin Kültür ve Politikası' adlı kitabı "Neden İnternet'in siber alanına sığınmak istiyoruz? Ekran dünvava bakışımızı ve onunla iGşkimizi nasıl etküiyor? İmaj, hayatımızı ne ölçüde etkiliyor" gibi sorulara yanıtlar anyor. Kitabı Nurçay Türkoğlu kazandınyor dilimize. tnceleme dizisinden çıkacak diğer kitaplar ıse şöyle: John Ury 'Mekânlan Tüketmek' (Rahmi G. Öğdül), AnnemariePieper'EtiğeGiriş' (Veysel Atayman - Gönül Sezer), Norbert Elias 'Zaman Üzerine' (Veysel Atayman), Grispin Sarftvell 'YaşamaSanaü-Dünya Tinsel Geleneklerinde Gündetik Hayatın Estetigi' (Abdullah Yılmaz), Stephanie Dovvrkk 'BagışlavTcıhk veSevginin Diğer Halleri (Gürol Koca), Ania Loomba 'Sömürgecilik ve Sonrası' (Mehmet Küçük), Adrianne Blue 'Öpüşme Üzerine' (lrem Sağlamer), Zygmunt Bauman 'Postmodernite ve Hoşnutsuzluklan' (Ismail Türkmen). Aynntı Yayınlan'nin Edebiyat Dizisi'nden çıkacak ilk kitap ise Jean Genet'nin 'Çiçeklerin Menem Anası' adlı yapıtı. Kitap Yaşar Avunç'un Türkçesiyle yayımlanacak. Genet'nin hapishanede yatarken arkadaşlanndan kâğıt kalem dilenerek yazdığı bu roman toplumun dışında yaşayan hırsızlann, kaçaklann. katillerin, fahişe ve eşcinsellerin dünyasım olanca karanlığı ve şidderıyle yansıtıyor. Jean Genefnın 'Gülün Mudzesi' adlı kitabı da HamdiTuncer'in çevırisiyle çıkacak. Julian Barnes'in bütün yapnlannı yaym programma alan Aynntı, dizınin ikinci kitabı olarak yazann tek öykü kitabı 'ManşOtesi'ru yayımlıyor. Hüzün, neşe ve hatta matraklık içeren öyküleri Serdar Rifat Kırkoglu çeviriyor. Aldous Husley'in 'Ada' adlı yapıtım Seniha Akar kazandınyor Türkçeye. Edebiyat dizisinden çıkacak diğer kitaplar arasında ise Jay Parini'nin 'Yol Aynmmdaki Aydın: Benjamin' (Nil Kurtulan - Can Kurultay), Alison Fell'in 'BaşucuOğlam' (Elif Özsayar) ve Connie Palmen'in 'Hayatın Yasaları' (llknur Igan) adlı yapıtlan yer alıyor. Kara Aynntı dizisinden Patricia Highsmith'in "Cam Hücre" adlı kitabı Şen Süer Kayanın Dan Kavanagh'ın 'Bendeniz Duffy' adlı kitabı da Serdar Rifat Krvnkoğhı'nun çevırisiyle çıkacak. Ağır Kıtaplar dızisinde ıse Greil Marcus'un 'Ruj Lekesi - Yirminci Yüzydın Gizli Tarihi' (Gürol Koca), VViUiam Lovvell Randall'ın Bizi Biz Yapan Hikâyeler - Kendhnizi Yaratma Üzerine Bir Deneme' (Şen Süer Kaya) ve R.G. PefTer'ın 'Marksizm Ahlak ve Sosyal Adalet' (Yavuz Alogan) adlı kitaplan yer alıyor Alun Munstovvun 'Tarihin Yapısökümü' adlı kitabı ise Abdullah Yılmaz'ın çevırisiyle Tarih Dizisi'nden çıkacak. SEL YAYINCILIK Sel Yayıncıhk sonbahar dönemine Edebiyat, Tanhe Tanıklık, Temel Taşlar ve Kadın Kitaplığı dizileriyle hazırlanıyor. Edebiyat dizisinde Venüs Khoury-Ghata'nm 'Gözyaşlarının Kıytsındaki Ev' adlı romanı AyşeEce'nin, Caroline Bongrad'ın Maksimum' adlı romanı Banu Karadağ'ın, Alain de Botton'un 'Proust Yaşamımızı Nasıl Degiştirebilir' adlı kitabı da Banu Teflioğlu'nun çevirisiyle yayımlanacak. RegisDebray'ın Entellektüelin Eğitimi altbaşhğını taşıyan ve yazann bütün Fransız kültürüyle hesaplaştığı 'Sanat Aşkı Uğnına' adlı kitabını Nasuhi Güpgüp çeviriyor. Timur Muhiddin'in Engin Sunar tarafından çevinlen 'Çifte Yürek' adlı romanının kahramanlan Arthur Rimbaud ve Paul Verlain. Eric Nauleau tarafından hazırlanan ve Bir Avrupai Arkadaşlık altbaşhğını taşıyan ApoUinaire ve Falk Bey adlı kitabı Işıl Türkşen çevırdi. FarukUlay'ın 'ModusOperandi' adlı öykü kitabı kurgusu, tasanmı ve tarzıyla postmodernizmi de zorlayan çok katmanh bir kitap. Yayınevı Enis Batur Özel Ansiklopedısi'ne 'Yazboz' ile devam ediyor. Hulki Akrunç'un erotik denemeleri 'Erotologj'a'da. Muzaffer Buyrukçu'nun yeni öyküleri de 'Kaygılann Gölgesinde' adlı kitapta toplanıyor. Hulki Aktunç'un hazırladığı fotoğraflarla Kemal Tahir biyografisı •HakikatSavaşçısı' başlığı altında Temel Taşlar Dizisi'nden çıkacak. Kadın Kitaphğı'nda ise PaulAvrich'in yazdığı EmineÖzkaya'nın çevirdiği 'Amerikalı Anarşist Vohairine de Cteyre'in Yaşamı' yer alıyor. Orhan Türker'in okuru fotoğraflarla Boğaziçı hikâyesi niteliğini taşıyan 'Mega RevmaUan Arnavutköy'e' adlı kitabı. Leyla Neyzi'nin hazırladığı 'Küçük Hanım'dan Rubu Asırlık Adam'a, Nezihe Neyzi'den oğlu Nezflı Neyzi'ye Mektuplar' Tarihe Tanıklık Dizisi'nin yapıtlan arasında yer alıyor. fioethe Edebiyat Ödülü, Siegfnied Lenz'e veriMi • Kültür Senisi - Bu yıl doğumunun iki yüz ellinci yıldönümü kutlanan büyük Alman yazar Goethe'nin adına verilen Goethe Edebiyat Ödülü, Almanya'nın en çok okunan yazarlanndan biri olan Siegfried Lenz'ın oldu. 50.000 mark değerindeki para ödülü, Frankfurt'ta düzenlenen, Almanya Başbakanı Gerhard Schroeder, Cumhurbaşkanı Johennas Rau v e lspanya Kraliçesi Sophia'nın da katıldığı bir törenle Lenz'e venldi. Kıtaplan Almanya'da pek çok okulun öğretim programında yer alan 73 yaşındaki Siegfried Lenz. Heinrich Böll ve Günter Grass gibi Alman edebiyatının ustalanyla kıyaslamyor. Yazınsal geçmişinde 'Deutschstunde' ve 'Heimatmuseum' adlı iki roman. kısa öyküler. oyunlar, denemeler ve radyo oyunlan olan yazar, son birkaç on yılda Alman edebiyatında etkilen en çok hıssedilen yazarlann başında gösteriliyor. Lenz'ın çocukluğu Nazı Almanyası'nda geçti. Savaş yıllannda da donanmada görev alan Lenz, savaş bitmeden donanmadan aynlmaya kalkmca tutuklandı ve Ingiltere'deki Alman Savaş Hapishanesi'nde 1945'e kadar kaldı. İlk romanını 1951 'de yayımlayan yazar, o tarihten bugüne dek Hamburg'dan aynlmadı. Almanya'da pek çok edebiyat ödülü aldı ve kitaplan otuz ülkede yirmi iki dilde yayımlandı. Yazann son romanı 'Ames Nachless' (Arne'nin Mirası) geçen günlerde satışa sunuldu. Bînyılın son Bayreuth Festivali Tpistan ve Isolde' ile sona erdi • Kültür Servisi - Almanya'nin Bayreuth kentınde gerçekleştirilen Bayreuth Festivali geçen cumartesi sona erdi. Binyıhn son Bayreuth Festivalf nın son gününde Wagner'in 'Tristan ve Isolde' adlı operası sahnelendi. Tristan'ı ünlü tenor Siegfried Jerusalem'in canlandırdığı operada orkestrayı ünlü şef Daniel Barenboim yönetti. Otuz performansın toplam elli sekiz bin kişi tarafından izlendiğı festıval, vedalara da sahne oldu. Yirmi sekız yıldır festivalde koro şefliği yapan 71 yaşındaki koro şefi Nerbert Balatsch ile tenor Siegfried son kez Bayreuth Festivali ızleyicısinm karşısına çıktılar. Öte yandan Daınel Barenboim de son olarak yer aldı festivalde. Gelecek yıl ise ltalyan şef Guiseppe Sinopoli ve Alman şefler Chnstian Thielemann ve Christoph Eschenbach ilk kez Bayreuth Festivali'nde konser yönetecekler. Ahnan besteci Wagner'in torununun torunu Wolfgang Wagner tarafından düzenlenen, dünyanın en önemli kültür etkinliklennden biri olan ve her yıl binlerce Wagner havTanının Almanya'nın güneyine akm etmesıne neden olan Bayreuth Festivali'ni bundan sonra kimın tarafından yönetileceği henüz belli değil. Vtfarren Beaty başkanlıga oynuyor • KuMr Senisi - Aktör Warren Beaty;. ABD başkanlığı sevdasmdan vazgeçmıyor. Ünlü oyuncunun başkanhk konusunda adı ilk kez 12 Agustos'ta The New York Times'ta çıkan bir haberde anılmıştı. Haberde, Beaty'nin sol kanattan (Demokratlar'dan) ya da bağımsız olarak aday olabileceği yazıyordu. 17 Agustos'ta ABC televizyonu tarafindan açıklanan bir ankete göre ise Beaty'nin Demokratlar'dan ancak yüzde 17 oranında oy alabılecegı, Başkan Yardımcısı Al Gore'un ve senatör Bill Bradley'in arkasından ancak üçüncü sırada yanşabileceği belirtiliyordu. Son olarak yapılan bir başka anket sonucuna göre Beaty 'nın oy oranı yüzde 8"e düştü. Oscar Ödüllü aktör son olarak kendi yönettıği 'Bulhvorth' adlı filmde oynamış ve ABD'nin politik sisteminin gerçeklerini gün ışığına çıkaran bır senatörü canlandırmıştı. Saraybosna'da sanatsal rıbnlere ilgi yoktu • Kültür Servisi - Beşincı Saraybosna Film Festivali öncekı gün sona erdi. Saraybosnalılan dünya sinemasıyla tanıştırmanın dışında Bosna sinemasını yeniden ayağa kaldırmak amacını da taşıyan fılm festivalinde ülkenin ulusai sineması hiçbir varlık gösteremedi. Bosnahlar geçen yılki festıvale dokümanter niteliğinde sekiz kısa filmle katıhruşken, bu yıl tek bir yeni Bosna filmi bile yer almadı festivalde. Ancak bu yıl festıvalin ızlenme oranı geçen yıla göre büyük artış gösterdı. Savaşın gölgesi altında başlayan ve devam eden bir festival için bu artış büyük bir başan olarak kabul ediliyor. Yapılan bir başka değerlendirme de Bosnalılann Avrupa sineması ya da Amerikan bağımsız sinemasının ürünü sanat ağırlıklı filmler yerine, sabun köpüğü Holyvvood filmlerini yeğledikleri üzerineydi. 'Kurda Tuzak', "Nottıng Hill" ve 'American Pie' gibi filmlerin her biri iki bın beş yüz izleyici bulurken, sanatsal ağırlıklı filmler ne izleyicilerden ne de eleştirmenlerden ilgi gördü. Beatles'ın 'Sarı Denizaltı'sı otuz yol sonra yine yollarda • Kühür Servisi - Ingiltere'nin Liverpool kenti, dün Beatles'ın amsma düzenlenen 'Beatles Sokak Partisi'yle büyük bir coşku yaşadı. Beatles'ın ünlü şarkısı 'Yellow Submarine'den (San Denizaltı) esinlenerek, sanya boyanmış bir Eurostar treni Ingiltere ve Fransa arasındaki denizaltı tünelinde sembolik olarak yolculuk yaptı. Bundan tam otuz yıl önce Beatles, 'The Yeüovv Submarine' adlı şarkısıyla tüm dünyaya banş ve sevgi mesajlan iletmıştı. Tarihin en ünlü dörtlüsünü yetiştiren Liverpool da binyıhn son yaz mevsiminde topluluğun bu insancıl mesajlannı bir kez daha ammsattı. Partide Arjantin'den Türkiye'ye kadar toplam 180 rock grubu Beatles'ı ve 1960 ruhunu yad etmek için yüz ellı bin kişilik bir topluluğun karşısında konserler verdiler. ABD Posta Servisi'nin Beatles'ın onuruna özel olarak bastırdığı pullar da satışa sunuldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle