25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 AĞUSTOS 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA DEPREM ABD'li uzmanlar Karadeniz haritası degişti • Depremde Karadeniz'in , haritasının . değiştiğini ileri süren ABD'li bilim adamlan, " Türkiye'de meydana gelen sarsmtı, deprem ötesi; daha önce görülmemiş bir doğa olayıdır" dediler. WVSHINGTON (AA) - Tiirkiye'deki deprem felaketini yakından izleyen Amerikalı iki bilim adamı, korkunç yer sarsıntısının, Karadenız'in îstanbul ile Zonguldak arasında kalan kıyı şeridinin haritasını değiştirdiğini söyledi. Minneapolis kentindeki St. CloudDevlet Cniversitesi'nden jeolog Ricbard Rothaus, yaptığı açıklamasmda. depremin Karadeniz'in kıyı tabanında yol açtığı kınlma nedeniyle, denize dık inen bınlerce ton kayanın denize döküldügünü belirtti. McMaster Cniversitesı öğretim üyelennden Ed Reinhardt da, depremin etkisiyle kıyıda, denizaltında kalan toprak parçalannın da yer değıştırdiğini kaydederek, "Karadeniz'in haritasının bir kısmının değiştiğinj söylemek yanlış olmaz* dedi. tki bilim adamı, deprem nedeniyle ortaya çıkan dev dalgalann da, bazı kara parçalannın denize dökülmesinde önemli rol oynadığını ifade ettı. Rothaus, "Deprem meydana geldiğinde Karadenız'in altında, Tiirkiye kıyısmda yer alan faylar toprağın daha derinliklerine doğru indi" dedi. İki bilim adamı, 17 Ağustos'ta meydana gelen depremin, kendilerini tarihte en fazla hayrete düşüren yer sarsıntısı olduğunu söyledi. Rothaus, **!Vleydana gelen, bir depremin çok ötesinde, muhtemelen daha önce görülmemiş bir doğa olayu toprak karmanlannın birbirinin içine geçmesi" diye konuştu. İki bilim adamı. depremden önce de Türkiye ve Yunanistan'da deprem incelemelerinde bulunmuşru. Tehlike uyarısı Japon uzmanlar harekete geçti DJŞ Haberier Ser\isi - Marmara Bölgesi'nde yüksek can kaybına ve büyük hasara yol açan deprem feiaketi. deprem riskinin çok yüksek olduğu Japonya'da da uzmanlan harekete geçirdi. Ortak bir basın toplantısı düzenleyen Japon bilim adamlan depreme karşı yüksek teknolojik önlemlerin abndığı Japonya'da şiddetli bır depremin başkent Tokyo'yu büyük ölçüde yerle bir edebileceği uyansında bulundular. . Japon deprem uzmanlan. 1995yılındaKobe • kentinde meydana gelen ve 6 bin 400'den fazla insanın ölümüne neden olan depremin bir benzerinin Tokyo'da da yaşanabileceğini bildirdiler. Yeryüzü Bilimleri Araştırmalan Enstitüsü Genel müdürü Tsuneo Katayama, "Kobe'de yaşananlar Tokyo'nun da başına gelebilir" dedi. Japonya'nın en önde gelen deprem uzmanlanndan biri olan Katayama, şiddetli bir depremin "tıpkı Kobe'deki gibi eski binalann tamamen yıkılmasına ve kentte birçok vangmın çıkmasına yol açacağı" uyansında bulundu. Bütçenin yüzde 23'ü personele aynlırken yardımlara yalnızca yüzde 5 kalıyor Kızılayı sağ politika vurdu Ketnal Demir MLTLUSERELİ ANKARA - Dep- rem felaketinin ardın- dan afetzedelere yar- dımda yetersiz kalan Kızılay'ın içine düş- tüğü açmaz, "rantı hedefleyen ve özelleş- tirme" ekseninde yü- rüyen sistemin köklü kurumlara yönelik darbesinin son örneği olarak değerlendiriliyor. Asli gö- revi insani yardım hizmeti olan Kızılay, bütçesinin yalnızca yüz- de 5'ini yardıma ayınrken, dün- yadaki benzer kuruluşlarda bu o- ran yüzde 82 ile yüzde 92 arasın- da değişiyor. Kızılay konusunda uzun süredir çalışmalar yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, Kızılay'ı sağ poli- tikalann çökerttiğini söyledi. _ Kızılay 2. Başkanı Nurettin Özdemir ise 55 trilyon liralık bütçenin yüzde 5'ini değil, 24'ünü yardımlara ayırdıklannı bildirdi. Dünyadaki Kızılay ve Kızılhaç örgütlenmelerinin büyük bölü- mü, gelirlerinin tamamına yakı- nını insani yardım ve hizmet amacıyla kullanıyor. Bütçesinin yüzde 23 'ünü personel giderinin oluşturduğu Kızılay. asli görevı için büt- çesinin sadece 20'de birini "yüzde 5'ini" ayınyor. ABD, İngiltere, Rusya. Slovak- ya gibi ülkelerde bu oranın yüzde 80 ile 95 arasında değişiyor. Kızılay yönetiminin, bütçenin 4'te bi- rinin aynlmasına karşın ücretlerin yine de düşük olması nedeniyle kalifiye eleman banndıramamaktan yakındığı da belirtil- di. Gelirinin yüzde 81 'ini yardımlardan, yüzde 12.6'sını kan satışından, yüzde 6'sı- nı da bağışlardan sağlayan Kızılay'da uzun vadeli program ve proje de hazırlan- madığı bildiriliyor. Kızılay'ın 55 trilyon liralık bütçesinin 1998 yılı harcama planına göre personel giderleri 7 trilyon 157 milyar, yolluklar 249 milyar, hizmet alımlan 568 milyar, malzeme alımlan 13 trilyon 551 milyar, demirbaş alımlan 295 milyar, makine ve taşıt alımlan 7 trilyon 149 milyar, bina ar- sa alımı ve inşaat giderleri 3 trilyon 925 milyar, afet-sağlık yardımlan ve fakir öğ- rencilere verilen burs 7.5 trilyon, transfer- ler 8 trilyon 200 milyar, stok mal harca- Butcelerinin yüzde90a yakın bölümü yardıma gidiyor Yurtdışında Kvzjlay örgüilenmeleri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yurdışın- da pek çok ülkedeki Kızılay ve Kızılhaç örgüt- lenmeleri, butcelerinin yüzde 90'a yakın bölü- münü yardım çalışmalan için ayınyor. Yurtdı- şındaki yardım kuruluşlannın çalışmalan ve yardıma ayırdıklan paylar şöyle: ABD: 1 milyon 330 gönüllü üyeye karşılık 29 bin 850 maaşlı çahşanı bulunuyor. 50 kişi- den oluşan bİT yönetimi var. Gelirinin büyük bölümünü öncelikli olarak halkın desteğinden ve bağışlardan sağhyor. fcNGİLTERE: Toplam gelirinin yüzde 82 si yardımlar için aynhyor. Bu oran, uluslararası yardımlar ve yurtiçi çalışmalar olmak üzere i- ki alanda kullanıhyor. Bu oranın yüzde 32.5'i uluslararası yardımlar, yüzde 49.5'i de yurtiçi yardımlar için aynhyor. Kurum içi harcamala- ra aynlan oran yüzde 5, pazarlama ve iletişim için aynlan oran ise yüzde 13 olarak belirieni- yor. RUSYA: 6.9 milyon gönüllüsü ve üyesi var. Gelir, merkezi komiteden bölgesel komitelere gönderiliyor. Personel maaşlan dışındakı bötü- mün tamamı yardıma aynhyor. SLOVAKYA: 21'i personel, 44'ü bölge bü- rolannda çalışan sekreterler olmak üzere top- lam 65 çahşanı var. 180 bin gönüllüsü ve 5 bin de genç üyesi bulunuyor. malan 6 trilyon 200 milyar lira olarak be- lirlendi. 'insana önem vermeyen poHtfkalar' CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, Kızılay'ın yıllardır uygulanan sağ politikalar ve çürümüş sistemin çarklan arasında ezildiğini söyledi. Kızılay'da ya- şananlann Türkiye'de politikalann insana önem venneyen yaklaşımının bir sonucu olduğunu belirten Selvi, Kızılay'ın yasa- da sıralanan görevlerinden büyük bir bölümünü yerine getiremez olduğunu anımsattı. Kızılay'ın repoda parası olduğu iddialanna gönderme yapan Selvi şunlan soyledr "Tarihi bir kuruluş olan Kızılay. son yülarda Yeni Dünya Düzeni"nin etkisi altında kalarak imkânsız dönemde yaptıklannı bile yapamaz hale, sorunlan unu- tur hale gebniştir. Görevleri ara- sında bulunan dispaıtserler, saglık ocaklan arük yapılmıyor. Çünkü hepsi özel sektöre devredildi. Ka- sıtb politikalar nedenh le görevle- rini yapamaz hale gelmiş, örgüt- lülükten uzaklaşmış ve kendi or- ganizasyonunu yitirmiştir. İnsani hizmede yükûmlü olan bir kuru- luş bile paraya mahkûm olmuşsa bu, uygulanan politikalann yan- bşuğını gosterir." İzmir 'îmarı özerk kurullar denetlesin' İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmır 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Ku- rulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Özyiğit imar ve planlama vetkılennin be- lediyelerden ahnarak öz- erk kurullara verilmesıni istedi. Marmara Bölgesi'nde meydana gelen deprem feiaketi sonrasında yıkı- lan binalann büyük bir bölümünün, 3 Mayıs 1985 tarihınde çıkanlan 3194 Sayılı Imar Yasası sonrasında yapılmış ya- pılar olduğunu anımsatan Prof. Dr. Ömer Özyiğit. yasanın imar ve planlama yetkilenni belediyelere vermesınin, yıkımda bü- yük payı olduğunu söy- ledi. Büyük aldatmaca Özyiğit, yasayı, "Yerel Yönetim Yasası adı alün- da yapılan büyük bir al- datmaca" olarak tanım- layarak şunlan söyledi: "Bu son deprem bize açık olarak göstermiştir ki 1985 yasasıyla beiedi- yeler ellerine geçirdikleri yetkilerle kentterimizi çir- kin ve çarpık vapılaştır- mış, kıyılanmızı yağma- latmış,yeşil alanlarunızm da birçoğunu ortadan kaldırmıştu". Arsa ve in- şaat mantıgı büyük bir hızla ileıieme kaydeder- ken, kaçak yapüara göz yumularak, tüm ülke be- tondan yapılmış çok kat- lı gecekondularla dolmuş ve bu evler binlerce insa- nımıza mezar oünuştur." Özyiğit, deprem fela- ketinde en büyük sorum- luluğun 3194 Sayılı imar Yasası'nı kabul eden mil- letvekilleri ile bu yasayı bueüne kadar değiştir- meyen. günümüze kadar gelmesini sağlayan par- lamenterler ve siyasi par- ti temsilcilerine düştüğü- nü vurguladı. Özyiğit, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: -TBMM ivedi olarak toplanarak, belediyelerin elindeki imar ve planla- ma yetkilerini eUerinden ahnalı ve çıkaracağı ya- sa> la yetkileri tamamen özerk bir kurula vermeli- dir. Bunun için özerk ni- telikte olup, Ankara'da görev yapacak' Bayındır- lık ve İmar Yüksek Kuru- lu' ile böigeferde çauşa- cak 'Bayındırlık tmar Kurullan' oluşturuhnao- dır. Ankara'da çahşacak yüksek kurul, bayındıruk ve imar konulannda ilke- leri beliıiemek. nâzım i- mar veç evre düzeni plan- lannı onavlamak. bölge kurullannca yapünlarak onavlanan 'uygulama i- mar planlannı' kontrol et- mek, bölge kurullan ara- sında ilefişimi sağlamak ile uygulamadan doğan sorunjarda Bayındırhk ve Iskân Bakanlığı'na yar- dımcı olmak gibi görevle- ri yerine getirmelidir.*' ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART ÇETELER DIŞARDA, EŞBER ÎÇERDE!.. BZNtM P& BAŞBAKAh! OLAf&K İmar planlanndan ilkyardıma dek alınacak önlemler gündeme geldi Belediyelerde depreme karşı önlem ÖZCAN ÖZGÜR ML'ĞLA-Marmara Bölgesi'nde yaşanan dep- rem feiaketi, diğer kentlerde imar planlanndan yapılaşmaya. kurtarmadan ilkyardıma dek alına- cak önlemleri gündeme getirdi. Bu anlamda Tür- kiye'nin bü>öik bölümünde şimdilik de olsa ça- hşmalara başlandığı, belediyelerin ilgili birimle- rinin yanı sıra bilim adamlanyla konuya ilişkin görüşmelere başladıklan gözleniyor. Deprem böl- gesinde yaptığı iki günlük ziyaretin ardından de- ğerlendirmede buîunan Muğla Belediye Başkanı Op. Dr. Osman Gürün de, deprem bölgesinde yaptıklan incelemelerden sonra. "mevcut duru- mu saptamak\egeieceğe dönükönlemleralınma- sı yönünde kararlar oluşturmak" üzere meslek odalannı toplantıya çağırdı. AKUT'la ilişki kur- duklannı da belirten Gürün, benzeri bir grubun Muğla'da da oluşturulacağmı bildirdi. Muğla Belediyesi, yapı stoklannı değerlendır- mek üzere çalışma başlattı. Gürün, deprem fela- ketinin hem devlet hem de yerel yönetimlerin, si- vil toplum kuruluşlan ve meslek odalanyla işbir- liği içinde olma zorunluluğunu ortaya çıkardığı- nı vurgulayarak "Bu anlayış içinde meslek odası yönetidleri ile yapacağunız toplanüda önce Muğ- laiçindurum saptamasıyapacağız. Aynca olası bir depreme karşı alınması gereken önlemler konu- sunda biriikte kararlar oluşturacağızn dedi. Depremzedelenn zaman geçirilmeden psikote- rapiye alınmalan gerektiğini vurgulayan Gürün, bölgeye ulaşan yardımlar konusuna da değinerek şu izlenimleri aktardı: u Kurtarmaçalışmalannda yaşanan koordinesizük, yardımlann yerine ulaş- masmdada yaşanıyor. Yardımlann yerel \önetim- lerden yerel yönetimlere gönderilmesinde yarar var. Biz bundan böyle yanhmlanmızL talepleri dogrultusundadirektolarak KocaeüBelediyesi'ne sevk edeceğjz." ZLENİMLER /SERDAR KIZIK Deprem derslerine kimse aldınyor mu?YALOVA - Katliamın ardından geieceğe ilişkin çıkanlacak ders- ler konusunda kamuoyunda ortak umutlar yaratılmıştı. Ancak daha şimdiden ortaya çıkan kimı uygu- lamalar. bu umutlan karartıyor. Örneğin depremin ağır daibele- rinden birini alan Yalova'daki Ha- cımehmet Ovası'nın yeni imardü- zeninın ne olacağı konusunda be- liren ilk işaretler, hiç de ders alın- madığını gösteriyor. Yetkilerin Bayındırlık Bakanlıgı'na ait oldu- ğu dönemlerde çeşitli sakıncalar- dan ötürü imara açılmayan. ancak daha sonra, 1985'li yıllarda yerel yönetimin çabalan sonucu yapı- laşma onayı verilen. zemini son derecede yumuşak bu ovanın du- rumuyla ilgili gelişmeler ıç açıcı değil. Bu bölgede ünlü MES A ev- lerinin bulunduğu Malazgirt Cad- desi'ne bakan ilk sıradaki evler- den ayakta kalan ve sağlam görü- nenler yıkılacak, bir daha bu ku- şağa imar verilmeyecek. Bu, olumlu bir yaklaşım. Peki ilk sıra- sının arkasında bulunan yüzlerce konut ne olacak? Bu alanda yeni- den yapılaşmaya olanak sağlana- cak mı? Mimarlar Odası Yalova Şubesi Sekreteri Savaş Dinçer'in değerlendirmesi şu dogrultuda: "Bavındırhk Bakanlığı uzman- lan büıalarda hasar tespiti yapt- yor. Birincisi bu tespiüer çok sag- hkh değfl.Neredeysegöz karan ra- porlardüzenleniyor.Bu tespitlerin ışığında cadde üstündcki Ûk sıra- nın tümüyle yapılaşmaya kapaül- ması karan olumlu. Ancak ilk sı- ranın arkasına ilişkin tıh eder.ders almnıadığını gösteriyor. Bizce bu alandaarükyapılaşmay a son veril- meü, tümüyle yeşil alan ilan edih meü. Çok ryi degerlendirme \ap- mak gerekiyor. Bir de prefabrik konut için seçilen TİGE.M arazisi- nin, yani tanm alanuun imara açıl- ması yönünde gmşimlerden söz edilivor. Yeter arük, bu kadan da olmaz. Yerleşim için zemini sağ- lam olan, dağyamaçlan kullanıla- mazmı?" Bu arada Yalovalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın, deprem molozlannın döküldüğü dolgu alanının çay bahçesi ve kafelere imara açılaca- ğını. böylece yeni yaratılan bu alandan para kazanılmış olacağı- nı söylemesi anlaşılır gibi değil. Dinçer'e göre bu yaklaşım da ders alınmadığını gösteriyor: "Deniz dolgusunun yanhşhğı deprem bölgesinde ortaya çıkan gerçekle gün gibi ortada. Buna karşın sanki hiçbirşey olmamışgi- bi Sayın Bakan, deniz dolgusun- dan para kazanılaeağmı sö>1üyor. Bu, korkunç bir şey. n Ders alınmadığına ilişkin taze bir ömek daha duruyor karşımız- da. Eski tzmir Belediye Başkanı Burhan Özfatura kentin son kalan yeşil alanını, yani Inciraln'nı gide- rayak gökdelenlere açmıştı. (Kentte olası bir depremde bura- dan başka çadır kurulacak alan yok.) Izmir 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu ise bölgeyi SİT ilan ederek bu girişi- mi durdurdu. Ancak depremin 3. günü yüksek kurulu toplayan Kül- tür Bakanı İstemihan Talay ve Müsteşar Osman Tekin Aybaş. sanki tanm alanlanna, bataklık ve sazlıklara kurulan evler yıkılma- mış. binlerce insan ölmemiş gibi rantçılann çıkanna bir yaklaşım- la, sonuçta bölgenin SÎT özelliği- nı deldi. Ostelik StT karanna im- za atan bir kurul üyesi ile kurul müdürünü görevden aldı. Derse bak! Dln tadrlerl Bu arada din isrisman da dikkat çekiyor. Yurttaşlar bu istismarcı- lardan yakınıyor. Yalova'da dep- rem sonrası sokaklarda şortlany- la dolaşan bayanlara, "Kâfirler, gazabı gördünüz işte" diyenleri düşünün. Bosna'da, Çeçenistan'da ve Afganistan'da " ümmetimize yardun" diye para toplayan ama bir biçimde yardımlan iç eden ya da şaibeye sokanlan anımsayın. Neleryazıyorlaryayın organlann- da, neler anlatıyorîar? Çoluğunu çocuğunu, eşini, akrabasını, dos- tunu yitirmiş insanlar acı çeker- ken "28 şubat kararlannm alımb- ğı Donanma Komutanhğı kalbin- den vuruldu" diyorlar. Efendim, îstanbul'da, Marmaris'te, Bod- nım'da ve burada (deprem bölge- si) zina. fuhuş, çıplakhk bu düze- ye gelince * soouç böyle ohırmuş". POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gediz'den Lice'ye... 1970yılıydı... Uşak üzerinden Gediz'e gitmiştim... Otomobili Gediz'in girişinde durdurduk... Evler cayır cayır yanıyordu... Yalova'ya bakarken, 29 yıl örtceyi anımsadım... Yalova yıkılmıştı, Adapazan, Izmit, Gölcük ve Değirmendere de öyleydi... İnsanlar günlerdir acı içindeydi... Bir hüzün yumağı körfezi kuşatmıştı... 29yıl önce, Gediz'egirerken radyodaSüleyman Demirel'in konuşmasını dinlemiştim: "Yaralar sanlacaktır..." 29 yıl sonra, Başbakan Bülent Ecevit konuşu- yordu: "Yaralar sanlacaktır..." Kafamda bir dizi soru işareti vardı. Vurgun ve kapkaç düzeni sürüyordu. Yalova'da, Çınarcık'ta, 'deniz manzaralı zeytinlikler' alıcı bekliyordu. Oralara da birkaç yıl sonra villalar dikilecek, 6-7 katlı apartmanlar oturtulacaktı... Izmit'ten Yalova'ya dek tüm körfezde yaşam ya- vaş yavaş hareketleniyordu. Çadır kentler kurul- muş, insanlar aşevlerinin önünde kuyruğa girmiş- ti. YİMTAŞ, Kombassan fırsat bu fırsat tüm olanak- lannı körfeze yığmış, 'devletin yapamadığını' yap- mıştı... Anlı-şanlı medyamız, 'Kızılay' gibi önemli ku- rumları Kemal Demir'in kışiliğine dönük saldırıy- la yerden yere vururken, mafya babalarının 'Kon- yalı mutfağı'nı deprem yöresine getirmesini ayak- ta alkışlıyordu... Kimse düne dönük bugünün eleştirisini yapmı- yor; kurban derilerinin toplanmasının Türk Hava Kurumu'nun elinden alınıp 'dinci vakıflara' veril- mesıni nedense unutuyor; Kızılay gibi bir kurumu 'dinozor' olarak görüp, aşağılıyordu... Güneş körfeze vuruyordu... İnsanlar hüzünlüydü... Enkaz yığınları denize boşaltılıyordu... • • • 1976yılıydı... Lice depreminden 7 ay sonra 'deprem konut- lan'nı incelemek için Diyarbakır'dan yola çıkmış- tık... Yol arkadaşım Lice Belediye Başkanı Halil Ak- gül'dü .. Diyarbakır'dan ayrıldıktan hemen sonra hava kapandı, Sitvan kavşağında kar yağmaya başla- dı... Lice kar altındaydı... İnsanlar deprem evlerinin önlerine kurdukları ça- dırlardayaşıyorlardı... Aynı görüntülere 6 yıl önce Gediz'de de tanık olmuştum. 1971 'de Burdur depreminde de 'soy- gunun ayak izleri'riı görmüştüm... Gediz'de bir yurttaş, önümüzü kesip şöyle de- mişti: "Çay, şeker, pirinç geliyor, bu yardımlan üçkâ- ğıtçılar toplayıp parayla bize satıyor..." Lice Belediye Başkanı Halil Akgül de, aypr§ey- leri söylüyordu... -r , - ^ g Kar altında deprem evlerini dolaşıyorduk...' Lice depremi 6 Eylül 1975 günü olmuştu... Yolsuzluk diz boyuydu... Kulp ilçesinde de Lice örneği yaşanmıştı... Müteahhrtler Adalet Partisi Genel Merkezi'ne bağışta bulunup, ihaleleri almışlardı. Narlıca kö- yünde Finlandiya firması tarafından monte edilen 400 konut, Zülfü Akarsu adlı müteahhidin yaptı- ğı iş gibi gösterilip, kendisine 10 milyon lira öden- mişti... Ağa Ceylan Limitet Şirketi'ne de usulsüz ola- rak ihale verilmiş, konut yaptırılmıştı... Deprem evlerini tek tek gezmiştim... Hiçbirinde temel yoktu... İmar Iskân Bakanlığı yetkililerine LJce'de sor- dum: "Bu evlerin temeli yok!" Yanıtı ilginçti: "Bu evleri, nasıl olsa ahıryapacaklar..." • • • Gediz ve Lice depremindeki tüm yolsuzluklar Meclis'e getirildi... Tam 29 yıl önce şöyle yazdık: "Bir de Ağa Ceylan adlı kişiden söz edilir. Res- mi kayıtlara göre Ceylan firmasına şimdiye dek Li- ce'de 30 milyon liralık ihale vehlmiştir. Oysa, bu şirketin ihaleler üzerinde düzettme yaptığı uzman- larca saptandığından 15.5 milyon liralık belgenin iptaline ilişkin Bayındırlık Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Daire Başkanlığı'n/n 8.7.1975 a-O/1775 sayılı yazısı vardır. Bu yazıda Ağa Ceylan'a ihale verilmemesi istenmektedir. Üstelik bu yazı tüm resmi kuruluşlara göndehlmiştir. Yetkililehn açıklamaktan kaçındıklan gerçekler nasıl ortaya çıkacaktır. Eğer Sayıştay denetçile- ri biruğrarlarsa Lice'ye, sanınzbizim bu dizide öne sürdüğümüz savlann ne denli doûru olduğunu göreceklerdir. Eğer Lice Deprem İnşaat Amirli- ği'nde muhasebe dosyalanna, ihale dosyalanna el koyariarsa çok şey ortaya çıkacaktır. Bu arada kimi dosyalann ortadan kalktığını görünce belki şaşıracaklardır Sayıştay denetçileh. Dosyaların nasılyitirildiğini LJce'de yaptıklan soruşturma sı- rasında öğreneceklerdir denetçiler. Yalnız, şeytan aldı götûrdü demezlerse orada görevli sorumlu ki- şiler..." Gediz ve Lice depreminde Hollandalılar, Al- manlar, Fransızlar ve diğer ülkeler, "yardımlann nasıl iç edildiğini" unuttular mı bugün? Hiç sanmıyoruz!.. Yalova'dan enkaz yığınlanna bakarken, dünü değerlendirmekte yarar var!.. . . . hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Kaçak yapılar hâlâ devam ediyor îstanbul Haber Servisi - Depremin yarattığı bü- yük can ve mal kaybına karşın, kaçak yapılardan vazgeçilmiyor. Okmey- danı Mahmutşevketpaşa Mahallesi Güney So- kak'ta Ömer Bozyokuş'a ait 2 katlı binanm üzeri- ne önceki gece yapılmak istenen kaçak katın ko- lonlan yandaki tek katlı gecekondunun üzerine çöktü. Gecekondudan geriye sadece yıkık duvarlarka- lırken, 6 kişilik ailesini geçindiren emekli RaşK Gök (50), bacaklanndan yaralandı. Kaçak kat, projesiz yapıldığı için dün öğleden sonra Şişli Belediyesi ekiplerince yıkıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle