Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4TEMMUZ1999PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Uluslararası
tahkim
tartışması
• ZONGULDAK
(Cumhuriyet) - Devlet
Bakanı Şükrü Sina Gürel,
yabancı sermayenin
Türkiye'ye girişi
konusunda alınacak
karann anayasanın temel
ilkeleriyle uyuşması
gerektiğini söyledi.
Bakanhğına bağlı Türkiye
Taşkömürü Kurumu'nu
ziyaret eden Gürel.
uluslararası tahkim
konusuna da değindi.
Hükümette yer alan üç
partinin farklı görüşleri
olduğunu belirten Gürel,
"Bu görüşleri
bağdaştırmak için çaba
harcıyoruz. Doiayısıyla
tahkim konusunda da
anayasaya aykın
düşüncemiz hiçbir zaman
olamaz. Anayasanın
değıştırilmesı ıse ancak
Türkiye'nin çıkarlannm
gözetilmesi ile olur" dedi.
Demirel'den
Clinton'a tebrik
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Curnhurbaşkanı
Süleyman Demirel,
ABD'nin bağımsızlık
günü nedeniyle ABD
Başkanı Bill Clinton'a
kutlama mesajı gönderdi.
Demirel, mesajında,
"ABD'nin bağımsızlığının
223'üncü yıldönümü
vesilesiyle Türk ulusu ve
şahsım eksalanslanna ve
Amerikan ulusuna en sıcak
tebriklerimizi iletmekten
büyük onur ve
memnuniyet duyuyorum"
dedı.
Hjkmet Sami
Türk'ten ziyaret
• İstanbul Haber Servisi -
Adalet Bakanı Hikmet
Sami Türk. sağliksız çevre
koşullan içerisinde
bulunduğu öne sürülen
Beyoğlu Adliye binasını
dün ziyaret etti. Ziyarette
konuşan Türk, Türkiye'de
hem adalet bınalannın
hem de cezaevlerinin çok
büyük sorunlan
bulunduğunu belirterek
"Zamanla umuyorum ki,
Türkiye layık olduğu
adalet binalanna kavuşur"
dedı
l
Nehrozoğlu
İzımr'de kalsın'
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Ç YDD" İzmir
Şube Başkanı Asuman
Boyacıgiller, İzmir Valisi
Kemal Nehrozoğlu'nun
terfi ettirilerek görevden
alınacağı yolundaki
haberleri üzüntüyle
öğrendiklerinı belirterek
Nehrozoğlu'nun görevden
alınmasını istemediklerini
bildirdi. Boyacıgiller,
Kemal Nehrozoğlu'nun
görevde kalmasının kentin
gelecegı açısından önemli
olduğunu vurgulayarak
"Izmir'in birikmiş köklü
sorunlannın, ancak uzun
erimli. çağdaş
yaklaşımlarla, bilimsel
yöntemlerle
çözümleneceğine
inanıyoruz" dedi.
PKK tehdit etti
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dıyarbakır'ın Bağlar
semtinde PKK militanlan
tarafindan dağıtılan
bildirilerde, Abdullah
Öcalan'a verilen ölüm
cezasını protesto etmek
amacıyla esnafın kepenk
kapatması. halkın da
sokağa çıkmaması
yönünde tehditte
bulunuldu. Diyarbakır
Valisi Nafiz Kayalı,
PKK'nin bu tehditlerinın
ciddiye alınmaması
gerektiğini belirterek
"Dün olduğu gibi bugün
ve yann da her şey
güvenlik güçlerinın
kontrolü altındadır.
Kimsenin hiçbir endişesi
olmasın" dedi.
Tehditlerden sonra
Diyarbakır polisi
tarafindan kent
merkezinde bildiri dağıtan
PKK'lilerin yakalanması
amacıyla geniş çaplı bir
operasyon başlatıldı.
İran, Irak ve Suriye'nin yayınlan smır bölgelerinden izlenebiliyor
Güneydoğu'da dinci yayın
BAHAR TANRISEVTR
ANKARA - TRT Genel Mü-
dürü YüceJ Yener, tran telev izyo-
nunun vericilerinı güçlendirerek
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerine irticai yayınlannı u-
laştırdığını bildirdi. Sınır bölge-
lerinde Suriye ve Irak televiz-
yonlannın yayınlannın daalına-
bildiğini belirten Yener. "Bütün
bunlar için TRT'nin çok güçlü
verici kurması gerekiyor ki bizun
yayınlar izlensin. öbiir yayınlar
da engeUensin" diye konuştu.
TRT Genel Müdürü S'ener,
radyo ve televızyon \enci tesis-
lerinin yeniden kuruma devre-
dilmesine ilişkin yasa tasansın-
da, enerjiden sağlanacak gelirin
yüzde 3.5 oranındaki tutannın.
• TRT Genel Müdürü Yener, Güneydoğu'da yabancı dinci propaganda
yaymlannın önüne geçilebilmesi için TRT'nin güçlü vericiler kurması gerektiğini
söyledi. Yener, "Vericilerin iyileştirilmesi verecekleri kaynağa bağlı. Yüzde 100
verirlerse 5 senede bütün Türkiye'deki vericiler düzgün hale gelebilir" dedi.
TRT'ye aktanlması ve hüküme-
tin bu oranı yüzde 1 OO'e dek art-
tırma ya da eksiltmeye yetkili kı-
lınmasının öngörüldüğünü
anımsattı. Yener, bu oranın yüz-
de 7'ye çıkarılması durumunda
yurt çapında bulunan yaklaşık
2000 vericinin bakım ve onan-
mının 5 yıl içinde yapılabilece-
ğini bildirdi.
Ancak oranın yiizde 5 olması
halinde bu sürenin 7 yıla, yüzde
4 olması halinde de 10 yıla çıka-
cağını belirten Yener, "Vericüe-
rin iyileştirilmesi verecekkri kay-
nağa bağh. Yüzde 100 verirlerse
5 senede bütün Türkiye'deki ve-
riciler düzgün hale gelebilir.O ta-
mamen hükümetin, Bakanlar
Kurulu'nun takdirine kaldı" di-
ye konuştu.
Enerji gelirinin yüzde 3.5 ora-
nındaki tutannın 1998 rakamla-
nyla 30 trilyon liraya, 1999 ra-
kamlanyla 52 trilyon liraya kar-
şıhk geldiğinı büdiren Yener.
"Yüzde 3.5şu anda akiığımız pa-
ra. O da bizûn kendi personel, iş-
letroe, yaünın giderierimize, ya-
ni kurumaancak vethor. Arb bir
şey getirecekler Id biz vericiden
gelen 2000 kişinin de maaşını
ödeyeMm ve vericilere yatınm ya-
pahm"dedi
Yener, verici sorunu nedeniy-
le Doğu ve Güneydoğu Anado-
lu bölgelerinde pek çok il ve il-
çede TRT yayınlannın yeterli
alınamadığına dikkat çekerken.
burada PKK'nin yayın organı
MED T V'nin kapatılmasının ar-
dından onun yerine kurulan Cu-
di TV'nin yayına devam ettiğini
belirtti. İran televizyonunun da
vericilerini güçlendirdigini ve
bölgeye irticai yayınlannı ulaş-
tırdığını bildıren Yener, özellik-
le sınır yörelerinde bunun yoğun
biçimde yaşandığına işaret etti.
Bölgeye zaman zaman Suriye ve
Irak televizyonlannın yayınlan-
nın da ulaştığını kaydeden Yener
şunlan söyledi:
"Doğu ve Güneydoğu Anado-
lu bölgelerine ulaşüıyor. Güçlü
verici koyduklan zaman Türki-
ye'nin içine kadar işliyor. Sınıra
yakın yerierde yüzde 100 alıyor,
içeriye gittiğinizde biraz etkisi
azahyor. O tamamen karşı ülke-
nin vericisinin gücüne bağlı ta-
bii. Bütün bunlar için TRFnin
çok güçlü verici kurması gereld-
yor ki bizim yayınlar izlensin,
öbür yayınlar da engellensin (in-
terfere edilsin) biraz."
DYP Genel Başkanı Tansu Ciller
'Türkiye IMF'ye
teslim ediliyor'
ANKAR\
(Cumhuriyet Büro-
su) - DYP Genel
Başkanı Tansu Çil-
ler. IMF'nin koşul-
lannın "milleti ezmek" anlamına
geldiğinı belirterek "Bunun alb-
na imza atanlar hiçbir şey bilmi-
yor. Türkiye bu şekilde IMF'ye
nasıl teslim edilir? Türkiye, duva-
ra toslanlmaya çahşüıyor. Hangi
siyasi bedeller verOiyor, Apo mu
yoksa Kıbns mı?" diye konuştu.
Çiller, dün düzenlediğı basın
toplantısında, ülkede çalışanlann
büyük bir kıskaç altına gırdiğıni,
IMF'nin Türkiye'yi daha fazla da-
ralmaya yönlendirecek koşullar
öne sürdüğünü söyledi. Yüzde 50-
55 oranındaki enflasyona göre
memur maaşına en fazla yüzde 20
düzeyinde zam verilmesi ve ta-
nmsal destekleme ahmlannın
durdurulmasının istendiğini anla-
tan Çiller, "Bu memuru. işçiyi çö-
kertin demektir. Böy le bir reçetey-
le Türkiye'nin büyümesi rnüm-
kün mü? Bu reçeteyi uygulayan
Endonezya, eksi 11 küçülürken,
bunu reddeden Malezya eksi l'e
düşmüştür.Türkiye'yiduvaratos-
latmaya çahşıyorlar. Hiç kimsenin
hiçbir şeyden anlamadan birçok
şeyiimzaladığınıgörüyoruz.Bura-
sı L'ganda nu?" diye konuştu.
IMF programına destek verip
Türkiye'yi küçültmeye götüren-
lerin mahcup olacaklannı kayde-
den Çiller, şöyle konuştu: "Daha
vahim bir şey de IMF VVashing-
ton'da kararalacak. Karar aiınır-
ken hangi siy asi bedeller karşısın-
da hangi taahhütler veriliyor.
Apo'yu asmayacağız bu mu? Kıb-
ns mı yoksa? Bunun bedeh' dış po-
litikada ödenecektir. Apo'nun dış
baskıyia asılmaması. bu ülkenin
hükümranlık hakkının eUnden
aünması demektir. Bunca insanın
katiüni kâbe haline mi getirecek-
ler? Türkiye bu kadar acz içinde
mi? Kimse tnsan Haklan Mah-
kemesi'nin arkasına sığuunasın,
gerekiyorsa bir ufak tazminat ve-
rilir. biter bu iş. Başka bir yapb-
nm güçleri yoktur."
Başbakanlığı döneminde uy-
gulanan istikrar programının so-
nuçlannın olumlu olduğunu sa-
vunan Çiller, vergi ve bankalar
yasalan ile sosyal güvenlik tasla-
ğını eleştirdi. Halktan fedakârlık
istenebileceğini, ancak bunun en
fazla 1-2 yıl olabileceğini kayde-
den Çiller, hükümetin 2000 yılın-
dan sonra kemer sıkmayı planla-
yan bir hedef koyduğunu beUrtti.
Emeklilik yaşının 62"ye çıkanl-
masının Türkiye'nin koşullanna
uymadığını vurgulayan Çiller.
"50-5?yaşa mezarda emeklilik di-
yenler şimdi 10 bin 800 günü geti-
riyorlar" diye konuştu.
FP Genel Başkan Yardımcısı
Ah Gören de hükümetin emekli-
lik yaşı konusunda Avrupa ya
özendiğinı, ancak Avrupa ülkele-
rindeki gibi yaşam ölçütlerini
yükseltmeden emeklilik yaşını
yükseltmenın doğru olmayacağı-
nı söyledi. Gören, "Emeklilik ya-
şı konusunda Avrupa'va özenen-
lerin yapacağı çok şey var. Önce
vatandaşm yaşam standardı, Av-
rupa ülkelerindeki seviyeye geti-
rUmeüdir. Bunu yapmadan emek-
lilik yaşının 62'ye çıkarılması me-
zarda emekliliktir" dedı.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
DOĞUMHANE
MEB Ders Aletleri Yapım Merkezi'nde öğle tatili 12.50-13.50 olarak uygulanıyor
Cuma namazuıa resmi izinCANGAZALCI
ANKARA-Milli Eğıtim Bakanlığı'na
bağlı Ders Aletleri Yapım Merkezi
Müdürlüğü'nde, çalışma saatlerinin
cuma günlen namaza göre ayarlanmasına
yönelik resmi duyuru yapıldığı ortaya
çıktı. Ramazan ayında da mesaiyi
07.30'da başlatan müdür YusufYanc,
"Memurlann çalışma saati bellidir. İster
ona uyar ister uymaz, bu bizi hiç
ügilendirmez" dedi.
Devlet kademelerindeki dinci yapılanma.
cuma namazı için öğle tatılitun resmi
duyurularla değiştirilmesi noktasına
geldi. Milli Eğitim Bakanhğı Ders
Aletlen Yapım Merkezi Müdürü Yusuf
Yanç, 5Nisan 1999 tarihli,
B.08.0.ÎBD.028. 03.01.02.251.51 '396
sayılı, çalışanlanna yönelik resmi
duyurusunda şöyle dedi:
"9 Nisan 1999 tarihinden itibaren cuma
günleri öğle paydosu aşağıda belirtilen
saatkr arasında yapılacaknr. Bilgi
edinilmesini ve gereğiniricaederim.
Cuma günleri öğle paydosu: 12.50-13.50"
Çalışanlann cuma namazına
gidebilmelenne yönelik saat değişikliği
uygulanırken, dığer günlerde öğle tatili
normal saat olan 12.30-13.30 olarak
sürüyor. Yusuf Yanç'ın Ramazan
aylannda da çalışma saati başlangıcını
geri cekerek 07.30'da başlattığı öğrenildi.
Memurlann ızınlerini de temmuz ayında
toplayan Yanç, başka bir ayda izin
kullanılmasınm mümkün olmadığını
çalışanlara ıletti. Yanç, personelin
arasında bulunan hamile bir kadının
dilekçeyle başvurarak durumu nedeniyle
başka bir ayda izin kullanma isteğini de
reddetti. Yanç. bu başvuruya verdiği
B.08. İDB. 028.03.01. 02.251.51 /666
No'lu yanıtta. "Yıllık izinlerin topluca
kullanılması sırasında atölyeler kapah
olacak ve yetkili amirlerin dışında
personel bulunmayacaknr. Bu
nedenlerden dolayı 1999 yüı izin
tarihlerinizde de0şiklik yapüması
mümkün değildir" dedi.
Yusuf Yanç, Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlarken, cuma günü farklı saatte öğle
tatilıne çıkılmasını kurumda çalışan
işçilerin toplusözleşmesine bağladı.
"Memurlara yönelik resmi duyuru
çıkardıguun"" anımsatılması üzerine
Yanç, "Buna cev«p vennek
mecburiyetinde değttim. Kurum
içerisinde bir yığın duyurular yapanz.
Her alanda olduğu gibi değişik alanlarda
duyurular yapanz" diye konuştu.
Duyurunun toplu iş sözleşmesine bağlı
işçilere değil, memurlara yönelik
olduğunun anımsatılması üzerine Yanç,
"Memurtann mesaileri bellidir.
İşçilerimizle beraber memurlann mesaisi
düzenlenir. Memur arkadaşlanmız
onlaria beraber hareket etme
mecburiyetindedirler" açıklamasını
yaptı. Yanç daha sonra. memurlann bu
kurala "mecburen" uymalannın söz
konusu olmadığını ileri sürerek
"Memurlar için öyie bir şey söz konusu
değfl. İsteyen ona uyar, isteyen uymaz"
dedi.
Müdür Yusuf Yanç. "Ramazanda mesaiyi
saat 0730'da başlatmanınn nedeni nedir"
sorusunu "Benim herhangi bir açıklama
yapmaya yetkim yok. O konuda hiçbir şey
söyleyemem. Kusura bakmayın" diye
yanıtladı. "Laik bir devletin kurumunda
bu düzenlemeler normal mi" sorusuna da
Yanç, "Memurun mesai saati bellidir.
İster ona uyar ister uymaz. Bu bizi hiç
Ügilendirmez" yanıtını vermekle yetindi.
21 kişi öldürme, yaralama, çek-senet imzalatma ve tahsilatı gibi olaylara kanşmakla suçlanıyor
Şîrinler çetesi iddianamesi hazır
SABÎT ÖZKESER
ADANA - Adana başta olmak üzere
Antalya, Ankara, İzmir ve Mersin'de
adam öldürme. yaralama. tehditle çek-
senet imzalatma ve tahsilatı gibi
olaylara kanştıklan ıddıa edilen 6'sı
tutuklu toplam 21 kişi ile ilgili Adana
DGM Savcılığı'nca hazırlanan
iddianame tamamlandı. Çete
mensuplan TCY'nin 313. ve 314.
maddeleri gereğince "Silahlı çete
oluşrurmak" suçlanndan
yargılanacaklar. Aynca, Adana ve
Mersin cumhuriyet başsavcıhklannın da
ayn dava açtığı öğrenildi.
Günlerdir Adana kamuoyunu meşgul
eden ve Şirinler çetesinin liden olduğu
bildinlen Mehmet Şirin Aksoy ile
birlikte Ali Aksoy, Rıdvan Deınir, Murat
tşçi, Abdülaziz Arslan. Caner Güllendi
ve Mehmet Ydmaz'ın yanı sıra grupla
bağlantısı olduğu ileri sürülen Üç
Kardeşler Otomotiv Şirketi'nin sahibi
Hasan Üçkardeş ve Fetemez Sürer, İzzet
Adıyaman, Mustafa Özkan, Kemal
Oztürk, Ali Kör, Murat Aydoğan, Adem
Akkaya. Şükrii Kocaman, Hüseyin
^'ural, N.Coşkun Özçakmak, Onur
ErgüL Banş Üçkardeş, İrfan İşlik'le
ilgili iddianame tamamlandı. Sanıklar
için TCY'nin 313. ve 314. maddeleri
gereğince. "silahlı çete oluşrurmak"
suçlanndan 3 yıldan 6 yıla kadar hapis
cezası isteneceği, çete kurmanm dışında
ışlenmiş olan her suçun da aynca
değerlendinleceği öğrenildi.
Adana'nın "Susurluk"u olarak da
anılan davayla ilgili" Şirinler çetesi
elemanlannın yakalanmasının ardından
eski Defterdar ve DTP İl Başkanı Aziz
Kula ile çeteye kimlik temin ettiği öne
sürülen Astsubay Erkan Yıünaz da
çıkanldıklan mahkemece
tutuklanmışlardı. ÇUKOBtRLlK başta
olmak üzere birçok
kuruluşun açtığı ihalelere
fesat kanştınlmasıyla ilgili Şirinler
çetesi lideri
Mehmet Şirin Aksoy'un ifadeleri
doğrultusunda gözaltına alınıp
sorgulanan ve DGM'ye çıkanlan ünlü
işadamlan Büknt Ozülkü,
ÇUKOBİRLİK Yönetim Kurulu
Başkanı Fevzi Şen, Adana'nın en büyük
ekmek fabrikalanndan Saray Ekmek
Fabrikalan ortaklanndan Mehmet
Coşanay ile
Sağlık Müdürlüğü'nün
eski çalışanlanndan Ali Durmaz ve eşi
Leman Durmaz ise tutuksuz
yargılanmak
üzere salıverilmişlerdi. Bu arada,
Aksoylar Grubu mensubu Mehinet
Yılmaz ve Rıdvan Demir'in
öldürdükleri galenci tskenderGürler'in
grubunda yer alan Vedat Yüzgeç ile Ali
Alınmış da tutuklanarak cezaevine
konmuşlardı.
Adana Emniyet Müdürlüğü'nde üst
düzey bir yetkili, çeteye silah sağlayan
korucu Yasin Çeiik'in yakalanması için
80 ile teleks çekildiğini söyledi. Yetkili,
çeteyle ilgili dosyanın kapanmadığını
ve korucu Çelik gibi bazı kişilerin de
peşinde olduklannı kaydetti.
POLfltKA GÜINLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Ey Yaşam...
Bu bir ilkyaz akşamıdır...
Avuçlann sımsıcak saatlerin içindeyken göz-
lerin gri sevişmelerden yorgun düşmüştür...
Sekiz gün önce denize bakıyor sakız beyazı düş-
ler kuruyordun; mor akşamlarda şarkılar söylü-
yordun...
Yokluğun benim çözemediğim bilmecelerde sak-
hydı...
Bir eski fotoğrafa bakıyorum, yorgun bir ikindi
serinliğinde gözlerini anımsıyorum...
Belki Alsancak Gan'ndayım, belki de Mosko-
va'da dolaşıyorum...
Cahrt Külebi'den, Behçet Necatigil'den şiirier
okuyorum...
Marsilya'dayım öğle saatlerinde...
Ateşböceği sokağında eflatun panjurlan olan bir
barda oturuyorum, uzun san saçlı bir kızla geveze-
likyapıyorum...
Derin ve sessiz bir akşamın boşluğuna yiirü-
yorum yavaş yavaş...
Hüzünleri ben topluyorum, sevinçleri de...
Sarhoş gemici çığlıklan geliyor az ileriden yani
limandan...
Boş veriyorum...
Gökle denizin çırpındığı dağınık yelkenlilerde bir
şeylerarıyorum...
Türkülü çiçekli dallarını seviyorum aşkın, tıp-
kı Lorca gibi, ihaneti, kaçışı değil!..
Gecenin esintilerinde yıldızlan sayıyorum, bulut-
larla dalga geçiyorum sabahlan...
Işıksız tepelerin ağaçlannda titreşen arzularia kıv-
ranıyorum...
Uzun bir gecenin ardında can çekişen aşklar-
dan nefret ediyorum; kapkaranlık öpüşlerden, kıs-
kançlıklardan kaçıyorum...
Sonra oturuyorum bir kayanın üzerine. Gökyüzü-
ne bakıyorum. Sonra Rene Char ile buluşup bir-
likte bir şeyler yazıyoruz:
"Seviyordum seni. Seviyordum fırtınanın kanş-
tırdığı bir pınara benzeyen yüzünü; öpüşümü sa-
ran beyliğinin armalannı.
Yıllargeçti. Fırtınalar öldü. Insanlar gitti. Yüreği-
nin artık beni görmediğini duyumsamak bana acı
veriyordu. Seviyordum seni. Yokjuğundayüzümün
ve mutluluk boşluğunda. Seviyorum seni, herşey-
de değişen ve sana sadık..."
•••
Bu bir ilkyaz akşamıdır...
Yorgo Seferis'ten Robert Desnos'a dek uzanan
şiirsel tırtku sevdanın büyüsünü yakalamaya çalı-
şır...
Bak kasırgalar toz kaldınyor, çatılarda döne dö-
ne ve ıssız. Bak Eugenio Montate'ın Porto Cor-
sini'den açık denize uzanan ahşap iskelenin oldu-
ğu yerden. Üç beş adam, neredeyse kımıldama-
dan, ağ atıp topluyoriar...
Sen şimdi, çiçek açan mevsimleri, havuzlanyla
serin Corinzia'da eğilerek ürkekçe ıstran'sazan ba-
lıklannı seyrediyorsun ya da ıhlamur ağaçlannın
üstünden eski kuleler arasından akşamın ilk ışık-
lannı izliyorsun...
Senin bu tedirginliğin fırtınalı akşamlarda deniz
fenerlerine çarpan göçebe kuşları anımsatıyor
bana: Yumuşaklığın da bir fırtına senin, görünme-
den dönen ve neredeyse dinmek bilmeyen...
Bak nhtımdaki iskelelerin, pansiyonlann saçak-
lan yansıyor sulara...
Nemli körfezin üzerine uzanan akşam, motor ho-
murtulanyla kazlann çığlıklannı getiriyor yalnız...
Ve bembeyaz fayanslaria kaplı ev içi senin değiş-
meni görmüş kiıii bir aynaya kılın kıpırdamadan
yaptığın yanlışlan anlatıyor...
Ey yaşam, ne kesin yüz çizgileri ne inandıncı yüz-
ler ne de mal mülk istiyorum senden; tedirgin dön-
düğünde artık; balla acının tadıdır benim için...
Hani uçsuz bucaksız bir inciçiçeğinin orta yap-
rağı var ya Andre Breton'un 1934'ün güzel yan-
gününde kalan bütün geceyi içinde saklamaya ye-
terli bir çiçek gibi...
Şimdi beni gördüğün yerdeyim, havada bir çan
gibi duran kokuda...
•••
Bu bir ilkyaz akşamıdır...
O eski fotoğrafta yorgun ikindileryitip gidiyor An-
na Ahmatova'nın gençliğini uğurladığı gibi...
Ellerimizde anı yüklü defterier...
Henri Michaux'nun uzak ülke notlan bize neyi
anımsatıyordu?
O ahşap iskeledeyim...
Yürüyordum gözlerim kapalı...
Cartos Oguendo de Amat'ın bir şiirini okuyor-
dum:
"Alçakgönüllü bir ezgi gibi usulca geliyor adın
ve beyaz kumrular uçuyor ellerinden
Anılanm hep beyazlar giydiriyor sana
buradakilerin uzaktan izledikleh bir çocuk
oyunu gibi
Birgök ölüyor ellerinde ve inceliğinde bir
başka gök doğuyor
Sevecenlik bir çiçek gibi açıyor yanında seni
düşûnürken
Sesin yağmur kadar ilkel
seninle ufuk arasında
Güller de şarkılar da sessizdir sen varken"
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Denizli
Uğur Mumcu Caddesi
için kampanya
ÖMER YURTSEVEN
DENtZLİ - Deniz-
li'nin Çıvril ılçesinde
"Uğur Mumcu Cadde-
si"nin adı, belediye
meclisindeki DYP'li ve
FP'li üyelerin oylanyla
"DeğÜTnenci" olarak
değiştirildi.
Karan protesto eden
ilçe halkı, belediyenin
önünde imza kampan-
yası başlattı.
4 yıl önce CHP'li Be-
lediye Başkanı Hakkı
Aslan döneminde ilçe-
nin büyük caddelerin-
den birine "Uğur Mum-
cu" adı verilmişti. 18
Nisan'da yapılan beledi-
ye başkanlığı seçimini
DYP'li Ahmet Ateş'in
kazanmasından sonra
FP'li üyelerin de baskı-
sıyla konu yeniden gün-
deme getirilerek bir
önergeyle meclise taşm-
dı. 11 üyeli mecliste ya-
pılan oylamada başkan
Ateş çekimser kaldı.
Önerge, CHP'li 5 üye-
nin ret oyuna karşılık, 4
FP'li ve 2 DYP'li üyenin
oylanyla kabul edildi ve
Uğur Mumcu Cadde-
si'nin adı, Değirmenci
olarak değiştirildi.