29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4TEMMUZ1999PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uluslararası tahkim tartışması • ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, yabancı sermayenin Türkiye'ye girişi konusunda alınacak karann anayasanın temel ilkeleriyle uyuşması gerektiğini söyledi. Bakanhğına bağlı Türkiye Taşkömürü Kurumu'nu ziyaret eden Gürel. uluslararası tahkim konusuna da değindi. Hükümette yer alan üç partinin farklı görüşleri olduğunu belirten Gürel, "Bu görüşleri bağdaştırmak için çaba harcıyoruz. Doiayısıyla tahkim konusunda da anayasaya aykın düşüncemiz hiçbir zaman olamaz. Anayasanın değıştırilmesı ıse ancak Türkiye'nin çıkarlannm gözetilmesi ile olur" dedi. Demirel'den Clinton'a tebrik • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Curnhurbaşkanı Süleyman Demirel, ABD'nin bağımsızlık günü nedeniyle ABD Başkanı Bill Clinton'a kutlama mesajı gönderdi. Demirel, mesajında, "ABD'nin bağımsızlığının 223'üncü yıldönümü vesilesiyle Türk ulusu ve şahsım eksalanslanna ve Amerikan ulusuna en sıcak tebriklerimizi iletmekten büyük onur ve memnuniyet duyuyorum" dedı. Hjkmet Sami Türk'ten ziyaret • İstanbul Haber Servisi - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk. sağliksız çevre koşullan içerisinde bulunduğu öne sürülen Beyoğlu Adliye binasını dün ziyaret etti. Ziyarette konuşan Türk, Türkiye'de hem adalet bınalannın hem de cezaevlerinin çok büyük sorunlan bulunduğunu belirterek "Zamanla umuyorum ki, Türkiye layık olduğu adalet binalanna kavuşur" dedı l Nehrozoğlu İzımr'de kalsın' • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ç YDD" İzmir Şube Başkanı Asuman Boyacıgiller, İzmir Valisi Kemal Nehrozoğlu'nun terfi ettirilerek görevden alınacağı yolundaki haberleri üzüntüyle öğrendiklerinı belirterek Nehrozoğlu'nun görevden alınmasını istemediklerini bildirdi. Boyacıgiller, Kemal Nehrozoğlu'nun görevde kalmasının kentin gelecegı açısından önemli olduğunu vurgulayarak "Izmir'in birikmiş köklü sorunlannın, ancak uzun erimli. çağdaş yaklaşımlarla, bilimsel yöntemlerle çözümleneceğine inanıyoruz" dedi. PKK tehdit etti • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Dıyarbakır'ın Bağlar semtinde PKK militanlan tarafindan dağıtılan bildirilerde, Abdullah Öcalan'a verilen ölüm cezasını protesto etmek amacıyla esnafın kepenk kapatması. halkın da sokağa çıkmaması yönünde tehditte bulunuldu. Diyarbakır Valisi Nafiz Kayalı, PKK'nin bu tehditlerinın ciddiye alınmaması gerektiğini belirterek "Dün olduğu gibi bugün ve yann da her şey güvenlik güçlerinın kontrolü altındadır. Kimsenin hiçbir endişesi olmasın" dedi. Tehditlerden sonra Diyarbakır polisi tarafindan kent merkezinde bildiri dağıtan PKK'lilerin yakalanması amacıyla geniş çaplı bir operasyon başlatıldı. İran, Irak ve Suriye'nin yayınlan smır bölgelerinden izlenebiliyor Güneydoğu'da dinci yayın BAHAR TANRISEVTR ANKARA - TRT Genel Mü- dürü YüceJ Yener, tran telev izyo- nunun vericilerinı güçlendirerek Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine irticai yayınlannı u- laştırdığını bildirdi. Sınır bölge- lerinde Suriye ve Irak televiz- yonlannın yayınlannın daalına- bildiğini belirten Yener. "Bütün bunlar için TRT'nin çok güçlü verici kurması gerekiyor ki bizun yayınlar izlensin. öbiir yayınlar da engeUensin" diye konuştu. TRT Genel Müdürü S'ener, radyo ve televızyon \enci tesis- lerinin yeniden kuruma devre- dilmesine ilişkin yasa tasansın- da, enerjiden sağlanacak gelirin yüzde 3.5 oranındaki tutannın. • TRT Genel Müdürü Yener, Güneydoğu'da yabancı dinci propaganda yaymlannın önüne geçilebilmesi için TRT'nin güçlü vericiler kurması gerektiğini söyledi. Yener, "Vericilerin iyileştirilmesi verecekleri kaynağa bağlı. Yüzde 100 verirlerse 5 senede bütün Türkiye'deki vericiler düzgün hale gelebilir" dedi. TRT'ye aktanlması ve hüküme- tin bu oranı yüzde 1 OO'e dek art- tırma ya da eksiltmeye yetkili kı- lınmasının öngörüldüğünü anımsattı. Yener, bu oranın yüz- de 7'ye çıkarılması durumunda yurt çapında bulunan yaklaşık 2000 vericinin bakım ve onan- mının 5 yıl içinde yapılabilece- ğini bildirdi. Ancak oranın yiizde 5 olması halinde bu sürenin 7 yıla, yüzde 4 olması halinde de 10 yıla çıka- cağını belirten Yener, "Vericüe- rin iyileştirilmesi verecekkri kay- nağa bağh. Yüzde 100 verirlerse 5 senede bütün Türkiye'deki ve- riciler düzgün hale gelebilir.O ta- mamen hükümetin, Bakanlar Kurulu'nun takdirine kaldı" di- ye konuştu. Enerji gelirinin yüzde 3.5 ora- nındaki tutannın 1998 rakamla- nyla 30 trilyon liraya, 1999 ra- kamlanyla 52 trilyon liraya kar- şıhk geldiğinı büdiren Yener. "Yüzde 3.5şu anda akiığımız pa- ra. O da bizûn kendi personel, iş- letroe, yaünın giderierimize, ya- ni kurumaancak vethor. Arb bir şey getirecekler Id biz vericiden gelen 2000 kişinin de maaşını ödeyeMm ve vericilere yatınm ya- pahm"dedi Yener, verici sorunu nedeniy- le Doğu ve Güneydoğu Anado- lu bölgelerinde pek çok il ve il- çede TRT yayınlannın yeterli alınamadığına dikkat çekerken. burada PKK'nin yayın organı MED T V'nin kapatılmasının ar- dından onun yerine kurulan Cu- di TV'nin yayına devam ettiğini belirtti. İran televizyonunun da vericilerini güçlendirdigini ve bölgeye irticai yayınlannı ulaş- tırdığını bildıren Yener, özellik- le sınır yörelerinde bunun yoğun biçimde yaşandığına işaret etti. Bölgeye zaman zaman Suriye ve Irak televizyonlannın yayınlan- nın da ulaştığını kaydeden Yener şunlan söyledi: "Doğu ve Güneydoğu Anado- lu bölgelerine ulaşüıyor. Güçlü verici koyduklan zaman Türki- ye'nin içine kadar işliyor. Sınıra yakın yerierde yüzde 100 alıyor, içeriye gittiğinizde biraz etkisi azahyor. O tamamen karşı ülke- nin vericisinin gücüne bağlı ta- bii. Bütün bunlar için TRFnin çok güçlü verici kurması gereld- yor ki bizim yayınlar izlensin, öbür yayınlar da engellensin (in- terfere edilsin) biraz." DYP Genel Başkanı Tansu Ciller 'Türkiye IMF'ye teslim ediliyor' ANKAR\ (Cumhuriyet Büro- su) - DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler. IMF'nin koşul- lannın "milleti ezmek" anlamına geldiğinı belirterek "Bunun alb- na imza atanlar hiçbir şey bilmi- yor. Türkiye bu şekilde IMF'ye nasıl teslim edilir? Türkiye, duva- ra toslanlmaya çahşüıyor. Hangi siyasi bedeller verOiyor, Apo mu yoksa Kıbns mı?" diye konuştu. Çiller, dün düzenlediğı basın toplantısında, ülkede çalışanlann büyük bir kıskaç altına gırdiğıni, IMF'nin Türkiye'yi daha fazla da- ralmaya yönlendirecek koşullar öne sürdüğünü söyledi. Yüzde 50- 55 oranındaki enflasyona göre memur maaşına en fazla yüzde 20 düzeyinde zam verilmesi ve ta- nmsal destekleme ahmlannın durdurulmasının istendiğini anla- tan Çiller, "Bu memuru. işçiyi çö- kertin demektir. Böy le bir reçetey- le Türkiye'nin büyümesi rnüm- kün mü? Bu reçeteyi uygulayan Endonezya, eksi 11 küçülürken, bunu reddeden Malezya eksi l'e düşmüştür.Türkiye'yiduvaratos- latmaya çahşıyorlar. Hiç kimsenin hiçbir şeyden anlamadan birçok şeyiimzaladığınıgörüyoruz.Bura- sı L'ganda nu?" diye konuştu. IMF programına destek verip Türkiye'yi küçültmeye götüren- lerin mahcup olacaklannı kayde- den Çiller, şöyle konuştu: "Daha vahim bir şey de IMF VVashing- ton'da kararalacak. Karar aiınır- ken hangi siy asi bedeller karşısın- da hangi taahhütler veriliyor. Apo'yu asmayacağız bu mu? Kıb- ns mı yoksa? Bunun bedeh' dış po- litikada ödenecektir. Apo'nun dış baskıyia asılmaması. bu ülkenin hükümranlık hakkının eUnden aünması demektir. Bunca insanın katiüni kâbe haline mi getirecek- ler? Türkiye bu kadar acz içinde mi? Kimse tnsan Haklan Mah- kemesi'nin arkasına sığuunasın, gerekiyorsa bir ufak tazminat ve- rilir. biter bu iş. Başka bir yapb- nm güçleri yoktur." Başbakanlığı döneminde uy- gulanan istikrar programının so- nuçlannın olumlu olduğunu sa- vunan Çiller, vergi ve bankalar yasalan ile sosyal güvenlik tasla- ğını eleştirdi. Halktan fedakârlık istenebileceğini, ancak bunun en fazla 1-2 yıl olabileceğini kayde- den Çiller, hükümetin 2000 yılın- dan sonra kemer sıkmayı planla- yan bir hedef koyduğunu beUrtti. Emeklilik yaşının 62"ye çıkanl- masının Türkiye'nin koşullanna uymadığını vurgulayan Çiller. "50-5?yaşa mezarda emeklilik di- yenler şimdi 10 bin 800 günü geti- riyorlar" diye konuştu. FP Genel Başkan Yardımcısı Ah Gören de hükümetin emekli- lik yaşı konusunda Avrupa ya özendiğinı, ancak Avrupa ülkele- rindeki gibi yaşam ölçütlerini yükseltmeden emeklilik yaşını yükseltmenın doğru olmayacağı- nı söyledi. Gören, "Emeklilik ya- şı konusunda Avrupa'va özenen- lerin yapacağı çok şey var. Önce vatandaşm yaşam standardı, Av- rupa ülkelerindeki seviyeye geti- rUmeüdir. Bunu yapmadan emek- lilik yaşının 62'ye çıkarılması me- zarda emekliliktir" dedı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART DOĞUMHANE MEB Ders Aletleri Yapım Merkezi'nde öğle tatili 12.50-13.50 olarak uygulanıyor Cuma namazuıa resmi izinCANGAZALCI ANKARA-Milli Eğıtim Bakanlığı'na bağlı Ders Aletleri Yapım Merkezi Müdürlüğü'nde, çalışma saatlerinin cuma günlen namaza göre ayarlanmasına yönelik resmi duyuru yapıldığı ortaya çıktı. Ramazan ayında da mesaiyi 07.30'da başlatan müdür YusufYanc, "Memurlann çalışma saati bellidir. İster ona uyar ister uymaz, bu bizi hiç ügilendirmez" dedi. Devlet kademelerindeki dinci yapılanma. cuma namazı için öğle tatılitun resmi duyurularla değiştirilmesi noktasına geldi. Milli Eğitim Bakanhğı Ders Aletlen Yapım Merkezi Müdürü Yusuf Yanç, 5Nisan 1999 tarihli, B.08.0.ÎBD.028. 03.01.02.251.51 '396 sayılı, çalışanlanna yönelik resmi duyurusunda şöyle dedi: "9 Nisan 1999 tarihinden itibaren cuma günleri öğle paydosu aşağıda belirtilen saatkr arasında yapılacaknr. Bilgi edinilmesini ve gereğiniricaederim. Cuma günleri öğle paydosu: 12.50-13.50" Çalışanlann cuma namazına gidebilmelenne yönelik saat değişikliği uygulanırken, dığer günlerde öğle tatili normal saat olan 12.30-13.30 olarak sürüyor. Yusuf Yanç'ın Ramazan aylannda da çalışma saati başlangıcını geri cekerek 07.30'da başlattığı öğrenildi. Memurlann ızınlerini de temmuz ayında toplayan Yanç, başka bir ayda izin kullanılmasınm mümkün olmadığını çalışanlara ıletti. Yanç, personelin arasında bulunan hamile bir kadının dilekçeyle başvurarak durumu nedeniyle başka bir ayda izin kullanma isteğini de reddetti. Yanç. bu başvuruya verdiği B.08. İDB. 028.03.01. 02.251.51 /666 No'lu yanıtta. "Yıllık izinlerin topluca kullanılması sırasında atölyeler kapah olacak ve yetkili amirlerin dışında personel bulunmayacaknr. Bu nedenlerden dolayı 1999 yüı izin tarihlerinizde de0şiklik yapüması mümkün değildir" dedi. Yusuf Yanç, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, cuma günü farklı saatte öğle tatilıne çıkılmasını kurumda çalışan işçilerin toplusözleşmesine bağladı. "Memurlara yönelik resmi duyuru çıkardıguun"" anımsatılması üzerine Yanç, "Buna cev«p vennek mecburiyetinde değttim. Kurum içerisinde bir yığın duyurular yapanz. Her alanda olduğu gibi değişik alanlarda duyurular yapanz" diye konuştu. Duyurunun toplu iş sözleşmesine bağlı işçilere değil, memurlara yönelik olduğunun anımsatılması üzerine Yanç, "Memurtann mesaileri bellidir. İşçilerimizle beraber memurlann mesaisi düzenlenir. Memur arkadaşlanmız onlaria beraber hareket etme mecburiyetindedirler" açıklamasını yaptı. Yanç daha sonra. memurlann bu kurala "mecburen" uymalannın söz konusu olmadığını ileri sürerek "Memurlar için öyie bir şey söz konusu değfl. İsteyen ona uyar, isteyen uymaz" dedi. Müdür Yusuf Yanç. "Ramazanda mesaiyi saat 0730'da başlatmanınn nedeni nedir" sorusunu "Benim herhangi bir açıklama yapmaya yetkim yok. O konuda hiçbir şey söyleyemem. Kusura bakmayın" diye yanıtladı. "Laik bir devletin kurumunda bu düzenlemeler normal mi" sorusuna da Yanç, "Memurun mesai saati bellidir. İster ona uyar ister uymaz. Bu bizi hiç Ügilendirmez" yanıtını vermekle yetindi. 21 kişi öldürme, yaralama, çek-senet imzalatma ve tahsilatı gibi olaylara kanşmakla suçlanıyor Şîrinler çetesi iddianamesi hazır SABÎT ÖZKESER ADANA - Adana başta olmak üzere Antalya, Ankara, İzmir ve Mersin'de adam öldürme. yaralama. tehditle çek- senet imzalatma ve tahsilatı gibi olaylara kanştıklan ıddıa edilen 6'sı tutuklu toplam 21 kişi ile ilgili Adana DGM Savcılığı'nca hazırlanan iddianame tamamlandı. Çete mensuplan TCY'nin 313. ve 314. maddeleri gereğince "Silahlı çete oluşrurmak" suçlanndan yargılanacaklar. Aynca, Adana ve Mersin cumhuriyet başsavcıhklannın da ayn dava açtığı öğrenildi. Günlerdir Adana kamuoyunu meşgul eden ve Şirinler çetesinin liden olduğu bildinlen Mehmet Şirin Aksoy ile birlikte Ali Aksoy, Rıdvan Deınir, Murat tşçi, Abdülaziz Arslan. Caner Güllendi ve Mehmet Ydmaz'ın yanı sıra grupla bağlantısı olduğu ileri sürülen Üç Kardeşler Otomotiv Şirketi'nin sahibi Hasan Üçkardeş ve Fetemez Sürer, İzzet Adıyaman, Mustafa Özkan, Kemal Oztürk, Ali Kör, Murat Aydoğan, Adem Akkaya. Şükrii Kocaman, Hüseyin ^'ural, N.Coşkun Özçakmak, Onur ErgüL Banş Üçkardeş, İrfan İşlik'le ilgili iddianame tamamlandı. Sanıklar için TCY'nin 313. ve 314. maddeleri gereğince. "silahlı çete oluşrurmak" suçlanndan 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası isteneceği, çete kurmanm dışında ışlenmiş olan her suçun da aynca değerlendinleceği öğrenildi. Adana'nın "Susurluk"u olarak da anılan davayla ilgili" Şirinler çetesi elemanlannın yakalanmasının ardından eski Defterdar ve DTP İl Başkanı Aziz Kula ile çeteye kimlik temin ettiği öne sürülen Astsubay Erkan Yıünaz da çıkanldıklan mahkemece tutuklanmışlardı. ÇUKOBtRLlK başta olmak üzere birçok kuruluşun açtığı ihalelere fesat kanştınlmasıyla ilgili Şirinler çetesi lideri Mehmet Şirin Aksoy'un ifadeleri doğrultusunda gözaltına alınıp sorgulanan ve DGM'ye çıkanlan ünlü işadamlan Büknt Ozülkü, ÇUKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Şen, Adana'nın en büyük ekmek fabrikalanndan Saray Ekmek Fabrikalan ortaklanndan Mehmet Coşanay ile Sağlık Müdürlüğü'nün eski çalışanlanndan Ali Durmaz ve eşi Leman Durmaz ise tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmişlerdi. Bu arada, Aksoylar Grubu mensubu Mehinet Yılmaz ve Rıdvan Demir'in öldürdükleri galenci tskenderGürler'in grubunda yer alan Vedat Yüzgeç ile Ali Alınmış da tutuklanarak cezaevine konmuşlardı. Adana Emniyet Müdürlüğü'nde üst düzey bir yetkili, çeteye silah sağlayan korucu Yasin Çeiik'in yakalanması için 80 ile teleks çekildiğini söyledi. Yetkili, çeteyle ilgili dosyanın kapanmadığını ve korucu Çelik gibi bazı kişilerin de peşinde olduklannı kaydetti. POLfltKA GÜINLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Ey Yaşam... Bu bir ilkyaz akşamıdır... Avuçlann sımsıcak saatlerin içindeyken göz- lerin gri sevişmelerden yorgun düşmüştür... Sekiz gün önce denize bakıyor sakız beyazı düş- ler kuruyordun; mor akşamlarda şarkılar söylü- yordun... Yokluğun benim çözemediğim bilmecelerde sak- hydı... Bir eski fotoğrafa bakıyorum, yorgun bir ikindi serinliğinde gözlerini anımsıyorum... Belki Alsancak Gan'ndayım, belki de Mosko- va'da dolaşıyorum... Cahrt Külebi'den, Behçet Necatigil'den şiirier okuyorum... Marsilya'dayım öğle saatlerinde... Ateşböceği sokağında eflatun panjurlan olan bir barda oturuyorum, uzun san saçlı bir kızla geveze- likyapıyorum... Derin ve sessiz bir akşamın boşluğuna yiirü- yorum yavaş yavaş... Hüzünleri ben topluyorum, sevinçleri de... Sarhoş gemici çığlıklan geliyor az ileriden yani limandan... Boş veriyorum... Gökle denizin çırpındığı dağınık yelkenlilerde bir şeylerarıyorum... Türkülü çiçekli dallarını seviyorum aşkın, tıp- kı Lorca gibi, ihaneti, kaçışı değil!.. Gecenin esintilerinde yıldızlan sayıyorum, bulut- larla dalga geçiyorum sabahlan... Işıksız tepelerin ağaçlannda titreşen arzularia kıv- ranıyorum... Uzun bir gecenin ardında can çekişen aşklar- dan nefret ediyorum; kapkaranlık öpüşlerden, kıs- kançlıklardan kaçıyorum... Sonra oturuyorum bir kayanın üzerine. Gökyüzü- ne bakıyorum. Sonra Rene Char ile buluşup bir- likte bir şeyler yazıyoruz: "Seviyordum seni. Seviyordum fırtınanın kanş- tırdığı bir pınara benzeyen yüzünü; öpüşümü sa- ran beyliğinin armalannı. Yıllargeçti. Fırtınalar öldü. Insanlar gitti. Yüreği- nin artık beni görmediğini duyumsamak bana acı veriyordu. Seviyordum seni. Yokjuğundayüzümün ve mutluluk boşluğunda. Seviyorum seni, herşey- de değişen ve sana sadık..." ••• Bu bir ilkyaz akşamıdır... Yorgo Seferis'ten Robert Desnos'a dek uzanan şiirsel tırtku sevdanın büyüsünü yakalamaya çalı- şır... Bak kasırgalar toz kaldınyor, çatılarda döne dö- ne ve ıssız. Bak Eugenio Montate'ın Porto Cor- sini'den açık denize uzanan ahşap iskelenin oldu- ğu yerden. Üç beş adam, neredeyse kımıldama- dan, ağ atıp topluyoriar... Sen şimdi, çiçek açan mevsimleri, havuzlanyla serin Corinzia'da eğilerek ürkekçe ıstran'sazan ba- lıklannı seyrediyorsun ya da ıhlamur ağaçlannın üstünden eski kuleler arasından akşamın ilk ışık- lannı izliyorsun... Senin bu tedirginliğin fırtınalı akşamlarda deniz fenerlerine çarpan göçebe kuşları anımsatıyor bana: Yumuşaklığın da bir fırtına senin, görünme- den dönen ve neredeyse dinmek bilmeyen... Bak nhtımdaki iskelelerin, pansiyonlann saçak- lan yansıyor sulara... Nemli körfezin üzerine uzanan akşam, motor ho- murtulanyla kazlann çığlıklannı getiriyor yalnız... Ve bembeyaz fayanslaria kaplı ev içi senin değiş- meni görmüş kiıii bir aynaya kılın kıpırdamadan yaptığın yanlışlan anlatıyor... Ey yaşam, ne kesin yüz çizgileri ne inandıncı yüz- ler ne de mal mülk istiyorum senden; tedirgin dön- düğünde artık; balla acının tadıdır benim için... Hani uçsuz bucaksız bir inciçiçeğinin orta yap- rağı var ya Andre Breton'un 1934'ün güzel yan- gününde kalan bütün geceyi içinde saklamaya ye- terli bir çiçek gibi... Şimdi beni gördüğün yerdeyim, havada bir çan gibi duran kokuda... ••• Bu bir ilkyaz akşamıdır... O eski fotoğrafta yorgun ikindileryitip gidiyor An- na Ahmatova'nın gençliğini uğurladığı gibi... Ellerimizde anı yüklü defterier... Henri Michaux'nun uzak ülke notlan bize neyi anımsatıyordu? O ahşap iskeledeyim... Yürüyordum gözlerim kapalı... Cartos Oguendo de Amat'ın bir şiirini okuyor- dum: "Alçakgönüllü bir ezgi gibi usulca geliyor adın ve beyaz kumrular uçuyor ellerinden Anılanm hep beyazlar giydiriyor sana buradakilerin uzaktan izledikleh bir çocuk oyunu gibi Birgök ölüyor ellerinde ve inceliğinde bir başka gök doğuyor Sevecenlik bir çiçek gibi açıyor yanında seni düşûnürken Sesin yağmur kadar ilkel seninle ufuk arasında Güller de şarkılar da sessizdir sen varken" hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Denizli Uğur Mumcu Caddesi için kampanya ÖMER YURTSEVEN DENtZLİ - Deniz- li'nin Çıvril ılçesinde "Uğur Mumcu Cadde- si"nin adı, belediye meclisindeki DYP'li ve FP'li üyelerin oylanyla "DeğÜTnenci" olarak değiştirildi. Karan protesto eden ilçe halkı, belediyenin önünde imza kampan- yası başlattı. 4 yıl önce CHP'li Be- lediye Başkanı Hakkı Aslan döneminde ilçe- nin büyük caddelerin- den birine "Uğur Mum- cu" adı verilmişti. 18 Nisan'da yapılan beledi- ye başkanlığı seçimini DYP'li Ahmet Ateş'in kazanmasından sonra FP'li üyelerin de baskı- sıyla konu yeniden gün- deme getirilerek bir önergeyle meclise taşm- dı. 11 üyeli mecliste ya- pılan oylamada başkan Ateş çekimser kaldı. Önerge, CHP'li 5 üye- nin ret oyuna karşılık, 4 FP'li ve 2 DYP'li üyenin oylanyla kabul edildi ve Uğur Mumcu Cadde- si'nin adı, Değirmenci olarak değiştirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle