Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 1999 PAZAR
HABERLER
DUINYADA BUGUN
ALt StRMEN
İyi ki Varsın Ciguli
Sevgili,
Pazar günleri, bir sürü muzarafatı temizleyip,
asıl gazeteyi ya da koyunun olmadığı yerde ke-
çiye Abdurrahman Çelebi derlermiş misali asıl
gazete olarak kabul ettiğimizi ayıklarken epey
zorlanıyorum.
Sonra da, yerde birikenler üstüme bulaşa-
cakmış gıbi, üstüne basmadan geçmeye gay-
ret ediyorum.
Geçen pazar da öyle oldu. Sabah ayıklama
temizleme işini bitirdikten sonra, "asıl gaze-
fe.Herden birini aldım elime. Dehşetengiz Dir
manşet:
"Bize Ne Oldu?"
Bize her gün bir şeyler ola ola başımıza gel-
meyen kalmadığı için merakla devam ettim.
Dehşetin gerekçesi alt başlıkta açıklanmıştı:
"Türkiye'ye bir hat oldu. Zevksizlik, sevi-
yesizlik her geçen gün daha çok prim yapı-
yor. Işte son örnek Ciguli."
Bir daha habere baktım, sonra gazeteye, son-
ra yerdeki muzarafata ve bastım kahkahayı.
Bir ara egemen kültürü anımsayıp, içimden
bir de "good morning after super" deyiver-
dim.
Biliyorsun ya Sevgili, son zamanlarda böyle
Frenkçe kelam edince daha etkileyici olunuyor.
Kısacası daha iyi "impress ediyorsun" insan-
ları.
Ciguli'yi merak edip, bir kez dinlemiştim bir
televizyon kanalında. Bulgaristan'dan göçmüş,
Roman müziği yaparak krt kanaat geçinen, a-
ma birdenbire "Binnaz" adlı şarkısı ile kitlesel
kerizliğin doğrultusunu yakalayıp, kerizma sa-
hibi olan, ufak tefek, güldüğü zaman bile yakı-
şıklı olmayan, ama sevimli mi sevimli bir adam-
cağız. Şimdi geniş kitlelerle kerizlik noktasında
kesişmesinı sağlayan kerızmasının meyveleri-
ni toplayıp, para sahibi olmayı düşlüyor.
Doğrusu ya, o alt kültürün bombardımaruna
öylesine ahşmışım ki, bana Ciguli hiç de çoğun-
dan daha farklı gelmedi. Artık kapını pencerini
kapatsan bile, kerih sesli seyyarsatıcının hopar-
lörü, kaset satıcısının goygoyu evine kadar gir-
diğinden, TV kanallanndan, radyo istasyonla-
nndan ve kimi çok satan gazetelere kadar her
yerde bu kültürü gördüğümden Ciguli'nin ne-
den bu kadar tutulduğunu da anlayabildim.
Ciguli tekil bir olay değildi. O, TV ekranlarının,
büyük gazete sayfalarının, Şamdan, Handan,
Mumdan eklerinin son ürünlerinden biriydi.
IMF ilegörüşmelerin sonucunu, "Dolaharge-
liyor" (aslında nah geliyor ya!) diye manşetleş-
tirenlerin ya da "BakÂpo Bak, Işte Bayrak" di-
ye manşet atanlann son ürünüydü.
Ciguü, yıllar süren toplumsal bozukluklarımı-
zın, genel düzey düşüklüğümüzün, artık üst kül-
türü ezip geçmiş olan alt kültürün bir ürünüy-
dü. Bu kültür çorbasında, medyanın da tuzu
vardı; hem de ne kadar çok...
Peki şimdi neden Ciguli'ye kızıyorlardı? Cigu-
li'ye kızıyorlardı Sevgili; çünkü Ciguli, onlann
da düştüğü seviyenin bir milim altındaydı.
Düzey düşüklüğünün bu kadarı da olmazdı.
Biz ancak, kendi düştüğümüz yere kadar hoş-
görüyle bakardık; onun da altı, yooo o kadar da
olmazdı...
O zaman düşündüm, içimden bir selam sal-
ladım Ciguli'ye:
"İyi ki varsın Ciguli; sayende kimler, nele-
ri fark etmeye başladılar."
Şimdi düşünüyorum Sevgili. belki bir gün bi-
rileri onomatopelerle bir şarkı yapacak, "aaaa-
iii, oooohuuu, baaabuuu, naaanu, banu-
uu!...." diye.
işte o zaman da Ciguli çıldıracak, belki de o
gazeteye demeç verecek, "Bize ne oldu?" di-
yecek ve ekleyecek: "Zevksizlik ve seviyesizlik
her geçen gün daha çok prim yapıyor."
Kimse de onu yadırgamayacak, çünkü o za-
mana kadar artık Ciguli de toplumsal klasikler
arasında yer alacak.
Sevgili o zaman da ben yine "İyi ki varsın
Ciguli!" diyeceğim.
Milli savunma Bakanı
'Kosova'daki asker
sayısmı arttırabiliriz'
NEVŞEHİR(Cumhuri-
yet) - Milli Sav unma Baka-
nı Sabahattin Çakmakoğ-
lu. NATO"dan Kosova'da
konuşlandınlan Türk as-
ken bırliğının sayica arttı-
nlması yönünde bir istek
gelmesi halinde. bunu
2000'e kadar çıkarabile-
ceklerini bıldirdi.
Milli Savunma Bakanı
Sabahattın Çakmakoğlu.
Nevşehir'in çeşitli mer-
kezlerini kapsayan bir ge-
ziye çıktı. Gezinin ilk du-
rağı olan Nevşehir'in Ür-
güp ilçesinde 1896 yılmda
bölgede yaşayanlar tara-
fından yaptırılan bir bina-
nın restore ettırılerek as-
kerlik şubesi yanında mi-
safirhane olarak hizmete
açılış törenıne katılan Çak-
makoğlu: tarıhı yapılann
günümuzde fonksıyonel
hale getırılmesinde çok
geç yola çıkılmasına kar-
şın.tanhi birbinanınyenı-
den düzenlenerek Türk Si-
lahlı Kuv\etlen mensupla-
nnın misafirhane ıhtıyacı-
nın karşılanmasına dönük
olarak kullanımından bü-
yük bir mutluluk duydugu-
nu bildirdi.
Çakmakoğlu, 1996 yı-
lında onanm çalışmalan
başlatılan Ürgüp Askerlik
Şube Başkanhğı tarafın-
dan 74 milyar liralık bir
harcama ile Avanos yolu
üzerinde bulunan 17 yatak
kapasiteli misafırhanenin
kurdelesinı keserek söz
konusu merkezin onan-
mında emeği geçenleri
kutladı. Çakmakoğlu, da-
ha sortfa gazetecilerin çe-
şitli konıBardakı sorulannı
cevaplandırdı. Kosova'ya
gönderilen Türk askeri bir-
liğinın sayıca arttınlıp art-
tınlmayacağı yolundaki
bir soruyu cevaplandıran
Çakmakoğlu, "NATO.
Türk askeri gücfin arttml-
ması yönünde bir karar
alırsa bunu yerine getiririz.
Böyle bir ihtiyacın ortaya
çıkması halinde, Koso-
va'daki askeri birliğimizin
sayısını 2000"e kadar yük-
seİtebiliriz. Türk birlikleri
daha önce de Bosna \e So-
mali'de nasıl bir görev an-
layışı tçerisinde olduğunu
tüm dünyaya gösterdi. Ko-
sova'da da örnek oluştura-
cak bir güç olarak kendini
kabul ettirecektir" dedi.
îstanbul Üniversitesi Rektörü Alemdaroğlu ile öğretim üyesi Prof. Dr. Şenatalar tartıştı
Bölüm birleştirtne kavgası• tstanbul Üniversitesi'nde bölümlerin birleştirilme karanyla
başlayan tartışma büyüyerek sürüyor. Rektör Kemal Alemdaroğlu ile
tÜ Senato üyeliğinden istifa eden Burhan Şenatalar, Radyo
Cumhuriyet'te karşı karşıya geldiler. Alemdaroğlu, karara senato
üyelerinin çoğunun imza attığım söylerken Burhan Şenatalar,
birleşmeye olumlu oy kullanan kişilerin azınlıkta olduğunu bildirdi.
tstanbul Haber Servisi - Îstanbul Oni- daroğtu'nun; programın, tÜ Senato-
versitesi (1Ü) Rektörü Prof. Dr. Kemal su'nda alınan ve tartışma yaratan, bazı
Alemdaroğlu ile İÜ Senato üyeliğinden
istifa eden Siyasal Bilgiler Fakültesi (S-
BF) Ögretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Şe-
natalar arasında. bölümlerin birleştiril-
mesı karanyla ilgili Radyo Cumhuri-
yet'te gerilimli bir tartışma yaşandı.
Alemdaroğlu'nun. "Siz özerklik konu-
sunda senatoyu Türkiye Cumhuriyeti
üniversitesinin senatosu saymaz gibiydi-
niz" sözlenne Şenatalar. "Konuyu milK,
hamasi konulara çekmeyin, benim kim
oktuğumu herkes bilir, kaydırmaca yap-
mayın" karşılığını verdı.
fü Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemda-
roğlu. Hürriyet gazetesi yazan Yalcın Ba-
yer'in Radyo Cumhuriyet'te yayımlanan
"Sözün Özü" programına katıldı. Alem-
bölümlerin birleşririlmesi karan konu-
sunda görüşlerini açıklaması sırasında
Prof. Dr. Burhan Şenatalar'ın adını ver-
mesi üzerine, Şenatalartelefonla progra-
ma katıldı. Şenatalar ile Alemdaroğlu
arasında yaşanan ve her ikisinin de za-
man zaman sinirlendiğı tartışma şöyle
gelışti:
Burhan Şenatalar: Ismim geçtiği için
tartışmaya katılma ihtiyacı duydum. Çe-
kımseroy kullanma meselesınde senato-
da bir uyanda bulundum, şöyle dedim:
"Arkadaşlanmız o> kuUanmıyorlar, çe-
kimser davTanıvorlar, hiç olmazsa oybt-
mayı getecek haftaya erteleyeKm." Yeni
kanun "Çekimseroy kuUaıulamaz;ya ka-
bul, ya ret* diyor. Çoğunluk orada oy
kullanmıyor, bu çok normal bir davranış,
çünkü ne olduğunu anlamadılar. Sayın
rektör "Çekünser oylar kabul sa>ihr" de-
di. "Aman efendün nasıl böyle dersiniz,
çekimser oy mutlaka ret sayüır, lütfen er-
teleyeKm'' dedim. "Hayır bugün >-apd-
ması gerekH" dedi. Sonradan öğreniyo-
ruz ki aynı gün öğleden sonra YÖK'e
gönderilip YÖK'ten geçecekmiş, onun
için acele ediliyormuş.
Yalçın Bayer Aynı gün niye YÖK'e
gönderildi? Ertesi gün de resmi gazete-
de mi yayımlandı?
Kemaİ Alemdaroğlu: Ertesi gün ya-
yımlanmadı. biz her zaman aynı şeyi
yaptık, senato kararlannı aynı gün
YOK'e fakslıyoruz.
Şenatalar: Aynı gün YÖK'e geçildiği-
ni siz de doğruladınız Sayın rektör.
"•MartayındabtrtopiantHİaŞenatalar'la
bu konuyu konuştuk" dıyor. Bu ifade hu-
kuk düzenımizde geçerli bir ifade değil.
Alemdaroğlu: Bu tür bir konuşma ol-
madı mı?
Şenatalar: Böyle bir konuşma şöyle
oldu efendim. Siz bazı bölümler müker-
rer dediniz.
Akmdaroğhı: Mükerrerdemek, iki ta-
ne bölüm var demektır.
Şenatalar: Size şunu sordum: "Bu bö-
lümleri biıieştirmeyi mi veya kapatmayı
mıdüşünüyorsunuz" dedim.
Alemdaroğlu: "Bu bölümleri kapata-
caknusuuz" dediniz "Hayırkapanlma-
yacak, aynı adı taşıyan bölümler büieşti-
rilecek" dedim.
Şenatalar: O görüşmede size "Çok
ynnnş ohır, bu bölümler arasında taüı bir
rekabet \ur, bu da iyi bir şeydir; üretken-
Uği, kalheyi artunr" dedim.
Alemdaroğlu: Bunlar sizin görüşleri-
nız, senatoda 54 kişiden 49'u sizinle ay-
nı düşünmediği zaman herkesi itham et-
me gibi bir yöntemi uygulamanız çok
yanlış olur.
Şenatalar: Hayır ben kimseyi itham
etmiyorum.
Aİemdaroğhı: Senato kararlan en üst
kurul olarak bağlayıcıdır. Tutanak elim-
de.
Şenatalar: Olumlu oylar 15 civann-
davdı.
Banş Gücü'ne tahsis edilen Türk birliği, Bulgaristan'ı geçerek Makedonya'ya ulaştı
TürkaskeıieıiKosova yolımda
FUAT KOZLUKLU
ÜSKÜP - Kosova'da banşın
tesisı ve konmması için
oluşturulan Kosova Banş
Gücü'ne (KFOD) tahsis edilen
Kosova Türk Banş Gücü Görev
Kuvveti'nin ilk kafilesi,
Bulgaristan'ı geçerek dün
akşam saatlerinde
Makedonya'ya ulaştı.
Kosova'ya gidecek kafilede yer
alan askerler ve personel, önceki
gün gcceyi geçirdikleri Edirne
Orduevi ve askeri birliklerden,
araçlarla dün saat 04.30'da
Kapıkule Tır Çıkış Gümrüğü
Sahası'na gelip buradaki
araçlanna binerek Bulgaristan'a
geçti.
Kafileyi Kosovaya uğurlamak
üzere. Edirne Valisi Mehmet
Canseven, Kapıkule Mülki tdarı
Amiri ve Vali Yardımosı Necati
Şentürk, 5. Kolordu Komutanı
Korgeneral Tuncer Kıhnç, 3.
Mekanıze Piyade Tümen
Komutanı Tümgeneral Mehmet
Başpınar. 54. Mekanize Piyade
Tugay Komutanı Tuggeneral
Korkut Ozarslan, Edirne
Emniyet Müdürü Bahattin
Zengjn. Jandarma Alay
Komutanı Jandarma Albay
Hami Çakır, Türkiyenin Sofya
Büyükelçisı Tahsüı Burcuoğlu,
Filibe Başkonsolosu thsan
Yücel ve Bulgar Albay Georgi
Kostadinov hazır bulundu.
Türk askeri konvoyunun
Bulganstan'dan geçişi sırasında
herhangi bir sorun yaşanmadığı,
ancak ağır ilerleyen 52 araçlık
Edirne'den
yola çıkan
Kosova Türk
Banş Gücü
Bulgaristan-
Makedonya
arasında bir
yaşamadL
(Fotoğraflar:
AA) .
konvoyun trafiğin aksamasına
neden olduğu belirtildi.
Bulgaristan güvenlik birimleri,
Türk askennin geçişi sırasında
genış güvenlik önlemlen aldı.
Konvoyun Sofya çevre yolundan
geçişi sırasında trafik ikı saat
süreyk durdunıldu. Türk askeri
konvoyu Sofya'dan sonra otoyol
olmaması nedeniyle ağır
ilerleyerek dün akşam TSİ
19.00'da Makedonya sınır
kapısına ulaştı. Burada
yurrtaşlar tarafından alkışlarla
karşılanan askeri konvoy, geceyi
geçireceği Kumanova kentine
geldi. Konvoyun, bugün görev
bölgesı olan Kosova'nın Prizen
bölgesine ulaşacağı belirtildi.
Toplam 993 personelden oluşan
"*Kosova Türk Banş Gücü
Görev Knweti"nin geriye kalan
bölümünün. bugünden itibaren
tren yoluyla yine Bulgaristan
üzerinden Makedonya'ya
geçeceği öğrenıldi. Yaklaşık
440 personel ise 8 Temmuz'da
uçakla Kosova'ya gidecek.
Güneydoğu'da 15 yıldan beri devam eden şiddet olaylanna harcanan para miktan hesaplandı
Terörün faturası 21 katrflyon
EN\TRSEVİŞ
DİYARBAKIR - Türk Mü-
hendis ve Mimar Odalan Birliği
(TMMOB) tarafından yapılan
bir araştırmada. Doğu ve Güney-
doğu Anadolu bölgelennde 15
yıldan beri devam eden terörün
Türkiye'ye maliyetinin 21 kat-
rilyonu geçtiği belirtildi. Araş-
tırmada, "Güneydoğu'da 15 yü-
dır süregelen savaş, resmi kay-
naklara göre 30 bin insanın öl-
mesine, yuz binlerce insanuı top-
raklannu evterini terk etmek zo-
runda kalmasına. ormanla-
nn, köylerin yakılıpyok edil-
mesine yol açmakla kalma-
mış. bir bütün olarak ülke-
nin her yanında ağır bir tah-
ribata neden olmuştur" de-
nildi.
TMMOB'nin aylık yayın
organı olan Birlik dergisinde
yer alan araştırmada. bölge-
de yaşanan şiddet olaylan
nedeniyle harcanan 21 kat-
rilyon lira ile neler yapılabi-
leceğı şöyle anlatıldı:
22 ilde 400 yataklı hasta-
ne. 17
2 ilçede 50 yataklı has-
tane, 215 bucakta sağlık oca-
ğı. 7 bin 724 köyde sağlık e-
vi, 22 ilde sivil havaalanı.
Ankara-Hakkâri otoyolu,
Ankara-Kars otoyolu, Anka-
ra-Çanakkale otoyolu. tstan-
bul-Rize Karadeniz otoyolu.
1.204 yolu olmayan yerle-
şim merkezine 2 bin 700 ki-
lometrelik yol. 1000 adet gö-
let, 172 ilçe kanalizasyonu.
215 bucak kanalizasyonu.
172 ilçe içme suyu. 215 bu-
cak içme suyu, 7 bin 724 köy
• Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği, teröre harcanan parayla nelerin yapılabileceğini
hesapladı. Birkaç örnek... 22 ilde 400 yataklı hastane, 172 ilçede 50 yataklı hastane, 215
bucakta sağlık ocağı. 7 bin 724 köyde sağlık evi, 22 ilde sivil havaalanı, Ankara-Hakkâri
otoyolu, Ankara-Kars otoyolu, Ankara-Çanakkale otoyolu, tstanbul-Rize Karadeniz otoyolu,
1.204 yolu olmayan yerleşim merkezine 2 bin 700 kilometrelik yol...
içme suyu, 22 il kanalizasyonu, denailelere2binadetlikgöçmen adet 300 kişilik öğrenci yurdu,
22 il içme suyu, 900 kilometre
Ankara-Diyarbakır doğalgaz bo-
ru hattı, 172 ilçe elektrik şebeke
işi, 215 bucak elektrik şebeke işi,
172 adet ilçe küçük sanayi sitesi,
22 adet organize sanayi altyapı-
sı. 10 adet soğuk hava tesisi, 100
adet gölet inşaatı. zorunlu göç e-
konutu yapılması, tamamlana-
mayan GAP projelerinin 1.7 hek-
tannın sulanması, 80 adet meslek
lisesi, 22 adet sokak çocuklan
merkezi, 100 adet yatılı bölge
okulu, 50 adet yüksekokul, 172
adet halk kütaphanesi, 22 adet
1.500 kişilik öğrenci yurdu, 172
22 adet kapalı spor salonu, 10
adet olimpik kapalı spor salonu.
100 adet açık spor tesisi, 11 adet
bölgede planlanan organize sa-
nayi bölgesi, 10 adet elektrik de
üretilecek çöp santrah, Ankara-
Istanbul demiryolunun hızlı ula-
şıma dönüşumü, 800 kilomotre-
Güneydoğu'da terör hem ülkenin gelişmesi hem de bölgenin sorunJanru çözme önünde büyük engeller yaratıyor.
lik Ankara-lstanbul hızlı demir-
yolu projesi, 1.086 kilometrelik
Ankara-Kars hızlı demiryolu.
Araştırmada, savaşın olmadığı
bir ortamda harcanabilecek olan
84 milyar dolann her kesimin ya-
ranna kullamlabileceği; yatınm-
lara dönüştürülebilmesi duru-
munda sadece Güneydoğu'da de-
ğil, ülkenin her yerinde kol gezen
yoksulluk ve işsizliğin hafifleti-
İebileceği gibı, enflasyonun dü-
şürülebilmesı, dünya ülkeleriyle
rekabet edilebilmesi gibi birçok
hedefe de daha kolay vanlabile-
ceği kaydedildi.
Bu arada 1984 yılından
beri yaşanan terör olaylan
nedeniyle 28 bin 278 kişinin
yaşamını yitirdiği belirtildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü
verilerine göre, PKK'nin 15
Ağustos 1984'teki ilk saldı-
nsından 26 Mayıs 1999'a
kadar Turkiye'de 20 bin 915
terör olayı meydana geldi.
PKK'nin 8 bin 346 saldın, 3
bin 254 patlama gerçekleş-
tirdiği, 394 gasp olayına ka-
nştığı belirtildi. PKK'yle
güvenlik güçleri arasında
toplam 6 bin 536 çatışma
yaşandı.
PKK'nin saldınlan sonu-
cu 4 bin 507 vatandaş, 1.234
geçici köy korucusu hayatı-
nı kaybederken 3 bin 941 as-
ker ve 248 polis şehit oldu.
Olaylarda 8 bin 426'sı asker,
1.669'u geçici köy korucu-
su, 960'ı polis ve 5 bin 738'i
vatandaş olmak üzere top-
lam 16 bin 973 kişi yaralan-
dı. Operasyonlarda 18 bin
348 PKK'li öldürüldü.
Aİemdaroğhı: Hayır olumlu oylar
40'ın üzerindeydi. Aykın oylan görmek
istedim.
Şenatalar. Tutanak sizin yönlendirme-
nizle yazılıyor.
Alemdaroğlu: Sayın Şenatalar lütfen,
siz rektörlüğe aday olmuş bir kişisiniz,
kurumlan böylesine itham altında tut-
maym.
Şenatalar: Tabii, çok normaldir bu. Ye-
di bölüm kapatılıyorsa nonnal yolu bu
fakültelere yazılı olarak bildirmek, fa-
kültelerden göriiş talep etmek, senatoda
ilgili komisyonlarda görüşmektir.
Akmdaroğhı: Yani bir beş yıl daha
bekleyelim mi? Başında bulunduğunuz
maliye bölümünde öğretim üyesi sayısı
ile iktisat fakültesi maliye bölümündeki
öğretim üyesi sayısına bakınız.
Şenatalan Keşke bu örneği vermesey-
diniz. SBF Maliye bölümümüzde 5 öğ-
retim üyesi var. Ankara Mülkiye'de sa-
dece 4 öğretim üyesi var. Ankara Üniver-
sitesi neden kapatmıyor?
Aİemdaroğhı: Fakültelerden yönetme-
likler istedik, hiçbir hareket gelmeyince
çerçeve yönetmeliği geçir-
dik.
Şenatalan Bölüm birleş-
tirilmesine itiraz ettim, bağıl
değerlendirmeye açık bir iti-
razım olmadı. "Bu konuda
çerçeve yönetmelik geçire-
bm, ancak fakültelere dayat-
mayahm" dedim.
Alemdaroğlu: Fakülte yö-
netmelikleri çerçeve yönet-
meliğe paralel olmak zorun-
da, siz sosyal bilimci olarak
bu kavramlan benden daha
iyi bildiğiniz halde kelime
oyunlan yapıyorsunuz.
Şenatalar: Bu tartışmayı
hukuk fakültesi yapıyor. Ben
siyasal bilgiler fakültesiyle
ilgili bir şeyler söylemek is-
tiyorum.
Alemdaroğlu: Sizin için
sadece siyasal bilgiler fakül-
tesi önemli.
Şenatalar: Hayır, müm-
kün mü, bütün üniversite sis-
temi benim için önemli.
Alemdaroğlu: Öyleyse
bütün dekanlar, bölüm baş-
kanlan yeni sistem için he-
yecanla, şevkle çalışma ya-
pıyorlar. Siz de yapın.
Şenatalan Sayın rektörüm
müsaade edin, bizinı fakül-
temiz maliye bölümü Ingi-
lizce destekli eğitime geçsin
diye bir senato karan alındı
mı ahnmadı mı?
Alemdaroğlu: Bu uygula-
ma birçok fakülte için benim
rektörlüğüm döneminde
gerçekleştirildi.
Şenatalar: Bu karar sena-
todan. birleştirme karann-
dan iki toplantı önce geçti.
Aİemdaroğhı: Senato ka-
rarlan değişmez kararlar de-
ğil ki; bir karar almır, başka
bir toplantıda değişik bir ka-
rar daha alınabilir.
Şenatalar: İki toplantı ön-
ce Ingilizce eğitime geçsin
diye karar ahnıyor.
Aİemdaroğhı: O karar, he-
nüz YÖK'te karar altına
alınmamıştı.
Şenatalar: Ama bakınız
şimdi, bir buçuk ay içindeki
bu çelişkınin açıklanması
gerekir.
Akmdaroğhı: Bir buçuk
ay içindeki çelişkide bir yan-
lışı gördük ve bunu düzelt-
tik.
Şenatalan O zaman bi-
zimle niye tartışmadınız. Bi-
ze söyleseydiniz kapatacağı-
nızı biz de ona göre raporla-
nmızı hazırlardık.
Akmdaroğhı: Kendi söy-
lediklerinizi duyar, benim
söylediklerimi dinlemezse-
niz olmaz.
Şenatalar: Ben dikkatle
dinliyorum.
Alemdaroğlu: Siz özerk-
lik konusunda senatoyu Tür-
kiye Cumhuriyeti iiniversi-
tesinin senatosu saymaz gi-
biydiniz. Herkes sizi eleştir-
di.
Şenatalar: Konuyu milli,
hamasi konulara çekmeyin.
Ben 30 yıldır üniversitede-
yim. Benim kim olduğumu
herkes bilir. Kaydırmaca
yapmayın.
Alemdaroğlu: Milli, ha-
masi konulara çekmiyorum.
Sizi herkes eleştirdi. Alt ku-
rul olan akademik kurulun,
üst kurul olan senatonun ka-
rannı değiştinnesini istiyor-
sanız demokrasi anlayışı-
mızda fark var demektir.
Şenatalar: Tabii fark var.
Alemdaroğlu: Ama Sayın
Şenatalar. "akademik kurul
karanyla oybirtiğivle redde-
dildi" derseniz üst kurul ka-
rannı görmezden gelirsiniz.
Alt kurul, üst kurul karannı
oylayamaz
Şenatalar: Yasaya uygun-
luk anlamında bu kurullar
daha önce toplanmalıydı.
Alemdaroğlu: Toplanıp
daha önce görüşlerini bildir-
mişlerdi Sayın Şenatalar.
Şenatalar. Sizi daha fazla
meşgul etmeyeyim, teşekkür
ederim.