Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 TEMMUZ 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hükümetin uygulamalarınm protesto edildiği TMMOB'nin 'Insanca Yaşam' mitinginde konuşan Başkan Önen
'IşsizHk politikaLarını reddediyoruz'• Türk Mimar ve Mühendis Odalan Birliği'nin gerçekleştirdiği
mitingde emeklilik yaşının yükseltilmesi, sağlık hizmetleri ve
KÎT'lerin özelleştirilmesi protesto edildi. Mühendis ve mimarlara
KESK üyesi memurlar da destek verdi. Yürüyüşe CHP'li Ali Dinçer,
parti meclisi üyeleri Fikri Sağlar, Nihad Matkap, Algan Hacaloğlu ile
ÖDP, HADEP ve KESK temsilcileri de katıldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türk
Mimar ve Mühendis Odalan Birliği'nce
(TMMOB) gerçekleştirilen mitingde
emeklilik yaşınm yükseltilmesı, sağlık hiz-
metlen ve KÎT'lenn özelleştinlmesi pro-
testo edildi. Mitingde konuşan TMMOB
Genel Başkanı Yavuz Önen, Türkıye'nin
en bunalımlı döneminden geçtiğini belir-
terek "Emperyalizme bir kez daha geçit
yokdemek için mevdanlardayız. Hükümet
İMFıün direktifleri dognıltusunda düzen-
lemeler \apmaktadır. Da> atılan bu açlık \e
tşsiz&k poütikalanru reddedhoruz" dedi.
"Demokratik Türidye tnsanca Yaşam"
mitingi için mimar ve mühendisler sabah
saatlerinden itibaren Kâzım Karabekir
Caddesi'nde toplandılar. Buradan Tando-
ğan Meydanı'na yürüyen mühendis ve mi-
marlara KESK. üyesi memurlar da destek
verdi. Yürüyüşe CHP'li Afi Dinçer, Parti
Meclisi (PM) üyeleri Fıkri Sağlar, Nihad
Matkap, Algan Hacaloğlu ile ÖDP. HA-
DEP ve KESK temsilcileri de katıldı.
Eylemcılerin yürüyüş sırasında açtıkla-
n,
sızhğın. k; ve dış borçlann sorumhısu kü-
çük bir azmhktır. Bu soygun ve talana çp-
ğunlukizinvermeyecektir. tnsanhkonuru-
na yaraşrr yaşam için. demokratik Türld-
ye için IMF değü, biz karar vereceğiz. Ço-
kuluslu tekeUerin sömürgesi otmayacağtz!
Gaflet dalalet içinde oianbn uymnyoruz"
yazılı dev pankart dikkat çekti.
TMMOB Genel Başkanı önen, hükü-
metin uygulamalannı eleştirdi. Türki-
ye'nin en bunalımlı dönemini yaşadığını
dile getıren Önen. "Ankara'da IMF heye-
ti ile Türkiye'nin dünya kapttaBzmine, te-
keOerineteslirnedilrnesininpazaıiıklanya-
pılmıştır. Emperyalizme geçit vermemek
için bir kez daha meydanlardayız" dedi.
Önen, istıhdam ve yatınmın daraltılması-
nm, Bankalar ve Sosyal Güvenlik yasala-
nnda değişiklik yapılmasının, tanm des-
teklemesinin yok edilmesinin, özelleştır-
menin hızlandınlmasının, enerji ihaleleri-
nin önündeki yasal ve anayasal engellerin
kaldınlmasının ve kamu kesiminde perso-
nel azaltılmasmın IMF'nin istekleri oldu-
ğuna dikkat çekti. Önen. "Bu reçeteleri çöp
sepetine atmak. yerti yabana sermaye işbir-
Bğini geriletraek için, dayanışmamızı gdiş-
tirmek için bir aradayız" diye konuştu.
"Sosyal güvenlik reformu" adı altında
sağlık hizmetlerinin özelleştirilmek isten-
diğini vurgulayan Önen, bu sektörün bir
kamu alanı olmaktan çıkanlıp kâr alanı ha-
line dönüştürülmek istendiğini kaydetti.
Önen, büyük tekellerin kurduğu özel sigor-
ta şirketlerinin sağlık hizmetlerinin özel-
leştirilmesini büyük iştahla beklediklerini
vurgulayarak "Onun için sosyal güvenlik
reformu ön piana çıkanlmışnr. Onun için
'mezarda emeklilik' öngörülmektedir.
Emeklilik yaşının 62'ye nyatilmfl^ının ne-
deni budur" değerlendirmesini kaydetti.
Yerli ve yabancı sermayeye yeni yatınm
alanlan açmak için "enerji 10121" senaryo-
lannın hazırlandığını anlatan Önen şöyle
konustu- ''Busenaryayadavahoiarakener-
ji üretimi. iletimi vedağıtmunuıözeUeştirU-
mesine zemin hazırianmaktadır. Enerji ya-
nnmlannda yüksek faiz oranlanyla borç-
lanılması,fiyatve ahm garantileri verilme-
si. gelecek kuşaklan da ipotek altına sok-
makta ve Türkiye'nin sömürgeleşme süre-
dni hızlandırmaktadır. Yaraulan yapay
enerji kıiriyle nükleer santrallan Türki-
ye'ye satmanın u>gun zemini oluşturul-
maktadır.NükleerçetelerinTürkiye'yi çöp-
lüğe dönüştürmelerine izin venneyecegiz."
'Türkiye Televizyon
Yayınlan Kamuoyu
Araştırması...'
'Çocuklara
gelenekler
öğretilsin'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Radyo ve Televizyon Üst Kuru-
lu'nun (RTÜK) televizyon yayınla-
n konusunda yaptığı araştırma,
yurttaşlann, çocuklan eğıtici yönde
kaliteli programlar yapılmasmı iste-
diklenni ortaya koydu. Yayınlarda
fıziksel, duygusal ve cinsel istisma-
rm söz konusu olduğunu savunan
yurttaşların yüzde 85'i çocuklara
Türk gelenek, görcnek ve aile yapı-
sını öğreticı programlar yayımlan-
masını istedi.
RTÜK Kamuoyu ve Yayın Araş-
ürmalan Dairesı Başkanlığı'nca, te-
levizyon yayınlan konusundaki dü-
şürıce ve kamuoyu eğilimlerinin be-
lirlenmesı amacıyla>apılan "Türid-
ye Televizyon Yayınlan Kamuoyu
Araşûrması'" 7 cografi bölgeden se-
çilmiş 22 ayn ılde. 6 bin 614 kişınin
kaülunıylagerçekleştirildi. Katılım-
cıların hane halki sayısı göz önüne
alındıgında yaklaşık 30 bin kişiye
ulaşıldığı varsayılan araştırmaya gö-
re, yurttaşlann yüzde 5Jİ2>i çoçuk.-,.
.glanjı fiziksel açıdan istismanna yö-
nelik yaymlar yapüdığı görüşünüta-
şı>or. Yayınlardaçocuklannduygu-
sal olarak istismar edildiğini düşü-
nenierin oranı yüzde 58.8'e; cinsel
istismann gerçekleştiğini düşünen-
lejin oranı da yüzde 50.3 'e ulaşıyor.
Katılımcılann yüzde 52'si, haber-
ler ve eğlence programlannda ço-
cukların görüntülenmesini doğru
bulmuyor. Yurttaşlann yüzde
39.7'si, çocuklan bağımlılık ve kö-
tü ahşkanlara yönelten; yüzde 64'ü
de şiddet kullanmaya özendirici ya-
yınlar yapıldığmı belirtiyor. Yurt-
taşlann yüzde 85.4'ü çocuklara
Türk gelenek, görenek ve aile yapı-
sını öğretici programlar yayırnlan-
masını istiyor. Katılımcılann yüzde
4O'ı toplumun milli ve manevi de-
ğerlerine aykın yayın yapıldığmı sa-
vunurken, çocukyayınlannın yeter-
li düzeyde olmadığinı vurguluyor-
lar.
-Dinlerce
kurum
çalışanının
düşük ücretle
yararlandığı ve
değerli araziler
üzerinde
bulunan kurum
hastaneleri birer
birer elden
çıkanlıyor.
TCDDŞe ait \akacık Hastanesi'nin kiralanması gündemdeyken şimdi de VaHdebağ Öğretmenler
Hastanesi kaderine terk ediML (Fotoğraflar: ERDOGAN KÖSEOĞLU SAADET USLU)
Kamu sağhğı
rantiyeyepeşkeşbtanbulHaber Servisi-Binlerce kurum
çalışanının düşük ücretle yararlandığı, de-
ğerli araziler üzerine kurulu kurum hasta-
neleri birer birer elden çıkartıhyor.
TCDD'ye ait Yakacık Hastanesi ve PTT
Hastanesi 'nin kiralanması gündemdeyken
şimdi de Validebağ Öğretmenler Hastane-
si kaderine terk edildi. Yakacık'ta 60 bini
yeşil alan olmak üzere toplam 66 bin met-
rekare alan üzerinde bulunan TCDD Has-
tanesi'nin arazisi, 20. yüzyılm başında bir
Ingjliz görevlisi tarafından tüberküloz has-
tası olan kızınm orman havasından yarar-
lanması için satm alınmış. Baba, kizının
ölümünden sonrakoruluğu mali destek ve-
rerek sanatoryoun yapılması koşulu ile Na-
fıa Vekilı Muhtar Güllü. Abdurrahman
Nad ve PTof. Dr. Ühan Rıfat Sabar'a ba-
ğışlamış. 1957 yılında TCDD tarafından
satın alınan sanatoryum, zarar ettiği gerek-
çesiyle elden çıkartılmak isteniyor. Birle-
şik Taşımacılık Cahşanlan Sendikası 1
No'lu Şube Başkanı Hasan Bektaş, demır-
yollannınözelleştirme adı altında yağma-
lanmaya çalışıldıgına dikkat çekti. Bektaş
"Bu kapsamda bugüne kadar istasyonlar
kapatıldı. tren sayısı azalüldı, fabrikalar
durnıa noktasınagetirikn\dikimevieri atöJ-
yeler kapattkü,otoparklanmız, gişelerimiz
ve buranın kazançlan özd sektöre aktarü-
dı" dedi. Zarar ettiği gerekçesiyle daha
önce de Sıvas Hastanesi'nin kapatıldığmı
anımsatan Hasan Bektaş, kurumun binler-
ce çalışanına hizmet veren hastanenin ka-
patılmasının hiçbir mazereti olamayaca-
ğını söyledi. Istanbul Tabip Odası basın
sözcüsü Dr. Rıfat Yücel de yaptığı açıkla-
mada, hastanenin eksiklerinin tamamlan-
ması yerine elden çıkartılmasırun yanlış-
lığına dikkat çekti.
Iki a>Ti rapor ~
TCDD Genel Müdürlüğü tarafindan 8
Arahk 1998 tarihinde yaptınlan inceleme
sonunda hastanenin demirbaşlannın ço-
ğunun kullanılabilir durumda oldugu ve
günün şartlanna göre ihtiyaca cevap vere-
bildiği, hastanenin yardımcı sağlık ve ida-
ri personel ihtiyacının temin edilmesi du-
rumunda hizmet kalitesinin daha iyi bir
noktaya gelebileceği belirtildi. Bu rapor-
dan sadece 2.5 ay sonra, 22 Şubat 1999 ta-
rihinde hazırlanan bir başka raporda ise
tam tersi bakış açısı sergilenerek şu görüş-
ler savunuldu: "Söz konusu hastanenin ku-
ruluşumuzca hastane olarak işletilmesin-
den vazgeçflmesi haünde imar planındaki
amaa doğrultusunda yine hastane olarak
kiralanmak üzere ihaleye çıkılması. bu du-
rumda kuruJuşumuzun hastane faaliyeti-
ne son vermesi. personelin diğer birirnlere
nakli. hastane demirbaşlannın ihtiyaç du-
yulan diğer birimlere nakledilmesi uygun
olacaktu-."
PTT Hastanesi
TCDD Hastanesi ile aynı kaderi payla-
şan bir diğer kurum hastanesi de PTT Has-
tanesi. Tam kapasite ile çalıştınlamadığı
gerekçesiyle elden çıkartılmak istenen
hastaneye, pek çok hastanede bulunma-
yan magnetik rezonans, bilgisayarlı to-
mografı, ultrasonografı. hemodializ, yo-
ğun bakım üniteleri, fizik tedavi cihazlan
ahndı. KESK'e bağlı Haber- Sen'den ya-
pılan açıklamada, hastanenin yılda 150 bin
kişiye tedavi hizmeti sunmasına karşrn ka-
muoyunda kötülenmeye çalışıldıgına dik-
kat çekilerek Bostancı'da 100 bin metre-
kare arazi üzerindeki eğitim hastanesinin
sermaye gruplanna peşkeş çekilmek is-
tendıği savunuldu.
Validebağ Hastanesi
Validebağ Öğretmenler Hastanesi de
kaderine terk edilen kurum hastaneleri ara-
sına girdi. Eğitim-Sen 2 No'lu şubenin ko-
nuyla ilgıli açıklamasmda. hastanenin ba-
ğımsız bir döner sermayesinin bile olma-
dığı belirtildi. Açıklamada hastanenin 450
olan yatak kapasıtesinin ancak 250 sınin
çahştinlabıldığı vurgulandı.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Çanlar Ecevit İçin!
Ecevit'e çok güvenen ve Ecevit'in çok güvendi-
ği bir isimdi. DSP yönetiminde görev almış, partinin
milletvekili adayı olmuştu.
- Kendimi aldatılmış hissediyorum!.. Ecevit'e yö-
nelik Fethullahçılık suçlamalan yapaniarla hep kav-
ga ettim. Şimdi ne diyeceğimi bilemiyorvm.
Tepkisi çok yoğundu. Ve son zamanlarda karşı-
laştığım, seçimlerde DSP'ye oy vermi$ olan çok sa-
yıdaki tanıdığın tepkileriyle çakışıyordu.
Ecevit acaba aldandı mı, aldattı mı?
Acaba kendi içine sızmış Fethullahçılardan mı çe-
kinryor?
Yoksa "Dün dündür, bugün bugündür" diyeme-
menin sıkıntısı içinde mi?
• • •
Fethullah Hoca. bilmem kaç ülkeye yayılmış btr
imparatorluğu elbette ki kendi başına kurmadı. Ku-
ramazdı.. Tıpkı Abdullah Öcalan'ın da, PKK gibi bir
örgütü bu konuma getirmeye çapının uygun olma-
ması gibi.
Öcâan'ı, Türkiye'nin "Ortadoğu'nun Japonyası"
olmasını istemeyen bir bölüm Avrupa palazlandırdı.
Fethullah olayı ise, ABD'nin stratejik amaçlan açı-
sından önemli bir işlevi üstlendi.
En Amerikancı bilim adamlarımızdan Prof. Şerîf
Mardin, Nurculuğa arka çıkan kitabını durup durur-
ken mi yazdı? Fethullahçılann piri olan Said-i Nur-
si'yi, muci2eler yaratan, nur saçan bir kaynak ola-
rak gösteren, "bilimsel" (!) araştırmasını durup du-
rurken mi yaptı?
O Avrupa ile bizim çıkarianmızın çatıştığı açik.
Ama o ABD ile bizim çıkarlanmızın çatıştığı aynı
ölçüde açık olmadığı için, Fethullah olayına devlet
de kanştı.
"ABD-Türkiye el ele, Fethullah hedefe" oluyordu..
eğer askerler sivillerden çok daha uyanık ve sorum-
lu davranmasalardı.
Neymiş de. "herkes devlete sızmak /ster"miş. Çok
doğru!.. Mustafa Balbay'ın deyişi ile: "Yöneticiler
sızıp kaldıktan sonra.. Devlete kim sızmaz!"
• • •
Islam dini, peygamberlerin bile hata yapabilecek-
lerini kabul eder.
Insanoğlu aldanır. Elbette ki önderter de aldana-
bilirler.
Güvenilir önder, hiç aldanmayan, hiç hata yapma-
yan önder değildir. Hatasını anladığını ve düzeltme
gücü ve istencine sahip bulunduğunu gösteren ön-
derdir.
Sayın Ecevit, Merve Kavakçı olayı ile çok puan
toplamışti. Fethullah olayındaki davranışı ile, çok
dahafazlasını yitirmişe benziyor. Ama seçımlere he-
nüz çok var ve bu tabloyu değiştirme şansına sa-
hip.
önemli olan ne söylendiği değil, ne yapıldığıdır.
Işıkevleri.. Okullar.. Yurtlar..
Oralarda laik Cumhuriyet ilkelerine uygun yurt-
taşlar yetiştirilmediğini, artık en kör ve sağırlar bile
biliyor. Devlet şimdi ne yapacak?
Once kendi içini temizleyebilecek mi?
Sonra Cumhuriyete inanmış kişiler eliyle ve "öz-
gürce", oralan denetim altına alabilecek mj?
Ecevit eğer hükümeti döneminde bunu başarabT-
llrse, "aldatılmışlık" duygusu unutulup gider. Ama
başaramazsa, CHP kendisine bir büyük "teşekkûr"
borçlu olur!
Kendisine ve de Fethullah Hoca'ya!..
• • •
Türkiye çok değişti ve değişiyor.
Daha birkaç yıl önce özel TV kanallannda izlen-
celer yapılıyordu:
"Tekkelervezaviyeler birerilim irfanyuvası idi, ka-
patılmalan bir hataydı... Resmi tarih bizı aldattı..
Atatürk'ü Samsun'a götüren gemi küçük ve çürük
değildi, kocaman bir transatlantik gibiydi... Anado-
lu 'yu kurtarmak için Mustafa KemalV görevlendiren
Vahdettin'd/.. istiklal Mahkemeleri 120 bin kişiyi 1-
dam etti.. Mezarlanndan çıkanlıp asılanlar oldu..
Fethullah Gülen, Cumhuriyetimız için bir şanstır...
Tarikatlar sivil toplumun bir gereğidir..."
Ve o izlencelerin gülleri, hep ünlü ikinci cumhuri-
yetçilerdi.
Şimdi bakıyorum da, o izlenceleri düzenleyenler
gene başroldeler. Ama bu kez Fethullahçılığa en çok
saldıranlar olarak.
Onlar değişimin ayrımındalar.
Ama "sızıp kalmtş" olanlar, galiba hâlâ uykudalar!
Sosyal güvenlik reformuna tepki
'SSK'nin durumunun
sorumlusu işçi değil'İstanbul Haber Servisi - Ecevit hükümeti-
nin. IMF'nin baskısıyla "sosyal güvenlik re-
formu" adı altında TBMM'ye sunduğu yasa
teklifinin. gerçekte, SSK'yi tasfıye etme,
sağlık hizmetlerini özelleştirme ve çalışanla-
n mezarda emekliliğe mahkûm etme amacı-
nı taşıdığı belirtildi.
DİSK Başkanlar Kurulu, sosyal güvenlik
reformu taslağında IMF'nin istekleri doğrul-
tusunda yapılacak ve yaşla sınırlandmlmış
yasa değişikligine karşı uyan eylemlerine de-
vam etme kararı alırken Tüm Belediye ve
Konut fşçilen Sendikası (Konut-İş) ise "Me-
zarda Emekliliğe Hayır" kampanyası başlat-
tı. Işçi Partisi (ÎP) Genel Başkan Yardımcısı
Tayfiın Tabakoğlu da SSK'nin 1997 Istatis-
tik Yıllığı ve 1997 Faaliyet Raporu'na daya-
narak hazırladığı araştırmasında. "SSK'nin
devlete yük olduğu" tezini çürüttüğünü sa-
vundu.
Türkiye Devrimci Işçi Sendikalan Konfe-
derasyonu Başkanlar Kurulu. yaptığı toplan-
tıda, "sosyal güvenlik reformu" taslağında
IMF'nin isteklen doğrultusunda yapılacak
ve yaşla smırlandınlmış yasa değişikligine
karşı uyan eylemlerine devam etme karan
aldı. Sosyal güvenlikte uzun vadeli bir özel-
leştirme ve sosyal devlet ilkesinden sapma
eğilimi olduğu kaydedilen DİSK Yönetim
Kurulu'nun yazılı açıklamasmda. kamu ça-
hşanlannın tepkilerini •göstennek ve halka
gerçekleri anlatmak için yerel ve genel mi-
tıngler. basın açıklamalan ve bölge toplantı-
lannın düzenleneceği belirtildi.
Yapılan açıklamada. emeklilik yaşının so-
run olarak görülmesinın yanlış olduğu vur-
gulanarak "Sosyal güvenlikte uzun vadeli
özeUeştirme ve sosyal devlet ilkesinden uzak-
laşma eğilimi \ardır. Yaşanan krizin esas ne-
deni sigortasız çalışma. kaynaklann kötü yö-
nerimi ve prim borçlannın tahsilindeki aksa-
madır" denıldı.
IP Genel Başkan Yardımcısı Tayfun Taba-
koğlu, özel sektörün sağlık alanına girmesı-
nin tek nedeninin kâr etme güdüsü olduğu-
nu belirterek özel sigorta şirketlerinin yaşlı-
lan kârlı olmadığı için sigorta kapsamına al-
madığrru aktardı. Çalışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanı Yaşar Okuyan'ın kamuoyunu ya-
nıltıcı iddialar ortaya attığını belirten Taba-
koğlu şu bilgileri verdi: "Türkiye'nin genç
emekliler ülkesi olduğu. işçilerin 35 yaşında
emekli olduğu. 30-40 >ıl maaş akukları iddi-
alan abartüıdır. SSK'nin 1997 İstatistik \'ıl-
lıgı'na göre 35yaşında emekli olanlar. 1997'de
emekli olanlann sadece binde 6'sıdır. 1997 y>
hndal79.951 sigortab emekliolmuştur.35 ya-
şında emekliolanlann sayısı sadece 1238'dir."
Genel bütçeden SSK'ye hiç aktanlma ya-
pılmadığmı vurgulayan Tabakoğlu, "Hani
SSK devlete yüktü. Bütçeden pay aktarma-
dan SSK nasıl yük olabflir" diye sordu.
Tüm Belediye ve Konut tşçileri Sendika-
sı (Konut-tş) ise "Mezarda Emekliliğe Hayır
Kampanyasr başlattı. Konut-lş Sendikası
Genel Başkanı Alican Kay han yaptığı yazılı
açıklamada, mezarda emekliliğe karşı olduk-
lannı belirterek iş güyencesi ve işsizlik sigo-
tasının olmadığı bir ortamda emeklilik yaşı-
nın yükseltilmesinin çalışanlar için uygun ol-
mayacağmı vurguladı. Imza karnpanyasm-
da hazırlanan alternatif reform paketindeki
ıstemler şöyle:
1- SSK özerk ve demokratik olmalıdır.
2- Sosyal güvenliğe düzenli devlet katkı-
sı sağlanmalıdır.
3-Iş güvencesi ve işsizlik sigortası sağlan-
malıdır.
4- Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınma-
lı.
5- Emeklilere insanca yaşayabilecekleri
bir ücret verilmelidir.
6- Sendikal örgütlenmenin önündeki en-
geller kaldınlmalıdır.
Flokser, 1SO 9001 Kalite Sistemi Standardı Belgesi ile insan yapımı
deri kalitesini dünyaya kanıtlayan ilk ve tek Türk kuruluşu oldu.
VtzyonuTTnız,
2002 yknöa ınsan y
dunyonm terctfı ett^ı
Insafll yapımı deride
hakiki başarı.
Rokser, insan yapımı deride
Türkiye'nin lider kuruluju
olmaktan mutluluk duyuyor.
Bununla birlikte, Türkiye'nin
saygınlığını, tüm dünyaya
taşımaktan dolayı da gururlu.
Flokser, Kalite Sistem
Sundardı'nı oluşturmak ve
döşeme, ayakkabı. gıyım,
aksesuar, promosyon üretKİsi
müşterilerinın ısteklerini
karşılamak için sürdürdügü
çalışmalannı I5 Mükemmelligı
yolculu|u ile devam
ettirmekte:Türkiye'nin en
çok yenilik yapan. yüksek
üretim kapasıteli kuruluşu
flokser. ISO900I
Uluslararası Kalite Sistemi
Standardı Belgesı'nı aldı. ISO
9001 Kalite Sistemi Standardı
ve Toplam Kalite Yönetımı
anlayışı ile Flokser. 20O2
yılında. ınsan yapımı deride
dünyanın ilk tercıhi "Lider
Marka" olmaya haıır
Gyim* AyakkaMk TtriUk Çontakk Döjemetk Astorkk Koagüte Non-VVoven PU PVC
FLOKSGRG R O U P
Çırçırdere Mevkıt, Utuyon Mahalles* Hadtmkoy, Isonbul
Td {0212) 77) 32 32 pbx Faks: (0212) 771 32 37