28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 1999 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Sevr Antlaşması'nın uygulandığı, başta Istanbul olmak üzere birçok yurt köşesinin yabancı orduların işgalinde olduğu o acılı günlerde, Türk ulusunun bağımsız birdev- let olarak yaşamını sürdürmesi olanak dı- şı sayılıyordu! Padişah ve hükümet, Ingilizlerden, Ame- rikalılardan, Fransızlardan yardım umuyor- du. Anadolu'nun orta yerinde küçük bir Osmanlı devletinin oluşturulması tek umut idi. Sattanatlan sürsün de nasıl sürerse sür- sün! Önemli aydtnlar, yazarlar, bilim adamlan arasında da bölünmeler vardı. Içlerinde 'bağımsız'\\ğ\ savunanlar azınlıktaydı. Ana- dolu'da gerçi, Kuvayı Milliye eylemleri hız- lanmıştı. 23 Nisan 1920'deTBMM açılmış- tı. Ama Istanbul'daki biraydın kesimi bu gi- bi kalkışmalardan yarartı birsonuç bekle- miyordu. Tek çare, ülkenin bütünlüğünü sürdür- mek için bir büyük devletin koruması altı- nagirmekti. Buna 'mandat' diyorlardı. Ya- ni, ülke kendi başına yönetilecek duruma gelene kadar Ingiliz, Fransız ya da Ameri- kan hükümetlerinin yönetimine bırakılma- sı... Çeşitli dernekler kuaılmuştu bu alanda. Ingiliz Muhipler Cemiyeti en önde geleniy- EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Masal Gibi, Ama Gerçek! di. Bu derneğe kimlerin üye olduğunu yaz- sam, şaşarsınız. Yakın tarihle ilgili biraz ki- tap karıştınn, hepsini tanıyın. Bir de Amerikancılar vardı. ABD bizden uzaktı, uygar bir ülkeydi, emperyalist de- ğildi, demokrasi yanlısıydı diyorlardı. Böy- le bir devletin 'mandat'sına girmek pek de kötü olmayacaktı. Ahmet Emin Yalman, Halide Edip vb. ünlü kişiler bu işın yanda- şıydı o günlerde... Sıvas Kongresi'nde bile, Amerikan Sena- tosu'na başvurmak önerıleri sürülmüştü! Elbet iyi niyetlı düşüncelerdi bunlar, umut- suzluğun şonuçlanydı... Düşünün, Refet Pa- şa gibi, birkaç yıl sonra bağımsızlık sava- şında önde yer alacak insanlar bile tek çı- karyolu Amerikalılara sığınmakta buluyor- lardı. Açın Sıvas Kongresi zabrtlannı, oku- yunL. ABD ise bu işe o kadar yandaş görün- müyordu. Uzaklarda bir yerdeki Türk ulu- sunu yönetmek kolay değildi. Filipinler'de bile türiü zorluk içindeydiler, bir de Türkler- le mi uğraşacaklardı! Ama bilinmez, bu ka- dar istek, coşku karşısında belki de Osman- lıyı 'mandat' altına almayı benimseyecek- lerdi. Öyle olsa ne olurdu? Kalburüstü kesim- lerin insanlan, padişah yanlılan, her şeyden önce çıkarlannı düşünenler kısa sürede do- lar zengini olurlardı! Uzun yıllar sonra Ce- lal Bayar'ın dediği gibi, Türkiye daha o günlerde 'küçük Amerika' olurdu. Imariş- leri, onarım, parasal düzelme, belli bir ke- simin rahat birdüzene kavuşması gerçek- leşirdi. Ama hiçbiri olmadı, Mustafa Kemal ön- derliğinde yaşam savaşına atılan Türk ulu- su, sonunda gerçek bağımsızlığına kavuş- tu. Düne kadar ABD'yle birlikte olmayı sa- vunanlar da tam bağımsız bir ülkenin yurt- taşı olmanın mutluluğunu tattılar. Ama Mütareke yıllannda Ingilizlerie, Ame- rikalılaria anlaşmayı savunanlar, yıllaryılı, 'Siz Amehkancısınız, siz Ingilizcisiniz' suçla- malan attında kaldı. Ahmet Emin ve onun gibi düşünenlere bu konudaki saldınlar gazete koleksiyonlann- dadır. Aradan yetmiş yıl geçtikten sonra bir de bakıyoruz, Amerikan Dolan neredeyse Türk parasının yerini almış; kazanılmış ekonomik bağımsızlık yavaş yavaş ekten grtmekte; tah- kimlerie Türk adaleti, Türk Danıştayı bir ya- na itilmekte; IMF'ler ekonomik bagımsızlı- ğımızı sıfıra indirmekte... Yetmiş beş yıl önce Türklerin bağımsız bir devlet olarak yaşayamayacağını, ille de ABD'ye bağlanması gerektiğinı savunan- lar haklı mı çıktı dersiniz? Evet, Çağdaş Avukatlar Grubu adına ko- nuşan Av. M. Kaya Canpolat çok haklı: "Yatınmlann, yabancı şirketlerin isteği doğrultusunda Danıştay'ın denetim ala- nından çıkanlarak uluslararası hakemlerin denetımine terk edilmesi, anayasanın ve yasaların değiştirilmesi, sadece siyasi de- ğil, çok vahim sonuçlar doğuracaktır." Çok, ama çok milliyetçi 57. Cumhuriyet Hükümeti'nin Mütareke hükümetlerinden ne farkı kalıyor, söyler misiniz? Amerika dahil bes kıtada aynı telefonla ma ozgurlugu! Ycni Erk-sson I SSS \Vorld. GSM 900 ve 1900 (dual-Kınd> teknolojisine sahip. Bö\ lece Türkiye de konuştıığıınLi/ I SSS ile Amerika'ya gittiğinizde de teleJonunu/.u vada SIM kartjnı/ı değiştirmeden konu^abilirsiniz." I 888'in dahili mrKİemi ve infra-red ö/elliği ile kablosuz olarak bil^isayarını/la istedi^iniz \ere ba^lanabilirsini/. Aktit kapak \e (feliştirilmiş Ses Kodlama leknolojısı (hlR) (izellikleri \ıne bu telefonda. Yeni Kricsson I HHS \\V»rld özel bir telefun aravanlar ve Amerika'va sık se\ ahat edenler için ideal cep telefrmu. Yeni Ericsson I 888 World. PENCERE Gülen irtica?..Papaz mancaanın öteki adı 'Köpoğlu salatası'dıt, tavsiye ederim. Patlıcan, kabukları soyulduktan sonra küçük küçük doğranır; ince kesilmiş biberle birlikte yağ- da kavrulur rendetenmiş salatalık ve sarmısaklı yo- ğurtla kanştınlır; üzerine domates dilimleri konur; bir de maydanoz serpilırse tadına doyum olamaz. Rakı mezesidir. Rakıya argoda ne derler: Imam suyu!.. Papaz mancasını meze yaparak ımam suyu iç- mek ehli keyfin keyfini tazeler. Papaz mancası ile imam suyu birlikte çok iyi gi- der... Imamla papaz birlikte gitmez. • Imam başka.. Papaz başka.. Papaz ruhban sınrfının bir üyesidin zavallı ima- mın böyle bir ayncalığı yok... Ortaçağ'da papaz halkın canına okumuştur. "fteform" bu yüzden patlak verdi; Luther bu ne- denle Papa'ya başkaldırdı; kilisenin zulmüne kar- şı halkı ayaklanmaya çağırdı. Çünkü Hınstiyanlık- ta Tann'ya tapınmak bile kılıseye haraç ödemek- legerçekleşebilirdi; papaz Allah'ın gümrük memu- ru gibi Cennet'in kapısını tutmuştu. > Halk bıktı ve ayaklandr. - Yeterartık!.. Başkaldınnın başını Luther çekiyordu, Hıristi- yanlıkta reform bu nedenle doğdu. • Islamda yok böyle şey.. Çok iyi bilindiği gibi aklı başında her "Müslüman erkek" imamlık yapabilir. Ruhban sınrfı mınıfı bizde yok... Peki, nedir bu piyasadaki din simsarlan?.. Sa- id-i Nursi nereden çıktı?.. Allah'ın kitabıyla mü- min arasına neden giriyor?.. Dinci türediler birbi- ri ardına niçin ortalıga döküldüler?.. Yeni şeyhler, türedi keramet sahipleri, üfürükçü hocalar, mür- şit taslaklan, pabucu büyük hazretleri, imam bo- zuntulan Müslümanlık borsasında neden fink at- maya başladılar? 21 'inci yüzyılın eşiğinde Anadolu'da bir ruhban sınrfı mı oluşuyor?.. Tarikatlann ve cemaatlerin birbiri ardma boy at- masının gerekçesi nedir?.. Üç gerekçesi var: • ' . Para.. Para.. Para.. Ortaçağ papazlığının ardındaki gerekçe de gö- zü kör olası para idi. • Gözü kör olası paranın çekici gücü, adama ta- rikat kurdurur, çünkü tarikatın ya da cemaatin ar- dında şirketler var, vakıflar var, bankalar var, okul- lar var, ticaret var, murabaha var, güç var, iktidar var, politika var, şöhret var, var oğlu var!.. Dincilik bu parasal gücün kılıfıdır. Fethullah'abirbakın!.. • Yoksul tekkenin alçakgönüllü posturvda bağ- daş kurup kendisini Allah yoluna adarruş bir saf hoca mı?.. Yoksa parasal imparatoıiuğun başın- da politikaya soyunmuş kurnazın kumazı bir dün- ya adamı mı?.. • Sahi Fethullah Gülen nerede?.. Amerika'da!.. Papaz mancasını meze yaparak imam suyu iç- miyor; ama Hazreti Isa'nın gölgesinde Hazreti Muhammet'in adını kullanarak ne yapıyor?.. TEŞEKKÜR I.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Romatoloji Bölümü'nde yattığım sürece beni olağanüstü dikkat ve itina ile tedavi eden, başta doktorum Prof. Dr. HASAN YAZICI Prof. Dr. SABRİYE DEMİRCİ ve Romatoloji Anabilim Dalı'nın değerli hekimleri Prof. Dr. HURİÖZDOĞAN, Prof. Dr. VEDAT HAMURYUDAN, Uzm. Dr. İZZET FRESKO, Dr. ALİ ÇETİNKAYA'ya, aynca gösterdikleri özen ve şevkatle beni sağltğıma kavuşturan Romatoloji Bölümü değerii hemşireleri ŞÜKRAN YÜKSEL, DİLŞEN ÇEVİRGEN, ZAHİDE VALİ, RUHİYE DEVECİ'ye içtenlikle teşekkür ederim. Prof. Dr. NEPHAN SARAN Bodrum'da bir dost sizi bekliyor! HOTEL SANDİMA • YKmhnruzn,pUg, ttms kortu, basketbol, m sportm • Gonlin&tdüûtıubüectpnksddnfrortam. TEMMUZ FtYATI: 7500.000.- TL ( Y.P.) HOTEL SANDÎMA- YAUKAVAKJBODRUM Id: H _">_' .f.S.î -12 5J I ıı\: n 2^2 \s> V) ''' Türkiye Yttlcili Dıstribürörltri: •s '- K. Miişıeri Hizmctlcrı: (02i<>> i ~ • - m Miistın HizmcrliTİ: ı<)212) 2H(-> Sı ERİCSSON T.C. KADIKOY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ (AHKÂMIŞAHSİYE) 1970/15 Vesayet Halen Bakvköy Ruh ve Sınır Hastalıklan Hastanesı'nde te- davı görmekte olan Seyfettın Durak vasısı Serpıl Tuncer vası- lık göre\inden almarak, yenne aynı hastanede görev yapmakta olan, lsmet kızı, 1965 dogumlu, Dr Meral Aktalay vası tayın edılmıştır Keyfiyet ılan olunur. 15.6.1999 Basın: 34767
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle