Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 TEMMUZ 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Peçeli
fotoğraf
Engin Aşkın
Kanada'dan bildiriyor:
"Toronto'da indirimli
aytık otobüs-tünel
pasolan için başı açık
fotoğraf çektirmeyi ve
toplu ulaşım
araçlanna bînerken
yüzünü göstermeyi
reddeden çarşaflı ve
peçeli Müslüman
kadınlar giderek sorun
olmaya başladı.
jSomali göçmeni
ve bilgisayar
öğrencisi
Zeynep
Alamagan,
peçesini açmadığı ve
pasosundaki fotoğrafı
göstermediği için
şoför tarafından
otobüse alınmadı.
Kanada medyasına
yansıyan olay üzerine
Toronto'daki mollalar
insan haklarının
zedelendiğini ve peçe
takmanın demokratik
bir hak olduğunu öne
sürdüler. Olayı
soruşturan Toronto
Ulaşım Dairesi ise
toplu ulaşım
araçlanna pasoyla
binenlerin, şoförierce
denetlenmesinin
yasal bir gerek
olduğunu ve paso
kullanan kişilerin
yüzlerini şoföre
göstermelerinin bir
zorunluluk sayıldığını
duyurarak
tartışmalara son
noktayı koydu."
Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta: somvposta.cumhuriyetcom.tr
-Adli yıl adalete yetmemiş...
"Davalann asıriara
sürmesinden belli!"
A
merika'nın yüksek tirajlı aylık dergilerin-
denmiş "Discover". Bilimselmişamasıra-
dan okuyucu için çıkarmış. Bilimdeki son
gelişmeleri popüler bir dille verir ve rahat
anlaşılırmış... Hürriyet'ten Murat Bardakçı bu tanı-
tımı yaptıktan sonra derginin geçen sayılarından bi-
nnde, 1998'in en önemli bılimsel buluşlan arasında
Sultanahmet'teki "Bizans SarayTnın keşfınin yer al-
dığını yazmış ve sözü Istanbul Arkeoloji Müzeleri Mü-
dürlüğü'nden Ankara'ya, Anıtlar ve Müzeler Genel
Müdürü yapılan Alpay Pasinli ye getirmiş:
"Discover'e göre Sultanahmet'te geçen sene or-
taya çıkartılan bin yıllık Bizans Sarayı 1998'in en
büyük keşiflerindendi. Oergi sarayın bulunuşunun öne-
mini anlatıyor ve kazıyı yöneten Dr. Alpay Pasinli'den
stayişle söz ediyordu."
Eğer bızim Murat'ın yazdıkları doğruysa, doğru-
su çok ilginç bir durum ortaya çıkıyor:
Amerikalılar, Amerika'yı yeniden keşfetti!
Bizans SarayıDolayısıyla, Bizans Sarayı'nı bulup kazan Alpay
Bey'in Amerika'da anıtı dikilmeli...
Efendim... Bizim Murat'ın sunduğu şekliyle Al-
pay Bey'in büyük başansı ve Discover'e göre 1998'in
büyük keşfı Bizans Sarayı, bilimsel yayınlarda La-
tince "Palatium Magnum" yani "Büyük Saray"
olarak anılıyor...
Prof. Dr. Semavi Eyice'nin Sanat Tarihi Araştır-
maları Dergisi'nin 1988 Eylül sayısında yazdığına
göre, 4. yüzyılda yapılmaya başlanan ve şimdiki
Sultanahmet Camisi'nden Marmara kıyısına dek ge-
lişip başlıbaşına bir şehir görüntüsü kazanan Büyük
Saray, 11. yüzyıla kadar kullanılmış. Sonra, önce Bi-
zanslılar, ardından Osmanlılar Büyük Saray'ın üze-
rine başka yapılar kondurmuşlar. Tarihe gömülen
Büyük Saray'a ilişkin ilk yayınlar 1861 'de Paris'te ya-
pılmış. Didron'un makalesinden sonra Labarte bir
kitap yazmış. Labarte'nin kitabındaki planlardan yo-
la çıkan Montucci sarayın topografyasını çıkart-
mış. Istanbullu amatör arkeolog Pastatis, 1885'te
Atina'da yayımladığı kitapta ilginç ayrıntılar vermiş
ve bu kitap Metcatfe tarafından Ingilizceye çevril-
miş. Münih Sanat Galerisi Müdürü F. von Reber,
1891 'de yayımlanan kitabında sarayın çeşitli bölüm
ve dairelerinin yerini göstermeye çalışmış. Aynı ta-
rihte Rus bilim adamlanndan Bjeljaeff de saray
hakkında üç makale yazmış.
Evet... 19. yüzyılda keşfedilen ve çeşitli şekiller-
de "Büyük Saray"dan çıkan kalıntılar halen "Bü-
yük Saray Mozaikleri MüzesT'nde sergileniyor.
Bu son keşfe gelınce... Bıliyorsunuz, Four Se-
asons Oteli, "Büyük Saray"ın üstünde duaıyor... Al-
pay Bey otelden aldığı parayla gerçekten müthiş bir
kazı yaptı. Yaşaşın Amerika'nın keşfi!
SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hatt
Erdinç UTKU
SSK: Sabredenin Sonu Kabir.
Siyasal 'ahtak yasası' için oylama
Milletvekili Izleme Komiteleri Siyasal
Ahlak Izleme Grubu, temiz toplum ve
temiz siyaset beklentisiyle Meclis'e
gönderilen milletvekillennin, geçen
dönem çıkartılmayan '^Siyasi Ahlak
Komisyonu Kanun Teklrfi" için
Meclis Anayasa Komisyonu'nda
yapılan oylamada verdikleri oyları
"toplumsal hafıza" için kamuoyuna
duyuruyor.
Teklıfı reddedenler:
N.Kemal Atahan (Hatay-DSP),
Bülent Yahnici (Ankara-MHP), Cavit
Kavak (Istanbul-ANAP), Osman
Kılıç (Istanbul-DSP), Ahmet lyimaya
(Amasya-DYP), Salih Çelen(Antalya-
DYP), Ayvaz Gökdemir (Erzurum-
DYP), Mehmet Sağlam
(Kahramanmaraş-DYP), M.AH Şahin
(Istanbul-FP), Mustafa Kamalak
(Kahramanmaraş-FP), Şeref Malkoç
(Trabzon-FP), Şaban Kardeş
(Bayburt-MHP), Mehmet Şaandır
(Hatay-MHP), Sadık Yakut
(Kayseri-MHP), Mehmet
Kundakçı (Osmaniye-MHP).
Kabul edenler:
Ertuğrul Yalçınbayır (Bursa-
ANAP), Sühan Özkan (Istanbul-
ANAP), Edip Özgenç (Içel-DSP), Işın
Çelebi (imzalamadı) (Izmir-ANAP).
Çekimser kalanlar:
M.Zeki Sezer (Ankara-DSP),
Necdet Sarıhan (Istanbul-DSP),
Mehmet Özcan (lzmir-DSP).
Sonuç: Siyasi Ahlak Komisyonu
Kanunu Teklifi, TBMM Anayasa
Komisyonu'nda reddedildi.
GÖRÜŞ
ESEN ORHAN OZKAYA
Ağrı Dağı'mn Bir Öyküsii Var
Ağrı Dağı'nda güneş erken
doğuyor. Uçsuz bucaksız
ovada dört bin metre yük-
sekliğe başını uzatmış iki bü-
yük dağ. Bulutlartepelerinde
kümelenmiş, ince bir tül gibi
bu ikizlerin arasına girilmiş.
•Güzelim Iğdır Ovası, Nah-
cıvan'a kadar sınır boyunca
uzanıp gidiyor. Bir tarafta Aras
ve Arpa çayı, yılan gibi kıvn-
la kıvrıla ovayı kat ediyorlar.
Bölgenin neresinde olursa-
nız olun Ağrı, başınızın üze-
rinde, her yerden size bakı-
yor. Susuztoprak kavrulmuş,
suya hasret. Yağmurlarla ge-
len bereket tüm ovayı yem
yeşil yapmış. İnsan, sanki Çu-
kurova'da olduğunu sanıyor.
Toprak yöre insanını besle-
mek için bütün cömertliğini
sergilemekte. Bir de sulama
olsa, buralardan kalkıp giden
mi olur?
Ağn'nın etekleri uçsuz bu-
caksız deve dikenleri ile ör-
tülü. Toz, kum, rüzgâr eroz-
yonu ile toprak verimini yitir-
miş. Deve dikenleri erozyonu
nispeten önlemekte. Toprak
tuzlu, çatlak ve susuz.
Kars havaalanı bölgeye
ulaşmayı kolaylaştırmış. Bu
bölge turizme açılmayı bek-
liyor. Her taraf tarih ve kültür
mirası ile dolu. Ani Harabe-
leri, Ishakpaşa Sarayı, Doğu
Beyazıt, Sarıkamış gibi yer-
ler çok sayıda yerli ve yaban-
cı turisti ağırlayabilir. iki Ağn
Dağı ise turızm için en güzel
yerler.
Burada her yer Ağrı olmuş.
Nereye gitsek, nereye bak-
sak karşımızda o, görkemli
iki dağ. Başımızın etrafında
dönüyorlar, bıze bakıyorlar...
Bir bölgede gibi her yerde ve
şeyde onun silüetı... Zirvesi
hâlâ karla kaplı. Sanki iki
adımda çıkılıverecekmiş gibi
insana yakın. Binlerce yıl ka-
dar uzak. Buralarda Ağrı ile
yatmak, Ağn ile kalkmak do-
yumsuz bir keyif. Insanın ilik-
lerine kadar ışleyen birtutku.
Tüm duygular, düşünceler o
oluyor bir anda. Ağrı Dağı ef-
sanesi bu olsa gerek. Ağn,
yeniden keşfedilmeyi bekli-
yor.
Karşıda Erivan şehri, yazı ya-
şıyor. Bir başka uçta Aras. Iran
topraklannı sulayarak geçiyor.
Nahcıvan Sınır Kapısı açılmış,
büyük bir trafık var. Doğubeya-
zıt eski günlerini özlüyor. Yine
de birkaç tunst otobüsü göze
çarpıyor.
Aralık ilçesi yeni uyanmış,
ağaçlar yeni sürgünlerie kuş-
lann telaşlı uçuşlarına dalla-
rını açmış. Çiçekler yaprak-
larda kalan yağmur damları-
na uzanmış...
Koca ovaya iki dağ diz çök-
müş bir şeyler fısıldaşıyorlar,
binlerce yıllık öykülerini, rüz-
gânn sesiyie bize anlatmak is-
tercesine kulaklarımıza ka-
dar eğilmişler... Yalnızlığın ef-
kârıyla duman duman olmuş
başları, bızi çağırıyorlar. San-
ki bin yıllık bir öyküyü bize
anlatmak için el ediyorlar.
Tepesine, güneş her gün
çıkıp oturuyor; kendisine yer
ayınmış ovayı seyrediyor. Çı-
kıp tutaşı geliyor insanın gü-
neşi... Bir soluklanıp yeniden
yollara düşüyor. Güneş, her
sabah ona uğramadan ede-
miyor.
Kim bilir, binlerce yıldır ne
söylüyor Ağrı ona?..
Dönüp yeniden baktığımda
ikisi degülümsedi...
T.C.
KADIKÖY 2. SIJLH HUKUK
MAHKEMESİ
(AHKÂMI ŞAHSİYE)
1999/156 Vesayet.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahklan Hastanesi'nde teda-
vi görmekte olan Tarir ve Saniye kızı, Mudanya 1945 do-
ğumlu, Suna Cçeller MK'nin 355. maddesi gereğince ha-
cir altma alınarak, kendisine aynı hastanede görev yapan.
Ismet kızı, 1965 doğumlu, Dr. Meral Aktalay vasi tayin
edilmiştir.
Keyfiyet ilan olunur. 15.6.1999.
Basın: 34768
T.C.
KADIKÖY AHKÂMI ŞAHŞİYE
DAVALARINA BAKMAKLA GÖREYTÎ
İKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
Sayı. 1999 29 Vesayet
Kantarcı Rıza Sk Kaya apt. No. 15 D: 1 Kadıköy adresinde
ıkâmet eden Şenf oğlu, 1339 doğumlu. Mehmet Necmi Sayman.
MK'nin 355. maddesi gereğınce vesayet altma alınarak, kendisi-
ne aynı yerde ıkâmet eden, 1937 doğumlu eşi Nuran Sayman va-
si tayin edilmiştir.
Keyfiyet ilan olunur.
Basın: 34851
HAYVANLAR tSMAtı GVLGEÇ
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(ö turk.net
ÇİZGlLlK KÂMİL MASARACI
HARBİ SEMtH POROY
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22 Temmuz
KALITIM KANUNLARI
1S22'PE BU&ÜN,ÜNLÜ SOTANİKÇİ
MENDEI.,AVU£TIJ/IYA'DA DO6DU. BİR DİN ADA-
Ml OLAN MENDBL, 8RÛNN'oeKİ MANASrtRIH
&AHÇES1NDE 6/BİÇrı'St P£NEM£LEIZD£ İL -
6İNÇ SOMUÇLARA ULAŞAGAK KAL/T/M
KANUNLARINI &ULDU.Bİ7XİLE/İJN MELSZ-
LSŞTİftİLMeSİYLS İLSİLİ BÎR. Kİ774P YA2Dt
VE 1S66'DA YAY*ALATTt.AMA NB YAZ/tC Kİ,
AUCAK ÖLÜMÜNDEN İ6 Y/L SOHG4, İ3OO
HB KITABINIM GERÇEK oeeem AHLAŞHA-
CAKTI.KALIT/MSAL OzeUJtCLERİN PÖLDSN
DĞLE S£NLBR YOLUYLA AKrAfilLAMSf,
KISA SÜBE SOMKA ZOOLOJİDE O£ UY-
GULAMA ALAN/ BULACAKTI.
SANDAKİ BB2SLYE-
L£RDEN SARI OLA
Nl
YE$ÎL OLANtYSA
KARAKTBRÜOİR.
DÜZ ÇİZGİ
ÜMtT ZİLELt
Kanlı Pazar ve 350 Bin DolarL
Kitabın adı çok ilginç:
- United States Of Irtica 1945-1999
Alt başlığı ise çok çarpıcı:
- Soguk Savaş Dönemi'nden Yenı Dünya Düzenı'ne
Türkiye'de Irtica ve Emperyalızm.
Yazar Cengiz Özakıncı, iğneyle kuyu kazarcasına
arşivlen taramış, herkesin gözünden kaçan ayrıntılan,
üstelik belgeleriyle bir araya getirmiş ve ortaya bir ba-
şucu kıtabı çıkmış. Özakıncı'nın kıtabının her sayfasın-
da Amerika'yı "en bûyûkşeytan" olarak niteleyen ge-
rici yobazların, aslında nasıl bir Amerikan işbirlikçisi,
nasıl bir ABD beslemesi olduğunu anlıyorsunuz.
Büyük dostumuz Amerika Bırleşik Devletlen'nin 1945
yılından başlayarak Türkiye'de ılımlı bir Islam devleti
kurulması yolunda nasıl cansiperane çalıştığını, bu
uğurda şeyhlere, şıhlara, dinci üstatlara nasıl destek
verdiğini, nasıl paralar yagdırdığını görüyorsunuz.
Irticanın ve irticacının ne mal olduğunu gözler önü-
ne seren kitapta. Islamcılann yere göğe koyamadığı Ne-
cip Fazıl Kısakürek'ten ilk Amerikancı türbancı Şule
Yüksel Şenler'e, Said-i Nursi'den Erbakan'a Fethul-
lah Gülen'e, CIA ıstasyon şeflerıne ve Prof. etıketli
ajanlara kadar birçok kişi layık oldukları şekilde yer alı-
yor.
Ama bu kitapta bir kişı var kı benım müthiş ilgımi çek-
tı. 1969 "Kanlı Pazar" olayıyla adı anılan ABD'nin baş
savunucusu ve hayranı bu kışı, günümüzde kerameti
kendinden menkul bir "Islamcı bilge" postuna bürün-
müş olarak yazılarını sürdürüyor. Onu tanıyorsunuz:
Mehmet Şevket Eygi!
Gelin "Kanlı Pazar" olayına ve bu "üsfaf"ın olaylar-
daki rolüne bir göz atalım. Bakalım bu günün "bilge"
kişisı o günlerde ne menem bir kişiymiş!
• • •
Tarih 10 Şubat 1969.
Arnerıkan 6. Fılosu Istanbul açıklarındademirler. Bu-
nu Türkiye'nin bağımsızlığına ve egemenliğme karşı bir
saldın olarak değerlendiren yurtsever gençler, 6. Filo'ya
karşı yürüyüş ve mıtıngler düzenler. Gerçekten de Tür-
kiye ile ABD arasında soğuk rüzgârlann estıği, Türki-
ye'nin Avrupa ve özellikle Sovyetler Bırliğı ile dostluk
ve ticaret ilişkılennin geliştıği bir dönem yaşanmakta-
dır.
Yükseköğrenim gençliğinin tüm duvartarı Mustafa
Kemal'ın ünlü "Geldiklerigibigid&ier" özdeyişiyledo-
nattığı günlerde, ABD'yı cansiperane savunan, göste-
ricilerr/Vfostofuşaö/"olarakhedefgösterenlerdevar-
dır tabiı! Bugün gazetesı ile onun sahıbı ve başyazarı
Mehmet Şevket Eygi! O günlerde kendisine "mücahit"
lakabını uygun gören Eygi, hapıs cezasından kurtulmak
ıçın kaçtığı Arabistan'dan yazdığı yazılarla müminlerı
ABD filosuna "defol" dıyen gençlere karşı cihada da-
vet eder. 16 Şubat Pazar günkü başyazısında, 6. Fı-
lo'ya karşı çıkan gençlen "deccai veletleh" diye nite-
leyen mücahit Eygi, savaş çağnsında bulunur:
"... Müslümanlaria kızıl kâfirlerarasında topyekûn sa-
vaş kaçınılmaz hale gelmıştır. Müslüman kardeşım sen
bu savaşta bitarafkalamazsın. Komünizm küfrüne kar-
şı derhal silahlan. Stalin'in ve benzeri deccallann piç-
leri olan kızıl veletler bütün Müslümanlan karşılannda
bulmalıdıriar. Onlarda taş, sopa, demir, molotofkoktey-
h mi var? Biz de aynı silahlan kullanmaktan âcız deği-
liz. Kalkın ey ehli Islam, davranın! Vesselam alel müca-
hidin.
Not: Bir şeyler olursa, silahlar patlar patlamaz vazi-
feye koşmaya çalışacağız. Inşallah kızıl kâfiıierin, ctec-
cal uşağı dinsizlerin tepelen'ne birer ıntihar uçağı gibi
ıneceğiz."
Eygi'nin, 9 şubatta Medıne'den gönderdiğı bu yazı,
iki kişinin ölümü, yüzlerce gencın yaralanmasıyla so-
nuçlanan olay günü Bugün gazetesinde çıkar. Eygi ay-
nı yazıda zamanın Genelkurmay Başkanı Cemal Tu-
ral'ı darbe yapmaya ve Müslümanlan da "komunıst-
leh doğrayacak" bu komutana yardımcı olmaya çağı-
rır!
Ya ışte böyle!
•••
Günümüzün "bilge Islamcısı", o zamanların "müca-
hidi" Mehmet Şevket Eygi, olaylardan sonra Müslüman-
lan Amerikan çıkarları doğrultusunda kullandığı yolun-
daki eleştirılere de müthiş öfkelenır ve aynen şöyle ya-
zar:
"Rusya ve Çın Allah 'ı inkârediyor, Amerika ise Allah'a
inanıyor... Amenka'da Islamıyetı yayma hümyeti var...
Amenka inançlanmıza hürmet ediyor.. Amerika ehven-
dir(zararsızdır), ehaftır(hafiftır). Rusya kızıl kâfırdir, Ame-
rika ise ehli kitaptır."
Eygi'nin sahibı olduğu Bugün gazetesinde köşe ya-
zar! olarak çalışan M. Şahap Tan, "Bugün'ün Dervişi
Mehmet Şevket Eygi Kimdır?" başlıklı kıtabının 79.
sayfasında, Eygi ile iîgili müthiş bir belge ortaya koyar;
Kanlı Pazar'dan yalnızca 20 gün sonra Hollanda'daki
bir bankaya Mehmet Şevket Eygi adına tam 350 bin
dolar yatınlır! Işte belge:
- Cıdde-Hollanda Bankası, Konte No: 86473/4936-
8.3.1969-München Commerzbank A.G. - "jurnalist"
Mehmet Şevket Eygi: 350.000 USD.
Kitaptakı belgeye gore, 30 yıl sonra bız de soralım
mücahit Eygı'ye: Nereden geldı bu paralar Mehmet Şev-
ket Bey ve ne karşılığında ve nıçin bir Avrupa banka-
sına? Yanıtlarınızı beklıyoruz efendim!
Cengiz Özakıncı'ya da yürekten teşekkürler. Kitabın
tamamında irticacının çirkin yüzünü bir kez daha bel-
gelerle ortaya koyduğu ıçın.
Email: zileli <; garanti.net.tr.
Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5SOLDAN SAĞA:
1/Hıtıtler'ınge-
lişinden önce
Orta Anado-
lu'da yaşayan
halk.2/Felsefe- 3
de, bılgı ve var-
hk arasında ılış-
ki kurduğu dü- 5
şünülen kav-
ram... Nâzım
Hikmet'in bir
oyunu. 3/Kanu-
na benzeyen ve 8
tokmaklarla ça- g
lınan telli bir
çalgı... Bırgösterme sı-
fatı. 4/ Alkolde eriyen
hayvansal reçıne. 5/
Oyunda cezalı çocuk... 2
Kaz Dağı'nın mitolojık 3
dönemlerdekı adı. 6/Bir 4
nota... "Denızayısı" da
denilen bır fok cinsi. II
Ayak direme... Ikivüz- 6
lülük. 8/ Duman l'eke- 7
si...Dokumasıkahn,sık 3
ve yumuşak, bir tür pa- Q
muklu kumaş. 9/ Kabı-
y
le ya da ılkel topluluklann çoğunda, ruhsal varlıklann
insan ilişkilerinde etkili olabileceğı ınancı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Duygusal. ruhsal ya da
harekete ilişkin çok çeşitli rahatsızlıklarla tanımlanan
sınir bozukluğu. 2/ Kadastro haritalannda parseller top-
luluğu... Afhka'da bir ülke 3/ Kazakıstan'ın para bıri-
mi... tsyankâr. 4/ Argoda hamama verilen ad... Bilgısız,
kültürsûz kimse. 5/ Andre Malraux'nun tanmmış bır ro-
manı... Atasözlerıne dayanan dıdaktik Çin şııri. 6/ Para
bırimımız... "Nezihe —": Yazanmız. 7/ Hayvanlara vu-
rulan damga... Kışisel duygulann esın yolu ile coşkulu
ve etkili anlatımı. 8/ Datça Yarımadası'na venlen bır
başka ad. 9/ Dantel ya da nakış ipliği yumağı... Yemin.