Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 TEMMUZ 1999 PERŞEMBE CUMHURlYET SAYFA
EKONOMİ /ekonomi(â cumhuriyetcom.tr 13
Doğu Anadolu
Serbest Bölgesi
yatırım bekliyor
• ERZURHTM (AA) -
Doğu Anadolu Serbest
Bölgesi Bölge Müdür
Vekili Hasan Diyarbakır,
yatınmcılan Dogu
Anadolu Bölgesi'ne
çekebilmek için birçok
konuyu cazip hale
getirdiklerini belirtti.
Diyarbakır, Doğu Anadolu
Serbest Bölgesi 'nde
yatınma uygun geniş arazi
bulunduğunu söyleyerek
"210 bin metrekare yatırım
bekleyen boş arazımiz
mevcut. Batı'da serbest
bölgelerde yatınmcılara
arazınin metrekaresi 15
dolardan satıhrken burada
metrekare fiyatımız 60
cent" dedi.
Singapur'da
nekabet benzmi
ucuzlattı
• SINGAPUR(AA)-
Singapur'da petrol
şirketleri fıyat kırmaya
başladı. BP ve Esso petrol
şirketleri arasındaki fiyat
savaşımı, benzin
fıyatlanrun yüzde 12
oranında ucuzlamasını
sağladı. Fiyat ındınmleri,
bedava kutularla kâğıt
mendil yada pirinç
vermenin yerini tutmuş
bulunuyor. Indirimlerin
ardından Singapur'da
benzinin ortalama litre
fıyatı 258.900 TL çivannda
bulunuyor.
Tekel üpünterinin
satışında
odatara önceHk
• ANKARA (ANKA) -
Tekel ürünlerinin toptan
satışında odalara öncelik
verilecek. Tütün, Tütün
Mamulleri, Alkol ve
Alkollü Içkilerin Toptan
Satışı Hakkındaki
Yönetmelik'te değişiklik
yapılmasına ilişkin tebliğe
göre Tekel ürünlerinin
toptan satışı için
düzenlenecek ihalede,
teklif edilen hizmet ücreti
oranlannın eşit olması
halinde, Tekel perakende
satıcılannın üyesi olduğu
kamu kurumu niteliğındeki
meslek kuruluşlannın en az
yüzde 51 oranında ortak
olduğu şirketler tercih
edilecek.
İnşaat maliyeti
yüzde 55 arttı
• ANKARA (ANKA) -
Bina inşaat maliyetleri
yılın ikinci çeyreğinde,
geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 54.8 artış
gösterdi. Devlet lstatistik
Enstitüsü'nden yapılan
açiklamaya göre üç ana
grupta toplanan maliyet
artışında ilk sırayı işçilik
aldı. Son bir yıllık
dönemde işçilik
maliyetlerinde yüzde 74.8
oranında artış kaydedildi.
Son bir yılda makine
maliyetlerinde yüzde 51.2,
malzeme maliyetlerinde
yüzde 43.7 artış oldu. Yılın
ilk çeyreğine göre artış ise
toplamda yüzde 11.9.
işçilikte yüzde 12.6,
makinede yüzde 13.3,
malzemede yüzde 11.3
olarak belirlendi.
ABD gıda
fuarına hanrlık
• İZMİR(AA)-Ege
Ihracatçı Birlikleri, 2000
yıhnda ABD'de
düzenlenecek 3 gıda fuan
için şimdiden hazırlıklara
başladı. Ege Ihracatçı
Birlikleri Genel Sekreter
Vekili Sezmen Alper
yaptığı yazılı açıklamada,
1998 yıhnda NevvYork,
1999"daChicagoveNew
York gıda fuarlanna katılan
Türk firmalannın elde
ettiği olumlu sonuçlar
ışığında, 2000 yılı gıda
fuarlan için milli katılım
organizasyonlan
çalışmasına başladıklannı
kaydetti.
AOk borsası
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği (TOBB)
ile Çevre Bakanhğı
arasında Atık Borsası
protokolü bugün
imzalanacak. ÇevTe Bakanı
Fevzi Aytekin ile TOBB
Yönetim Kurulu Başkan
Vekili Ali Osman Ulusoy
tarafından imzalanacak
protokol, atık borsalannın
ticaret ve sanayi odalan
aracılığıyla kurulması ve
yaygınlaşmasını sağlayacak
çalışmalan kapsıyor.
Hükümetin izlediği politika, milyonlarca tanm üreticisini çileden çıkardı
Çjftçi de patkuııak üzereSADULLAH USUMİ
' Işçilerin.memurlannveemeklilenn ar-
dından çiftçilerimiz de sokaklara dökül-
mek üzere. Türkiye'nin çeşitlibölgelerin-
deki ziraat odası başkanlan "ArOk bıçak
kemiğe dayandı" diyorlar.
Hükümetin izlediği tanm politikası.
ürün bedellerinin zamanında ödenmeme-
si, milyonlarca çiftçimizi çileden çıkardı.
Ortam giderek sertleşiyor...
Patlamanın ilk işaretleri önceki gün Ege,
Marmara, Trakya ve Çukurova bölgelerin-
den aynı anda geldi.
Türk çiftçilerinin önde gelen isimlerin-
dien Manisa Ziraat Odası Başkanı NuriSor-
man, Tekirdağ Ziraat Odası Başkanı Şe-
rif Baykut Aydın Ziraat Odası Başkanı
Kemal Çetin, Ege Çiftçiler Derneği Baş-
kanı HulusiTanman, AdanaÇiftçiler Bir-
liği Başkanı Cumali Doğru hükümeti ade-
ta topa tuttular ve eylem kıvılcımını ateş-
lediler...
Manisa Ziraat Odası Başkanı Nuri Sor-
man'ın suçlamasi yenilir yutulur gibi de-
ğil: "Kamuoyu öniinde siyasetçilerimizi
bir kez daha uyanyoruz. Akıllannı başla-
nna alsınlar. Aksi haJde hem tanm hem de
ekonomi çökecektir. Hepimiz bu çöküntü-
nün alünda kalacağız."
Çiftçi tedirgin
Dünyatanm ürünleri fiyatlanyla istek-
siz yanştınldığı için çiftçilerimizin iflas et-
tiğini belirten Nuri Sorman tepkilerini
şöyle dile getiriyor: "Hemüretici,hemtü-
ketici olan çiftçilerimiz alım giicünü kay-
bettigi için esnafimız da, tüccannuzda, sa-
na>icimiz de kriz ateşinin ortasuıa sürük-
lenmiştir. Bu gelişmeler rejimimizi ve bü-
tünlüğümüzü tehdit etmektedir."
Nuri Sorman tahkim yasasına ve inti-
har olaylanna da dikkati çekiyor: " Zarar
ettikleri için borçlannı ödevemeyen ve ge-
çim inıkânları kalmayan çiftçilerimiz, can-
lanna kıymaya başlamışlardır. Serbest pa-
zar ekonomisi ve tahkim gibi yasalar dış
sermayeyi yurdumuzda etkili hale getire-
cek ve sonuçta iflas eden çiftçilerimiz ara-
zilerini yabancılara satmak zorunda kala-
caklardır. Böv lece gözü toprakianmızda
olan yabancılara gün dogacaktır..."
Yanm asırlık çiftçi ve 30 senelik Aydın
Ziraat Odasf nın Başkanı Kemal Çetin de
Başbakan Bülent Eeevife. Başbakan Yar-
dımcısı Devlet Bahçefiye, TBMM Başka-
nı Yıkhrun Akbulut'a ve partilenn grup
başkanvekillerine çektiğı telgraflarlatanm
kesiminin içinde bulunduğu çıkmazı dile
getiriyor: "Üretici son derece tedirgin ve
karamsardır. Aiışık olmadığı ve onayla-
madığı sokak hareketlerine itilebilir. pro-
vokeedilebilir. Bütün bu hususlar gözönün-
de bulundurularak çiftçinin sıkuıûlanna
çare bulunmalıdır."
'Hesapsız kitapsız ithalaf
AdanaÇiftçiler Birliği Başkanı Cuma-
li Doğru da işi gücü bıraktık: günlerimiz
hükümetlere rapor hazırlamakla geçiyor
diyor: "Bir yandan yanlış tanm polhika-
lan, bir yandan da hesapsız kitapsız tanm
ürünleri ithalaa Türk tanmını iflas nok-
tasına getirmiştir. Çiftçinin içinde bulun-
duğu sıkınüJan her hükümeteanlarük. Çt-
kış yoUaruu da gösterdik. Bu hükümete
de gerçekleri bütün çıplakuğı ile anlattık.
• Türkiye genelinde
birçok ziraat odası,
dünya tanm ürünleri
fiyatlanyla isteksiz
yanştınldığı için
çiftçilerin iflasın
eşiğine geldiğini
belirterek üreticinin
son derece tedirgin ve
karamsar olduğunu
vurguluyorlar.
Uzmanlar, üreticinin
aiışık olmadığı ve
onaylamadığı sokak
hareketlerine
itilebileceği ve
provoke edilebileceği
uyansında da
bulunuyorlar.
Ama, ne yazık ki bugüne kadar bir tek so-
runumuz bfle çözülmedL Hükümet banka-
cılık. tekstil ve otomotiv sanayii ile meşgul
Büyük sermayenin istekleri bir gün içinde
çözülüyor. Yeni raporlar hazuiadık. Eğer
gene çözüm bulunamazsa işçi, nıemur ve
emekliler gibi evlemden başka çaremiz
kalmayacaktu-. İstesek de, istemesek de
çiftçi sokaklara dökütecektir."
Şerif Baykut da çiftçinin artık patlama
noktasına geldiğini söylüyor: "Bir hafta-
dan beri tanm bölgelerini geziyoruz. Çift-
çi tam anlamı ile perişan. Kan ağkyor. Ürün
bedelleri taksite bağlandı. Paralarıınız
ödenmiyor. Çaresizlikten kıvranan çiftçi
arayış içine girdi. Hükümete karşı eylem
yapümasını ısrarla istiyor. Bugünlerde çift-
çi de sokaklara dökülürseIdmseşaşma$m_"
Vergide tavîz çhkazır
• Maliye Bakanı Sümer Oral. vergi yasası
değişikliklerini henüz Başbakanlığa sunmadıklannı,
ama her an sunabilecek durumda olduklannı bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Maliye Bakanı Sümer Oral, ver-
gi yasası değişikliklerini henüz
Başbakanlığa sunmadıklarını, ama
her an sunabilecek durumda ol-
duklannı bildirdi. Oral, "bugün
yann açıklanacagmr söylediği
ekonomik önlem kararlanyla Exim-
bank'a da kaynak sağlanacağını
belirtirken bu kaynağın uzun vade-
ye yayılması durumunda önlem ol-
maktan çıkacağını anlattı.
Türkive Odalar ve Borsalar Bir-
liği (TOBB) Müteahhıtlik Sektör
Kurulu toplantısı dün yapıldı.
TOBB Başkanı FuatMiras. sektö-
rün sorunlannın her gün çığ gibi bü-
yüdüğünü. dünyayı sarsan bunalı-
mın sektörün üzerinden "süindirgi-
bi geçmeye başladıgınr söyledı.
Miras, bütçeden sektöre kaynak
aktarılmamasını eleştirirken
*1996Vbprojesi yapdnuş, ihafcsi bit-
miş. inşaatına başlanmış bir proje,
1996 raviç fhatlanvla 1999 sonu-
na gelmiş, halen o iş bitmemiş" de-
di. Sektör sorunlannın acıklana-
cak ekonomik pakette yer alması-
nı isteyen Miras, kullandınlması
gereken 50 milyon dolarlık Exim-
bank kredisinin bugüne kadar ve-
rilmediğini, bu kredilerin sektör
için "cansuyu" anlamına geldiği-
ni söyledi.
Malimilad
Miras, bunalımın aşılması için
mali mıladın kaldınlması istemi-
ni yinelerken. 100 milyar dolann
halen yastık altında tutulduğunu
belirtti.
Türk Müteahhitler Birliği Baş-
kanı Kadir Sever, sektörün hake-
dişlerini alamaması nedeniyle sı-
kıntıda olduğunu. geçıci işçilere iş
vermedıklenni, 10-15 yjldır elle-
rinde tuttuklan devamlı kadrolan
bile tasfiye etmeye başladıklannı
söyledi. "Durum vahimdir ve aril
çözüme ihtiyaç vardu*" diyen Se-
ver, Hazıne'nın ve yatınmdan so-
rumlulann, yatınm önceliklerine
göre ne kadar dış krediye devlet ga-
rantısi verileceğinı belirlemelerini
istedi.
Faizleri devletin yükselttiğini
kaydeden Sever, >-urtıçi işlerde son
zamanlarda yabancı kredili ihale-
lerle ilgili sorun yaşandığını, 40-
50-60 firmanın belli sayıdaki dış
kaynaklara "üşüştüğünü" söyle-
di. Bu kadar bol müşteri karşısın-
da finans kuruluşlanrun da faizle-
ri yükselterek kredi maliyetlerini
arttırdıklannı anlatan Sever, ıhale
tarihinde öngörülen maliyetin kat
kat aşıldığını belirtti.
Türk Müteahhitler Birliği Baş-
kan Vekili Nihat Özdemir de Tür-
kiye'nin 1999'a girerken önünde
127 milyar dolarlık iş bulunduğu-
nu, yatınmlara en iyi olasılıkla 3.5
katrilyon lira ayıran Türkıye'nin
hiç yeni projeye başlamasa bile
elindeki yannmlan ancak 11.5 yıl-
da tamamlayabileceğine dikkat
çekti.
Dünya Bankası ve IMF, devlet bankalarmın satılması için zemin hazırlıyor
Kamu bankaları sömüriilüyor
Ziraat Bankası'ndan
üst düzey bir yetkili,
devlet bankalannın
bilinçli bir şekilde
sömürülerek satışına
kapı aralanmaya
çalışıldığım söyledi.
Yetkili, "Çözüm satış
değil, rehabilitasyon"
dedi.
HAZALATEŞÇAKIR
Uluslararası Para Fonu (IMF)
ve Dünya Bankası'nın dayatmala-
nyla kamu kurumlannı değerinin
çok altında elden çıkarmaya çalı-
şan siyasiler, şimdi de devlet ban-
kalanna göz diktiler. Sümerbank,
Denızbank, Anadolubank ve Eti-
bank'ın ardından Emlakbank'ın da
özelleştirilmesi için kulisler sürer-
ken Ziraat Bankası ve Halk Ban-
kası'nın rehabilitasyonu isteniyor.
Dünya Bankası'nın Türkiye Di-
rektörii Ajay Chibberda geçen haf-
ta yaptığı açıklamada. kamu ban-
kalannın ciddi bir likidite sorunu
ile karşı karşıya olduğunu, özel-
leştirmelerin acilen yapılması ge-
rektiğini savladı.
Zarann yansı Ziraat'in
Enerji sektörü, limanlar, SEK, Et
ve Balıİc Kurumu özelleştirme yel-
pazesine kamu bankalannın da sa-
tılması için gerçeği yansıtmayan
onlarca gerekçe gösteriliyor. Hazi-
ne Bankalar Yeminli Murakıplan
ile Başbakanlık Yüksek Denetle-
me Kurulu'nun kamu bankacılığı-
na ilişkin hazırladıklan iki a>Ti ça-
lışmada, bu bankalannın toplam
zarannın 5-5.5 katrilyon lira oldu-
ğu açıklanırken bu zarann yandan
fazlasının Ziraat Bankası'na ait ol-
duğu belirtıliyor.
Emlak Bankası ve Halk Banka-
sı'nın zararlannın da bankacıhk
açısından kabul edilemez düzeyde
olduğu kaydedılen çalışmalarda,
bu zararlann önemli kısmının Ba-
kanlar Kurulu tarafından kendile-
Kadınlann
ekonomik
anlamdaözgür
olmasının,
Türkiye'nin hızh
geüşme sürednde
ohnazsa obnaz Ur
koşul oiduğuna
dikkat çeküirken,
eğitim düzcymin
yûkseltilınesiran de
zorunlu olduğunun
altı çiziliy or.
Refahm anahtcaıkadmdaANKARA (ANKA) - Türkiye'de hızh bir
gelişme sürecine girilmek isteniyorsa kadın-
lann eğitim düzeyinin hızla yükseltilmesi-
nin ve ekonomik anlamda özgür kılmması-
nm zorunlu oiduğuna ilişkin söylemler gide-
rek artıyor.
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşa-
n OrhanGüvenen'in hazırladığı •Türkiye'nin
Orta \* Uzun Dönem Stratejik Hedefteri' ki-
tabında, kadmlann ekonomik anlamda öz-
gürlük sağlamasmm. Türkiye'nin hızh bir
gelişme sürecine girmesinde 'olmazsaolmaz'
koşul oiduğuna dikkat çekiliyor.
Güvenen, karar alma süreçlerine sivil top-
lum kuruluşlan, gençler ve kadmlann dahil
edflmesinin büyük önem taşıdığını %'urgular-
ken, kadınlann eğitim düzeylerinin klasik ve
hayat boyu eğitimle hızla yükseltilmesinin
önemini ifade ediyor.
Güvenen, kültûrün gelecek kuşaklara ak-
tanlmasında en önemli unsurun kadınlar ol-
duğunubeürterek kadının ilerlemesinin, top-
lumun gelişmesini sağlayacak üstel bir fonk-
siyon oluşturacağını söylüyor.
Bu arada, zaman ve mekân dinamiği için-
de dünyadaki ve Türkiye'deki değişimlerin 24
saat ve sürekli, bilgisayar deyimiyle 'gerçek
zaman' boyutunda izlenmesi gerektiğini ifa-
de ediyor.
Küreselleşmenin, tüm toplum ve ekono-
mi olgulan gibi artı ve eksileri bulunduğu-
nu, ancak bu sürecin özellikle maii piyasa-
larda ve reel ekonomide etkili olduğunu vur-
gulayan Güvenen, küreselleşme sürecinin
olumsuz etkilerini asgariye indiren ve olum-
lu boyutlannı maksimum kılan çözüm, yön-
lendirme ve uygulamalann 21. yüzyılın ilk
on yılımn temel sorunlan arasındabulunaca-
ğmı kaydediyor.
rine verilen yükümlülüklerden kay-
naklanan "görevzaran" oiduğuna
dikkat çekiliyor. Ziraat Bankası' nın
kamunun tüm ödemelerine yetiş-
mek zorunda bırakıldığı kaydedi-
len çalışmalarda, bankanın güne 1
katrilyon liralık açıkla başladığı,
mesai bitimine kadar takas ve pa-
ra alımı işlemleriyle bu açığın ka-
patılarak geçinldiği bildiriliyor. Bu
olumsuztabloya karşm Ingiliz The
Banker dergısinin temmuz sayı-
sında Ziraat ve Halk Bankası 'm
dünyanın en büyük bin bankası
arasında gösteriyor. Siyasiler Em-
lak Bankası'nın da 3 ayn ihtisas
bankasma dönüştürülmesi için ça-
lışırken zarar ettiği bahanesiyle sü-
reci hızlandırmaya çalışıyorlar.
'Bilinçli sömürü'
Ziraat Bankası'ndan üst düzey
bir yetkili, devlet bankalannın bi-
linçli bir şekilde "sömürülerek'", sa-
tışına kapı aralanmaya çalışıldığı-
nı söyledi. Yetkili, •'Ziraat devle-
tin kasasL Almaya maddi otarak
kimsenin gücü yetmez. Parçalayıp
satarlarsa da fonksiyoniannı kay-
beder" diye konuştu.
Kamu bankalannın satışı yerine,
bazı görevlerinin özel bankalara
ihale edilebileceğini belirten yet-
kili, şöyle devametti: •'Bugün ban-
ka içinde tasarruf tedbüieri deyip
bir zarfbile aldırmıyoriar. Şubeler
dökülüvor. Angarya işleri yüklü-
yoriar. Teknolojik yaünm yaptlmı-
vor. Bunlann kasıttı oiduğuna ina-
nıyorum. ÖzeUeşürmek için elle-
rinden geleni yapıvorlar. DÖnemin
genel müdürii Selçuk Demiralp'in
bu konuda beyananan oldu. Hükü-
metten böyle talimat almasaydı
açıklama yapmazdı. Niçin yeniden
yapılandırma değil de özelleştir-
me ortaya anhyor."
Dünya Bankası Türkiye Direk-
törü Ajay Chibber de geçen hafta
yaptığı açıklamada, kamu banka-
lannın ciddi bir likidite sorunu ile
karşı karşıya olduğunu, Emlak Ban-
kası'ntn acilen özelleştirilmesini
savlıyor. Chibber, bu bankalar için
yapılacak çahşmalann görev kayıp-
lannın suıırlandınhTiası, krediler
üzerindeki devlet garantisinin kal-
dınlması gibi tedbirleri içermesi
gerektiğini söylüyor.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Ankara Dopingi
Benim aklım ermiyor, ama borsa yupileri borsa-
nın son birkaç günlük yükselişini "Ankara'nın do-
pingi" olarak açıklıyorlar.
Aslındadıştan gelen haberler olumsuzmuş. Içe-
ride de ekonomik göstergelerde olumlu katkı ya-
pabilecek bir şey yokmuş. Ama hükümetin işçi, ka-
mu çalışanı tepkisine rağmen SSK'nin defterini dür-
medeki karartılığı, hele de iç hukuku ortadan kal-
dıracak tahkim ve özelleştirmeye ilişkin Anayasa de-
ğişikliği girişimi borsada satın alınıyormuş.
Sahibinin sesi medya, hükümeti öve öve gökle-
reçıkanyor. Sermayemizin simge olmuş isimleri, mo-
ral vermek üzere konuşuyorlar: "Küresel dünyada
yerimizi alacaksak, ne kadar acttırsa acıtsın, ödün-
süz politikalan uygulamalıyız. Hukuk, yargı bağım-
sızlığı elden gidiyormuş, işçi biraz (!) mağdur ola-
cakmış; arkamıza bakmadan yürümeliyiz..."
Milliyetçi (!) cephe iktidan, medyanın, sermaye-
nin alkışlan arasında gözükara gidiyor. Hükümet ve
Meclis hızlı. Yaz tatiline girmeden IMF'nin istedik-
lerini bir bir yerine getirecek, yabancı para gelişine
kapı açacakmış. Uluslararası tahkim, yargı bağım-
sızlığının özüne, özelleştirme ülke yatırımlannın kö-
küne, SSK refoımu, emeklilik hakkının, sosyal dev-
letin içine djnamit koymakmış, kimin umurunda?
ANAP'ı, Özal'ın dört çengi liberal partisini anla-
mak kolay. Milliyetçi (!) sol ve sağ partilerimiz DSP
ile MHP'nin, ne için, nasıl gelecegi, negetirip negö-
türeceği, dünyada-bizdekı yaşanmış acı örnekleri
ile apaçık yabancı para uğruna, kapitülasyon nite-
liğindeki Anayasa'ya girecek tahkime, özelleştir-
meye, emeklilik hakkını, sosyal güvenlik sistemini
ortadan kaldıracak, sermaye ve kayıt dışını kurta-
racak vergi bağışlan için yasal değişikliklere böy-
lesine teşne olmalarını açıklamak biraz daha zor.
Daha doğrusu halka, seçmene söyledikleri ile
çok ters düşüyor gibi görünüyorsa da, bütün dün-:
yada ve ülkemizde bu iş hep böyle oluyor. Iktidar-
lar, siyasi partiler halkın, ülkenin çıkarlanna ne ka-'
dar çok ters düşen işler yaparlarsa, söylemde, slo-
ganlarda o kadar daha çok milliyetçi geçiniyorlar. •
Baksanıza ana muhalefet Fazilet, yoksul halkı ede-
biyatla en çok sömüren Fazilet, yeni dünya sömü-
rü düzeninin, IMF reçetelerinin gereklerinin eksik-
siz savunulmasında nerede ise öncülük yapıyor.
Fazilet Partisi'nin, işçiler ayağa kalkınca, soka-
ğa taşınca, emeklilik yaşında ödün istemesine ne
bakıyorsunuz? O çok bildik, ucuz ana muhalefet
partisi taktiği. Tahkim ve özelleştirme için 'evef' de-
meye hazırolduklannı, Anayasa değişikliklerini ko-
şullu destekleyeceklerini ilan ettiler bile. Zaten se-
çim kampanyalannda, sosyal devletin yerine her şe-
yin, eğitimin, saglığın bile özel olduğu bir düzen he-
def alınmamış mıydı?
Ankara'da hükümet ve Meclis, tarihinde hiç bu
kadar, halkın, çalışanın çıkarlarının karşısında sağ
bir ittifakın, kuşatmanın altında kalmamıştı. Solsuz
bir parlamento, şekil olarak sandık demokrasısinin
sonucu olsa da, demokrasinin eksikliğinin aynası
oluyor. Gelişmiş demokrasilerde, küresel ideoloji-
nin saldınsı karşısında ideolojilerinin özünden çok
şeyi kaybetmiş olsalar da sol partisiz, sosyal dev-
let kavramına sırtını dönmüş parlamentolar olmu-
yor. Iktidarlar sağ koalisyonlar da olsa, parlamen-
todadengelenıyor. Sosyal devlet ilkeleri, emeğin hak
ve çıkarian bu kadar kolay yok sayılamıyor.
Bizde bütün yük pariamento dışındaki muhale-
fete, demokrasi güçlerine, sendikalara, parlamen-
to dışı siyasi parti, demokratik kitle örgütlerine ka-
lıyor.
Bütün dağılmışlığı, deformasyonuna rağmen, bu-
gün bütün bu saydığımız örgütlenmelerin, "emek
ptatformu" adı altında, SSK'nin, sosyal devtetin, emek
haklarının, yargı bağımsızlığının dınamitlenmesine
karşı bir araya gelmeleri, bu örgütlerin sağlıklı bir-
likteliğinden çok bir çaresiz, çarpık durumun sonu-
cu oluyor. Kaybedecek çok şeyi kalmamış emek cep-
hesinin, halkyığınlannın konumu, kendiliğinden bir
cepheyi oluşturyor.
Ne yazık ki Ecevit hükümeti bu seslere kulak tı-
kıyor.
Işçinin emeklilik hakkının elinden alınması, SSK'nin
batınlması, yargı bağımsızlığının kaldınlması, kapi-
tülasyonlan canlandıracak, sanayileşme potansiye-
limizi dinamitleyecek kararlann alınacağı habeüe-
rinin bite borsayı neden yükselttiğini, nasıl bir "An-
kara dopingi"n\n söz konusu olduğunu sorgulamı-
yor.
IMF'nin, Türkiye'deki çıkarortaklığındaki seıma-
ye sözcülerinin, sahibinin sesi medyanın hükümet
ve Meclis'e, bu seslere kulak tıkamaları için baskı
yapmaları elbette boşuna değil. Türkiye'yi dünya-
da istenen daha daha ucuz emek, kural dışı eko-
nomi, açık pazar, arka bahçe, demokrasisiz, sos-
yal devlet ilkelerinin, emek haklannın unutturuldu-
ğu bir ülke yapmak, daha geride bir yerlere atmak
için ele geçmiş bir fırsat kaçırılmak istenmiyor.
Hazır giyim
çıkış anyortSTANBUL(AA)-Tür-
kiye Giyim Sanayicileri
Derneği Başkanı (TGSD)
Bülent Atuk, ihracat lo-
komotifinin raydan çıktı-
ğını belirtirken tstanbul
Hazırgiyim ve Konfeksi-
yon thracatçılan Birliği
(İHKlB) Başkanı Nuri
Artok, hazır giyim sek-
törünün bugünkü noktada
rekabetçiliğini kaybetti-
ğini söyledi.
Sektörde teksesliliği
sağlamak ve sorunlara bir-
likte çare aramak için
"Türldye Hazn^him Güç-
birliği ve Dayamşma Ptat-
formu'' çatısında topla-
nan dernek ve ihracatçı
birlikleri dün bir araya ge-
lerek sektörün sorunlan
ve çözüm önerilerini tar-
tıştılar.Atuk, toplam ihra-
catın yüzde 28'ini hazır
giyimin oluşturduğunu
belirterek "Bu sektör dev-
letevalvararak ayakta ka-
lan değil, dünya rekabeti
içindevar olan bir sektör-
dür. Son zamanlarda Türk
hazır giyim sektörünün
uluslararası rekabet gücü
zayıflamışnr'' diye konuş-
tu.
Artok da "Hazır giyim
sektörü duraklamaya, tö-
kezlemeye başlarsa tek-
rar koşması için birkaç se-
zon veya bir iki yıl geçme-
si gerekir. Türk hazır gi-
yim sektörü bugün geli-
nen noktada rekabetçüiği-
ni kaybetmektedir" diye
konuştu.
Toplanhda konuşan der-
nek ve birlik temsilcileri
de seslerini Ankara'ya du-
yuramamaktan şikâyet et-
tiler. Ege Hazır Giyim ve
Konfeksiyon Ihracatçıla-
n Birliği Başkanı Mete
Uğuz, Türkiye'nin eko-
nomik anlamda yandığı-
nı, gerekli uyanlan zama-
nında yapmalanna karşı n
hiçbir önlem alınmadığı-
nı savundu.