24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ1999 ÇARŞAMBA 8 HABERLERİN DEVAMI GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK M Baştarafı 1. Sayfada Karalar içinde kadınlar; sakallı, cüppeli, sanklı er- kekler... Sokağın başında Kuran süpermarket, biraz ile- ride Cihat-Pen'ci... Köşeyi dönünce Islam Oto Lastik, yanrnda Nur Pazarlama... Mağazalarda yalnızca çarşaf, cüppe, namazlık, tespih, işlik satıhyor. Erkek berberindejilet kullanılmıyor. Çünkü cüp- peliler jiletle tıraş olmayı mekruh sayıyoriar. Ve Fatih, Istanbul'daki küçük Iran olarak yaşa- yıp gidiyor." Bu kısa, ama anlamlı haberi Sabah gazetesi bi- rinci sayfada "Burası Istanbul" başlığı ve çarpıcı fotoğraflaria yayım/adı. Resimler 28 Şubat 1997'-den sonra kısa bir za- man yazılı ve görsel medyada gördüğümüz resim- lerden farksız. 28 Şubat MGK kararfarının üzerinden yaklaşık i- ki buçuk yıl geçti. Fatih'te degişen bir şey yok! 1997 yılında, MGK'nin irticaya prim tanımayan tarihsel toplantısından sonra Fatih'te çağdaş bir topluma aykın kılık-kıyafetlerle savaşıma girişildi- ğini gösteren kimi eyiemler izledik. Güvenlik kuvvetleri kılık-kıyafet yasasına aykın davrananları, sarıklıyı, cüppe giyeni önce karako- • la, sonra yargıya götürdü. Devletin başlattığı, kafadan kıyafete kadar irtica- •jnın her çeşidine karşı savaşımı kıvançla, sevinçle Hkarşıladık. Yıllar sonra genç bir kalemin kısa, ama çarpıcı • haberiyle sarsıldık. Aldatılmıştık duygusu içinde -yanıldığımızı saptadık. -* Üstelik devletı yö'netenler, sadece bizi değil, sa- hırız laik rejimin korunmasında bir numara sorum- 'fu olan MGK'yi de yanıltıyor. 1 Ne yazık ki Fatih ilçesinde çarşaflılar, cüppeliler, sanklı erkekler devlete inat her geçen gün artıyor. Hadi bakalım Tantan! Peki ama, bu manzaralan gören, "demokratik, ~)aik ve sosyal bir hukuk devletini" yönetenler, hü- 'fcümet ne yapıyor? '' Asıl soru şu: Irtica içerikli ve irticaya yönelik her hareketle savaşması gereken Içişleri Bakanlığı ve "b koltuğa Cumhurbaşkanı'nın başka bir siyasetçi- yi tercih ederek oturttuğu Bakan Sadettin Tantan ne yapıyor? •' Polislikten kalma görev anlayışını koltuğa oturur bturmaz uygulamaya geçiyor. Bir zamanlar Istan- bul'u ahlaksızlıktan arındırmak için fuhuş yuvala- nna saldıran, dünkü polis amiri bugünkü Bakan Sa- dettin Tantan; önce kimi barlan, kahveleri ve ardın- ,dan belirli saatten sonra gürültü yapıyorlar diye uluslararası caz konserlerini bastı. „ Milletvekili olmadan önce Iran modeli Fatih'te .belediye başkanıyken, karanlık suratlı ilçeyi aydın- ,|ığa dönüştürmek elbette görevi değildi. Ama şimdi, bugün? Kürsüde laik Cumhuriyeti korumaya ant içmiş bir milletvekili... Içişleri Baka- nı ve yasalarla donanmış geniş yetkiler elinde... % Bakan olarak, artık telekulaktan da önemli bir gö- fevi yerine getirmek zorunda. Bu görev; sokakla- nnı, ola ki -aralannda yaşamaktan sürek/i övündü- ğü için söylüyoruz- yakından tanıdığı Fatih halkını çağdaşlık düzeyine getirmek! Hadi Tantan, davran bakalım: Fatih'te tek bir cüppeli, çarşaflı, takkeli ve buram buram irtica ko- kan dükkân bırakma! Yoksa; Tantan, eski günlerde içişleri bakanlann- dan dinlediğimiz masallarda olduğu gibi, "gere- kenleri yaptığını ya da yapacağını" söylemekle mi yetinecek? Ya da TV'leri çağırarak, Fatih'teki çağdışı rezilli- ği önlemeye giriştiğini, göstermelik birkaç hareket- le kanıtlamaya mı çalışacak? Bugünlerde toplanacak MGK'de, kemikleşen bu rezilliği nasıl anlatacak? izleyip göreceğiz. Laik Cumhuriyet, onu ödünsüz koruyacak içiş- leri bakanlan arıyor! YüzyJın konferansı B Baştarafı 1. Sayfada izleniyor. Konfernasın Tür- kiye'de toplanmasını tehlı- keye sokan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Ser- gi Sarayı'na yapılacak 2500 kişilik ek salon inşaatma ise Turizm Bakanhgı-UKTAŞ (Uluslararası Kongre Tesis- leri IşleüneciJiğı AŞ) çekiş- mesi yüzünden başlanama- dığı ileri sürüldü. Öte yan- dan, ITU çevrelerinde WRC-200ö"in başkanlığma getirileceği konuşulan ve 1998 yılmdan beri Telsiz Iş- leri Genel Müdür Yardımcı- sı olarak WRC-2000'ın ha- zırlıklannı yürüten Fatih Yurdal'ın, Türk-TELE- KOM'un genel müdürlüğü- ne atanması, konferans için olumlu bir gelişme olarak fleğerlendiriliyor. | ITU'nun, konferansınCe- nevre'ye alınması için 18 Haziran'da başlattığı süreç cuma günü tamamlandı ve Basbakan Yardımcısı Hiisa- mettin Özkan iie Dışışleri. Ulaştırma. Maliye ve Tu- rizm bakanlannın imzalan- nın yer aldığı protokole kar- şın yeniden ) apılan oylama- da, 46 ülkenin çoğunluğu- nun lstanbul'u tercih ettiği. ITU tarafindan açıklandı 21. yüzyılın iletişım kuralla- nnın tanışılacağı, uydu \e mobil telefon frekanslannın belirleneceği. uçak-gemi se- ferlerinin güvenliği için ge- rekli cihazlann kullanım ku- rallannın saptanacağı kon- ferans, iletişim vüzyılı yaşa- yan diinyanm geleceğini be- îirleyecek, asnn en önemli konferansı olarak nitelendi- riliyor. Birleşmiş Milletler nezdindeki çalışmalan 1.5 yıldırdevam eden konferan- sa, uydu, mobil telefon, bil- gisayar üreten çokuluslu şir- ketlerle 187 ülkenin üst dü- zey devlet yetkililerinden oluşan 2 bin 500 kişi katıla- cak ve konferans 1.5 ay sü- recek. Konferansm Isviçre'nin Cenevre şehrine alınmasınm gündeme getirilmesine se- bep olan ve 1998 yılından beri bir türlü başlanamayan Lütfi Kırdar Kongre ve Ser- gi Sarayı ek salon inşaatına ise hâlâ başlanamıyor ve yetkililernezaman başlaya- cağına ilişkin yaklaşık bir ta- rih vermekten kaçınıyorlar. 2886 sayılı yasanm değişti- rilerek normal ihale koşul- lannın kısaltılması ve 1-2 firmanın katıhmıyla yapıl- ması planfandığı belirtilen inşaat ihalesinin de, ne za- man yapılacağı bilinmiyor. Hazine'nin Istanbul Beledi- yesi'ne kiraladığı, belediye- nin de Turizm Bakanlığı'na 50 yıllığma kiraladığı arazi- de yapılacak inşaatın, UK- TA$ ile Turizm Balcanlı- ğı'nın anlaşamaması yüzün- den sorun haline geldiğı bil- dirildi. Hakça ve kahcı çözümLEYLA TAVŞANOĞLU LEFKOŞA - KKTC'nin başkenti Lefkoşa göl- gede 45 derece sıcakta cayır cayır yanıyor... As- falt üzerinde bir buğu tabakası... Kürsüde önce KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ardmdan da Basbakan Bülent Ecevitkonuşuyor... Kjbns'la ılgili yakın gelecek için verdikleri mesajlar "kes- kjn". Dinleyiciler alkışlıyor... Kıbns BanşHarekâtı'nın 25. yıldönûmünü kut- lama töreni, Dr. Fazü Küçük Bulvan'nda yapılı- yor... Denktaş ve Ecevit, önce şercfkıtasınj denet- liyorlar... Sonra kürsüye geliyorlar... Ikisinin de Kıbns'ta arnk kalıcı birçözüm için G-8 zengin ül- keler kulübünün girişimlerine tavırlan sert ve olumsuz. Kıbns Türk ve Rum toplumlan liderle- rinin "önkoşuJsuz" görüşme masasına oturmala- n çağnsını, hatta "Bu ne biçün önkoşutsuzhık" olarak değerlendiriyorlar. Denktaş diyor ki; "Biz devietten devlete konuşuruz. Yapacağmuz anlaşma asia 1963,1974'teki günleri geri getinne- meüdir. Rumtar başkaiannı da konuya dahil et- meksuretiyledurumu kendi tehJerinedöndürecek- lerini sanıyorlar."Ecevitde şöyle konuşuyor: "Bu harekâttan sonra ABD, Türkiye'ye silah ambar- gosu uygulanuştır. Ama bu ambargo bizûn için öğ- retid otdu. Böytece Türidye, kendi silah sanayüni getiştirınekiçinadımbu-atmayabasladL" Ecevit, KKTC'ye ciddi baskılaryapıldığına da şöyle işaret ediyor: "Kıbns Türkü'ne baskılar ne kadar artarsa Türkiye'nin Kıbns Türkü'ne des- teği o ölçüde artacaktır. Türkiye'nin bağunsızbğı bizûn için ne kadar vazgeçilmezse KKTC'nin ba- ğımsızlığı da o derece vazgeçilmezdir. KKTC'nin güvenüği Türidye'ningüvenîiğidir. Atatürk, 'Kıb- ns'ın güvenliği çok önemlidir. Kıbns'ın bir düş- man ülkenin eline geçmesine göz yumamayız' demişti.'' Ecevit, Doğu Akdeniz'in stratejik öneminin art- tığı gerçeğini vıırguluyor: "Doğn Akdeniz'in stra- tejik önemi artmıstır. Bakû-Ceyhan petrol bonı hatü doreye girerse bu önem daha da artar. Gü- wnce Türkiye ve KKTC'nin işbiriiğidir.'' Bugünkü fiili ortamı çözüm olarak gördüğü mesajıru veren Ecevit diyor ki: "Kıbns'taarbk so- run yok, çözüm var. G-8 şimdi Kıbns'a el atmaya kalkısıyor. Ne haklan var? Bu kunıluş içinde sa- dece Ingtttere'nin garantörlük anJaşmaJanndan doğan haklan vardır. Bir de sfiper güç olduğu için ABD'nin vardır. Ama ikisi de Kıbns Türkü- 'nün dayatmalara boyun eğmeyeceğinibilirier. Koşubuzgörüşmeier ancakKKTCgerçeğmin ka- bulü ve ambargonun kalkmasıyla olur. Göriişme- ler iki bağımsız devlet arasında (KKTC ve Kıbns Rum Yönenmi) ve yabancı bir ûlkede degü, K*- nsta olur." Ecevit konusmasında, dili sürçmüş olsa genek, birkaç kez "Kuzey Kıbns Türkiye Cumhuriyeti" diyor, ancak sonra bunu, "Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'' olarak düzeltiyor. Konusmalar ve geçit töreni sırasında hanımlar bunaltıcı sıcakta serinlemek için yelpazeleniyorlar. Ama bu bunal- tıcı sıcaklann arkasında, kendilerini siyaseten alevli günlerin bekJediğini kestirebiliyorlar mı? Doğu Akdeniz'in stratejik öneminin arttığına işa- ret eden Ecevit'in, bu sözleriyle, Doğu Akdeniz sulannın, özellikJe Kıbns çevTesinde ısınacağı mesajını verdiğinin bilincindeler mi? Her ne olursa olsun, görünen gerçek o ki en azından bölgemizde birileri Kıbns'a artık "çö- zümsüdûk çözûmdür" anlayışıyla yaklaşılması döneminin bittiğini görüycM"lar; şu ya da bu biçim- de Kıbns'ta hakça ve kalıcı bir çözümün iki tara- fa da "dayablabileceğTni ima değil, açık açık söy- lüyorlar. Bir de başağnsı Türk-Yunan anlaşmaz- hklanna nokta konmasının zamanının geldiğine inaıulıyor.ZatenKıbns'tahaJledilecekmeselenin Türk-Yunan yakınlaşmasma ve işbirliğine yar- dımcı olacağı düşüncesi de güç kazanıyor. Ama dediğimız "çözûmsüzlük cözümdür" il- kesini benimseyenlerin diretmeleri sürüyor. Baka- lım daha nereye kadar? Ya da Doğu Akdeniz'in sulan fokurdamaya başlayınca hangı sıcaklık de- recesine dayanana kadar? Bağınısızhktan döııülıııez• Baştarafı 1. Sayfada çözüm görüşmelerinin ancak iki devlet esasına göre yapılacağı be- lirtilen deklarasyonda, federasyon çözümlerinin Avrupa Birliği'nin (AB) girişimleri nedeniyle kabul edilemeyeceği, ancak konfederas- yon önerisinin görüşülebileceği bildinldi. Ecevit, Basbakan Yardımcısı Cumhur Ersümer. Dışışleri Baka- nı tsmafl Cem, Milli Savunma Ba- kan) Seiahattin Çakmakogiu. Dev- let Bakanı Tunca Toskay, Turizm Bakanı Erkan Mumcu. Devlet Ba- kanı Hasan Gemid ve diğer üst dü- zey yetkililerden oluşan kalabalık bir heyetle KKTC'ye geldi. Denktaş tarafindan havalimamn- da karşılanan Ecevit. burada yaptı- ğı ilk açıklamada, "KKTC'nhı ba- ğunsufağma veegemenliğine dokun- durtmayız" dedi. Resmi geçide katılan Ecevit, tö- ren alanında bir konuşma yaptı. 1974 öncesinde Kıbns Türk halkı- nın Rumlar tarafindan yok edilme- ye çalışıldığını belirten Ecevit, ha- rekâtla hem Turklere hem de Rum- lara banş getirildiğini söyledi. Ecevit, askeri açıdan harekâtın son derece başanlı olduğunu vurgu- layarak "Kimse bu ordunun gûcü- nü sınamaya kalkmasın. Kimse Türk ulusunun baskılar karşBinda- ki direnişini de suuunaya kalkma- sın'' diye konuştu. Ecevit şunlan söyledi: "Dünya ne kadar görmezden geürse gebin, Kıbnsta >aşa>an ve tanmmayan bir devietvardır. Bu devletebirçok vön- den ağır baskılar uygulanmaktadır. KKTC'ye baskılar ne kadar ağır ohırsaoisun,Türkiye'ıûn desteği de o kadar artacaktır. Bumın en gûzel örnegi TBMM'de .vaşanan manza- radır. Bütün partiler, aralanndaJd görüş farkian ne olursa olsun, Kıb- ns ve Kıbns Türkleri için birlestiler. AB üyetik kapılannı Türkiye için sımsıkı kapanrkcn. Kıbns adı amn- da Kıbns Rumlanna üyelik için tüm kapılannı açö. Fakat .İB 'nin ve Yb- nan-Rum ikihsinin baskılan karşı- suıda Türkiye ve KKTC direnişjni sürdürdü. Adım adım ekonomik bütünleşme sûrecine girfldL YıDar- ca Kıbnsta federasyra önerdik. Bu- nun başanlamamasındaki sorum- hıhık,Kıbns Rumlan ve AB'nindir. Federasyon oiursa Kıbns Türkleri- nin Türkiye ile bağlan kopacaknr. Kıbns Türkleri Yunanistanın gü- dfimûne girecektir. Arnk federas- yon Kıbns Türklerinin gûndemin- den çıkmış, ancak bunun yerine konfederasyon önerisi getinimiştir. Ama konfederasyon gercekleşemez- se iki altemanfi vardır: Birincisi, şimdiki durumun kahcı duruma geçmesi,ildncisi de uluslararası bas- kının daha da artması dunımunda Türkiye ve KKTC'nhı daha da bü- tünleşmesidü-." Adada sorun olmadığını, çözüm bulunduğunu belirten Basbakan Ecevit, G-7 kurumunun Kıbns'a el atmasını da eleştirdi. Kıbns konu- suna ne kadar çok kanşan olursa konunun o kadar kanşacağını belir- ten Ecevit, "Önkoşulsuz görüşroe olacak, diyoriar. Tek devlet otacak, federasyvn olacak. tek yurttaş ola- cak, diyoriar. Önkoşulsuz görüşme ancak KKTC'nin bagınısızhğının kabul edilmesiyle olacak. Biziın ildnci koşulumuz da KKTC'ye uy- gulanan ağır ekonomik ambargo- nun kaldınlması oUcak" diye ko- nuştu. Basbakan, adadaki iki devlet ger- çeğinin göz ardı edilemeyeceğini, görüşmenin birdevletle birtoplum arasında olamayacağını belirterek, eğer iki ülke arasında bir anlaşma olursa, banş ve güvenlik, eğitim, çevre, kültür gibi her konuda geniş işbirliği yapılabileceğini bildirdi. Ecevit, konuşmasını "Bağımsız- hğuı bir gereği bayraksa, işte bay- rak. Vatansa işte vatan. Milletse işte mület" diye tamamladı. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş da banş harekâtmın kutlandığı bu- günün aslında yeni doğuş günü ol- duğunu belirterek "Bugün karşı ta- rafta matem var. Matemin nedeni, bugün Avrupa'da NATO kuvvetie- rinin yaptığım ydlar önce Türki- ye'nin burada yapmasıydL Demok- rasi getirdi diye matem vapıhyor. Rumlar bizimle anlaşmak istiyor- tarsa bize o yülarda ydpökiannı mu- hasebeetmeleri gerekir." Niye onla- ra insan muamelesi yapmadık, ni- ye hayvanlaştık, niçin onlan hay- vanlar gibi kovaladık' sorusunuya- nrtüunalıiar" dedi. Denktaş, adada iki devlet arasın- da yapılacak anlaşmanın Türki- ye'ningarantörlüğünü sulandırma- yacak, Kıbns Türklerinin can gü- venligini tehlikeye atmayacak ve Türklerin bagımsızlığını bozmaya- cak bir uzlaşma olması gerektiğini belirterek "Devietten devlete göriis- meye hazmz. Aıüaşmaya da vanz" diye konuştu. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Genel îdare Kurulu'ndan kaçtı Muhalifler hesaplaşmayı kongreye erteledi Haber Merkezi - DYP'li muha- lifler, teşkilatlardaki "atama ve fe- sflıferi" görüşmek için toplantıya çağırdıklan DYP Genel tdare Ku- rulu'nu (GlK) toplayamayınca, Genel Başkan Tansu ÇiBer ile he- saplaşmayı olağan kongreye erte- lemek zorunda kaldılar. DYP Iz- mir il Başkanı Soner Göksei, Çıl- ler'e muhalefet eden grup içinde Fethuüah Gülen "referansh" mil- letvekilleri bulunduğunu belirtti. DYP Istanbul îl Yönetimi'nde ise kısa süre önce Çillertarafindan ata- nan mevcut il başkanı SüTeyman Soylıı ile eski il yönetiminden Yal- çın Akçadağ arasındakı tartışma sürüyor. Muhaliflerin teşkilatlara dönük atama ve fesihler hakkında yargmın verdiği yürütmeyi durdurma kara- nnın değeriendirilmesi için 19 imzayla toplantıya çağır- dığı Çiller, GlK'i toplamak için genel merkeze gelme- di. Çiller, genel başkan yar- dımcısı Mehmet Gdlhan aracılığıyla programlannm yoğunluğunu gerekçe gös- terdi. Gölhan da Çilfer'in hazırlayacağı program çer- çevesinde GfK'in toplana- bileceğini bildirdi. Ancak çağn dilekçesine imza ko- yan 19 üye, toplantı saati olarak saptadıklan 14.30'da genel merkez GlK toplantı salonunda hazırbulundular. Muhaliflerin önderi Nec- mettin Cevheri genel mer- keze girerken bazı partilile- M Gazanız mübarek ol- sun" demesi dikkat çekti. Bir süre Çiller'in gelmesini bek- leyen muhalifler, kendi aralannda yaklaşık 1 saat süren bir toplantı yaptılar. Toplantıya genel başkan yardımcılan Nahit Menteşe, Rıza Akçah,CUıan Paçacı, genel muha- sip Ismail Karakuyu'nun yanı sıra üyelerden MeraJ Aksener, Ergun Ozkan, Mahmut Nedim Bilgic, ts- mail Kalkandelen, Haluk \ ıklız, Nihan tigûn, Mustafa Dedeoğlu, Ertuğnıl Eryılmaz. Yusuf Bacanu, Necmettin Cevheri, Ergun Özde- mir, Fevzi Şıhanhoğlu, Veti Andaç Durak, Abdülbaki Ataç ve İrfettin Akar katıldı. Toplantı sonrasında açıklama yapan ve genel başkanvekili de olan Nahit Menteşe, sözlerine "Bu bir muhalefet toplanOsı değildir. DYP'vi muhalefet, muvafakat diye tasnif etmek de doğru değildir" dı- ye başladı. DYP Tüzüğü uyannca GtK'in 15 günde birtoplanması gerektiği- ni, oysa 18 Nisan seçimlerinden sonra yalnız bir kez toplantıya çağ- nldığını vurgulayan Menteşe, amaçlannın partiyi yeniden "aya- ğa kakhrmak" olduğunu vurgula- dı. Istanbul il örgütü hakkındaki mahkeme karannı ammsatan Men- teşe, "Parti mahkeme kapılanna düşmesin; bütün bu meseleteri bu- Bob Jaıııes üçlüsünden 'Kâtibim' şarkısı 6. Ulııslararaa Jstanbul Caz Festi\ali kapsamında, geçen bafta KeOogg's spomortuğundaAtatüritKultuTMerkezi'ndebir konserverenBobJames âçfösfi, konser sommda çaMıkbn "Kâtibirn" şariası ile izkykiyi bâyüie- di. Bob James'in "Bu şartayı Güberve Sühca-PeldneJkarde^mteDÖğren- dik" demeandeB sonra grubuo yorumladjğı şarkı dakikateroa aüoş aldı. nn rada konuşaum. Genel başkan gel- sin, enine bo>nna konuşaum. Ister- dik ki, karar alma çoğunluğuna ulaşahm" dedi. DYP Izmir II Başkanı Göksei, partiyi Gülen referanslılara teslim etmeyeceklerini vurgulayarak DYP'nin Atatürk ilkelerine bağlı, atılımcı ve yenilikçi birmerkez sağ parti olduğunu söyleyerek "Tari- kaüaria UişkiU olanlan kesinlikk bu parti içinde bulundurmak iste- nüyonız. Yönetimi bunlara teslim etmeyeceğiz. 72 il başkanı olarak Ankara'da >apı/an topkuıüda Tan- su Çiller'in tekrar genel başkan ol- ması için karar verdik" diye ko- nuştu. DYP îstanbul tl Yöneti- mi'nde ise kısa süre önce Çiller tarafindan atanan mevcut il başkanı Soylu ile eski il yönetiminden Ak- çadağ arasındaki tartışma sürüyor. 18 Nisan seçimle- rinden önce çogunluğu a- day olmak üzere DYP Is- tanbul İl Yönetimi'nden, sonradan milletvekili seçi- lecek olan dönemin il baş- kanı Celal Adan da dahil 17 kişi istifa etmişti. DYP Tüzügu gereği, il yönetimi toplanıp yeni il başkanı atamayınca. genel merkez bu göreve Soylu'yu atadı. Önceki il yönetiminde ye- rel yönetimlerden sonımlu il başkan yardımcısı olan Yalçın Akçadağ ise fstan- bul 9. Asliye Hukuk Mah- kemesi'ne Çiller hakkında dava açtı. Kısınlöngü SERKANDEMİRrAŞ istifasını Ecevit'e verecek Uluğbay çekiliyor ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Intihar girişiminde bulunan Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın birkaç gün içinde Basbakan Bülent Ecevit ile görüşerek istifasını su- nacağı belirtildi. Ecevit'in ısrarla "görevinedevamedece- ğmi" söylemesine karşın, Uluğbay'ın siyaseti bırakma ka- ran aldığı haberleri kulislerde yaygınlaştı. JMF ile görüşmeier sürecinde ortaya çıkan borsa spe- külasyoolannm ardından intihar girişiminde bulunan U- luğbay. tedavi edildikten sonra hastaneden taburcu edildi ve evinde dinlenmeye çekildi. Önceki gün ilk kez evinin çevresinde yürüyüşe çıkân Uluğbay'ın siyaseti tamamen bırakmak için milletvekilliğinden istifayı düşündüğü ifa- de edildi. Uluğbay'ın yerine Orman Bakanı Nami Ça- ğan'ın kaydınlabileceği belirtilirken TBMM Sağlık ve Sosyal Işler Komisyonu Başkanı Ertuğrul Kumcuoğ- lu'nun adı da gündeme getirildi. Ganitnet tarbşması • Baştarafı 1. Sayfada olduğunu ve benimsenenprosedürün uygun olmadığını açık- lamıştı. Buna karşın Rus Anayasa Mahkemesi, bu yasanın tümü- nün anayasaya aykın olupolmadığını belirtmezken, savaş sı- rasında Almanya'nın düşmanı olan ülkelerin Kızılordu tara- findan el konulanganimetleri geri isteyebilecekleri kaydedil- di. Rus Anayasa Mahkemesi Başkanı Marat Baglay. Fransa, Belçika ve Hollanda'nm, Alman ordusu tarafindan ele geçi- rilen, daha sonra Kızılordu'nun nereden geldiğini bilmeden el koyduğu ganimetleri geri isteyebileceklerini söyledi. Rus Parlamentosu'nun 1997 yılında kabul ettiği kararla, Kızılor- du tarafindan tkinci Dünya Savaşı sırasında ele geçirilen yak- laşık 200 bin sanat eserinden oluşan birhazine ulusallaştınl- mıştı. Bu muhteşem hazinenin içinde, Türkiye'nin iadesini is- tediği Truva Hazineleri de bulunuyor. KULTU* ' SüNAT Millenium'un son tam günes tutulmasmı ve Hattusaj, Yazılıkaya, Amasyajokat, Zile Bölgesini tanımak için; 09-10-11 AĞUSTOS tarihlerinde 33 yıllık rehber İbrahim EREN ve bir astronom (Gökbil/mci) eşliginde Orta ve batı karadenizgezisi düzenfedik. 8-79S0 HOTBir gfti BRT• BHSEY njnâi ofjmbjsyonu ili rapıhâidıdr,, LEFKOŞA - Hava çok sıcak, gölgede 40 derecenin üstünde. Kıbns sorunu en az hava kadar sıcak. Bir yan- dan ABD bastınyor, diğer yandan sözcûleri BM ve G- 7. "Adada çözüm istiyoruz" diyoriar. Çeyrek asır önce yapılan harekâon yıldönümünde kutlamalar canlı ve yo- ğun katılımlı. Aynı geçenyıllarda olduğu gibi. Yaşlı mü- cahitler kurusıkı tüfeklerini patlatarak, askerler tankla- nn ve toplann üzerinde geçit resmini tamamlıyorlaT. Pa- raşütle atlayan askerler hedef noktaya iniş yapmaya ça- lışıyorlar. Halk coşkuyla alkışlıyor. Arada bir "Basba- kan Ecevit" sloganlannı atıyorlar. Kıbns cephesinde de- ğişen bir şey yok. Geçen yıllarda Holbrooke gelecek di- ye beklenirdi, şimdi yeni Kıbns temsilcisi VMetson bek- leniyor. ABD, çözüm için görüşmelerin sonbaharda ol- masını uygun görüyor. Türkiye ve KKTC ise bağımsız- Iıklannı kutlayıp deklarasyon yayımlıyor, mesajlar veri- yorlar. Törenleri izleyen Kıbnslı TürkJerdurumlanndan memnunlar. 25 yıl öncesini anımsayıp "Rumlaria bir kez daha ortakbk kuramajiz. Dünya tanımasa da biz varb- ğımızı böyle sürdürmeye razıyız" gönîşündeleT. Belki de Kıbns göriişmelerine son noktayı bu ifadey- lekoymak istiyorlar Mesaj güneye... BağımsızJıktan dö- nemeyiz. Lefkoşa'da gündüz sıcagındaki kutlamalar ak- şam seriniiğinde Gime'yekaydı. Denktaş ve Ecevit, KK- TC'nin bağımsızlığını konıyacağma ilişJcin dekJarasyo- nu yayımladıktan sonra Girne'de verilen halka açık resepsiyonda Kıbns Tür- kü'yle bir kez daha bütünleşme olanağı buldular. Gir- ne'de Atatürk Anıtı'nın bulunduğu alanda bir yandan bağımsızlık şarkılan söylenip diğer yandan folklorgös- terileri yapılırken, Türkjetleri gökyüzünde akrobasi ha- reketlerini gerçekleştiriyorlar. Turistlerşaşlun, olayı an- lamaya çalışıyorlar. Kıbns'ta değişen bir şey yok. Ulus- lararası girişim sürüyor, diğer yandan bağımsızlık gös- terileri yapılıyor. Gerisi ise bilinen bir yakın geçmiş si- yasi tarih konusu: Kıbns'ta kısırdöngü manzaralan... KKTCile özeliliski anlaşması imzalanacak LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Türkiye ile KKTC, bü- tünleşme yolunda önemli bir adım olarak nitelenen özel ilişki anlaşması imzalayacaklar. KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş, bu anlaşmayla Kıbns Rumla- nnın Yunanistan 'la bütünleşme yolunda yaptıklan gi- rişimlere yanıt verilmiş olacağını söyledi. Basbakan Bülent Ecevit ile KKTC Cumhurbaşka- nı Rauf Denktaş tarafindan açıklanan ortak deklaras- yonun önemli unsurlan şöyle: - Kıbns Adası'nda banşın bir daha sarsdmaması, adamn iki halkının esenUği ve gü\enb'gi kadar Ooğu Akdeniz'in istikran açısından da yaşamsal önem taşı- maktadır. Bunun gü>enceve alınmasının yolu, mevcut gerçeklerin tamnması ve Kuzey Kjbns'taki Türk dev- letiyie Güney Kıbns'taki Rum devlet arasında birgö- rüş anlaşmasına \arümasıdır. - Avrupa Birliği, Kıbns Rum tarafiyla üyelik mü- zakereleri başlatarak çok hatalı bir yola sapmıştır. Adamn iki halkı ve Türkiye ile Yunanistan arasında 1960 aolaşmalanyla kurulan ve güvence altına alınan dengelerin yok sayılması mümkün değildir ve ulusla- rarası hukuk açısından geçersizdir. Rum tarafını tüm ada adına müzakere yapmaya yetkili gören ve Kıbns Türk halkının eşit siyasal statüsünü ve egemenlik hak- lannı hiçe saymaya kalkışan böyle bir yaklaşım tü- müyle geçersizdir ve sonuçsuz kâlmaya mahkûmdur. -Avrupa Birtigi'nüı üyelikyolunda yaktığı yeşil ısık, Rum tarafına yanlış ümitler vermiş ve tehükefi birge- riBm poütikası izkmeye teşvik etmiştir. Rum yönetimi yülardır Günev Kıbns'a ileri teknoJoji ürünü sflahiar ithal etmekte, Yunanistan'a tahsish' askeri hava ve de- niz üsJeri kurmakta ve Yunanistan'la birükte Türki- ye'ye karşı PKK terorizmine açıkdestek vermektedir. - Türkiye'nin anavatan ve garantör ülke olarak Kıb- ns Türk halkına yönelik ahde-i sorumluluklan, ulus- lararası anlaşmalardan kaynaklanan haklan ve Kıbns Adası üzerinde ulusal güvenlik çıkarlan vardır. Kıb- ns Adası'nda ve Doğu Akdeniz'de 1960 anlaşmala- nyla kunılan Türk-Yunan dengesi özellikJe AB'nin Rum tarafiyla ilişkilerindeki gelişmeler göz önünde tutularak siyasi. askeri, ekonomik ve diğer tüm alan- larda titizlikle korunacaktır. - tki taraf arasında statü eşhligi kabul edUmeden Kıbns'taki iki halkı temsil eden,e^t veegemen iki dev- letin mev cut olduğu, bu iki devietten birinin, diğerinin üzerine egemenük ve otorite iddiasuıda bulunamaya- cağı, yeterti hukuki ve sivasi açıkhkla ortaya konuhna- dan yeni bir müzakere sürecüıin başlatıhnası olanak- h değildir. Yeni bir Kıbns ancak bu gerçekler üzerine kurulabilir. Üçüncü taraflar ancak Kıbnsh Rumlan bu yönde teşvik ertikleri bir turum takındıklan takdirde Kıbnsta banşın korunmasına ve daha da sağlamlaş- bnimasına katkıda bulunmuş oluriar. - Türkiye ile KKTC arasında en yüksekdüzeydeka- rara bağlanan bütünleşme öncesinde ilişkiler gelişti- rilecek ve derinleştirilecektir. tki ülke arasında ortak çıkarlann bütün yönleriyle korunması amacıyla gele- cek dö'nemde bir özel ilişki anlaşması imzalanacak- tır. Türkler yarm anılacak İstanbulHaber Servisi-Merter'deki evinin önünde 22 Temmuz 1980 tarihinde faşist kanlJerce öldürülen DÎSK Genel Başkanı Kemal Türkler, yann törenlerie anıla- cak. Türkiye işçi sınıfi hareketinin önderlerinden olan Türkler için ilk tören saat 11.00'de katledildiği evinin önünde yapılacak. Türkler saat 12.00'dedeTopkapı'da- ki kabri basında anılacak. Türkiye'ye sımf sendikacılığuıı yerleştiren kuşağın önderlerinden Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980 günü kapısının önünde kurulan faşist pusudan kurtulama- mıştı. (0212) 293 89 78 (3 HAT) Yitik Zamamn Izinde ISTANBUL 25 TtmmuzPazargünü:TOPRANE'tknGALAIA>ya Nusretiye Camii, Tophane-i Amire, Kılıç Ali Raşa Külliyesi, Türk-Ortodox Patrikhanesi, Ermeni ve Rus Kiliseleri, Fransız Pasajı, Yeraltı Camii, Tünel, Mevlevihane, Galata Kulesi, Ceneviz Suriarı, Sinagog, Beyoğlu Hastanesi, Pier ve Paul Kilisesi, Bankalar Caddesi ve GaJara Bankerleri Dünyası, Arap Camii, Sokollu Camii ve Tersane... * KatUmak isteytnUr için: 0212.252 65 78-79-80 J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle