Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıişlen Müdürü. ibrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz
# Haber Merkezi Müdürü Hakan
Kara 0 Görsel Yönetmen- Fikret Eser
Isnhbarat Cengiz Yıldınm • Ekonoraı: Özlem
Yüzak# Kültur Handan ŞenkökenO Spor:
Abdülkadir Yücelman # Makaleier Sami
Karaören 0 Duzeltme: Abdullah Yazıcı 0
Fotograf: Erdoğan Köseoglu 0 Bilgı-Belge-
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehm«t Faraç
Yavın Kurulu llhan Selçuk
tBijkan). Orhan Erinç, Oktav
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya.
Şfikran Soner, İbrahim Yıldız,
Orhan Bursab, Mustafa Baibay.
Hakan Kara.
AnkaraTemsilcisi: Mustafa Baibay Ataturk Bulvan
No: 125, Kat:4, Bakanhklar-Ankara Tel: 4195020 (7
hat). Faks:4195O2701zmırTemsilcisiSerdarKızık,
H ZıyaBlv 1352 S.2'3Tel:4411220. Faks 4419117
0 Adana Temsilcısı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119
S No.lKat 1,Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15
Mûessese Müdürü Cstün Akmea 9
Kootdmatör Ahmet Konıban # Muha-
sebe Bûknt Yener • tdare Hâscyin
Girer • Bılgı-Işlcm Nafl tnal • Bılgı-
sayarSıstenr Mirövet ÇüerVSabş
FaziktKuza
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudûr Gfllbin
Erduran 9 Koordınatör Reha
Işıtman A Genel MüdürYardımcısr
SevdaÇobaa Tel 514 07 53 -
51395 80-5138460-61,Faks: 5138463
Va>imlıı>an ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basuı ve Yayrocıhk A Ş
Turkocağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sirkecı 34435 lstanbul
Td (Oj212)512O5O5(2Ohal)
Faks: (0 2121 513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 21 TEMMUZ 1999 tmsak:3.49 Güneş: 5.42 Öğle: 13.18 Ikındi: 17.13 Akşam: 20.39 Yatsı: 22.24
Saydam moda
• Haber Merkezi-
Fransa'nın Versailles
kentınde düzenlenen ve
sonbahar-kış giysılerinin
tanıtıldığı moda gösterikri
siirüyor. Defilelerde,
transparan giysilerin çokluğu
dikkat çekıyor. Modacı John
Gallıano'nun Chnstian Dior
ıçin hazırladığı giysi de
bunlardan biri.
(Fotograf: AP)
İÜ İktjsat
Fakültesi'ne yeni
atamalar
• tstanbul Haber Servisi -
lstanbul Üniversitesi tktisat
Fakültesi'nin istifa eden
yönetim kurulunun yeni
üyeleri belirlendi. lstanbul
Cniversitesi
Rektörlüğü'nden yapılan
yazılı açıklamada, lU tktisat
Fakültesi'nden dekan Prof.
Dr. Münir Kutluata ile
birlikte istifa eden fakülte
yönetim kurulu üyeliklerine
Prof. Dr. lzzettin Önder,
Prof. Dr. Nihal Tuncer, Prof.
Dr. Hülya Talu, Doç. Dr.
Dursun Arıkboğa, Doç. Dr.
Füsun tstanbullu Dinçer ve
Yrd. Doç. Dr. Ahmet
Selamoğlu getirildi. lstanbul
Üniversitesi Senatosu'nun
Iktisat Fakültesi
temsilciliğine de Prof. Dr.
Erol Manisalı getirildi.
Iktisat Fakültesi
Dekanlığı'ndan istifa eden
Prof. Dr. Münir Kutluata'nın
yerine rektör yardımcısı
Prof. Dr. Nur Serter, birkaç
gündür vekâlet ediyordu.
İTÜ'den adaylara
çağn
• İstanbul Haber Servisi-
lstanbul Teknik Üniversitesi
(İTÜ), üniversite adaylanna
23 Temmuz Cuma günü
fakültelerini tanıtacak.
Ayazağa kampusunda saat
10.00'da başlayacak tanışma
gününe Rektör Prof. Dr.
Gülsün Sağlamer.
fakültelerin dekanlan.
enstitü ve bölüm başkanlan
katılacak.
Alemdaroğlu'na
tepki
• İstanbul Haber Servisi -
tstanbul Ünıversıtesi
Ögrenci Derneği (1ÜDER).
İÜ Rektörü Kemal
Alemdaroğlu'nun
üni\ersiteyi "karakola
döndürdüğünü" ve öğretim
göre\lilerini de '"kışla
disiplinine" sokmak
istediğıni savundu. 1ÜDER
tarafından yapılan yazılı
açıklamada,
Alemdaroğlu'nun YÖK'ün
sözcülüğünü üstlendiği
kaydedılerek istifası ıstendi.
Büyükşehirden
yaz okulları
• İstanbul Haber Servisi -
lstanbul Büyükşehir
Belediyesi tarafından
organize edilen yaz spor
okullan 1999 yaz sezonunu
törenle açtı. Törende
konuşan lstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Ali Müfit
Gürtuna, gençliğe önern
verdiklerini belirtti. Yaz spor
okullan açılış töreni,
basketbol ve yüzme şovlan
ile sona erdi. Yaz spor
okullannda 20 branşta
eğitim veriliyor.
Pan nüt resitafl
• İstanbul Haber Senisi -
Rumelıhisan konserleri
kapsamında önceki gece flüt
ve pan flütün efendisi olarak
anılan Gheorghe Zamfir
konser verdi. 32 sanatçı ve
grubun yer alacağı
konserlerde bu yıl ilk kez
yabancı bir sanatçı tarihi
yapıda müzikseverlerle
buluştu. Dünyanın en
tanınmış flütçülerinden
Zamfir, flütüyle insan
sesinin bazı tonlannı da
taklit etmiş ve birçok fılm
müziğıni yorumlamıştı.
Ersümer'in, Akkuyu Santralı'nın ihalesiyle ilgili Reuters'e yaptığı açıklamalar olumlu bulundu
Nüldeer karşıtları umutlandı
• Ersümer'in "Ihale 15 Ekim'e kadar tamamlanamazsa,
nükleer santral gündemden çıkar" sözleri, çevrecileri
sevindirdi. Greenpeace'ten Melda Keskin, Türkiye'deki
ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın yanı sıra, yöre halkının
tepkisinin, ihaleye katılan firmalan ürküttüğünü söyledi.
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR - Enerji Bakanı Cumhur
Ersümer'in, Akkuyu Nükleer Sant-
ralı ile ilgili Reuters ajansına verdi-
ği demeçte, "Hükümet ihaleyi 15
Ekim'e kadar tamamlamazsa nük-
leer santraUann gündemden tümüy-
leçıkacagına" ilişkın sözleri, nükle-
er karşıtlannı umutlandırdı. Türki-
ye'deki siyasi istikrarsızlık ve eko-
nomik çöküntünün yanı sıra, yöre
halkının da yatınma karşı çıkması-
nın, ihaleye katılan firmalarda çe-
kingenlik yarattığını belirten nükle-
er karşıtları, bunun Türkiye'nin 'hay-
nna' olacağını vurgulayarak 'Zara-
nn neresinden döniüse kârdır' dedi-
ler.
Reuters'e verdiği 14 Temmuz ta-
rihli demeçte, Akkuyu Nükleer Sant-
ralı ile ilgili bir yıl uzatılan ihale sü-
resinin 15 Ekim 1999'dadolacağını
anımsatan Enerji Bakanı Cumhur
Ersümer, Türkiye'nin ihaleyi bir kez
daha erteleyemeyeceğı uyansında
bulundu.
Demecinde. Türkiye'de nükleer
santral ihalelerinin 1970ve80'liyıl-
larda da sonuçlandınlamadığına dik-
kat çeken Ersümer, 1997 yılı sonun-
da teklifleri alınan üçüncü ihalenin
bu kez de başanlamaması durumun-
da nükleer santrallann Türkiye gün-
deminden sonsuza kadar çıkabile-
ceğini öne sürdü.
Greenpeace Akdeniz Enerji So-
rumlusu MekJa Keskin. Ersümer'in
bu demeciyle, koalisyon hükümeti-
nin nükleer santrallan biran önce gün-
deme alması için uyardığım belirt-
ti. Reuters'in haberinde, projenin,
fay hattı üzerinde olması nedeniyle
depremriskiahında bulunduğuna, yö-
re halkı, çevre gruplan ve politika-
cılann şiddetli eleştirilerine maruz
kaldığına da dikkat çekildiğini kay-
deden Melda Keskin, şu görüşlere yer
verdi:
'Tahkim beklentisi'
"Türkiye'de daha önce yapılan
nükleer santral ihalelerine daha çok
sayıda firma kanlıyordu. OzeUikle
ABB ve General Electric gibi fırma-
lar bu ihalede > ok. En son açüan iha-
kye üç konsorsiyum tekiif verdi. İha-
lenin biryıl iLciOlma.su tekiif \eren fir-
malann da işine geldi. Onlann en
büyük beklentisi l luslararası Tahkün
Yasası'nın çıkması. Yöre halkının
karşı çıkışı. Türkiye'nin siyasi istik-
rarsLdığı veyaşanan ekonomikçokün-
tü, kredi kuruluşlannı düşündürüyor.
Bu nedenle uluslararası tahkimin bir
an önce çıkanlmasını istiyorlar. Hü-
kümetin nükleer santralla uğraşa-
cak durumunun olmaması Enerji
Bakanhğı'nı rahatsız ediyor. Çünkü
bu siy asi bir karar, hükümeün onay-
laması gerekiyor. Nükleersantral ko-
nusu. dışpotitikayia ilgilL Türkiye'nin
dış UişkUerinde uğraşmak zorunda
kakhğı; Kıbns'tan tutun da Abdul-
lah Öcalan'mmahkemesine kadar her
konuyia yakından ilgili. Geçen yıl Al-
man işadamlan Türkive'ye geldiler
ve"Avrupa Birliği'ne girmek istiyor-
sanız. Siemens fırmasının ihaleyi al-
masını sağlayın" dedüer."
TEAŞ'ın, aslında ihalede. Kana-
dalı CANDU tipı reaktörlenni tercıh
eder gibı görünse de, fıyat açısın-
dan Siemens'in daha ucuz olan tek-
lifine de açık kapı bıraktıklannı kay-
deden Melda FCeskin. '"TEAŞ'ın için-
de de bir bölünme söz konusu. Aslın-
da bu, ihaledeverilecek karann siya-
si otduğunu gösteriyor. En iyi reak-
tör sözü gecerfi değB,siyasi acidan han-
gi devleue evlilik yapüacağı sorunu.
Türkiye, bütün bunlar arasında bo-
caiayıp duruyor. Bu,Türldv e için ha-
yırb bir şey. Zarann neresinden dö-
nülse kârdır" görüşünü savundu.
Yöresel tepki
Adana Çevre ve Tüketiciyi Koru-
ma Derneği Başkanı Doç. Dr. Figen
Doran,çağdaş ülkelerde nükleer sant-
ral yapılması konusunda Çevre Et-
kı Değerlendirmesi (ÇED) raporu
kadar önerrüı bir konunun da, yöre
halkının istekleri olduğunu belirte-
rek "Yöre halkının yüzde 80'inin is-
temediği .Akkuyu Nükleer Santrah ya-
pılamaz" dedi. Doran şöyle devam
etti: "Avusturya'da, yapımı tamam-
lanan bir nükleer santral, yöre hal-
kının istememesi nedeniyle kapatil-
dı. Bu örnek varken bilim adamlan,
çe\reciler. teknisyenler. ulusal büinç
ve yöre halkı \ok sayılamaz. Eğer ya-
pılan ankete güvenilmiyorsa tekrar
yapılsın. Yöre halkının isteği gözar-
dı edilemez."
H a l k ı n i l g l s i g i d e r e k a r t ı y o r , y ı l d a b i r m i l y o n u a $ k ı n b a ğ l a m a s a t ı l ı y o r
Türkiye yüzünü türküye döndüOZAN YAYMAN
IZMtR - Anadolu kültürünü
yansıtan türkülere olan ılgınin son
yıllarda büyük oranda artış gös-
terdiği vurgulanarak, Türkiye'de
yılda 1 milyon bağlamanın alıcı
bulduğu bildirildi.
Halk müziğine yönelişin bu
denli artması, "Türkinsanı arûk
kendi özdeğerierine,Anadohı kül-
türüneyönetiş içerisinde. Bugüne
değin kjendfeine sumıbn içi boş, bel-
li bir bütünseüiği olmayan pop
kültürünün Anadolu insanına ait
ohnadığL, bu yönelişle kendisini
gösteriyor" şeklinde değerlendi-
rildi.
Izmir'de, halk müziği alanın-
da akademık düzeyde eğitim ve-
ren Murat Sincer, türküyü tanım-
Iarken "Müzikevrenselbirmelo-
rüdir. Türküler bu melodi içerisin-
de ritmi en yüksek olan ezgilerdir
vedünyadabaşkabirömeğidebu-
lunmaz. Çünkü, türkü, Anadolu
yaşamının ifade bulduğu söylem
biçimidir. Doğaçjama olarak bu
havati anlaür. Yöre tavn ve özel-
iiği> leyaşamuı dolaysız aktanmı-
dır. Anadolu'da ne yaşandrysa,
türkülerde sakhdır" dedi.
Halk müziğinin üretim ilkele-
rine dayalı bir temeli olduğunu
ve sosyal, siyasal, kültürel duy-
gulan yansıttığmı belirten Sin-
cer, şu görüşleri kaydetti:
"Hiçbir türkü nedensiz çıkmaz
ve hjryaün dinamiktemelidir. Ru-
meli türküsü,zeybek, varsak, köy
güvendisi, bengi, semah, kemen-
çe ve daha pek çoklan farkh ezgj-
lerolsa da içeriği aynıdır. Anado-
lu insanının ha\aanı anlaür. Tür-
küleri halkın kendisi ortaya çıka-
cesiyle hayaün ritm zenginligini
yansıOyor, rürküleri aracüığıyla.
Karadeniz insanuıın yaşamı. Çu-
kurova'daki, Ege'deki hayadar
hep türkülerde motif bulmuştur.
Türkülerde ikh'm, coğrafı yapu
töre,örf önemli birer etkendir. Bi-
çime yansıvan farkhlıklann, tür-
külerde bütünleşen bir içerik ka-
zandığıgörüluyor. \nadolu"yabu
açıdan bakarsak, rürkülerin bağ-
layıcı ve bütünleştirid bir yapısı-
nmoktuğunudagöziemlevebiMriz.''
Sincer, Anadolu insanının üret-
ken olduğunu da belırterek "Tür-
küler, bu yapıya uygun olarak do-
ğurgan karakter taşuiar. Halkez-
gUeri köylerde. kırsal alanlarda
\aşanılanlan aktardı yüzyülar bo-
\ unca. Beüi bir evreden sonra sa-
nay i toplumu yaşama tamamıyla
hikim olursa, yaşam da o fbrmat-
ta şekillenecektir. Ancak türkü-
ler hiçbir zaman susmayacak.
Çünkü, emek-sermave çelişkisi-
nin oJdugu her süreçte insanın öz
değerlerini savunan bir söylem bi-
çimi kendisini göstcrir" dedi.
'Ruhi Su'ya kurşun'
Türkülere olan yönelişin bu
denli artış gösterdiği günümüzde,
RuhiSu'nun mezanna kurşun sı-
kıldığını, PirSultanAbdal'ın hey-
kelinin parçalanmak istendigini de
kaydeden Murat Sincer, her dö-
nemde ve her ulusta, tarihsel de-
ğerleri inkâr etmek isteyenlerin
olabileceğine dikkat çekti. Sin-
cer, bu süreçte en önemli etkenin
eğitim olduğunu söyleyerek söz-
lerinı şöyle sürdürdü-
"İlköğretimden başlayarakfoik-
lorik temalan işleyen eghim prog-
ramlan düzenknmeli ki insanla-
nrruz kendi öz kültüıierini öğre-
nip yaşamlannda uygulayabusin-
ler. Bu anlamda medyaya da bü-
yük sorumluluklar düşüyor. An-
cak medvanın büvük bir kısmının
gözleri kapalı. Günlük, geçici uğ-
raşlann peşindeler. Ancak bu du-
yarsızyaklaşımlannı sürdürdük-
leri müddetçe, gun gelecek tama-
mıyla dejenere olmuş bir topium-
la karşı karşıya kalacaklar. Ve ya-
şadıklan coğrafŞaya yabancı bir
kitlenin ilgi merkezi olacaklar."
Son yıllarda tûrküye Ugimn artmasında, kuşkusuz Ruhi Su'nun açüğı çığınn büyük payı var. Murat Sincer, bir
yandan türküye ilgi artarken, bir yandan ustarun mezanna kurşun sıkılmasına varan çefişldye dikkat çeldyor.
Kliplerdeki erotik temalar ve kadının meta olarak sunulmasına tepki
6
Pop kültürü aşkı öldüriiyor'
İSTANBUL(ANKA) - Pop müziğin-
de yaşanan patlama ile gündeme gelen
erotik şarkı sözleri ve müzik kliplerin-
de erotik sahnelere yerverilmesinin sev-
giyi ticarileştirdiği ve aşkı öldürüldüğü
bildirildi. Çapa Tıp Fakültesi Psikiyat-
ri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Se-
dat Ozkan, bazı p>opüler şarkı sözleri-
ni ve müzik kliplenni değerlendırdi.
Sevginin metalaştınlmasmın ve seksü-
elleştirilmesinin doğru olmadığıru be-
lirten Ozkan, şarkı sözlerinde ve klip-
lerde hem erkeğe hem de kadına karşı
saygısızlık yapıldığını savundu. Özkan
şöyle devam etti: "Ben, insan bedeni-
nin bir nesne gibi sunulmasuu her anla-
ımyla reddediyorum. Toplumumuz kin
sağhksızbir model olduğunu düşünüyo-
rum. Basında ön plana çıkıvoriar. Mev-
simMk, dönemsel aşklar yaşıyorlar. Oy-
sa sevgi ve aşk bütünsel iştemdir.Yürek-
le ilgilklir, beyinle UgUidir. Sevginin me-
talaşürumasu seksüeOeştirilmesi doğru
degüdir."
'Evrensel duygu'
Sevginin e\Tensel ve en yaratıcı in-
san duygusu olduğunu vurgulayan Prof.
Dr. Özkan, hayattaki paylaşım ne kadar
uyumlu ise bedenin paylaşımımn da o
kadar sağlam ve ortak olacağını söyle-
di. Medyatik tiplerde sadece bedensel
paylaşımın yaşandığını ifade eden Öz-
kan, daha sonra bu kişilerde 'hayal la-
nklığı' oluştuğunu kaydetti. Sevginin
belirli bir olgunluk gerektirdiğıni vur-
gulayan Özkan, "Bu tür soytanhklan
aşk veya sevgi olarak sunmak yanuşur.
Bunlann çok fazla ön plana çıkmasmı
da doğru bulmuyorum. Her şeyin me-
tası olur, ama insanlann arasındaki sev-
ginin metalaştırüması doğru değiknrT
dedi. Kırsal kesimdeki kadına karşı ay-
n, kentteki 'modern' kadına karşı ayn
saygısızlık yapıldığını vurgulayan Öz-
kan, kimliğıne ve yüreğine değer veren
kadınlann bu duruma izin vermeyecek-
lerini vurguladı.
TGF Trabzon'da toplandı
'Tekelleşme
ile sansür
aynı şey'
AHMET ŞEFtK
TRABZON - Türkiye GazetecileT Fede-
rasyonu (TGF) Başkanı Nazmi Bflgm, te-
kelleşme ile sansürün aynı şey olduğunu öne
sürdü ve ülke basınının yüzde 70'inin be-
lirli tekellerde toplandığı bir ülkede basm
özgürlüğünden söz edilemeyeceğini savun-
du. "Basın iktidann kudretine, paranm kuv-
vetine bağlı değüse. ancaközgür olabilir" dı-
yen Bilgin, parlamentodan antitekel ve an-
titröst yasalann çıkanlmasını istedi.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu'nun on
birinci başkanlar konseyi toplantısı Trab-
zon'da başladı. Toplantıya Türkiye'nin çe-
şitli yerlerinden gelen çok sayıda gazeteci-
ler cemiyeti başkanı, basm mensubu ve ye-
relyetkililerkatıldı.
Toplantının açılışında konuşma yapan ev
sahibi Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Baş-
kanı Murat Taşkın.gazetecilenn toplumsal
sorumluluklannı yerine getirmede ortak
değerlerde ve ortak bir etiğikte buluşması-
nm gerekli olduğunu savundu.
'Basın özgür değü'
Basının içinde bulunduğu durumu de-
ğerlendiren Türkiye Gazeteciler Federasyo-
nu Başkanı Nazmi Bilgin, basının tartışılır
olmasından rahatsızlık duymamak gerek-
tiğini, gereken dersin çıkanlmasının mes-
lek sorumluluğu olduğunu savundu. Türk
basınında bir tekelleşme olgusu yaşandığı-
nı ve bunun basm özgürlüğü için en büyük
sorun oluşturduğunu belirten Bilgin şöyle
konuştu:
"Sadece yasalarda düzdtmeler yapmak
yetmez. Hatta bazen tekelleşme olgusu lo-
nlmadan yasal alandaki özgüıieşme, bası-
nın belirli kesimler tarafından istenildiği gi-
bi kullanılması olayuıı getiriyor. Tekelleşme
ve sansür a>nı şeydir. Bir ülkede gazeteler
ve televizyonlar aynı eUerde toplanmışsa,
bunlann yüzde 70'inin üzerinde bir kesimi-
ni sermaye sahipleri ellerinde tutuy oriarsa,
orada özgüriükten, basm özgürlüğünden
söz etmek olanakh değUdir. Bu tröstler da-
ğıtunı denetleyip istedikleri gazeteleri dağı-
tıp istediklerini dağıtmıy oriarsa burada öz-
gürlük yoktur."
TBMM'ye çağn
Nazmi Bilgin, medya ile siyaset ve pa-
ranın iç içe geçtiğini, bunun basm sorum-
luluğu üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu
savundu. "Basm iktidann kudretine ve pa-
ranm kuvvetinedayanıyorsa özgürolamaz"
diyen Bilgin, "Bugün basının büyük bir
kısmı hem iktidar kudretine, hem paranm
kuvvetine bağlı. Hem bize. hem pariamen-
tnya büyükgöroler düşüyor. Parlamento hız-
la antitekei, antitröst yasalan çıkarmak zo-
rundadır" diye konuştu.
Uyanık yurtsever
Nazmi Bilgin, promosyon çılgınhğının,
eskiden gazetelerin tabak çanak verdiğini,
artık benzin alana yoğurt alana gazete ve-
rildiğini belirtti ve bundan hicap duyduk-
lannı söyledi.
GelenekJer oluşmadığı için kamera ve
fotograf makinelerinin özel hayata haksız
yere girdiğini belirten Bilgin, ülkenin bö-
lünmesi ve cumhuriyetin temel ilkelerinin
ortadan kaldınlmasına yönelik olarak ça-
balann olduğunu belirtti. Bilgin, "Yasak
istemiyoruz. Ama yasaksızTürkiye demek,
yasasız Türkiye demek değfldir. Sınırsız gi-
bi görünen özgürtükler sermaye ve siyaset-
çi tarafından kullamlmaktadır" diye ko-
nuştu. Nazmi Bilgin, artık ülkenin korun-
ması için yurtsever olmanın yetmediğini,
"uyanık yurtsever" olmak gerektiğini öne
sürdü.
Ozon tabakasındaki incelme. insan sağlığı için tehlike olusturuyor
Güneş bu yıl bir başka yalayor
Türkhe'degüne^nbaüşıııı.>er>-üzününen
.^^ d o ğ a J 0
, u ş u m l a n n d a n b b i o l a r a k
kabul edilen peribacalanndan izlemek yerli ve yabancı ruristlerin ilgisini çeki-
yor. Ürgüp ilçesinin Ortahisar beldesi yakınlanndaki Kızılçukur mevkiine, gü-
neş babmını izlemek için yapılan ziyaretlerden 250 bin lira ücret alımyor. öğ-
rencilere ise yüzde50 indirim yapdıyor. Elde edilen gelirin. Ürgüp tlçe Özel Jda-
re Müdürlüğü ile paylaşüdığını belirten Ortahisar Belediye Başkanvekni Meh-
met Refik Akalp, bu >ıhn 6 ayhk bölümünde Kızılçukur'da güneş banmını iz-
leyen ruristlerden 3 niihar liraya yakın geür elde edildiğini sö> ledi. Akalp "Ül-
ke genelinde güneşin doğuşu Nemrut Dağı'ndan izlenir. batımı da Kızılçu-
kur'dan. Bu, arOk çoğunluk tarafından böyie kabul edilivor. Doğa ile baş ba-
şa kalmak isteyenler güneşin baüşının sonuna kadar Kızüçukur'da kalryorlar.
Turistlerin her türlü ihtiyaçlannın giderilmesi amacıyla küçük çaph satış bi-
rimleri ve çeşme bile yapürdık. Aynca doğada yürüyüş yapmak istevenler için
de Kızılçukur ideal bir merkez durumunda" dedi. ( SELAHATTİN ŞAHtN)
tZMİR (AA) - Güneş ışın-
lanmn insan vücuduna verdi-
ği zarann giderek arttığı belir-
tilerek güneşe çıkmadan yanm
saat önce kesinlikle koruyucu
faktörü yüksek krem kullanıl-
ması gerektiği anımsatıldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi
(DEÜ) Tıp Fakültesi Derma-
toloji Bölümü Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Oktay Avn,
ozon tabakasının endüstride
kullanılan çeşitli gazlar nede-
niyle inceldığini. bunun da in-
san sağlığını tehdit ettiğini
söyledi.
Ozon tabakasında özellikle
Antarktika ve Sibirya üzerin-
de oldukça geniş incelme ol-
duğunu kaydeden Avcı şunla-
n söyledi:
"lltraviyole ışınlanndan çok
zararh olan C ışınlan şu anda
yery üzüne ulaşamadı. l laşO-
ğı takdirde, deride önemli ha-
sarlara yol açacakur. Ancak,
daha kısadalga boyutlu ultra-
viyole B ışınlan yeryüzüne ulaş-
maya başladı. Bu ışınların
olumsuz etkileri de deride er-
ken ve geç dönemde ortaya çı-
kabiMyor. Erken dönemde de-
ride kızankhk ve su kabaro-
gının oluşmasına yol açan bu
ışınlan bağışıklık sistemini za-
ymauyor. Kişi güneş yanığı ile
birlikte her türlü hastahğa ye-
nikdüşebUiyor."
Ultraviyole B ışınlannın geç
dönemde, kişide genetiközel-
likleri belirleyen DNA'larda
kınlmalara neden olduğunu
da anlatan Avcı, "Bu arada
tümör gelişimini engelleyen ge-
nomlann etkinliği azalıyor.
DNA kınlmalannın onarımı
için gerekli olan bu tümörü
basküayıcı genom görevini \e-
rine getiremediğinden. uzun
dönemde deri kanseıierinin
gelişmesine aday oluyx>r" diye
konuştu.
"Çocuklan korayun'
Bu ışınlann. deri kanserle-
ri arasında öldürücü olan ve
benler üzennde meydana ge-
len değişiklikten oluşan melo-
nom kanserleri riskini arttırdı-
ğını da bildiren Avcı, Türki-
ye'de yılda 4 melenom kanse-
ri vakası ile karşılaştıklannı,
açık tenli kişilerin daha bü-
yük risk altında olduğunu söy-
ledi.
Çocuklann mutlaka güneş-
ten korunması gerektiğini vur-
gulayan Avcı, bu konuda an-
ne ve babalara büyük görev
düştüğünü kaydetti.
n s e r I e r i I
T.C. Kültür Bakanhgı'aın Katkılanyla
' 9 9 Y a z K o
S a n a t K o o r d ı n a t ö r ü
N u m a n P e k d e m i r
Bilet RyBtlan: Tam: 3.000.0O0 TL Öğrenci: 1.000.000 TL5
Bodrum Kalesi
3Ağustos1999
Saat 21 30
5Ağustot1999
Saat 2130
7Ağustos 1999
Saat. 21.30
Efes Antik Tiyatro
31 Temmuz 1999
Saat 21 30
K o n t r r f l i t l m r t K a t o v l ı M ü l t t c l l T •« r * « ı h n ı l f l t V M k l ı n ı ^ • j i f l a n t c ı k t ı r .
BİLET SAHŞ NOKTALAA
njBQUIIÖS,OÛİBET:B*<lr»i:M • ANr*L
Panıyna Bûroau • KBIER: Tanımn Vartı • tS
l