18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya 0 Yazıişlen Müdürü. ibrahim Yıldız • Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz # Haber Merkezi Müdürü Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen- Fikret Eser Isnhbarat Cengiz Yıldınm • Ekonoraı: Özlem Yüzak# Kültur Handan ŞenkökenO Spor: Abdülkadir Yücelman # Makaleier Sami Karaören 0 Duzeltme: Abdullah Yazıcı 0 Fotograf: Erdoğan Köseoglu 0 Bilgı-Belge- Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehm«t Faraç Yavın Kurulu llhan Selçuk tBijkan). Orhan Erinç, Oktav Kurtböke. Hikmet Çetinkaya. Şfikran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursab, Mustafa Baibay. Hakan Kara. AnkaraTemsilcisi: Mustafa Baibay Ataturk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanhklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat). Faks:4195O2701zmırTemsilcisiSerdarKızık, H ZıyaBlv 1352 S.2'3Tel:4411220. Faks 4419117 0 Adana Temsilcısı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S No.lKat 1,Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Mûessese Müdürü Cstün Akmea 9 Kootdmatör Ahmet Konıban # Muha- sebe Bûknt Yener • tdare Hâscyin Girer • Bılgı-Işlcm Nafl tnal • Bılgı- sayarSıstenr Mirövet ÇüerVSabş FaziktKuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudûr Gfllbin Erduran 9 Koordınatör Reha Işıtman A Genel MüdürYardımcısr SevdaÇobaa Tel 514 07 53 - 51395 80-5138460-61,Faks: 5138463 Va>imlıı>an ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basuı ve Yayrocıhk A Ş Turkocağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sirkecı 34435 lstanbul Td (Oj212)512O5O5(2Ohal) Faks: (0 2121 513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 21 TEMMUZ 1999 tmsak:3.49 Güneş: 5.42 Öğle: 13.18 Ikındi: 17.13 Akşam: 20.39 Yatsı: 22.24 Saydam moda • Haber Merkezi- Fransa'nın Versailles kentınde düzenlenen ve sonbahar-kış giysılerinin tanıtıldığı moda gösterikri siirüyor. Defilelerde, transparan giysilerin çokluğu dikkat çekıyor. Modacı John Gallıano'nun Chnstian Dior ıçin hazırladığı giysi de bunlardan biri. (Fotograf: AP) İÜ İktjsat Fakültesi'ne yeni atamalar • tstanbul Haber Servisi - lstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi'nin istifa eden yönetim kurulunun yeni üyeleri belirlendi. lstanbul Cniversitesi Rektörlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, lU tktisat Fakültesi'nden dekan Prof. Dr. Münir Kutluata ile birlikte istifa eden fakülte yönetim kurulu üyeliklerine Prof. Dr. lzzettin Önder, Prof. Dr. Nihal Tuncer, Prof. Dr. Hülya Talu, Doç. Dr. Dursun Arıkboğa, Doç. Dr. Füsun tstanbullu Dinçer ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Selamoğlu getirildi. lstanbul Üniversitesi Senatosu'nun Iktisat Fakültesi temsilciliğine de Prof. Dr. Erol Manisalı getirildi. Iktisat Fakültesi Dekanlığı'ndan istifa eden Prof. Dr. Münir Kutluata'nın yerine rektör yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter, birkaç gündür vekâlet ediyordu. İTÜ'den adaylara çağn • İstanbul Haber Servisi- lstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), üniversite adaylanna 23 Temmuz Cuma günü fakültelerini tanıtacak. Ayazağa kampusunda saat 10.00'da başlayacak tanışma gününe Rektör Prof. Dr. Gülsün Sağlamer. fakültelerin dekanlan. enstitü ve bölüm başkanlan katılacak. Alemdaroğlu'na tepki • İstanbul Haber Servisi - tstanbul Ünıversıtesi Ögrenci Derneği (1ÜDER). İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun üni\ersiteyi "karakola döndürdüğünü" ve öğretim göre\lilerini de '"kışla disiplinine" sokmak istediğıni savundu. 1ÜDER tarafından yapılan yazılı açıklamada, Alemdaroğlu'nun YÖK'ün sözcülüğünü üstlendiği kaydedılerek istifası ıstendi. Büyükşehirden yaz okulları • İstanbul Haber Servisi - lstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen yaz spor okullan 1999 yaz sezonunu törenle açtı. Törende konuşan lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, gençliğe önern verdiklerini belirtti. Yaz spor okullan açılış töreni, basketbol ve yüzme şovlan ile sona erdi. Yaz spor okullannda 20 branşta eğitim veriliyor. Pan nüt resitafl • İstanbul Haber Senisi - Rumelıhisan konserleri kapsamında önceki gece flüt ve pan flütün efendisi olarak anılan Gheorghe Zamfir konser verdi. 32 sanatçı ve grubun yer alacağı konserlerde bu yıl ilk kez yabancı bir sanatçı tarihi yapıda müzikseverlerle buluştu. Dünyanın en tanınmış flütçülerinden Zamfir, flütüyle insan sesinin bazı tonlannı da taklit etmiş ve birçok fılm müziğıni yorumlamıştı. Ersümer'in, Akkuyu Santralı'nın ihalesiyle ilgili Reuters'e yaptığı açıklamalar olumlu bulundu Nüldeer karşıtları umutlandı • Ersümer'in "Ihale 15 Ekim'e kadar tamamlanamazsa, nükleer santral gündemden çıkar" sözleri, çevrecileri sevindirdi. Greenpeace'ten Melda Keskin, Türkiye'deki ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın yanı sıra, yöre halkının tepkisinin, ihaleye katılan firmalan ürküttüğünü söyledi. ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in, Akkuyu Nükleer Sant- ralı ile ilgili Reuters ajansına verdi- ği demeçte, "Hükümet ihaleyi 15 Ekim'e kadar tamamlamazsa nük- leer santraUann gündemden tümüy- leçıkacagına" ilişkın sözleri, nükle- er karşıtlannı umutlandırdı. Türki- ye'deki siyasi istikrarsızlık ve eko- nomik çöküntünün yanı sıra, yöre halkının da yatınma karşı çıkması- nın, ihaleye katılan firmalarda çe- kingenlik yarattığını belirten nükle- er karşıtları, bunun Türkiye'nin 'hay- nna' olacağını vurgulayarak 'Zara- nn neresinden döniüse kârdır' dedi- ler. Reuters'e verdiği 14 Temmuz ta- rihli demeçte, Akkuyu Nükleer Sant- ralı ile ilgili bir yıl uzatılan ihale sü- resinin 15 Ekim 1999'dadolacağını anımsatan Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, Türkiye'nin ihaleyi bir kez daha erteleyemeyeceğı uyansında bulundu. Demecinde. Türkiye'de nükleer santral ihalelerinin 1970ve80'liyıl- larda da sonuçlandınlamadığına dik- kat çeken Ersümer, 1997 yılı sonun- da teklifleri alınan üçüncü ihalenin bu kez de başanlamaması durumun- da nükleer santrallann Türkiye gün- deminden sonsuza kadar çıkabile- ceğini öne sürdü. Greenpeace Akdeniz Enerji So- rumlusu MekJa Keskin. Ersümer'in bu demeciyle, koalisyon hükümeti- nin nükleer santrallan biran önce gün- deme alması için uyardığım belirt- ti. Reuters'in haberinde, projenin, fay hattı üzerinde olması nedeniyle depremriskiahında bulunduğuna, yö- re halkı, çevre gruplan ve politika- cılann şiddetli eleştirilerine maruz kaldığına da dikkat çekildiğini kay- deden Melda Keskin, şu görüşlere yer verdi: 'Tahkim beklentisi' "Türkiye'de daha önce yapılan nükleer santral ihalelerine daha çok sayıda firma kanlıyordu. OzeUikle ABB ve General Electric gibi fırma- lar bu ihalede > ok. En son açüan iha- kye üç konsorsiyum tekiif verdi. İha- lenin biryıl iLciOlma.su tekiif \eren fir- malann da işine geldi. Onlann en büyük beklentisi l luslararası Tahkün Yasası'nın çıkması. Yöre halkının karşı çıkışı. Türkiye'nin siyasi istik- rarsLdığı veyaşanan ekonomikçokün- tü, kredi kuruluşlannı düşündürüyor. Bu nedenle uluslararası tahkimin bir an önce çıkanlmasını istiyorlar. Hü- kümetin nükleer santralla uğraşa- cak durumunun olmaması Enerji Bakanhğı'nı rahatsız ediyor. Çünkü bu siy asi bir karar, hükümeün onay- laması gerekiyor. Nükleersantral ko- nusu. dışpotitikayia ilgilL Türkiye'nin dış UişkUerinde uğraşmak zorunda kakhğı; Kıbns'tan tutun da Abdul- lah Öcalan'mmahkemesine kadar her konuyia yakından ilgili. Geçen yıl Al- man işadamlan Türkive'ye geldiler ve"Avrupa Birliği'ne girmek istiyor- sanız. Siemens fırmasının ihaleyi al- masını sağlayın" dedüer." TEAŞ'ın, aslında ihalede. Kana- dalı CANDU tipı reaktörlenni tercıh eder gibı görünse de, fıyat açısın- dan Siemens'in daha ucuz olan tek- lifine de açık kapı bıraktıklannı kay- deden Melda FCeskin. '"TEAŞ'ın için- de de bir bölünme söz konusu. Aslın- da bu, ihaledeverilecek karann siya- si otduğunu gösteriyor. En iyi reak- tör sözü gecerfi değB,siyasi acidan han- gi devleue evlilik yapüacağı sorunu. Türkiye, bütün bunlar arasında bo- caiayıp duruyor. Bu,Türldv e için ha- yırb bir şey. Zarann neresinden dö- nülse kârdır" görüşünü savundu. Yöresel tepki Adana Çevre ve Tüketiciyi Koru- ma Derneği Başkanı Doç. Dr. Figen Doran,çağdaş ülkelerde nükleer sant- ral yapılması konusunda Çevre Et- kı Değerlendirmesi (ÇED) raporu kadar önerrüı bir konunun da, yöre halkının istekleri olduğunu belirte- rek "Yöre halkının yüzde 80'inin is- temediği .Akkuyu Nükleer Santrah ya- pılamaz" dedi. Doran şöyle devam etti: "Avusturya'da, yapımı tamam- lanan bir nükleer santral, yöre hal- kının istememesi nedeniyle kapatil- dı. Bu örnek varken bilim adamlan, çe\reciler. teknisyenler. ulusal büinç ve yöre halkı \ok sayılamaz. Eğer ya- pılan ankete güvenilmiyorsa tekrar yapılsın. Yöre halkının isteği gözar- dı edilemez." H a l k ı n i l g l s i g i d e r e k a r t ı y o r , y ı l d a b i r m i l y o n u a $ k ı n b a ğ l a m a s a t ı l ı y o r Türkiye yüzünü türküye döndüOZAN YAYMAN IZMtR - Anadolu kültürünü yansıtan türkülere olan ılgınin son yıllarda büyük oranda artış gös- terdiği vurgulanarak, Türkiye'de yılda 1 milyon bağlamanın alıcı bulduğu bildirildi. Halk müziğine yönelişin bu denli artması, "Türkinsanı arûk kendi özdeğerierine,Anadohı kül- türüneyönetiş içerisinde. Bugüne değin kjendfeine sumıbn içi boş, bel- li bir bütünseüiği olmayan pop kültürünün Anadolu insanına ait ohnadığL, bu yönelişle kendisini gösteriyor" şeklinde değerlendi- rildi. Izmir'de, halk müziği alanın- da akademık düzeyde eğitim ve- ren Murat Sincer, türküyü tanım- Iarken "Müzikevrenselbirmelo- rüdir. Türküler bu melodi içerisin- de ritmi en yüksek olan ezgilerdir vedünyadabaşkabirömeğidebu- lunmaz. Çünkü, türkü, Anadolu yaşamının ifade bulduğu söylem biçimidir. Doğaçjama olarak bu havati anlaür. Yöre tavn ve özel- iiği> leyaşamuı dolaysız aktanmı- dır. Anadolu'da ne yaşandrysa, türkülerde sakhdır" dedi. Halk müziğinin üretim ilkele- rine dayalı bir temeli olduğunu ve sosyal, siyasal, kültürel duy- gulan yansıttığmı belirten Sin- cer, şu görüşleri kaydetti: "Hiçbir türkü nedensiz çıkmaz ve hjryaün dinamiktemelidir. Ru- meli türküsü,zeybek, varsak, köy güvendisi, bengi, semah, kemen- çe ve daha pek çoklan farkh ezgj- lerolsa da içeriği aynıdır. Anado- lu insanının ha\aanı anlaür. Tür- küleri halkın kendisi ortaya çıka- cesiyle hayaün ritm zenginligini yansıOyor, rürküleri aracüığıyla. Karadeniz insanuıın yaşamı. Çu- kurova'daki, Ege'deki hayadar hep türkülerde motif bulmuştur. Türkülerde ikh'm, coğrafı yapu töre,örf önemli birer etkendir. Bi- çime yansıvan farkhlıklann, tür- külerde bütünleşen bir içerik ka- zandığıgörüluyor. \nadolu"yabu açıdan bakarsak, rürkülerin bağ- layıcı ve bütünleştirid bir yapısı- nmoktuğunudagöziemlevebiMriz.'' Sincer, Anadolu insanının üret- ken olduğunu da belırterek "Tür- küler, bu yapıya uygun olarak do- ğurgan karakter taşuiar. Halkez- gUeri köylerde. kırsal alanlarda \aşanılanlan aktardı yüzyülar bo- \ unca. Beüi bir evreden sonra sa- nay i toplumu yaşama tamamıyla hikim olursa, yaşam da o fbrmat- ta şekillenecektir. Ancak türkü- ler hiçbir zaman susmayacak. Çünkü, emek-sermave çelişkisi- nin oJdugu her süreçte insanın öz değerlerini savunan bir söylem bi- çimi kendisini göstcrir" dedi. 'Ruhi Su'ya kurşun' Türkülere olan yönelişin bu denli artış gösterdiği günümüzde, RuhiSu'nun mezanna kurşun sı- kıldığını, PirSultanAbdal'ın hey- kelinin parçalanmak istendigini de kaydeden Murat Sincer, her dö- nemde ve her ulusta, tarihsel de- ğerleri inkâr etmek isteyenlerin olabileceğine dikkat çekti. Sin- cer, bu süreçte en önemli etkenin eğitim olduğunu söyleyerek söz- lerinı şöyle sürdürdü- "İlköğretimden başlayarakfoik- lorik temalan işleyen eghim prog- ramlan düzenknmeli ki insanla- nrruz kendi öz kültüıierini öğre- nip yaşamlannda uygulayabusin- ler. Bu anlamda medyaya da bü- yük sorumluluklar düşüyor. An- cak medvanın büvük bir kısmının gözleri kapalı. Günlük, geçici uğ- raşlann peşindeler. Ancak bu du- yarsızyaklaşımlannı sürdürdük- leri müddetçe, gun gelecek tama- mıyla dejenere olmuş bir topium- la karşı karşıya kalacaklar. Ve ya- şadıklan coğrafŞaya yabancı bir kitlenin ilgi merkezi olacaklar." Son yıllarda tûrküye Ugimn artmasında, kuşkusuz Ruhi Su'nun açüğı çığınn büyük payı var. Murat Sincer, bir yandan türküye ilgi artarken, bir yandan ustarun mezanna kurşun sıkılmasına varan çefişldye dikkat çeldyor. Kliplerdeki erotik temalar ve kadının meta olarak sunulmasına tepki 6 Pop kültürü aşkı öldüriiyor' İSTANBUL(ANKA) - Pop müziğin- de yaşanan patlama ile gündeme gelen erotik şarkı sözleri ve müzik kliplerin- de erotik sahnelere yerverilmesinin sev- giyi ticarileştirdiği ve aşkı öldürüldüğü bildirildi. Çapa Tıp Fakültesi Psikiyat- ri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Se- dat Ozkan, bazı p>opüler şarkı sözleri- ni ve müzik kliplenni değerlendırdi. Sevginin metalaştınlmasmın ve seksü- elleştirilmesinin doğru olmadığıru be- lirten Ozkan, şarkı sözlerinde ve klip- lerde hem erkeğe hem de kadına karşı saygısızlık yapıldığını savundu. Özkan şöyle devam etti: "Ben, insan bedeni- nin bir nesne gibi sunulmasuu her anla- ımyla reddediyorum. Toplumumuz kin sağhksızbir model olduğunu düşünüyo- rum. Basında ön plana çıkıvoriar. Mev- simMk, dönemsel aşklar yaşıyorlar. Oy- sa sevgi ve aşk bütünsel iştemdir.Yürek- le ilgilklir, beyinle UgUidir. Sevginin me- talaşürumasu seksüeOeştirilmesi doğru degüdir." 'Evrensel duygu' Sevginin e\Tensel ve en yaratıcı in- san duygusu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özkan, hayattaki paylaşım ne kadar uyumlu ise bedenin paylaşımımn da o kadar sağlam ve ortak olacağını söyle- di. Medyatik tiplerde sadece bedensel paylaşımın yaşandığını ifade eden Öz- kan, daha sonra bu kişilerde 'hayal la- nklığı' oluştuğunu kaydetti. Sevginin belirli bir olgunluk gerektirdiğıni vur- gulayan Özkan, "Bu tür soytanhklan aşk veya sevgi olarak sunmak yanuşur. Bunlann çok fazla ön plana çıkmasmı da doğru bulmuyorum. Her şeyin me- tası olur, ama insanlann arasındaki sev- ginin metalaştırüması doğru değiknrT dedi. Kırsal kesimdeki kadına karşı ay- n, kentteki 'modern' kadına karşı ayn saygısızlık yapıldığını vurgulayan Öz- kan, kimliğıne ve yüreğine değer veren kadınlann bu duruma izin vermeyecek- lerini vurguladı. TGF Trabzon'da toplandı 'Tekelleşme ile sansür aynı şey' AHMET ŞEFtK TRABZON - Türkiye GazetecileT Fede- rasyonu (TGF) Başkanı Nazmi Bflgm, te- kelleşme ile sansürün aynı şey olduğunu öne sürdü ve ülke basınının yüzde 70'inin be- lirli tekellerde toplandığı bir ülkede basm özgürlüğünden söz edilemeyeceğini savun- du. "Basın iktidann kudretine, paranm kuv- vetine bağlı değüse. ancaközgür olabilir" dı- yen Bilgin, parlamentodan antitekel ve an- titröst yasalann çıkanlmasını istedi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu'nun on birinci başkanlar konseyi toplantısı Trab- zon'da başladı. Toplantıya Türkiye'nin çe- şitli yerlerinden gelen çok sayıda gazeteci- ler cemiyeti başkanı, basm mensubu ve ye- relyetkililerkatıldı. Toplantının açılışında konuşma yapan ev sahibi Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Baş- kanı Murat Taşkın.gazetecilenn toplumsal sorumluluklannı yerine getirmede ortak değerlerde ve ortak bir etiğikte buluşması- nm gerekli olduğunu savundu. 'Basın özgür değü' Basının içinde bulunduğu durumu de- ğerlendiren Türkiye Gazeteciler Federasyo- nu Başkanı Nazmi Bilgin, basının tartışılır olmasından rahatsızlık duymamak gerek- tiğini, gereken dersin çıkanlmasının mes- lek sorumluluğu olduğunu savundu. Türk basınında bir tekelleşme olgusu yaşandığı- nı ve bunun basm özgürlüğü için en büyük sorun oluşturduğunu belirten Bilgin şöyle konuştu: "Sadece yasalarda düzdtmeler yapmak yetmez. Hatta bazen tekelleşme olgusu lo- nlmadan yasal alandaki özgüıieşme, bası- nın belirli kesimler tarafından istenildiği gi- bi kullanılması olayuıı getiriyor. Tekelleşme ve sansür a>nı şeydir. Bir ülkede gazeteler ve televizyonlar aynı eUerde toplanmışsa, bunlann yüzde 70'inin üzerinde bir kesimi- ni sermaye sahipleri ellerinde tutuy oriarsa, orada özgüriükten, basm özgürlüğünden söz etmek olanakh değUdir. Bu tröstler da- ğıtunı denetleyip istedikleri gazeteleri dağı- tıp istediklerini dağıtmıy oriarsa burada öz- gürlük yoktur." TBMM'ye çağn Nazmi Bilgin, medya ile siyaset ve pa- ranın iç içe geçtiğini, bunun basm sorum- luluğu üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu savundu. "Basm iktidann kudretine ve pa- ranm kuvvetinedayanıyorsa özgürolamaz" diyen Bilgin, "Bugün basının büyük bir kısmı hem iktidar kudretine, hem paranm kuvvetine bağlı. Hem bize. hem pariamen- tnya büyükgöroler düşüyor. Parlamento hız- la antitekei, antitröst yasalan çıkarmak zo- rundadır" diye konuştu. Uyanık yurtsever Nazmi Bilgin, promosyon çılgınhğının, eskiden gazetelerin tabak çanak verdiğini, artık benzin alana yoğurt alana gazete ve- rildiğini belirtti ve bundan hicap duyduk- lannı söyledi. GelenekJer oluşmadığı için kamera ve fotograf makinelerinin özel hayata haksız yere girdiğini belirten Bilgin, ülkenin bö- lünmesi ve cumhuriyetin temel ilkelerinin ortadan kaldınlmasına yönelik olarak ça- balann olduğunu belirtti. Bilgin, "Yasak istemiyoruz. Ama yasaksızTürkiye demek, yasasız Türkiye demek değfldir. Sınırsız gi- bi görünen özgürtükler sermaye ve siyaset- çi tarafından kullamlmaktadır" diye ko- nuştu. Nazmi Bilgin, artık ülkenin korun- ması için yurtsever olmanın yetmediğini, "uyanık yurtsever" olmak gerektiğini öne sürdü. Ozon tabakasındaki incelme. insan sağlığı için tehlike olusturuyor Güneş bu yıl bir başka yalayor Türkhe'degüne^nbaüşıııı.>er>-üzününen .^^ d o ğ a J 0 , u ş u m l a n n d a n b b i o l a r a k kabul edilen peribacalanndan izlemek yerli ve yabancı ruristlerin ilgisini çeki- yor. Ürgüp ilçesinin Ortahisar beldesi yakınlanndaki Kızılçukur mevkiine, gü- neş babmını izlemek için yapılan ziyaretlerden 250 bin lira ücret alımyor. öğ- rencilere ise yüzde50 indirim yapdıyor. Elde edilen gelirin. Ürgüp tlçe Özel Jda- re Müdürlüğü ile paylaşüdığını belirten Ortahisar Belediye Başkanvekni Meh- met Refik Akalp, bu >ıhn 6 ayhk bölümünde Kızılçukur'da güneş banmını iz- leyen ruristlerden 3 niihar liraya yakın geür elde edildiğini sö> ledi. Akalp "Ül- ke genelinde güneşin doğuşu Nemrut Dağı'ndan izlenir. batımı da Kızılçu- kur'dan. Bu, arOk çoğunluk tarafından böyie kabul edilivor. Doğa ile baş ba- şa kalmak isteyenler güneşin baüşının sonuna kadar Kızüçukur'da kalryorlar. Turistlerin her türlü ihtiyaçlannın giderilmesi amacıyla küçük çaph satış bi- rimleri ve çeşme bile yapürdık. Aynca doğada yürüyüş yapmak istevenler için de Kızılçukur ideal bir merkez durumunda" dedi. ( SELAHATTİN ŞAHtN) tZMİR (AA) - Güneş ışın- lanmn insan vücuduna verdi- ği zarann giderek arttığı belir- tilerek güneşe çıkmadan yanm saat önce kesinlikle koruyucu faktörü yüksek krem kullanıl- ması gerektiği anımsatıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Derma- toloji Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Avn, ozon tabakasının endüstride kullanılan çeşitli gazlar nede- niyle inceldığini. bunun da in- san sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Ozon tabakasında özellikle Antarktika ve Sibirya üzerin- de oldukça geniş incelme ol- duğunu kaydeden Avcı şunla- n söyledi: "lltraviyole ışınlanndan çok zararh olan C ışınlan şu anda yery üzüne ulaşamadı. l laşO- ğı takdirde, deride önemli ha- sarlara yol açacakur. Ancak, daha kısadalga boyutlu ultra- viyole B ışınlan yeryüzüne ulaş- maya başladı. Bu ışınların olumsuz etkileri de deride er- ken ve geç dönemde ortaya çı- kabiMyor. Erken dönemde de- ride kızankhk ve su kabaro- gının oluşmasına yol açan bu ışınlan bağışıklık sistemini za- ymauyor. Kişi güneş yanığı ile birlikte her türlü hastahğa ye- nikdüşebUiyor." Ultraviyole B ışınlannın geç dönemde, kişide genetiközel- likleri belirleyen DNA'larda kınlmalara neden olduğunu da anlatan Avcı, "Bu arada tümör gelişimini engelleyen ge- nomlann etkinliği azalıyor. DNA kınlmalannın onarımı için gerekli olan bu tümörü basküayıcı genom görevini \e- rine getiremediğinden. uzun dönemde deri kanseıierinin gelişmesine aday oluyx>r" diye konuştu. "Çocuklan korayun' Bu ışınlann. deri kanserle- ri arasında öldürücü olan ve benler üzennde meydana ge- len değişiklikten oluşan melo- nom kanserleri riskini arttırdı- ğını da bildiren Avcı, Türki- ye'de yılda 4 melenom kanse- ri vakası ile karşılaştıklannı, açık tenli kişilerin daha bü- yük risk altında olduğunu söy- ledi. Çocuklann mutlaka güneş- ten korunması gerektiğini vur- gulayan Avcı, bu konuda an- ne ve babalara büyük görev düştüğünü kaydetti. n s e r I e r i I T.C. Kültür Bakanhgı'aın Katkılanyla ' 9 9 Y a z K o S a n a t K o o r d ı n a t ö r ü N u m a n P e k d e m i r Bilet RyBtlan: Tam: 3.000.0O0 TL Öğrenci: 1.000.000 TL5 Bodrum Kalesi 3Ağustos1999 Saat 21 30 5Ağustot1999 Saat 2130 7Ağustos 1999 Saat. 21.30 Efes Antik Tiyatro 31 Temmuz 1999 Saat 21 30 K o n t r r f l i t l m r t K a t o v l ı M ü l t t c l l T •« r * « ı h n ı l f l t V M k l ı n ı ^ • j i f l a n t c ı k t ı r . BİLET SAHŞ NOKTALAA njBQUIIÖS,OÛİBET:B*<lr»i:M • ANr*L Panıyna Bûroau • KBIER: Tanımn Vartı • tS l
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle