18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 TEMMUZ 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eren Keskin'e dava • İstanbul Haber Servisi - Insan Haklan Derneği (tHD) İstanbul Şubesı Başkanı Avukat Eren Keskin hakkında "kanunun cürüm saydığı bir fiili açıkça övdüğû" gerekçesiyle, 6 aydan 2 yıla kadar hapıs cezası istemiyle kamu davası açıldı. Keskin'in 21 Mart 1999tarihindekibasın açıklaması sırasında Batman'da güvenlik gûçleriyle girdikleri silahlı çatışmada ölü ele geçirilen terör örgütü üyelerini kastederek "Bize hayret edebilirsiniz ama gerillanın hakkını koruyacağız'" şeklinde ifade kullandığı belirtiliyor. Dava Beyoğlu 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Taşkömürü taşınmazları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Maliye Bakanlığı'nca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'nda benimsenen yasa tasansına göre, Zonguldak taşkömürü havzasındaki Hazine'ye ait taşınmazlar kullanıcılanna satılacak. Maliye Bakanhğı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 1986 yılmda çıkanlan yasayla Zonguldak, Karabük, Bartın ve Kastamonu'yu kapsayan taşkömürü havzasındaki Hazine'ye ait taşmmazlann kullanımını kazanma hakkı elde eden yurttaşlara bedelsiz tescili olanağı getirildıği, ancak yurttaşlann büyük çoğunluğunun bu koşullan taşıdığını kanıtlayamaması nedenıyle mülkiyet sorununun çozülemediğı kaydedıldı. Bu düzenlemeyle bu durumdaki yurttaşlara kullandıklan Hazine taşınmazlannı emlak vergisine esas değer üzerinden satın alma olanağı getirildiği bildirildi. MHP'de başkanlık kavgası: 3 yaralı • Dh ARBAKJR (Curahuriyet) - MHP Genel Merkezi tarafindan Batman ll Başkanlığı'na atanan Yılmaz Bulut ile iki doktor arkadaşı parti binasmda eski îl Başkanı Şeyhmuz Demir'ın yeğenleri tarafindan dövüldü. Yaralanan üç kişi hastanede tedavi altına. iki saldırgan ise gözaltına alındı.Bulut ve iki doktor arkadaşı Batman Devlet Hastanesi'ne kaldırarak tedavi altına alındı. tki kamu çahşanının hangi amaçla bir sıyasi parti binasında bulunduklan anlaşılamadı. Saldınyı geîçekleştiren Bedrettin Demir polis tarafindan gözaltına alınırken olayla ilgili soruşturma sürüyor. hD13yaşında • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - tnsan Haklan Derneği'nin 13. kuruluş yıldönümü Adana'da da kutlandı. İHD binasında çok sayıda kişinin katıldığı kutlama toplantısında konuşan şube sekreteri Hüseyin Çapartaş, "tHD. bundan önce oldugu gıbi bundan sonra da temel hak ve özgürlüklerin, fikir ve düşüncenin savunucusu olacaktır" dedı. Çapartaş'ın konuşmasından sonra Mezopotamya Kültür Merkezi'nden bir grup konuklara dınleti sundu. Açtklama • ANKARA (AA)- Tokullar Deri Mamulleri Sanayi ve Ticaret Şirketi Yönetım Kurulu Başkanı Halim Tokul, gazetemizde önceki gün yayımlanan 'Cemaatler Emniyeti Kuşattı' başlıklı haberle ilgili olarak bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: "'Gazetenizde şirketimiz menfaatlerini v e imajımızı etkileyecek bir yazı yer almıştır. Söz konusu haberde yanlışlıkla 'Hasan Tokul' adı 'Hasan Tokullar' olarak kullanılmıştır. Tokullar Deri Sanayi olarak Hasan Tokul ya da Hasan Tokullar isımlı kişiler ile hıçbir resmi bağlantımız bulunmamaktadır." Hükümetin hazırladığı tasan hakkında görüş bildiren ceza hukukçulan uyardı 'Kısmi tleğil genel afANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ceza hukukçulan, Türkiye'nin temel siyasal so- rununu çözmek, hukuksal gereksinimi gi- dermek için öncelikle "düşünce suçlulan- na af" önerisinde bulundular. Genel affin geçmişte terör nedeniyle yaşanan büyük acılan kapatamayacağını, buna karşın acı- lann tekraryaşanmasını engelleyeceğini be- lirten avukat Şenal Sanhan, "Türiaye top- raklan içinde biriikte yaşama isteği sunul- maktadır. Hükümetin buna kulak vermesi, buna uygun bir hukuk siyasası geliştirmesi gerekir'' dedi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Tûrk. af ta- sansı hazırlıklan konusunda. "Çahşmalar Adalet BakanhgY nda devam edryor. Sanıyo- rum ki önümüzdeki hafta içerisinde o konu- da da koalisyon partUerinin genel başkan- lannı ziyaret ederek. onlara bügi sunma ve mutabakatlannı alma olanağı doğacakür" dedi. Türk. pişmanlık yasasına ilişkin soru- ya,"Evetildsibiriikte. tldaynyasa ama, ay- nı zamanda bunlan Mecüs'esunmakistiyo- nız" yanıtını verdi. Cumhuriyet'in görüşlerine başvurduğu hukukçulardan Şenal Sanhan. anayasanın 87. maddesinde, 14. maddeye atıfla, bu madde kapsamında işlenmiş olan ve siyasi suçlan kapsayan suçlann aftan yararlana- mayacağını karara bağladığına dikkat çek- ti. Sanhan. siyasi suçlulan da kapsayan ge- nel bir af için anayasanın 87. maddesinin değiştirilmesinin zorunlu olduğunu vurgu- ladı. Çeteye yardım eylemini düzenleyen 169. madde konusunda af gefirilmesinin konuşulduğuna işaret eden Sanhan, bunun da anayasanın 14. maddesı kapsamında bir suç olduğunu ve 87. madde değiştirilmeden getirilemeyeceğini söyledi. 14. maddede y- er alan suçlann devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak. dil, ırk, din ve mezhep aynmı yaratmak gibi suçlar ol- duğunu anımsatan Sanhan, "Bugün af bu suçlar nedeniytegündemdedir. Düşünce öz- güriüğfinden siyasi örgüdere kadar uzanan bir çizgide af yasası gerçekkştirilecekse ön- cetikü olarak yapüması gereken 87. madde- de değişikliktir" dedı Genel aftan yararlanacaklann esas olarak adli suçlular olacağını belirten Sanhan, "Bunlarsayıca her zaman siyasi suçlulardan daha fazJa ohnaktadır. Örneğin 3712 sayıh yasa ile getirikn şartfı sahnmadan 22 bin Id- şi yararlanmıstı. Bunlardan sadece 1200'ü terör eytemcisi durumunda niteleniyontu. Demek ki asıl gereksinim hem adli hem si- yasi suçlar yönündendir, ağırhklı olarak ad- li suçlar yönûndedir" görüşünü dile getir- di. Avukat HaHt Çelenk de Türkiye'nin dü- şünce suçlannı da kapsayan bir af yasası- nın çıkanlmasma gereksmimi olduğunu be- lirterek. tt Bu tophunsal uzlaşma ve bansın sağlanınasuıda etkili oUcaknr" dedi. Düşünce suçlan ile ilgili olarak yargı aşa- masında birçok yanlış karar verildiğini, bunlann bir bölümünün kesinleşmiş oldu- ğunu kaydeden Çelenk, "Düşünce suçlan- nm ükeolarakaffedilmesinden yanayım. Te- rör suçlulan konusunda ise aynm yapmak gerekir'' dedi. Aftan yararlanabilecek olanlann af yasa- sı kapsamma ahnacak maddeler ile belirle- neceğine işaret eden Halit Çelenk, "312. maddenm İfikrasuıda yer alan 'Halkı; ırk, din, mezhep farkhlığı gözeterek kin ve düş- manlığa açıkça tahrik etme" suçuafkap- sanu dışmda kabnah,öteki düşünce suçu ni- tetiğindeki eytemier af kapsamınaahnmah- dn-"dedi. PM toplantısında konuşan CHP lideri, partisinin bir Türkiye seferberliği başlatacağını söyledi Oymen: 8 yıl temelinden sarsdıyor ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Baş- kanı Altan Oymen, yaz dö- nemi Kuran kurslanna iliş- kin yasa tasansı ile 8 yıllık temel eğitimin temelinden sarsıldığını belirterek, "Kuran kurslan konu- sunda MecBs'teki partilerin hepsi ittifak ha- linde. Sağ partiler de, sol adını taşıyan diğer iktidar partisi de" diye konuştu. Oymen, parti meclisi toplantısının açılışın- da yaptığı konuşmada, CHP'nin bir Türkiye seferberliği başlatacağını ve tüm PM üyele- nnin de bu çalışmada yer alacağını söyledi. Öymen, PM toplantısında ilk kez partinin malı bilançosunun üyelere dağıtılacağını ve CHP'nin bu konularda şeffaf davranacağını vurguladı. Hükümetin emeğin hakkı ile ilgili sınırla- rnalara "insafsızca" devam ettiğini kaydeden Ûymen, sosyal güvenlik yasa tasansının iş- verenler dahil herkes tarafindan eleştirildiği- ni anımsattı. Öymen, "Bu tasanyı savunan Idmseye rasdanmıyor. Hazırlayan bakan ve etrafındakilerden başka. Ama ayıu şeldlde çıkması için ısrar devam ediyor" dedi. 'Çalışaıun ytikü artıyor1 Hükümetin bir yandan çahşamn strtına vurduğu yükü arttınrken. diğer yandan pa- rayla para kazananlara kolaylık sağlamak için vergi yasasını değiştirmeye çalıştığmı anla- tan Öymen şunlan söyledi:"Nerden buldun sorusunubu paraçevreleri duymak istemiyor. Sermaye ve işveren çevTesi demiyorum. Çün- kü bu konuda sertna>e kesiminin de sıkıntı- lan var. Bu gidiş tehlikdi bir gidistir. Meclis'te- ki partilerin sesi çıkmıyor. Muhaiefetin sesi çıknuyor. CHP'nin eksikliği hissediliyor." Belediyelerin içinde bulunduğu sıkıntıla- n da dile getiren Oymen, iktidar partisinden olan belediyeler ile diğerleri arasında aynm- cılık yapıldığına ilişkin duyumlar aldıklan- nı belirtti. Öymen başkanlığında toplanan parti mec- lisi (PM), gruplar halinde ıl ve ilçe örgütle- Cumhurbaşkanı Sükyman De- y y ,nirel,CHPUderiAltanO>Tnen ile yeni secilen merkez yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Altan Öymen kabulde, CHP'nin son seçimlerde Meclis dışında kaldığını, ancak çalışmalannı Meclisteymiş gibi sürdürdüklerini söyledi. Öy men, hükümetin ortaya koyduğu. emeğin hakkına ge- tirilen sıruriama \e sosyal güvenlik yasa tasansıy la ekonomideki bozukhığıuı çahşan- lara yükfcnmesinden endişe duyduklannı belirtti. (Fotoğraf: A A) rine ziyaretler yaparak Türkiye seferberli- ği'' için start verdi. PM'nin yaklaşık 8 saat süren toplantısın- da, genel sekreter yardımcılan arasında ya- pılan görev bölümü şöyle: Vfeli Aksoy: Seçim ve propaganda, kamu yönetiminin izlenmesi, TBMM ile ilişkiler, genel merkez ve profesyonel kadronun yö- netimı. Şule Bıçak: Uluslararası ilişkiler, araştırma, arşiv, hukuk bürosıı, kadın politi- kalan, PM ve MYK toplantılannın düzenlen- mesi. Yîğit Gülöksüz: Örgüt işleri, üye ya- zımlan ve yenilenmesi, örgüt gezilerinin eş- güdümü, haberleşme, üye, örgüt, yurttaş, res- mı daireler ve kurumlarla ilgili yazışmalar. Bekir Yurdagül: Belediyeler ve yerel yöne- timler, sendikalar, sıvil toplum örgûtleri ve gençlik politikalan. tCEVlT, ADANIN TÜRKİYE 'NlN GÜVENLİĞİNDE ÖNEMLÎ YERİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ 'KKTC'nin vaTgeçümez 9 ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Bülent Ecevit, "Türkiye'nin bağımsızlığı ne ka- dar vazgeçilmezse KKTC'nin bağımsıztığı da o kadar vazgeçil- mezdir" dedı. Başbakan Ecevit, dün akşam BRT televizyonunda yayımla- nan Mim Noktası programma katıldı. KKTC'nin geleceğine güvenle bakrığını belirten Ece- vit. "Dümada hiçbir toplum, Kıbns Türkkrinden daha çok bağımsızhğa la\ık olamaz. Dün- ya ne kadar tanımamazuktan gelsede KKTC gerçeği arnk yad- sınamaz hale gelmiştir" dedı. KKTC'nin, Türkiye'nin güven- liği açısında da önemli bir yer teşkil ettiğine dikkat Ecevit şun- lan söyledi: "Bizim için Türkiye Cumhu- riyeti'nin bağımsızhğı ne kadar vazgeçilmezse KKTC'nin ba- ğımsızlığı da o kadar vazgeçil- mezdir. Dünya KKTC\i tanımı- yor. ama bütün dünyadan profe- sörier burada bulunan ünhersi- telere gebnektedir. Kıbns Banş Harckâü öncesinde Kıbns'ta ça- nşraa vardı. Bir yandan Kıbnsb Rumlar saldınlarda bulunuyor- lardı. Banş Harekâu'ndan beri adaya kesntisiz banş gehniştir. Başkalannı kanştırsaydık Kıb- ns'taki dunun Kosova'dan fark- lı olmazdı. Harekât adaya de- mokrasiveözgürlük getirmiştir.'' Başbakan Ecevit dün akşam Çankaya Köşkü'ne çıkarak Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel ile haftalık olağan görüş- mesini yaptı. Ecevit, 1 saat süren görüşme- nin ardından çıkışta gazetecile- rin sorulannı yanıtladı. Ecevit, Demirere uluslarası tahkimle il- gili yasa tasansının imzaya açıl- dığını, bu konudaki anayasa de- ğişikliğinin gelecek hafta Mec- lis gündemine gelebileceğini ilettiğini söyledi. Cebze Öğrenci yurdunda tekke düzeni TRABZON (Cumhuriyet) - Kocaeli 'nin Gebze ilçesi Dilova- st beldesinde bulunan ve Süley- mancılann kontrolünde olan Or- hangazi Mahallesi Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Yurdu'nda kalan öğrencilere yo- ğun bir dini eğitim baskısı yapıl- dığı, yurtta hizmetli olarak görü- nen personelin Arapça ve din eğitimi verdiği, yurttaki işlerin ise öğrencilere yaptınldığı öne sürüldü. Yurtta bannan O.G. ad- li öğrenci Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, geride bıraktığımız öğretim yılmda yirminin üzerin- de öğrencinin baskılar nedeniy- le ailesinden habersiz olarak yur- du terk ettiğini acıkladı. Okullann tatil obnasından 20 gün sonra çok sayıda yoksul ai- le çocugunun yurtta banndınl- ması ve çevredeki tarikatlarm kontrolünde bulunan camilerde din eğitimi alabilmesi için prog- ramlar düzenlendigini belirten O.G., bunun yasal olmamasına karşın her yıi yinelendiğini iddia etti. Hizmetii takıyyesi O.G., yurtta sistemli bir Arap- ça ve din eğitiminin verildiğini, bu dersleri hizmetli kadrosunda bulunan öğretmenlerin yapüğı- nı acıkladı. O.G.'nin verdiği bil- gilere göre, Arapça ve din eğitim organizasyonunu hizmetli kad- rosunda görünen Giresunlu Ha- fcsÖksüzyapıyor. AU Rıza Hoca Arapça ve Ku- ran. Bingöllü Necati Çakır Ku- ran, Giresunlu Ismail Hoca Ku- ran ve çeşitli din dersleri veriyor. Yurtta misafir olarak kaldıği ve Hseyi dışandan bitirme sınavla- nna girdiği belinüen 17 yaşında- ki Fahrettin Bekâr'ın da Kuran eğitimi verdiği bildiriliyor. Hizmetli görüntüsündeki eğit- menler yurtta kalıyor ve tüm ge- reksinmeleri yurttan karşılam- yor. IRMIK /AYDIN ENGİN aenginı doruk.net.tr. Gemi iskeleye yanaştı. Halatlar atıldı, bağlandı ve yolcular inmeye başladı. A- ma gemi bir türtü boşalmıyor. Iskeleden bir insan seli akıyor ve sonu gelmiyor. Az ötede koca çınariann gölgesine yanla- mış, bir yandan koruk şerbeti içiyor, bir yandan inen yotculan seyredip oyalanı- yoruz. Adliye kaieminden emekli Bahri Bey, ıslık çaldı: - Vay be, dedi, herkes tatile çıkmış... Tatil yerinde, denizin kıyısında, çınar- lann baştan çıkancı serinliğinde ne yapı- lır? Eh, biz de onu yapıyoruz zaten; laf krt- lığında asma buduyoruz. Bahri Bey'in ge- mi gözlemine yanıt, gene bizim masa- dan geldi: - Atma üstat, herkes tatile çıktıysa bu- gün açız demektir... - O niye o? - Tabii. Herkes dediğine göre fınnâlar, fınncı çıraklan, hamurkâriar, pişiriciler fi- lan da tatilde demektir. Yani ekmek ya- pan yok demektir. Gemi iskelede bağlı kalacak, çünkü kaptan, kamarot, tayfa- lar, çarkçıbaşı, çımacı da tatilde demek- tir. Bir türlü boşalamayan gemiyi de, tatil- cileri de bırakıp dil tartışmasına geçtik. "Herkes" yerine "amma da çok" mu demeli, "birhayli" mi demeli, yoksa "fır- satını bulan mı" demeli? Tatil dediğin işte bu olmalı. Öyle güneş- te bir yanını kızartıp, sonra öteki yanına dönüp, arada bir "casss" diye suya dal- Adada Her Gün Pazar maktan ıbaret birtatil pek yavan olsa ge- rek. Marmara'nın göbeğinde, Marmara Adası'nın Marmara köyünde, çınarlann gölgesinde dil tartışması... Sonunda ve laf nasıl oraya geldiyse, hep biriikte, "Türkçenin çoklastiklibirdil olduğu "nda karar kıldık. Sohbet -en azın- dan benim için- daldan dala konan bir laf gezirrtisine dönüştü. Lafa kanşmadan, a- ma "lafm başına buyruk uçuşmasından gerçek bir keyif alarak izliyorum. Türkçenin lastiğınden bildiğimiz lasti- ğe, lastikten plastiğe, plastikten plastik pompaya, plastik pompadan hasta ağaçlara ilaç püskürten plastik pompa- lara, ilaç püskürtmekten küllenme, küf- lenme gibi çınar, zeytin ve bağ hastalık- lanna geldik. Bu nasıl oldu bilmiyorum. Ama pek gü- zel olduğunu keyifle gözlüyorum. "Laf" hepimizi elimızden ve dilimizden tutmuş, bikJiği gibi gezdiriyor. Nrtekim küllenme- de, küflenmede, hastalıklı zeytin dalla- nnda da fazla oyalanmadık. Laf şimdi bi- zi, çoğunluğu emekli, orta ve ait orta sı- nıfiann tatil yaptığı bu güzelim adada si- yatik, lumbago, bel frtığı gibi "emekliya- şı hastalıklanna" getirdi. Bel frtığında ameliyatın kesinlikle çö- züm olmadığında ortaklaşa karar kılıp es- ki kaymakamla yeni kayrnakamın "mu- kayesesi"ne atladık. Tabii ve ne güzel, orada da kalmadık. Karşıdaki Ekinlik Adası'nın kıyılannda, uzaktan bile seçilen beyaz köpüklere bakarak, açıkta denizin dalgalı olduğuna hükmettık. Denizin dal- gasından briçe nasıl atladığımızı gerçek- ten anımsamıyorum. Ama briçte, sür- kontrlu dört pik oynayıp üç batana kaç ceza puanı yazılacağı konusunda çok oyalandık. Zaten anlaşma da mümkün olmadı. Öğlen uykusu saati gelmiş geçi- yordu. Sabah dokuz buçukta sıraya gi- rip ve epey bekleyerek aldığımız ve şu ana kadar da tek sayfasını bile çevirme- diğimiz gazetelerimizi koltuklanmızın al- tına sıkıştınp kimimiz evinin, kimimiz kal- dığı pansiyonun yolunu tuttuk. Hani gazetelerde, "pazar günleri hafıf konularyazılır" diye yazılı olmayan birku- ral var ya, gel de bu kuralı bu adada uy- gula bakalım. Adada her gün pazar! ••• Peki o güzelim tatil adasında benim mi ne işim var? Tatil yapıyorum, Cumhuriyet usulü ta- til. Yıllık izin için yazıişleri müdürünün önü- ne dikildim. Lafı çaktırmadan geveleyip, "Müdür, ben çalışmaktan helâk oldum... Acaba diyorum, yıllık iznimin şöyle iki haftasını..." Bizim Yazıişleri Müdürü Ibrahim Yıkta yıllar önce, bilmediğimiz bir ameliyatta bedenindeki bütün sinirteri aldırtmış. O yüzden yüzünde kıl bile kıpırdamadan yanıtladı: - Ayıp ettin abi, dilediğin kadar tatil yap... Yazılannı oradan yollarsın, olurbi- ter... Tabii, "Benim işim zaten yazı yazmak. Benim için tatil de yazı yazmamak olsa gerek..." demeye cesaret edemeden odadan sıvıştım. Gördüğünüz gibi tatil yapıyorum. Cumhuriyet usulü tatil!.. Sorun da bu zaten. Deniz, çınar gölgesi, çınar gölgesinde sohbet, ağustos böceklerinin bitmeyen konserleri, briç, çiçek sulamak, at kesta- nesinin küllenmeye tutulmuş yaprakla- nyla oyalanmak gibi harikulade birtatil or- tamında, gel de Tahkim Yasası, IMF re- çetesi, emeklilik yaşı, çete davalan gibi klasik yazı konulannda kalem oynat, bil- gisayar tıkırdat bakalım... Her gün de bugünkü gibi sade suyatj- rityazıyazılmazya... Allahyardımcımolsun... Birdenizeda- lıp çıkayım da şu tuhaf tatili ve tatilimin tuhaflığını bir kez daha düşüneyim bari diyeceğim, ama vakit yok. Cenap geldi. Turan bey haber yollamış, briçe otura- cağız... Zaten köşe doldu, yazı da bitti. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Aynalara Kızmak! Antropologların bir savı var. Insanoğlundaki bilinçlenmenin, içmek için dur- gun suya eğilmesiyle başladığını söylerler. Durgun su ayna gibidir. llkel insan kendini orada gördük- ten sonra, gelişimi başkalaşır. Sokrates'in "Kendini tanıi" talkınına uymanın ilk adımı, aynaya bakmaktır. Ama aynadan yararlanmanın ilk koşulu da, gö- rüntüdeki çirkinlikleri aynanın kötülüğü ile açıkla- maya çalışmamaktır.. Gerçekleri kabul etmek yü- rekliliğini göstermektir. İnsan, ancak hastalığını ya da hatasını kabul et- tiğinde huzur bulur. Çünkü içsel gerginliği yaratan, genellikle insa- noğlunun kendi yüreksizliğidir. Huzur hoşgörü ile, hoşgörü de önce kendi kendisi ile hesaplaşmak- la başlar. Cahrt Srtkı, "Neden böyle düşman görünürsü- nüz/yıllaryılı dost bildiğim aynalar" demiş.. Demış demesine de, aynalara bakmaktan gene de vaz- geçmemiş! • • • Eski Yaşar Kemal ile "yeni" Yaşar Kemal'i ayır- dım. Dünkü Demirel ile bugünkü Demirel'i ayırdım. Siyaset adamı Erdal Inönü ile insan Erdal Inö- nü'yü ayırdım. Parti önderi Ecevft ile devlet adamı Ecevrt'i ayır- dım.. Hiç kimsenin, hiçbir şeyin ya siyah ya beyaz ol- madığını unutmamaya hep özen gösterdim. Ama beyazlıklann yazılmasından mutlu olanlar, sıyahlık- lann anımsatılmasında hep "art niyet" aradılar. "Devlet sanatçılığrmn yozlaştınlması dışında, bugünkü Demirel'i hep övdüm. Ama bugünkü dev- leşmiş sorunlann temelinde yatan geçmiş hatala- nn anımsatılması gerektiğinde, aynaya kızgın yum- ruklar indi. "Cumhurbaşkanı'na hakaret"\en hakkımda açıl- mış iki dava var. Hem de bilırkışinin tersi yöndeki görüşüne karşın... Demokratik eleştiri ile "hakaret" arasındaki sını- n aynalar çizer. Aynı ayna güzel yanı gösterirken doğru, çirkinlikleri gösterdiğinde yanlış olabilir mi? Menderes emeklilik yaşını bir kez indirmiş, Sa- yın Demirel ise üç kez. Sonuncusu da daha yedi yıl önce.. Bugün denizin artık tükendiği noktada, geçmişteki yanlışı anımsamamak olası mı? Türkiye'de en çok imam okulu açmış kişi Sayın Demirel. Tarikatlann siyasete karışmasında en çok katkıda bulunmuş kişilerden birisi Sayın Demirel.. Türkiye, kendisini belki de bir iç savaşın uzaktaki eşiğinden döndüren adımların sıkıntılarını yaşar- ken, o noktaya gelinmesindeki yanlışları anımsa- mamak olası mı? Devletin gözleri önünde ve hatta örtülü desteği ile "komando kamplan" kurulmuş. Bir kısım genç- ler, düşman diye belletildiği başka gençlere karşı şiddet kullanmak üzere eğitilmiş. Kardeş kardeşi vurmuş.. Devleti yönetenlerin artık onlara gerek- stnmesi kalmayınca, bu kez kendi hesaplanna "devlet içinde" çeteleşmişler. Böyle birortamda geçmişi anımsatmak hakaret, geçmişe gözlerini kapatmak ise demokrasiye hiz- met olabilir mi? • • • Tarih felsefecisi Leon E. Halkin şöyle demiş: "Tarihin bilinmesi, geleceği düşünmek için zo- runludur.. İnsan geçmişini ne kadar iyi tanırsa, o- nun o ölçüde daha az kölesi olur." Kimisi geçmişten korkar, kimisi ise gelecekten. Gelecekten korkmamanın yolu ise, geçmişe yürek- lice bakabilmekten geçer.. Geçmişten korkanlar, geleceği onun kölesi yapma yolunu açmış olurtar. Ahmet Cemal bir tarihte, "eleştirel düşünme- nin bedeli"n\ anımsatan bir yazı yazmıştı. Ama o bedel ödenmeden, korkmadan düşünebileceği- miz, düşleyebileceğimiz bir gelecek kurmak ola- nağı yoktur. Ve bugünden yannın temel taşlannı koymanın sorumluluğunu taşıyanlann da, aynaya bakmaktan kaçınmaya haklan yoktur!.. OHAL Bolge valiliği Operasyon sürüyor; 8 PKK'li öldürüldü DıYARBAKIR (Cum- huriyetBürosu)- Güvenlik güçlerince Şırnak, Mardin, Hakkâri ve Muş kırsal alanlannda gerçekleştiri- len operasyonlarda 8P- KK'li öldürüldü, 7'si yaka- landı. Van'ın Çatak ilçesüı- de bir PKK'li kendiliğin- den güvenlik güçlerine tes- lim oldu. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'ndenyapılan açık- lamaya göre, Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi Farşin bölgesinde güvenlik güç- lerince düzenlenen operas- yonlarda 8 PKK'li öldürül- dü. Açıklamada, Mar- din'in Kızütepe ilçesi kay- makamlık lojmanına 20 Haziran 1999 tarihinde ya- pılan saldın, Hakkâri'nin Çukurca ilçesi Davul böl- gesinde 6 Temmuz 1999 tarihinde meydana gelen ve bir binbaşı ile bir erin şehit edilmesi olayı ile Muş ve Şırnak'ın Silopi ılçesin- deki bazı eylemlere kanş- tıklan öne sürülen 7 terö- ristin yakalandığı belirtil- di. Ağn Valisi Lütfi Yige- noğm. önceki gece Bahçe- lievler Polis Karakolu'na yapılan saldın ile ilgili baş- latılan operasyonlarda gö- zaltına alınanlann sayısı- nın 40'a çıktığını bildirdi. Gözaltındakilenn sorgula- nnın sürdüğünü belirten- Yiğenoğlu, karakola yapı- lan saldında yaralanan po- lis memuru Mehmet Yü- ce'nin sağlığının iyi oldu- ğunu söyledi. Polis genis güvenlik önlemi aldı Tarikat cenazesine tepki tstanbul Haber Servisi - Nakşibendi tarikatına bağlı, Sultanhamam'da çok etkin olan Erenköy cemaatinin yak- laşık 20 yıldır tekke başı olarak bilinen Musa Topbaş'ın, dün Sahrayı Cedit Camii'ndeki cenaze töreni, tarikat mü- ritlerinin mitingine dönüştü. 83 yaşında ölen Topbaş'ın cenaze töreninin yapılacağı cami önünde sabah 05 .OO'ten ıtibaren toplanan yüzlerce tarikat mensubu, geniş güven- lik önlemleri alan polisi zor durumda bıraktı. Camiye giden yollann tarikatçılar tarafindan kapatıl- dığı törende polis, olası bir taşkınhğa karşı panzerleri ha- zır bulundurdu. Gazetemizi arayan yurttaşlar, törene ka- ülanlar tarafindan da sözlü tacize uğradıklannı bildirdi. Cenaze töreninde cumhuriyet devriminin kılık-kıyafet yasalanna aykın görüntüleriyle takkeli, cüppeli, sanklı onlarca kişi, töreni bahane ederek gün bo>ıı ortalıkta do- laştı. Cenazede, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu plakalı bir otomobil de dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle