Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1999 PAZAR
14 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr
Joshua Redman, caza bakış açısında babasınm büyük payı olduğunu söylüyor
Açık, düriist ve ö^iirce caz. . .
Kenny Garrett, film miiziği yapmayı çok istediğini söylüyor. (Fotoğraf: KADER TUĞLA)
'Yaptığım müzikle
öyküler anlatıyorum'NURDAN CİHANŞÜMUL
6. Uluslararası Caz Festıva-
li'nin son konuklanndan bın
festıvale geçen yıl da katılan ve
büyük ilgı gören Kenny Gar-
rett BeşBsi ve Courtnev Pine ol-
du.
Alto saksofoncu Kenny Gar-
rett'a, davulda MarkSimmons.
bas gıtarda Nat Reeves. piya-
noda Shedrick MitcheU eşlik'et-
tı. Konserın ıkınci bölümünde
Courtney Pıne v e grubu yer al-
dı.
Müzikle. tenor saksofonist
olan babası sayesinde tanışan
Garrett, Mel Lewis Orkestrası
ve Danny Richmond Beşlisi'yle
çalıştı. Ünıverstte egıtimı ye-
nne kendisı içın daha yararlı
olacagını düşündüğü Mercer
EUington'ın yönettıgı DukeEI-
lington Orkestrası'na katılan
Garrett. tutkusu ve enstrüma-
nı üstündeki kontrolü ile tüm
dikkatleri üzerineçektı. Mıles
Davıs ile beş yıl çalışan Gar-
rett. Amandla. Dingo. Uvc Aro-
und The VVbrtd ve Miles Davis
and Quincv Jones: Live at
Montreıut albümlennde yer al-
dı. Miles Davıs'levecazınus-
ta ısimlenyle çalışmasının ken-
disi için oldukça önemli oldu-
• "Cazköklübir
müzik, yeni besteciler
oldukça yaşayacak.
Cazla içimdeki
enerjiyi dinleyicilere
aktanyorum.
Yaptığımız müziğin
içinde bütün müzik
tarihi var."
ğunu belirten Garrett, bu süre
içinde edındiğı deneyimlerso-
nunda farkJı müzısyenlerle ça-
lışmaya başladığını ve iyi bır
müzisyen olmak ıçın ne yap-
ması gerektiğini öğrendigıni
anlatıyor.
lfade tarzı. hayalgücü ve an-
latımmdaki ustalığıyla tanınan
Garrett. bunu farklı kültürleri
müzığınde özümsemesıne bag-
lıyor:u
Yaptığım müzikle öykü-
ler anlatıyorum. Belki de fark-
hlık burada. Ancak bu bir sır
değü,yalnızca baa insanlar bu-
nu yapmıyor. Yaptığım müzik-
le hayatı bir yerinden yakala-
ma>-a çakşıyorum ve her gün ye-
ni şeyler öğreniyorum."
Türk ızleyıcısınin oldukça
ıyı olduğunu vurgulayan Gar-
rett, bu gelişinde Türkiye'yi
ve insanını tanımak istiyor:
'Türkiye'yi Türk insanını \«
Türk müağini daha vakından
tanımak istiyorum. Külrürier.
konuşulan diller birbirinden
farklı da olsa insanlann istek-
leri, tutkulan aynı. tnsanlann
birbiriyle paylaşacağı çok şey
var."
Genç müzısyenlerle birlikte
çalışmayı sevdiğını belirten
Kenny Garrett'ın hoşlanmadı-
ğı soruysa" Yeniyüzyılda cazın
geleceğineolacak?': "Cazkök-
lü bir müzik. Yeni besteciler ol-
dukça cazyaşayacak. Caz mü-
cadekd bir müzik. Cazla içim-
deki enerjiyi dinleyicilere akta-
nyorum. Herkes cazın gelece-
ğinin ne olacagını sonıyor ama
idmse kJasik müziğin geleceği-
ni sormuyor. Yaptığımız müzi-
ğin içinde bütün bir müzik ta-
rihi var. Bugüne kadar caz adı-
na ne yapıldıvsa hepsi müziği-
mizde var. Doğal olarak insan-
lar farklı şeyler bekliyorlar."
Dığer müzısyenlenn ne yap-
tıgıyla değil, kendi yaptığı mü-
zikle ilgilenen Garrett, yaptı-
ğı müzikle yaşadığını belirti-
yor ve 'Ne hissediyorsam onu
çahyorum diyor. Kenny Gar-
rett'ın en çok istediği şey ıse
film müziği yapmak.
ULUSLARARASI
İSTANBÜL
CAZ FESTJVALİ
m
F
• "Babam, caz yaparken açık, dürüst ve
özgür olmayı öğretti bana. Neyi mi
kastediyorum? Ne zaman enstrümanımı
elime alsam, ister grubumla ister tek
başıma, içimden o an ne geliyorsa onu
çalmayı, o anda yaşadıklanmdan,
hissettiklerimden ve düşündüklerimden
öyküler anlatmayı..."
AHSENERDOGAN
tstanbul Caz Festıvalf nin ülkemızdekı en po-
püler konuklanndan biri de ABD'lı saksofoncu
Joshua Redman'dı Stefon Harris Beştisi ve
Branford Marsalis Dörtlüsü'nün de yer aldığı
programda kendı adını taşıyan grubuyla sahne-
ye çıkan Redman'ın konsen, gecenın en ilgi çe-
ken bölümüydü. Kendinden emin tav ırlan, sah-
neye hâkimıyetı, cesur ataklan ve doğaçlama
yeteneğiyle cazseverlerin hayranlığını bir kez
daha kazandı sanatçı.
tstanbul Caz Festivali, Redman'ın en önem-
sediğı ve katılmaktan en çok zevk duyduğu fes-
tıval. Dmleyicinin müziğine gösterdıği saygı ve
içten ilgi onu bu festivale çeken en önemh öğe-
ler. lstanbul'dakı dınleyicıyle kurduğu iletişimı
çok az ülkede, çok az konserde yakala-
yabildiğini söylüyor. Öte yandan. Açık-
ha\a Sahnesi'nın atmosferi ve Istan-
bul'un büyüleyici güzellığinin de
üzennde çok olumlu bir etlci yarat-
tığını ve bunun da konserlerine yan-
sıdığını belirtiyor. Jstanbul Caz
Festivali'nin, profesyonel mü-
zik yaşamının başlangıcında
büyük bir işlev üstlendiğıni.
Avrupa tarafından tanın-
masında önemli bir rol oy-
nadığını söyleyen Red-
man. "Buraya tekrar
tekrar gelmekten do-
layı büyük mutlu-
lukduyuyorum" dı-
yor.
Henüz 30 yaşına
gelmeden cazın 'usta-
lar' sınıfina gjrmey ı ba-
şaran Joshua'nın
yaşam felsefesinin
ve caza bakış açı-
sının oluşumun-
da, kendisi gibi
saksofoncu olan
babası Devvey
Redman'ın payı
çok büyük. Tek-
nik bilgiler ve uy-
guiamalar dışın-
dababasmdanöğ-
rendiğı en önemli
şeyin özgürlük ve
dürustlük olduğunu söylüyor sanatçı: "Hiç kün-
senin cazileügili tanımlamasına bağlı kalmadan,
kendimden beklentilerimi kısıdayacak hiçbir tet-
kini, baskıyı dikkate almadan özgürce. içimden
gefdiği gibi çalmayı ögrendûn babamdan. Ba-
bam, kendisini hiçbir nıüzis>enin üslubuyla st-
nırlamayan. kendini pek çok >olla ifade eden bir
müzisyen. Caz yaparken açık. dürüst ve özgür
olmayı o öğretti bana. Bunlarla neyi mi kastedi-
yorum? Ne zaman enstrümanımı elime alsam,
ister grubumla ister tek başıma, içimden o an ne
Joshua Redman (Fotoğraf: KUBtLAY TÜNTÜL)
geliyorsa onu çalmayı. o anda yaşadıklanmdan,
hissettiklerimden ve düşündüklerimden öykü-
ler anlatma> ı... Çalarken hiçbir şeyi ispatlama zo-
runda oünadığıniL kendimi katıksız bir biçimde
ifade etmenin dışuıda hiçbir şeyi başarmak zo-
runda olmadığunı..."
Babasının dışında da ılham aldığı pek çok sa-
natçı var elbette Sonny Rollins, Charlie Parker.
Miles Davis. Thelonius Monk. Ornette Coleman.
Chkk Corea ve Keith Jarret hemen aklına ge-
lenler. A>TI bır tarzın temsilcisi olan Beatles gru-
bunu da eklemeden geçmiyor. Bugünkü müzik
anlayışının ve etiğinin bu sanatçılarlayoğruldu-
ğunu söylüyor.
Özgürlük duygusu, Redman'ı deneysellığe ve
araştırmaya yönelten en büyük itici güç. Her
dinlediğı müzik türünden ve yorumundan
yararlanıyor, bunu kendı gelişimı
için en önemli koşul olarak gö-
rüyor. Funk. soul, rock, hıp
hop, Hınt ve Afrika müzikle-
n ile blues, yelpazesinde yer
alan türlerden bazılan. Di-
ğer müziklerle etkileşıme gir-
menin cazın doğasında var
olduğunu savunuyor ve cazın
soluk alıp verebılmesi için bu-
nun gerekli olduğuna ınanıyor.
Müzıkleri bırleştir-
mek ve kanş-
tırmak konu-
sunda tutucu
davranan,
bunun müzi-
ği ruhundan
kopanp yoz-
laştırdığını
savunanlara
ise hıç mi hiç
katılmıyor. "Bir
müziği yozlaştıran tek
şey müzisyenin kendi-
sidir. Türlerin kaynaş-
ması müziğe yaşam \v-
rir,başkabirşey<feğir
diyor.
lstanbulCazFesti-
vali'nde birlikte çal-
dıgı Joshua Redman
Band adlı topluluğu
bundan dokuz ay ön-
ce kurmuş Redman.
Davulda Gregory Hutchinson. basta Reuben Ro-
gers ve pıyanoda Araon Goldberg'in yer aldığı
grubuyla büyük bır uyum ve coşku içerisınde ça-
Iıştığını söylüyor. Grubun sürekli olup olmaya-
cagından henüz emın değil ama onunla yeni pro-
jeler yapmak istiyor Bu yıl için yeni bır proje-
si yok. Konserleri, turlan, albümleri hep gele-
cek seneye bırakmış. Yeni albümünü bu toplu-
lukJa birlikte hazırlamak istiyor. Toplulukla ku-
lüplerde de program yapan Redman. "Her ge-
ce ajn bir serüven yaşıyorum onlarla" diyor.
Pınar Çocuk Tiyatrosu, Anadolu turnesinde Harranlı çocukları tiyatroyla tanıştırdı
'Tîyatro çok güzeldir... Sahici gibi!'
• "Buradaki çocuklann
tiyatroya ne denli aç
olduklannı gördük. Henüz
bir oyunun nasıl izleneceğini
bile bilmemelerine karşm
çok ilgili ve heyecanlıydılar.
Harran'a gelmeden önce bir
sürü yer gezdik, ama burası
gerçekten farklıydı."
FECtRALPTEKTN
ŞANLILRFA-PınarÇocukrıyatrosu.
28 ili kapsayan 45 günlük Anadolu tur-
nesınin25 gününde Şanlıurfalı çocuklar-
labuluştu. Pınar. Keşan'dan Bolu'ya uza-
nan turneyle hem çocuklar ve tıyatro adı-
na önemli bır görev i yerine getıriyor hem
de Harran'a giden Ilk' çocuk tiyatrosu olu-
yordu. Şanlıurfa'nın güzeller güzelı ço-
cukları. tıyatroyu ve Pınar'ın dost yüzle-
rini sevgı\ le ve merakla kucakladılar.
0>-unun başlamasına dakıkalar kalmış-
tı... Çocuklar. o güne dek hiç tivatroya
gıtmedıklenni söylüj'or, sahnedeki hazır-
lıklan ılgiyle izliyor ve biraz daha yakın-
dan görebılmek içın yer kapmaya calışı-
yorlardı Telaştan, dört gözle bekledikle-
n o>Tinu ızleyemediler bile.. "Bir kere-
sinde dügün salonunda vardı tiyatro" dı-
yordu bazılan, "Ama çocuklar için değil-
di"... O güne dek hiç görmemiş olsalar da
bu akıllı çocuklann, tiyatronun varlığını
bildiklennı. merak ettildennı ve tı>atro ız-
leyecek olmaktan mutluluk duyduklannı
anlamak zor değıldi. Gözlerindeki ışıltı ve
tüm safiyetleriyle dıle getirdıklen heye-
canlan çok şey söylüyordu: tıpkı 12 ya-
şmdakı Halil'ın dedikleri gıbı "Tiyatro
çok güzeldir... Sahici gibi!"
Pınar Çocuk Tıvatrosu. Anadolu turne-
lerı kapsamında Walker Ludv»ig ile Ra-
iner Hachfeldın yazdığı. Alman GripsTı-
yatrosu'nun repertuvanndan Nesrin Ka-
zankava'nın Türkçeye çevirdıği ve Alev
Kerimoğlu tarafından yönetilen 'Loko-
mopüf' adlı oyunu sundu Harran llkoku-
Pınar Çocuk Th atrosu, VValker LudvvigDe Rainer HachfeM'in yazdığı 'LokomopüT adh oyunu sundu Harran İlkokulu'nda.
lu'nda. Genel sanat yönetmenlığinı Şakir
DemirpehlKan'ın yaptığı. teknik sorum-
luluğunu Malike Altan'ın üstlendiğı ve
genç oyuncular Kıvanç Başkan. Ze>nep
KumraLNurkan Doruk. BülentAlkış. Şu-
le Demirezen. Burak Altay. Banş Aksa-
vaş'tan oluşan Pınar Çocuk Tiyatrosu'nun
sergıledıği Lokomopüf. eğitimin önemi,
okul. dengelı beslenme, temizlik. sağlık.
sevgı, dostluk. banş ve arkadaşlık konu-
lannda mesajlar venyordu.
Tiyatronun, Balıkesır(Çeltikçi, Ovaköy,
Pamukçu kövlen). Keşan. Edirne. Lüle-
burgaz, Tekırdağ, Çorlu. Adapazan, Si-
mav (Demırcıköy. Çavdarhisar. Boğaz-
köy). Selendi. Burdur(Akyaka. Yazıköy.
Büğdüz köyleri). Akşehir. Aksaray, Nev-
şehır. Niğde, Mersin, Gazıantep, Mardın,
Dıyarbakır, Elazığ, Malatya. Sıvas, Erzin-
can, Erzurum, Artvın. Rize. Trabzon, Or-
du. Samsun. Çorum. Çankın ve Bolu'yu
kapsayan turnesinın sadece bır durağıy-
dı Harran. Genel Sanat Yönetmeru Demir-
pehlivan, en büyük amaçlannın, çocuk-
lan mutlu etmek olduğunu söylüyordu.
'Harran'a her yıl gelinroelT
Tiyatronun genç oyunculan, Harran'a
gelen ılk çocuk tiyatrosu olmanın kıvan-
cını taşıyorlar. Sadece Pınar'ın değil. dı-
ğer tıyatrolann da aynı sorutnluluğu duy-
masını beklıyor, Harran'a sadece bir kez
değil her yıl gelinmesi gerektiğini belir-
tiyorlar' "Buradaki çocuklann tiyatroya
ne denli aç olduklannı gördük. Tıyatroyu
tam olarak kavrayamamalanna. henüz
bir oyunun nasıl izieneceğini bile bilmeme-
lerine karşın çok ilgili ve heyecanlıvdılar.
Harran'a gehneden önce bir sürü yer gez-
dik, ama burası gerçekten farkhydi. Tıyat-
ro oyuncusu olarak değil insan olarak, bu
çocuklann açhğı karşısında iizüntu duy-
duk."
Pınar Çocuk Tiyatrosu'nun amacı ön-
celıkle tiyatro izleme olanağı bulamayan
bölgelere ulaşmak. Çocuklann coşkusu ve
gürültüsü nedenıyle oyun sırasında zor
anlar yaşayan tiyatronun genel sanat yö-
netmenı Demirpehiıvan, çocuklann sık
sık oyun izleyerek tiyatro terbiyesi kaza-
nabıleceklenru söylüyor: "YıflarönceKü-
tahya'ya gittiğünizde de aynı harala gü re-
leyİe karşüaşmıştık. Daha sonralan dü-
zenli olarak konuk olduğumuz Kütah-
ya'da çocuklann, tiyatronun ne demek is-
tediğini gitgjde daha iyi anladıklannı gör-
dük. Harran'daki çocuklann tepküerinide
doğal karşılıyorum, her şeyyavaşyavaşde-
ğişecek. Çocuklar ne kadar çok oyun iz-
leıierse tiyatro disiplinini de o kadar ça-
buk kazanırtar. Bir dahaki sefere Har-
ran'daki çocuklann da daha iyi birer iz-
leykriolduklannı göreceğiz. Zaten tiyatro-
nun amaçlanndan biri de ruhu tutkula-
nndan. hırçınlığından anndırmak değil
mi?"
Pınar Çocuk Tiyatrosu'nun 13 yıldır
çok güzel ve kutsal bır görevi yenne ge-
tirdiğıni söylüyor Demirpehlivan. 6-8 yaş
grubu için yazılmış olan ve logolardan olu-
şan Lokomopüf. parçalan birleştirerek
çocuklann düş gücünü geliştırmeye yö-
nelik olarak hazırlanmış. Demirpehlivan,
oyunun çocuklara öncelikle dostluk ve
sevgi mesajı verdığinı belirtiyor: "Har-
ran'daki çocuklann henüz oyunu gerek-
tiği gibi izleyip bu mesajı kavrayabildik-
lerini söyleyemeyiz belki, ama en azuıdan
tiyatroyu tanıdılar. tiyatro sahnesini gör-
düler. tiyatronun bir dekordan, ışıktan ve
oyunculardan oluştuğunu ögrendiler.r
Pınar Çocuk Tiyatrosu sezonda Istan-
bul ve Izmır'de oyunlannı düzenli olarak
sergiliyor. yaz aylannda çıktddan turne-
lerde ıse Anadolu'nun dört bır yanına
ulaşmaya çalışıyorlar. Oyunlan değıştir-
mıyor, büyük kenttekı çocuğa da, Har-
ran'daki çocuğa da aynı şekilde sesleni-
yorlar: "Baü'daki çocuk da ayıu, burada-
ki çocuk da._ Hepsi saf, hepsi güzel!"
Demirpehlivan. son yıllarda Türkiye'de
çocuk tıyatrosunda önemli gelişmeler ya-
şandığını, yeni çocuk tiyatrolannın kurul-
duğunu ve anne-babalann da bu konuda
gıttıkçe bilinçlendiklenni dıle getiriyor,
özellikle 8 yıllık eğitime geçildikten son-
ra çocuk tiyatrosunun geleceğının daha
umut vencı göründüğunü vurguluyor.
R f
Marilyn Monroe 'nun
eşyaları müzayedede
• Marilyn
Monroe'nun
kışısel eşyalan.
elbiseleri.
mücevherleri ve
kitaplan ekim
ayında
düzenlenecek bir
müzayedede satışa
sunulacak.
Müzayedede yer
alacak eşyalar
Buenos Aires'te
sergileniyor. Sergı daha
sonra Londra. Pans ve
Los Angeles'ta yer
alacak.
• Kenneth
Branagh ve Robin
Wnght Penn.
çekimlerine
önümüzdeki ay
başlanacak olan 'How
to Kill Your Neigbor's
Dog' adlı fılmde rol
alacak. lOmilyon
dolara mal olacak
filmın yönetmeni
Mıchael Kalesniko.
• Jean-Luc
COdard büyük bir
gizlilık içinde yeni
filmınin çekımlenne
başladı. 'Eloge de
L'Amour' adlı filmin
başrolünü Bruno
Putzulu üstleniyor.
• Macaulay
CUİkin. Diaryofa
Mad Freshman adlı
filmle beyazperdeye
geri dönüyor. Amy
Talkıngton'un
yöneteceği filmde ~^_ t
aynca Fairuza Bîdk v6
Natasha Lyonne rol
alacak.
• Pupİ Avatl. Haçh
Seferlen'nı anlatacağı
'I Cavalieri che Fecero
L'Impresa' fılmınden
önce, 'La Via deglı
Angeli' adlı filmin
çekimlerine başladı.
Avati 1920'li yıllarda
geçen filminı, kısa bır
süre önce yitirdiği
annesine adıyor. Filmde
Avati'nin annesini
Valentıne Cervi
canlandıracak.
• Ralph Fiennes,
bundan 75 yıl once
yaşamını yıtiren ünlü
dağcı George
Mallory'yi
canlandıracak.
• Harvey Keitel.
Sergio Citti'nın
yöneteceği ve
psikolojik bir dram olan
Viper adlı filmde
oynayacak. Keitel, 40'lı
yıllann ortasmda eşi
tarafından terk edılen
ve kendmi alkole veren
Leone karakterini
canlandıracak
• Cliff Richard
kendi hayatını anlatan
bir müzikalin hazırlık
telaşı içinde.
lngiltere'de sahne
sanatlannın
kalbinin attığı
West End'de
sahnelenecek olan
'Clıff: The
Musical' adlı
müzikalin
yönetmenliğini de
üstlenecek olan
sanatçı, hayatının
ikınci yansını
kendisi
canlandıracak.
Richard'ın gençlik
yıllan için ise Pulp adlı
pop grubunun Iideri
Jarvis Cocker'ın adı
geçiyor
• Ollver Stone
uyuşturucu madde
bulundurmak suçuyla
yargılandığı
mahkemede suçunu
reddetti. Stone, 9
Hazıran'da alkollü araba
kullanmak ve
marihuana taşımak
suçundan tutuklanmış
ancak kefaletle serbest
bırakılmıştı. Ünlü
yönetmen. Los
Angeles'ın kalburüstü
yerleşım bölgesi
Beverly Hills'teki bir
mahkemede
yargılanıyor.
• Mlchael
Jackson. ış
bağlantılan yapmak
amacıyla ülkemn
başkenti
Johannesburg'a gitti.
Ünlü pop şarkıcısının
Sun City adlı tatil
beldesine sahip olan
Sun International adlı
şırketi satın almak
istediği söyleniyor.
Bölgedeki yerlileri *•
ziyaret eden sanatçı
daha sonra Namibia,
Svvaziland ve Kongo
Cumhuriyetı'ne
gidecek.
• Jennifer
AniStOH ve Brad Pitt,
James Gray'in
yöneteceği "Waking Up
in Reno' adlı filmde ilk
kez bir araya gelecekler.
• Ted Hughesün
tam otuz yıl önce
çocuklar için yazdığı
The Iron Man (Demir
Adam) adlı kitabı bir
Hollyvvood çizgi
Fılmıne
uyarlandı. Brad
Bırd'ün
yönettiği
fılmdeki baş
karakterleri
Jennifer Aniston
ve caz şarkıcısı
Harry Conick Jr.
seslendirecek.
30 milyon
sterline mal olan
filmin,
Hughes'ün yazdığı
bütün kitaplardan daha
çok gelır gerirmesi
bekleniyor. Hughes,
denızde yaşayan iyi
kalpli bir devin
denizden çıkarak
çevTedekı köylülere
korku saçmasını anlatan
kitabını eşi Sylvia
Plath'tan boşandıktan
sonra çocuklannı
oyalamak ve avutmak
amacıyla kaleme
almıştı.
BUGÜN
• NÂZIM KÜLTÜREVİ'nde saat 17.00'de Zeki
Ökten'ın yönettiği 'Sürü' ısimli film izlenebilir.
(414 51 50)
• ZEYTtNBURNU MEBA SANATEVI'nde saat
15.00'te Mine Ergen'in 'Çocuklaria Doğaçlama
Tiyatro Çalışması' yer alıyor. (547 ]3 35)