28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1999 PAZAR 14 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr Joshua Redman, caza bakış açısında babasınm büyük payı olduğunu söylüyor Açık, düriist ve ö^iirce caz. . . Kenny Garrett, film miiziği yapmayı çok istediğini söylüyor. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) 'Yaptığım müzikle öyküler anlatıyorum'NURDAN CİHANŞÜMUL 6. Uluslararası Caz Festıva- li'nin son konuklanndan bın festıvale geçen yıl da katılan ve büyük ilgı gören Kenny Gar- rett BeşBsi ve Courtnev Pine ol- du. Alto saksofoncu Kenny Gar- rett'a, davulda MarkSimmons. bas gıtarda Nat Reeves. piya- noda Shedrick MitcheU eşlik'et- tı. Konserın ıkınci bölümünde Courtney Pıne v e grubu yer al- dı. Müzikle. tenor saksofonist olan babası sayesinde tanışan Garrett, Mel Lewis Orkestrası ve Danny Richmond Beşlisi'yle çalıştı. Ünıverstte egıtimı ye- nne kendisı içın daha yararlı olacagını düşündüğü Mercer EUington'ın yönettıgı DukeEI- lington Orkestrası'na katılan Garrett. tutkusu ve enstrüma- nı üstündeki kontrolü ile tüm dikkatleri üzerineçektı. Mıles Davıs ile beş yıl çalışan Gar- rett. Amandla. Dingo. Uvc Aro- und The VVbrtd ve Miles Davis and Quincv Jones: Live at Montreıut albümlennde yer al- dı. Miles Davıs'levecazınus- ta ısimlenyle çalışmasının ken- disi için oldukça önemli oldu- • "Cazköklübir müzik, yeni besteciler oldukça yaşayacak. Cazla içimdeki enerjiyi dinleyicilere aktanyorum. Yaptığımız müziğin içinde bütün müzik tarihi var." ğunu belirten Garrett, bu süre içinde edındiğı deneyimlerso- nunda farkJı müzısyenlerle ça- lışmaya başladığını ve iyi bır müzisyen olmak ıçın ne yap- ması gerektiğini öğrendigıni anlatıyor. lfade tarzı. hayalgücü ve an- latımmdaki ustalığıyla tanınan Garrett. bunu farklı kültürleri müzığınde özümsemesıne bag- lıyor:u Yaptığım müzikle öykü- ler anlatıyorum. Belki de fark- hlık burada. Ancak bu bir sır değü,yalnızca baa insanlar bu- nu yapmıyor. Yaptığım müzik- le hayatı bir yerinden yakala- ma>-a çakşıyorum ve her gün ye- ni şeyler öğreniyorum." Türk ızleyıcısınin oldukça ıyı olduğunu vurgulayan Gar- rett, bu gelişinde Türkiye'yi ve insanını tanımak istiyor: 'Türkiye'yi Türk insanını \« Türk müağini daha vakından tanımak istiyorum. Külrürier. konuşulan diller birbirinden farklı da olsa insanlann istek- leri, tutkulan aynı. tnsanlann birbiriyle paylaşacağı çok şey var." Genç müzısyenlerle birlikte çalışmayı sevdiğını belirten Kenny Garrett'ın hoşlanmadı- ğı soruysa" Yeniyüzyılda cazın geleceğineolacak?': "Cazkök- lü bir müzik. Yeni besteciler ol- dukça cazyaşayacak. Caz mü- cadekd bir müzik. Cazla içim- deki enerjiyi dinleyicilere akta- nyorum. Herkes cazın gelece- ğinin ne olacagını sonıyor ama idmse kJasik müziğin geleceği- ni sormuyor. Yaptığımız müzi- ğin içinde bütün bir müzik ta- rihi var. Bugüne kadar caz adı- na ne yapıldıvsa hepsi müziği- mizde var. Doğal olarak insan- lar farklı şeyler bekliyorlar." Dığer müzısyenlenn ne yap- tıgıyla değil, kendi yaptığı mü- zikle ilgilenen Garrett, yaptı- ğı müzikle yaşadığını belirti- yor ve 'Ne hissediyorsam onu çahyorum diyor. Kenny Gar- rett'ın en çok istediği şey ıse film müziği yapmak. ULUSLARARASI İSTANBÜL CAZ FESTJVALİ m F • "Babam, caz yaparken açık, dürüst ve özgür olmayı öğretti bana. Neyi mi kastediyorum? Ne zaman enstrümanımı elime alsam, ister grubumla ister tek başıma, içimden o an ne geliyorsa onu çalmayı, o anda yaşadıklanmdan, hissettiklerimden ve düşündüklerimden öyküler anlatmayı..." AHSENERDOGAN tstanbul Caz Festıvalf nin ülkemızdekı en po- püler konuklanndan biri de ABD'lı saksofoncu Joshua Redman'dı Stefon Harris Beştisi ve Branford Marsalis Dörtlüsü'nün de yer aldığı programda kendı adını taşıyan grubuyla sahne- ye çıkan Redman'ın konsen, gecenın en ilgi çe- ken bölümüydü. Kendinden emin tav ırlan, sah- neye hâkimıyetı, cesur ataklan ve doğaçlama yeteneğiyle cazseverlerin hayranlığını bir kez daha kazandı sanatçı. tstanbul Caz Festivali, Redman'ın en önem- sediğı ve katılmaktan en çok zevk duyduğu fes- tıval. Dmleyicinin müziğine gösterdıği saygı ve içten ilgi onu bu festivale çeken en önemh öğe- ler. lstanbul'dakı dınleyicıyle kurduğu iletişimı çok az ülkede, çok az konserde yakala- yabildiğini söylüyor. Öte yandan. Açık- ha\a Sahnesi'nın atmosferi ve Istan- bul'un büyüleyici güzellığinin de üzennde çok olumlu bir etlci yarat- tığını ve bunun da konserlerine yan- sıdığını belirtiyor. Jstanbul Caz Festivali'nin, profesyonel mü- zik yaşamının başlangıcında büyük bir işlev üstlendiğıni. Avrupa tarafından tanın- masında önemli bir rol oy- nadığını söyleyen Red- man. "Buraya tekrar tekrar gelmekten do- layı büyük mutlu- lukduyuyorum" dı- yor. Henüz 30 yaşına gelmeden cazın 'usta- lar' sınıfina gjrmey ı ba- şaran Joshua'nın yaşam felsefesinin ve caza bakış açı- sının oluşumun- da, kendisi gibi saksofoncu olan babası Devvey Redman'ın payı çok büyük. Tek- nik bilgiler ve uy- guiamalar dışın- dababasmdanöğ- rendiğı en önemli şeyin özgürlük ve dürustlük olduğunu söylüyor sanatçı: "Hiç kün- senin cazileügili tanımlamasına bağlı kalmadan, kendimden beklentilerimi kısıdayacak hiçbir tet- kini, baskıyı dikkate almadan özgürce. içimden gefdiği gibi çalmayı ögrendûn babamdan. Ba- bam, kendisini hiçbir nıüzis>enin üslubuyla st- nırlamayan. kendini pek çok >olla ifade eden bir müzisyen. Caz yaparken açık. dürüst ve özgür olmayı o öğretti bana. Bunlarla neyi mi kastedi- yorum? Ne zaman enstrümanımı elime alsam, ister grubumla ister tek başıma, içimden o an ne Joshua Redman (Fotoğraf: KUBtLAY TÜNTÜL) geliyorsa onu çalmayı. o anda yaşadıklanmdan, hissettiklerimden ve düşündüklerimden öykü- ler anlatma> ı... Çalarken hiçbir şeyi ispatlama zo- runda oünadığıniL kendimi katıksız bir biçimde ifade etmenin dışuıda hiçbir şeyi başarmak zo- runda olmadığunı..." Babasının dışında da ılham aldığı pek çok sa- natçı var elbette Sonny Rollins, Charlie Parker. Miles Davis. Thelonius Monk. Ornette Coleman. Chkk Corea ve Keith Jarret hemen aklına ge- lenler. A>TI bır tarzın temsilcisi olan Beatles gru- bunu da eklemeden geçmiyor. Bugünkü müzik anlayışının ve etiğinin bu sanatçılarlayoğruldu- ğunu söylüyor. Özgürlük duygusu, Redman'ı deneysellığe ve araştırmaya yönelten en büyük itici güç. Her dinlediğı müzik türünden ve yorumundan yararlanıyor, bunu kendı gelişimı için en önemli koşul olarak gö- rüyor. Funk. soul, rock, hıp hop, Hınt ve Afrika müzikle- n ile blues, yelpazesinde yer alan türlerden bazılan. Di- ğer müziklerle etkileşıme gir- menin cazın doğasında var olduğunu savunuyor ve cazın soluk alıp verebılmesi için bu- nun gerekli olduğuna ınanıyor. Müzıkleri bırleştir- mek ve kanş- tırmak konu- sunda tutucu davranan, bunun müzi- ği ruhundan kopanp yoz- laştırdığını savunanlara ise hıç mi hiç katılmıyor. "Bir müziği yozlaştıran tek şey müzisyenin kendi- sidir. Türlerin kaynaş- ması müziğe yaşam \v- rir,başkabirşey<feğir diyor. lstanbulCazFesti- vali'nde birlikte çal- dıgı Joshua Redman Band adlı topluluğu bundan dokuz ay ön- ce kurmuş Redman. Davulda Gregory Hutchinson. basta Reuben Ro- gers ve pıyanoda Araon Goldberg'in yer aldığı grubuyla büyük bır uyum ve coşku içerisınde ça- Iıştığını söylüyor. Grubun sürekli olup olmaya- cagından henüz emın değil ama onunla yeni pro- jeler yapmak istiyor Bu yıl için yeni bır proje- si yok. Konserleri, turlan, albümleri hep gele- cek seneye bırakmış. Yeni albümünü bu toplu- lukJa birlikte hazırlamak istiyor. Toplulukla ku- lüplerde de program yapan Redman. "Her ge- ce ajn bir serüven yaşıyorum onlarla" diyor. Pınar Çocuk Tiyatrosu, Anadolu turnesinde Harranlı çocukları tiyatroyla tanıştırdı 'Tîyatro çok güzeldir... Sahici gibi!' • "Buradaki çocuklann tiyatroya ne denli aç olduklannı gördük. Henüz bir oyunun nasıl izleneceğini bile bilmemelerine karşm çok ilgili ve heyecanlıydılar. Harran'a gelmeden önce bir sürü yer gezdik, ama burası gerçekten farklıydı." FECtRALPTEKTN ŞANLILRFA-PınarÇocukrıyatrosu. 28 ili kapsayan 45 günlük Anadolu tur- nesınin25 gününde Şanlıurfalı çocuklar- labuluştu. Pınar. Keşan'dan Bolu'ya uza- nan turneyle hem çocuklar ve tıyatro adı- na önemli bır görev i yerine getıriyor hem de Harran'a giden Ilk' çocuk tiyatrosu olu- yordu. Şanlıurfa'nın güzeller güzelı ço- cukları. tıyatroyu ve Pınar'ın dost yüzle- rini sevgı\ le ve merakla kucakladılar. 0>-unun başlamasına dakıkalar kalmış- tı... Çocuklar. o güne dek hiç tivatroya gıtmedıklenni söylüj'or, sahnedeki hazır- lıklan ılgiyle izliyor ve biraz daha yakın- dan görebılmek içın yer kapmaya calışı- yorlardı Telaştan, dört gözle bekledikle- n o>Tinu ızleyemediler bile.. "Bir kere- sinde dügün salonunda vardı tiyatro" dı- yordu bazılan, "Ama çocuklar için değil- di"... O güne dek hiç görmemiş olsalar da bu akıllı çocuklann, tiyatronun varlığını bildiklennı. merak ettildennı ve tı>atro ız- leyecek olmaktan mutluluk duyduklannı anlamak zor değıldi. Gözlerindeki ışıltı ve tüm safiyetleriyle dıle getirdıklen heye- canlan çok şey söylüyordu: tıpkı 12 ya- şmdakı Halil'ın dedikleri gıbı "Tiyatro çok güzeldir... Sahici gibi!" Pınar Çocuk Tıvatrosu. Anadolu turne- lerı kapsamında Walker Ludv»ig ile Ra- iner Hachfeldın yazdığı. Alman GripsTı- yatrosu'nun repertuvanndan Nesrin Ka- zankava'nın Türkçeye çevirdıği ve Alev Kerimoğlu tarafından yönetilen 'Loko- mopüf' adlı oyunu sundu Harran llkoku- Pınar Çocuk Th atrosu, VValker LudvvigDe Rainer HachfeM'in yazdığı 'LokomopüT adh oyunu sundu Harran İlkokulu'nda. lu'nda. Genel sanat yönetmenlığinı Şakir DemirpehlKan'ın yaptığı. teknik sorum- luluğunu Malike Altan'ın üstlendiğı ve genç oyuncular Kıvanç Başkan. Ze>nep KumraLNurkan Doruk. BülentAlkış. Şu- le Demirezen. Burak Altay. Banş Aksa- vaş'tan oluşan Pınar Çocuk Tiyatrosu'nun sergıledıği Lokomopüf. eğitimin önemi, okul. dengelı beslenme, temizlik. sağlık. sevgı, dostluk. banş ve arkadaşlık konu- lannda mesajlar venyordu. Tiyatronun, Balıkesır(Çeltikçi, Ovaköy, Pamukçu kövlen). Keşan. Edirne. Lüle- burgaz, Tekırdağ, Çorlu. Adapazan, Si- mav (Demırcıköy. Çavdarhisar. Boğaz- köy). Selendi. Burdur(Akyaka. Yazıköy. Büğdüz köyleri). Akşehir. Aksaray, Nev- şehır. Niğde, Mersin, Gazıantep, Mardın, Dıyarbakır, Elazığ, Malatya. Sıvas, Erzin- can, Erzurum, Artvın. Rize. Trabzon, Or- du. Samsun. Çorum. Çankın ve Bolu'yu kapsayan turnesinın sadece bır durağıy- dı Harran. Genel Sanat Yönetmeru Demir- pehlivan, en büyük amaçlannın, çocuk- lan mutlu etmek olduğunu söylüyordu. 'Harran'a her yıl gelinroelT Tiyatronun genç oyunculan, Harran'a gelen ılk çocuk tiyatrosu olmanın kıvan- cını taşıyorlar. Sadece Pınar'ın değil. dı- ğer tıyatrolann da aynı sorutnluluğu duy- masını beklıyor, Harran'a sadece bir kez değil her yıl gelinmesi gerektiğini belir- tiyorlar' "Buradaki çocuklann tiyatroya ne denli aç olduklannı gördük. Tıyatroyu tam olarak kavrayamamalanna. henüz bir oyunun nasıl izieneceğini bile bilmeme- lerine karşın çok ilgili ve heyecanlıvdılar. Harran'a gehneden önce bir sürü yer gez- dik, ama burası gerçekten farkhydi. Tıyat- ro oyuncusu olarak değil insan olarak, bu çocuklann açhğı karşısında iizüntu duy- duk." Pınar Çocuk Tiyatrosu'nun amacı ön- celıkle tiyatro izleme olanağı bulamayan bölgelere ulaşmak. Çocuklann coşkusu ve gürültüsü nedenıyle oyun sırasında zor anlar yaşayan tiyatronun genel sanat yö- netmenı Demirpehiıvan, çocuklann sık sık oyun izleyerek tiyatro terbiyesi kaza- nabıleceklenru söylüyor: "YıflarönceKü- tahya'ya gittiğünizde de aynı harala gü re- leyİe karşüaşmıştık. Daha sonralan dü- zenli olarak konuk olduğumuz Kütah- ya'da çocuklann, tiyatronun ne demek is- tediğini gitgjde daha iyi anladıklannı gör- dük. Harran'daki çocuklann tepküerinide doğal karşılıyorum, her şeyyavaşyavaşde- ğişecek. Çocuklar ne kadar çok oyun iz- leıierse tiyatro disiplinini de o kadar ça- buk kazanırtar. Bir dahaki sefere Har- ran'daki çocuklann da daha iyi birer iz- leykriolduklannı göreceğiz. Zaten tiyatro- nun amaçlanndan biri de ruhu tutkula- nndan. hırçınlığından anndırmak değil mi?" Pınar Çocuk Tiyatrosu'nun 13 yıldır çok güzel ve kutsal bır görevi yenne ge- tirdiğıni söylüyor Demirpehlivan. 6-8 yaş grubu için yazılmış olan ve logolardan olu- şan Lokomopüf. parçalan birleştirerek çocuklann düş gücünü geliştırmeye yö- nelik olarak hazırlanmış. Demirpehlivan, oyunun çocuklara öncelikle dostluk ve sevgi mesajı verdığinı belirtiyor: "Har- ran'daki çocuklann henüz oyunu gerek- tiği gibi izleyip bu mesajı kavrayabildik- lerini söyleyemeyiz belki, ama en azuıdan tiyatroyu tanıdılar. tiyatro sahnesini gör- düler. tiyatronun bir dekordan, ışıktan ve oyunculardan oluştuğunu ögrendiler.r Pınar Çocuk Tiyatrosu sezonda Istan- bul ve Izmır'de oyunlannı düzenli olarak sergiliyor. yaz aylannda çıktddan turne- lerde ıse Anadolu'nun dört bır yanına ulaşmaya çalışıyorlar. Oyunlan değıştir- mıyor, büyük kenttekı çocuğa da, Har- ran'daki çocuğa da aynı şekilde sesleni- yorlar: "Baü'daki çocuk da ayıu, burada- ki çocuk da._ Hepsi saf, hepsi güzel!" Demirpehlivan. son yıllarda Türkiye'de çocuk tıyatrosunda önemli gelişmeler ya- şandığını, yeni çocuk tiyatrolannın kurul- duğunu ve anne-babalann da bu konuda gıttıkçe bilinçlendiklenni dıle getiriyor, özellikle 8 yıllık eğitime geçildikten son- ra çocuk tiyatrosunun geleceğının daha umut vencı göründüğunü vurguluyor. R f Marilyn Monroe 'nun eşyaları müzayedede • Marilyn Monroe'nun kışısel eşyalan. elbiseleri. mücevherleri ve kitaplan ekim ayında düzenlenecek bir müzayedede satışa sunulacak. Müzayedede yer alacak eşyalar Buenos Aires'te sergileniyor. Sergı daha sonra Londra. Pans ve Los Angeles'ta yer alacak. • Kenneth Branagh ve Robin Wnght Penn. çekimlerine önümüzdeki ay başlanacak olan 'How to Kill Your Neigbor's Dog' adlı fılmde rol alacak. lOmilyon dolara mal olacak filmın yönetmeni Mıchael Kalesniko. • Jean-Luc COdard büyük bir gizlilık içinde yeni filmınin çekımlenne başladı. 'Eloge de L'Amour' adlı filmin başrolünü Bruno Putzulu üstleniyor. • Macaulay CUİkin. Diaryofa Mad Freshman adlı filmle beyazperdeye geri dönüyor. Amy Talkıngton'un yöneteceği filmde ~^_ t aynca Fairuza Bîdk v6 Natasha Lyonne rol alacak. • Pupİ Avatl. Haçh Seferlen'nı anlatacağı 'I Cavalieri che Fecero L'Impresa' fılmınden önce, 'La Via deglı Angeli' adlı filmin çekimlerine başladı. Avati 1920'li yıllarda geçen filminı, kısa bır süre önce yitirdiği annesine adıyor. Filmde Avati'nin annesini Valentıne Cervi canlandıracak. • Ralph Fiennes, bundan 75 yıl once yaşamını yıtiren ünlü dağcı George Mallory'yi canlandıracak. • Harvey Keitel. Sergio Citti'nın yöneteceği ve psikolojik bir dram olan Viper adlı filmde oynayacak. Keitel, 40'lı yıllann ortasmda eşi tarafından terk edılen ve kendmi alkole veren Leone karakterini canlandıracak • Cliff Richard kendi hayatını anlatan bir müzikalin hazırlık telaşı içinde. lngiltere'de sahne sanatlannın kalbinin attığı West End'de sahnelenecek olan 'Clıff: The Musical' adlı müzikalin yönetmenliğini de üstlenecek olan sanatçı, hayatının ikınci yansını kendisi canlandıracak. Richard'ın gençlik yıllan için ise Pulp adlı pop grubunun Iideri Jarvis Cocker'ın adı geçiyor • Ollver Stone uyuşturucu madde bulundurmak suçuyla yargılandığı mahkemede suçunu reddetti. Stone, 9 Hazıran'da alkollü araba kullanmak ve marihuana taşımak suçundan tutuklanmış ancak kefaletle serbest bırakılmıştı. Ünlü yönetmen. Los Angeles'ın kalburüstü yerleşım bölgesi Beverly Hills'teki bir mahkemede yargılanıyor. • Mlchael Jackson. ış bağlantılan yapmak amacıyla ülkemn başkenti Johannesburg'a gitti. Ünlü pop şarkıcısının Sun City adlı tatil beldesine sahip olan Sun International adlı şırketi satın almak istediği söyleniyor. Bölgedeki yerlileri *• ziyaret eden sanatçı daha sonra Namibia, Svvaziland ve Kongo Cumhuriyetı'ne gidecek. • Jennifer AniStOH ve Brad Pitt, James Gray'in yöneteceği "Waking Up in Reno' adlı filmde ilk kez bir araya gelecekler. • Ted Hughesün tam otuz yıl önce çocuklar için yazdığı The Iron Man (Demir Adam) adlı kitabı bir Hollyvvood çizgi Fılmıne uyarlandı. Brad Bırd'ün yönettiği fılmdeki baş karakterleri Jennifer Aniston ve caz şarkıcısı Harry Conick Jr. seslendirecek. 30 milyon sterline mal olan filmin, Hughes'ün yazdığı bütün kitaplardan daha çok gelır gerirmesi bekleniyor. Hughes, denızde yaşayan iyi kalpli bir devin denizden çıkarak çevTedekı köylülere korku saçmasını anlatan kitabını eşi Sylvia Plath'tan boşandıktan sonra çocuklannı oyalamak ve avutmak amacıyla kaleme almıştı. BUGÜN • NÂZIM KÜLTÜREVİ'nde saat 17.00'de Zeki Ökten'ın yönettiği 'Sürü' ısimli film izlenebilir. (414 51 50) • ZEYTtNBURNU MEBA SANATEVI'nde saat 15.00'te Mine Ergen'in 'Çocuklaria Doğaçlama Tiyatro Çalışması' yer alıyor. (547 ]3 35)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle