28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA • • • • CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1999 PAZAR HABERLERİN DEVAMI TÜRKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denızli Y PB Y PB PB PB Y Y 25 26 25 27 31 32 33 29 Sinop Y 26 Adana PB 33 Samsun PB 28 Mersın PB 31 Trabzon PB 28 Diyafbakır PB 11 A 36Giresun PB 28 Şanlmrfa Ankara Y 27 Mardin A 35 Eskişehir Y 27 Siirt Konya Y 28 Hakkâri Sıvas PB 28 Van Zonguldak Y 25 Antalya B 33 Kars 0Aç,k Parçalı bufatlu Yurdun batı kesmnlen parçaJı yer yer çok bu- lırtlu, Marmara'nın do- ğusu, Güney ve Iç Ege, BaüAkdeniz, içAnado- lu'nun batısı ıle Batı Ka- radenız sağanak ve gökgürultulü sağanak yağışlı, öteki yerier az buluttu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı ba- tıda azalacak. doğuda artacak. DIS MERKEZLE Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B B B B B B B 20 24 23 24 24 25 28 24 Münih B 25 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B A B B PB A PB B 2/ 27 38 27 29 25 33 30 ?6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y A Y A A Y A A 25 36 26 33 30 29 31 41 Şam A 36 Mlu ı Yağmuriu \jww Sulu kar > Gok gûrûttûKJ GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK I Baştaraft 1. Sayfada bir araya gelmeleri ve bu toplantının ardından işçi temsilcileri ile ilgili bakanın gece yanları görüşme- leri, bu kanıyı güçlendirdi. İşçi konfederasyonlan reformdaki çeşitti sakın- caları sıralarken, örneğin "kazanılmış haklan da geri aldığını" öne sürdüler. Hükümet, başta Baş- bakan Ecevit bu söylemleri reddetti. Ama aynı hükümet öne sürülen sakıncalarda haklılık bulmuş olmalı ki, bir kez daha işçilerle "uz- laşmaya" olanak aradı. Hükümet, uzlaşı yöntemini refonm tasansı üze- rinde ilk görüşmeler başladığında neden deneme- di acaba? Spsyal güvenlik tasansının bir başka yaran da- ha oldu. SSK gibi milyonlann sosyal haklannı, güncel ve gelecekteki yaşamlannı düzenleyen önemli bir ku- rumun "çökecek" duruma nasıl ve kimler tarafın- dan getirildiğini tartışmaya açtı. Sorumlu isimleri açığa çıkardı. Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'ın söylemlerin- de eksik etmediği iki vurgudan biri, "Kral çıplak". Ötekisi ise, bilinen birgerçek; "reform yapılmadı- ğı takdirde, beşyılsonra SSKpara ödeyemezha- le gelecek." Okuyan, nedense kurumu bu haJe düşüren so- rumlu kişilerden veya kişiden ya da iktidariardan söz etmiyor. Oysa, Cumhurbaşkanı Demiref'in vazgeçilmez saydıklan devlet adamlığını övenler bile, artık so- rumlunun kimliğini "Ah Baba ah!" feryadıyfa açık- lıyorlar. Birkaç kez yazdığımız gerçek, gündemde yeni yeni yer alıyor. "Demirel'in yaş limitini 38-43 ile alt sınıra çektiği 1992'de sistem ilk kez açık verdi" di- ye başlıyor eleştiriler. Ortadoğu gezisine katılan gazeteciler arasında Demirel'in açıklamalannı gerçekçi bırtutumlaana- liz eden tek gazeteci, Sabah'ın başyazan Güngör Mengi. Demirel'le Ecevit Mengi, Türkiye'nin başına "bu sorunu emekli yaşını 39-40'a indirerek Demirel'in açtığını" sap- tadıktan sonra, Cumhurbaşkanı'na "Kanun Mec- lis'ten böyle geçerse onaylayacak mısınız?" diye sorduğunu ve tabıi, Cumhurbaşkanı'ndan aldığı yanıtı yazıyor: "Cumhurbaşkanı, sorunun içindeki tuzağı sezi- yor. Günah çıkararak cevaplıyor" diyor. Mengi de biliyor: Demirel'in söyledikleriyle gü- nah çıkarmanın ilgisi yok. Çünkü Demirel, "Yaş haddiniindirerek devleti bh raz hafifletmeyi ve gençlere yeni iş imkânlan yar ratmayı düşündük.. Ama hesaplar allak bullak ol- du" diye iyiniyet beyanında bulunuyor.. Demirel, 1991 seçimlerinde ne olursa olsun, a- ma tek yeniden iktidara gelsin mantığıyla yürüttü- ğü propaganda günlerindeki yaş indirimi ve daha başka vaatlerini anımsamıyor bile. Örneğin, Manisa'da ne Hazine ne enflasyon dü- şünmeden, Özal hükümeti tütüne ne verirse 500 lira daha fazla vereceğini vaat etmemiş miydi? Demirel'le devletin bugünü ve geleceği üzerin- de de uzlaştığı gözlenen Başbakan bile sonunda dayanamadı. Bir hafta kadar önce Ecevit; Demirel'in SSK'de- ki yaş indirimi operasyonunu "1992'de yapılan 'sorumsuzca' bir değişiklik" diye tanımlamaktan ve Cumhurbaşkanı'nı sorumlu tutmaktan kendini ala- madı. Ama aynı Ecevit, Mayıs 2000'de görevi sona erecek olan Cumhurbaşkam'nın Çankaya'da kal- ması için öne sürdüğü gerekçede, "Demirel'in sü- resini uzatarak 7 yıl daha deneyimlerinden yarar- lanmak gerektiğini" soylemekte beis görmedi. Bu, nasıl bir deneyim? Milyonlarca insanımızın yazgısıyla ilgili bir kurumda attığı adım, 7 yıl sonra karşımıza dev bir felaket olarak çıkıyor. Işte öyle bir deneyim! Başka bir demokraside SSK'yi bu duruma dü- şüren bir siyasetçi bir hamlede devlet yönetimin- den anndınlır. Bizde ise ö/ünceye kadar başımızın tacı! 19 TEMMUZ - 2 AfiUSTOS Istanbul'da elektrik kesintisi fstanbul Haber Ser\isi - Istanbul Anadolu Yaka- sı'ndaki bazı semtlere, yıl- lık bakım ve onanm çalış- malan nedeniyle. 19 Tem- muz ile 2 Ağustos tarihleri • arasında elektrik verileme- yecek. Aktaş Elektrik'ten yapılan yazılı açıklamaya göre. Vaniköy Bölge Mü- dürlüğü'nün bakım progra- mı uyannca J 5 gün sürey- le 09.00 ile 15.00 saatleri arasında elektrik alamaya- cak yerler şunlar: 19 Temınuz Pazartesi: Paşabahçe Tepeûstü ve ci- vari, KJrazIıtepe, Yeni Ma- halle, Çuvalcı Sokak. 20 Temmuz Sah: Talimhane Bağ Sokak, Tufan Mahalle- si, Çengelköy Atatürk Cad- desi, Güzeltepe Aydınlık Evlervecivan. 21 Temmuz Çarşamba: Çengelköy Pa- zar Sokak, Beylerbeyi Adı- güzel Villalan ve civan. 22 Temmuz Perşembe: Kan- dilli lntermedya, Göksu O- tagtepe Caddesi, Onur Site- si ve civan, Göksu Arkbo- yu. 23 Temmuz Cuma: Ümraniye Hekimbaşı Yolu Göksu mevkii, Halat Fabri- kası, Elrnalı Bent Yolu, El- malı Nato Tesisleri, Elma- lı Barajı ve civan. 24 Tem- muz Cumartesi: Yenıma- halle Orman Yolu, Beykoz Mobil ve civan. 25 Tem- muz Pazar: Paşabahçe Cam Fabrikası civan. 26 TemmuzPazartesi: Beykoz Tokatköy, Yuşa Yolu Ayaz- ma mevkii ve civan. 27 Temmuz Salı: Beykoz Or- taçeşme Çayın, Askeri Loj- manlar, Akbaba Yolu ve ci- van. 28 Temmuz Çarşam- ba: Akbaba Sırmakeş su- yu, Hover llaç Fabrikası. 29 Temmuz Perşembe: Paşa- bahçe Karlıtepe, Acarlar Tûnel Mor Sitesi ve civan. 30 Temmuz Cuma: Göksu villalan, Kavacık Gürbaş- lar Otomotiv ve civan. 31 Temmuz Cumartesi: Beykoz Kirazlı Yayla Yolu, Beİcoz Belediyesi civan. 1 Ağustos Pazar: Beykoz Kundura Fabrikası, Çen- gelköy Nato Yolu Opel Ser- visi ve civan. 2 Ağustos Pa- zartesi: Kavacık Körfez Kooperatifi, Küçük Tuğla Fabrikası, Sultan Murat Mahailesi ve civan. Hükümet yumıışuyorANKARA (CumhuriyetBûrosu)- TBMM Saglık, Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Komisyonu'nda görûşülmesine devam edilen sosyal güvenlik yasa tasansında hükümet yumuşama işareti verdi. Türk-Iş Ge- nel Başkanı Bayram MeraL Başba- kan Bûlent Ecevit ıle yaptığı görüş- meden sonra. "geçis dönemi veasga- ri prim günü" konulannda olumlu gelışmeler olduğunu söyledi. Başbakan Ecevit, geri adım ata- mayacaklan konulann bulundugunu belirterek "Fakatbazı konulardabel- ki hesabi kitabı gördükten sonra ye- ni bir değeriendirme vapılabflir. Bu TBMM'nin işlevi olacakur" dedi. Meral, genel sekreterŞemsiDeni- « r ve genel eğitim sekreteri SaKh Kıbç dün Ecevit ile Başbakanhk'ta yaklaşık yanm saat görüştü. Basına açıklama yapan Meral, ön- ceki gün Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Yaşar Okuyan ve TtSK Genel Başkanı Refik Baydur ile yap- tıklan görüşmede yumuşarnalar ve bazı olumlu gelışmeler yaşandığını bildirdi. Bu gelişmeler ışığında Ecevit'i zi- yaret ertiklerini belirten Meral, yasa tasansı ile kazanılmış haklanmn el- lerinden alındıgını, prim artışı nede- niyle işçi ve işverenin büyük kaybı olacağını, bu düzeniemelerle SSK'nin daha da olumsuz yöne gö- türüleceğini ilettiklerini söyledi. 'Yaş konusunda sıkmftlT Meral, Başbakan'ın da bunlan ka- bullendigini, ancak yas konusunda bazı sıkıntılan olduğunu söylediğini bildirdi. Ecevit'üı "Yaj konusunda geri adım atmamız söz konusu ota- maz" dediği öğrenildi. Meral, kîsa süre içerisinde olum- lu gelişmeleri beklediklerini belirtir- ken işçi, memur konfederasyonlan ve meslek örgütleriyle aldıklan güç birliği kararlıhğımn da sürdüğünü söyledi. Meral, hükümeti oluşturan DSP, MHP ve ANAP genel merkez- lerine yann siyah çelenk bırakma ey- lemınin yürürlükte olduğunu bildir- di. 24 Temmuz'da Ankara'daki bü- yük miting için de hazırlık yapıldı- gmı bıldıren Meral. "L'muyorum o tarihlerden önce olumlu gelişmeler olur. biz de alnuş olduğumuz karar- lan ortadan kaldınnz. Geüsme ol- maması durumunda eylemlerimiz devam edecektir" diye konuştu. Me- ral, Ecevit'in konuyu olumlu nokta- ya götürmek istediğini sezinledikle- rini belirtti. Daha sonra pazarlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müste- şan Fikri Şahin başkanlığmda topla- nan uzmanlardüzeyinde sürdü. Top- lantıda, Türk-lş Genel Eğitim Sekre- teri Salih Kılıç ile TİSK Genel Sek- reteri BükntPirler, bakanlık uzman- lanna uzlaşmaya vardıklan madde- ler konusunda bilgi sundular. Hükü- merin, işçi-işveren uzlaşmasım de- ğerlendirmesinin ardından uzmanla- nn yeniden bir araya gelmesi bekle- niyor. Bülent Ecevit de Başbakanlık'tan aynlırken gazetecilere yaptığı açık- lamada, Meral'in işverenle uzlaştık- lan yeni önerileri getirdiğini belirtti. Ecevit, inceleme sonuçlannı kendi- lerine bildireceklerini kaydetti. Konfederasyonlardan tepki Meral'in güç birligi karan alan di- ğer işçi, memur konfederasyonlan ile meslek örgütlerini bilgilendirme- den görüşmeleri yürütmesi 15 örgü- tün oluşturduğuplatformda rahatsız- lık yaratu. DlSK Genel Başkanı Vab- dettm Karabay, uzlaşmadan haberle- ri olmadığını belirterek "Mutabaka- nmızvemalumaurruzyoktur. Bizden görüş almamışür. Bizi ba^ayacağıııı düşünmüyorum" dedi. Karabay, 15 örgütün aynı sınıfa hizmet ettiğini kaydederek "Aynı sı- ıııfahizmetedenterinayndü$üncede olacaklannı sanmrvorum" dedi. Türk-lş ile TİSK uzlasmasını *^ek boyuthı göriişme" olarak nitelendi- ren KESK Genel Başkanı SiyamiEr- dem de gelinen noktanm, ortak ha- reket etme karan alanlann iradesini yansıtmadığını söyledi. 'Yıkım tasansı' Erdem, emek hareketinin tarihin- deki en büyük sosyal yıkım tasansıy- la karşı karşıyaolduğunu vurgulaya- rak "Sendikal haneket olarak büyük bir sınavla karşı karşıyayız. Uzİaşı- nın alanlardaki yüzbüüerce emekçi- nin iradesini yansıtması gerekir" di- ye konuştu. Meral, tasanyla ilgili girişimlerin- den sonra Devlet Bakanı YükseJ Ya- lova'yı ziyaret etti. Meral, özelleştir- melerle ne ülkeye yarar sağlandığı- nı ne de işçilerin sıkıntılannın çözül- düğünü söyledi. Özelleştirme sıra- sında işçi kıyımı yapıldığını vurgu- layan Meral, son kez Kırşehir'deki PETLAS 'ta şu ana kadar220 kişinin çıkışının verildiğini anımsattı. Yalova da, özelleştirilen yerlerde çalışanlann yasalardan kaynaklanan haklannın gözetilmesinin ana ilkele- ri olduğunu belirterek "Bir yer özel- leştiriliyorsa oradaçahşan insanlann gefeceMerinin,emekkrinin.tkmekks rinin ne oiacağı elbette birinci önce- likli olarak düşünmemiz ve çözüm üretmemiz gereken bususlardan bi- rkür" şeklinde konuştu. îşverenden 6 50-55'e evet• Baştarafi 1. Sayfada da, işverenin işyeri bıldirgesini işçi çalıştırma- ya başlayacağı tarihten önce kuruma vermesi öngörülüyor.) • Işveren çalıştıracağı kimselere işe giriş tari- hini gösterir kimlik belgesini işe girişte verecek. (Tasanda, işverenin çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce işe giriş bildirgeleri ile kuru- ma bildirme yükümlülüğü var.) • Sigortahİar, protez, araç ve gereç bedelleri- nin yüzde 20'sini ödeyecekler. Bu katkı payı ay- lık asgari ücretin 2.5 katından fazla olamayacak. (Tasanda bu düzenleme 3 katından fazla olamaz şeklinde.) • Sigortalının sağlık hizmetlerinden yararla- nabilmesi için en az 90 gün hastalık sigortası pri- mi ödemiş olma koşulu getinliyor. (Tasanda, 60 günü hastalığın teşhis edildiği günden önceki 6 ay içinde olmak uzere 120 gün hastalık sigorta- sı primi ödemiş olma koşulu var.) Malullük ay- lığı bağlama oranının tasanda yüzde 60'ta don- durulması önerisînin geri çekilmesi isteniyor. ı\uıuy uı un<M gunune ugl dgzenfenen imza gününe katıldı. Kutay'm saat 14.00te k 9 î g y başiayaıı imza gününde, özeüikJe genç okuviKulann yoğun ilgisi gözkndi. 91 yaşmda oîan Kutay, geaç in- sanlan etrafinda görmekten çok mutlu olduğunu söyledi ve onlarla kısa sohbetler yapü. 24 Teıııııııız Ankara provası • Baştarafi 1. Sayfada örgütleri iken, bu kez onlann katılım- lan ancak simgesel destek niteliğin- de kalmış, mitingin işçi ağırlığı dik- kat çekmişti. Daha doğrusu Istan- bul'daki mitingde en etkin DlSK ve KESK tabam vardı. Öğleden sonra ikinci bir miting de Izmit'te gerçek- leştirildiğinden, oraya daha yakın sa- nayi bölgelerinin işçileri ve sendika- lannın da katılımı söz konusu değil- di. Istanbul miringinde rnoral bulan e- mek cephesi, gruplar içi sohbetlerde 24 Temmuz'da Ankara'da toplandık- lannda kaç yüz bin olabileceklerinin hesabını yapıyorlardı. Istanbul'daki kalabalıktan çok, işçi ve kamu çalışa- nı ağırhğından, bütün konfederasyon- lann bir araya gelebilmesinden hoş- nuttular. Ecevit hükümetinin ne yapa- cağı üzerinde tahminJeryüriitülüyor- du. Ecevit'in, kendi ismi ile simgeleş- miş emek bayramı gününde, 24 Tem- muz'da, bütün emek cephesini bir ara- da, yüz binlerle Ankara'da toplatma- mak uzere ne yapıp edip Türk-tş'le anlaşmaya çalışacağı, bu saatten son- ra Türk-lş yönericilerinin tek başına karar veremeyecekleri üzerinde du- ruluyordu. Türk-lş her zamanki gibi ayncalı- ğını koymuş, "en büyük emek ağırb- ğı bende" diyebilmek üzere, işçi ka- tılımını Ankara'ya saklamıştı. Türk- lş ortak eylem karan öncesi DlSK ve KESK'in karar aldığı Istanbul mitin- gine sadece simgesel katılmayı seç- mişti. Çoğu sendikanın flaması bile yoktu. Olanlann arkasında birkaç ki- şi yürüyordu. Bir tek TUMTlS. biraz da Deri-lş ve Hava-lş "bizbn-siziııB a>Timını yapmaksızın üyeleri ile var- dılar. Mitinglerde deneyimli DtSK'li, KESK'li gruplar Türk-Iş'in bir kez daha oyunbozanlığına içerlemekle birlikte, ortak eylem kararlannın ha- vasmı bozmamaya kararlıydılar. Soh- betlerde "Biz Ankara'ya eksiksiz ka- ölacağız" vurgulaması yapılıyor. ya- kalanan birliktelik firsatımn kaçınl- mamasmm altı çiziliyordu. Istanbul mıtingınin belki de en önemli özelliği, ilk kez kimi sağ kim- likli işçi ve kamu sendikalannın da, kalabalık işçilerle olmasa bile flama- lan ve grupçuklan ile katılmalan idi. Alışık olmadıklan sloganlara karılım- da yabancılık çektikleri her hallerin- den belli olsa da, diğerleri onlann gel- mesinden çok fazla hoşnut, itici olma- makta özenliydiler. Dahası, onlann da katılacaklan SSK sorununu öne çıkaran sloganlara ağırlık verdiler. Meydan, galiba en fazla Çalışma Bakanı ıslıkla protesto edilirken, tür- külerokunurken, genel grev ve emek cephesinin buluşması çağnlannda canlandı; tek seste, tek sloganda bu- luştu. Istanbul mitinginde en aykın, en solda gruplar bile, 1 Mayıs'larda, da- ha önceki mitinglerde çok yaşanan, kendi sloganlannda bencil diretme- lerden uzak durmaya çalıştılar. Satır arası bir ince aynntı; parlamento dışı sol partiler ile yan yana yürüyen ve meydanda bulunan milliyetçi İcöken- li kimi sendika üyesi işçi ve kamu ça- hşanmdan, 5-10 kişinin meydandan uzaklaştıktan sonra aynlırken olsun - Ya Allah, BismiJlah, Allahuekber" sloganını atarak. belki de "bizde var- dık" demek gereksinimini duymala- n idi. Medya ne kadaryer verir, hükümet ne kadar ciddiye alır bilemiyorum, a- ma dün Şişli arkasındaki miting mey- danında hem bildik sol, hem de uzun zaman meydanlardan uzak kalmış e- mek cephesinden yeniler vardı. Bu kendiliğinden, gündemden gelen bir- liktelik ne kadar yeni bir şeylerin oluşumunu getirecek, birlikte izleyip göreceğiz.. • 2000yılmdan itibaren sigortalı olunması du- rumunda kadın ise 50, erkek ise 55 yasını dol- durmuş olması ve en az 5 bin 360 (14 yıl 8 ay) gün prim ödemiş olma koşulu getiriliyor. (Tasa- nda 58-60 emeklilik yaşı, 8 bin gün 300 prim ödeme koşulu var.) 2005 yılından itibaren sigor- talı olunması durumunda kadın ise 53, erkek ise 58 yaşını doldurmuş olması ve en az 5 bin 360 gün prim ödeme koşulu. 2000 yılından itibaren kadın ise 53, erkek ise 58 yaşını doldurmuş ol- ması, 15 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 3 bin 600 gün prim. • Emekli olup da çalışan- lann sosyal güvenlik destek primi yüzde 30'ayükseltili- yor. • Tasanya ek öneri ola- rak, iş kazalan ile meslek hastalıklan, analık, malul- lük, yaşülık ve ölüm sigor- talannın gerektirdiği her türlü yardım ve ödemelerin finansmanına devletin si- gortalının prime esas kazan- cının yüzde 10'u oranında katkıda bulunması yüküm- lülüğü getiriliyor. • Prim verilecek ödenek- lerin hesabına esas turulan günlük kazancın alt sının- nın günlük asgari ücret oia- cağı belirtiliyor. (Günlük as- gari ücret 3 milyon 120 bin lira.) Üst sının ise bunun üç katı olacak, yani 9 milyon 360 bin lira olacak. (Tasan- da, alt sınır 4 milyon lira, üst sınır ise 2001 yılında 3 katı, 2002-2004 yıllannda 4 ka- tı, 2005 yılından itibaren 5 katı olarak öngörülüyor.) • Isteğe bağlı sigortaya devam etmek isteyenlerpri- mi, prime esas kazanç alt sının ile üst sının arasında olmak koşuluyla kendileri belirleyecek. • Bağlanacak ayhklann hesaplanmasında esas alı- nan yıllık kazanç, üst gös- terge tablosunun en yüksek göstergesinin katsayı ile çarpımımn 12 katından faz- la olamayacağı hükmü ge- tiriliyor. (Tasanda, bu TÜ- FE'ye bağlanıyor) Geçiş süreleri • Sigortalılık süresi 15 yıl ve daha fazla olanlar ka- dm ise 20, erkek ise 25 yıl- lık sigortalılık süresini dol- durmuş olmak ve en az 5 bin 350 gün prim ödeme koşulu ile yaşlılık aylığın- dan yararlanacak. • Sigortalılık süresi 10 yıldan (dahil) fazla 15 yıl- dan az olanlar kadın ise 43, erkek ise 48 yaşınm doldur- mak koşuluyla emekli ola- bilecek. • Sigortalılık süresi 5 yıl- dan (dahil) fazla 10 yıldan az olanlar kadın ise 45, er- kek ise 50 yaşını doldur- mak koşuluyla. • Sigortalılık süresi 5 yıl- dan az olanlar kadın ise 47, erkek ise 52 yaşını doldur- mak, kadın ise 20 erkek ise 25 yıllık sigortalılık süresi- ni tamamlamak ve en az 5 bin 360 gün prim ödemiş olmak koşuluyla yaşlılık aylığından yararlanacak. G U N D E M MUSTAFA BALBAY U Baştarafi 1. Sayfada • . durumdur! Geniş bir kullanım alanı vardır. Ekorto- miden sosyal güvenliğe, toplumsal düzenden re- jime kadar yayılır. Temel özelliği şudur: Durumu uçurumun kenarına getirenler, bunda hiç payı olmayanlan kullanarak çıkış ararlar. Biz konumuza dönelim. Anımsanacağı gibi ge- çen haftaki "sızma devlefte birçok biçime değin- miş, konuyu sızma zeytinyağı ile bağlamıştık. Haf- ta başında hükümet işlerinin yürütülmesinden sız- ma zeytinyağı gibi her üstteki sorumlu büyükleri- miz gelinen noktayı açıkladılar: "Emeklilik yaşını yükseltmezsek, memur maaşı- nı da yüksek verirsek devlet çökeıi" Çok yerinde bir tanım. Bazı devlet biçimleri var- dır ki, temel icraatı "çökme" üzerine kuruludur. A- ma önce şu sorunun yanıtını vermek gerekir: - Hangi çökme? O kadar çok çeşidi var ki, "gırtlağına çökme'den başlayalım. Bu tür çökme devlette ekonomi biraz dara girince çökersin, gırtlağa yani! Hangi gırtla- ğa? Bu da soru mu, tabii ki gücünün yetecegi gırtla- ğa. Dersin ki: "Bak arkadaş, durvm kötü... Kolla devleti! Sen vermezsen, işçi vermezse, memur vermezse, na- sıl çıkar ekonomi düzlüğe? Bak, sana kötü bir şey yapmıyorum. Sadece gırtlağına çöküyorum. Dua et, çökme devlettesin. Birde, dökme devlette ol- san halin ne olurdu? Her tarafın lime lime dökü- lürdü. Sana bu kadar demokratik davrandık, naz etme. Bak, gemokratik davranınz haaa!" Devlet böyle çöktü mü, durum ciddi demektir Yeni bir sosyal devlet anlayışına girilmiştir: Çok veren bordrodan, az veren cirodan! Diz, omuz! Devtet üzerine bezlere.. affedersiniz, tezlere de- vam edelim. Kimi ülkelerde, iş âlemi bir âlemdir. Hükümetler reform deyip bir karar alırfar: "Arkadaş vergi eşit dağıtılmalı. Vergi verene çul- lanıyoruz, vermeyene 'kui'lanıyoruz. Bu iş, vereni mahvet vermeyeni affet biçimine dönüştü. Çok kazananlar bir miktar daha vergi versin." - Olur, nasıl olsun bu iş? "Örneğin, adam yılda bilmem kaç milyar faiz ge- liri elde ediyor. Bu gelirden enflasyon payını dü- şelim. Kalan gerçek ge/irinin binde şu kadannı ver- gilendirelim!" Vayyy sen misin bunu diyen. Bu iş âlemini ne ha- le getirir biliyor musun? Ürkütür, çekingenleştirir, korkutur! Bu tür ülkelerde öyle bir durum vardır ki; adam ihale almak için çevirmedik dolap, vermedik ne- vale bırakmaz. Cesurdur, üstüne üstüne gider..-. A- ma iş vergi konusuna gelince ürker, güvensizleşir, narinleşir! Böyle durumlarda, iş âlemini kızdırmaya gelmez. Kızdınrsan ne yaparsın? Çökme devlet! Ama bu kez, "diz çökme"'. İş âlemine dersin ki: "Biz ettik sen etme. Ûrkme, kızma, bozulma. Tamam, vergi yasasını değiştiriyoruz. Bütün so- rumluluk bizde. Düşünemedik. Sizzaten Allah ver- gisisiniz. Bir de sizden aynca vergi almayı nasıl dü- şündük?" Tabii gırtlağına çök, diz çök derken, bu tür dev- letlerin omzu çöker. Bu "omuz çökme" dikkatli olunması gereken bir durumdur. Bütün sorun ba- şı dik tutmaktır. Bu tür devletler her şeyi sırtlanna alırlar, durumu çaktırmak istemezler. Omuzlar di- ze kadar çökse de başı biraz yukan kaldınrtar ve bağınrlar: "Başımız dimdik, yokturhiçbirgedik!" Bir de "dibe çökme" vardır... Her şeyin kanştığı ortamlarda hiçbir şey görünmez olur. fşin içinden devleti yönetenler de çıkamazlar. Toz dumana ba- kıp umut verirler: "Hele her şey dibe çöksün, önûmüzü görelim." Daha çok çökme biçimi var, ama yerimiz dar. Sö- zü bağlayalım ki bir yere çökmesin: "Çökmelerden fal tuttuk, bu topluma kaç kere. Rant âlemine hep diz, çalışana gırtlak düştü!" Inarulmaz evlilik rekorları ANKARA (AA) - Dünya- evine girenlerin sayısı yaz ay- lanyla birlikte artarken dün- yanın pek çok ülkesinde ev- lilikle ilgili inanılmaz rekor- ' lar da kınhyor. Her ne kadar "Bekârhksultanlıknr^denil- se de ömür boyu bir yastığa baş koymak için nikâh me- munınun karşısına çıkan milyonlarca "dûnya ynrtta- şı" bu arada ilginç rekorlara da imza atıyor. Aylık kültürdergisi Bütün Dünya'nın yaptığı derlemeye göre, işte dünyanın dört bir yanından evlilik rekorlan: - Dünyanın en çok evlenen erkeğt eski bir rahip olan BKtbeiiGrvıın "Scotr*" Wol- fe._ Bugüne dek 27 kadınla evlenen VVolfe, ilk evlüiğini 1927yılında vapü. \V»lfe,top- lam41 çocugu olduğunu tab- min ettiğiai söyledi. - Dünyanın en çokevlenen kadını ise Linda Esset... En son 1991 yılının ekim ayın- da dünyaevine giren ve biray sonrada boşanmakiçin mah- kemeye başvuran Essex, 22 kez evlendi. - Dünyanın en çok yasadı- şı biçimde evlenen erkeği, "Giovanni Vigliotto" ve "Ni- kolai Peruskov" takmaadla- nnı kullanan Fred Jipp- 1949-81 yıOan arasında ABD'nin 27 eyaknnde ve 14 ayn ülkedetoplam 104evlilik yapanJipp, 1968>ılında vap- Dğı bir gemi vvlcuiuğunda birbirinden habersiz olan 4 eşini de yanına aku. - Dünyanın en çok nikâh- lanan çiftlen. Ralph-Patsy Martin ve Richard-Carole Roble... Her iki çift de birbi- riyle 51 kez evlendi ve her töreni başka bir kentte ya da ülkede yaptı. 3 ayfakken eviendirildi -Dünyanm en gençevü çif- ti. Bangiadeş'te 20 vıldır de- vam eden bir kandavasını bi- tirebümek içincv tendirüen 11 ayhk bir erkek ile 3 ayük bir kızcocuğu_.İkiçocukarasın- da kan davasına son verebil- mek için resmi nikâh krvıldı. - Dünyanın en uzun evlili- ği rekoruna 86 yıl aynı yasn- ğa baş koyan Hintli Nariman çifti sahip... Hintli SirTemul- ji Bhkaji Nariman ve Lady Nariman, kardeş çocuklany- dı ve her ikisi de 5 yaşınday- ken eviendirildi. SirTemulji, 1940 yılının ağustos ayında öldüğünde 92 yaşındaydı ve 86 yıllık evliydi. - Dünyanm en dnunatik evliliğini 20 \ılhk evüiikten sonra baba-kız olduklannı öğrenen Vîınaniı bir çift yap- tı.Baba-kız evliBgini gizJeyen kıan annesi, >aşamının sonu- na getdiğini anla>ınca gerçe- ği açıkiadL Kızıyia evli oldu- ğunu öğrenen baba, intihara kaUoştL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle