Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA • • • • CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1999 PAZAR
HABERLERİN DEVAMI
TÜRKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denızli
Y
PB
Y
PB
PB
PB
Y
Y
25
26
25
27
31
32
33
29
Sinop Y 26 Adana PB 33
Samsun PB 28 Mersın PB 31
Trabzon PB 28 Diyafbakır PB 11
A 36Giresun PB 28 Şanlmrfa
Ankara Y 27 Mardin A 35
Eskişehir Y 27 Siirt
Konya Y 28 Hakkâri
Sıvas PB 28 Van
Zonguldak Y 25 Antalya B 33 Kars
0Aç,k Parçalı bufatlu
Yurdun batı kesmnlen
parçaJı yer yer çok bu-
lırtlu, Marmara'nın do-
ğusu, Güney ve Iç Ege,
BaüAkdeniz, içAnado-
lu'nun batısı ıle Batı Ka-
radenız sağanak ve
gökgürultulü sağanak
yağışlı, öteki yerier az
buluttu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı ba-
tıda azalacak. doğuda
artacak.
DIS MERKEZLE
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
B
B
B
B
B
20
24
23
24
24
25
28
24
Münih B 25
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürih
B
B
A
B
B
PB
A
PB
B
2/
27
38
27
29
25
33
30
?6
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
A
Y
A
A
Y
A
A
25
36
26
33
30
29
31
41
Şam A 36
Mlu ı Yağmuriu
\jww
Sulu kar > Gok gûrûttûKJ
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştaraft 1. Sayfada
bir araya gelmeleri ve bu toplantının ardından işçi
temsilcileri ile ilgili bakanın gece yanları görüşme-
leri, bu kanıyı güçlendirdi.
İşçi konfederasyonlan reformdaki çeşitti sakın-
caları sıralarken, örneğin "kazanılmış haklan da
geri aldığını" öne sürdüler. Hükümet, başta Baş-
bakan Ecevit bu söylemleri reddetti.
Ama aynı hükümet öne sürülen sakıncalarda
haklılık bulmuş olmalı ki, bir kez daha işçilerle "uz-
laşmaya" olanak aradı.
Hükümet, uzlaşı yöntemini refonm tasansı üze-
rinde ilk görüşmeler başladığında neden deneme-
di acaba?
Spsyal güvenlik tasansının bir başka yaran da-
ha oldu.
SSK gibi milyonlann sosyal haklannı, güncel ve
gelecekteki yaşamlannı düzenleyen önemli bir ku-
rumun "çökecek" duruma nasıl ve kimler tarafın-
dan getirildiğini tartışmaya açtı.
Sorumlu isimleri açığa çıkardı.
Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'ın söylemlerin-
de eksik etmediği iki vurgudan biri, "Kral çıplak".
Ötekisi ise, bilinen birgerçek; "reform yapılmadı-
ğı takdirde, beşyılsonra SSKpara ödeyemezha-
le gelecek."
Okuyan, nedense kurumu bu haJe düşüren so-
rumlu kişilerden veya kişiden ya da iktidariardan
söz etmiyor.
Oysa, Cumhurbaşkanı Demiref'in vazgeçilmez
saydıklan devlet adamlığını övenler bile, artık so-
rumlunun kimliğini "Ah Baba ah!" feryadıyfa açık-
lıyorlar.
Birkaç kez yazdığımız gerçek, gündemde yeni
yeni yer alıyor. "Demirel'in yaş limitini 38-43 ile alt
sınıra çektiği 1992'de sistem ilk kez açık verdi" di-
ye başlıyor eleştiriler.
Ortadoğu gezisine katılan gazeteciler arasında
Demirel'in açıklamalannı gerçekçi bırtutumlaana-
liz eden tek gazeteci, Sabah'ın başyazan Güngör
Mengi.
Demirel'le Ecevit
Mengi, Türkiye'nin başına "bu sorunu emekli
yaşını 39-40'a indirerek Demirel'in açtığını" sap-
tadıktan sonra, Cumhurbaşkanı'na "Kanun Mec-
lis'ten böyle geçerse onaylayacak mısınız?" diye
sorduğunu ve tabıi, Cumhurbaşkanı'ndan aldığı
yanıtı yazıyor:
"Cumhurbaşkanı, sorunun içindeki tuzağı sezi-
yor. Günah çıkararak cevaplıyor" diyor.
Mengi de biliyor: Demirel'in söyledikleriyle gü-
nah çıkarmanın ilgisi yok.
Çünkü Demirel, "Yaş haddiniindirerek devleti bh
raz hafifletmeyi ve gençlere yeni iş imkânlan yar
ratmayı düşündük.. Ama hesaplar allak bullak ol-
du" diye iyiniyet beyanında bulunuyor..
Demirel, 1991 seçimlerinde ne olursa olsun, a-
ma tek yeniden iktidara gelsin mantığıyla yürüttü-
ğü propaganda günlerindeki yaş indirimi ve daha
başka vaatlerini anımsamıyor bile.
Örneğin, Manisa'da ne Hazine ne enflasyon dü-
şünmeden, Özal hükümeti tütüne ne verirse 500
lira daha fazla vereceğini vaat etmemiş miydi?
Demirel'le devletin bugünü ve geleceği üzerin-
de de uzlaştığı gözlenen Başbakan bile sonunda
dayanamadı.
Bir hafta kadar önce Ecevit; Demirel'in SSK'de-
ki yaş indirimi operasyonunu "1992'de yapılan
'sorumsuzca' bir değişiklik" diye tanımlamaktan ve
Cumhurbaşkanı'nı sorumlu tutmaktan kendini ala-
madı.
Ama aynı Ecevit, Mayıs 2000'de görevi sona
erecek olan Cumhurbaşkam'nın Çankaya'da kal-
ması için öne sürdüğü gerekçede, "Demirel'in sü-
resini uzatarak 7 yıl daha deneyimlerinden yarar-
lanmak gerektiğini" soylemekte beis görmedi.
Bu, nasıl bir deneyim? Milyonlarca insanımızın
yazgısıyla ilgili bir kurumda attığı adım, 7 yıl sonra
karşımıza dev bir felaket olarak çıkıyor. Işte öyle
bir deneyim!
Başka bir demokraside SSK'yi bu duruma dü-
şüren bir siyasetçi bir hamlede devlet yönetimin-
den anndınlır.
Bizde ise ö/ünceye kadar başımızın tacı!
19 TEMMUZ - 2 AfiUSTOS
Istanbul'da
elektrik kesintisi
fstanbul Haber Ser\isi -
Istanbul Anadolu Yaka-
sı'ndaki bazı semtlere, yıl-
lık bakım ve onanm çalış-
malan nedeniyle. 19 Tem-
muz ile 2 Ağustos tarihleri
• arasında elektrik verileme-
yecek. Aktaş Elektrik'ten
yapılan yazılı açıklamaya
göre. Vaniköy Bölge Mü-
dürlüğü'nün bakım progra-
mı uyannca J 5 gün sürey-
le 09.00 ile 15.00 saatleri
arasında elektrik alamaya-
cak yerler şunlar:
19 Temınuz Pazartesi:
Paşabahçe Tepeûstü ve ci-
vari, KJrazIıtepe, Yeni Ma-
halle, Çuvalcı Sokak. 20
Temmuz Sah: Talimhane
Bağ Sokak, Tufan Mahalle-
si, Çengelköy Atatürk Cad-
desi, Güzeltepe Aydınlık
Evlervecivan. 21 Temmuz
Çarşamba: Çengelköy Pa-
zar Sokak, Beylerbeyi Adı-
güzel Villalan ve civan. 22
Temmuz Perşembe: Kan-
dilli lntermedya, Göksu O-
tagtepe Caddesi, Onur Site-
si ve civan, Göksu Arkbo-
yu. 23 Temmuz Cuma:
Ümraniye Hekimbaşı Yolu
Göksu mevkii, Halat Fabri-
kası, Elrnalı Bent Yolu, El-
malı Nato Tesisleri, Elma-
lı Barajı ve civan. 24 Tem-
muz Cumartesi: Yenıma-
halle Orman Yolu, Beykoz
Mobil ve civan. 25 Tem-
muz Pazar: Paşabahçe
Cam Fabrikası civan. 26
TemmuzPazartesi: Beykoz
Tokatköy, Yuşa Yolu Ayaz-
ma mevkii ve civan. 27
Temmuz Salı: Beykoz Or-
taçeşme Çayın, Askeri Loj-
manlar, Akbaba Yolu ve ci-
van. 28 Temmuz Çarşam-
ba: Akbaba Sırmakeş su-
yu, Hover llaç Fabrikası. 29
Temmuz Perşembe: Paşa-
bahçe Karlıtepe, Acarlar
Tûnel Mor Sitesi ve civan.
30 Temmuz Cuma: Göksu
villalan, Kavacık Gürbaş-
lar Otomotiv ve civan.
31 Temmuz Cumartesi:
Beykoz Kirazlı Yayla Yolu,
Beİcoz Belediyesi civan. 1
Ağustos Pazar: Beykoz
Kundura Fabrikası, Çen-
gelköy Nato Yolu Opel Ser-
visi ve civan. 2 Ağustos Pa-
zartesi: Kavacık Körfez
Kooperatifi, Küçük Tuğla
Fabrikası, Sultan Murat
Mahailesi ve civan.
Hükümet yumıışuyorANKARA (CumhuriyetBûrosu)-
TBMM Saglık, Aile, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Komisyonu'nda
görûşülmesine devam edilen sosyal
güvenlik yasa tasansında hükümet
yumuşama işareti verdi. Türk-Iş Ge-
nel Başkanı Bayram MeraL Başba-
kan Bûlent Ecevit ıle yaptığı görüş-
meden sonra. "geçis dönemi veasga-
ri prim günü" konulannda olumlu
gelışmeler olduğunu söyledi.
Başbakan Ecevit, geri adım ata-
mayacaklan konulann bulundugunu
belirterek "Fakatbazı konulardabel-
ki hesabi kitabı gördükten sonra ye-
ni bir değeriendirme vapılabflir. Bu
TBMM'nin işlevi olacakur" dedi.
Meral, genel sekreterŞemsiDeni-
« r ve genel eğitim sekreteri SaKh
Kıbç dün Ecevit ile Başbakanhk'ta
yaklaşık yanm saat görüştü.
Basına açıklama yapan Meral, ön-
ceki gün Çalışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanı Yaşar Okuyan ve TtSK
Genel Başkanı Refik Baydur ile yap-
tıklan görüşmede yumuşarnalar ve
bazı olumlu gelışmeler yaşandığını
bildirdi.
Bu gelişmeler ışığında Ecevit'i zi-
yaret ertiklerini belirten Meral, yasa
tasansı ile kazanılmış haklanmn el-
lerinden alındıgını, prim artışı nede-
niyle işçi ve işverenin büyük kaybı
olacağını, bu düzeniemelerle
SSK'nin daha da olumsuz yöne gö-
türüleceğini ilettiklerini söyledi.
'Yaş konusunda sıkmftlT
Meral, Başbakan'ın da bunlan ka-
bullendigini, ancak yas konusunda
bazı sıkıntılan olduğunu söylediğini
bildirdi. Ecevit'üı "Yaj konusunda
geri adım atmamız söz konusu ota-
maz" dediği öğrenildi.
Meral, kîsa süre içerisinde olum-
lu gelişmeleri beklediklerini belirtir-
ken işçi, memur konfederasyonlan
ve meslek örgütleriyle aldıklan güç
birliği kararlıhğımn da sürdüğünü
söyledi. Meral, hükümeti oluşturan
DSP, MHP ve ANAP genel merkez-
lerine yann siyah çelenk bırakma ey-
lemınin yürürlükte olduğunu bildir-
di. 24 Temmuz'da Ankara'daki bü-
yük miting için de hazırlık yapıldı-
gmı bıldıren Meral. "L'muyorum o
tarihlerden önce olumlu gelişmeler
olur. biz de alnuş olduğumuz karar-
lan ortadan kaldınnz. Geüsme ol-
maması durumunda eylemlerimiz
devam edecektir" diye konuştu. Me-
ral, Ecevit'in konuyu olumlu nokta-
ya götürmek istediğini sezinledikle-
rini belirtti.
Daha sonra pazarlık, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müste-
şan Fikri Şahin başkanlığmda topla-
nan uzmanlardüzeyinde sürdü. Top-
lantıda, Türk-lş Genel Eğitim Sekre-
teri Salih Kılıç ile TİSK Genel Sek-
reteri BükntPirler, bakanlık uzman-
lanna uzlaşmaya vardıklan madde-
ler konusunda bilgi sundular. Hükü-
merin, işçi-işveren uzlaşmasım de-
ğerlendirmesinin ardından uzmanla-
nn yeniden bir araya gelmesi bekle-
niyor.
Bülent Ecevit de Başbakanlık'tan
aynlırken gazetecilere yaptığı açık-
lamada, Meral'in işverenle uzlaştık-
lan yeni önerileri getirdiğini belirtti.
Ecevit, inceleme sonuçlannı kendi-
lerine bildireceklerini kaydetti.
Konfederasyonlardan tepki
Meral'in güç birligi karan alan di-
ğer işçi, memur konfederasyonlan
ile meslek örgütlerini bilgilendirme-
den görüşmeleri yürütmesi 15 örgü-
tün oluşturduğuplatformda rahatsız-
lık yaratu. DlSK Genel Başkanı Vab-
dettm Karabay, uzlaşmadan haberle-
ri olmadığını belirterek "Mutabaka-
nmızvemalumaurruzyoktur. Bizden
görüş almamışür. Bizi ba^ayacağıııı
düşünmüyorum" dedi.
Karabay, 15 örgütün aynı sınıfa
hizmet ettiğini kaydederek "Aynı sı-
ıııfahizmetedenterinayndü$üncede
olacaklannı sanmrvorum" dedi.
Türk-lş ile TİSK uzlasmasını *^ek
boyuthı göriişme" olarak nitelendi-
ren KESK Genel Başkanı SiyamiEr-
dem de gelinen noktanm, ortak ha-
reket etme karan alanlann iradesini
yansıtmadığını söyledi.
'Yıkım tasansı'
Erdem, emek hareketinin tarihin-
deki en büyük sosyal yıkım tasansıy-
la karşı karşıyaolduğunu vurgulaya-
rak "Sendikal haneket olarak büyük
bir sınavla karşı karşıyayız. Uzİaşı-
nın alanlardaki yüzbüüerce emekçi-
nin iradesini yansıtması gerekir" di-
ye konuştu.
Meral, tasanyla ilgili girişimlerin-
den sonra Devlet Bakanı YükseJ Ya-
lova'yı ziyaret etti. Meral, özelleştir-
melerle ne ülkeye yarar sağlandığı-
nı ne de işçilerin sıkıntılannın çözül-
düğünü söyledi. Özelleştirme sıra-
sında işçi kıyımı yapıldığını vurgu-
layan Meral, son kez Kırşehir'deki
PETLAS 'ta şu ana kadar220 kişinin
çıkışının verildiğini anımsattı.
Yalova da, özelleştirilen yerlerde
çalışanlann yasalardan kaynaklanan
haklannın gözetilmesinin ana ilkele-
ri olduğunu belirterek "Bir yer özel-
leştiriliyorsa oradaçahşan insanlann
gefeceMerinin,emekkrinin.tkmekks
rinin ne oiacağı elbette birinci önce-
likli olarak düşünmemiz ve çözüm
üretmemiz gereken bususlardan bi-
rkür" şeklinde konuştu.
îşverenden
6
50-55'e evet• Baştarafi 1. Sayfada
da, işverenin işyeri bıldirgesini işçi çalıştırma-
ya başlayacağı tarihten önce kuruma vermesi
öngörülüyor.)
• Işveren çalıştıracağı kimselere işe giriş tari-
hini gösterir kimlik belgesini işe girişte verecek.
(Tasanda, işverenin çalıştıracağı kimseleri, işe
başlatmadan önce işe giriş bildirgeleri ile kuru-
ma bildirme yükümlülüğü var.)
• Sigortahİar, protez, araç ve gereç bedelleri-
nin yüzde 20'sini ödeyecekler. Bu katkı payı ay-
lık asgari ücretin 2.5 katından fazla olamayacak.
(Tasanda bu düzenleme 3 katından fazla olamaz
şeklinde.)
• Sigortalının sağlık hizmetlerinden yararla-
nabilmesi için en az 90 gün hastalık sigortası pri-
mi ödemiş olma koşulu getinliyor. (Tasanda, 60
günü hastalığın teşhis edildiği günden önceki 6
ay içinde olmak uzere 120 gün hastalık sigorta-
sı primi ödemiş olma koşulu var.) Malullük ay-
lığı bağlama oranının tasanda yüzde 60'ta don-
durulması önerisînin geri çekilmesi isteniyor.
ı\uıuy uı un<M gunune ugl dgzenfenen imza gününe katıldı. Kutay'm saat 14.00te
k 9 î
g y
başiayaıı imza gününde, özeüikJe genç okuviKulann yoğun ilgisi gözkndi. 91 yaşmda oîan Kutay, geaç in-
sanlan etrafinda görmekten çok mutlu olduğunu söyledi ve onlarla kısa sohbetler yapü.
24 Teıııııııız Ankara provası
• Baştarafi 1. Sayfada
örgütleri iken, bu kez onlann katılım-
lan ancak simgesel destek niteliğin-
de kalmış, mitingin işçi ağırlığı dik-
kat çekmişti. Daha doğrusu Istan-
bul'daki mitingde en etkin DlSK ve
KESK tabam vardı. Öğleden sonra
ikinci bir miting de Izmit'te gerçek-
leştirildiğinden, oraya daha yakın sa-
nayi bölgelerinin işçileri ve sendika-
lannın da katılımı söz konusu değil-
di.
Istanbul miringinde rnoral bulan e-
mek cephesi, gruplar içi sohbetlerde
24 Temmuz'da Ankara'da toplandık-
lannda kaç yüz bin olabileceklerinin
hesabını yapıyorlardı. Istanbul'daki
kalabalıktan çok, işçi ve kamu çalışa-
nı ağırhğından, bütün konfederasyon-
lann bir araya gelebilmesinden hoş-
nuttular. Ecevit hükümetinin ne yapa-
cağı üzerinde tahminJeryüriitülüyor-
du. Ecevit'in, kendi ismi ile simgeleş-
miş emek bayramı gününde, 24 Tem-
muz'da, bütün emek cephesini bir ara-
da, yüz binlerle Ankara'da toplatma-
mak uzere ne yapıp edip Türk-tş'le
anlaşmaya çalışacağı, bu saatten son-
ra Türk-lş yönericilerinin tek başına
karar veremeyecekleri üzerinde du-
ruluyordu.
Türk-lş her zamanki gibi ayncalı-
ğını koymuş, "en büyük emek ağırb-
ğı bende" diyebilmek üzere, işçi ka-
tılımını Ankara'ya saklamıştı. Türk-
lş ortak eylem karan öncesi DlSK ve
KESK'in karar aldığı Istanbul mitin-
gine sadece simgesel katılmayı seç-
mişti. Çoğu sendikanın flaması bile
yoktu. Olanlann arkasında birkaç ki-
şi yürüyordu. Bir tek TUMTlS. biraz
da Deri-lş ve Hava-lş "bizbn-siziııB
a>Timını yapmaksızın üyeleri ile var-
dılar.
Mitinglerde deneyimli DtSK'li,
KESK'li gruplar Türk-Iş'in bir kez
daha oyunbozanlığına içerlemekle
birlikte, ortak eylem kararlannın ha-
vasmı bozmamaya kararlıydılar. Soh-
betlerde "Biz Ankara'ya eksiksiz ka-
ölacağız" vurgulaması yapılıyor. ya-
kalanan birliktelik firsatımn kaçınl-
mamasmm altı çiziliyordu.
Istanbul mıtingınin belki de en
önemli özelliği, ilk kez kimi sağ kim-
likli işçi ve kamu sendikalannın da,
kalabalık işçilerle olmasa bile flama-
lan ve grupçuklan ile katılmalan idi.
Alışık olmadıklan sloganlara karılım-
da yabancılık çektikleri her hallerin-
den belli olsa da, diğerleri onlann gel-
mesinden çok fazla hoşnut, itici olma-
makta özenliydiler. Dahası, onlann
da katılacaklan SSK sorununu öne
çıkaran sloganlara ağırlık verdiler.
Meydan, galiba en fazla Çalışma
Bakanı ıslıkla protesto edilirken, tür-
külerokunurken, genel grev ve emek
cephesinin buluşması çağnlannda
canlandı; tek seste, tek sloganda bu-
luştu.
Istanbul mitinginde en aykın, en
solda gruplar bile, 1 Mayıs'larda, da-
ha önceki mitinglerde çok yaşanan,
kendi sloganlannda bencil diretme-
lerden uzak durmaya çalıştılar. Satır
arası bir ince aynntı; parlamento dışı
sol partiler ile yan yana yürüyen ve
meydanda bulunan milliyetçi İcöken-
li kimi sendika üyesi işçi ve kamu ça-
hşanmdan, 5-10 kişinin meydandan
uzaklaştıktan sonra aynlırken olsun
- Ya Allah, BismiJlah, Allahuekber"
sloganını atarak. belki de "bizde var-
dık" demek gereksinimini duymala-
n idi.
Medya ne kadaryer verir, hükümet
ne kadar ciddiye alır bilemiyorum, a-
ma dün Şişli arkasındaki miting mey-
danında hem bildik sol, hem de uzun
zaman meydanlardan uzak kalmış e-
mek cephesinden yeniler vardı. Bu
kendiliğinden, gündemden gelen bir-
liktelik ne kadar yeni bir şeylerin
oluşumunu getirecek, birlikte izleyip
göreceğiz..
• 2000yılmdan itibaren sigortalı olunması du-
rumunda kadın ise 50, erkek ise 55 yasını dol-
durmuş olması ve en az 5 bin 360 (14 yıl 8 ay)
gün prim ödemiş olma koşulu getiriliyor. (Tasa-
nda 58-60 emeklilik yaşı, 8 bin gün 300 prim
ödeme koşulu var.) 2005 yılından itibaren sigor-
talı olunması durumunda kadın ise 53, erkek ise
58 yaşını doldurmuş olması ve en az 5 bin 360
gün prim ödeme koşulu. 2000 yılından itibaren
kadın ise 53, erkek ise 58 yaşını doldurmuş ol-
ması, 15 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az
3 bin 600 gün prim.
• Emekli olup da çalışan-
lann sosyal güvenlik destek
primi yüzde 30'ayükseltili-
yor.
• Tasanya ek öneri ola-
rak, iş kazalan ile meslek
hastalıklan, analık, malul-
lük, yaşülık ve ölüm sigor-
talannın gerektirdiği her
türlü yardım ve ödemelerin
finansmanına devletin si-
gortalının prime esas kazan-
cının yüzde 10'u oranında
katkıda bulunması yüküm-
lülüğü getiriliyor.
• Prim verilecek ödenek-
lerin hesabına esas turulan
günlük kazancın alt sının-
nın günlük asgari ücret oia-
cağı belirtiliyor. (Günlük as-
gari ücret 3 milyon 120 bin
lira.) Üst sının ise bunun üç
katı olacak, yani 9 milyon
360 bin lira olacak. (Tasan-
da, alt sınır 4 milyon lira, üst
sınır ise 2001 yılında 3 katı,
2002-2004 yıllannda 4 ka-
tı, 2005 yılından itibaren 5
katı olarak öngörülüyor.)
• Isteğe bağlı sigortaya
devam etmek isteyenlerpri-
mi, prime esas kazanç alt
sının ile üst sının arasında
olmak koşuluyla kendileri
belirleyecek.
• Bağlanacak ayhklann
hesaplanmasında esas alı-
nan yıllık kazanç, üst gös-
terge tablosunun en yüksek
göstergesinin katsayı ile
çarpımımn 12 katından faz-
la olamayacağı hükmü ge-
tiriliyor. (Tasanda, bu TÜ-
FE'ye bağlanıyor)
Geçiş süreleri
• Sigortalılık süresi 15
yıl ve daha fazla olanlar ka-
dm ise 20, erkek ise 25 yıl-
lık sigortalılık süresini dol-
durmuş olmak ve en az 5
bin 350 gün prim ödeme
koşulu ile yaşlılık aylığın-
dan yararlanacak.
• Sigortalılık süresi 10
yıldan (dahil) fazla 15 yıl-
dan az olanlar kadın ise 43,
erkek ise 48 yaşınm doldur-
mak koşuluyla emekli ola-
bilecek.
• Sigortalılık süresi 5 yıl-
dan (dahil) fazla 10 yıldan
az olanlar kadın ise 45, er-
kek ise 50 yaşını doldur-
mak koşuluyla.
• Sigortalılık süresi 5 yıl-
dan az olanlar kadın ise 47,
erkek ise 52 yaşını doldur-
mak, kadın ise 20 erkek ise
25 yıllık sigortalılık süresi-
ni tamamlamak ve en az 5
bin 360 gün prim ödemiş
olmak koşuluyla yaşlılık
aylığından yararlanacak.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
U Baştarafi 1. Sayfada • .
durumdur! Geniş bir kullanım alanı vardır. Ekorto-
miden sosyal güvenliğe, toplumsal düzenden re-
jime kadar yayılır. Temel özelliği şudur:
Durumu uçurumun kenarına getirenler, bunda
hiç payı olmayanlan kullanarak çıkış ararlar.
Biz konumuza dönelim. Anımsanacağı gibi ge-
çen haftaki "sızma devlefte birçok biçime değin-
miş, konuyu sızma zeytinyağı ile bağlamıştık. Haf-
ta başında hükümet işlerinin yürütülmesinden sız-
ma zeytinyağı gibi her üstteki sorumlu büyükleri-
miz gelinen noktayı açıkladılar:
"Emeklilik yaşını yükseltmezsek, memur maaşı-
nı da yüksek verirsek devlet çökeıi"
Çok yerinde bir tanım. Bazı devlet biçimleri var-
dır ki, temel icraatı "çökme" üzerine kuruludur. A-
ma önce şu sorunun yanıtını vermek gerekir:
- Hangi çökme?
O kadar çok çeşidi var ki, "gırtlağına çökme'den
başlayalım. Bu tür çökme devlette ekonomi biraz
dara girince çökersin, gırtlağa yani! Hangi gırtla-
ğa?
Bu da soru mu, tabii ki gücünün yetecegi gırtla-
ğa. Dersin ki:
"Bak arkadaş, durvm kötü... Kolla devleti! Sen
vermezsen, işçi vermezse, memur vermezse, na-
sıl çıkar ekonomi düzlüğe? Bak, sana kötü bir şey
yapmıyorum. Sadece gırtlağına çöküyorum. Dua
et, çökme devlettesin. Birde, dökme devlette ol-
san halin ne olurdu? Her tarafın lime lime dökü-
lürdü. Sana bu kadar demokratik davrandık, naz
etme. Bak, gemokratik davranınz haaa!"
Devlet böyle çöktü mü, durum ciddi demektir
Yeni bir sosyal devlet anlayışına girilmiştir:
Çok veren bordrodan, az veren cirodan!
Diz, omuz!
Devtet üzerine bezlere.. affedersiniz, tezlere de-
vam edelim. Kimi ülkelerde, iş âlemi bir âlemdir.
Hükümetler reform deyip bir karar alırfar:
"Arkadaş vergi eşit dağıtılmalı. Vergi verene çul-
lanıyoruz, vermeyene 'kui'lanıyoruz. Bu iş, vereni
mahvet vermeyeni affet biçimine dönüştü. Çok
kazananlar bir miktar daha vergi versin."
- Olur, nasıl olsun bu iş?
"Örneğin, adam yılda bilmem kaç milyar faiz ge-
liri elde ediyor. Bu gelirden enflasyon payını dü-
şelim. Kalan gerçek ge/irinin binde şu kadannı ver-
gilendirelim!"
Vayyy sen misin bunu diyen. Bu iş âlemini ne ha-
le getirir biliyor musun? Ürkütür, çekingenleştirir,
korkutur!
Bu tür ülkelerde öyle bir durum vardır ki; adam
ihale almak için çevirmedik dolap, vermedik ne-
vale bırakmaz. Cesurdur, üstüne üstüne gider..-. A-
ma iş vergi konusuna gelince ürker, güvensizleşir,
narinleşir!
Böyle durumlarda, iş âlemini kızdırmaya gelmez.
Kızdınrsan ne yaparsın? Çökme devlet! Ama bu
kez, "diz çökme"'. İş âlemine dersin ki:
"Biz ettik sen etme. Ûrkme, kızma, bozulma.
Tamam, vergi yasasını değiştiriyoruz. Bütün so-
rumluluk bizde. Düşünemedik. Sizzaten Allah ver-
gisisiniz. Bir de sizden aynca vergi almayı nasıl dü-
şündük?"
Tabii gırtlağına çök, diz çök derken, bu tür dev-
letlerin omzu çöker. Bu "omuz çökme" dikkatli
olunması gereken bir durumdur. Bütün sorun ba-
şı dik tutmaktır. Bu tür devletler her şeyi sırtlanna
alırlar, durumu çaktırmak istemezler. Omuzlar di-
ze kadar çökse de başı biraz yukan kaldınrtar ve
bağınrlar:
"Başımız dimdik, yokturhiçbirgedik!"
Bir de "dibe çökme" vardır... Her şeyin kanştığı
ortamlarda hiçbir şey görünmez olur. fşin içinden
devleti yönetenler de çıkamazlar. Toz dumana ba-
kıp umut verirler:
"Hele her şey dibe çöksün, önûmüzü görelim."
Daha çok çökme biçimi var, ama yerimiz dar. Sö-
zü bağlayalım ki bir yere çökmesin:
"Çökmelerden fal tuttuk, bu topluma kaç kere.
Rant âlemine hep diz, çalışana gırtlak düştü!"
Inarulmaz evlilik
rekorları
ANKARA (AA) - Dünya-
evine girenlerin sayısı yaz ay-
lanyla birlikte artarken dün-
yanın pek çok ülkesinde ev-
lilikle ilgili inanılmaz rekor-
' lar da kınhyor. Her ne kadar
"Bekârhksultanlıknr^denil-
se de ömür boyu bir yastığa
baş koymak için nikâh me-
munınun karşısına çıkan
milyonlarca "dûnya ynrtta-
şı" bu arada ilginç rekorlara
da imza atıyor.
Aylık kültürdergisi Bütün
Dünya'nın yaptığı derlemeye
göre, işte dünyanın dört bir
yanından evlilik rekorlan:
- Dünyanın en çok evlenen
erkeğt eski bir rahip olan
BKtbeiiGrvıın "Scotr*" Wol-
fe._ Bugüne dek 27 kadınla
evlenen VVolfe, ilk evlüiğini
1927yılında vapü. \V»lfe,top-
lam41 çocugu olduğunu tab-
min ettiğiai söyledi.
- Dünyanın en çokevlenen
kadını ise Linda Esset... En
son 1991 yılının ekim ayın-
da dünyaevine giren ve biray
sonrada boşanmakiçin mah-
kemeye başvuran Essex, 22
kez evlendi.
- Dünyanın en çok yasadı-
şı biçimde evlenen erkeği,
"Giovanni Vigliotto" ve "Ni-
kolai Peruskov" takmaadla-
nnı kullanan Fred Jipp-
1949-81 yıOan arasında
ABD'nin 27 eyaknnde ve 14
ayn ülkedetoplam 104evlilik
yapanJipp, 1968>ılında vap-
Dğı bir gemi vvlcuiuğunda
birbirinden habersiz olan 4
eşini de yanına aku.
- Dünyanın en çok nikâh-
lanan çiftlen. Ralph-Patsy
Martin ve Richard-Carole
Roble... Her iki çift de birbi-
riyle 51 kez evlendi ve her
töreni başka bir kentte ya da
ülkede yaptı.
3 ayfakken eviendirildi
-Dünyanm en gençevü çif-
ti. Bangiadeş'te 20 vıldır de-
vam eden bir kandavasını bi-
tirebümek içincv tendirüen 11
ayhk bir erkek ile 3 ayük bir
kızcocuğu_.İkiçocukarasın-
da kan davasına son verebil-
mek için resmi nikâh krvıldı.
- Dünyanın en uzun evlili-
ği rekoruna 86 yıl aynı yasn-
ğa baş koyan Hintli Nariman
çifti sahip... Hintli SirTemul-
ji Bhkaji Nariman ve Lady
Nariman, kardeş çocuklany-
dı ve her ikisi de 5 yaşınday-
ken eviendirildi. SirTemulji,
1940 yılının ağustos ayında
öldüğünde 92 yaşındaydı ve
86 yıllık evliydi.
- Dünyanm en dnunatik
evliliğini 20 \ılhk evüiikten
sonra baba-kız olduklannı
öğrenen Vîınaniı bir çift yap-
tı.Baba-kız evliBgini gizJeyen
kıan annesi, >aşamının sonu-
na getdiğini anla>ınca gerçe-
ği açıkiadL Kızıyia evli oldu-
ğunu öğrenen baba, intihara
kaUoştL