Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 TEMMUZ 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Görevden alınan İstanbul tl Başkanı Akçadağ ve arkadaşlan, DYP liderini suçladı
'Teşkilatlar Çîller^e direniyor'İstanbul
Haber Ser-
visi - Ağır
bır seçım
yenilgısıne
uğray an
DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller'ın. kendısme yönelık
gelişen muhalefeti sustur-
mak içın başlattığı yeni gö-
revden alma operasyonuna
karşı teşkılatlar dırenışe geç-
ti.
Görevden 29 Nisan
I999'da alınan DYP ll Baş-
kanı Yalçın Akçadağ. gö-
revden aûnan dığer eskı \e
yenı yönetım kurulu üyele-
nyle dün ortak olarak im-
zaladığı basın açıklamasın-
da, ıl ve ılçelerin yasadışı
yollarla görev den alındıkla-
nnı belırterek '"Kendi kol-
tuklannı sağlama almak ve
kurşun asker delegelerle
kongreye gitmek için İstan-
bul'un biitıin ilçelerini münfesih
say mışlardır'' dedı
Geçen hafta görevden alınan
DYP Kartal tlçe Başkanı Ömer
İçlikli de yaptığı açıklamada, gö-
revden alma ışlemının 2820 sayı-
lı Sıyası Partıler Yasası'na \e
DYPTüzüğu'neaykın olduğunu
bıldırdı Içlıklı açıklamasında,
görevden alma operasyonunun
aenel idare kurulunca verilen
D Y P ' d e C i l l e r k a r ş ı t l a r ı h e d e f k ü ç ü l t t ü
Muhaliflerden 2. imza girişimi
ANKARA (Cumhuriyet BOrosu) -
DYP'de Sanlıurfa Milletvekili Nec-
mettinCevheri ve eski Bartın Millet-
vekili KöksalToptan'la hareket eden
muhalifler, olağanüstü kongre için
DYP Genel İdare Kurulu'nu (GtK)
toplamayı başaramayınca hedef kü-
çûlttûler.
DYP GtK'teki muhalifüyeler, Ge-
nel Başkan Tansu Çiler'in örgütlere
dönük görevden alma-atamaoperas-
yonlannı önleyebılmek için bu yetki-
nın GÎK'e iadesıni sağîamanın yol-
lannı anyorlar. Muhalıfler, başkanlık
divanının parti tüzüğû uyannca, fe-
sih ve atama yetkısinin GtK'e iade-
yetkıye dayanarak yapıldığı, an-
cak genel idare kurulununbu yet-
kısinin devredilemeyeceğini. ya-
sada ve iç tüzükte ıse "kongresü-
resi dolan teşkilat kademelerinin,
kendiliğinden münfesih olacağt-
na" ılışkın bır hükmün de bulun-
madığını vurguladı
DYP tstanbul ll Örgütü'nün ya-
sal yönetim kurulu başkanı oldu-
ğunu savunan Yalçın Akçadağ,
Çiller'ın, toplanmak istenen ola-
• Olağanüstü kongre için
GIK'i toplamayı
başaramayan muhalifler,
örgütlere dönük fesih ve
atama yetkısinin GlK'e
verilmesi için imza
toplama karan aldılar.
sinı sağlamak için imza toplama ka-
ran aldılar.
DYP'de Çiller'i devirme hesabı
yapan muhalifler. GlK'i "fesih ve
atamalaruı" görüşûlmesi gündemıy-
le toplayabilmek için ikinci kez im-
za toplama girişkni başlattılar. Mu-
ğanüstü genel kongreye karşı hu-
kuk dışı yollardan "kiırşun asker
detege" oluşturmaya çalıştığını
söyledi.
'Kanunsuz uygulama''
Tansu Çıller'in. İstanbul ll Baş-
kanlığı'na eşı Özer Çıller'i getir-
mesinin bile kendısını kurtarama-
yacağını vurgulayan Akçadağ.
"Delegenin yüzde 90'ından oy ala-
maz" dedi.
haliflerin, olağanüstü kongreye içm
imza vermeyen bazı GtK üyelerini
de gündemin sımrh olması nedeniy-
le yanlanna çekebilecekleri hesabı
yaptıklan bildinldi. Muhalifler, bu
çerçevede, olağanüstü kongre girişi-
mine destek vermeyen trfettin Akar,
tsmet Attila ve Salih Sumer'den de
tmza almayı hedeflıyorlar.
DYP lideri Çiller'ın ise GlK'i top-
lamak için yeterh imza bulunması
durumunda. şimdıye kadar istediği
atamalan yaptığı içm "bundan son-
ra atama yapılmayacagr sözü vere-
rek GİK üyelerini ikna etmeye çalı-
şacağı bıldirildı.
İstanbul ilçelennın bütün olarak
bu uygulama ve kanunsuzluga kar-
şı olduğunu belırten Akçadağ.
"Münfesih sayıldığı gerekçesi Ue
görevden alınmak istenen ilceyöne-
tim kurullan. ekli yazı ile bu uygu-
lamayı reddederek göreve devam
ettiklerini genel merkeze bUdirmiş-
ler ve ilçelerini teslim etmemişler-
dir" dedı.
İstanbul teşkılatı olarak bütün
Türkiye'dekı DYP teşkılatlarına
seslenen Akçadağ şunlan
söyledi.
"Bu kanunsuz uygulama-
yı reddediniz. Partinizesahip
çıkınız. Genel idare kurulu-
muzun üçte iki ekserheti ve
gizli oyu olmadan sizi hiç
kimsegörevden alamaz. Böy-
k bir karar olmadan ilçeleri-
nizi kimseye teslim etmeyi-
niz."
'Çüler bunu hep
yapıyor
Tansu Çiller, genel başkan
olduğundan bu yana, kong-
reyle gelen teşkilatlan bir
rürlü içıne sındiremedi. Par-
tideki yerini sağlamlastır-
mak için kongreyle gelen yö-
netimlere rekor düzeyde
operasyon yaptı.
Eski DYP istanbul tl Baş-
kan Yardımcısı Erkan Dere-
li'nin verdiği bilgiye göre
Çiller'ın göreve geldiğı 1993'ün
Nisanı'ndan 1999 Nisanı'na kadar
Istanbul'un 32 ilçe yönetimı 79 kez
görevden alındı. llçelerde 84 ayn
atama yapıldı, 97 kez de kongre
yapıldı.
6 ayn ıl başkanı atandı; 3 kez il
kongresi yapıldı ve 8 ıl başkanı gö-
rev yaptı. Yalçın Akçadağ'ın gö-
revden alınarak yerine getirilen Sü-
leyman Soylu ise 1993'ten bu yana
9'uncu ıl başkanı olarak atandı.
ANAP
Seçim kaybeden
bürokratlar
ödüllendiriliyor
ANK\RA(CumhuriyetBürosu)-Hükürne-
tın küçük ortağı ANAP, seçim kaybeden bürok-
ratlannı kamu kuruluşlan ve TBMM'de üst yö-
netıme getiriyor. Petrol Ofısı Yönetım Kurulu
Başkanhğı'na ANAP'ın ısteği üzerine Anka-
ra 2. bölge milletvekili adayı ve eskj Başbakan-
lık Müsteşan Yaşar Yazıcıoghı'nun getirilme-
sının ardından. TBMM Başkanı Yıktınm Ak-
bulut da Ankara büyukşehır beledıye başkan
adavı Vahit Erdem'ı Meclıs Genel Sekreten
yaptı.
Yıldınm Akbulut. göreve geldikten sonra
başlattığı "*bürokrat~ operasyonunu TBMM
Başkanlık Dıvanı üyelennın itirazlannakarşın
sürdürüyor Akbulut. dün eski başkan Hikmet
Çetin in atadığı TBMM Genel Sekreten Or-
han Dülgerier'ı görevden aldı. Akbulut'un ye-
ni atamayı Dülgerler Ankara dışındayken yap-
ması dıkkat çektı.
TBMM yönetımine yaptığı "partiliyadaeş-
dost" atamalan nedenıyle eleştinlen Akbulut,
daha önce eskı ANAP mılletvekilı Orhan De-
mirtaş'ı sıyası danışmanlığa getirmıştı. Seçim
kampanyasında birlıkte çalıştığı mobilyacı-
Hamza Durşen'ı de TBMM'de memur kadro-
suna alan Akbulut, uzaktan hısmı olan eski
TRT Haber Dairesi Başkanı Şahap Alp'i de
Basın ve Halkla llışkiler Daire Başkanlığı'na
atamıştı.
Akbulut'un Meclıs üst düzey bürokratlanna
dönük daha genış çaplı operasyon planladığı.
ancak görevden alınacaklar içın boş müşavir-
lik kadrosu bulunmadığı içın bır süre bekleye-
ceğj öğrenıldı.
Ust düzey bürokratlann yasal olarak özlük
haklannın korunabılmesi içın en az müşavır
kadrosuna alınmalan gerekiyor. Edinılen bil-
giye göre Akbulut, görevden alacağı bürokrat-
lara "müşavir" kadrosu verebilmek için halen
dolu olan bazı TBMM başkanı müşavirlerini
Başbakanlığa kaydıracak.
nınIlin nte\
M N G
§
i r k e t l e r G r u b u
tarafindan ^ptmian "\vow-
OlCl V V o r l d o f Wo
ndera" oteller zincirinin ikinci halkası olan
Topkapı Palace hizmete açıldı. Antaha-Aksu mev kiinde 85 bin metrekare üzerine kunılan tatil kövü, adını aldığı Topka-
pı SarayTnın bire bir örnekleri ile tasarianmış. 2000 vatak kapasiteli eğlence ve dmlence merkezinde 2000 yüının teknolo-
jisinin \aru sıra Hünkâr Restoran, Kösem Sultan Restoran, Lalezar Bar. Revan Köşk, Saray Muhallebidsi gibi diğer ak-
thiteler ise "Osmanir kokusunu sunuyor. Topkapı Palace'ın hafta sonu yapüan açıhş törenine, ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz ile eşi Berna Yıhnaz ve Devlet Bakanı Rüştii Kazım Yücelen'in yanı sıra çok sayida davetii de kaöldı.
MGK denetimli
6
köye dönüş'
Boşaltılan yerlere yerleştirme, Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek. Başbakanhk
tarafindan gösterilen yerleri kabul etmeyenler yerleşim haklannı kaybedecekler
AIVKARA(Cumhurrvet Bürosu)- Hü-
kümetin "köye dönüş" projesınde, yer-
leşım bölgelennı Milli Güvenlik Kuru-
lu (MGK) belirleyecek. Boşaltılan köy-
lerde yaşayanlar, MGK'nın önensı ile
Bakanlar Kurulu'nca gösterilecek alan-
lara yerleşebılecek. Kendilenne gösteri-
len yerde yerleşımi kabul etmeyenler,
haklannı yitırecek.
Yurtdışından gelen göçmenlerin. yer-
leri kamulaştınlanlann. göçebelenn ve
terör olaylan nedenıyle yerlennın değiş-
tirilmesine karar verilenlerin yerleşimı
ile köylerin toplulaştınlması. nakli ve fı-
ziksel yerleşımin düzenlenmesine ilış-
kin uygulama koşullan ve alınacak ön-
lemleri belirleyen yasa tasarısı, TB-
MM'yesunuldu. Iskân Yasası'ndadeği-
şiklık yapan yasa tasansı. TBMM Ba-
yındırlık ve Ulaştırma Komısyonu'na
sevk edıldi. Tasanya göre, Türk soyun-
dan ve Türk kültürüne bağlı olup, yerleş-
mek amacıyla Türkiye'ye gelip, devlet
eliyle iskân edilmeyi istememe koşulu
ile yurda kabul edilenlere hiçbir yerleşim
yardımı yapılmayacak ve taşınmaz veril-
meyecek.
Özel yasalarla yurda gelen göçmenler
ile serbest göçmenler, mülki amirlerden
kendıleri \ e aıle fertleri için "vatandas-
bğa girme beyannamesini" imzalayarak
"Göçmen Beİgesi" almaya zorunlu tutu-
lacak.
Sahaflar Çarşısıyok olma tehlikesiyle karşı karşıya
Tarihi Sahaflar Çarşısı, dükkân kiralannm artmasu büvük kitap satış mer-
kezlerinin kurulmaa, Ugisizük ve korsan kitapçüar nedeniy le wk olma tehli-
keshle karşı karşıya. Ydtartbr akademis\wüerin, arasörmacıİann oğrencile-
rin uğrak yeri olan Sahaflar Çarşısı'iida, eski kitapiar yerine artık çoğunhık-
ta ders khâplan ve popüler kitapiar satüıynr. Sahafhğm bir "hastalık" oldu-
ğunu belirten İstanbul Sahaflar Çarşısı Fİemek Başkanı Adil Sarnıusak. be-
lediyenin Idra arfıslannı enflasvon oranında arrormak istediğini kavdederek
Kapah Çarşı'daki kuyıımcuyla bir turulmalanndan yakııujor. Sarmusak,"Ki-
ralâr bö\ le artmaya devum ederse bakırcılar. nargilecikr. hattarlar vv fesçiler
gibi tarihe kanşmaktan korkuyoruz" diyor.
İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir
6
Avcdar sakhrısı
samklaıi yakalandı
9
tstanbul Haber Servisi - İstanbul Emni-
yet Müdürü Hasan Özdemir, Avcılar'da 1
kişinın ölümü 34 kişının de yaralanmasıy-
la sonuçlanan bombalı saldınya kanştıkla-
n ve terör örgütü PKK'nin üyesı oldukla-
n öne sürülen 20 kişinin gözaltına alındı-
ğını açıkladı. Kartal Beledıye Başkanlı-
ğı'na aıt bır otomobılin altına el bombası
attıklan ve şeriatçı terör örgütü İB-
DAı'G'nin üyesi olduklan ıddiaedılen 7 ki-
şi de, tstanbul Terörie Mücadele Şube Mü-
dürlüğü'nce gözaltına alındı.
İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özde-
mir, Avcılar Mustafa Burcu Parkı'nda ge-
çen hafta yapılan bombalı saldınyı gerk-
çekleştirdiklen iddia edilen ve PKK üyesi
olduklan öne sürülen 20 kişinın İstanbul
Terörie Mücadele Şubesi ekiplennce gö-
zaltına ahndığını belirtti.
İstanbul Emniyet Mü-
dürlüğü'nde bir açıklama
yapan Özdemir, gözaltı-
na alınan 4 kadının canlı
bomba olabilecek şekıl-
de eğitım aldıklannı söy-
ledi. Özdemir gözaltına
alınan kışılerin dış ülke-
lerde eğitildiklerinin ve
intihar saldınlannda bu-
lunmak üzere Türkiye'ye
göndenldiginın belirlen-
diğıni kaydetti. Gözaltına
alınan kişilerden binnin,
gözaltına alındığı sırada
ağzına siyanür attığını
ıfade eden Özdemir, te-
rör örgütü üyelerinin
üzennde siyanüre ılk kez
rastlandığına dikkat çek-
tı. İstanbul Emniyet Mü-
dürü Hasan Özdemir,
operasyonlarda 20 gram
siyanür, 45 adet ambalaj-
lanmış vazıyette patlayı-
cı madde, 6 adet boru
bomba dış kabı, 1 adetbı-
çak. 27 adet elektrikli
fîinye, 1 kutu raptiye, her
biri 400 gram ağırlığında
olan 3 adet TNT kalıbı-
nın da ıçinde bulunduğu
çok sayıda malzeme bu-
lunduğunu söyledi.
Özdemir, önceki ak-
şam Yenibosna'da bır mı-
nibüsteki patlama olayın-
da ise bir örgüt üyesinin
yaralı olarak yakalandı-
ğını bıldırdi. Özdemir, bu kişinin, bir arka-
daşıylabirliktehazırladıklan bombayı. Şi-
rinevler semtinde bulunan kamuya ait bir
yerin çöp sepetine koymak üzere mınibü-
se bindiklennı anlattığını ıfade ettı.
İstanbul Terörie Mücadele Şube Müdür-
lüğü'nden yapılan açıklamada ıse İBDA-
G üyesi olduğu öne sürülen 7 kişinin gö-
zaltına alındığı bıldirildı. Açıklamada, gö-
zaltına alınan kışılenn 28 Mayıs 1999'da
Kartal Beledıye Başkanlığı'na ait bır oto-
mobılin altına el bombası atılması, 30 Ha-
ziran 1999'da Kartal Beledıye Başkan Yar-
dımcısı'nın daıre kapısının önüne el yapı-
mı bomba bırakılması ve Kartal Cevizlı
Mahallesi'nde örgüt adma yazılama yapıl-
ması eylemlerini gerçekleştırdıklerı kay-
dedildi.
Bilican'a hakaret davası
.ft-
Tankuş:İddialanmın
doğruluğu ortaya çıkû
tstanbul HaberServisi-Eskı Emniyet Genel Mü-
dürü Necati Biücan'ın oğlu Murat Bilican'a yayın
yoluyla hakaret ettiği öne sürülen eski istanbuİNar-
kotik Şube Müdürü Ferruh Tankuş'un, 6 ay ile 3 yıl
arasında hapis cezasınaçarptınlması istemiyle yar-
gılanmasına başlandı.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruş-
maya tutuksuz sanık Ferruh Tankuş katıldı. Sorgu-
su yapılan Tankuş, görevden alındığı 15 Arahk 1998
tarihinde bir basın açıklaması yaptığım belirtti.
Daha sonra Bihcan'ın bir açüdamayaptığım kay-
deden Tankuş, bunun üzerine ketıdisinin de yanıt
hakkını kullandığuu söyledi. Murat Bilican haİckın-
da söylediği iddialann doğruluğunun zamanla or-
taya çıktığını söyleyen Tankuş. "Sözkonusuolay gü-
nü 'Necati Bilican'm oğlu bar işletiyor" dedim.
Bu kktiam, basın kuruluşlannca ortaya çıkanldı.
Aynca, 'Murat Bilican, uyuşturucu kaçakçısı Hacı
Muhitrin Bektaş'ın oğlu Yılmaz Bektaşın arkada-
şıdır' dedim. Bunun da dogru olduğu ortav-a çıkn."
diye konuştu.
Tankuş, duruşma sonunda yaptığî açıklamada.
"Burada sanık sandaryesinde oturması gerekenler
onlar ounahydı" dedi. Necati Bilican'ın kendisine
şantaj yaptığım iddia eden Tankuş, "Beni susturma-
yaçalışnlar. Evime dinleme cihazı koydular. Benim-
te çok uğraşotar. Ancak hakta oldugum ortaya çık-
n" dedi.
OR UŞ / NECLA ARAT ÎÜ Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı
9 HAZİRAN - 2 TEMMUZ 1999
hlEczacıbaşı
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı
27. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali'nin
gerçekleştirilmesindeki değerli katkıları için
Festival Sponsoru
Eczacıbaşı Holding A.Ş.'ye
teşekkür eder.
FESTİVAL SPONSORU KUBUMSAL SPONSORIAR
lHEczâcıbaşı KOCBANK MARMARA
I S T -L N BU L
V
RENAULT
Bu ılan Cumhurryet Gazetesı'nın
katkısıyla yayınlanmıştır.
Cumhuriyel
Türkiye. geçen haftayı, temmuzun
kavurucu sıcakları eşliğinbe neies ne-
fese daha doğrusu kan-ter içinde ya-
şadı. Öcalan davasının sonunda veri-
len ölüm cezasına dış tepkiler, IMF temsilcile-
rinın ziyareti, işçi-memur ücretlerine yapılacak
zam konusu, emeklilık yaşının yükseltilmesi,
Bankalar Yasası, sosyal güvenlik reformu,
uluslararası tahkim gibi konulara ekonomiden
sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Uluğ-
bay'ın intihar gırışimı de katılınca, kimilerinin 10
Temmuz'da Saroz'da bekledıği zelzele, orada
değil, ama siyaset sahnesinde, Türkiye'nin kal-
bi Ankara'da oldu.
Ankara'dan dalga dalga bütün ülkeyi etkile-
yen bu intihar olayının hiç kuşkusuz simgesel
bir anlamı vardı. Çünkü duygu, düşünce ve
kaygıları dile getirecek sözcüklerin yerini bir
tabancadan çıkan kurşunlar almıştı. Milli Eği-
tim Bakanlığı sırasında 8 yıl zorunlu kesintisiz
eğitim için olağanüstü bir çaba harcayan, öz-
verili çalışması, yalın ve bilge kişilıği ile herke-
se kendini sevdiren Sayın Uluğbay, gerici çev-
relerin bütün tepkı ve engellemelerine karşın
başarılı olmuş, Türkiye'yi 2000'li yıllara taşıya-
cak eğitim reformunu gerçekleştirmişti. Ne var
ki 56. hükumette de Milli Eğitim Bakanlığı'nı
sürdürmesını oy avcısı, bağnaz siyasetçiler is-
temedıler. Başbakan Ecevit'in bu kesimin bas-
kılanna karşı koyması, Hasan Âli Yücel'den
sonraki en başarılı Milli Eğitim Bakanı'nı bu gö-
revde bırakması için sivıl toplum örgütleri, bu
arada İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği çeşitli
girişimlerde bulunmuşlardı. Ama koalisyon or-
taklannı da ikna edemeyen Sayın Ecevit, top-
lumdan gelen bütün bu talepleri göz önüne al-
madı ve Uluğbay, yanlış politıkalar ve uygula-
malar sonucu hurdahaş olmuş ekonominin ba-
Sessiz Çığlık
şına getirilerek kendisinden yapay solunumla
yaşatılmaya çalışılan yan ölü bir sistemi diril-
tip ayağa kaldırması istendi. Bu, özgür hare-
ket alanı oldukça dar, aynı zamanda çok bü-
yük sorumluluklar yükleyen dayanılmaz ağır-
lıkta bir görev idi. Bu görevi de aldığı devlet ter-
biyesi gereği özveri ile kabul eden Uluğbay,
enflasyonun pahalılığın, halkın çektiğı yaşam
sıkıntısının acısını yüreğinin derinliklerinde du-
yan, dürüst, onurlu ve duyarlı bir politikacı idi.
Inandığı idealler, savunduğu ilkeler vardı. İç ve
dış dengelere ilışkin savunduğu ilkeler vardı. İç
ve dış dengeler adına, bazı siyasal çıkarlar uğ-
runa yaşam boyu savunduğu ilke ve değerter-
den vazgeçmiş bir duruma düşürülmeyi içine
sindiremezdi. Hele bazı medya organlannca
üretilen çeşitli senaryolarda(imayolu ile bile ol-
sa) sanki borsa krizi - Kara Cuma ile ilişkisi
vaımış gibi bir izlenimin yaratılması, "dayana-
cakgücünün kalmamasına" neden oldu. İnti-
har girişiminde bulunmakla içinde bulunduğu
koşullarda dile getiremediklerini, bilinmeyen-
leri görelim, anlayalım istedi. Başına sıktığı kur-
şun, gerçekte bir psikolojik bunalım gösterge-
si değil, tüm Türkiye için uyan görevi yapan
sessiz bir çığlık idi.
Uluğbay, "soygunu, soygunculan, hilecile-
ri" ve onların politikacılaria olan kimi ilişkılerinı
sezinleyip görmüş, ama içinde bulunduğu sar-
malda eli kolu bağlı olduğu için hiçbir şey ya-
pamamıştı. Kendisini çok yalnız ve "bitirilmiş"
hissediyordu. Dürüstlüğü ve onurlu doğası, bu
tertemiz polifkacıyı konuşamadığına göre, çö-
zümü ölümde görmeye rtti. Intihan, gerçekleri
bir tokat gibi yüzümüze çarpıp bizi
uyandırmayı sağlayabildiği, halkın ta-
mamını ulusal değerlerımızı ve tam ba-
ğımsızlığımızı korumaya yöneltebildiği
takdirde yine bir ödevi (ülkesini ve ulusunu
kendisinden çok sevmeyi) özven ile yerine ge-
tirmiş olacaktı.
lyi ki sıktığı kurşun, ona kıymadı, kıyamadı.
Sayın Uluğbay'a ve ailesıne "geçmiş olsun" dı-
yor ve ekliyoruz: "Ülkemizin sizın gibi politika-
cılara çok ihtıyacı var. Sız, ölümü kendı elıniz-
le davet edecek kadar cesur olduğunuzu ka-
nıtladınız.
Ama yaşamak, tüm güçlüklere, kirliliklere,
alçaklıklara inatyaşamak ve onlarta savaşmak,
daha büyük bir cesaret istiyor. Siz bu türden
bircesarete de sahıp olduğunuzu Milli Eğitim
Bakanlığınız süresince başardıklannızla bütün
Türkiye'ye gösterdinız ve bu ülkenin aydınlık
insanlannın gönüllerinde yıkılmaz bir taht kur-
dunuz.
Bu ülkenin aydınlık insanlan, şimdi sizin gi-
bi Atatürk ilke ve devrimlerine yurekten bağ-
lı, ıçtenliklı gerçek bir Atatürkçü devlet adamı-
na Mustafa Kemal'in 'Herhalde daha cesur
olarakyüzümüz açıktır' direktifini anımsatıyor-
lar ve sessiz simgesel çığlığınızın herkesi ve ka-
ranlıklan aydınlatacak anlamlı sözcüklere dö-
nüşmesini bekliyoıiar. Bunu yaptığınız takdir-
de, ulusal değerlerimiz ve tam bağımsızlık or-
tak paydasında halkla bütünleşeceğinize ve
bundan böyle kendinizi hiç 'yalnız bırakılmış'
hissetmeyeceğınize ınanıyorlar. Sözün gücû-
ne inanınız ve gerçekleri dile getırinız ki, ge-
rekli önlemler alınsın; sızin gıbı onurlu ve de-
ğerli ınsanlar, birdaha ılkesizler, değersizler, çı-
karcılar yüzünden kendilenne kıymaya kalk-
masınlar."