Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7MAYIS1999CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
FP ve MHP'li yerel yönetimler çalışanlara siyasi baskı yapıyor ve istifaya zorluyor
Belediyelerde işçilaymn• 18 Nisan seçimlerinde işbaşına gelen FP'li ve MHP'li
belediye başkanlannın koltuklanna oturur oturmaz yaptıklan ilk
iş, yandaşlanna yer açmak için işçi çıkarmak oldu. istifaya
zorlamak için belediye çalışanlanna siyasi baskı arttı.
lstanbul Haber Servisi - 18 Nisan se-
çimlerini kazanan belediye başkanlan-
nın ilk uygulaması partizanca kadrolaş-
mayi gerçekleştirmek amacıyla işçi çı-
karmak oldu. Yeniden seçilen bazı FP'li
başkanlar şeriatçı kadrolaşmayı pekiştir-
mek, yeni seçilen bazı sağ partilı baş-
kanlar ise kendi yandaşlanna yer açmak
için çok sayıda çalışanı işten çıkardılar.
Yalnızca gelişmekte olan ülkelerde görü-
len bu ilkel uygulamayı gerçekleştiren
partizan başkanlar, işten atamadıklan ça-
lışanlan da yoğun baskı uygulayarak is-
tifaya zorluyor.
Çalışma yaşamında siyasi baskı ve ay-
nmcıhk anayasamızın temel ilkeleri ile
Türkiye'nin altına imza attığı Avrupa In-
san Haklan Sözleşmesi ve İLO sözleş-
melerine aykın. Ancak bu ilkel uygula-
ma hemen tüm siyasi yönetim ve yetki-
lilerce uygulanıyor ve önlenemiyor.
Sendiİcalar ve çalışanlann 18 Nisan se-
çimlerinden sonra gerçekleştirilen işten
çıkarmalar ve baskılarla ilgili gazetemi-
ze ulaştırdığı bilgiler şöyle:
• Yeniden seçilen FP'li lstanbul- Bay-
rampaşa Belediye Başkanı Hûse>in Bür-
ge odasına çağırdığı ve aralannda müdür-
lerin de bulunduğu 117 kişiden "Seçim-
lerde başka partikre çahşüklangerekçe-
siyfc" 10 gün içinde istifa etmelerini ya
da başka kurumlara geçmelerini istedi.
• FP'li Kartal Belediye Başkanı Meb-
met Sekmen belediye şirketi Karyap-
san'da çalışan 64 kişinin işine son verdi.
• MHP'li Mümin İnan Niğde Beledi-
yesi'ndeki koltuğuna oturur oturmaz
CHP'li başkan döneminde işe alınan 117
çalışanın iş aktini feshetti.
• MHP'li Cevdet Kara Ankara Göl-
başı Belediyesi'ne seçilmesinden sonra
DlSK'e bağlı Genel-Iş Sendikasına üye
işçiler tehdit edilerek sendıkalanndan is-
tifaya zorlandı..
• FP'li Ankara Altındağ Belediye
Başkanı Ziya Kahraman' nın kutlama
törenine katılmak istemeyen Tüm-Bel-
Sen Ankara Şube Başkanı Tekin Araç
başkanın taraftarlannca dövüldü. 7 gün-
lük rapor alan Araç. saldırganlar hakkın-
da suç duyurusunda bulundu.
• Anraka Büyükşehir Belediyesi 'nde
100'e yakın çalışan sürgün edildi.
• Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen
Işleri Daire Başkanlığı Asfalt Şube Mü-
dürlüğü'nde çalışan Hatime Aras, Baş-
kan Gökçek'in adamlan olduğu ilen sü-
rülen Bekir Karabay. Mustafa YükseL,
Ramazan Taşdemir tarafmdan saldınya
uğradı. Olaya müdahale etmek isteyen
sendika temsilcisi Mehmet Gümûş sal-
dırganlarca yaralandı.
• tstanbul Büyükşehir Belediyesi
Yol Bakım Müdürlüğü'nde çalışan ve
Tüm-Bel-Sen Genel Sekreteri Hüseyin
Ayyıkhz'ın da aralannda bulunduğu 15
kişi hakkında soruşturma açıldı. Ayyıl-
dız, 3.5 yıldırkendilerine görev verilme-
diğini ve Edirnekapı'daki müdürlük bi-
nasının bodrum katında tek bir odada 29
kişi kaldıklannı belirterek "Seçimlerden
sonra sabah saatJerimk o güne dek hiç
kimsenin uğramadığı odaya müdür yar-
dımcısı gehniş, o an olmavanlar hakkın-
da soruşturma açnuşlar"dedi.tEET'de
çalışan Tüm- Bel-Sen Yönetim Kurulu
üyesi Haüm Gürbüz hakında soruştur-
ma açıldı.Gürbüz "Her sonışturmanın
ardından sürgün geüyor" dedi.
• Aydın Kuyucakr
da DYP'li belediye
başkanı iki sendikatemsilcisini görevden
aldı.
• Gazetemizi ziyaret eden bir grup ÎS-
Kl çalışanı. FP'li yönetimin seçimlerden
çalışanlara yönelik baskılannı arttırdığı-
nı, İSKİ koridorlannda ruhsath olup ol-
madığı belli olmayan silahlarla bazı sivil-
lerin tenditkâr tavırlarla dolaştığmı be-
lirttiler. RP döneminde işe alınanlann tü-
münün Milli Gençlik Vakfı üyesi ya da ül-
kücü olduğunu savunan ISKJ çalışanlan,
güvenlik soruşturması adı altında çalı-
şanlann fişlendiğini ileri sürdüler.
• FP'li Eminönü Belediye Başkanı
Lütfi Kibiroğhı 4 kadrolu belediye baş-
kan yardımcısı bulunmasına karşın 5
FP'li Belediye Meclis üyesini başkan
yardımcılan olarak atadı. Kadrolu baş-
kan yardımcılannı görevden almanın ya-
sal güçlüğünü bilen FP'li başkanın, by-
pass yöntemiyle eski dönemin başkan
yardımcılannı işlevsiz kılmayı planladı-
ğı ileri sürüldü.
Sigorta hizmetleri yetersiz
Bağ-RurTu
sürünüyor
tstanbul Haber Servisi - Bağ-Kur, sağlık hizmeti verme-
yi üstlendiği sigortalılarileemeklilerini süründürüyor. Bağ-
Kur'lu hastalar ameliyatlan için gerekli tıbbi malzemeyi
kendileri karşılamak zorunda kalırken eczacılar, Bağ-Kur'a
ilaç veremez noktaya geldiklerini belirtiyor. Bağ-Kur'un
emeklisine uygun gördüğü maaş ise 37 milyon lira. Bu ra-
kam net 57 milyon lira olan
asgari ücretin neredeyse ya-
nsı.
Ülkemizin ikincı büyük
sosyal güvenlik kurumu
olan Bağ-Kur şemsiyesi al-
tında 13 milyonu aşkın kişi
yer alıyor. Bağ-Kur'dan
emekli aylığı alanlann sayı-
sı ise yaklaşık 1.2 milyon ki-
şi. Sağlık sorunlan ameliyat
gerektiren Bağ-Kur'lu has-
talar enjektör, sonda, ortope-
dik set gibi her türlü tıbbi
malzemenin tümünü kendi
olanaklanyla karşılamak zo-
runda kalıyor. Bağ- Kur'lu
hasta. ameliyatında kullanı-
Ian tıbbi malzemeler için
ödediği parayı, bu malzeme-
lere ait fatura, malzemelerin
gerekli olduğuna ve kullanıl-
dığına dair iki ayn heyet ra-
poru ve diğer belgelen kuru-
ma iletmesi durumunda 3 ile
6 ay arası değişen bir bekle-
yişten sonra- çoğu kere eksik
olmak üzere- alabiliyor.
lstanbul Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erkan
ÖnseL, Bağ-Kur'un ödemeleri geciktirmesi nedeniyle kuru-
ma ilaç veremez duruma geldiklerini söylüyor. Bağ-Kur'la
yaptıklan protokole göre normal reçetelerin 60 gün içinde.
ithal reçetelerin ise 30 gün içinde ödenmesı gerektiğini ifa-
de eden Önsel "75-80 güne varan ödeme süresi nedeniyle
Bağ-Kur'a ilaç veremez duruma gekfik" diyor.
Bağ-Kur. sigortalılanna güven vennediğinden prim de
toplayamıyor. Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'nden verilen bil-
giye göre toplam 2 milyon 944 bin 991 Bağ-Kur sigortalı-
sının yüzde 27"si bugüne kadar kuruma hiç prim ödemedi.
Yüzde 67.8'i, ara sıra ödeme yaptı. Primlerini düzenli öde-
yenlerin sayısı ise yalnızca yüzde 5.
63 kisi ise dondu
AKTAŞ'zedeler
lıııkııkla kazandı
BajMcur emeHi aylıkiari:
(1 Ocak 1999 yüzde 30 zamlı}
l.BASAMAK. 37.585.463
2. '
3. '
4. '
5. '
6. '
7. '
8. '
9. '
10. '
11. '
12. '
•bl»:-~>
•14. '
15. '
16. '
17. '
18. '
19. '
20. '
21. '
22. '
23. '
39.680.213
41.774.963
43.869.713
45.964.463
48.338.513
50.712.563
53.086.613
55 460.663
57.834.713
60.208.763
62.582.813
' 69.995.850
77.676.600
85.357.350
93.038.100
100.718.850
108.399.600
116.080.350
123.761.100
' • 131.441.850
24. "
139.122.600
146.800.350
154.484.100
ALPERTURGUT
TEK'te çalışırken yapı-
lan anlaşma gereği 1990 yı-
lında AKTAŞ'a geçen ve 2
yıl içerisınde gruplar halin-
de işten atılan 210 kişinin
yıllar süren hukuk mücade-
lesi sonuç vermeye başladı.
Atılan işçilerden 63'ü açık-
tan atamayla TEDAŞ ve
ona bağlı BEDAŞ 'ta göreve
başladı. AKTAŞ mağdurla-
nnın avukatlanndan Meh-
met Tav. 1994 yılından bu
yana işten atılanlann, kişi
başma 5 milyar liradan top-
lam 420 milyar lıralık zarar-
lan olduğunu belirtti.
TEK ile AKTAŞ arasında
1 Eylül 1990 günü imzala-
nan tşletme Hakkı Devır
Sözleşmesi'nin (İHDS) Da-
nıştay 10. Dairesi'nce 29
Nisan 1993 tarihinde iptal
edilmesinin ardından AK-
TAŞ'tan atılan Yusuf Kut-
lutürk, Kemal Özer, Necdet
AKuntaş, Sefa Can Nura>.
Zeki Ataç. Ali Rıza Yengin.
Cemal Kekeç ve Orhan Yıl-
dınm, TEDAŞ'a (TEK TE-
DAŞ'a dönüştüğünden)
atanmak için avukatlan
Mehmet Tav aracılığıyla ls-
tanbul 3 No'lu tdare Mah-
kemesi'nde dava açtılar.
Mahkemenin davacılann
lehinde karar vermesi üze-
rine temyiz için harekete ge-
çen TEDAŞ avukatlan da-
vayı Danıştay'a taşıdı. Da-
nıştay 5. Dairesi. TEDAŞ'ın
yürütmeyi durdurma isteği-
ni yerinde bulmayarak çalı-
şanlann TEDAŞ'a atanma-
sı karannı aldı.
Mahkeme ve Danıştay
kararlan üzerine atamalar
için topun TEDAŞ'tan BE-
DAŞ'a, BEDAŞ'tan Hukuk
İşleri'ne. Hukuk Işleri'nden
de Enerji Bakanlığı'na atıl-
dığını belirten davacılar. bir
an önce bürokratık uygula-
malardan kurtularak tüm
hak ve alacaklannın öden-
mesini istiyorlar. Dava süre-
since Ankara'ya giderek
partileri ziyaret eden ve
Başbakanlık tan 'olur' alan
8 kişılik gruptan Kutlutürk
ve Kekeç açıktan atamayla
işbaşı yaptı. Grup adına Ke-
keç. 30 Ocak 1998 günü
Kadıköy Cumhuriyet Baş-
savcılığı'na görevi kötüye
kullandığı ve görevi savsak-
ladığı gerekçesiyle TEDAŞ
hakkında ceza davası açıl-
ması için suç duyurusunda
bulundu.
Aktaş mağdurlannın
avukatı Mehmet Tav, AK-
TAŞ mağdurlannın 1994
yılından bu yana kişi başı-
na 5 milyar liradan toplam
420 milyar liralık zararlan
olduğunu belirterek TE-
DAŞ'ın mağdurlara özlük
haklannı vermesi gerek-
tiğini kaydetti.
THY çahşanlan,
grev aşamasına
gelen
toplusözfcşme
görüşmeterindeki
işveren
rutumunu
haftada
birkaçkez
TH\ Gend
Müdürlüğü
binası önünde
toplanarak
protesto
ediyorlar.
THY işçisi grevîn eşiğinde
tstanbul Haber Servisi - Türk Hava Yollan
(THY) ile Türk-lş'e bağlı Hava-lş Sendikası ara-
sında 3 ayı aşkın süredir devam eden sözleşme gö-
rüşmelerinde grev aşamasına gelindi. Toplam 8
bın çalışanı kapsayan sözleşmenin 60 günlük ya-
sal görüşme süresi sonunda anlaşma sağlanama-
ması üzerine bir süre önce "uyuşmazlıkzaptr tu-
tulmuştu. Bu aşamadan sonra devreye giren res-
mi arabulucu da uzlaşma sağlayamadı ve sıra,
grev ilanına geldi. Hava-lş Genel Başkanı Atüla
Ayçin, THY'yi Avrupa'nın 22 şirketi arasında
7'nci sıraya getirdiklerini belirterek "Bu başan-
daki pa>ımızı isrjyoruz. Dünya srvil havavoUann-
dald işçiHk pa>ı ortalama yüzde 26 crvannda iken
Askeriişyederinde uyuşmadtksürüyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Milli Savunma Bakanlığı. lçışleri
Bakanlığı. Jandarma Genel Komu-
tanhğı ve Sahil Güvenlik Komu-
tanlığı işyerlerinde çalışan Türk
Harb-lş Sendikası'na üye toplam
34 bin işçi adına yürütülen toplu iş
sözleşmesi görüşmelerindeki uyuş-
mazhk sürüyor. Türk Harb-lş Sen-
dikası Ankara Şube Başkanı Nec-
mettin Dogan, sendikasızlaştınna-
nın arttınlmak ıstendiğini belirte-
rek "Orgütiü >apm zavıflatmak, gi-
derek stndikamızı işkolunda bkir-
mek istiyorlar
r
dedi.
Türk Harb-lş Sendikası Ankara
Şube Başkanı Doğan, Yüksel Cad-
desi'nde işçilere, toplu iş sözleşme-
sinde gelinen nokta hakkında bilgı
verdi. Türk-îş'in tutumunu eleşti-
ren Doğan. "Türk-lş'in alısılnıışın
dışuıda bu dönem erken seçün ne-
deniyle sözleşmenin parasal kısnu-
nı erken bagıtlaması, işverenlerin
sözkşmedeki tutumlannı daha da
kaülaşürdr dedi. Doğan sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Kapsam maddesinigenişleterek
binlercc üyemiz kapsam dışınaçıka-
nlmak istenrvor. Böylece sendika-
sızJaşûrmayi artormak. örgütiü y»-
pm zayıflatmak, giderek »endika-
mızı işkolunda brtirmek istiyorlar.''
bizde yüzde 11-12 civannda" dedi.
Atilla Ayçin, resmi arabulucunun görev süre-
sinin geçen pazartesi günü dolduğunu, arabulu-
cu raporunun kendilerine ulaşmasından sonra
grev ilanına gideceklerini söyledi. Yasal prosedür
gereği grev ilanının 60 gün içinde uygulanması
gerektiğini anunsatan Ayçin "Greve gitmek arzo
ettiğimiz bir şe> değiL An-
cak işverenin uzlaşmaz tu-
tumu bizi grev aşamasına
getirdi. tşverenle ipler rü-
müyk kopmuş değfl. Grev
flanından sonra 60 günlük
süremiz var. Lmarun, bu
süre içinde anlaşmaya van-
nz" dedi.
Anlaşmazlık
maddderi
CUMHURİYET HALK PARTİSİ
GENEL BAŞKANUGI NDAN
OLACANÜSTÜ KURULTAY DUYURUSU
Partimizin 9. Olağanüstü Kurultayı, 22 Mayıs 1999 Cumartesi günü, saat
10.00'da Ankara, Atatürk Spor Salonu'nda aşağıda yazılı gündemi görüşmek
üzere toplanacaktır. . - . -
Tüzüğümüzün 54. maddesi uyarınca duyurulur.
Cevdet SELVİ
Genel Başkan Vekili
Cündem: r
1. Açılış,
2. Saygı duruşu - Istiklal Marşı, •• .
3. Başkanlık Kurulu'nun oluşturulması
(1 Başkan, 2 Başkan Yardımcısı, 4 Yazman),
4. Genel Başkan seçimi ve sonuçlandınlması,
5. Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri seçimi ve
sonuçlandınlması,
6. Kapanış.
Atilla Ayçin, ücret artışı-
nın yanı sıra başta iş güven-
cesi olmak üzere çok sayı-
da idari maddede de anlaş-
ma sağlayamadıklannı söy-
ledi. İşverenin görüşmenin
başında ilk altı ay için yüz-
de 30'luk ücret zammı
önerdiğini ifade eden Ay-
çin, "Daha sonra'Hüküme-
tin Türk-lş'e verdiği rakamı
veririz' dedfler. Ancak, bu
teküf sözlü ifade olmaktan
öteye geçmedi. Yoksulluksı-
nınnı taban alan, insanca
bir yaşamı hedefleyen bir
ücret zammı istryoruz" de-
di. Ayçin, toplusözleşmeyi
ücret pazarlığından ibaret
görmediklerini, ulusal ha-
vayolumuzun istikrar içinde
büyümesini kapsayan bir
paket sunduklannı anlattı.
Ayçin, anlaşmaya vanhna-
yan, ancak kendileri için
yaşamsal öneme sahip ol-
duğunu belirttiği diğer
maddeleri şöyle sıraladı:
• TBMM ve hükümeti-
mizce kabul edilerek iç hu-
kuk kuralı haline gelen I-
LO'nun iş güvencesi sağla-
yan 158 sayılı sözleşmesi-
nin toplusözleşmeye yansı-
tılması.
• Sendika üyesi olma-
yan ve dayanışma aidatı
ödemeyen işçilerin toplu-
sözleşmeden yararlandml-
maması.
• İşverenin belirlediği
yönetmeliğe göre çalışan
pilot ve kabin memurlan-
nın uluslararası standartlar
ve uluslararası sivil havacı-
lık kurallan çerçevesinde
uçuş güvenliklerinin sağ-
lanması.
• Uçuş güvenliğiyle ilgi-
li olarak;
a) Hiçbir sivil havacıhk
sertifikası olmayan mafya-
laşmış taşeron firmalara iş
verilmesinin önlenmesi.
b) Eğitimli ve nitelikli iş-
gücünün geliştirilerek per-
sonel eksikliğinin gideril-
mesi.
C) Part-time çalışanlann
sendika üyesi olmalanna
izin verilerek toplu iş söz-
leşmesi kapsamına alınma-
lan.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Recai Beyin Kefaleti
Sürüyop mu?
Diyelim ki Merve Kavakçı pazar günkü ant içme
törenine türbanı ile gelmeseydi ve adı okunduğu za-
man salına salına kürsüye çıkıp anayasanın 81. mad-
desinde yazılı olan yemini kelime kelime yinelesey-
di...
Ve "Devletin vartığı ve bağımsızlığını, vatanın ve
milletin bütünlüğünü, milletin kayrtsız şartsız ege-
rmnliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğûne, de-
mokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve in-
kılaplarına bağlı kalacağıma..." deseydi...
O yemini mi, yoksa 26 Aralık 1997 Pazar günü
"Hizb-i Refah" delegesi olarak katıldığı toplantıda
söyledikleri mi geçerli olacaktı?
Merve türbanını çıkarmış olarak genel kurula gi-
rip işlemi tamamlamış olsaydı, kamuoyundaki geri-
lim, yerini belki de genç bir kadının, 21. dönem Mec-
lisi'nde Fazilet Partisi'ne aynlan sıralarda görmenin
hoşnutluğuna dönüşeceği için hiçbirimiz onun ünlü
terör öraütü Hamas'ın ABD'deki uzantısı olan Filis-
tin İçin Islami Birlik toplantısına niçin katıldığını da,
neler konuştuğunu da öğrenemeyecektik.
"Devletin variığı ve bağımsızlığı, vatanın ve mille-
tin bütûnlüğü, milletin egemenliği, demokratik ve la-
ik Cumhuriyete bağlılık" üzerine kıraat ettikleri, Ha-
mas kongresinde okuması için eline verilmiş olan
metnin üzerini bir türban gibi saklayacaktı.
O metinde yer alan "Türkiye'de sözde Müslüman
birdevletle mücadele ediyoruz" deyiminin, aslında
sistemin içinde kendisini yasal olarak sunmaya ça-
balayan ve her başı sıkıştıkça insan hakları, demok-
rasi, daha fazla özgürlük gibi kavramlan kendi lima-
nına mendirek yapan bir zihniyetin değişmez bay-
rağı olduğunu da kimi entellerimize ve numaracıla-
nmıza anlatamayacaktık.
Merve'nin "milletin seçilmiş vekili" olarak ant iç-
mek için parlamentoya gelmeden tam 492 gün ön-
ce Amerika'daki terör örgutü toplantısında kendisi-
ni Erbakan'ın kabine üyesi olarak tanıtarak söyle-
diklerini açığa vuran, ABD'Iİ bir araştırmacı-gazete-
cidir. Şimdi Merve yanlısı gazeteler, Steven Emer-
son'ın ne denli amansız bir Islam düşmanı olduğu-
nu ileri sürerek, düşen türbandan ortaya çıkan keli
saklayıp örtmeye çabalıyorlar.
Araştırmacı-gazetecinin açığa vurduğu metnin,
"Hizb-i Refah" delegesinin kendi sesini taşıyan bir
kasette de kayıtlı olduğu biliniyor. O kasette şu söz-
ler de yer almış:
"21. yüzyıla girerken sonunda şunu söylemek is-
terim ki dünya Müslümanlan olarak amacımız, yüz-
yıllarönce olduğu gibi, Kuran'da belirtildiği gibi ol-
malıdır.
Bu, uzun birsüreç. Ama inşallah iki-üç nesil için-
de torunlanmızın dava mesajını gayrimüslimlere,
Müslümanlara ve sözde Müslümanlara taşıma so-
rumluluğuna sahip olduklannı göreceğiz."
Hamas'ın Filistinli radikal Müslümanları direnişe
hazıriama amacı ile kurulmuş, Yaser Arafat'ı ılımlı
gördüğü için safdışı etmeyi isteyen bir şiddet örgö-
tü olduğunu bilmeyen yok. Bizim çiçeği bumunda
milletvekilimizin, kapatılan RP'nin temsilcisi kimliği
ile yaptığı uzun konuşma metninde, Islamın kutsal
kitabının gösterdiği yolda politik adımlar atılmasın-
dan söz ediliyor. Bu düpedüz şeriat yolunda yürü-
mek değil midir?
Merve o konuşması sırasında milletvekili olmamış,
ama bir Türk siyasi partisinin üyesidir ve bu kimliği
niçin taşıdığını da "cihat için siyasi alanda etkinlik
göstermeyi seçmek" şeklinde anlatmaktadır.
O anlatım, Hamas'ın amaçlan ile de bire bir uyum
gösterir.
tyi de, Islam uğruna cihada katılmak ile yurttaşı ol-
duğu laik devletin yasalarına göre siyaset yapmak
arasındaki çelişkiyi nasıl anlatacağız?
Merve Kavakçı, diyelim ki inandığı dava mesajını
"Müslümanlara" olduğu gibi "gayrimüslimlere" de
taşımayı tüm dünya Müslümanlanna amaç olarak
gösterirken ne söylemek istediğini biliyor ya da ay-
nı cümlede yer alan "sözde Müslümanlar" derken
kimleri tanımlamak istiyor?
Bağnazlann dillerinin altında o deyim, laik yurttaş-
lar için kullanılmaktadır. Merve türbanla mı ant içe-
bilecek; yoksa türbanı çıkarmayı içine sindirerek mi
kürsüye çıkacak?
2 Mayıs'tan bu yana kendi özgeçmişi üzerinde
bunca sapma yapan bu genç hanımın hangi biçim-
de olursa olsun "namusu ve şerefi üzerine" ant iç-
tiğini söylemesinin, o kutsal millet kürsüsünde beş
kez, ama bilinçle, ama içtenlikle aynı görevi yapmış
bir eski üye olarak benim gözümde hiçbir anlamı
yoktur.
Beni düşündüren, Merve'nin 26 Aralık 1997 ko-
nuşmasında söyledikleri ve o söylemleri Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi üyelerinden kaçının imzalayıp
onayladığıdır? Mesela siz Sayın Recai Kutan... Siz
bu konuşmayı öğrendikten sonra, birkaç gün önce
kamuoyu önünde söylediğiniz gibi, hâlâ "Cumhuri-
yet çocuğu Merve Kavakçı"ya kefaletinizi sürdürü-
yor musunuz?
Benim gibi herkes ve sanınm dün saat 15.30'da
bu konuda FP Genel Başkanı olarak size bir saatlik
düşünme süresi verdiğıni söyleyen yardımcınız Ay-
dın Menderes de kefalet senedinizin akıbetini öğ-
renmek istiyor.
• • •
Gazeteniz Cumhuriyet, bugün inandığı ve baş
koyduğu ilkeleri temsil eden Türkiye Cumhuriyeti ile
yaşrt olarak 75. yılını kutluyor. Cumhuriyet'in köklü
bir çınar gibi ayakta durmasmın ne denli yaşamsal
olduğu, şu Merve olayı ile bile ortada değil midir?
Cumhuriyet'i, Cumhuriyetimizle biriikte yaşataca-
ğız...
Faks:0212 677 07 62
E-Mail:obirgit(â cumhuriyet.com.tr.
İş Cüvenliği Haftası sürüyor
'lş kazosı eğitimle azahr'
tstanbul Haber Servisi -
Her yıl 4-10 Mayıs tanhleri
arasında düzenlenen "İşçi
Sagh^velşGüvenliğiHafta-
sı" çeşitli etkinliklerle sürü-
yor. Hafta nedeniyle MESS,
lstanbul ve Bursa'da iki ayn
toplantı düzenledi.
Konuşmacılar, iş kazala-
nnın "kader" olmadığmı,
kask-maske takma gibi basit
önlemlerin yaşam kurtardı-
ğını, eğitim ve gerekli ön-
lemlerin alınmasıyla kazala-
nn yüzde 98 oranında azal-
tilabileceğini belirttiler. Top-
lantıda konuşan Türk-lş l.
Bölge Temsilcisi Faruk Bû-
jükkucak. eski teknolojinin
iş kazalannın gerçekleşme-
sinde katkısı bulunduğunu
anlatarak, milyonlarca ço-
cuk işçinin iş güvenlığinden
yoksun çalıştınldığının altı-
nı çizdı.
Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanlığı Baş İş Mü-
fettişi Nezahat Darcanh, iş
güvenliği alanında üniversi-
telerde eğitim verilmeme-
sinden yakındı. Darcanh, iş
güvenliğinın bir ecza dolabi-
na indirgenmemesi gerekti-
ğini kaydetti.