18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURlYET 7 MAY1S 1999 CUMA 14 KULTUR Oğlu Aydm Ilgaz, 88. doğum gününde 'sınıfın mimli ozanı' Rıfat Ilgaz'ı anlatıyor 'Yapıtları birer tarihsel belge'• Rıfat Ilgaz'ın yaşadıklan ve aydınlann uğradığı zulüm, Türkiye'nin neden demokrasiye geçemediğini ve neden çağdaşlaşamadığını açıklıyor. Altı yıl önce ölmesine karşın Rıfat Ilgaz'ın yapıtlan bugün yeniden keşfediliyor, 4O'lı yıllann karanlık günlerini yansıttıklan için de tarihsel birer belge olarak önem kazanıyorlar. FECtRALPTEKİN Türk edebıyatınm en önemii isimle- rinden RıfatDgaz. 88 yıl önce bugün diin- yaya geldı... "Sınıfinozaıuyım mimli. Ha- babam SınnVnın \azanyim iiniü** dıze- leriyle özetlediği yaşamına birçok ro- man. şiir kitabı ve mizah yapıtını sığdır- dı; düşüncelerinden ötürü yargılandı, ha- pis yattı.. Altı yıl önce aramızdan ayn- lana dek oğlu Aydın llgazın sözleriyle " Yaşamı boyunca inandığı şeyleri savun- du".. "İzm'leri bir yana bırakalnn" di- yordu Rıfat Ilgaz, "Dünyada iki tip insan vardır; namuslular ve namussuzlar. Na- muslular, inandıklannı sonunadek savu- nurlar". Aydın Iigaz'la, Rıfat Ilgaz'ın 88. doğum gününde anımsamamız gere- kenler üzerine konuştuk. - Genç kuşaklar Rıfat Ilgaz'ı neden da- ha çok Hababam Sınıfi'nın yazan olarak tanıyorlar da şair yönünü pek bilmiyor- larsizce? Gençler Rıfat Ilgaz ismini televizyon- da izledikleri Hababam Sınıfı'yla birlik- te duyuyorlarçünkü. Eğitım sistemi çağ- daş yazarlanmızı ders kıtaplannın dışın- da bırakıyor ve Orhan Kemal gibi. Sah Faik gibi gerçekten toplumun içinden gelmiş yazarlar unutuluyorlar. Bugün. kısa, kolay anlaşılan ve aslında yazınsal değen olmayan yapıtlar birer edebiyat üriinü gibi sunulduğundan gençlerin ka- fası kanşıyor; roman, hikâye, şiirokuma ahşkanlığı yitiriliyor. Rıfat Ilgaz'ın ilk şiir kitabı 1944yılındayayımlandıktanhe- men sonra toplaüldı. 1990"lara dek TRT'de gösterilen Hababam Sınıfı filmlerinde bile, sakıncalı göriildüğünden isrni pek geçmiyordu Son yıllarda Rıfat Ilgaz'ın kitaplan gündeme geldi; ama hâlâ ro- manlannın ve şair yönünün öne çıkanl- masına gereksinim var. - Şürierini yaşamdayken okuria payla- şamamıs olması acı veriyor... Sıvas olay- lannın ardından Rıfat Ilgaz'ın ölümü çok ani oldu değil mi? Sıvas'ta yanarak ölen aydın dostlany-. la olaydan bir hafta önce, Yazarlar Bırli- Shas kaüiamında dostu Asım Beârci yi de \itiren Rıfat Dgaz için yaşamarun arûk bir anlamı kalmamıştL R ı f a t I l g a z ' ı n b ü t ü n e s e r l e r i MİZAH Hababam Stnrfı Hababam Sınıfı lcraatın Içinde Hababam Sınıfı Uyanıyor Hababam Sınıfı Baskında Hababam Sınıfı Sınrfta Kaldı Pijamalılar Apartman Çocukian Geçmişe Mazi Rüşvetin Alamancas» Nerde O Eski Ustalar Çalış Osman Çrftlik Senin Hoca Nasrettin ve Çömezleri Sosyal Kadınlar Partisi Don Kişot istanbul'da Şeker Kutusu Garibin Horozu Radann Anahtan Dördüncü Bölük ŞİİR Yarenlik Sınrf Yaşadıkça Devam Üsküdar'da Sabah Oldu Soluk Soluğa /Karakılçık / Uzak Değil Güvercinim Uyur mu? Kulağımız Kirişte Ocak Katan Alagöz CÜNCEL Can Kurt Nerede Kalmışttk • III ANİ Yokuş Yukan Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra ÇOCUK KİTAPLARI Öksüz Civciv Küçükçekmece Okyanusu Cankurtaran Yılmaz Kumdan Betona Bacaksız Kamyon Sürücüsü Bacaksız Sigara Kaçakçısı Bacaksız Paralı Atlet Bacaksız Okulda Bacaksız Tatil Köyünde ROMAN San Yazma Karartma Geceleri Karadeniz'in Kıyicığında Yıldız Karaye) Halime Kaptan ği'nin kendisine \erdiği altın madalya ödülünü alırken bir araya gelmişti. Bir haf- ta sonra Nesimi, Asırn Bezirci gibi dost- lannı yitirmekten duydugu üzüntü ne- den oldu belki de ani ölümüne. Son gün- lerinde bir dostuyla yaptığı telefon görüş- mesinde, sevdiği insanlan yitirdiğini.bu yüzden bunalım ıçinde olduğunu yinele- yıp durmuş. Cumhuriyet gazetesinde ya- yımlanan son yazısında da özetle "Yaşam- İa ölümün artık bir anlamı kalmadL, her şey yalama oldu" dıyordu. Bir devrimci yazann bunlan söylemesi, büyük bir umutsuzlugun ifadesi... 1993ten bııya- na Türkiye'de olan olaylar, toplumcu ger- çekçi edebiyatımızın öncüsü Rıfat Il- gaz'ın bu umutsuzluğunu haklı çıkan- yor. - Günümüz aydıolan, toptuma karşı aynı duyarhhğı gösteriyoriar mı sizce? Rıfat llgaz" m "Kulağun halkta,gÖzüm toplumda" diye bir lafı vardı... Bugün ise yapıtlanyla halktan uzak kalan, top- lumun sıkıntılannı göremeyen bir kesim oluştu. Halkın sorunlanna değinmeyen, bireysel duygulsn yansıtan yapıtlar ve- rilmeye başlandı. lnsanlar varoşlarda yal- nız ve sahipsiz kaldılar. Oysa bugün top- lumumuzu yentden keşfetmenin, toplum- cu gerçekçi edebiyatı canlandırmanın tam zamanı. Rıfat Ilgaz şiir ve romanla- nnda yıllarca bu konulan işledi; ancak si- yasi iktidarlann baskısı sonucu defalar- ca yargılandı, tutuklandı, hapse atıldı. Eve gelmediği zamanlarda onu başka yerlerde aramazdık; çünkü adliyede ol- duğunu bilirdik. 1940'lardanbuyanaül- kemizde demokrasiye temel olacak dü- şüncelerin gelişmesine engel olunmaya çalışıldı. Aydınlanmız akın akın sürgü- ne gönderildi, hapislerde yok edildi. Ve bugün, şairine. sanatçısına. yazanna zul- meden bir toplumda sandıktan yanlış so- nuçlann çıkacağına bir kez daha tanık olduk. Türkiye, kendi insanının sorunla- nna duyarsız kaldığı için açmaza girdi ve Rıfat Ilgaz'ın dediği gibi her şey yalama oldu. - Rıfat Dgaz'ın ve o kuşağın üyesi olan diğeraydınlannyaşadıklanndançıkardt- ğııuz sonuç sizi nasıl etkiledi? Rıfat Ilgaz'a yapılan haksızlığı kabul- lenemedim hiç; çünkü bir aydın ve ulu- sunu seven bir insan olarak haksız yere suçlanmıştı. Yapıtlannı çoğaltmak ve top- luma okutmak istedim. Bu amaçla Çmar Yayınlan'nı kurduk ve Rıfat Ilgaz'ın ki- taplannı yaytmladık. Alışık olmadıklan halde kitaplar yavaş yavaş okura ulaştı; ve ne mutlu ki okurlar arasında gençler çoğunlukta. Altı yıl önce ölmesine kar- şın Rıfat Ilgaz'ın yapıtlan bugün yeniden keşfediliyor; 40'İı yıllann karanlık gün- lerini yansıttıklan için de tarihsel birer bel- ge olarak önem kazanıyorlar. Yayınevi olarak okura, toplumu aydınlatan, olay- lann gerçek yüzünü ortaya koyan yapıt- lar sunmaya çalışıyoruz. Rıfat Ilgaz ki- taplanndan sonra Toktamış Ateş, Cezmi Ersöz, Sunay Akın, Akgün Akova gibi isimlerin yapıtlannı yayımlamaya başla- dık. Okurlanmız da tüm zorluklara, bas- kılara, yanlış yönlendirmelere karşın ya- yınevlerine ve yazarlanna sahıp çıktılar. -RıfatDgaz'ın88. doğum gününde ken- dimize anımsatacagunız şeyler otanab» Rıfat Ilgaz'ın yaşadıklan ve bu top- lumda aydınlann uğradığı zulüm, Türki- ye'nin neden demokrasiye geçemediği- ni ve neden çağdaşlaşamadığını açıklıyor. Rıfat Ilgaz'ın doğumunun 88. yıhnda bu gerçekleri anımsamalıyız bence. Bu ül- ke yıllarca aydınlanm dışladı ve halkın sorunlanndan kaçtı. Oysa Anadolu insa- nının, kendi ulusumuzun farkına varma- dan evrenselliğe ulaşmamız olanaksız. Hiç olmazsa 21. yüzyılda, yüzyıhmızda bizi saran karamsarlıktan kurtulmalıyız. - Son olarak bize Rıfat ügaz'la ilgili bir anınızı aktanr nusınız? Babam bir gün bir dosyaya bakmak için arkadaşıyla birlikte adliyeye gitmiş. Işleri bıttikten sonra da arkadaşı babama yemek ısmarlayacakmış. Ancak adliye- ye gittiklerinde babam, mübaşirin, ken- dTismini tekrariadığım duymuş. Meğer aynı gün kendisiyle ilgili bir duruşma da varmış adliyede. Sonuç olarak babam bir yıl hapse mahkûm edilmiş ve mahkeme salonundan çıkarken babamı elleri ke- lepçelenmiş olarak gören arkadaşı şaşkı- na dönmüş. "Haniyemeğe gkkcektik" de- diğinde ise babam, "Sen şimdi evdekile- re haberver, bana bir yatakgöndersinlen gelecek yıl bugün de burada ol, o zaman yemeğe çıkanz" diye yanıt vermış. Sanat-TIR, ilk durağı olan Diyarbakır'da büyük ilgiyle karşılandı Samıt halkın cıyağuuıgeldi ESRA ALİÇAVUŞOĞLU DİYARBAKIR-Kültür Bakan- lığfnın desteği, Manmara Üni- versitesi Güzel Sanatlar Fakülte- si ve Eczacıbaşı - Virra'nın kat- kılanyla cuma günü tstanbul'dan yola çıkan Sanat-TIR. etkinliğın ilk ayağı olan Dıyarbakır'da halk- la buluşru. 27 bin dekar gibi ol- dukça büyük bir alanı kaplayan ve yaklaşık 15 bın öğrencisi bu- lunan Dıcle Ünı\ersitesi'nın kam- pusuna yerleştırilen Sanat-TIR gerek öğrencilerin gerekse Dı- yarbakırlılann buyük ilgisiyle karşılandı. Geçen yıl Marmara Üniversitesi Güzel SanatlarFakül- yarbakır ve çevre illerden üni- versite içinde yer alan hastaneye gelen hasta ve yakınlannın da il- gi gösterdiği sergi, sanatın halkın ayağına gittiğinde ya da fırsat ta- nındığında ilgi gördüğünün ve bu çabanın boşa gitmediğinin de en büyük kanıtı oldu. Diyarbakır- lılann çoğunluğu ilk kez orijinal sanat yapıtıyla karşılaştı bu ser- gi sayesinde. İlk yokuluğunda 3636 km yol kat edecek olan Sanat-TIR, 25 ilin içinden geçecek bu süre için- de. Işte bu yolculuk sırasında TIR'ın geçtiği her ilden alınan birer avuç toprak tarihlenerek özel şişelerde saklanıyor ve TIR tesi nde açılan 'Müzesini Düşle- Projenin miman Hüsarmrttin Koçan,sergiyiçocuklaria birliktegezdi. iç ı n de sergileniyor. Böylece Sa- yen Sergi'de yer alan özgün baskı koleksiyo- cilerin çağdaş sanat yapıtlanna getirdiklen nat-TIR'ın özel tarihi ile Anadolu tarihi bir yorumlarhayli ilginçti. Figür gördüğü her res- mi dakikalarca anlatan. soyut resımleri ise 'bunda bir şey yok' diyerek atlamayı yeğle- yen çocuklar, belki de Türk insanının büyük çoğunluğunun görüşünü yansıtıyordu bu söz- leriyle.Üniversite öğrencilerinin yorumlan ise daha temkinliydi. Hepsinin ortak nokta- sı sergiyi beğendiklerine ilişkindi. Çoğunluk- la Anadolu motiflerinin yer aldığı yapıtlan beğenmeleri ve 'Bizim buralann haNasını ta- şıyor' diye başlayan sözleri: 'bütün resimler çok güzel. Ne iyi ettiniz de geldiniz' cümlele- riyle sonuçlandı sürekli. Evkadınlannın, Di- nunun bir bölümünün sergilendiği Sanat- TIR, 10 Mayıs tarihine dek Diyarbakır'da kalacak. Türkiye "de ve dünyada başka bir örneği bulunmayan Sanat-TIR projesine ilgi göste- renlerin başında çocuklar gelıyordu. Her yaş- tan çocuğun gezdiği. özellikle kampus için- de sakız satan çocuklann galeri haline geti- rilen TIR'ın içinden çıkmamalan dikkat çe- ken görüntüler arasındaydı. Her bır yapıtın önünde durarak, Marmara Üniversitesi Gü- zel Sanatlar Fakültesi Dekanı Hüsamettin Koçan a düşüncelerinı anlatan çocuk ızleyi- ürkiye'de ve dünyada başka bir örneği bulunmayan Sanat-TIR'a çocuklar çok ilgi gösterdi. Halkın çoğunluğu ilk kez orijinal yapıtlarla karşılaştı. anlamda buluşmuş olacak. Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde yapılan açılış törenine, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Hüsamettin Koçan. Eczacıbaşı Holding temsilcisi Vüksel Gü- ner, Dicle Üniversitesi Rektörü Mehmet Özaydın. Olağanüstü Hal Bölge Valisı Aydın Arslan ve Diyarbakır Valisi NaTız Kayalı ka- tıldı. Açılış konuşmasmda. Türk çağdaş sa- natının sadece büyük kentlerde izlenebildi- ğine dikkat çeken Hüsamettin Koçan, bu pro- jenin sanatın, toplumun her kesimine ulaş- ması açısından büyük bir adım olduğunu söyledi. Sanat-TIR'ın Anadoluinsanıyla ger- çek anlamda buluştuğunu söyleyen Koçan, dinamiklerin merkezlerden Anadolu'nun her köşesine ulaşması için büyük çaba göstere- ceklerini de sözlerine ekledi. Dicle Üniversitesi Rektörü Mehmet Özay- dın, Sanat-TIR'ı bir sanat kervanı olarak gör- dülderini ve etkinliğin 27 medeniyete ev sa- hipliği yapmış bir kent olan Diyarbakır'dan başlamasını son derece önemii bulduklannı dile getirdi. Projenin sloganmı 'Halksanata gidemiyorsa, sanat halka gidiyor" şeklinde yorumlayan Özaydın. memnuniyetinı dile getirdi. TIR'ın ilk kez sanata hizmet için ha- zırlandığı proje, 'yürüyen sergi' olarak Diyar- bakır'dan sonra 13-18 Mayıs tarihlerinde Van 100. Yıl Üniversitesi'nde, 19-25 Mayıs'ta Erzurum Atatürk Üniversitesi 'nde ve 26 Ma- yıs-1 Haziran tarihleri arasında ise Bayburfta olacak. Sergi bu yıl içinde Akdeniz, Ege, Iç Anadolu ve Karadeniz bölgelerini gezecek. Karaköy'deki Terziler Sinagogu, sanat merkeâne dönüştü. 'Yeni Bir Binyılın Eşiğinde İnançlar' Kültür Senisi - Karaköy'ün Bankalar Caddesi'ndeki ünlü Kamondo Merdivenleri'yle ula- şılan Banker Sokağı ile Felek Sokağı arasında bulunan Schne- idertempel (Türkçeadıyla Ter- ziler Sinagogu). 1960"tan bu yana süren ışlevsizliğinden sıy- nlarak yeni bir yüzyıla sanat merkezi olarak giriyor.Mekânın, ilk etkinliği ise. 38 ülkeden top- lam 83 karikatüristin yapıtlan- nın yer aldıeı 'Yeni Bir Binyı- hn Eşiğinde inançlar' sergisi. 1894'te Galata'da Aşkenaz Yahudilerinin kurduğu sina- goglardan biri olan Schneider- tempel, Galata Aşkenaz Kültür Derneği bünyesinde Schneider- tempd SanatMerkezi adıyla fa- aliyet gösterecek olan bina, ls- tanbul 'un çokkültütlü geçmişi- nin önemii bir mirası niteliğin- de. Schneidertempel Sanat Merkezi, tarihsel mirasla çağ- daş sanat üretimi arasında taşı- yıcı bir köprü olmayı hedefli- yor. Schneidertempel Sanat Merkezi'nin açılış etkinliği olan 'Yeni Binyılın Eşiğinde İnanç- lar' sergisi, dünyanın dört bir yanından 83 karikatüriste ait 'inanç-insan-toplum-deviet' bağlamındakı 100'üaşkın ya- pıtı 31 Mayıs'a kadar bir ara- ya getiriyor. Serginin düzenle- me kurulunda Ferruh Doğan, AykutKöksai, DoğanHızba Ir- vin Mandel. Tan Oral. tzel Ro- zentaL OhannesSaşkal ve Ma- rianna Yerasimos yer alıyor. Sergide Türkiye'nin önde ge- len karikatüristlerinden Semih Poroy, Kâmil Masaracı, Tur- han Selçuk, Tan Oral. Semih Balcıoğlu ve Nezih Danyal gi- bi isimlerin yapıtlan da bulu- nuyor. Komik sanatın önde gelen araştırmacılanndan ABD'li ün- lü iletişim uzmanı Dr. John Lent ve ünlü Ingiliz karikatü- rist Ralph Steadman da sanat merkezinin ve serginin açılışı dolayısıyla Istanbul'a geldiler. Steadman, insanlara geçmişi ve yaşamı anlatmamn belki de tek yolunun herkesin anlaya- bildiği bir dil olan karikatür di- lini kullanmak olduğunu söy- ledi. Emik, dinsel, kültürel, dil- sel anlamda kozmopolit bir şe- hir olan Istanbul'un ve bu sina- gogun böyle bir sergi için çok uygun olduğunu düşünen Ste- adman, "Benim ülkemde böy- le bir binayı küttür merkezine çevirmeyi kimse akıl edemezdi, ya otoparkya da McDonakbya- pariardı" dedı. Dr.John Lent ise, serginin adının bir binyılın sonuna yaklaşılan şu günlerde çok derin anlamlar taşıdığını söylüyor. YAZIODASI SELLM tLERİ Hangi Pazar Günü? Okumayı hep daha sonraki bir zamana ertele- diğiniz kitaplar, metinler vardır; bir roman, sara- nk dergi sayfalan arasında kalmış bir öykü, foto- kopisi çıkartılmış bir tiyatro oyunu. Kitaplığımı düzeltmeye kalkıştıkça, biri, ikisi karşımaçıkar. Bu kez okumalıyım, bir köşeye ayı- rayım, der, sonra yine hayatın hayhuyuna kapılı- nm. Ahmet Kutsi Tecer'in BirPazarGünü adlı oyu- nu o soy kitapçıklardandır. Ahmet Kutsi Tecer... Ortaokul kitabımızdaki şi- iri, dizesi dizesine gözümün önüne gelir. "Geceleyin birses böleruykumu, I Içim ürper- meyle dolar: - Nerdesin? I Anyorum yıllar var ki ben onu, I Âşıkıyım beni çağıran bu sesın." öylesine etkilenirdim ki, bir sesin bana da ses- iendiğine inanırdım. Bir pazar Günü'nü genç oyuncular 1959'da ya- yımlamış. Kitapçıkta bırkaç siyah-beyazfotoğraf, Cengiz Tacer çekmiş. Genç oyuncuların kimler olduklarını bu fotoğraflardan bir türiü çıkarama- dım. Gerçekten gencecik insanlar. Bir Gazar Günü, genç oyuncular tarafından ilk kez Nisan 1959 tarihinde, Pangaltı Usesi'nden Ye- tişenler Derneği'nde oynanmış. Kırk yıl öncesi. Kırkyıl öncesi, Ahmet Kutsi Tecer'in eserini yo- rumlayanlar, bir ayraç açıp, şu uyanmı dile geti- riyorlar, ön oyun için: "(Oyunun başlama zamanına çok az kala, sah- neden, her pazar radyolanmızda dinlemeye alı- şık olduğumuz türden bir müzik duyulur. Müzik bir süre çalar. Seyircileryerierine oturuhar. Oyu- nun başlama zamanı perde birden, habersizaçı- lır.y Her pazar radyolanmızdan dinlediğimiz o mü- zik! Burkulup kaldım. Cihangir'deyiz, henüzTeş- vikiye'ye falan taşınmamışız, henüz 27 Mayıs ol- mamış, Cihangir 'çocuk' parkı yerli yerinde... Fi- ruzağa llkokulu'na gidiyorum... Nasıl bir pazar sabahı bu? Yaz mı? Sonbahar mı? Kış? Kışsa, kar yağıyor. O yıllar, kışlan daha kartıydı. Belki de aydınlık bir ilkyaz günü. Gerçek- ten Nisan sonu, Mayıs başlangıcı. . Evet, pazarları biraz daha geç kalkılırdı. Bütün aile sabah kahvaltısına birlikte otururduk; ekmek kızartılırdı, tereyağı, peynir -baharsa, süt kokan dil peyniri-, siyah zeytin, ev yapımı reçel. Radyomuz, kendi masasında kurumlana kurum- lana duruyor. Ve muhakak ki radyoyu açıyoruz. Bir pazar sabahı radyoyu açıyoruz. EİIili yıllann Radyo Haftası dergilerini kanştırdım. Bu dergilerde, haftalık radyo programlan günü gü- nüne verilmiş. Istanbul Radyosu, pazar günleri saat 13.00'te başlıyor. O zaman Ankara Radyosu'nu dinliyoruz. Demek yayın biraz cızırtılı. 10.25'te "makamlar- dan bir demet" var, sonra "saz eserleri". Fakat bu pazar günü, akşam vakti, Safiye Ay- la'nın konseri de varmış. Program, İstanbul'da 23.00'te başlayacak Dans Müziği'nden sonra so- na eriyor... Fehmi Ege orkestcası: Ama aç?cu- martesi günleri, tam 18.30'da... "Viyana radyo orkestralanndan operet melodileri ve valsler"; plaktanmış... Hangi pazar günüydü? Genç Oyuncular, tem- silleri için, nasıl bir müzik seçmişlerdi? Oyunu kimler seyretti. Ahmet Kutsi Tecer neler duyum- sadı?.. "Bu ses rüzgâriara kanşır gider." (...) "Ans/z/n haykınr bana: - Nerdesin?" O pazargünlerine mi "Nerdesin!" diyorum, kırk yıl öncesinin dar olanaklı 'masum' radyosuna mı, neye- neye? Dalıp gitmişim. Ahmet Kutsi Tecer'in oyununu yazı masama getirdim. Bu kez mutlaka okuyaca- ğım. Hayal meyal hatıriıyorum: Sokakta, kaldın- ma açılmış bir tezgâhtan almıştım bu kitapçığı. Bir Pazar Günü, bugün yeniden sahnelense, mü- zik sesiyle mi başlardı? Yazarlanmızın nice tiyat- ro eseri var ki, sahne ışıklarına yeniden kavuşma- yı bekleyip duruyor. Ödenekli tiyatrolann, hele onlann, varlıksebebi, bu eserlerin gündemdetu- tulması değil mi, biraz da? Kimin umuru... Takvimde h Bırakan: "Vezdan - Haflaya gideriz, şekerim. Terzi o za- mana kadar emprimemi yetiştirir. Hem sen beni yanında öyte şık zarif görmek istemez misin?" Ah- met Kutsi Tecer, Bir Pazar Günü'nden. Çukurova Kitap Fuarı'nni onun yazarı Rıfat Igaz • Kültür Servisi - 1 .Ulusal Çukurova Kitap Fuan bugün Adana'da açılıyor. 17 Mayıs'a dek sürecek olan fuann onur yazan Rıfat Ilgaz. Ilgaz'ın 88. doğum gününde bugün Çınar Yayınlan arafından yeniden basılan "San Yazma" adlı romanı okurlara tanıtılacak. Rıfat Ilgaz'ın doğum günü için düzenlenen panele Çmar Yayınlan'nın sahibi, oğlu Aydın Ilgaz ve şair Hüseyin Atabaş katılacak. K Ü L T Ü R İ Ç İ Z t K K Â M Î L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle