Katalog

7 MAYIS 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11 G-8 üyesi ülkeler, Kosova için yeni bir banş planı oluşturmak üzere dün Bonn'da toplandı 'Rusya üe NATO ankşü'Dış HaberlerServisi -Rusya, Almanya'nın Bonn kenandetoplanansanayileşmiş7 ülke (ABD, tn- gıltere. Kanada. Fransa, Altnanya, Italya ve Japon- ya ) ile Rusya'nin (G-8) dışişleri bakanlan Ko- sova krizınin çözümü ıçin ortak hareket edilme- sı konusunda anlaştılar. Diplomatik kaynaklar, yaklaşık 2 saat süren toplantıda hedeflenen tüm noktalara ulaşıldığını belirterek, Kosova'ya BM önderliğinde. etkilı. sivil ve güvenligi sağlaya- cak uluslararası bir "variık" yerleştirilmesi ko- nusunda ilke anlaşmasına vanldığmı kaydettiler. Aynı kaynaklar, G-8 dışişleri bakanlannın Ko- sova için BM'nin atayacağı bir geçici yönetim çağnsında da bulunduİdannı beiirttiler. Üzerin- de anlaşmaya vanlan, ancak henüzresmenonay- lanmayan anlaşma şartlanna göre, B.M tarafın- dan belirlenecek v e onaylanacak bu "varlığın", "ortak hedeflere ulaşılmasını sağlayacak kapa- • ABD ile Rusya'nın da dahil olduğu G-8'lerin toplantısı sonunda.Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vladimir Ranmanin de gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ortak bir strateji konusunda anlaştık' dedi. sitede" olması gerekiyor. Diplomatik kaynak- lar, G-7 ve Rusya dışişleri bakanlannın, siyasi direktörler tarafirıdan şimdiye dek hazırlanan ha- zırlanan tüm önerilen toplayan ilkeler kataloğu konusunda da uzlaşmaya vardıklannı ifade etti- ler. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vladlmir Rahmanin de gazetecilere yaptığı açıklamada. "Ortak bir strateji konusunda anlaştık" de- di. Toplanıdaki hava dışanda değişti Rusya Dışişleri Bakanı Igor İvanov, Yugoslav- ya'nın onayı olmaksızın, NATO'nun Kosova'da konuşlandınlacak uluslararası bir güce katıla- mayacağını söyledi. İvanov, Moskova'nın Koso- va'ya gönderilecek güce. NATO'nun katılması- na hala karşı olup olmadığının sorulması üzeri- ne, bunun Japonya'nın ya da Rusya'nın görüşü meselesi olmadığını. Yugoslavya'nın egemenli- ğini yazılı olarak garanti ettiklenni belirterek. "bu devletin onayı olmaksızın. hiçbir şe> mümkün değiidir" dedi. ivanov. "Önemli olan hangi ta- vizlerin kabul edilebilir olabileceğini görmek- tir" dedi. Hıçbır seçeneği gözardı etmedikleri- nı belırten ivanov, NATO bombardımanı devam ettiği sürece. Kosova krizinde "gerçek anlamda bir çözüm arayışına başlamanın imkansız" ol- duğunu söyledi. ABD Dışışıleri Bakanı Madeleine Albright ise, Kosova'ya göndenlecek bir gücün merke- zinde ABD ve NATO askerlerinın olması gerek- tiğini ve bunlan dışlama girişiminin kabul edile- mezolduğunu söyledi. G-8 toplantısmın ardm- dan konuşan Albright, toplantıda Kosova'ya BM'nin onayladığı "uluslararası sivil ve askeri varlıklaruT gönderilmesiçağnsınailişkin olarak, "Bu, merkezinde NATO'nun olduğu güçlü bir askeri kuvvet anlamına gelmektedir" dedi. Öte yandan, NATO Sözcüsü Jamie Shea Bonn'da yapıian G8 toplantısmın sonuçlanndan duyulan memnuniyet dile getirilirken, BM Güven- lik Konseyi'nden çıkacak bir karann NATO ha- rekatınm durması için yeterli olmayacağı açıklan- dı. CLJNTON SIĞINMACI KAMPINDA YDI 4 NoePe kadar eve dönmeliler' Dış Habeıier Servisi - ABD Baş- kanı BiU Cfinton. Almanya ziyare- tinin ikmcı gününde Almanya Baş- bakanı Gerhard Schröder'ın eşlı- ğınde, dün Maınz yakınlanndaki Ingelheım sığınmacı kampını zi- yaret etti. Clinton, burada bir grup Koso- valı sığınmacıyla bir araya gelerek sorunlanm dinledi. Görüşmede. Al- manya Savunma Bakanı Rudolf Scharping ve tçişleri Bakanı Otto Schih de hazır bulundu. Clinton, kampı zıyaretinden önce yaptığı açıklamada, Kosovalı sığınmacıla- nn Noel"e kadar e\lerine dönebil- meleri gerektiğinı söyledi. Makedonya'nın Yugoslavya ile arasındaki anasmırkapısı Blaçe'yi önceki gün kapatmasının ardından ise 3 bin kadar sığınmacının smı- nn Kosova tarafinda beklediğı bıl- dinldi. Makedonya"nın,topraklann- daki 200 binden fazla sığınmacı için gönderilen yardımı yetersiz bulduğundan sının kapattığı belir- tiliyor. Birleşmiş Milletler (BM) MültecilerYüksek Komıserliği yet- kılısı Astrid van Genderen Stort, Sup polisinin de sığınmacılan so- palayarak bölge içlerine doğru dön- meye zorladığını belirtti. v Hillary karşıladı Makedonya'daki kamplardan almarak ABD'ye getirilen 444 kişilik ilk sığınmacı gnıbu, ABD Başkaru Bill Clinton'uı eşi Hfflary Clinton tarafjndan karşılandL (REUTERS) Cakoviça kentindeki camininNATOsakfansmda ytkücbğı büdiriliyor. Korku ve açlık hüküm sürüyor OR UŞ/ MEHMET ALl TUĞTAN NATO, Hava Saldınsı ile Yugoslavya'ya Boyun Eğdirebilir mi? (2) Şu an için elimızdeki tek operasyon olan hava saldınlanna dönersek: Inisiyatifin böy- lesine tek taraflı olduğu bir çarpışmada, harekâtı etkileyen üç temel değişken gö- rülüyor: 1. Rakibin direnci, . ' 2. Lojistik kaynaklar, ,t S,\,r,yi'^\.?,t,t 3. Doğaşartları. Sondan başlayarak gıdelim: Doğa şart- lan {hava durumu, yüzey şekilleri, bitki ör- tüsü vb.) yerden lazer güdümlü füze ve bombaları engelleyemez, ama temel pren- sip gereği, yere yaklaştıkça doğa şartlan da- ha da önemli olacaktır. Yani, NATO ne ka- dar yukandan bombalarsa, doğa o kadar az engel teşkıl eder. Öte yandan, yere yak- laştıkça sadece şu aşamada en çok konu- şulan. hava durumu değil, arazinin rakımı ve bir noktadan sonra bitki örtüsü önemli faktörler haline gelmektedir. Örneğin A-10 tipi tank avcısı uçaklar, harekâtin ikinci aşa- masının başladtğı nisan ayı hücumlannın ço- ğunda kötü hava nedeni ile kullanılama- mıştır. Apache helikopterlerinin devreye gir- mesi ile ormanlık arazinin dezavantajların- dan bahsedilmeye başlanırsa hiç şaşırma- mak gerekir. Çünkü temel ilke değişmez, askerler yere yaklaştıkça geldikleri topra- ğa dayaklaşır, 'doğanın kucağına'döner- ler. Lojistik kaynaklar, NATO'nun ardmdaki güç göz önüne alındığında çok büyük bir sorun olmamalıdır. Bu bağlamda, Bill Clinton'ın 4 Nisan tarihii basın toplantısında özetle- diği şekliyle "üstüne gelene kadarısrar" po- Imkası, eldeki lojistik kaynaklara güvenile- rek yapılmış bir açıklama ise aynı Clause- en baştan getirilen sınırlamalar bunu yap- maya müsait değiidir. Yani, Yugoslavya di- renmeye devam ederse bu harekât için ön- görülen en yüksek maliyet çizgisini 'aşabi- lir'. Bu durumda müttefikler ya Yugoslav- ya için yeni bir plan ve bu plan için yeni güç kutlanım parametreleri koymak zorunda kalacak (kara harekâtı, hedef kategorile- rinde değişiklik, amaçlar listesinde deği- şiklik vb.) ya da deyim yerindeyse, 'bu sev- • Yugoslavya, 'topraklannın bütûnlüğünü ve ulusal egemenlik haklannı savunmak' ile sınırlı kaldığı sürece, NATO harekât yöntemlerini degiştiremez. Bu harekât yöntemleriyle sonuç alamazsa da belli bir noktadan sonra durmak zorunda kalacaktır. vvitzci ya da Anatol Rapaport'un deyimiy- le politik savaş anlayışını sergilemektedir. Ancak burada da birinci değişkenle ikinci- si arasında -aslında var olmaması gere- ken- bir ilişki söz konusu: Lojistik kaynak- lann yetipyetmeyeceği, Yugoslavya'nın ne kadar süre direnecegıne bağlıdır. Tabii ki ABD ve müttefıkleri Yugoslavya'yı haritadan si- lecek ateş gücüne sahiptir, ama şu anki harekâtın görev tanımı ve güç kullanımına dadan vazgeçecekler'dir. Fikrimiz odur ki daha yüksek ateş gücü kullanımı ve daha tahripkâr bir saldın için Sırpların -söyleme- si korkunç da olsa gerçek budur- Kosova- lı Arnavutlan öldürmek ve süımekten çok daha 'ciddi' bir şey yapmaları gerekir. Yu- goslavya, NATO üyelerini doğrudan tehdit edecek bir hareket yapmadığı sürece, NA- TO'nun güç kullanımı nicelik olarak belli bir aralıkta dalgalanacak, niteliği (görev tanı- mı ve güç kullanım şekli) ise değişmeyecek- tir. Yani Yugoslavya, kendi deyimi ile 'top- raklannın bütûnlüğünü ve ulusal egemen- lik haklannı savunmak' ile sınırlı kaldığı sü- rece, NATO ülkeleri harekât yöntemlerini de- ğiştiremezler. Bu harekât yöntemleriyle so- nuç alamazlarsa da belli bir noktadan son- ra durmak zorunda kalacaklardır. Hesaba katılmayan, daha doğrusu para- metre değerinin dışında kalan olasılık şu- dur. Yugoslavya tüm kayda değer askeri var- lıklarını kaybettikten sonra da NATO talep- lerinde direnmeye devam ederse ne olur? Burada, ilk tanımlanan değişkene geliyo- ruz: Birinci değişken, yani "rakibin diren- ci", böyle bir sorun olmayacağı varsayımı- na göre tanımlanmıştır. Tabii, kara harekâ- tı seçeneği en baştan dışlandığı için bu du- rum daha çok çocuklann askercilik oyna- masına benziyor: "Sen vuruldun, artıköl!" Eğer Yugoslavya 'ölmez'se ne yapılacağı belirsizdir. Zira, NATO planlamacılannın -biz- ce bu sorunun çözümü için yanlış olan- sa- vaş anlayışına göre, Yugoslavya'nın aske- ri gücünün imhası ile Sırplann ulusai diren- cinin kınlması aynı şeydir. Tarih ise bu var- sayımı yanlış çıkaran örneklerle doludur. Dış Haberkr Servisi - Erkekkr, idam edilecekleri korkusuyla için- de yaşadıklan harabelerden dışan adım atamıyorlar. Kadınlarsa, çı- karlarsa tecavüze uğrayabilecekle- rini biliyorlar. Böylelikle halen kendilerine ba- nnacak bir ev bulabilen Kosovalı Ar- navutlar, açık olan birkaç dükkâna ya da ekmek kuyruguna çocuklan- nı göndermek zorunda İcalıyorlar. Dükkânlarda satışa sunulan çok az mal var. Dükkân sahiplerinin çoğu da bu mallan sadece Sırplara satı- yor. Sığınmacılar, dükkân sahiple- rinin kendilerine "Ekmek almakisti- yorsamzClinton'dan istejin'' dediklerini söylüyorlar. Sığın- macılardan biri, bir somun ekmek aldı- ğını. ancak dükkân- dan çıkar çıkmaz bir Sırp polisinin ekme- ği elinden kaparak " Ekmek isrjyorsanız Arnavutiuk'a gkfin" dedığıni anlatıyor. Newsweek dergi- si son sayısında Ko- sova'da mahsur ka- lan Arnavutlann ye- ni ve sinsi bir düş- manla karşı karşıya olduklannı \iirgulu- yor: Açlık. NATO Müttefık Kuvvetler Komutanı Wes- ley Clark. "Kosma içinde yerlerin- den sürülmiiş 820 bin kadar insan oldugunu tahmin ediyoruz. Bunla- nn çoğu, Sırp güvenlik güçleri tara- findan belli bölgelere sürülmüşler ve her türiü gıda ve mabeme kaynağın- dan kopuk durumda ya$ama>3 ça- hş^yorlar" diyor. Geçen hafta Arnavutluk sınınnı geçen Kosovalı sıgınmacüarartıkya- şamlanmızın bir parçası olmaya başlayan, ancak hâlâ tüylerimizi di- ken diken eden tecavüz ve kitle in- faz hikâyeleri anlatıyorlar. Ancak sığınmacı kamplanndaki insani yardım görevlilerini esas kor- • Kosova'da açhğın her geçen gün arttığını bildiren yetkililer, "Kitlesel ölümler her an başlayabilir" diyoriar. kutan. giderek artan açlık haberle- ri. Açlığm, Yugoslavya De\ let Baş- kanı Slobodan Miloşe>iç'ın milısle- rinden bile daha fazla insan öldü- rebileceği ifade ediliyor. Kosova'da- ki son normal hasat 1997 yılınday- dı. Savaş geçen yıl ve bu yıl ekim ya- pılmasuıa izin vermedi. NATO ope- rasyonu bundan 6 hafta önce baş- ladığında zaten 210 bin kişi tama- men insani yardıma bağımlı olarak yaşıyordu. Dünya Gıda Programı (WFP) sözcüsü TrevorRovve. ''Ormanlar- da ve dağlarda > aşa- yanlann bu kadar uzun süre nasıl yaşa- \-abildiklerinibikmi- yonız. Aslına bakıhr- sa, yaşayip yaşama- dıklannı bile bikmi- yoruz" dedi. Gıdasız kalmış insanlar sınır- lara ulaşmaya başla- dı bile. BM Mülteci- ler Yüksek Komiser- liği'nden (UNHCR) bir ekip. sığındıklan dağlarda yiyecekleri tükendiği için zorlu bir yplculuktan son- ra geçen hafta Make- donya sırnnna ulaşan 500 kişilik sığınmacı grubundaki çocukla- nn büyük çoğunlu- ğunu açlıktan ve yorgunluktan ken- dilerinden geçmiş durumda bulun- duklannı, diğerlerinin de konuşama- yacak ya da yiyemeyecek kadar güçsüz olduklannı belirttiler. Sığınmacılar, 7 çocuk ve 2 yaş- lının açlık ve yorgunluktan yollar- da öldüklerini bildirdiler. Koso- va'dan kaçan bir grup Arnavut dok- tor. bölgeye acil olarak havadan gı- da yardımı yapılması gerektiğini bildirdiler. Merkezi Boston'da bulunan tnsan Haklan İçin Doktorlar adlı kuru- luştan Jennifer Leaning. Koso\ ada- ki açhkla ilgıli olarak "KHleselölüın- ler çok yakında başlayabilir'' dedi. Cumhuriyet k i t a p 1 a r ı Necati Cumab MAKEDONYA 1900 NHCATtaMMJ MAKEDONYA IAM DA B l ( ; i \ OKl NAC AK llİKKİIAr Balkan halklannın yüzyıllardır değişmeyen acl kaderi... Hep kan, hep gözyaşı... Cumhı kitap kûfı Çağ Pazarlama A Ş Türkocağı Cad. No:39/41 (34334)Cağalogiu-lstanbul TeJ: (212)51401 96 PEN YAZARLAR DERNEĞt'NDEN Dernegımizin Genel Kurulu 29 Mayıs 1999 Cu- martesi günü saat 11.00'de Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Kültür Merkezi'nde (Sıraselviler Cad. No: 48, Daire 4, Taksim - lstartbul) aşagıdakı gün- demle toplanacaktır. Bu tanhte çoğunluk sağlana- mazsa, 5 Hazıran 1999 Cumartesi günü aynı saatte ve aynı yerde. aynı gündemle Genel Kurul toplantısı yapılacaktır. GÜNDEM: 1. Açılış. 2. Başkanlık Divamnın oluşturulması ve saygı duruşu. 3. Yönetim Kurulu çalışma ve hesap raporlannın, De- netim Kurulu raporunun okunup görüşülmesi ve ka- bulü, 4. Tahmini bütçenin okunup görüşülmesi ve kabulü. 5. Genel Kurul karan gerektiren konulann görüşülme- si ve kabulü, 6. Seçimler, 7. Dilekler ve kapanış. ŞİŞLt 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'\DEN 1997 616 Davacı Kemal Kocaizmirli tarafından davalı Giuma- zıe Kocaizmirli aleyhme açılan boşanma davası sebebi ile: Davalı Gıumazie Kocaizmirli adına, Judetul Cans- tanta Loc. Mecedıa Strada Fundatura N. 23 Villor Ro- manya adresine çıkartılan davetiye tebliğ edilememış, davalının Türkiye'de bulunduğu yolunda cevap verilme- sine rağmen adresinin tespıti ıçin yazılan 11.2.1999 ta- rihli yaztya gelen cevap yazısında Türkıye'de tebligata yararbir adres kaydının bulunmadığı belirtilmiş olmak- la, dava dılekçesının ve duruşma gününün ilanen teblı- ğine karar verilmiş olup; duruşmanın bırakıldığı 07.07.1999 günü saat 9./ 45'de duruşmada hazır bulun- malan veya kendilerıni bir vekille temsil ettırmelen hu- susu yerine kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 29.04.1999 Basm: 19157 SATILIK CITROEN SAXO 1998 model 1.4 î 29.000'de temiz. Tel: (212) 513 84 60-61 Kozyatağı'nda 140 m', doğalgazlı, asansörlü daire 30.000.000.000 TL. Tel: 346 70 11 Nüfiıs cüzdanımı. Ehliyetimi kaybettim hükümsüzdür. KÜRŞATUSALAN KAMANİCRACEZA HÂKİMLİĞt'NDEN DosyaNo:199«/77-301 Davacı Bağkur Genel Müdür'.uğü vekili Av. Bayram Aslan tarafından davalı Necdet Aslan aleyhine açılan mal beyanın- da bulunmama davasının karan gereğınce: Kaman Çıftlıkli mahallesi 003 kütük sıra numarasında nü- fusa kayıtlı Halit oglu 1931 doğumlu Necdet Aslan'ın adre- sı meçhul olduğundan adına karann ilanen tebliğme karar verilmiş olup. ılanın tebliğinden itıbaren 8 gün ıçerisinde temvız edılmedıği takdırde kesınleşmış sayılacağı tebliğ olu- nur. Hüküm: tzah edilen nedenlerle: 1- Mal beyanında bulunmama suçu subut bulan sanığın eylemine uyan llK'nin 337/1. maddesi gereğince takdiren 10 gün hafif hapis cezası ile cezalandınlmasına. 2- Sebeplen bulnmadığından başkaca arttırma ve eksilt- me uygulamasma yer olmadığına, 3- lIK.'nın 354. maddesi gereğince hükmün temyizin in- celenmesinden önce takibe konu borcun ödenmesi veya şi- kâyetten vazgeçilmesi halinde cezanın tamamının düşürül- mesıne, 4- Sanığm hükmü temyiz etmesi ve haksız çıkması halin- de ödeme veya şikâyetten vazgeçilmesi halinde cezanın ya- nsının düşürülmesine, 5- Müşteki tarafından sarf edilen 1.025.000.- TL yargıla- ma gideri ile şikâyet tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesı gereği 5.250.000.- makdu ücreti vekale- tm sanıktan alınıp müştekiye verilmesine Dair kanun yollan açık olmak üzere verilen karar müşte- ki vekilimn yüzünde sanığın yokluğunda açıkça okunup usu- len anlatıldı. 21.12.1998 Basın: 11664 y CumhuriYBt ^ . kitap küîübu Taksim Sergi Salonumuzda TAKSİTCARD ile Otuz Milyon TL'sının üstünde kitap alanlara 3 TAKSİT OLANAĞf Istiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yani) Taksim Tel: 252 38 81/82 AISKARA1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1998/1392 Davacı Hüseyin Çelik vekili Av. A. Yaşar Yücel tara- fından mahkememize açılan veraset davasının yapıian yargılamasında verilen ara karar gereğince. Sağ eş: Leyla Çelik (Adem Çelik eşi) 2. Cad. 113.19 Demetev- ler/Ankara adresine adına gönderilen tercih davetiyesi adresınde bulunamadığından tebliğ edılemediği, zabı- taca tebligata yarar açık adresı tespit edilemedıgmden duruşmanın bırakıldığı 03.06.1999 günü saat 09.35'te mahkememize gelerek beyanda bulunmadığımz takdir- de gıyabınızda karar verileceği ve eşiniz Adem Çe- lik'ten gelen mirasta mülkiyet hakkını tercih etmiş sa- yılacağınız hususu HMUK'nun 509 ve 510. maddeleri gereğince davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen teb- liğ olunur. Basın: 19918 NİKSAR SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997/493 / Karar No: 1998/510 Davacı vekili tarafından davalı Buz köyünden Ali oglu Mustafa Çıtır aleyhine açılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanan cebri tescıl davasınm açık yargılaması sonucunda. davanın kabulü ile Tokat ili Niksar ilçesi, Ismetpaşa Mahallesi'ndeki 76 ada 3 par- sel sayılı taşınmazm 264/17927 hisselik kısmının ipta- linle davacı Gülağa oğlu Fikn Şahin adına tapuya ka- yıt ve tesciline karar verildiğinden yargılama safhasın- da adresi tespit edilemeyen ve daha önce ilanen teblı- gat yapıian davalı Mustafa Çıtır'a yukanda özeti yazı- lı karann tebliği gerektiğinden ilanen tebliğine İcarar verilmiştir. Davalı Mustafa Çıtır'ın mahkememiz kara- nnm ilanından sonra 7 gün içinde yasal haklannı kul- lanmak üzere mahkememize müracaatta bulunması karar tebliği yerine geçerlı olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Bu süre ıçerisinde temyiz yoluna başvurulma- dıgı takdirde karann kesinleşeceği ilan olunur. 23.11.1998 Basın: 62723 CumhuriYrt . kitap kulübü 24 SAAT KESİNTİ8İZ HİZMET SAAT ADRESE KİTAP TE8ÜMİ SAAT ÜYBJK KABULÜ SAAT KTTAP SİPARJŞ OLANAĞI SAAT TAKSİTLE KİTAP SATIŞI Dilediğiniz kitabın adını, kredi kartınızın numarası ve son kullanma tarihi ile bırlıkte bildirin, kitapevinizdeolsun. Adınızı, soyadınızı ve telefon numaranızı dabildirmeyi unutmayın. Cye değilseniz, dilerseniz üye de olun ya da üyeliğinizi yenileyin. HER tŞLEM BtR TELEFONLA:0212 514 01 96 Gelir Vergisi Kanunu'nun 89-2 ve Kurumlar Vergısi Kanunu'nun 14-6'ncı maddeleri uyannca Bağışlarınız, Vergi Matrahınızdan lenzil edıtebılır. ÜLKEMİZDE BAKIMA MUHTAÇ KİMSESİZ YAŞLILAR VE SOKAĞA TERKEDİLEN YAVRULARIMIZ DA VAR DARÜLACEZE VAKFI TeL: (0212) 221 79 50 (8 Hat) Fax: (0212) 221 79 54 Vakfımıza Bakanlar Kumiu'nun 7/9/1994 gun ve 94/6080 sayılı Karanyla vergı muafiyeti tanınmış ve bu karar, 27/10/1994 gûn ve 22094 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.