12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 31 EKİM 1999 PAZAR HABERLER ikonomi dergisinin, ölümünden 10 günönce Ahmet Taner Kışlalı ile yaptığı söyleşi ^ıııalizm geleceğin öncidiiğüdür' ıriyet Bürosu) - 21 Ekim bir saldın sonucu yaşa- ı yazan Prof. Dr. Ahmet den 10 gün önce TC Zi- leri Dayanışma Derneği >ak-Ekonomi dergisiyle ılı'nmhenüzdergideva- i\ şöyle: ir? Kemalizm denilince ı Kemalizm. Atatürk"ün ıklannın bekçiliği değıl. tıklannın toplamı da de- iedığimiz zaman. Ata- vesini çizdiği, bu ilkele- ;n koşullann aklin ve bi- çözümleri üretmeyi an- :tmek gerekirse, Kema- ği değildir. bir anlamda ir. kçiilük adı altında birbi- rçok kesinı Atarürkçülü- unun nedenleri nelerdir? iiçten yararlanmak ister. )lan temel bir ayraç var. ka. Kemalizmi benimse- ıçıdan bakarsak Türki- an üçe ayırabiliriz. Bi- .'e e\et. Kemalizme ha- :ı kesimde Atatürk'e ve nlervar. Üçüncükesim- .emalizmin birbütün ol- r var. Şimdi. birinci ke- r'anm yüzyılına damga- 'den bu yana Demokrat i dönemlerdışında Ata- ıştıran, büyük saygı gös- lin hemen hemen tüm il- :kilde karşı olan iktidar- Î bunlar son yanm yüz- ıştur. Başka şekılde ifa- îugünün Türkıye'sinde ıu sorunlann nedeni bu- eredeyse putlaştıran -ki öte yandan Atatürk'ün lebileceğimiz Kemaliz- ye'yi bu noktaya getir- ı gelişte ne Atatürk'e ne nlerin bir rolü var ne de mi bir bütün olarak ka- geçirmeye arzulayanla- lül dahıl, Menderes'ten • "Atatürkçülük ya da Kemalizm, Atatürk'ün son zamanlannda yaptıklannın bekçiliği değil. Son zamanlarında yaptıklannm toplamı da değil. Biz, Kemalizm dediğimiz zaman, Atatürk'ün 6 ilkede çerçevesini çizdiği, bu ilkelerin ışığı altında, değişen koşullann aklm ve bilimin ışığmda en ileri çözümleri üretmeyi anlıyoruz. Özetle ifade etmek gerekirse, Kemalizm geçmişin bekçiliği değildir, bir anlamda geleceğin öncülüğüdür." Özal'a. Demirel'e uzanan çizgi tamamen Ata- türk'e saygıyı se\giyı içeren. fakat Kemaliz- mi dışlayan bir çizgidir. Bu. kafaları karıştır- mıştır. Ozellikle 12 Eylül döneminde kafalan karıştırmıştır. 12 Eylül döneminde Atatürkçü- lük adına Atatürk'e ihanet edilmıştir. Yani di- ğerlerının miras hakkına dokunulamazken Atatürk'ün v asiyeti ve miras hakkı çiğnenmiş- tir. Atatürk'ün kurduğu kurumlar birer birer kapatılmıştır. Bu ayraç çok önemli. Şimdi. ben Atatürkçüy üm dıyen herkesi Atatürkçü saya- mazsınız. Ben doktorum diyen herkesedoktor muamelesiyap]lıyormu?Benressamımdiyen herkese ressam muamelesi yapılıyor mu? O- nun ıçın ınsanlann söylediklerine değil, neler yaptıklanna bakarak bir aynma ve sınıflandır- maya tabi tutarsak tahmin ediyorum ki yanıl- mayız ^evrimi tehdit eden 3 tehlike - Giinümüzde Kemalizmi tehdit eden en önemli unsur sizce nedir? - Bir defa cumhuriyetin başından beri. Ke- malist devrimden bu yana. bir karşı devrimci çizgi var. Bu, son derece doğaldır. Tarihe ba- kıldığında nerede birdevrim olursa orada kar- şı devnmci güçlerede rastlarsınız. Çünkü dev- rim birçok kişinin çıkarlanna ya da alışkanlık- larına ters düşer. Ve bunlan devrimi yıprat- mak. de\nmin kazanımlannı biryerde çürüt- mek ıçın çaba harcarlar. Bu tehdit nereden ge- lıyor? Üç yerden gelıvor. Bırincisi. Türkiye'de bir din devleti kurmak isteyenlerden geliyor. Onların Atatürk ile ve Kemalizm ile savaşma- ları doğaldır. Çiınkü Atatürk'ün devrımlerini yok etmeden din devletı kuramazlar. İkınci tehdit. Türkiye'de etnik kökene göre avnmcı- lık yaratmak isteyenlerden geliyor. Onlann da Atatürk'le ve Kemalizmle savaşmalan doğal- dir. Çünkü Türkiye'de Atatürk'ü yıkmadan ırk- çı. etnık kökenci bir bölünme gerçekleşemez. Türkıye'nin birlıği kolay kolay zedelenemez. Üçüncü kesimde Türkiye'de kendilerine ikin- ci cumhuriyetçiler adını veren kesimden geli- yor. Onlar da. Atatürk'ü yıkmadan gerçek bir demokrasiye. katılımcı birdemokrasıye ulaşı- lamayacağını öne sürüyorlar. Şimdi, biraz ön- ce de söyledim. birinci ve ikinci kesimin Ata- türk'e satdırmalan doğaldır. Ama bu kesim daha çağdaşjaşma adına, daha demokratikleş- me adına Atatürk'ü yıkmak isterken ya ceha- letten ya gafletten ya aymazlıktan ya da iha- netten yola çıkıyor. Çünkü bu tutarsız. Türki- ye'de Atatürk'ü yıkarak çağa daha yaklaşaca- ğını öne süımek, dediğim gibi ya cehaletten ya gafletten ya da ihanetten kaynaklanıyor. - Peki hocam, en tehükesi sizce hangisi? - Üçüncülerin çok tehlikelı olmadığını bili- yoruz. Dıştan çok ciddi destek görüyorlar. Ba- zı büyük devletler çeşitli senaryolarla Türki- ye'yi kendi istedikleri modele sokma çabasın- dalar. Bu destekler olmasa hiçbir gücü yok. Gördünüz, ikinci cumhuriyetçi birparti kurul- du. Başında da genç, yeteneklı, herkesın ılgi- sini çekebılecek bir insan vardı, Sayın Cem Bq>f ner. Ama bu partinin aldığı oylar komik düzeyde kaldı. - Bu biraz Savin Bov ner'den kaynaklanma- dımı? - Bence Boyner'siz şansı daha da az olurdu. Yani kendilerini açıkça tanımladıklan zaman toplumdan destek görmeyecekleri kesindi. Türkiye'de Kemalizmi dışlayan bir solun şan- sı yoktur. Bütün geçmiş bunu göstermiştir. Bunlar aslında yeni solu değil yeni sağı tem- sil ediyorlar. Yeni dünya düzenine uygun olan sağı temsil ediyorlar. Laikliğin 2 amacı - Türkive'de laiklik konusunda tarnşmalar had safhada. Atatürk"ürı laiklik anlayışı nedir? Nasıl uygulanmahdır? - Laikliğin amacı nedir, önce bunu saptamak gerekır kı. Türkiye'dekı durumu ona göre de- ğerlendirelim. Laikliğin iki amacı var. Bırin- cisi. farklı inançlardaki toplum kesimlerinin banş içinde yan yana yaşavabılmelenni sağ- lamak. tkincisi. değişen koşullara akhn ve bi- limin ışığında çözüm arama kapısını açık tut- mak. Görüyorsunuz, Hıristiyan dünyası bin yılhk bir karanlık dönem yaşamış. Bunun içe- risinde çok kanlı mezhep savaşlan var. Din adına yapılan baskılar var. Onun bir sonucu kendisini zorlamış laiklik. Aynısı bızim içın de geçerli. Bir defa dinsel nedenlerle çıkan kav- galann acılannı biz daha çok yakınlarda yaşa- dık. Benım içinde bulunduğum hükümet dö- neminde ışte bir Maraş katliamı. bir Çorum olayını yaşadik. Daha ikı üç yıl önce devletin gözü önünde bir Sıvas facıasını yaşadık. De- mek ki bu bizim için de geçerli. Ikincisi de. din adına yapılan baskılarla çağdaşlaşmanın en- gellenmesini önlemek. Şimdi bu amaçlarayö- nelirken her toplumun kendi koşullan içensin- de çözümler ürettığini. kurumlar ürettiğini gö- rüyoruz. - Hocam, Kemalizme vönelen tehditkrle la- ikliğeyönelentehditlerbirbiriyleörtüşüyordi- yebiür miyiz? - Elbette. Kemalizme üç .-.aldırandan bırisi bu kesimden geliyor. En azından bu açıdan ör- tüşüyor. -Türkiye'de sürekli birsistem tartışması var. Sistemin ba/ı aksaklıklar taşıdığı > önünde gö- rüş bildirenler bulunuv ur. Gerçekten bir aksak- B-J'IIT-.V. • -i de ak rvisi- ;ü bir yitiren Taner lantıyla kanı ıptığı ı'nın iiğini 1İ999 mli bir nnı ız Başsağlığı ziyareti Köy Kooperatifleri Biıiiği (Köy- Koop) Cenel Başkanı Erdoğan Kantürer, genel merkez üveleri, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği KırkJareli Şube Başkanı Nevin Başkaya ile şube üveleri ve TEMA V'akfı Trakya Temsilcilcisi Vlacit Sabır'ın da aralannda bulunduğu 20 kişilik grup, gazetemiz Yazan Ahmet Taner Kışlah'nın bombalı bir suikastla öldürülmesi nedenivle gazetemize başsağlığı zi\aretinde bulundu. Gazetemi/ Genel ^a^ın Yönetmeni Orhan Erinç'le görüşen ve heyet adına konuşan Köv-Koop Genel Başkanı Erdoğan Kantürer, suikastı şiddetle kınadıklannı belirterek, vetkililerden katillerin bir an önce bulunmasını istediler. Genel Yayın Yönetmenimiz Orhan Erinç de yaptığı kısa konuşmada, 7 Mayıs 1924'te kurulan ve bugüne dek \ayın iikelerini değiştirmeyen tek gazetenin Cumhurivet olduğunu anımsatarak, Cumhuriyetin yazarianna yönelik suikastlann son olmasını diledi. Erinç, "Dileriz yeni cinaverJer olmaz, en son cinayetin ve bundan öncekilerin fail yada faillerinin sonımlulan, arkasındaki güçler ortaya çıkanlır" dedi. Kuruluş temsilcileri de cinayetin hedefinin Tiirkiye olduğunu. faillerin ve sorumiulann ortaya çıkanlması için ortak mücadele edilmesi gerektiğini vurguladılar. (Fotoğraf: İPEK YEZDANİ) lık varsa. bu sistemden mi kay naklanıyor, yok- sa bu sistemi uygıuavanlann hatalanndan mı? - Tabıi. bir sıstem bazı toplumlarda iyı ışli- yorsa. ama sızin toplumunuzda iyı ışlemıyor- sa bundan ıkı anlam çıkar. Ya o sıstem sizin toplumsal yapınıza uymuyordur ya da o siste- mi uygulama konumunda olanlar o sistemin gereklerini yerine getirmıyorlardır. Aslında ikisi de birbirine bağlantılı tabii. Türkiye'de sıstem tartışması denınce ılkönce akla gelen parlamenter sıstem başkanlık sistemi mi olu- yor? Biz parlamenter sistem icerisınde demok- rasiyı oluşturmaya çalıştık. Ve demokrasinin oluşumuna en uygun sistem de parlamenter sıstem. Çünkü parlamenter sistemde daha açık bir denge vardır. Oysa başkanlık sisteminde toplum ikıye bölünür. Başkanlık ya da yan başkanlık sistemi toplumu ıkiye böldüğü için hoşgörüyü ve uzlaşmayı ortadan kaldırmasa bile çok zorlaştırır. Size bir somut örnek vere- yım. Bırakın tam başkanlık sistemini. Fran- sa'daki yan başkanlık sistemınebakın.Başkan ile meclıs çoğunluğu aynı sıyasal şekilde ol- duğu zaman sorun yok. Karşı şekılde olduğu zaman, kı bu çok oldu. sorunlar çıkıyor. Bu- gün de bakın başkan sağ kanattandır. başbakan ve hükümet sol kanattandır. Demokrasinin kökleştiği bir ülkede bıle sorun yaratıyor. Za- man zaman tıkanmalar meydana geliyor. Bu- nun aynısının Türkiye'de olduğunu düşünün: sistem durur. kılitlenır. Atatürk. 1924 Anaya- sası hazırlanırken. anayasada olmasını istedi- ği bazı önerılenni Meclis'e sunuyor. Bu istek- lerden ikisı çok önemli. Bunlardan bir tanesi Meclis'ı fesıh yetkısı. bir tanesi yasalan veto vetkisi. Parlamenter sıstemlerde devlet baş- kanlanna tanınan yetkilerdir. Ama bunu red- dediyorlar. Bunun reddedildiğı bir Atatürk'ten ülkeyi bu hale getırmiş insanların seçilmiş krallarolmahevesi gündeme getirdiği birTür- kiye'yegelıyoruz. Buradabirçelişki vartabii. Yani Türkiye'yi az yetkilerle bu hale getirmiş olanlara daha fazla yetki verelim diyorsunuz. Bundan daha büvük birçelişki olamaz. 'Anayasa zamanla meşruluk ka/andr -Yargıtav Başkanı Sami Selçuk adliyılınaçı- lışında yaptığı konuşmada. 1982 Anavasası'nın meşru olmadığını ifade etmişti. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? - Şimdi. bu anayasaya ben şahsen oy ver- medım. Ben karşıyım.Buanayasanın oylan- masısırasında baskılar yapıldığıdoğru. Ama o baskılar yapılmasa da anayasaya verilen oylar yüzde 93 olmazdı da y üzde 83 olurdu. En kötü olasılıkla yüzde 73 olurdu. Bu bir gerçek. Üstelik üzerinden yıllar geçmiş. Ye- ni meolisler oluşmuş, bu meclislerin anaya- sayı değiştirme için çeşitli önerileri olrrtuş. Meclis çoğunluğu elde etmiş. Ne demektir bu? Hukuken anayasayı benimsemiştir bu mecüsler. I Ik oylanmasında meşnı olmasa bi- le zaman içensınde meşruluk kazanmıştır Dediğim gıbi o baskılar olmasaydı. kı o bas- kılar kırsal kesimde geçerli oldu. yine büyük çoğunlukla kabul edilirdi. Yargıtay Başka- nı'nın söyledikleriııin de ne hukuken ne de si- yasetbilimiaçısındanbirgeçerliliğiyok. Ko- nuşmayı genel olarak değerlendirirsek için- de bizim de katıldığımız doğrular var. ama içinde yanlışlarda var. O konuşmadaki doğ- rular yeni değıl. yeni söyledikleri de doğru değil Yani ozellikle laiklikle ilgili söyledik- leri kafakarıştırıcı.yanlış. Diyorkiben 15 ta- ne ülkede ınceledım. laiklik olarak Türki- ye'dekine uymuyor. Peki gidin. lngıltere'de yazılı ana^asa yok O zaman Türkiye'deki anayasayı kaldınn bakalım. ne oluro zaman Türkiye? Fransa'da rektörleri Milli Eğitim Bakanı atar. Fransa'da üniversite özerkliğı Türkiye'den çok daha geçerlidır. Bunu Tür- kiye'de uygulamava kalkarsanız bakalım ne olur? Bu kadar saçma şey olabılirmi? Biçim ile özü karıştırmamak lazım. - Demokrasinin sınırlan olabilir mi? Narsa bu sının kim beliıier? - Demokrasinin sınırlan tabıi ki vardır. Yani bir defa demokrasinin sakıncaları da vardır. ChurchiU'in dev ınıiyle demokrası en sakıncalı yönetim biçımıdir. şayet diğerlerini saymazsa- nız. Demokrasi. sakıncalan en az olan yönetim biçımidir. Bu sının kim belirler. halk belirler di- yemeyız. Çünkü çoğunluk olarak dikkate alır- sanız. demokrası yerine çoğunluk dıktatörlüğü de yaratabılır. Halkın her dediği demokrasinin gerekleri olarak kabul edilirse. bu bir çoğunluk diktatörlüğü de yaratabilır. Demokrasinin sınır- lannı halk belırlemez. demokrasinin temel il- keleri belirler. Demokrasi. bir azınlığa da zaman içerisınde çoğunluğa dönüşme olanağı sağlayan bir özgürlükler biçimi, bir yaşam biçımidir. ı öldürülmesine tepkiler sürüyor; hükümete, suikastm hemen aydınlatılması uyansında bulunuldu tilleri 1ndıuı^ zan altında kabnayın9 visi - Ken- maktan kaçındıklan" fiknnin be- ucusu. bil-» nimseneceği ve kendilerinin de zan AhmetTarı- altında kalacağı belirtildı. Istanbul • suikastla <- Tabib Odası adına açıklama yapan , yurttaşlar,. Başkan Prof. Orhan Anoğul. '•Laik- toplumkur- likten. cumhuriyetten ve ulusal ba- ajlan gazeL ğımsızlıkranvanahekinıler olarak bu :vam ediyo saldınv ı unutmavacağız, unutturma- ak noktasıı, yacağız, takipcisi olacağız" dedı. n tetikçiler, ' Jürk Sanayıcileri ve Işadamlan ızmettiricik Derneği (TÜSİAD) açıklamasında ası talebiyl, da "Türkiye'nin siyasi istikran sağ- ciye CumhL ladığı. önemli iktisadi reformları ger- aremeyecej çekleştirdiği, enflasvonla mücadele- sinde en karariı adımlan attığı \ e A\- 7 Ekitn'de l~ rupa Birliği'neadaylığının tesciline2 ğanüstü Pe- a y ı n kaidığı bir dönemde. bu saldın- u'nun ardır- m n amacını tahmin ermcnin hiç de :de.hükümt- zorolmadığı" belirtildi. de Mumcı, Suikasta büyük tepki gösteren ıeçhulbıraL Anadolu Ünıversitesi, Rektör Prof. açığa çıkar. Engin Ataç imzasıyla yayımladığı senato bildirisinde, "Vatanın iviliği için çalışmaktan başka bir kaygısı ol- mavan değeıii insanlarımıza yönelik bu tür suikastların. Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümsüz eseri olan Tiir- kiveCumhuriveti'nindemokratikve laik bir iilke olma yolundaki hamle- lerini asla engelleyemeyeceği'' v urgu- landı. Lastik-tş Sendikası Genel Yöne- tim Kurulu'nun açıklamasında da saldınnın arkasında, insan haklan ve hukuk tartışmalannın yapıldığı bir dönemde Türkiye'yi bu yörüngeden çıkarmak ısteyen güçlerin olduğu ifade edildı. Kemalıst Laikler Derne- ği Başkanı Ayla Selışık Tamar. yap- tığı yazılı açıklamasında, "Karanlık güçler artık anlamalıdır ki, şehit dü- şen herbir Kemalist ile Kemalist Dev- rim'den vazgeçilemez ve Kemalistle- rin Atatürkçü düşünce yolunda ka- raıiılıklan daha da bilenmektedir" dedi. Istanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu adına bir açıklama yapan Ec- zacı Erkan Onsel de suikastçılann empery alizmin ajanlan olduğunu ve katilleri bu güçlerin içinde aramak gerektiğini söylerken, Türkiye Deri- Iş Sendikası Genel Merkezi'nin me- sajında da daha önce işlenen cina- yetlerin faillerinin bulunamaması- nın, yeni faili meçhul cinayetlere yol açtığı kaydedildi. Eğitim-Sen, Çağdaş Yaşamı Des- tekleme Derneği (ÇYDD), Genel-lş, Atatürkçü Düşünce Derneği. Gum- huriyetçi Kadınlar Derneği ve Türk Kadınlar Birliği'nin Adapazarı bi- rimlerinden yapılan ortak açıklama- da ıse Türkıye'nin çetelerin korundu- ğu, suçlulann yakalanamadığı. kor- ku ve şiddetin egemen olduğu geri kalmış bir ülke konumundan çıkanl- ması talebi dile getinldi. Ürgüp Belediye Başkanlığı'ndan yapılan açtklamada ıse Ürgüp Beie- diyeMechsi'nin27Ekim 1999tarih- liorurumundaoybırliği ılealınanka- rar uyannca. "Kışlalı hocanın adını ilelebet yaşatmak, böylece Cumhuri- yet'e sahip çıkanlann yalnız olmadn ğmıgöstermekiçin" ilçedeki bir cad- deye. Prof. Ahmet Taner Kışlalı adı verildiğini duyurdu. Suikastla ilgili mesaj gönderen di- ğer yurttaşlar. milletvekilleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ise şöyle: Sema Tutar Pişkinsüt (Aydın Mil- letvekili - TBMM tnsan Haklannı tnceleme Komisyonu Başkanı), Do- ğanGüreş(Kilıs Millervekili). Hak- kı Ülkü (Aliağa Belediye Başkanı), Zekeriva Özgür (Mersin - Yenişehir Belediye Başkanı), Efsun Gönül Şa- hin (Türk Basın Bırliği Bılecık Şu- besi Başkanı). Faik Bakoğlu (Rıze Gazetecıler Denıeğı Başkanı - Züm- rüt Rize Gazetesi Sahibi). Ömer Fa- ruk Bakoğlu (Zümrüt Rize Gazetesi Sorumlu Sazıişleri Müdürü). Meli- ha Yazıcı (Rıze Gazeteciler Derneği 2. Başkanı), Mehmet Kabasakal (Demokratik Gumhurıyet Programı Yönetim Kurulu Başkanı). Kenan Aydınoğlu (Italvan - Türk Kültürünü Yayma Derneği Başkanı), Ethem Doğan Batur (Gaziantep Rotary Ku- lübü Başkanı). Aylin Satun (Bayram- paşa Rotary Kulübü Başkanı), Meral Silahtaroğiu (Bebek - Aşiyan Lions Kulübü Derneği Başkanı). Mehmet Sazak (Gölköylüler \'akfı Yönetim Kurulu Başkanı), Ozan Sönmezışık (Bilgi Üniversitesi Öğrencısı). Nil- gün Şahin, Adlan Olsun, Ali Kumuk, Salih Kırh.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle