Katalog

.16 EKİM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 MOHPiyangodan özüriütere bağpş • tstanbul Haber Servisı - Milli Piyango Idaresi Genel Müdürlüğü "Ihtiyaç sahibi her özürlüye tekerlekli sandalye" kampanyası kapsamında dağıtacağı 500 tekerlekli sandalyenin 100'ünüdün, Bedensel Özürlülerle Dayamşma Demeği'ne bağışladı. İstanbul'da deneüeme • İstanbul Haber Servisi - Mavı Çarşfda 13 yurttaşın ölümüyle sonuçlanan molotofkokteylli saldmnın ardından harekete geçen tstanbul Valiliği'nin itfaiye, belediye, sivil savunma ve polislerden oluşan ekipler, kent genelinde yaptırdığı denetlemeler sonucunda. toplam 49 bin 721 işyeri ıncelendı. Yapılan uyanlara karşın eksikliklerini tamamlamayan toplam 3 bin 497 işyeri hakkında. "Yetkili makamlar tarafindan kamu güvenliği ve düzeninin korunması düşüncesiyle kanun ve nizamlara aykın olmayarak verilen bir buyruğu dinlememek" nedeniyle suç duvurusunda bulunuldu. Hastane önünde eylemI İstanbul Haber Servisi- Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfi'ndan sendikah olduklan gerekçesiyle işten atıldıklan ileri sürülen bir grup isçi, Academik Hospital önünde dün eylem yaptı. Tez Kop-lş Sendikası Genel Başkanı Sadık Özben yaptığı açıklamada, işçilerin haksız yere işten aüldıklannı belirtti. İTÜ'de mezuniyet töreni • tstanbul Haber Servisi - İTÜ Vakfi, Eğitim ve Kültür Tesisleri Turizm Eğitim Bölümü 10. dönem mezunlanna, İTÜ Vakfi Maçka Sosyal Tesisleri'nde dün düzenlenen törenle diplomalannı verdi. Turizm eğitim sorumlusu Şaban Ali Yaşaroğlu, temel arnaçlanmn geleceğin - • n-*: .* settörü olanTurizm ~ " sektöründe çağdaş ve profesyonel insan tipi yetiştirmek olduğunu belirterek bugüne kadar 349 öğrencinin bu bölümden mezun olduğunu söyledi. HepatitB taraması • tstanbul Haber Servisi - Viral Hepatitle Savaşım Derneği'nin Türkiye çapında düzenlediği "Hepatit B Tarama Kampanyası" yunuslarla başladı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli, motorize polis timleri 10 yunustan dün Levent'teki merkezden kan alındı. Yetkıliler kampanya çerçevesinde 5 bin Çevik Kuvvet polisinin taranacağını belirttiler. Tiroid hastalıkları • tstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde dün Prof. Dr. Hüsrev Hatemi başkanlığında "Tiroid Hastahklannın Tanı, Tedavi ve Tiroid Kanser Türleri" konulu bir sempozyum düzenlendi. Sempozyumda konuşan Prof. Hatemi, ülkemizin bir guatr ülkesi olduğunu kaydederek hastalığın en fazla görüldüğü bölgenin, toprağı iyottan yoksun olan Karadenız olduğunu belirtti. Okul Saghğı Kongresr • tstanbul Haber Servisi - Avrupa Sosyal Pediatri Derneği tarafindan Topkapı Eresin Otel'de dün "Okul Sağlığı" kongresi düzenlendi. Kongrede konuşan Marmara Üniversitesi Çocuk ve Göğüs Hastalıklan Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, Türkiye "de okul dönemindeki çocuklann yüzde 75'inin sigara dumanına maruz kaldığını, her 4 cocuktan sadece 1 'inin sigarasız ortamda büyüdüğünü belirtti. Tünel kapalı • tstanbul Haber Servisi - İETT tşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak çahşan Tünel tesisleri, yann periyodik bakım dolayısıyla 1 gün süreyle hizmete kapatılacak. Yazar Yalçın Küçük ile uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin'in davalan ertelendi Kaçak RPTilere basm affi• Gıyabi tutuklama karan bulunan kapattlan Refah Partisi'nin Şanhûrfa Milletvekili Ibrahim Halil Çelik ve Rize Milletvekili Şevki Yılmaz ile yazar Yalçın Küçük ve uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin hakkında ayn ayn açılan davalar, basm affinı öngören 4454 sayılı kanun uyannca ertelendi. ANKARA (AA) - Haklannda açı- lan birçok davada gıyabi tutuklu ola- rak aranan ve yurtdışında olduklan bildirilen, kapatılan RP'nin eski mil- lervekıllen Ibrahim Halil Çelik ve Şevki Yılmaz ile "devletin emniyet muhafaza kuvvetierini aknen tahkir ve tezyif ettiğT iddiasıyla yazar Yal- çjn Küçük ve uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin hakkında "TBMM,TürkSilahlı Kuwetieri(T- SK), Başbakanlık Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu'nu tahkir ve tezyif ettiği ve Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği'' gerekçesiyle ayn ayn açılan davalar, basın affinı öngören 4454 sayılı kanun uyannca ertelendi. Kapatılan RP'nin eski Şanlıurfa Milletvekili Ibrahim Halil Çelik, 9 Mayıs 1997 tarihinde Sabah gazete- Yolsuzluk iddiaları sinde yayımlanan demecinde."_ Re- fah iktidannda, halka ragmen ina- nanlann üzerine gidip imam hatiple- ri kapatmaya kalkarsanız, kan dokü- lür. Ulke kan gölüne döner, Ceza- yir'den beter ohır. Hatta Fransız dev- rimi olur. Kan dökülecek, ben bunu ktivorum. Demokrasi böylegeiişecek, fisük gibi olacak_ 3 bin 500 PKKIi ile başedemediler. 6 milyon siyasal İs- lamcı ile nasıl başedeceİder" demişti. Çelik için "devletin askeri kuvveüe- rini alenen tahkir ve tezyif ettiği'1 ' ge- rekçesiyle açılan davada, TCK'nin 159'1. maddesi uyannca, 6 yıla ka- dar hapis cezası talep ediliyordu. Çe- lik hakkındaki dava, 4454 sayılı ka- nun uyannca ertelendi. Kapatılan RP'nin eski Rize Millet- vekili Şevki Yılmaz, Etimesgut'ta bir konuşma yapmış ve bu konuşması, 29 Mayıs 1997'de Kanai D'nin haber programı Arena'da yayımlanmıştı. Yılmaz, konuşmasında, "_ama mu- vaffak olamadık, önümüze kanun çıkb bu p in oluşturduğu Türk parlamentosundan_Türkiye tehlike- dedir, Türkrye'nin başı ve parlamen- tosu ihanet içindedir. Bu ülke, hainle- rin elindedir, bu ülke alçaklann ida- resindedir'" sözlerini sarf etmişti. Yılmaz, çeşitlı tarihlerde yaptığı konuşmalarda, TSK'yi hedef alan "_ Buradan askeriyeye sesleniyorum. Paşalar dinlesinler. Benim ordum Amerika adına ihtüal edemez. Millet neyi istiyorsa, ordu onun bekçiliğini yapmaya mecburdur. Ben, paşanın maaşını veriyorum. Benim orduma dansöz girecek, şantöz girecek imam hatipH giremeyecek. Yok geçti Bor'un pazan. geüyoruz, girecekler, önleye- mezsiniz~." şeklinde sözler kullan- mıştı. Yılmaz, Milliyet gazetesinin 20 Ekim 1997 tarihli nüshasında yayım- lanan açıklamalannda, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ın Başbaka- nı olduğu ANASOL-D hükümetini kırk haramılere benzetmiş, Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'i kırk ha- ramilerin babası, Batı Çalışma Gru- bu'nu da Bermuda çetesi grubu ola- rak tanımlamıştı. Yılmaz'a 4 ayn dava Yılmaz, 1990-1994 yıllan arasın- da Türkiye'de ve yurtdışında yaptığı bazı kanuşmalarda ise Başbakanlık Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu ile Atatürkçü Düşünce Deraeği'ni hedef alan sözler sarf etmişti. Yıl- maz hakkında, TCK'nin 159/1. mad- desine göre 4 ayn dava açılmıştı. Bu davalar, 4454 sayılı basın affi kapsa- mında değerlendirilerek ertelendi. Yalçın Küçük, 1998'de Yunanis- tan'da Sofia Yordanida adlı yazarla yaptığı konuşmada, 2 askerin. 1 ka- dmı tecavüz ederek öldürdüklerini iddia etmiş ve bu nedenle de hakkın- da, TCK'nin "Anayasa knnıiuştan- nı ve kamu şahsrvederini tahkir, ka- nunlara ve Büyük Millet Meclisi ka- rarlanna sövme" hiikmünü içeren 159/1. maddesine göre, 1 yıldan 6 yı- la kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Küçük'ün yapılan yargılanması sonucunda, hakkındaki davası, 3 Ey- lül 1999'da yürürlüğe giren 4454 sa- yılı "Basm ve Yayın Yoluyla İşlenen Suçlann Ertelenmcsine Dair Ka- nun "un, "cezanın üst sınınnın 12 yı- hn alünda kahnası halinde ertelene- ceğj" hükmü nedeniyle ertelendi. Baybaşin hakkında da Kısmetim- 1 adlı gemide eroin yakalandıktan sonra firar ettiği Ingiltere'de bulun- duğu sırada, Temmuz 1995'te Med TV'de yaptığı konuşmasında, Türki- ye'de devlet büyüklerinin ve bunla- nn yakınlan ile üst derecedeki bürok- ratlann uyuşturucu madde kaçakçı- lığı yapılmasına aracıhk yaptıklannı, kaçakçılıktan kazandığı parayı bu ki- şilerle paylaştığuu iddia ettiği gerek- çesıyle dava açılmıştı. BOTAŞ'ta çalışanlara kuıurlu gozdagı LEVENTGENCELÜ BURSA - BOTAŞ Ge- nei Müdür Yardımcısı Ason Kafkas'ın, Bursa Iş- letme Müdürlüğü'ne tele- fonla "Bursa'ya geüyo- rumL Bayan personel dı- şındaki riim personel top- lantı salonunda hazır biı- lunsun" talımatını verdiği, erkek personelle yaptığı toplantıda, BOTAŞ yöne- ticilerini yolsuzluklarla il- gili sorumlu gösterenlere ağır küfrettiği ögrenildi. Türkiye'nin en sorunlu kuruluşlanndan biri oldu- ğu öne sürülen ve Susur- luk sanıklannın bir bölü- münün iş ilişkisinde oldu- ğırBOTAÇ*ffi Bursa Işlet- me Müdürlüğü'nde de yolsuzluk ıddialan bitmi- yor. Bursa"da, yıllarca ka- çak olarak gaz kullanan binlerce abonenin bulun- duğu, Nesim Malki cina- yetine kanşan bazı önem- li isimlerin BOTAŞ'ın sa- yaç okuma ve temizlik iş- İerinı aldıklan da biliniyor. BOTAŞ Bursa Işletme Müdürlüğü'nde şimdiye kadar yapılan sayısız de- netlemelerde müfettişler kaçak gaz kullanımından bilgisayar kayıtlannın si- linmesine uzanan çok sa- yıda iddiayı sonuçlandır- dı. Tefbş heyeti müfettişle- ri Zeynep Karbeyaz ve Atilla Saraçoğlu, ağustos ayı ıçinde yaptıklan dene- timlerde 20 binin üzerin- deki aboneden kanlım be- deli ahnmayarak bugünkü fıyatlarla kurumun 1 tril- yon lira zarara uğratıldığı- nı, kaçak gaz kullananlarm rutanaklarla belirlendiği halde özellikle tarikatlara ve ülkücülere yakın isim- lere ceza kesilmediğini or- taya çıkarmışlardı. Genel müdürlük yetkilı- lerinin, Bursa îşletme Mü- dürlüğü'ndeki yolsuzluk iddialanyla ılgıli müfettiş raporlannın gereğini yap- madıgı, daha çok lcurum içindeff gazetelere haber sızdıranlara gözdağı ver-^ diği ve çalışanlan tehdit ve küfîirle sindirmeye çalışü- ğı öne sürüldü. Genel müdür yardımcı- lanndan Kafkas'ın geçen cuma günü yaptiğı küfur- lü toplantıyı buna örnek gösteren BOTAŞ çalışan- lan şunlan söyledi ler: "Asun Kafkas'ın külürle- rineaüaş rutanlar yaionda terfı ettirilecekler. Boş bu- lunan üst düzey yönetim kadrosuna yaptlacağı öne sürülen atamalarda adı ge- çenler hakkında çok say> da müfettiş raporu var. Ancak BOT4Şta küfür >e baskıhâkim." istanbuJ 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu ve ruruksuz samklardan hiçbiri katdmadL Samklankıttüçü öldii,dava simtyor tstanbul Haber Servisi - Tutuklu sanıklannın üçü Bayrampaşa Cezaevi'nde geçen ay çıkan çeteler arası çatışmada ölen, ülkücü itirafçı Tevfik Nuruflah Ağanso>''un da aralannda bulunduğu 4 kişinin Bebek'teki bir çay bahçesinde öldürülmesiyle ilgili davaya devam ediidi. Sanık avukatlan, Eskişehir özel Tîp Cezaevi'ne nakledilen müvekkilleri Adnan Çiçek'in olayda çatışmaya girenlerden biriyle aynı cezaevinde bulunması nedeniyle kaygılandıklannı belirttiler. istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz samklardan hiçbiri katılmazken tnüdahil Hfiiya Ağansoy hazır bulundu. Bayrampaşa Cezaevi'nde 20 Eylülde Fransa'da tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı ve Hakan ÇSfioğfu gruplan arasmda çıkan silahlı çatışmada davanın tutuklu sanıklan Çakıcı'nın yeğeni Keaan Afi Gfirsei, Ferdi Heybet, Hasan Taşkmın da aralannda bulunduğu 7 kişi yaşamını yitinnişti. Duruşmada söz alan sanık avukatlan, Eskişehir Özel Tip Cezaevi'ne nakledilen müvekkilleri Adnan Çiçek'in olayda çatışmaya girenlerden biriyle aynı cezaevinde bulunması nedeniyle kaygılandıklannı ifade ettiler. Daha sonra söz alan öldürülen Tevfik Ağansoy'un eşi Hürya Ağanso)' davayla ilgiii tanıklan oldugunu, cezaevinde çıkan olaylar nedeniyle korktuğu için bu duruşmada hazır bulunamadığını. ancak önümüzdeki oturumda dinlenmesini istediklerini söyledi. Ağansoy, tanığın, Adnan Çiçek'i ve Yozgat Cezaevi'nde tutuklu bulunan samklardan Yener Uçûncö'yü olay günü gördüğünü anlatarak bu sanıklann tanıkla yüzleştirilmesi için önümüzdeki duruşmada hazır butundurulmalanm istedi. Müdabil tanığın bir sonraki duruşmada dinlenmesine ve ödenek bulunamadığı için duruşmaya getirilmeyen tutuklu samklann getirilmesine karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi. Parlamentonun Etkinliği' seminerine katılan milletvekilleri ve uzmanlar Meclis İçtüzüğünün değiştirilmesi gerektiğini belirtti tstanbul Haber Servisi - Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Üter Turan, parlamentonun yeterince hızlı çalışmadığinı. bunun için bazı yasalarla Meclis Içtüzüğü'nün değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Parlamentodaki "dfizen bo- zucu davranış" sayısında sürekli artış olduğu- nu ifade eden Prof. Turan, bu tür davraruşlan sergileyen milletvekilinin bu yolla kendisini li- derine ve partisine kabul ettirmeye çalıştığmı söyledi. ANAP İstanbul Milletvekili Bülent Akarcah, milletvekillerine sağlanan olanaklann yetersiz oldugunu, DSP'li ITuçGürkan ise mil- letvekillerine dünyanın en pahalı olanaklannın sunulduğunu savundu. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfi (TESEV). Avrupa Bırliği Temsilciliği ile yü- rüttüğü "DevletRefonnu" başhklı çalışma kap- samında, Bilgi Üniversitesi'nde "Psutunento- nun Etkinliğr konulu bir seminer düzenledi. Seminerin açılışmda konuşan TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Peker. devletin yeniden yapılandınlmasının ancak etkin bir parlamen- toylaolabileceğini söyledi. Seminerde konuşan Prof. Dr. llter Turan, TBMM'nin mevcut hükü- met dönemi bir yana bırakılırsa yeterince hızlı çalışmadığını savunarak ömek olarak 1.5 yıl önce muhtarlann maaşına zam yapılmasını ön- gören, tüm partilerin üzerinde anlaştığı 3 mad- delik bir yasa tasansmın, 5 dakikada geçmesi gerekirken uzun bir süreyi almasmı gösterdi. Parlamentonun daha verirnli çalışması için ana- yasanın bazı maddeleri ile Meclis Içtüzüğü'nün değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Turan, bu kapsamda, karar yeter sayısının düşürülmesi ya da tamamen kaldrnlmasmı, gündem dışı söz al- manın yalnızca çok önemli konular için uygu- lanmasını istedi. Düzen bozucu davranışlar Parlamento ile ilgili yaptıklan araştırmadan örnekler veren Prof. Turan, "Düzen Bozucu Davramşlar** oiarak tarumladığı. kavga, tehdit, silah çekme gibi milletvekillerince çıkanlan o- lay sayısında sürekli artış olduğunu belirtti. Prof. Turan, 1983-87 yıllan arasında 481; 1987- 91 arasmda 597; 1991-95 arasında 641, 1995'ten sonraki ilk iki yılda da bu türden 277 olay saptadıklarmı söyledi. Prof. Turan, millet- vekillerine yönelttikleri "Daha fazla boş zama- nımz olsa ne yapmak isterdiniz" sorusuna kar- şılık olarak şu yanıtlan aldıklannı söyledi: "Seçmenimehizmetederdim yüzde 29, seçim bötgeme hizmet ederdim yüzde 41, parlamento faalryetkrine ağuiık verirdim vüzde 6, orurum- lara daha fazla katuırdım yüzde 1, komisyon toplanulanna kauhrdım yüzde 0." Milletvekilleri ile görüşmek üzere her gün binlerce kişinin TBMM'ye geldiğini anımsa- tan Prof. Turan, milletvekillerinin yüzde 43'ününhaftada 1 ile 50, yüzde 26'smın 101 ile 300 arasında ziyaretçi kabul ettiğini kaydetti. ANAP İstanbul Milletvekili Bülent Akarca- h milletvekillerine verilen olanaklann yetersiz ^ emııliliği düşiik'oldugunu, buna bağlı olarak verim düşüklüğü- nün de doğal kabul edilmesi gerektiğini söyle- di. Akarcah. "TBMM'de milktwkiUeriııe tanı- nan çahşma alanı d5 nıetrekareden ibarettir. Es- kişehir Cezaevi'nde mahkûmlar bu büyüklük- teki alana hücre de>ip ginmek istemediler. Sıra- dan bir şube müdürü bir toplanya giderken ma- kam aracı Ue gidiyor. Sürekli toplumla iç içe ol- ması ve bu tür toplanblara kaülması gereken miUervekili takshie gidh'or. Zi>aretçflerinin çay, yemek. telefon hatta bazen yol parasını o çok de- diğiniz miletvekflı maaşuidan karşıhyor" dedi. Batı pariamentoları Ingıliz siyaset bilımci ThomasSaatfeldde se- minerde Batı parlamentolarının verimlilik dü- zeyini anlattı. Parlamentonun verimlilik kavra- İSTİFA EDEN AZRAK'TAN TEPKİ 'Universitenin açıklaması gerçekdtşı 9 tstanbul Haber Servisi - istanbul Üniver- sitesi Siyasal Bilgıler Fakültesi "ndekiöğre- tim üyeliğinden iki gün önce istifa eden fa- kültenin eski dekanı Prof. Dr. AH Ülkü Az- rak, istifasıyla ilgili universitenin basın mer- kezinden yapılan açıklamanın "tümüyieger- çeğe ayton" oldugunu bildirdi. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Prof. Dr. Ali Ulkü Azrak, emekli olma hak- kını iddiaedildiği gibi şimdi değil, 16 yıl ön- ce kazandığını belirterek "İÜ'den aynfana- ya bem zorlavan nedenkr o zaman ortaya çıksaydı şimdi yap&ğum o zaman da yapar- dnn" dedi. Rektörlüğûn açıklamasında ile- ri sürülen "2 \ildir sözleşmeii öğretinı üyesi starüsünde olduğu" ıddiasımn da "lümüvie gerçekdışı'' oldugunu ifade eden Azrak, açıklamadayeralan "biryydırMaltepeÜni- versrtesfDde görev almakiçm yoğun çafaşma- b r sürdürdüğü" yolundaki beyanın da ger- çekdışı oldugunu bildirdi. Maltepe Ürüver- sitesi'nce ek görev alması için üniversite rektörlüğünce ÎÜ Rektörlüğü'ne yapılan başvurunun hiçbir gerekçe gösterilmeden reddedildiğini belirten Azrak, tÜ dışında herhangi bir üniversitede görevyapmak için talepte bulunmadığını vurguladı. Azrak, açıklamasında kısaca şunlan söyledi: "tÜ'den istifaetmenin bir sansasyonyarat- ma amacuun bulunmadığuu. beni tamyan herkes bffir. Bir bilim adamı, sansasyon ol- snn diye kuruculanndan biri olduğum ve üç yıldekanBgını>^pngıın,çokse\dığimfakül- temden, tü yönetiminin yarattıği dayand- maz koşuHar yüzündcn aynlntak zorunda kafanak, beni derin bir uzüntüye sevk etmiş- Ör." Azrak, rektörlüğün açıklamasuıda ileri sürüldüğü gibi, bir basın toplanösı yap- madığını da belirtti. mının, Prosedürel Verimlilik, Dağıtımsal Ve- rimlilik ve Bilgi Verimliliği boyutlannın oldu- gunu vurgulayan Saalfeld, dağıtımsal verimli- lik açısından Amerikan kongresinde çıkan ya- salann daha çok belli kesimlere hizmet ettiğini savundu. Saalfeld, Batı Avrupa parlamentolan- nın ise genellikle geniş kesimlere yönelik yasa- lar yaptığmı söyledi. Saalfeld, Batı Avnıpa par- lementolannın karşılaştığı sıkıntılarla ilgili ola- rak da özetle şunlan söyledi: "OncdikJe parlamento iiyeJerinin çok az ola- nağı ve motivasyonu var. İkinci olarak özeUikie dünya savaşlanndan sonra hükümetlerin so- nımluluklan arb ulaşüklan bilgi açısuidan par- lamento geride kaldL Parlamento bilgi eksikü- ğini gidermek için araşürma merkezkri kurdu, komitelerle damşmanlaria çahşmaya başiadL M- mama'da bir rtüuetvekiline ortalama 6 danış- man düşüyor. Üçüncü güçhık, küreseUeşmeyie büiikte parlamentonun denetim gficü düştü. Karşüaşılan en önemli sorunlardan biri de siya- si partilerin güçlendirflmesidir. Aunan parla- mentosu bu alanda güçhldür. Çünkü boyiıtlan ne olursa olsun tüm partilerin kanun tasansı ve- rebilme haklan var. Böykce azınhklann halda- n korunabUiyor.'' Seminerin öğleden sonraki bölümünde konu- şan, DTP Genel Başkanvekili lsmet Sezgin, Cumhuriyet Senatosu'nun yeniden kurulması gerektiğirıi beürtti. TBMM'de kuvvetler aynlı- ğı ilkesinin bütünüyle işlemediğini ve yürütme erkinin yasama erkıni gölgelediğini vurgulayan Sezgin, verimlilik için içtüzüğün yeniden dü- zenlenmesini, araştırma komisyonlannın yet- kilerinin arttınlmasını ve dokunulmazhğın sı- nırlandınlmasını önerdi. Uluç Gürkan ise Bülent Akarcah'nın sözle- rine değinerek Türk milletvekillerine sağlanan olanaklann donanım bakımmdan değil ama pa- halılık açısından ABD'den sonra geldiğini söy- ledi. Türkiye'de parlamentonun "parsadanpav kapma, rant paylasunı" olarak nitelendirildiğı- ni siyasetin namuslu insanlan canından bez- direcek noktaya geldiğini belirten Gürkan, par- lamentoya güvenin yeniden sağlanması gerek- tiğini kaydetti. Kamııoyundan tepki 'Afyasası evrensel hukuka aykın' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çok sayıda demokratik kitle örgütü ve parti, koalisyon ortaklan arasında "pa- zarhğı'' süren af yasasının "aynmcı, eşiuığe ve evrensel hukuk kurallanna*' aykın oldugunu vurguladı. Yasanın yurttaşlan siyasal görüşlerine göre ayı- np ona göre yasa kapsamına alındığı veya kapsam dışı tutulduklanna dikkat çekildi. Hükümet ortaklan, askeri suç- lann da af kapsamına alınması konu- sunda uzlaştı. Buna göre, üsse el kaldır- ma, emri yerine getümeme, askeri araç- lara zarar verme gibi askeri suçlar affe- dilecek. Çağdaş Hukukçular Derneği, tnsan Haklan Derneği, TMMOB'nin de ara- lannda yer aldığı 23 örgüt, siyası parti ve sendika adına yapılan açıklamada, ül- ke çıkarlanna aykın tahkün yasası için bile anayasa değişikliği yapan Mec- hs'ten, eşitliğe ve hukuka uygun af için anayasa değişikliği yapılmasını isteme- nin her yurttaşın hakkı olduğu belirtildi. Açıklamada, işkenceciler, çetecilerin yasanın kapsamına almdığı, buna kar- şılık "muhalif düşünceleri*" savunanla- nn, "adil yargılanma haklan" ellerin- den alınıp cezalandınlanlann kapsam dışmda tutulduklanna işaret edilerek eşitliğe aykun düzenlemelerin yahuz si- yasal suçlar için değil, adli suçlar açı- sından da varlıgına dikkat çekildi. Yapıcılann bile yasayı savunamadığı belirtilen açıklamada. "Bu yasa çeteci- lerin, iskencecilerin, soygunculann dı- şında tüm toplum kesimlerinden tepki görmüştür" denıldı. Kapsamlı bir affın zorunlu olduğu belirtildi. TBMM'nin eşitliğe ve hukuka uygun af yasası çıkarması gerektiği belirtilen açıklamada, düşünceyi suç sayan hü- kümlerin ceza yasasmdan çıkanlması gerektiği kaydedildi. Açıklamada, in- faz hukukunun yeniden düzenlenmesi, cezada adalet sağlanması, suç Fıillerinin tekrar ele alınması gerektiği belirtildi. İstanbul 40.5 trilyonluk uyuşturucu operasyonu Haber Merkezi -İstanbul 'da düzenle- nen uyuşturucu operasyonlannda piya- sa değeri 40.5 trilyon lirayı bulan yak- laşık 842 kilogram eroin ve 5.5 kilog- ram esrar ele geçirildi. Gaziantep'te dü- zenlenen operasyonda da 73 kilo baz morfin, Edime'nin Kapıkule sınırkapı- sında ise 250 milyar lira değerinde 103 bin adet Captagon hapı ele geçirildi. İstanbul'da operasyonlarda piyasa değeri 40.5 trilyon lirayı bulan 842 ki- logram eroin ve 5.5 kilogram esrar ele geçirildi. Silivri Danamandıra köyün- de bulunan bir çiftlik evinde eroin imal edildiği istihbaratını alan il jandarma komutanhğına bağlı kaçakçılık tım ko- mutanlığı ile Silivri tlçe Jandarma Ko- mutanlığı ekipleri silahlı çatışma sonu- cu, 2'si hafif yaralı olmak üzere 14 uyuşturucu kaçakçısmı yakalayarak gö- zaltma aldı. Yapılan aramada. piyasa değeri 40 trilyon lirayı bulan. 800 küog- ram saf eroin ele geçirildi. Öte yandan istanbul'da Küçükçek- mece, Avcılar, Fatih ve Ümraniye'de düzenlenen operasyonlarda 500 milyar liralık 41.5 kilogram eroin ile 5.5 ki- logram esrar maddesi ele geçirildi. 10 kişi yakalanarak gözaltına alındı. Gaziantep'te de piyasa değeri 150 milyar lira olan 73 kilo eroin hammad- desi baz morfin ele geçirildi. Kapıkule sınır kapısından yakalanan Enis Ahmet Arm'ın kullandığı C 5138 TM Bulgar plakah otomobilde, gümrük ve gümrük muhafaza ekiplerince yapı- lac aramada, 103 bin 651 adet amfeta- min cinsinden uyancı nitelikli Captagon hapı ele geçirildi. Gümrük sorunlan 1 Ekim 1999 tarihine kadar gümrük- lerden yakalanan kaçakçılık maddeleri- nin toplam değerinin 120 trilyon lirayı bulduğu bildirildi. 'Avrupa Gümrük İdareleri Soruştur- ma Birim Başkanlan 8. ToplanUsı'nın Antalya Dedeman Otel'de yapıldı. tkı gün süren toplantının kapanış konuş- masmı yapan Gümrük Müsteşan Ra- mazan Uludağ, "Gümrük tdareleri So- ruşturma Birimleri'nin modernizas- yonu, otomasyonu, bilgi değişimi ve işbirliği konularında katılımcılann fildr alışverişinde bulunduk" dedi. Tûrkive transit yolu' Toplantı sonunda sorulan yanıtlayan Gümrük Müsteşar Yardımcısı Ibrahim Berberoğtu, Türkiye'de yakalanan uyuşturucu miktannın, diğer tüm Avru- pa ülkelerinde yakalanan uyuşturucu miktan ile eşit olduğuna dikkat çekerek "Bu Türkive'nin, uyuştunıcunun dün- yaya ya>ılmasında önemli bir transit ül- ke olduğunun kanıüdır" diye konuştu. Berberoğlu, 1 Ekim tarihine kadar güm- rükle/de ortaya çıkanlan uyuştunıcu maddelerin tutannın 52.2 trilyon, tica- ri kacakçılığın 16.6 trilyon, silah ve pat- layıcı kaçakçıhğı tutannuı ise 49.7 tril- yon lira oldugunu açıkladı.