11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 EKİM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA f.. 17 Fakir ögretmenin efendilik savaşı Yıl 1969. Türkiye Öğretmenler Sendikasi Genel Başkanı Fakir Baykurt, Cumhuriyet'te bir 17 Nisan günü şunlan yazıyor: "islamköylü Çoban Sülü 'olanak buldu', Mustafa Kemal'/n açtığı parasız yatılı okul- larda okudu. Mühendis oldu. Sonra Amerika'ya götürüldü. Onun da önüne yeni sömürgeci- liğin planlan, projeleri serildi. Dönüşte Ame- rıkalı bir yapı şirketinin bol kazançlı müteah- hidi oldu. Sonra da halkın tutucu kesimiyle bir- leşip içinden çıktığı kitlenin temel işteklerine sırt döndü ve konuşuyordu şimdi: Ülkemizde eğitim şansı vardır, bir köy çocuğu başba- kanlığa kadar yükselebilir." Yıl 1999. Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel'in görev sü- resinin uzatılması tartışılıyor. Yıl 1969. Yaşamı boyunca sürülen, kıyılan Fakir Baykurt yazıyor: "Cumhuriyet okulla- nndan ve devrimci Köy Enstitülerinden yetiş- miş binlerce öğretmen bugün, 'Biz, halkın çocuklanna şans değil, olanak istiyoruz' di- ye diretiyorlar." Yıl 1999. Eğitim alanı piyasaya açılıyor. Devlet okullannda öğrencilerden katkı payı adı altında para alınıyor. Yıl 1969. Yaşamı bo- yunca düşünceleri yüzünden soruşturmala- ra uğrayan, tutuklanan, yargılanan Fakir Bay- kurt yazıyor: "...köylüler, gözlerinin birimam- hatıp okuluyla küllenmesine ve buna karşı devrimci eğitimin ezilmek istenmesine ses de çıkarmıyoriar. Bu koskoca sınıfböylece uyuş- turucu bir eğitime şûkürde çekiyorseçimden seçime. Buyüzden kendini uyutan beylerise- çiyor her yeni seçimde..." Yıl 1999. Imam-hatip okullarının kökten- dinci siyasi örgütlerin arka bahçesı haline geldiğinden yakınılıyor, çaödaş eğitime geç- menin önemi vurgulanıyor.Tmam-hatiplerden mezun olanlar ülke yönetiminin kilit noktala- rında. TBMM'de imam-hatip okullarından mezun olan onlarca milletvekili var. Yıl 1969. Yaşamı boyunca yurdunun aydın- lığı. halkın özgürlüğü için savaşım vermiş Fakir Baykurt yazıyor: "Akan zaman içinde, uzun ve çetin bir 'efendilik savaşf içreyiz. Doğal olarakbu savaşın dasonuyenmekya dayenil- mektir... Bız, bugünün devrimci öğretmen- leri, elbetyenmek için savaşıyoruz, ama gerekir- se biz de yenilelım, efendilik savaşı sürecek- tir zorunlu olarak..." Fakir öğretmen! Efendilik savaşı sürüyor... ISIK £AXSC Sağı sol ile bağdaşürmak yerine Dr. Ali Nejat Ölçen, politika- da etkin gibi gözükmüyor, ama çalışmalannı kannca karannca, alçakgönüllülükle sürdürüyor. Iki ayda bir yayımlanan Tür- kiye Sorunlan" adlı kitapçığı çıkanyor. Türkiye Sorunlan'nın, aralannda köy muhtarlarının, öğretmenlerin, emekçilerin, öğ- rencilerin de bulunduğu bini aşkın sürdürümcüsü var. ölçen, Türkiye Sorunlan'nda yayımlanmak amacıyla geçen günlerde yapılan ve tartışma- lara yol açan CHP Politika Araş- tırmalan Merkezi'nin hazırladı- ğı "Ekonomi Politikaları İçin Stratejik Seçenekler" başlıklı raporunu ete alan bir makale hazırladı. Makalesinde ölçen, CHP Araştırma Merkezi'nin ha- zırladığı rapor ile "sosyal demokra- sinin serbest piyasa ekonomisine (rekabetçipiyasa sistemiya da sos- yal piyasa koşulunda küreselleşme, özelleştirme türündekiakımlara) na- sıl uyum sağlanması gerektiğinin" tartışmaya açıldığını vurguluyor ve ekliyor: "Bu tartışmada temel ilke olarak, serbest piyasa ekonomisi koşullan veri olarak alınmakta ve sosyal de- mokrasinin buna uyum sağlayacak biçimde değişmesi öngörüimekte- dir. Raporun özeti budur. Birbaşka deyişle Türkiye'de solun sağa kay- dınlmasıdır." Rapordaki "Sosyal demokrateko- nomipolitikalannın mutlaksuretteli- beral yaklaşımlardan her yönüyle farklı olması artık beklenmemelidir" tümcesine de dikkat çeken Ölçen, şu yorumu yapıyor: "Sosyal demokrasinin liberalyak- laştmlardan farklı olmaması, sosyal demokrasinin sol çizgide olmama- sı demektir. O zaman da sosyal de- mokrasiden söz edilemez. Sosyal demokrasinin temelözelliği, demok- ratik koşullarda emek ile sermaye arasındaki çelişkilerin çözümünde emeğin artı değerdenyeterincepay almasını sağlayan politikalan savun- ması, iktidarda uygulaması demek- tir. Liberalizmden önemli aynlığı da burada kendisini gösterir. Üretim ilişkilerinde sermayenin kân yaratır- ken, kânn sermayeye dönüşüm sü- rednde emeğin sömürülmesine en- gel olur ve artı değerin paylaşımın- da emeğin korunmasını gözetir. Bu- nu sağlamakta liberalyakla- şımlardan her yönüyle fark- lı olması gereği ortadan kalk- maz, tersine sosyal demok- ratiktidar, liberalyaklaşımla- nn emeğe karşı olmamasını sağlamaya çalışır." CHP'nin çözmeye çalış- ması gereken sorunun ra- porda yer alan ifadelelerle "yanşmacıya da rekabetçipi- yasa ekonomilerinin sol ile nasıl bağdaşacağını araştır- mak" yerine, tersine "Nasıl bir sol öğreti oluşturulabilir" ol- ması gerektiğine de değini- yor Ölçen: •CHP 21. yüzyılın otası se- naryosunu veri olarak kabul edip uyum sağlamanın yön- temlerini mi aramalı, yoksa tüm gelişmekte olan ülkelere ön- dertik ederekantitezinsavunuculu- ğunu mu üstlenmelidir? Kanımca, 'stratejik seçenekler' düzleminde olaya böyle yaklaşılmalı. Bir başka deyişle, küreselleşme-özelleştirme- devletin küçülmesi-ulusalcılığın eri- mesi aşamalan karşısında, antitez yaratmak mı yoksa uyum koşullan- nı mı araştırmak gerektiği konusun- da CHP'nin kararstz kalması yanlış olur. CHP, 21. yüzyılın yenidünya pay- laşımında yoksul ülkelerin ve emek- çi kitlelerin desteğini kazanarak ve ulus devletinin savunmasını üstlene- rek etkin rol oynamalıdır. Kap'rtaliz- min azgınlaşan iştahı karşısında CHP'nin böylesi bir evrensel işleve kendisini şimdiden hazırlaması gerekir." Kararı veren kim? Köşemizdeduyurmuştuk. Bakanlar Kurulu, Marmara depreminden yaklaşık iki ay önce, 25 Haziran tarihinde "TabiiAfetler Nedeniyle Ge- HrKaybı veAltyapı Hasanna Uğrayan Belediyelere Yapı- lacak Yardımlara DairKarar"\ yürüriüğe sokmuş, aralann- da hiç doğal afet görmemiş olanların da bulunduğu kimi belediyelere lller Banka- sı'ndan aynlan paylaryüksel- tilmişti. Ömeğin Ankara'nın Balâ, Elmadağ, Etimesgut, Evren, Gölbaşı, Hasanoğlan, Şe- reflikoçhisargibi ilçeleri 1998 yılı içinde doğal afet yüzü görmemesine karşın lller Bankası paytarı arttınlmıştı. Bu ilçelerin ortak özelliği, belediye başkanlarının MHP'li oluşu dikkat çekiciy- di. Sormuştuk: "Ne yani, bu yörelerde MHP'nin seçim kazanması doğal afetten mi sayılıyor?" Ankara'nın Afşar beldesi- nin Belediye Başkanı Ali Co- şan'ın da gözünden kaçma- mış bu Bakanlar Kurulu ka- ran. Geçen günlerde karann iptali için Danıştay'a başvur- du. Coşkun dava dilekçesin- de, doğal afet görmeden Ba- kanlar Kurulu karanndan ya- rarlanan belediyelerin sayı- sının 200'e ulaştığını belirti- yor. Aklımıza düşüverdi işte! Son günlerde "siyasetçiye yönelik itibarsızlaştırma ça- balan'nüan yakınanlar var. Peki, doğal afet görme- yen yerlere doğal afet gör- müş gibi fazladan kaynak aktaran kim? ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMİROĞLU Sibel Can'dan Ana Haber Bülteni! (yi akşamlar sayın müşteriler, Beni ben yapan sizlersiniz. Siz olmasanız ben, ben olmaz- dım. Belki de şu an ben Seren Serengil'dim. Her neyse, önce özetler... Cumhurbaşkanı Sevda De- mirel, börek süresinin uzatlma- sı körîusuhda "yoğurt yok" çfe- di! Pakistan'da darbe yapan ge- nerallerin bedelli askerlikten ya- rarlanamayacaklan açıklandı! Sihirbazlar Kralı David Cop- perfield, "Türkiye benimle gu- rur duyacak" dedi! Star gazetesinin Sabah ve Hürriyet'e açtığı savaş tüm coş- kunluğuyla sürüyor. Başbakan Ecenaz, makam arabasını "ikincieipiyasasında" satıp, başbakanlığa bol miktar- da klasör aldı! Bu arada tüm haberlerin ay- rıntılarını Jet-Pa'nın gazetesi Jetgiller'in yannki sayisında bu- labilirsiniz! Dünyanın altı milyanncı insa- nı olarak Saraybosna'da dünya- ya gelen bebek Adnan, canlı ya- yında Tann misafirimiz.. pardon, stüdyo konuğumuz olacak. Fenerbahçe'de Zeman rüzgâ- rı! Ünlü bilim teknik adam, sü- per ağır antrenman yaptırdı, Fa- ruk'la BoKç yoğun bakımda!.. Şindik haberler... Cumhurbaşkanı Seda Sayan, yaptığı açıklamada "Türkiye hep ileri gidecektır" dedi. Açıklama- sında "Beni süreler değil, sure- ler ilgilendirir. Allah'ın dediği dur" cümlelerine yer veren Cum- babişko'nun Fazilet Partisi'nin desteğini almaya çalıştığı ileri sürüldü. Pakistan'daki darbe için Isla- mabad muhabirimiz Korhan'a bağlanıyoruz. - Selam Korhan... - Aleykümselam.. - Darbe mi oldu?.. ,. ••'; Dartjeoidu...^- *f s V * * - Darbenin şiddeti ne Ror- han?.. - Nasıl?.. - Yani bu da bir sosyal dep- rem sayılır... Önümdeki post-ite öyle yazdılar, oku dediler. - Anlıyorum Sibel... Burda da depremden çok CNN konuşu- luyor.. Darbenin yayın haklannı CNN aldı... Diğer kanallara dar- be görüntülerini çok pahalı sa- tıyorlar diye halk ayaklandı... - Halkın ayaklanması ilginç bir detay... Belki CNNPaki de kurulur zamanla... Gül korhan! - Ehiee... Eheeie... - Hah, şimdi oldu... lyi akşam- lar... Bu iş çok zor, bundan sonra bazı haberlerde dublör kullanı- cam. Sihirbaz Copperfield ya- kında Türkiye'de. Hükümetin Copperfield'den ricada buluna- cağı ve sihir yaparak ülkeye de- mokrasi getinmesini isteyeceği öğrenildi... MesutYılmaz "Av- rupa Topluluğu'na girmek için son şansımız bu" derken, derin Devlet Bahçeli yorum yapma- dı. Bu arada Kapalıçarşı esna- fı, David Copperfield'e uçan ha- lı satma konusunda ısrar edilme- mesi için uyarıldı!.. Ayy, yeter! Sıkıldım ben. Bu haber işi, vücut sallayıp sarhoş dedirtmeye hiç benzemiyor! Reklam girin to.. 'Kenarda duranların' kitabı l Kendini "100 Ûstûn Türk Dû- \ şünürü'nden Biri" olarak tanı- tan Mustafa Yağcı'ya Oktay GOzeloğlu soruyor: \ - Ben seni çok eski tanıyo- î. rum, elinde kocaman bir tes- tpih, fotör, palabıyıklarınla Be- : yoğlu'nda, Istiklâl Caddesi'nde f bir kenarda üç-beş saat bir : heykel gibi havaya bakarak : duruyorsun. Bunun sebebi ne? l Yanıt: "*' - Kenarda durmakla Türki- ' ye'deki kişilere şu mesajı ver- t mek istiyorum: insanlar dur- Ş dukları anda, mutlaka, bir ke- * narda durmalıdır. Bir cadde Federe Notlar • Sihirbaz David Copperfi- eld'in 26 Kasım'da istanbul'da yapacağı gösteride 'yok etme- sini' istediğiniz 13 kişiyi liste ya- parak bana gönderebilirsiniz. (Gerçi aynı öneriyi 'mega' ga- zetelerdeki 'ünlü' yazarlar da yaptı, ama ben onlardan önce davranmış, bu konuyu geçen haftaki köşemde yazmıştım.) üs- teleriniz için adres: Vedat Özde- miroğlu. Türkocağı Cad. 39/41. Cağaloğlu - Istanbul. Faks: 0 212 512 04 46. ortasında dururiarsa, tüm kö- tülük yapanlara iyilik yapmış olurlar. - Ne gibi Abi? - Bir cepçiye, bir polisin ko- valadığı hırsıza yardım etmiş olurlar. Benim gibi herkes ke- narda durursa, olaylar kolay- ca halledilebilir. (...) Bu söyleşinin devanu ve Be- yoğlu'nun "kenarda kalmış" diğer insanlanyla yapılan söy- leşiler, Oktay Güzeloğlu'nun Parantez Yaytnlan'ndan çtkan "Yeni Sokak MobityaJan" adlı kitabında. Bir solukta okuya- caksınız.. • Fakir Baykurt ve Mahmut Tali Öngören'i sevgiyle uğurla- dık. Başta "Keklik" olmak üze- re Baykurt'un romanlanndan çok şey öğrendim. Aynı şekilde On- gören'in "Senaryo Yazım Tekni- ği" adlı kitabı hep başucumda durur. Artık yapıtJan bize emanet. • Bilim ve Ütopya'nın depre- me ayırdığı ikinci özel sayısı olan Ekim ayı sayısını okumanızı öne- ririm. Her konuda olduğu gibi depremde de bilimi izlemekten başka çaremiz yok... KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakfn turk.net ÇİZGİLtK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMİH POROY BULUT BEBEK NVRAYÇlfTÇt o taraf-ta fcırk katır_. TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Ekim ARNAVUTLUK'UN £NV£# HOCA'Sf.. tSOB'Pe BUGÜN, ÜNLÜ AÜNAVUT Lİt>ER BNVER HOCÂ, MÜSLÜMIAN BİR AlLEH/N ÇOCUĞU OtARAK CHJNrAYA G£LMİŞ7f. PAHA Lj'se styAsert^ tLG/ceMMere BHşısiMrç, PAR/S'TE süe.- ü rü/es&e e&eeu/M/ srteAstMOA KOMÖA/İST GGUPCA&I Ş ENVE& HOG4'NII\I,ÖNC£ KKAL ZGGÜ Y&METİWN, DAA/ OA JT. OÜAIYA ŞAVAÇr'ND* İ7XLWM IÇGAU/VE KABÇf MÜCA- İ öÜüÜSüü f VL NİST f*\*TiSt''NİN SAÇflVDAYDl /terffi \ TAN SONRA, SAĞrMSIZUĞrH \ SOSY/VJST ÜUeEC-£Rl£ ttJÇIULeR, ONUN \ LiĞiNPE ÇOK çeprtiLİK sösreRM/frr yuGOSLAvm, SONRA OA SSCB İLE DOSTLU&A SON VER/LMİÇ.ONLARf CW ÎZLEMIÇTİ.. » TEK B/R İ İ GÖRÜŞ EMİN GÜRSES Pakistan Pakistan Başbakanı Navvaz Şerifin, salı günü, Sri Lanka'da bulunan Genelkurmay Başkanı Pervez Mü- şerref'i emekliye ayırması sonrası, Müşerref ve eki- bi tarafından yaklaşık 2.5 yıldır yönetımde bulunan Şerif hükümetı devrildı. Pencaplı zengin birsanayicı aileden gelen Şerif, en son Şubat 1997 seçimlerin- den başarıyla çıkarak yeni hükümeti kurmuştu. Hü- kümeti kurmasıyla bitiikte iki önemli sooınla yüz yü- ze geldi; ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sorun- lar ve Hindistan'la anlaşmazlıklar. Yaklaşık 140 milyon nüfus ve fert başına milli geli- rin 500 dolar civannda olduğu Pakistan'ın 32 milyar dolarlık bir dış borcu var. Ayrıca Islamabad yönetimi bu dış boncun faizleriyle birlikte geri ödenmesınde zor- luklarîa karşılaşmaktadır. Bu ekonomik zortuklara kar- şın Hindistan ile nükleer silah yanşına giren Islama- bad yönetimi, Mayıs 1998'de Çin'in teknik desteği ile ilk nükleer denemesini yaptığında özellikle Washing- ton yönetimince şiddetle kınanmış ve ekonomik yap- tırımlara gidileceği açıklanmıştı. Hindistan'ın 1974 yılında ilk nükleer denemesini yap- masıyla birlikte Pakistan nükleer silah üretmek için kolları sıvamıştı. Zamanın Başbakanı Zülfikar Ali Butto'nun bu yoldaki çabalan VVashington yönetimi- ni rahatsız etmiş ve Butto'nun anlattığına göre Ağus- tos 1976'da islamabad'ı ziyaret eden Dr. H. Kissin- ger kendisini nükleer silah programına son vermesi için tehdit etmiştir. Temmuz 1977'de Ziya Ül Hak'ın darbesiyle Butto devrilmiş ve 4 Nisan 1979'da idam edilmiştir. Navvaz Şerif'ın iktidara gelmesi sonrasında devam eden nükleer silah çalışmalan konusunda ABD yö- netimi bu çalışmalara son verilmesi için uyanlanna de- vam etmışti. Şerif, ABD Başkanı Clinton ile yaptığı birtelefon konuşmasında, ülkedeki çeşitli gruplar ta- rafından kendisine büyük baskı olduğunu ve nükle- er çalışmalan durdurmak için pek bir alternatifinin ol- madığını ifade etmişti. Ülkede ordunun nükleer silah konusunda Hindistan ile yarış içerisinde olduğu bir ortamda Şerif'in elınden bir şey gelmezdi. Keşmir'deki çatışmalann, Şerifyönetiminin taviz vec- mesiyle sona erdirilmesine ordunun bir kesiminden tepkiler gelmişti. Şerif, 4 Haziran'da Clinton'la görijş- tükten sonra Pakistan ordusunun Keşmir'deki çatış- malara verdiği desteği çekmişti. Geri çekilmeyi ye- nilgi olarak gören ve Şerif ı geri çekılmeden sorum- lu tutan üst düzey bir kısım subay ile Şerif'in tutumu- nun Pakistan'ın ekonomik sıkıntılarından kurtulmak için gerekli olduğunu düşünen bazı subaylar arasın- da anlaşmazlıkların su yüzüne çıkması Şerif'i rahat- sız etmiş ve Müşerref'i görevden alarak yerine CIA'ntn da bir hafta kadar konuğu olduğu VVashington ziya- retinden dönen General Ziyauddin'i Genelkurmay Başkanhğı'na atanmıştı. Şerif'in, geri çekilmeden sonra ABD'ye şirin gözük- mek için Taliban'ın Afganistan'daki faaliyetlerıni eleş- tirmeye başlaması, Hindistan'da seçimleri kazanan, Pakistan'la gerginlik taraftarı milliyetçı Vajpayee'i kutlayan bir mektup göndermesi ve kendisiyle görüş- • mesi, VVashington'u tatmin etmemiştir. Askeri harca- malann altından kalkamaz duruma gelen Pakistan eko- nomısıni dış mali destek alarak kurtarmak için attığı bu adımlarla muhalefetin elinı güçlendiren Şerif ka- çınılmaz tuzağa düşmüştür. Londra'da yedekte bek- leyen Oxford eğitimli Bayan Butto adeta babasının akıbetini unutarak darbeye destek vermiştir. Pakis-. tan'da dinci kanat da aynı yolu tutarak Taliban'ı eleş-^ tiren Şerif'in devrilmesini alkışlamıştır. Bölgedeki gerginlik politikasından Pakistan'ın git- tikçe bir batağa saplandığını ve halkın yoksullaştığı- nı, yoksulluğun ise radıkalleşmeyi ve toplumsal ku- tuplaşmayı arttırdığını gören Şerif'in önündeki seçe- nekler fazla değildi. Hindistan karşrtı politika izleye- rek toplumsal desteğini bir süre sürdürebilirdi. Fakat bu durumda ABD'nin mali yaptınmlanyla karşılaşa- caktı. Bu da zaten sıkıntılarla boğuşan Pakistan eko- nomisinin çökmesine yol açabılecekti. Şerif barışçı yolu denedi fakat Batı'dan ekonomik yardımlar za- manında ulaşmadığı için üllkede hakim olan çatışma- cı siyasi ortam Şerif yönetiminin sonunu getirdı. ABD yönetimi islamabad'ı köşeye sıkıştırmış ve Çın ile yaptığı nükleer işbirliğınin faturasını Şerif ödemiştir. Askeri yönetim Hindistan ile çatışmacı tutumunu sürdürebilecek midir? Batı'dan mesaj geldi. Micha- el Camdessus demokrasiye dönülünceye kadar IMF'nin vermeyi düşündüğü mali desteği askıya al- dığını açıklamıştır. ABD Beyaz Saray Sözcüsü Joe Lockhart'tan ise mümkün olan en kısa zamanda si- vil yönetime geçilmesi uyarısı gelmıştir. Müşerref yö- netimi VVashington ile iyi ilışkiler geliştirerek ülke eko- nomisini kurtarmayollarını arayacaktır. Batılı mali ku- ruluşlar verdikleri borçların faiz ve anaparalarının ge- ri ödenmesindegecikmelerin yaşanacağı kuşkusun- daydılar. Şimdi IMF ve diğer uluslararası mali kuru- luşlar, yeni düzenlemelerie Pakistan ekonomisinin ip- lerini ellerıne alma ımkânı elde etmişlerdir. Bunların ipleri ise VVashington'un elinde. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 1/Dişiüremeor- ganlannın çalış- masııu etkileyen bir grup hormo- nunorâkadi.2/ Borusesi...Pis- ton. 3/ Arka. sırt... '" Erdok": Ressa- 6 mımız. 4/ Art- -. vin ilinin eski adı...Küçûkma- 8 ğara. 5/ Gözde „ sanya çalar kes- tanerengi... Behçet Ne- carigil'in bir şiir kitabı. 6/ Küçük tekke. II Bir gı- da maddesı... Olan, ol- muş. 8/Gûney Amerika 3 yerlilerinin oklanna sür- 4 dükleri çok güçlü bitki- 5 sel zehir... "Ne doğan güne hükmüm geçer / Ne halden anlayan bu- lunur/ Ah aklımdan 51ü- 8 müm geçer / Sonra bu 9 kuş, bu bahçe, bu -" (C.S. Tarancı). 9/ Gözdeki canlıhk... "îlhan ": Şa- irimiz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir şeyi anlatmak için ondan önceki ya da sonraki olaylan söyletnek. II Deride oluşan zararsız ve pürtük- lü küçük ur... Hafif ve gözenekli bir çökelti taşı. 3/ Ödün... Bir nota, 4/ Tırpana balığına verilen bir başka ad... Halk dılınde sebze bahçesine verilen ad. 5/ Bılgısiz, kül- türsüz kimse... Havaalanlannda bulunan ve çevredeki uçak hareketlerini denetlemeye yarayan sistem. 6/ Bir fil- min ya da televizyon programının yapımında emegi ge- çenleri tanıtan bölüm. 7/Arapçada "ben".... "Zinhar eti- ne vermen o kâfirin / Zira görünce suretini put- perest olur" (Baki). 8/ Atasözü gibi kullanılan beyit ya da dize... Tümör. 9/ Güney Amerika'da kullanılan yedi delikli kaval... Bir ışı yaptırabilme gücü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle