Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ie-KlM 1999 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI
TURK1YE
PB 17 Sinop Y 15 Adana
Edîne PB 16 Samsun Y 16 Mersin
Koaeli PB 16 Trabzon
Çajakkale PB 17 Giresun
Izrrr A 22 Ankara
Y 17 Diyarbakır A
Y 17 ganhurfa
PB 15 Mardin
N/tansa A 22 Eskişehir PB 14 Siirt
Ayon A 24 Konya PB 18 Hakkâri
Deczli A 23 Sıvas PB 15 Van B
Zorguldak Y 15 Antalya A 26 Kars PB 13
Yurdun kuzey kesmlen
parçalı bulutlu. batı ve
Orta Karadenız kıyılan
ile Doğu Karadenız
yağmoriu, otekı yerief
az bulutlu ve açık geçe-
oek.YağışlarDoğuKa-
radentz'de yer yer etkilı
olacak.Hava stcaklığı
yurdun Kuzey ve Batı
kesımtennde azalacak.
ötekı yerlerde onemlı
ta değişiklik olmaya-
cak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
PB
10
9
10
14
15
14
15
15
Münih PB 14 Zürih
Beriin
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
Y
PB
Y
Y
Y
Y
15
12
20
15
12
11
23
23
PB 14 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflis
Kahire
Y
Y
Y
PB
PB
A
Y
A
8
35
17
1/
24
16
20
28
A 28
i Parçak bulutlu Bulutlu k
Çok bulutlu
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Jaştarafi 1. Sayfada
ünİL birer milletvekili, işadamlanndan bazıla-
n, skeri kesimden bir korgeneral katıldı.
N-üm Hoca'ya gösterilen bu değerbiliriiğin al-
tınca yatan gerçek neydi?
hoca; davranışlan, imamlık ve vaazlık görev-
lefirde bulunduğu sırada Atatürkçü ve laik kişi-
liğiye tanınan bir insandı.
Naim Hoca'ya yaşarken layık görülen ilgi ve
say;ı cenazesinde de esirgenmedi.
Costum ve arkadaşım Mahmut Tali Öngö-
ren 58 yaşındaöldü.
A/dtn çevreler Mahmut'u hakkı olan nitelikle-
riylc öven irdelemeler yaptılar, yazdılar..
Chgören, "Türk sinemasının koruyucusu ve
Tûrr TVyaşamının babasıydı".
BJ nitelikler bile öngören'e Türk kültüryaşa-
mında gereken degeri vermeye yeterdi.
Ne çare; bu nrteliklerle anmak Mahmut Tali
öngören'i anlatmaya yetmezdi.
Mahmut Tali Öngören katıksız laik Cumhuri-
yetçi idi.
Atatürk devrimlerine bağlılığı tartışılmaz ölçü-
de sağlamdı.
Aiçaklığa, haksızlığa, hırsızlığa, uğursuzluğa
karşı savaşım verenler arasında saf tuttu.
Devrimciydi. Dönekler arasında asla yer alma-
yan katıksız bir solcuydu.
Dostlannın elleri üzerinde ve yüreklerinde
onanlması güç acı bırakarak...
Mahmut Tali Öngören toprağa verildi.
Medyamız; Erzurumlu Naim Hoca'ya göster-
diği ilgiyi Öngören'den esirgedi.
Cenaze törenine Kültür Bakanı -usulden gön-
derdiği- bir çelenkle katldı.
Gözden kaçırdık mı diye sorduk: Kurucusu ol-
duğu Dünya Kitle lletişim Vakfı da doğruluyor.
Cumhurbaşkanı Demirel'in, Başbakan Ece-
vit'in usulen gönderecekleri çelenkleri gözler
aradı, göremedi.
Başbakan Ecevit, kapı önü basın toplantıla-
rında Naim Hoca'nın ölümünden duyduğu
üzüntüyü; ömeğin memur maaşlanndan esirge-
diği uzun bir zaman diliminde, uzunca bir konuş-
mayla neredeyse gözyaşlan ile duyurdu.
Ya Öngören için?
Genelde sessizliği yeğledi.
Madalyonun tersi
Kimi tarikatlara olumlu gözle bakan bir siya-
set adamının, laikliği örtü yaparak bir din ada-
mına bu denli özen göstennesi kimilerince do-
ğal karşılanıyor.
Fakat yaşamı boyunca laik cumhuriyeti, Ata-
türk devrimlerini savunan Mahmut Tali öogö-,
ren'den esirgenen bir çelenklik ilgi günümuzde"
oy goygoycusu siyasetçilerin, eyyam gruplan-
nın, yalakalann gerçek yüzünü yansıtıyor. Naim
Hoca'nın cenaze törenine sütunlar.
Ama, mesleginde bugün yetişkin sayılan pek
çok kimsenin öğretmeni aydın bir yazar, Mah-
mut Hoca'nın cenazesinden tek satır yok!
Yazıklar olsun aydın vefasına, medyaya!
Kadirbilirlik, vefa ve insanlık ögeterinden top-
lumun giderek kopmasındaki nedenteri sorgu-
layarak insana değer veren hasletlerimizi yeni-
den nasıl kazanacağımızı araştıracağı yerde;
Türkiye, Bat'nın insan haklanna değer veren
önerilerini ithal ediyor.
Bu önerilerin ışığındaölüm cezasının kaldınl-
masını, düşünceyi ifade etme özgürlüğünü sağ-
lamak, işkenceyi önlemek gibi evrensel temel
ögelerde ne yapacağımızı
saptamak için sonradan
görmüşlere özgü bir dav-
ranışla hükümet katında
"resmi" toplantılar düzen-
leniyor.
Gazetedeki başlığa ba-
kınız:
"Naim Hoca 'yı sevenle-
ri uğuriadı."
Yanrtlanması gereken
asıl soru şu:
Peki ama; Mahmut Tali
öngören'i kimter, niçin
uğurlamadı?
Eceyit-Selçıık
görüşmesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Bülent
Ecevit, Yargıtay Başkanı
Sami Selçuk'u makamında
kabul ederek bir süre
görüştü. Başbakanlık
Merkez Binası'nda yanm
saate yakın süren görûşme
basına kapalı olarak
gerçekleşti. Yargıtay
Başkanı Sami Selçuk,
çıkışta gazetecilerin
sorulan üzerine, Başbakan
Ecevit ile yargı sorunlanıu
görüştüklerini söyledi.
Selçuk, "Çok güzel bir
görüşme oldu. Sayın
Başbakan yargı sorunlarına
eğilmiş durumda.
Kendisine şûkranlanmızı
ilettik" dedi.
Yağmurtu Kart t Gök gürüttüU
'Türkiye banşafaizmetediyor'
• Baştarafi 1. Sayfada
lişmeleri hakkındaki sorulannı yanıtladı.
AB Komisyonu'nun geçen günlerde yayım-
ladığı Türkiye raporu ile ilgili değerlendırme
yapmasının istenmesi üzerine Demirel şu ya-
nıtı verdi:
"Bir Ueriemedir. Tabii Id Avrupa ile münase-
betterimiz başından beri kademe kademe gkli-
yor. Mûspet bir adımdır. Her şey değiktir tabü,
ama Helsinki toplanüsının bu raporu tasdik et-
miş olmasu Türkiye'nin üye namzeti olarak i-
lan edilmiş olması, Avrupa ile olan münasebet-
lerimizi daha düzgün hale getirir ve Türkiye'nin
imajı bakımından da fevkalade önemü oiur.
Türkiye'nin bir imaj sorunu olduğunu hep söy-
lüyoruz. Vesanıyorum ki, Türkiye'nin gerekG-
20'lere ahnmış olması, gerekse AB'nin raporu
bu ünaja önemü katkıda bulunacakür."
Demirel, Pakistan'daki darbe ile ilgili bir so-
ru üzerine, iki ülke ilişkilerinin benzersiz oldu-
ğunu belirterek "Dostiuğumuz halktan halka,
devletten devletedir. Srvü olsun, asker olsun ge-
lip geçen hükümetierin hepsiyle dostluklanmız
oİmuştur" yanıtım verdi. Demirel şöyle konuş-
tu:
"Pakistan'daki sorunlaruı anayasa çerçeve-
sinde kahnarak çözülmesini ben şahsen hep ar-
zu etmişimdir. Çünkü anayasa çerçevesi dışma
çıkıklığuıda bir şey hallounadığı gibi işler daha
da çok kanşıyor. Anayasa çerçevesi dişına çık-
bklan her haİde, kurmak istedikleri sivil idare-
yi de daha otoritesiz hale getirdiler. Bir ülkenin
iç işlerine kansma meselesi değüdir bu. Nihayet,
'Anayasa çerçevenize uyun' demek, uymuyor-
larsa,uymayanlara Uyun' dendiğizaman,'Si-
ze ne' denmez. Ben meseleye öyle bakryorum.
Keşke böyle bir hadise ohnasaydı. Keşke Pakis-
tan meşru zeminlerinde kalarak, meşru yollar-
dan giderek, meşru shil idaresini > ürütebilsey-
dl Umarım ki en lasa zamanda mUletin gücu-
ne, miDetin iradesine dayanan ve anayasal çer-
çevede kalacak bir srvil idareyi kursunlar."
Tiirkkre hak verttmdi^
Demirel, Priştine'den Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'ne ait bir helikopterle Türk azınhğm yoğun
olarak yaşadığı Mamuşa'ya geçti.
Demirel, Mamuşa'da Türk azınlığa yaptığı ko-
nuşmada, Kosova halkının tümünden uygar
dünyanın çabalanna yardımcı olmasmı isteye-
rek "Arnavutlar da, Türkler de, Sırplar da he-
piniz bir arada yaşamak gayreti içine yeniden
dönün Birfoirinizle ryi geçinin ve dünv'anın as-
kerierme, BM'nin görevtflerine, hepsine yar-
dımcı olun" dedi. Banşın önemine işaret eden
Demirel şunlan kaydetti:
"Ben buraya geklim diye çok merak var et-
rafta. Niye getdi buraya? Kosova olayı başiama-
dan evvel, Kosova'da ne olduğunu ilk sö\teyen
Türkiye'dir ve Türkiye'nin sesi olarak benim.
Kosova olayı başladıktan sonra da Kosova'yı en
yakmdan takip eden ve 'Bu olay durmalı. bu
vahşet durmalı, bu kan gölü durmalı' diye çır-
pınan yine Türkiye'dir. Şimdi uygar dünyamn
gayretleriyle bu duruma getiriuniş Kosova'nın
ileri gitmesi ve Kosova'daki banşın kökleşmesi,
sağlamlaşması lazundır demeye geklim. Türki-
ye, 'Kosova'daki banşın adil, kalıcı bir şekilde
kurulması lazımdır' diyor vebuna her türlü des-
teği vereceğini söyKiyor. Bunu söylemeye gd-
dm."
Demirel, bünyesinde azınlık bulundurmayan
tek bir ülkenin bile olmadığını, etnik aynmcı-
lığın Balkanlar'a kan ve gözyaşından başka bir
şey getirmediğini, arük Bosna ve Kosova ben-
zeri bedellerin ödenmemesi gerektiğini dile ge-
tirdi. Farklılıklann bir zengınlik kaynağı olarak
görülmesi gerektiğini kaydeden Demirel, Ko-
sova'daki Türk varlığının sürmesinin Türkiye
için çok önemli olduğunu, Türk kamuoyunun
bu konuda çok duyarlı davrandığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı, Kosova'daki Türklerin var-
lıklannı sürdürebilmeleri için 'birlik' ıçinde ol-
malannı belirtti.
Türk askeri birliğinin Kosova'da banşa hiz-
met ettiğini belirten Cumhurbaşkam Demirel,
"Bu çerçevede, Mamuşa'da bir böiüğümüzün
konuşlanmasL sizi olduğu gibi bizi de memnun
etmiştirn
dedi. Kosova'da yaşayan 60 bin kadar
soydaşın bölgenin yönetiminde pay sahibi ol-
malan gerektiğini tüm dünyaya duyurduklan-
nı anlatan Demirel, "Sizlerin, Kosova'nnı yeni
siyasi düzeni kdnde Türk toplumu olarak eşit
haklara ve eşit temsfl imkânına sahip ohnanız
en doğal insanlık hakkıdır. Haklannızm savu-
nucusu olmaya devam edeceğiz*' dedi.
Demirel Bakû-Ceyfaan gezisinde
Kosova'ya gûnübirlik ziyarette bulunarak
dün saat 20.30'da Ankara'ya dönen Demirel,
Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aüyev'ın
daveti üzerine 18 Ekim'de Bakû'ya gidecek.
Nobel, Sınır Tamıııayaıı Doktorlar'a
• Baştarafi 1. Sayfada
sanlanna dikkati çekmek için bir
firsat olarak baküklanm" söyledi.
Norveç Nobel Komitesi, "1970'-
lerdeki kuruluşundan bu yana Sınır
Tanunayan Doktorlar'ın, meydana
geten feiaket doğal ya da insan kay~
nakb olsun, tüm feiaket kurbanlan-
mn, mümkün olan en kısa sürede ve
etkflibirşekildeprofesyonel yanhma
hakkı olduğu ükesinden hareket et-
tiğS" için ödüle layık görüldüğünü
Sınır Tanımayan Doktorlar örgü-
tü yetkililerinden Dr. MariePhHBps.'
Brüksel'de yaptığı açıklamada, 1999
Nobel Banş Odülü'nün kendilerine
verilmesinden gurur duyduklannı
ve çok mutlu olduklannı belirtti. Dr.
Marie Phillips şunlan söyledi:
"Sadece kendimiz değiL çahşma
yapan ekiplerimiz adına da murJu-
yuz. Ekiplerimizin tehlike alnndaki
halklar için yapoklan çahşmalar da
ödüllendirilmiş oldu.
Bu, onlar ve örgütün yardımın-
dan \-arariananlar içinönemli. Savaş
ve anlaşmazlıklar yüzünden yıkılan
bölgeienk her zaman banşı tekrar
kunnak için çahstık.''
örgütün kuruculanndan olan
BM'nin Kosova temsilcisi Bernard
Kouchner, ödülün örgüte venlmesi-
nin kendısıni çok heyecanlandn"dı-
ğını söylerken Sınır Tanımayan
Doktorlar örgütü Başkanı Phflippe
Bibersoo da ödülün kendilerine ve-
rilmesinden memnuniyet duyduğu-
nu belirtti.
Biberson, örgütün Paris'teki mer-
kezinde yaptığı açıklamada, "Dün-
yadald tüm sınır tanımayan doktor-
lan,gönüllüleri ve bizeyardım eden-
leridüşünüyorum. Buödfllonlanse-
vuıdirmiştir'' diye konuştu.
Avrupa Birliği devlet ve hükümet
başkanlannın katıldığı toplantı do-
layısıyla Finlandiya'nuı Tampere
kentinde bulunan Fransa Devlet
Başkanı Jacgues Chirac, "Bu Nobel
ödülünün Sınır Tanımayan Doktor-
larörgütüneverilmesinden çok mut-
luyum- bu Fransa için bir gurur-
dur"dedi. Chirac, "Bu, felaketzede-
lere çok kötû şarüar alünda, canlan
pahasına yardım eden ve destek ve-
ren kişilere gösterilen saygıdır" diye
konuştu.
Sınır Tanımayan Doktorlar (Me-
dicins sans Frontieres), Paris'te bir
grup idealist Fransız doktortarafin-
dan kuruldu. Grup kendıni, acil tıb-
bi yardım üzerinde uzmanlaşmış,
dünyanın ilk askeri olmayan ve hü-
kümet dışı örgütü olarak tanunlıyor.
Kızılhaç'm politikalanndan ha-
yal kınklığuıa uğrayan doktorlar ta-
rafından kurulan örgüt, başlarda
"Fransız doktorlar" olarak tanını-
yordu ve ilk gönüllüler, 1970'te Ni-
jerya'daki Biafra savaşında hastala-
nan ve açlık çeken kişilere yardım
etmişlerdi.
Grubun kurucuîan arasında, şu
anda Kosova"daki geçici BM yöne-
timinin başuıda bulunan eski Fran-
sa Sağlık Bakanı Bernard Kouchner
de bulunuyor.
Grubun kuruluşunun ardından
geçen yaklaşık 30 yılda, Sınır Tanı-
mayan Doktorlar'a bağlı gönüllüler
ve up uzmanlan, Nikaragua, Viet-
nam, Lübnan, Afganistan, Etiyop-
ya, Ruanda. Kosova ve daha pekçok
yerde yardım çalışmalannda bulun-
dular. Gnıp üyeleri şimdi de Doğu
Timor'da ihtiyacı olan insanlann
yardımına koşuyorlar.
Sınır Tanımayan Doktorlar, geçen
yıl 80'in üzerinde ülkede, 45 ülke-
den gelen 2 bin gönüllüyle çalıştı.
Örgütün 20 ülkede bürosu bulu-
nuyor ve büyük ölçüde bağışlarla
ayakta duruyor.
Nobel Komitesi, ödülü açıklarken
ulusal sınırlar, siyasi durumlarya da
ilgililerin, insani yardımın kime ve-
rileceğini etkilememesi gerektiğini
belirterek, "Yüksek derecede ba-
ğunsız ohnayı sağlayarak, örgüt bu
ideallere bağh kalmayı başarmıstır''
ifadesine yer verdi.
136 aday arasmdan seçildi
Nobel Komitesi 5 üyeden oluşu-
yor ve yıl içinde yapüğı gizli tutu-
lan 5-6 toplanüda ödülün kime ve-
rileceğini görüşüyor. Bu yıl ödüle
136 aday gösterilmişti.
7.9 milyon lsveç Kronu (980 bin
dolar) değerindeki ödül, 10 Ara-
lık'ta Oslo'da yapılacak törenle ve-
rilecek. Snırr Tanımayan Doktorlar,
böylece yüzyılın son Nobel Banş
Ödülü'nü de almış oldu.
Ödülün örgüte verilmesinin, 20.
yüzyıluı son Nobel Odülü'nün Çin-
li muhaliflere verilmesinden çeki-
nen Pekin yönetimini ferahlattığı da
belirtiliyor.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
rünüyor.
Balkanlar, 199O'lı yıllarda kanın ve kinin at başı gittiği bir böl-
ge. 80'lerin sonunda Yugoslavya'da dağılma eğilimleri başla-
dıgı zaman, bökjeye akbaba gibi bakanlar şu sorunun yanıtım
aramıştı:
- Çözülme, bir başka deyişle iç savaş Yugoslavya'pın nere-
sinden başlar?
Genel öngörü şu oldu:
- ilk Kosova patiari
Senaryolar bile bunun üzerine kurulmuştu. Ancak, Almanya
oyunu bozdu. Daha doğmadan Hırvatistan'ın adını koydu:
- Eğer bağımşızlığını ilan ederse ben bu ülkeyi tanınm.
Milliyetçilik fılizlerinin alabiidiğine şahlandtğı bölgede böyle-
si bir "hormon" her şeyi attüst etti. Bunu Bosna Hersek izledi.
Izlemekle kalmadı, "Balkanlaşmanın" adını koydu.
Bosna Hersek'te pamuk ipliğine tutturulup topluiğneyle du-
vara yerieştirilen, attına da içine her an her şeyin doldurulabi-
lecegi bir torba bağlanan "oanş'ın ardından geldik Kosova'ya...
Geçen kışı ilkbahara bağlayan günlenmiz Kosova ile geçmiş-
ti. Sapını ABD'nin tuttuğu NATO şemsiyesinin bölgeye damga-
sını vurmasıyla birlikte tüm dünya biraz olsun nefes aldı.
Bölge o nefesle idare ediyor.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in "bir gündûzlük" Ko-
sova gezisi konuyu Türkiye açısından yeniden gündeme getir-
di. Kosova'da bizim de döne döne yanıtım aradığımız iki soru
şu oldu:
1 - Kosova'da bugün zoraki oluşturulmuş durumun sonu ne
olur?
2- Balkanlar'ın bütününe banş gelmeden bu bölge rahat
edermi?
Birinci soruya veriten ağıriıklı yanıt şu:
"Kosova'da Yugoslavya'dan baöımsız bir oluşum var. Artık
buradan geri dönülmesi çokzor. ış bağımsız Kosova'ya gidi-
yor..."
'Büyük' özlemi...
Ikinci sorunun yanıtnı şöyle özerJeyebiliriz:
- Bu gidişle Balkanlar'a kısa sürede banş gelmez!
Çünkü, her şey bir yana, Balkan ülkelen kendi kaderiyle baş
başa bırakılmayacak. Atılan her adım, ya AB'nin ya ABD'nin işi-
ne gelmeyecek. Biri ötekiyle oynayacak. Görünen o ki, bölge
olarak Balkanlar, nokta olarak Kosova, yeni dünya düzeninin
(YDD) laboratuvan olmaya devam edecek. Güçlü ülkeler, öteki-
lere karşı neyi ne kadar yapabiteceğini Kosova üzerinden de-
neyecek.
Genel politikayı çengelli bırakıp Kosova'nın yakın çevresine
gelirsek, yukandaki öngörümüz biraz daha toprak kazanıyor.
Kosova'daki yaklaşık 2 milyonluk nüfusun yüzde 80'i Arna-
vut. Kalanı Türk ve Sırp. Bu bölgenin hemen güneyindeki Ma-
kedonya topraklannın Kosova bitişiğindeki yerlerinde Arnavut-
lar yaşryor. 2.5 milyon nüfuslu Makedonya'nın yaklaşık 500 bi-
ni Amavut Kosova ve Makedonya'nın batısı ise Arnavuttuk. Bir
başka deyimle, "referans ülke."
Bu durumda, Kosova bağımsız bir devlet olursa ne olur?
Yanıt basit:
Başta bugünkü Arnavutluk olmak üzere bölgedeki insanlann
generistemi olan, "bûyük Amavuthjk" öztemine hormon veril-
miş olur.
Balkanlar'daki her ülke adının başına "büyük" tanımını getiri-
yor. Büyük Arnavutluk, büyük Makedonya, büyük Sırbistan, bü-
yük Bulgaristan, büyük Yunanistan...
Balkanlar'daki bu kadar "büyüğün" arasında küçük bir azın-
lık var
Türkler...
Onlar ne istiyor? Kalıcı bir banş. Türkiye'nin çıkan da bunu ge-
rekrjriyor. O zaman Türkiye'nin Balkanlar'da ülketeri değil, ban-
şı tutması gerekiyor!
Dün Mamuşa'da Prizren'de Türklerie sohbetlerimizde ana ko-
nu hep bu oldu. Türkiye'den beklentileri büyük. "Vatan Koso-
va, anavatan Türkiye" diyortar. Bölgeden insan manzaralannı
yanna bırakalım... Gözlemlerimizin özeti şu:
Bugün için banşı, bütün bölge insanlan olarak el ele vermek-
ten çok, dışandan gelen giıişimlere kucak açmakta anyoriar.
Çete
operasyomı
• tstanbul Haber Servisi-
"Silah zoruyla para tahsil
etmek" suçuyla ilgili
olarak gözaltına alınan,
Engin Civan'ın
yaralanması olayınm
sanığı ve Ağansoy'un
eski iş ortağı tsmail
Haluk Uçar nöbetçi
mahkeme tarafmdan
tutuklandı. Uçar'ın
arkadaşı Şahin Satıcı ile
Alaattin Çakıcı'nın adamı
olduğu öne sürülen Ertan
Avcı ise serbest bırakıldı.
Her zaman yeni...
Her ay 20 yeni film, en popüler diziler, futbol, basketbol, bekjeseller, konserier, çizgi filmler, talk shovv'lar...
Haftanın her günü, günde 20 saat yayında. 3 ay, 6 ay veya 12 ay üyeliklerden birine çok uygun TL taksitleriyle sahip olabilirsiniz.
Üstelik dekoder bedava.
CINe5Hemen arayın (0212) 225 55 55
w w w . c i n e S . c o m . t r