17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK1999CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Kim Deniiş Avrupa İkiyüzlü Diye! Prof. Dr. t. REŞAT ÖZKANTmekH Musteşar % letışım ve bılgısayaralanlannda yalmzca Turkıye've yonelık bır durum I tanık olunan baş dondurucu ge- da değıldır Kalkınmasını tamamlav a- lışme, bır yandan bılgı uretımı- nı arttınrken, ote yandan da ure- tılen gerçek bılgılerle, amaçlı ola- rak oluşturulanlann çok hızla ya-ş ç y yılmasına neden oluyor Insanlann ya- şam duzeyını vııkseltecek \e ıçenğını de genışletıp ıyıleştırecek olumlu (po- zıtıO bılgılenn hızlı bır ıletışım surecı ıçınde yayılmasından öturu. kuşkusuz hıç kımsenın bır yakınması olamaz Ama bu kanallann, uluslararası anlam \ e boy urtakı çeşıtlı sıy asal \ e ekonomık hedeflen yakalayabılmek amacıyla yan- lışbılgılendırme.propagandavedayat- ma amaçlan ıçın çok yoğun bır bıçım- de kullanıldığını da kımse kolay kolay yadsıyamaz "YeniDıinyaDıizeni" ma- salı ıle "kureseUeşme" dayatması ışte bu yanlış bılgılendırmelerden en yoğun olarak yararlananlann başında gelmek- tedır Ancak ışm bır başka yonu daha var Dunyada her şey o kadar goz onunde ger- çekleşmeye başladı kı, artık maskelerçok daha çabuk duşuyor Duşuyor duşme- sıne de maskesı duşenler kendı art nı- yetlennı, yalnızca kendı yararlanna ol- duğu surece geçerlı olduklanna ınandık- ları bazı kavramlan yozlaştırarak ve çarpıtarak gızlemek ve bu maskelerı yenıden takmak ısterken duşen maske- lenn arkasındakı gerçek yuzlen gor- mek ıstememekte dırenen bazı atgüama ozurluler de bu dayatma gınşımlenne çanak tutuyorlar Ancak asıl sorun, bu dayatmalara çanak tutanlann aymazh- ğıdır Çunku karşı tarafbu maskeler so- rununu pek de fazla onemsememekte- dır Çunku onlann goruşune gore konu, bırhak hukuk tnsanhakJanveılkeso- runudeğıl bır guç vekamuoyunun yan- lış oluşturulabılmesı sorunudur Aslın- da •Vvrupa, pek de oyle söylendığı ka- dar ıkıyuzlu değıldır Nıyetlen bellıdır Dundebellıydı Çunku teme! nedenle- rınde herhangı bır değışıklık olmamış- tır Turkıye'yı algılayışlanndan ote Tur- kıye'ye bakışlan ve nasıl gormek ıste- dıklendır onemlı olan Gerçekte bu mamış, ancak kaynaklan ve coğrafya- sının sağladığı olanaklan y uksek olan v e ılende sesı daha guçlu çıkmaya aday her ulkeye karşı aynı turden tezgâhlar kurulmaya, onlemler alınmaya çalışıl- maktadır Buışınbılıneneskıadı "em- peryalizırrdır Şımdıkı karşıhğı da "Ye- ni Dünva Duzeni", yanı "veni impara- toriukduzeni". Çunku dunyayı kendı çı- kar ımparatorluklan gıbı gormek ılle- tınden bır turlu vazgeçmemektedırler "Bakış" sorununun ıkj onemlı boyu- tu daha var Bınncısı kendıne bakıştır Bır başka deyışle, o ulkenın kendı ko- şul v e olanaklanna. orneğın yaşam du- zeyı. gelır dağılımı adaletı demokrası. hukukun ustunluğu ve ınsan haklan ko- nulanna nasıl baktığıdır Bunun ana ek- senı de sıyaset olup, Turkıye nın bu alanda cıddı sorunlan, tıkanıklıklan ve darboğazlannın olduğu bır gerçektır Son boyut ıse bulunulan yerden dışan- ya bakış adı altında ıkı eksene aynlabı- lır Bınncısı Turkrye'nın yakın çevre- sıne ve ılışkılı olduğu dunyaya hangı amaçla baktığıdır Turkıye'nın ulus ve devlet olarak herhangı bır komşusuna ya da bır başka ulkeye karşı bırtakım ko- tu yadaduşmancaanlayış ıçınde oldu- gunu kımse soyleyemez Ama Turkı- ye'nın dışındakı dunyayı algılayış ve yorumlayışında cıddı y anılgılan v e yan- lışlan olduğu da bır gerçektır "Turk dos- tu" ya da "Türk duşmanı" karşıt ta- nımlamalan da bu yanılgıların v e yan- lışlann en basıt yoldan anlatımına ılgınç bırer omektır Bolucu teror orgutunun başı ve otuz bınden fazla ınsanın olumunden sorum- lu olan Abdullah Öcalan'ın durumu ıle ılgılı olarak, Alman ve ttalyan başba- kanlannın yaptıklan goruşmeden son- ra yaptıklan açıklamalarda yer alan "Kurtsorununa uluslararası birçozum getirmekve bu sorunun uluslararası bo- yutta çözumlenmesi için bir programın hazırlanması" sozlenne "Turkrye'nin toprak butunliığunün asla sorgulana- mayacağı"nı eklemek ıkıyuzluluğun açık bır tescılıdır Ancak v ıllarca bolu- cu terore v erdıklen destekle Turkjye'nın dengeiennı bır ınstabı lıteye gorurmey e çalışmanın ardından bu sorunu sıy asal- laştırmay a çalışmak ıse bır ıkıyuzluluk değıldır Ikıncısı oncekınındevamıdır hepsı o kadar Abdullah Ocalan ın suç- lan, Turkıye'nın sınırlan ıçınde Turk ulu- suna karşı ınsanlıga karşı ışlenmışsuç- lardır Bu suçlann ınsanlıga karşı ışlen- mış suçlar olması. bunlann Turkıye'de ve bu ulusa karşı ışlenmış suçlar oldu- ğu gerçeğını değıştırmez, bu gerçekle de çelışmez O halde yargılanması gereken yer Turkıyedır, onu yargılaması gereken de Turk yargısıdır Hem hukukun usrun- luğunu savunacaksıntz hem de bır ul- kenın uluslararası hukuka dayanarak yapacağı bırgen verme ıstemıne, daha başvurudan once sıyasal açıklamalarla karşı çıkacaksınız Bu teror yuzunden yıllarca sıkıntılar çekmış ve çekmekte olan ve çok buyuk parasal faturalar da odeyen bır ulkenın yargılama hakkını kendı sıyasal gerçeklennızle gasp et- meye kalkacaksınız Işte bu cıddı bır ıkıyuzluluk orneğıdır T urkıye'de ıdam cezasının varlığı bu- nun gerekçesı olarak ılen surulmekte- dır Duşuncemıze gore ıdam cezasının savunulacak hıçbır yanı v e demokratık toplumsal y aşam ıçınde yen yoktur Bu- nu her zaman savunduk (1) Kaldı kı ıdam cezası bu ulkede on beş yıldan ben uygulanmamaktadır ve anladığı- mız kadanyla uygulanmayacağı konu- sunda Turkıye guv ence v ermeye de ha- zırdır Turkıye bu cezayı vasalanndan çıkarmakta da kararlı gozukmektedır Avrupa nın amacı, aynca Abdullah Oca- lan'ı da kurtarmak falan değıldır Av- rupa bır teronst ıçın bu kadar sıkıntıy ı eleştınyı venskıgozonunealmaz On- lan tanıyanlar ve dunyaya bakışlannı bı- lenler bu dedığımızı çok ıyı anlayacak- lardır <\maçlan bu konuyu uluslararası bır mahkemeye taşıyarak PK.K. terorunu bır Kurt sorunu olarak tanımlamak yo- luyla konuyu sıyasallaştırmak. bu sure- ce ıvme kazandırmaktır Turkıye'de hu- kumetler uzun vıllardır bolgedekı fe- odal yapıya bağlı olarak çok yanlış bır ıç sıyaset anlayışının temsılcılen v e uy- gulayıcılan olmuşlar ve bu nedenle Do- ğu v e Guney doğu bolgelennı goz ardı etmışlerdır Bolgenm gen kalmışlığı- nın asıl nedenı burada yatmaktadır Bu sorun yalnızca bolgede yaşayan Kurt kokenlı yurttaşlanmızın sorunu değıl. bolgedekı herkesın sorunudur Bır baş- ka deyışle, bu yoresel gen kalmışlığın nedenı, bu bolgede yaşayan ınsanlann Kurt kokenlı olmalan değıldır Durum boyleyken, Turkıye ıçınde de bu soru- nun bır bolgesel sorun, Doğu veya Gu- ney doğu sorunu olarak tanımlanmak yenne ısrarla bır "Kurt sorunu" gıbı adlandınlmaya çalışılması. bızım ken- dımıze bakışımızdakı temel bır yanlı- şımızın eğer nıyetler ıyıyse, cıddı bır yanılgımızıntıpıkbırorneğıdır Bırote- kı yanılgı da Abdullah Ocalan'ın yar- gılanması konusunda, bazı bılım adam- lannın ve yazarlann ıçıne duştuklen çe- lışık durumdur Bunlann goruşune go- re Abdullah Ocalan'ın uluslararası bır mahkemede yargılanması daha ıyı olur- muş Pekı o zaman ınsana "Sizin Türk vargısından endişeniz mi >ar" ya da "Bır ulkenın ulusal ıstencinin avnlmaz bir parçası olan yargılama erkinden na- sıl bu kadar kolay vazgecebilivorsunuz" dıye sormazlar mı7 Gorulduğu gıbı Av- rupa nın bıze bakışındakı temel amaç- larla bızım kendımıze ve onlara bakı- şımızdakı cıddı yanılgılar bırbırlennı do- laylı olarak destekleyen bır etkıleşım surecı ıçınde ıçıçedırler Bu "bakış" so- rununa ılışkın olarak venlebılecek olan ornekler bu son durumla da sınırlı de- ğıldır Turkıye, Avrupa Bırlığı (AB) ıle yıl- lardır bır ortaklık ılışkısı ıçındeyken ve Gumruk Bırlığı (GB) surecı ıçınde ol- masına karşın, AB tarafından dışlan- maktadır Bu AB'nın ıkıyuzluluğüdur Ama asıl yanılgı bızden kaynaklanmak- tadır Cumhunyet donemımızın en onur kıncı, ulusal çıkarlan goz ardı edıcı ve Turkıye'yı AB'nın vesayetı altına sokan belgeyı (6 Mart 1995 tanhlı Turkıye-AB Ortaklık Konseyı Karan) ımzalayan, bunu ımzalamak ıçın can atan bız de- ğıl mıyız' Turkıye'yı tek taraflı bırba- ğımlılık ıçıne sokarak, orneğın Yunanıs- tan'ın bır karanna AB aracılığı ıle gel- dığınde (orneğın Ortak Gumruk Tan- fesı ve Ortak Tıcaret Polıtıkalan gıbı) kabul etmeyı, Bruksel'e bızım yasama- mız ve yurutmemız uzennde bır konum tanımayı ıçıne sındıren bızler değıl mı- yız9 Orneklemeyı surdurelım AB, 6 Mart 1995 oncesı Kıbns konusunda ta- şeronluga soyunduğunu gızlememış v e 22 Şubat 1995 tanhlı Bruksel belgesı ıle de bunu ılan etmıştır AB bu konuda ıkı- yuzlulukle pek de suçlanmamalıdır On- lann bu konudakı ıkıyuzluluğu daha te- mel bır konuda ortaya çıkmaktadır Çun- ku AB, bu tavnyla 1959 tanhlı Zunh An- laşması'nı tanımamakta, uluslararası hukuku açıkça ıhlal etmektedır Ancak asıl yanlış, bızım bu konuya yaklaşımı- mızda ortaya çıkmaktadır Turkıye, bu- tun bu oldubıttıye zamanında karşı çık- mamış. kendıne ve AB'ye bakışında cıddı yanılgılarveyanlışlar ıçıne gumtş- tır İtalya ve Almanya, Abdullah Oca- lan olayında şımdı de AB kartını Tur- kıye nın karşısında masaya surmeye ça- lışmaktadır Orneklen daha da çoğalta- bıhnz "Ortadofu".'*Boğazlar'daGü- venlik" v e -Hazar BoJgesı Petrollen'" gı- bı Evet, Avrupa bırçok konuda ıkıyuz- ludur Bazılannda da ışıne oyle geldığı, gu- cu yettığı ve bu nedenle gereklı gorme- dığı ıçın ıkıyuzluluk yapmamaktadır Bunlann sonucu butun çıplaklığı ıle or- tadadır Vrupa'nın Turkıye'ye bakışı, yaklaşımı ve davranışı tam anlamıyla ıkı- yûzluluktur Iletışım kanallannın sag- ladığı olanaklarla bılgının çok çabuk ve genışlemesme yayılması, olaylann da- ha da çabuk duyulmasına ve gorunen yuzlenn ardındakı gerçek nıyetlenn fo- yasının ortaya çıkmasına yol açıyor Açıyor açmasına da, bızım kendımıze, dunyanın gen kalanına ve o gen kala- nın da bıze bakışını ıyı değerlendıreme- memız ve aymazlığımız surduğu, gere- kenlen de zamanında yapmayı başara- madığımız surece, sorunlanmızın uste- sınden gelmek de o kadar kolay olma- yacaktır (l) Ozkan 1 Reşat Idam Cezası", Fınansal Forum 6 Şubat 1998 ARADABİR MUSASEYİRCİ AntahallKul Mud BinCumhupiyetlötapçığı Fethıye'nın, adını Arsadan Antık Kentı'nden al- dığı Arsa koyu vardır 1998'ın Temmuzu'nda ora- da halkbılım alanında bır araştırma ıçın bulun- dum Yorgun duştuğum bır gün dınlenmek, bıraz" da koylulerle soyleşmek ıçın koy kahvesıne gıt- tım Halden hatırdan, ordan burdan derken, ko- nu "Cumhurıyef'e dayandı Gençlerden bınsı "Boyle gıderse bız ıçerden, duşmanlanmız dışardan, canım Cumhunyetımız elden gıdecek'" dedı Kahvenın koşesınde o saate dek soze hıç ka- nşmayan kır bıyıklı bır yaşlı, gur sesıyle Mustafa Kemal'ın kurduğu Cumhunyet, bıryaz çardağı de- ğıl kı, ılkguz hamasında (sonbahar ruzgânnda) yı- kılsın Ancak, bıze düşen, çocuklara, gençlere, ka- dına kıza, bılene bılmeyene, sozum ona okumuş yazmışlara Cumhunyetı ve onun kuruluşunu an- latmak gereklı'" dedı Bu kır bıyıklı yaşlı delıkanlı koylunun sozlennı not ettım, cuzdanıma yerleştırdım Öyle etkılendım kı, her onume gelene anlattım Anlatmak yetmıyor- du Duşunduk, taşındık Cumhurıyetımızın kuruluşunun 75 yılını kutlar- ken ozellıkle çocuklarımıza Cumhunyetımızın ku- ruluşunun bır oykusunu kalıcı bır eser, bır krtap ola- rak sunalım dedık Ama oyle sunalım kı, hem Ana- dolu'nun, hem bızTurklenn tanhıyle butunleşerek bugune ulaşalım Pek haksız sayılmazdık, bugune kadar Cumhu- nyet, Anadolu ve Turk Tarıhı uzerıne on bınlerce eser yayımlandı Bu eserlerın hemen tamamı "ol- gun" okuyucuyu, bır kısmı da "akademısyenlen" hedef kıtle seçmıştır Yazık kı okumaya, anlamaya, sormaya ve ya- nrt aramaya çalışan çocuklarımıza yonelık bır ya- yına rastlamak olanaksız Antalya Valılığı bu eksığı gıdermede ozel bır emekharcadı "Cumhunyetı'ınÖykusu"kıtabının metınlerı eleştırmen-yazar-çevırmen Alı H.Ney- zı tarafından hazıriandı, ressam-oğretmen Çjğdem Oztürk tarafından resımlendı Yayının gerçekleş- mesı ıçın Valı Yardımcımız Tahsin Çıftçıoğlu ve ben gereklı gırışımlenmızı surdurduk Gurbuz Ay- dın'ın edıtorluğuyle eser yaşama geçınldı Oykunun kurgusu Anadolu'nuntanhıyleTurk- lerın tarıhını butunleyerek gelışıyor ve Turkıye Cumhurıyetı'nın doğuşuyla noktalanryor Eserde dıdaktık yaklaşım ayrıntılardan uzak tutuluyor Ozunde çocuklanmız çoğu ders kıtaplannda bı- le, ayrıntılaria bır labırente sokuluyor Ögrenmek, algılamak yorucu olurken, ışm kolayına, ezbere zor- lanıyorlar Oysa bu eserde onlara Anadolu'nun, Turk tarıhının ve Turkıye Cumhurıyetı'nın kuruluşunun renklı hareketlı bır fotoğrafını çekme olanağı su- nuluyor Emeğı geçenlerı kutluyorum ve sozumu şu not- la bıtırıyorum Bu kıtap Antalya'dakı okullanmıza veTurkıye'dekı butun kutuphanelere ucretsız ulaş- tınlmak uzere 10 000 adet basıldı VİTRİN Guzel sanatlara hazırhk kurslar yetkın hoca cıddı eğıtım Hafta ıçı 16 00-19 00 Hafta sonu 10 30-17 30 Tel 0 212 259 52 89 Faks 0 212 236 14 75 Not Sıgara ıçtlmez Başka Türkiye Yok Haydi Fidan Dikelim ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MUDÜRLÜĞÜ Üretim İyice Durdu... TALIP APAYDIN B ır ay kadar once bır gazete manşet atmış " l mut ihracatta." tvı ama uretımsız nasıl dışsatım (ıhracat) ya- pıhr ? Yıüardır uygulanan yanlış polınkalann uretımı ıyıce durdur- duğuhu*ğormek ı'çin ıktısatçı olma- ya gerek vok Her alanda uretımı arttırmak ven- ne kazaıtda, nasıl kazanırsan kazan anlav ışı ege- men olursa, bır yerde denızın bıteceğı bellı değıl mı 1> Bugûn, en az çalışarak (hatta hıç çalışmadan) en çok kazanmak amaç durumuna getınldı Eğı- tım de buna yoneldı Gençlenmız. ılende çok pa- ra kazanacaklan bır mesleğı seçme yansındalar Tum çabalan bunun ıçın Oğreneyim, yararfa bir aydınobyun ısteğı kalmadı neredeyse Boylesı de- ğerlennyuzunebakanyok Unutuldu çoktan Obur yandan, turlu yollarla para kazanan kesı- mın gorgusuz, ama panltılı yaşamı, yasalan ko- layca çığneyebılme huylan. yonetımlenn doğru durust uzerlenne gıtmemelen nedenıyle aynca- lıklı bır sınıf oluşturmalan, urermeyı değıl ruket- meyı korükluyor Medyanın buyuk bölumu para gucunun elınde Onlar da hep kazanmayı, hep bol keseden harcamayı kışkırtıyorlar Paralı kesımın nasıl yaşadığını sergılıyorlar Bu ortamda kım uretır, kım uretıme soyunur 9 Paradan para kazan- mayoJu açünuş; hıç terlemeden. yatınm falan dü- şünmeden mılyarlan kazanıyorlar Ekonomı bu- nalıma (knze) gırmış, para babalannın kazancı azal- mış Hemen seslennı vukselttıler Devlet onlann denteo.ftlduguna gore sıkınnlan gıdenlmelı. Ban- kalar kredı açmalı Daha haftasında ıkı yuztnl- yonaltanldı YınedefaDİTkala'rdanı^i^ıkarma laraldı vurudu Zaten on mılyon ınsan ışsız Bu- na bır beş-altı yuz bın daha eklendı O ışçıler kı ayda kırk-ellı mılyona boğaz tokluğuna çalışıyor O bıle çok goruluyor Bunalım emekçı ınsana yuklenıyor Adı demokrası olan bu ulkede ışçı- nın koylunun sesı kısılmış Ne doğru dürust or- gutlen var ne de gostermelık sendıkalann gucu var Uretıcı kıtleler hıçbır zaman seslennı duyu- ramıyorlar Her başa geçen yonetım onlan bıraz daha ezıyor Ûzellıkle çıftçı kesımın medyada hıçbır sozcusü yok Bır Sadullah l sumi. arada sı- rada yazıyor Uretıcı çıftçılenn sorunlannı dıle ge- tınyor, ama kım kulak verecek 9 Tutun ekıcısı, pamuk-pancar üretıcısı, hayvan yetıştıncısı, ına- nılmaz zorluklar ıçınde Şu tanm utkesı Turkıye, yanlış polıtıkalar ve dışannın saldınsı ıle bıtık dunjmda Yoksulluk gıderek büyüyor, bıçak kemığe da- yanıyor Bızım unlu polıtıkacılar nelerle uğraşı- yorlar, donup bunlara bakan yok Uretıcı halk kıt- lelennın böylesıne sahıpsız bırakılması başka hangı demokrasıde bulunur, anlamak zor Sonuç ANA MUHALEFET DEROISI OCAK 1 9 9 9 F B B Ş B M B B . S A T I : 7 8 • 7 İ Y A T I : İSO.OOO TL ÜKÜECEVİT HÜKÜMETİ'NİN BAYRAM TASARRUFU! »Tmlıt MİHrmırti.tT. ^h«t.m gc«7tt, -ffc«» •nbalUIjU İMflattljl ttUmf >»»•"'—•"' brtıılıHınlıH Ukfoalın |ehirlanjtn n ılulanıası görifnlalero lupıttnk ttnlirdfl. Bı .îı^hn.ıtıv, jji ıiyetü fitişi«İa, derletteki m | n l u ı 7e nntiye efemenlljtne kır^ı yokml halk Ktleleriaia kaklınıı ÖM fifatns kanriı bt jinttim polltlkuuu dönöfip dönâımeyecegim ıımin |öft<neeki •df Dlaoıor (U UMTTBJ |enel#e»4ne nyınk kauk kırikıtftrünfl kfifSlttBI BSrlsca i karcaııuf oldok) TBm okajnenlınııuıın Ş«k»r Bıyraau'u tanUml ılaha mm nSrftkkn ne oluyor 9 Uretım gıttıkçe azalıyor, uretıcı kıtle- ler yoİcsullaşıyor, halkın buyük bolumu mutsuz bır yaşama suruklenıyor Gelır dağılımı çelışkısı korkunç bıçımde buyuyor Oysa para babalanna aktanlan devlet olanaklan uretıcı kesımlere yo- neltılse hem ışsızlık azalacak, hem uretun arta- cak hem de dışsatım olanaklan sagjanacak. Bu den^ lı basıt onlemler alınamıyor Çunku temelde çok buyuk yanlışlaryatıyor Bızım halkımız tepkısız Bızım halkımız kolay aldatılıyor Haklannın ay- nmında değıl Demokrası ta baştan yanlış raya otur- tulduğu ıçın halkın çıkarlan toza dumana burun- du Bır alacakaranlık surup gıdıyor Bundan el- bet kuçuk bırazınlık yararlanıyor Çalışmadan, uret- meden paradan para kazanmak yollan sonuna ka- dar kuilanılıyor Bu kolay para kazanmak, yanın- da ahlak sorunlannı da bırlıkte getınyor tnsan bo- zuluvor çuruyor, bencılleşıyor Turkıye'yı buçık- mazlara maalesefpolıtıkacılar getırdı Kımı çev- relerde bu kışıler hâlâ saygı ıle anılıyor Acıklı bır durum Türk halkı temelde sağlam bır halk Yuz- yıllardır çok gormuş, çok çekmış Başa geçen yanlış yonetımler, yanlış yonetıcıler rûzgânn onünde savrulup gıtmış Kok yennde duruyor Onu ıyı anlayan, çağdaş bır yaşama ulaşabılece- ğını ılkgören, bır Atatürkolmuş Onunyolunda yürûnebılseydı Turkıye bugunkü durumda olma- yacaktı Uretımsız varsıllaşma, ûretımsız kalkınma, ner- edebubolluk 9 GülÖmerGül... MUHStNE H E L L M O Ğ L U YAVTJZ Mımar Sınan Unıv Fen-Edeb Fak. Öğr Uve Sekız yıllık eğıtımın, sekız vıldan ote bır anlam taşıdığını ve çok onemlı bır ışlev yuklendığını gı- derek daha ıyı anlıyorum Bu sekız yıllık eğıtım ehıl ellerde hakkıyla değerlendınlırse, çocuklan- mızın eğıtımlenndekı sekız yıllannı degıl, yaşam- lanndakı seksen yıllannı da kurtanp onlann sağ- lıklı duşunen, yaşavan bıreyler olmalannı sağla- yabılır Imam-hatıp lıselen aracılığıyla, ınsanoğ- lunun şekıllenıp bırey olma dönemı olan, ortaokul ve lıse çağlannda venlen dınsel ağırlıklı eğıtım, gorüyorum kı çocuklann ruhlanndan bır dozer gı- bı geçmış Geçerken de bu dunyaya deggın ışık, sevınç, gulüş ne varsa alıp gotürmuş Oncelen ımam-hatıp çıkışlı kımı oğrencılenm hıç yuzume bakmadan konuşuyorlarve dıkkatle gozlennı ben- den kaçınyorlardı Kımılen ıse ven gelen bazı an- larda, tum sınıf kahkahalara boğulurken, dudak- lanna kadar gelen guluşlen dırençle bastınyorlar vegûlmemek ıçın buvük bır çaba harcıyorlardı Oy- sa bu yavTucaklar, denetleyemedıklen gozlenyle gûlduİdennın farkında değıllerdı Ne yapsınlar Gulmenın, hele hele agız dolusu gulmenın ayıp ve gunah olduğu oğrehlrruştı onlara Ruhbılımsel eğıtbılımsel (psıkolojık. pedago- jık) tum bılgılenmı ve bunca yıllık hocalık dene- yımlenmı kuşanarak, onlara ıstemlen dışmda kon- muş bu guime yasağını kaldırmaya çalıştım gun- lerce Nıhayet "halkanlanlanndaorrüktransak- siyon" konusunu ışlerken basardım bu yasak çem- bennı kırmayı Verdığım ornekler ınsan beynının "gûldüşûn" bolumunü oylesıne harekete geçınyor- lardı kı öyle bır an geldı, hıçbır dogmanın ve hıç- bır "hasta nıhhı" vonetıcının, eğıtım kurumlann- da estırdığı psıkoterorün kılıt vuramayacağı genç yüreklerdekı bastınlmış yaşama sevıncı ve bunun dışavurumu olan coşkulu kahkahalar, çepeçevre sa- nldıklan zıncırlen kınp, gun ışıgına çıkıverdıler Once A>şe çozuldu Çok ınsanca bıreylem olan güluşun yarattığı ışıklarla aydınlanmış gozlennde ve vuzunde nasıl da çocuksu bır yaşama sevıncı oluştu Omer, bıraz daha dırendı Hanı erkektı ya, ona da bu yakışırdı Önce elıyle ağzını kapattı, guluşunu gızlemek ıçın yuzunu sıraya bıle sakla- dı, sonra dayanamayarak gozlennı kaldınp yuzu- me baktı Benım de onlarla bırlıkte yurek dolusu gulduğumu gorûnce bırakıverdı kendını Duşundum de galıba "halkbilimi"nden once, bu gençlere yaşama sevıncmı, umudu ve gulmeyı öğrermelıyım Gul Omer gul, sana gulmek yakışır PENCERE Gezegensel Bilinç Sonunda ınsanoğlu gezegenımızı yok ederek yer- yuvariağında hayatı kurutacak mı? Gıdış o gıdış Kutsal kıtaplarda yazılı "kıyamet gunu'ne kaç yıl kaldı? Insanlık 'Uçuncu Bınyıl'm sonunu gore- bılecek mP Nedır bu çılgınlık? Doğayı kırletıp bıtıren gıdışe kım 'dur' dıyebılecek7 Tuketımı de- netım altına almadan bu ış nasıl yapılacak? Ka- pıtalızm tam anlamıyla frensız tuketım ekonomı- sıne donuştuğune gore bu korlemesıne gıdışın so- nu ne olacak'? Yeryuzunde egemenleşen bır avuç buyuk şırketı hangı guç denetleyebılecek? Sorunun bın bu1 Ya ıkıncısı9 Ikıncı soru bınncıden daha az kaygı vencı de- ğıl Kureselleşen kapıtalızmın hızlanmasıyla, bır yandan uretım-tuketım sarmalına dolanan ınsan- lık, ote yandan servet ıle sefalet çukurunun derın- leşme surecını yaşıyor Zengınlık, gun geçtıkçe azınlıklaşan belırlı ellerde bırıkıyor, yoksullar ço- ğalıyor, bu tedırgın edıcı gıdış, dunyada genlımı arttırıyor Gıdışat nereye? • Her ıkı sorunun da şımdılık yanıtı yok, ıkısı de boşlukta sallanıyor Çunku yeryuzunde egemen- leşen guçler, ekonomık ıktıdarlarını sorgulayacak fıkırlerın turetılmesıne şıddetle karşı çıkıyorlar 'Planlı ekonomı 'nın lafı bıle edılemıyor, Soğuk Sa- vaş'ta yenılgıye uğrayan Sovyetler'ın yıkılması, neolıberalızmın gemı azıya almasına yol açtı, sı- nırtanımayan kaprtalızmın doruk noktalanndakı bu- yuk şırketlerın tum gezegenımızde dedıklerı de- dık, otturduklen duduk • Ancak insanlıkta ucundan kıyısından "gezegen- sel bılınç" oluşmaya başladı Ulusal sınırlan aşan, devlet ve şırket çıkarlann- dan annmış, geçmışın onyargılarında kısırlaşma- yan bır açıdan ınsanlığın sorunlanna yaklaşanla- nn, Kureselleşme surecınde guçlerını arttırmaları beklenıyor Yenı bınyılın ınsanı, ne 19'uncu yuzyılın ne de 20'ncı yuzyılın kalıplarıyla duşunebılır Çunku so- mut koşullar ınsanı uyarıyor, zorluyor tehlıkegos- tergelerının kırmızı ışıklan yanıp sonuyor, gezege- nımız sınırtanımayan kapıtalızmın tuketım ekono- mısınde felakete doğru koşuyor Gezegensel bılınç, ınsanlığın bır "Super Guç" egemenlığınde yaşamasının hem dogayı yok et- tığını, hem toplumlan yozlaştırdığını, hem de ın- sanı çağdaş koleye donuşturduğunu gorenlerın uyanmasıyla yayılıp pekışecek Insan, gezegensel bılıncın kılavuzluğunda ne- reye yonelecek"? Yeryuvarlağında yaşayan tum ınsan toplumla- nnda hakça duzene 'Hakça duzen' ne demek? Nam-ı dığer sosyalızm • Sosyalızm uygarlığın bır aşamasında ınsanın yarattığı kavramdır * Turkçesi 'hakça dûzen 'dır, "toplumculuk" da dı- yebılırsınız, sıyasada butun ınsanları ozgurveeşıt sayan duşuncenın ekonomıde geçerlı sayılması ın- sanlığın ıdealıdır Sosyalızm duşuncesı Sovyet- ler'den once de vardı, sonra da var Bır ınsanın 'sos- yalıst' olması ıçın devletı ariosına alması gerek- mez, bu, ozgur ınsanın bılıncıyle ozdeşleşen bır fikırdır yeryuvarlağında yaşayan ınsan enınde so- nunda bu fıkre gelecektır Insan, gezegenımızde kıyametı yaşamak ıs- temıyorsa, kendıne gelecek T&İFSAKİ. FOTO&UF VI slNau »«UIOBLEH OCKMCOI İFSAK 97. DÖNEM FOTOĞRAF SEMİNERLERİ BAŞLIYOR. 40 YILLIK DENEYİMÜ İFSAK'IN 97 DONEM FOTOĞRAF SEMİNERLERİ 26 OCAK 1999 SALI - 30 OCAK 1999 CUMARTESIGUNLERİ BAŞLIYOR Cumarlesi gûnlen saat 11.15-13 15, Salı gunlen 1915-2115 saatlen arabinda vapılacak \e 8 hafta surecek olan semınerlerde • Fotoğraf Makınesı • Işık ve Kullanımı • Filtreler ve Yardımcı Araçlar • Kompozıs\on • Karanlık Oda • Çekim Teknıklen • Fotoğrafçılığın E\nmı \e Geleceğı derslerı ışlenecektır Semınerier sırasmda çekım eezılen \e karanlık oda u\gulamalan vapılacaklır Ayrıntılı bılgı ıçın 292 42 01 ve 292 18 07 no lu telefonlardan saat 13,30'dan sonra bılgı alınabılır MKK kat* CaL «yftaı Iş* SM. MK 14 K: t Önerta «pt BeyHh/İST Cumhurfret ^ krtap kulubü | IMZA GUNU TAKSİM SERGİ SALONUIMDA 23 OCÂ Cumarî&l* )arın) Saat.17 00-19.00 Konuklarımızla soyleşıp, kıtaplarını ımzalayacak Istiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim Tel: 252 38 81/82
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle