17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Had Konya'nın Selçuklu ilçesindeki Faziletli Belediye Başkanı ismail Öksüzler'i ^ ^ anımsıyor olmalısınız. Bir konuşmasında . "Başkan, vali, paşa da olsa herkes haddini bilmeli" demişti de garnizon komutanı ayağa kalkıp "Asıl siz haddinizi bilin" deyince eli ayağı titremişti hani. Öksüzler, sözü geri alıp özür dilemekle yetinmemiş Konya'dan gelen habertere bakılırsa kentin çeşitli yerierine "hoş gör" yazan ışıklı panolar yerieştirmiş. Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektronik posta: someposta.cumhuriyetcom.tr - Zekânın sekiz türü varmış... "Dokuzuncutür aptallık oluvor!" Hacca gidene ödiil, doktora yapanın işine son z onguldak Karaelmas Üniversitesi'nin Çay- cuma'daki iktısadi ve Idari Bilimler Fakül- tesi işletme bölümündeki öğretim üyelerin- den Yrd. Doç. Dr. Gökhan Ofluoğlu, gö- revınde henüz bir yılını tamamlamadığı halde geçen eğitim yılının ortasında yıllık ızne çıkıyor. Ofluoğlu'nun yılhk izne ayrılmasını önce işletme bölümü başkanı Prof. Dr. Rafet Evyapan, sonra de- kan Prof. Dr. Şenol Kuşçu onaylayıp kabul ediyor. Ofluoğlu'nun eğitim yılı ortasında izne ayrılıp ne- reye gittiği pek bilinmiyor ama hacca gittiği konu- şuluyor ve daha sonra söylentilerin doğru olduğu an- laşılıyor. Ne kı, Ofluoğlu izin süresi bittiği halde fa- külteye gerı dönmüyor. Suudi Arabistan'dan dön- dükten sonra, 10 gün gecikmeyle gelıyor Iktisadi ve idari Bilimier Fakültesi'ne, ilahiyat Fakültesi mezu- nu Ofluoğlu... Yerel basının konuyu gündeme getir- mesi üzerine fakülte yönetimi Gökhan Ofluoğlu hak- kında soruşturma açmak zorunda kalıyor. Bu arada, geçen eğitim yılının güz döneminde Of- luoğlu'na ders görevlendirmesi de yapılmıyor ama haftada 10 saat derse giriyomnuş gibi maaşı öden- meye devam ediyor. Yardımcı doçent hacı hakkında mecbur kalındığı için başlatılan soruşturma sumen altına sürülürken Çaycuma'dayeni açılan Iktisadi ve Idari Bilimler Fa- kültesi'ndeki araştırma görevlilerinden Arif Eren- çin'in görevine son veriliyor. Yeni kurulduğu ıçin eleman gereksinimi en üst dü- zeyde olan fakültede Erençın'in görevine son veri- lirken "hizmetinize ihtiyaç duyulmadığr gibi komik bir gerekçe gösteriliyor. Ama biliniyor ki, Istanbul Üni- versitesi'nde yönetim bilimi alanında doktorasını ta- mamlayan Erençin'in görevine laik bir dünya görü- şüne sahip olduğu ve Atatürkçü Düşünce Demeği'ne üye olduğu için son veriliyor. Fakültede, çağdaş insanlar bir bir işten çıkarılıyor. Örneğın, Gazi Üniversitesı'nde doktora çalışması- nı sürdüren araştırma görevlisi Sevim Akdemir'in işine, Ofluoğlu'nun raporu üzerine son verılırken tebligat bile yapılmıyor. Maaşı bankaya yatınlmayan- lar işten çıkarıldığını anlıyor. Hemen ardından da araştırma görevlisi almak üzere ilanlar veriliyor! Karaelmas Üniversitesi'nde de çağdışı kadrolaşma işte böyle oluyor! Sanat Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Başkanı Nilüfer Ergin, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü'nde öğretim görevlisiydi. Görevinden alındı ve üniversiteye bağlı Resim Heykel Müzesi'nin inşaat halindeki bir galerisinde ne idüğü belirsiz bir göreve atandı. Sanata ve sanatçıya Güzel Sanatlar Fakültesi'nde verilen değer bu olursa gerisini siz düşünün! SESSlZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Kış sporlanna büyük ilgi; zenginler Alpler'de kayarken yoksullann da hayatı kayıyor! Pisliğin üzerindeki ak güvercin Hayvanlar âleminden öykülere de- vam ediyoruz. Ankara'dan Meltem Öz, eski bir öykünün yeniden güncel- j lik kazandığını söylüyor: Karlı bir kış günü, soğuktan don- mak üzere olan ak güvercin, ormanın bir köşesinde son anlarını yaşarken, bir atlı çıka gelmiş. Atlı, ak güvercinin perişan halini görünce durup atından inmiş. Ak güvercini eline alıp bakmış ama yapacak fazla bir şey yokmuş. O sıra at, pisliğini yapıyormuş. Atlı, ak güvercini, pisliğin üzerine yerieştirip gitmiş. Sıcağı sıcağına, du- manı tüten pislik, ak güvercini ısıtıp kendine getirmiş.Yeniden hayata dö- nen ak güvercin, pisliğin içine iyice yer- leştikten sonra başlamış ötmeye. Kar altındaki ormanda aç bilaç dolaşan tilkı, ak güvercinin sesini duyunca seyirtmiş oraya. Ak güvercin, pisliğin içinde öttükçe gevşiyor, gevşedikçe ' ötüyormuş ki tilki usulca yaklaşıp, pis- liğe bulaşmadan ak güvercini bir lok- mada yutup midesine indirivermiş. Kıssadan üç hisse: Seni pisliğe batıran düşmanın olma- yabilir. Seni pislikten kurtaran dostun olma- yabilir. Gırtlağına kadar pisliğe batmışken şakımanın âlemı yoktur. PALAS PANDIRAS Her taşın altından "Mehmet Ağar" adı çıkıyormuş. Hadi canım, daha Çarkıfelek'te bile çıkmadı adamın adı. iMüfitBozacı AYDINLANMA ATEŞİ tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Kayabaşı İlköğretim Okulu 'nun açılışına IstanbuVdan katıhm Kemer"de Atatürkçü Düşün- ce Derneği Uğur Mumcu \e Muammer Aksoy için anma ge- cesı düzenlıyor. Ç Y D D Kırssii Alâii • « * » Koordinatörlüğü Gülsiin Özakın bildiriyor; Cumhuriyet öğretmeni Ali Kaıiık'ın akıl almaz zorluklar- la savaşarak yapımına önderlik ettigi Kayabaşı Cumhuri>et İl- köğretim Okulu. 30 Ocak'ta açı- lıyor. Biz. Kayabaşf nda parlayan bu aydınlanma ateşini yürekten destekleyenler Ali Karlık'ın ve Kayabaşı Köyü çocuklannın se- vincini paylaşmak için 30 Ocak'ta Kayabaşı Köyü'nde olacağız. Bize Istanbul'dan katılmak is- teyenler 27 Ocak akşamına ka- dar 0.212.543 67 09 ya da 0.532.277 54 59 numaralı tele- fonlardan bizi arayabilirler. Kemer ADD otarak 27 Ocak akşa- mı Uğur Mumcu ve Muammer Akso\ için bir anma gecesi dü- zenliyoruz. Programımız; - Sesleniş eşliğinde, Uğur Mum- cu sla>t ve v ideo gösterisi - Cumhuriyet gazetesi yazan, avukat. lzmir ADD Onursal Baş- kanı lskender Özturanlı'nın ka- tıldığı 'Uğur Mumcu ve Muam- mer Aksoy" konferansı. - Mehmet Bülbül müzik dınle- tısı. 2 bın 500 nüfusu olan ilçe- mızde 200 dernek üyemiz bu- lunmaktadır. Dernek olarak 14 Ocak'ta top- ladıgımız bağışlarla 61 yoksul öğrenciyi tepeden tırnağa giy- dirdik. ANKARA 22. İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI DosyaNo: 1998.193 İŞ Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi. kıymeti. adedi. evsafr. Ankara, Çankaya ılçesi. Huzur Mahallesi. Ceyhun Atıf Kansu Cad. 21. Sokak'ta kain olup ımann 25442 ada. 3. parseli- ni teşkil eden 693 m2 miktanndaki arsa vasıflı taşınmaz. hisse- darlar arasındaki ortaklığın giderilmesi için açık arttırma sureti ile satılacaktır. Geniş evsafı dosyada me\cut şartnameye ılişik bilirkişi raporunda açıklanmıştır. Imar durumu: Yola mesafesi 5 metre, inşaat cephesi ve derınliği krokısinde. inşaat tarzı aynk, kat adedi 4 kat, saçak sevıyesi 12.50 metredir. Takdır edılen kıy- meti: 34.650.000.000 TL yüzde 15 KDV alıcıya aittir. Satış şartları: 1-Satış, 9.3.1999 günü saat 14.40'tan 14.50'ye kadar adliye mezat salonunda açık arrtırma suretiyle yapılacak- tır. Bu arttırmada tahmin edılen kıymetin vüzde "75'ini ve riiç- hanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflan- nı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz- sa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 19.3.1999 gü- nü aynı yer ve aynı saatte ıkincı arttırmava çıkanlacaktır. Bu art- tırmada da bu miktar elde edılememişse gayrimenkul en çok art- tıranın taahhüdü sakJı kalmak üzere arttırma ilanında göstenlen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edilecektır. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçham olan alacakların top- lamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve pay- laştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alı- cı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin. tahmin edilen kıymetin yüz- de 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir ban- kanın teminat mektubunu \ermeleri lazımdır. Satış. peşin para iledir. alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebi- lir. Tellaliye resmı, ihale pulu, tapu harç \e masraflan alıcıya ait- tir. Binkmiş vergıler satış bedelinden ödenır. 3- tpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilılenn (*) bu gayrimen- kul üzerindeki haklannı hususıvle faiz \e masrafa dair olan id- dialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemıze bit- dirmelen lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit ol- madıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sure- tiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri. teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer za- rarlardan ve ayrıca temerrüt faizınden müteselsilen mesul ola- caklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kal- maksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle te- minat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya birör- neğı gönderilebilır. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve mündereca- tını kabul etmış sayılacakları. başkaca bilgi almak isteyenlerin 1998'193 IŞ sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvur- malan ilan olunur. 6.1.1999 (*) llgıliler tabirine irtıfak hakkı sahipleri de dahildir. Basın:2184 HAYVANLAR ISMAİL GLLGEÇ [p Nf KPTU Ptfeıl Mı KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicaku turk.net ÇIZGILIK KÂMtL MASARÂCI BULUT BEBEK \c, kınk- Onîara ( Tabü ki ıVbezfml / TARİHTE BUGUN MÎMTAZ ARIKAN 22 Ocak "VICTORIA ÇAĞfNtN SONU. 1301'OE BUGÜN, İN6İÜZ İMPARATORLUStj'NUN 63 YILLIK HÜKLİMPAI?Ir KMUÇE VICTO&A 32 YAŞ/NM ÖLPÜ. 13. YÜ2YILIN ıZİUCİ YARtSINPA, İMPARATVIİLU6UN ISTERLERİNe UYGUN, 7TJ- TVCU, SALTKNAT TtlRELE&İNE SHCI SlKIYA BASU BİR HÜKÜMPARPl. ÖLÛMÛ, PO6AL BİR TAffT DEĞİŞIKLİGİHPEN ÖTE, OEV SÖ- MÛRGE /MPA/S47VRLUĞUMUAJ •nAŞAM/NDA DÖAIÜA4 NOtCTASIYDI. "Ü2&&HDE GÜNEŞİN BATMAD/ĞI" Su ıMPAKAro/SLUK, A8T/K Po. LlTİK VE EKONOMİK DÜNYA EGEMENLİĞl. Ni SÜRPÛREMİYECEKTİ. SAZI BATILI ÜL- KELER,TEKNOLOJİK YARJÇTA İN6İLTEISEL Yİ &ERİDE BIRAKMAYA KOYULMUŞTU B' LE.. YİfiMiNCJ VÜZY/L BAŞLiyOIZDU.. ANKARA... ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Kulakları Çınlıyor mu? ANKA'dan bir telefon, Ergun Balcı'yı yitirdik, dedi Konçrta Işık, ajansın dış politika haber- cisi, kimi yrtirdiğimizi iyi biliyor. Dondum kaldım, hastalığını biliyorum ama ölümüne inanamıyo- rum. O istanbul'da, ben Ankara'dayım, uzun yıllar karşılaşmadık, birkaç kez telefonla konuştuk an- cak. Hastalığı nedeniyle bir süre ara verdi ya- zılarına, köşesine döndüğü zaman sevinçle ses- lendim. Onun okuruyum herşeyden önce. Çok zarif sözcüklerle yanıtladı beni. Bir de çiçek at- tı 1971 baharından. • • • O yıl Başkan Kekkonen gelecek ülkemize. O nedenle üç gazeteci çağırdı Fin hükümeti. Mil- liyet'ten Ali Oraloğlu, Akşam'dan ben, Cum- huriyet'ten Ergun Balcı. Böylece ilk kez Yeşil- köy Havaalanı'nda karşılaştık Ergun Balcı'yla. Amsterdam'da birgece, sonra Helsinki'de be- yaz geceler, daha doğrusu en uzun günler. Gü- neşi yaşama sevinciyle selamlıyor Finliler. Ka- ranlığın hüznünü aşıyor, aydınlığı coşkuyla kut- luyor. Beş günlük bir yolculuk, ama program hayli yoğun. Kısa süreye çok şey sığdı, mavi gölle- ri, yeşil ormanları, uzun kış aylarının hüznünü beyaz gecelerde dağıtanların şarkılarıyla çok renkli bir yolculuk. Helsinki dışında, bir park içinde büyük bir dinlence evine gittik, saunaya girdik bir sabah, Kuruçov da buraya gelirmiş yılda birkaç kez. Ergun Balcı söyledi bir aralık. Son gün de Başkan Kekkonen ile görüştük. Sade kişiliğiyle çok etkiledi bizı. Sıcak bir ha- ziran akşamı da Tarabya koyunda buluştuk Başkan Kekkonen ile. Dışişleri Bakanı Osman Olcay'ın esprileriyle kahkahalar çınladı sofra- mızda. Yazarken beyaz geceler gibi aydınlanı- yor belleğim. Ergun Balcı'nın Başkan Kekko- nen'e sorduklarını anımsıyorum. Gündeme Fin- landiyalaştırma politikasını getiriyor, ama usta bir diplomat gibi, sözcüklerı özenle, saygıyla se- çerek. Beş gün boyunca çok şey öğrendim on- dan ama satır arasmda. Havadan sudan, ma- vi göllerden, yeşil ağaçlardan söz ederken dış politikaya da değiniyor birkaç sözle. Dinleye- ne saygıyla, çok kolay biçimde en güç sorun- ları anlatıyor. Yazılarında da o saygı ve özen var her zaman. Doğruları yazıyor, ilkelerinden ödün vermiyor hiç. Bir dış politika yazarı, yorumcusu için önemli bir olay bu. Meslek dalımızda bir yozluk yaşa- nırken özünü koruyan kalemler başka bir gü- ven, saygınlık kazanıyor. Rüzgâr güllerine, kı- rılganlık eğilimine karşı özünü koruyanlarla di- reniyor insan. Kökenine ters düşmeyenlerle. Karanlığı onlar deliyor, gerçeği onlar parlatıyor. • • • Kaç gündür Patriot füzelerini konuşuyor baş- kentliler. Ergun Balcı'nın kulakları çınlıyor mu aca- ba? Yorumlar çok değişik ama tarihin akışında gerçek yerine ulaşıyor olay. İlk füzeler Turgut Oza> döneminde ülkemize geldi, sonra ilgınç ge- lişmeler yaşandı, diyor kimı dostlarım. Dış po- litikanın iç politikanın uzantası olduğunu belir- tiyor, espriden de geri kalmıyor, çiçek atmaya gelmiyor, diye gülümsüyor. Elbet acıyla! Baş- ka nasıl gülümsenir! Kimi olayları yaşarken in- sanlık, vatandaşlık onurumuz hayli zedeleni- yor, yüreğimız çok derinden sızlıyor doğrusu. Donup kalıyor, şaşkınlığı aşamıyoruz. Olayı baş- kalarından duyuyoruz çoğu kez, içinde miyiz, dışında mı karar veremiyoruz. 1970'li yıllardaya- şadığımız olaylar canlanıyor gözümde. Başba- kan Ecevit'in Kıbrıs politikasını oluşturan yön- temi. Halkın desteğiyle güçlenen halka açık bir politika. Aradan geçen yıllarda çok şey değiş- ti ülkemizde! ilkeler doğrultusunda değil, ödün- ler doğrultusunda biçimleniyor yaşam. Ödün vermeyenlerin ölümü de derin bir boş- luk bırakıyor geride. Ergun Balcı da onlardan biri. Ama şarkısını kardeşler sürdürecek kuşku- suz. Ona Ergun Ağabey diye seslenenler. Ben de bu umutla uğurluyorum Ergun Balcı'yı. Bir dal kırılsa da yeni filizlerin yeşereceğini dü- şünüyorum. Ağacın sağlam kökenine, üretken- liğine güveniyorum. Balcı'nın güzel kışiliği de sağlam kökeniyle oluşmuyor mu?.. BULMACA SEDAT YAŞAYAS 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA: 1/ Ağnyı din- diıme, acı du- yumunu yok etme. 2/ Bir- çok kişi tara- fından el ele tutuşarak o>- nanan bir halk oyunu... Dürü- lerek boru bi- çimi verilmiş den ya da kâ- ğıt tomar. 3/ Utanma duy- gusu... Yanm baş ağ- nsı. 4/ Muğla'nın bir 1 ilçesi. 5/ tstek, arzu... 2 Yavnıyetiştirecekdu- 3 ruma gelmiş olan hay- . van ya da yemiş vere- cek durumdaki ağaç. ^ 6/ Hintli kadınların 6 ulusal giysisı... Birki- 7 şinin ya da toplumun g yaşamındaki yüce bir • olayı anmak üzere ya- zılanlirikşiirtürü. 7/Özsü... Birrenk. 8/Un, süt,yağ, yumurta, şeker ya da pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişı- rilmesiyleyapılanbirtürtatlı. 9/Açık. belli... Yok et- me. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Duta benzer. kırmızı renkli, sulu ve kokulu bir ye- miş. 2/ Pilotlar ve havacılar için yayımlanan bülten... " Fazıl —-": Piyanistimiz. 3/ Yüz metre kare tutann- da yüzey ölçüsübirimi... Zambia'nın başkenti. 4/ Yas- sı ve dar biçimli metal parça... Kazı yeri. 5/ Yoksul- lara yıyecek dağıtan hayır kurumu. 6/ Diyarbakır'ın bir ilçesi... Bir soru eki. II Nefesli bir çalgı... "Bana derler —• yiikünü sen götür/Benim yük götürür dermanım mı var" (Karacaoğlan). 8/Birbağlaç... Hastalık. dert. 9/ Bir tartı birimi... Yeteneği ve say- gınlığıyla ünlü kadın şarkıcılara verilen ad.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle