Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 OCAK 1999 CUMARTESİ
HABERLER
DlSK Genel Başkanı, çalışma yaşamının sorunlannı ve çözüm önerilerini anlattı
'Bankacıhk sistemi değiştneH
9
İLHAN TAŞÇI
ANKARA -
DlSK Genel Baş-
kanı Rıdvan Bu-
dak işçi çıkarma-
lann en yoğun ya-
şandığı I998"in
çalışma yaşamı
sorunlannı, çö-
züm önerilerini ve
I999'dan beklen-
tilerini anlattı. Ba-
zı sermaye çevre-
lerinın bunalımın ticaretini yaptığını
vurgulayan Budak "tşverenler,bugüne
kadar uvgulamaya sokamadıkJarı es-
nek çalışmayı yaşama geçirmek iste-
mektedirler" dedi.
DlSK Genel Başkanı Budak. konuy-
la ilgili sorulanmıza verdiği yanıtta,
Türkiye'de ekonomik bunalımlann fa-
turasının çalışanlara yüklendiğini vur-
guladı Budak "BunLar işten çıkarma-
lar. iicret ve diğer sosyal haklarda geri-
leme, örgütsüzieştirme biçimlerinde or-
taya çıkmıştır" dedi.
lş\erenlerin. az çalıştınp az ücret
ödeme önensını eleştiren Budak "Üc-
retler zaten yetersiz. Bu koşuuarda bu
önerinin gerçekleşmesi rnümkün değil-
dir. Bununla birlikte toplusözles,me hak-
larının ödenmemesi, fazla mesai ücret-
lerinin kısılması gibi krizi emekçiye yük-
leyen öneriler getirilmektedir"' dıye ko-
nuşru.
Budak, 1998 yılınm çalışma yasamı
açısından parlak geçmediğini, sendikal
haklar önündeki en temel kısıtlama ve
yasaklamalann bu yıl da sürdüğünü be-
lırtti. Sendikalaşma nedeniyle binlerce
işçinin işten atıldığını anımsatan Bu-
dak "Çalışma yaşamındaki yasalarda
demokratikleşme sağlanmadı. İşletme
ve işkolu barajları. üyelikte noter koşu-
lu, yetki işlemi gibi sonınlar \ariığını ko-
nıdu. Toplusözleşmeler istenUdiği gibi
olmadı" dive konuştu.
Özelleştırme sürecinde önemlı gelış-
meler olduğunu \urgula> an Budak söz-
lerini şöyle sürdürdü:
"SEKA işçileri günlerce direnerek
SEKA'run kapatılmasının önüne geçti.
Kısacası yenilgiler ve kazanımlaria do-
lu bir yılı daha geride bırakbk. 1999 j>
lına girerken ekonomik kriz otgusu ça-
lışma yaşamının en önenüi sorunu hali-
ne gddi."
1999 yılına ekonomik bunalımla bir-
likte sıyasal bunalım ortamında girildi-
ğine dikkat çeken Budak. belirsizlikle-
rin üst üste biriktiği bir dönemde çalış-
ma yaşamının da olumsuz etkılendiğı-
ni. bu koşullarda gelecek yılın da ciddi
sorunlarla dolu geçeceğinin şimdiden
söylenebileceğini söyledi. Yeni yılda da
en önemli sorunun işten çıkarmalar, ış-
sızlık \e anti-demokratik yasalarla uy-
gulamalar olacağını anlatan Budak.
beklentilennin özellikle sendikalaşma
nedeniyle işten çıkarmalann önüne ge-
çecek yasal düzenlemenin, iş güvence-
sinın ve işsizlik sigortasının çıkanlma-
sı olduğunu söyledi.
Bunun tüm emekçılenn ortak istemi
olduğunu kaydeden Rıdvan Budak, an-
tı-demokratikbaraj uygulamalannın ve
noter koşulunun kaldınlması. toplusöz-
leşme yetkisınde referandumun esas
alınmasının da istemleri arasında oldu-
ğunu belirtti. Budak "Seçim sürecinde
çalışanlann bu taleplerinin dikkate alın-
masını gerekmektedir. Çalışanlar siyasi
tercihlerini bu taleplerin gerçekleşip ger-
çekleşmeyecegine göre belirteyecekler-
dir" diye konuştu.
Bunalımın çözümünde temel ölçü-
tün, istihdam ve sanayinin korunması-
nın önemine dikkat çeken Budak şun-
lan söyledi:
"Bunun için bunalımdan etkilenen
sektör veişletmeler, ham maddeve ener-
ji gibi temel girdiler bakımından des-
teklenmelidir. Kamu bankalannın kre-
dilcri istihdamı veyatınmı geliştirmeyen
alanlaradeğil.doğrudan sanavheakta-
nlmalıdır. İşçi çıkaran, kayıt dışı çalışan
ya da çalışanlann sendikalaşma hakkı-
nı tanımayan işverenier destekienme-
melidir." "
Rapor CHP'lilerce hazırlandı
' Toplusözleşmede
yetki sistemi
kaldınlsın'
BAMJ SALV1AN
ANKARA-CHP'li
sendika kökenli
milletvekillerince
hazırlanan örgütlülük
raporunda. Türkiye'de
örgütsüzlüğün egemen
olduğu saptaması yapıldı.
Örgütlerin "adeta örgütlü
toplumu yok etme işlevi
görmekle" suçlandığı
raporda, işten armalara
karşı Uluslararası Çalışma
Örgütü(ILO)
sözleşmesinin yasal
düzenlemeye
kaMişturulması istendi.
CHP'li sendika kökenli
milletvekillerinden genel
başkan yardımcısı Cevdet
SeM Partı Meclisi üyelen
Bekir Yurdagül, Vaşar
Seyman ile Basın-tş
Genel Başkanı An" Ekber
Güvenç ve Harb-lş
Araştırma Uzmanı Kemal
Öke tarafından çalışma
yaşamının temel
sorunlannı saptayan
rapor. partinin Araştırma
ve Proje Merkezi'ne
sunuldu.
Raporda, işçi kitlesinin
çok sayıda sendikal yapı
içinde küçük ve etkinsiz
bir örgüt yapısı
oluşturduklanna dikkat
çekildi.
Raporda saptanan
örgütlenmenin önündeki
engeller ve çözüm
önerileri özetle şöyle:
0 1 2 Eylül sonrasında
hazırlanan çalışma
yaşamına Uişkin yasalar,
özgürlük ve haklann
kullanımını zorlaştınyor.
# Özellikle son 15 yıldır
örgütlü toplumu
sevmeyen anlayış.
yöneticilenn tavnndan.
yasama, hatta yargı
organına yansıyor.
Küreselleşme,
örgütlenmeye karşı
yöneticılerin işlerini
kolaylaştınrken, haksız
uygulamalara uluslararası
gerekçeler yarattı.
- Afıl, işlevsiz ve iş banşını
oluşturacak yapıdan uzak
olan Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı
yeniden yapüandınlmau.
Tamamen göstermelik
olan iş teffişleri yarardan
çok zarar veriyor.
#tşkolu barajı yüzde
10'dan. işyeri
sendıkacılığma prim
vermeyen makul bir orana
çekilmeli.
# TopliLSÖzfcşmede yetki
sistemi ortadan
kaldınlmalı. Sendika
doğrudan işvereni masaya
çağırabilmeli. l'yuşmazlık,
bakanhk yerine tarafsız
uzmanlık kuruluşu
istatistikleriyle yargı
kanaiıyla çözülmeli.
# Bağıtlanan işkolu
sözleşmesi, sendika olsun
ya da olmasın tüm
işyerlerinde asgari norm
olarak uygulanmalı.
# Sendikalaşmaya ivme
kazandırmak için bir süre,
işe giriş için sendika
üyeliği zorunlu kılınmalı.
•tşverenin
toplusözleşmeyı
uygulamamasına karşı
"hak grevi" yeniden
geririlmeli. Grev hakkı
göstermelik olmaktan
çıkanhpkapsamı
genişletilmelı.
# Doğal yapıya aykın
olan kamu işveren
sendikalan ortadan
kaldınlarak her sektörün
kendine özgü koşullanna
göre toplu pazarlık sistemi
uygulanmah.
# Sendika üyeligı ya da
istifada noter zorunluluğu
kaldınlmalı. Üyenin
tarafsız uzmanlık
kuruluşuna bildirimi
yeterli sayılmalı. Bunun
içın 2821 sayılı
Sendikalar Yasası
değiştirilmeli
# Kamu çalısanlanna
grevli-toplusözteşmeli
sendika hakkı tanınmalı.
Kamu çalışanı
karmaşasını giderecek
personel reformu
gercekleştirilmeu.
•ILO normlan kabul
edilse de iç hukuk
kuralına dönüştürülmüyor.
Işçilerin özellikle sendikal
örgütlenme gerekçesi ve
keyfi işten atılmalanna
karşı. Türkiye'nin 1994
yılında kabul ettiği 158
sayılı ILO sözleşmesi
ışığında, 1475 sayılı İş
Yasası yeniden
düzenlenmeli.
# İşsizlik sigortası ve aile
yardımı getirilmelL
tLAN T.C.
AYANCIK ASLtYE HUKUK
• HÂKİMLİĞl'NDEN
DosyaNo: 1997'288
Davacı Hüseyin Can tarafından, davalı Sibel Can
hakkında mahkememize açılan şıddetlı geçimsizlik
nedeni ile boşanma davası mahkememizce
3.11.1998 günü sonuçlanmış ve davacının davası-
nm kabulü ile; Sinop ili Ayancık ilçesi Aygördü Kö-
yü C: 013/01 S: 26-KSN: 15-24'te nüfusa kayıtlı
Dursun ve Cavide'den olma 1974 D.'lu Hüseyin
Can ile Salih ve Elife'den olma 1980 doğumlu Si-
bel Can'ın boşanmalanna.
Eksik alınan 345.000 TL nisbi harcın davacıdan
alınıp Hazine'ye irat kaydına.
Davacının yapmış oldugu mahkeme masrafian-
nın talebi gibi kendi uhdesinde bırakilmasına dair
verilen karar davacının yüzüne karşı davalmın yok-
luğunda Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen ka-
rar, davalı Sibel Can'ın bütün aramalara rağmen ad-
resi bulunamadıgından 7201 sayılı Tebligat Kanu-
nu'nun 28 ve 29. maddeleri uyannca karann ifenen
tebliğıne, aynı yasanın 31. maddesi uyannca ilanen
yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde teblı-
gatın yapılmış sayılacağı ve karann kesinleştirilece-
ği ilanen tebliği olunur 13.11. 1998
Basm: 59380
Balik da balıkçı da küstii
Veni yılın ilk günü, anıatör balıkçıların istediği gibi ılık,
baştan çıkancı. pınl pınldı. Ancak oltava gelecek balık
tükenince. kış mevsiminde üstelik sakin bir taril günü
Boğaz'da vakalanan güneşle gün boyu süren biriiktelik.
. dt'ğt'tiendirM. Her şeye karşın oka başında
SELÜLOZ-ÎŞ GENEL BAŞKANI DAVUT BOZKAN
'Ulkesoşyalkrizesürüldeniyor'
İstanbul Haber Servisi - Türkiye
Selüloz. Kâğıt ve Mamülleri
Işçileri Sendikası (Selüloz-tş)
Genel Başkanı Davut Bozkan.
gelir dağılımı giderek bozulan
Türkiye'nin sosyal bir krize
doğru süruklendiğıni belirtti.
Davut Bozkan yaptığı yazılı
açıklamada, SEICVda toplu iş
sözleşmesi süresinin
31 Aralık'ta sona
erdiğini ıfadeederek
işçiler arasında
yapılan anket
sonuçlanna göre yeni
dönem toplu iş
sözleşmesi taslağı
hazırlandığını
kaydettı. Taslağın 3
önemlı konuda
belirlendiginı
vurgulayan Bozkan.
işçılenn diişük
ücretlere mahkûm
edilmek ıstendığini
ancak var olduğu ıddia
edilen ekonomik
krizın sorumlusunun
işçiler olmadığını
söyledi. SEKA
toplusözleşmesi için
sendikanın
hazırlayacağı taslakta
yer almasına karar
verilen konularla ilgili
açıklamada. özetle
şöyle denildi:
# Çalışarlann yaşam
standartlannı
belirleyen unsurlann
başında, üyelerimize
yapılan ücret ödemesi
gelir. Üyekrimizin
ailesiyle birlikte insan
onuruna yaraşır.
ülkenin ve çağm
koşullanna uygun bir
yaşam düzeyini
sağlayacak ücret gehri
elde etmeleri, bu
bakımdan büyük
önem taşır. Onun için
önce 550 bin liranın
altındaki saat
ücretlerinin, 550 bin
lirayaçekılerek
iyileştirilmeli ve
eşelmobıl
uygulamasından
vazgeçilmeli.
0 Müesseselerimizde
yaygınlasan taşeron
uygulamalanna karşı,
toplu iş sözleşmesi
kapsam maddesi ni
genişleterek
yararlanma kapsamına
taşeron işçilerin de
dahil edilerek
sendikamız üyeliğine
kazandınlması.
hedeflerimiz kapsamındadır.
0 10 yıllardan bu yana bilerek ve
istenerek yapılmayan teknolojik
yatınmlann yapılabilmesi ve
fabrikalanmızın yenilenmesi için
kurullar maddesine teknolojik
yatınmlar kurulunun ilave
edilmesi ile kurulda bir sendika
temsilcısi bulunmalı.
KÜLTÜR • SANAT
0 Aynca, ücret ve ücrete ilişkin
diğer arttıncı maddelerimizin
sosyal yardımlann günümüz
koşullanna göre düzenlenmesi.
yemegin 4 kaba çıkartılması,
ücret dengesizliklerinin ortadan
kaldınlması ilgili taleplerin, toplu
sözleşme taslagında yer almasına
karar verilmıştir.
293 89 78 (3 HAT)
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
CEMAL REŞİT REY _ KONSER SALONU
3 Ocak Pazar 1999 Saat:20.00
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
CEMAL REŞİT REY SENFONİ ORKESTRASI
Genel Sanat Yönetmeni: Arda AYDOĞAN
Şef:
Erol ERDİNÇ (Devlet Sanatçısı)
Solistler:
Yıldız İBRAHİMOVA (Soprano)
Hakan AYSEV (Tenor)
"Valsler ve Müzikallerden Seçmeter"
Bilet Fiyatları: 4.000.000-3.000.000.TL^
ERESİNHOTEL* ' **"'^ CRR Konser Salonu: 232 98 30
__- ' (Reıeraasyonlırınn saat 10.00-19 30 arası kabul edılir)
- ,.^ "'-" AKM Senloni Gişesi: 251 56 00 CAROUSEL Bakıkoy: 570 84 34
••••"' CAPITOLAllunizade 3911930/333
Salonumuzun biiiiin lcyal ki(Jtmflerınde bğretmen. öğıenci. emekli ve
Büyükşehir Belediyesi mensuplanna %50. en a2 30 kişilik gruplara %20 indirim yapılif.
Çözüm aranıyor
Belgelerde
işsiz yüzde
13.5 arttı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ekonomik buna-
lım nedeniyle yaşanan işten
çıkarmalar devletın belge-
lerindeki rakamlara da yan-
sıdı. tş ve İşçi Bulma Kuru-
mu'na (İÎBK.) işsiz oldukla-
nnı bildırenlerin sayısı ge-
çen yıla göre yüzde 13.48
artış gösterdi. IlBK'nin ve-
rilerine göre geçen yılın
ekim ayında 630 bin 994
olan işsiz sayısı bu yıl 716
bin41'eyükseldi.
Ekonomik durgunluğun
neden olduğu fabrika ka-
patmalar işgücü piyasasını
olumsuz etkiledi. İşveren-
ier istedikleri önlemlerin
alınabilmesi için işçi çıkar-
malan gündeme getinrken,
ltBK'nin verilen de işsizli-
gın artış gösterdiğıni ortaya
koydu.
Asya'nın ardından Rus-
ya'da başlayan ekonomik
bunalımın Türkiye'de üre-
tim sektörüne yansidığı ay
olarak belirtılen Ağustos
1998'de llBK'yebaşvuruda
bulunan kayıtlı işgücü sayı-
sı 705 bin 619'a ulaştı.
Böylece geçen yıl ağustos
ayında 603 bin 36 olan ka-
yıtlı işgücü sayısı, bu yıl ay-
nı aya göre yüzde 17.01 ar-
tış gösterdi. İş arayana ku-
rumun asgari ücret düze-
yinde bile iş bulamadığı
(kayıtlı işsiz) işsiz sayısı
490 bin 441'e yükseldi.
!997'nin Eylül ayında ka-
yıtlı işgücü sayısı 630 bin
443 iken, bu yılın aynı ayın-
da yüzde 11.41 artış göste-
rerek 702 bin 354 oldu.
1997 Eylülü'nde 441 bin
755 olan kayıtlı işsiz.
1998"in aynı ayında yüzde
9.68 artarak 484 bin 506'ya
ulaştı. İşçi çıkarmalann en
yoğun yaşandığı ekim ayın-
da kayıtlı işgücü sayısı 716
bin 41 "e ulaşırken. geçen
yılın aynı ayında bu sayı
630 bin 994' olarak kayıt-
lara geçmişti. tşsiz sayısı
geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 13.5 arttı.
CUMARTESİ
YAZILAR1
ATAOL BEHRAMOGLU
İkilemler...
98'in son günü "Cumhuriyet"'\r\ "Ekonomik
tablo ürkütüyor" başlıklı ilk sayfa haberinde ge-
lir dağılımındaki dengesizliğin irtica, terör ve maf-
yayı güçlendırdıği bildiriliyor; "Radikal"\n "Geç-
miş olsun" başlıklı ilk sayfa haberi, geride kalan
yılda ülkemizde yaşanan toplumsal, siyasal, eko-
nomik bunalımlann özetıni veriyordu. "Milliyet"
ilk sayfaya ana haber başlığı olarak "Her şeye
rağmen umuf'u seçmışti. Coşkulu, sevinçli bir
gençlik topluluğu fotoğrafının alt yazısı şöyleydi:
"Türkiye geleceğe güvenle bakan bir ülke. Di-
namizmi gençlikten kaynaklanıyor. 20 yaşın al-
tında 25 milyona yakın kişi var. Yeniliğe, bilgiye,
teknolojiye açık, gülen bir nesil geliyor, gelece-
ğe umutla bakmak istiyor."
Yeni bir yıla girerken umutlu olmakla umutsuz-
luğa kapılmak arasında ikilem içinde kaldım...
•••
Eski yılın son günü sabahın ilk saatlerinde iyi
duygularla sokağa çıktığımda, her gün karşılaş-
tığımız özensız davranışlardan biriyle ilgili olarak
on yedi-on sekiz yaşlarda bir delikanlıyı elden
geldiğince kıbar bıçimde uyardım. Gıyim kuşa-
mı toplumun aşağı orta tabakalarından olduğu-
nu gösteren delıkanlı bana daha da kabaca ve
öfkeyfe karşılık verdı. Aynı kabalık ve öfkeyle kar-
şılık vermek ya da alttan almak arasında ikilem-
de kaldım. Yeni bir yıl öncesinin iyiye dönük duy-
guları içinde olmasam, belki kabalık ve öfkeyi se-
çerdim... Fakat yaşadığım asıl büyük ikilem, in-
sanımızın geneldeki bir davranışıyla ilgili.
Türkiye insanı, hangi toplumsal kesimden ge-
lirse gelsin, büyük çoğunluğuyla, kibirlilik ve ken-
dini beğenmışlik özelliklerı taşıyor... Geri kalmış,
sömürülen ülke ınsanında görülebilen ezilmişlik
ya da alçakgönüllülükten bızim ülkemizin en yok-
sul insanında bile eser yok... Bunun ne ölçüde
erdem, ne olçüde bilinçsizlik olduğuna karar ver-
mede gerçek bir ikilem içindeyim...
•••
Bu sütunda geçen hafta yayımlanan "Batı So-
lu'nun Çirkin Yüzü" başlıklı yazım, arkadaşlarım-
dan, tanımadığım okurlardan olumlu yankılar al-
dı. 98'in son sabahı telefonla yeni yılımı kutlayan
bir yazar dostum yine aynı yazıyla ilgili olarak
övücü sözler söylemişti. içimde bu sözlerin sı-
caklığıyla gazetelere göz attığımda Dogu Pe-
rinçek'in ikı jandarma eri arasında kelepçeli fo-
toğrafmı gördüm. Kendimi bir kez daha o hep ya-
şayageldiğımiz ikilemin içinde buluverdim... Bir
yandanyabancıülkelerdekidüşmanlıkyadaön-
yargılara, biryandan kendi ülkemizdeki egemen
güçlerin düşmanca davranışlarına, toplumdaki
ve devletteki duyarsızlığa karşı ülkemizi savun-
mayı sürdürürken; kötümserliğe, bıkkınlığa,
umutsuzluğa kapılmamayı başarmak.
Eski yılın son günlerinden birinde genç bir ga-
zeteci hazırladığı bir haberle ilgili olarak, son gün-
lerde yaygınlasan şiir kasetleri konusunda dü-
şüncemi sordu... Yıne bir ikilem içinde kaldım...
Kötü şiirleri kötü biçimde okuyan, arabeski bu
alanda örnekleyen kimi kişileri eleştirecek olsam,
şiiri kendi özel alfabelerı durumunagetiren, top-
luluk önünde okunacak, tek dizeleri bulunmayan
fildişi kule erbabını savunmuş gibi olacağım.
Eleştirmesem, bu kez onlardan yanaymışım gi-
bi görüneceğım. Iki tarafı da eleştirsem, başka
tartışmalara girmek gerekecek... Değer mi, deg-
mez mi? Bitmez tükenmez ikilemler...
•••
Ikilemlerin çeşidını ve sayısını arttırabilirim. Çö-
zülmesi gereken temel ikilem ise yeni bir yılın
başlangıcında umutlu mu yoksa umutsuz mu ol-
manın yaşadığımız gerçeklerle daha çok bağ-
daştığı... Oktay Akbal 31 Aralık tarihli yazısına
Ataç'ın bir sözünü başlık olarak almış: "Yeni yıl
umutlulara mutlu olsun!" Böylece, sanıyorum ki
Ataç gibi o da, çok fazla, belkı de hiç umutlu ve
mutlu olmadığını söylüyor... Aldatıcı umutlara,
yalancı mutluluklara kapılmaktansa böylesi kuş-
kusuz daha dürüst ve insancadır... Fakat belki
daha da doğrusu, umudu ya da umutsuzluğu,
mutluluğu ya da mutsuzluğu çok fazla önemse-
meksizin, ama hepsini de yaşamaya hazır ola-
rak, çagdaş bir aydın ve ınsan olmanın gereklerini
yerine getirmeyi sürdürmek...
Yerine getirilemeyecek vaatlerde bulunuyorlar
'Adaylar belediyeciliği
sonradan öğreniyorlar'
İstanbul Haber Servisi - Marmara Üniver-
sitesi Mahalli ldareler Programı Başkanı
Prof. Dr. Ömer Dinçer. belediye başkan
adaylarının pek çok konuda vaatlerde bulun-
duklannı, ancak seçildıkten sonra belediye-
ciliği öğrenen belediye başkanlannın. yasal
olarak yerine getirilemeyen vaatler nedeniy-
le bürokratlarla aralannda çatışma yaşadık-
lannı söyledi.
Belediye başkan aday adaylannın yavaş
ya\aş ortaya çıkmaya başladığı bugünlerde,
Marmara Üniversitesi Mahalli ldareler ve
Yerinden Yönetim Programı, Uluslararası
Yerel Yönetımler Birliği (IULA) işbirliğiyle
belediye başkan aday lan, belediye meclis ve
il genel meclis üyeliği adaylan için bir eği-
tim programı hazırladı. Ocak ayında başla-
yacak v e "Verel Siyaset ve Modern Kent Y6-
neticiüği'' adını taşıyan programda adaylara,
hem gelecekte hem de seçım çalışmalannda
ıhtiyaç duyacaklan kent sorunlan ve çözüm
yollan. belediyecilik, yerel yönetim mevzu-
atı, yerel yönetimlenn mali yapısı ve sorun-
lan. medya ile ilişkiler gibi konularda semi-
nerler verilecek.
Mahalli ldareler ProgTamı Başkanı Prof.
Dr. Ömer Dinçer, Türkiye'de belediye baş-
kanlan da dahıl. yerel yönetim bırimlennde
çalışan 400 bınden fazla ınsan olduğunu söy-
ledi. Seçilen belediye başkanının belediye
hakkında, belediyeyi sınırlayan kanunlar ve
prosedürler hakkında yeterli bilgiye sahibi
olmadığını belırten Prof. Dr. Dinçer şöyle
dedi: "Beledhe başkan adaylan siyasetçi gi-
bi ortaya çıkıyor ve insanlara görev alanıvla
ilgili olsun veya olmasın bir sürü vaatlerde
btılumıyor. Belediye başkanfağını kazandığın-
da da, aşağı yukan ilk bir yıl belediye>i tanı-
makla. belediyeciliği \e belediyeyi belirleyen
me\zuatı öğrenmekle geçiriyor. Verdiği an-
cak kanunen yerine getiremedigi \aader ne-
deniyle de. bürokratlanyta aralannda çahş-
malar çıkıyor."
Bütün partilerin İstanbul ıl başkanlan ile
ilçe başkanlanna konuyla ilgili birer mektup
yazdığını da belirten Prof. Dr. Dinçer. bılgi
almak için arayanın çok olduğunu, ancak he-
nüz kayıt yaptınlmadığını söyledi.
Öte yandan tstanbul ve ılçe belediye baş-
kan aday adaylan da ortaya çıkmaya başla-
dı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı AH
Müfit Gürtuna. belediye başkanhğına aday
olup olmavacağı ile ilgili olarak partısınden
teklif gelmesı halınde buna uyacağını be-
lirtti. FP'den İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı adayı için Abduilah Gül'ün de
adı geçıyor.
istanbul için ANAP ve DSP'nin Fatih Be-
lediye Başkanı SaadertinTantanı aday gös-
terebilecekleri iddıası ise son hükümet kur-
ma çalışmalannda ıki partinin gösterdıği da-
yanışma nedeniyle güçleniyor.