20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 OCAK 1999 CUMARTESİ HABERLER DlSK Genel Başkanı, çalışma yaşamının sorunlannı ve çözüm önerilerini anlattı 'Bankacıhk sistemi değiştneH 9 İLHAN TAŞÇI ANKARA - DlSK Genel Baş- kanı Rıdvan Bu- dak işçi çıkarma- lann en yoğun ya- şandığı I998"in çalışma yaşamı sorunlannı, çö- züm önerilerini ve I999'dan beklen- tilerini anlattı. Ba- zı sermaye çevre- lerinın bunalımın ticaretini yaptığını vurgulayan Budak "tşverenler,bugüne kadar uvgulamaya sokamadıkJarı es- nek çalışmayı yaşama geçirmek iste- mektedirler" dedi. DlSK Genel Başkanı Budak. konuy- la ilgili sorulanmıza verdiği yanıtta, Türkiye'de ekonomik bunalımlann fa- turasının çalışanlara yüklendiğini vur- guladı Budak "BunLar işten çıkarma- lar. iicret ve diğer sosyal haklarda geri- leme, örgütsüzieştirme biçimlerinde or- taya çıkmıştır" dedi. lş\erenlerin. az çalıştınp az ücret ödeme önensını eleştiren Budak "Üc- retler zaten yetersiz. Bu koşuuarda bu önerinin gerçekleşmesi rnümkün değil- dir. Bununla birlikte toplusözles,me hak- larının ödenmemesi, fazla mesai ücret- lerinin kısılması gibi krizi emekçiye yük- leyen öneriler getirilmektedir"' dıye ko- nuşru. Budak, 1998 yılınm çalışma yasamı açısından parlak geçmediğini, sendikal haklar önündeki en temel kısıtlama ve yasaklamalann bu yıl da sürdüğünü be- lırtti. Sendikalaşma nedeniyle binlerce işçinin işten atıldığını anımsatan Bu- dak "Çalışma yaşamındaki yasalarda demokratikleşme sağlanmadı. İşletme ve işkolu barajları. üyelikte noter koşu- lu, yetki işlemi gibi sonınlar \ariığını ko- nıdu. Toplusözleşmeler istenUdiği gibi olmadı" dive konuştu. Özelleştırme sürecinde önemlı gelış- meler olduğunu \urgula> an Budak söz- lerini şöyle sürdürdü: "SEKA işçileri günlerce direnerek SEKA'run kapatılmasının önüne geçti. Kısacası yenilgiler ve kazanımlaria do- lu bir yılı daha geride bırakbk. 1999 j> lına girerken ekonomik kriz otgusu ça- lışma yaşamının en önenüi sorunu hali- ne gddi." 1999 yılına ekonomik bunalımla bir- likte sıyasal bunalım ortamında girildi- ğine dikkat çeken Budak. belirsizlikle- rin üst üste biriktiği bir dönemde çalış- ma yaşamının da olumsuz etkılendiğı- ni. bu koşullarda gelecek yılın da ciddi sorunlarla dolu geçeceğinin şimdiden söylenebileceğini söyledi. Yeni yılda da en önemli sorunun işten çıkarmalar, ış- sızlık \e anti-demokratik yasalarla uy- gulamalar olacağını anlatan Budak. beklentilennin özellikle sendikalaşma nedeniyle işten çıkarmalann önüne ge- çecek yasal düzenlemenin, iş güvence- sinın ve işsizlik sigortasının çıkanlma- sı olduğunu söyledi. Bunun tüm emekçılenn ortak istemi olduğunu kaydeden Rıdvan Budak, an- tı-demokratikbaraj uygulamalannın ve noter koşulunun kaldınlması. toplusöz- leşme yetkisınde referandumun esas alınmasının da istemleri arasında oldu- ğunu belirtti. Budak "Seçim sürecinde çalışanlann bu taleplerinin dikkate alın- masını gerekmektedir. Çalışanlar siyasi tercihlerini bu taleplerin gerçekleşip ger- çekleşmeyecegine göre belirteyecekler- dir" diye konuştu. Bunalımın çözümünde temel ölçü- tün, istihdam ve sanayinin korunması- nın önemine dikkat çeken Budak şun- lan söyledi: "Bunun için bunalımdan etkilenen sektör veişletmeler, ham maddeve ener- ji gibi temel girdiler bakımından des- teklenmelidir. Kamu bankalannın kre- dilcri istihdamı veyatınmı geliştirmeyen alanlaradeğil.doğrudan sanavheakta- nlmalıdır. İşçi çıkaran, kayıt dışı çalışan ya da çalışanlann sendikalaşma hakkı- nı tanımayan işverenier destekienme- melidir." " Rapor CHP'lilerce hazırlandı ' Toplusözleşmede yetki sistemi kaldınlsın' BAMJ SALV1AN ANKARA-CHP'li sendika kökenli milletvekillerince hazırlanan örgütlülük raporunda. Türkiye'de örgütsüzlüğün egemen olduğu saptaması yapıldı. Örgütlerin "adeta örgütlü toplumu yok etme işlevi görmekle" suçlandığı raporda, işten armalara karşı Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) sözleşmesinin yasal düzenlemeye kaMişturulması istendi. CHP'li sendika kökenli milletvekillerinden genel başkan yardımcısı Cevdet SeM Partı Meclisi üyelen Bekir Yurdagül, Vaşar Seyman ile Basın-tş Genel Başkanı An" Ekber Güvenç ve Harb-lş Araştırma Uzmanı Kemal Öke tarafından çalışma yaşamının temel sorunlannı saptayan rapor. partinin Araştırma ve Proje Merkezi'ne sunuldu. Raporda, işçi kitlesinin çok sayıda sendikal yapı içinde küçük ve etkinsiz bir örgüt yapısı oluşturduklanna dikkat çekildi. Raporda saptanan örgütlenmenin önündeki engeller ve çözüm önerileri özetle şöyle: 0 1 2 Eylül sonrasında hazırlanan çalışma yaşamına Uişkin yasalar, özgürlük ve haklann kullanımını zorlaştınyor. # Özellikle son 15 yıldır örgütlü toplumu sevmeyen anlayış. yöneticilenn tavnndan. yasama, hatta yargı organına yansıyor. Küreselleşme, örgütlenmeye karşı yöneticılerin işlerini kolaylaştınrken, haksız uygulamalara uluslararası gerekçeler yarattı. - Afıl, işlevsiz ve iş banşını oluşturacak yapıdan uzak olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yeniden yapüandınlmau. Tamamen göstermelik olan iş teffişleri yarardan çok zarar veriyor. #tşkolu barajı yüzde 10'dan. işyeri sendıkacılığma prim vermeyen makul bir orana çekilmeli. # TopliLSÖzfcşmede yetki sistemi ortadan kaldınlmalı. Sendika doğrudan işvereni masaya çağırabilmeli. l'yuşmazlık, bakanhk yerine tarafsız uzmanlık kuruluşu istatistikleriyle yargı kanaiıyla çözülmeli. # Bağıtlanan işkolu sözleşmesi, sendika olsun ya da olmasın tüm işyerlerinde asgari norm olarak uygulanmalı. # Sendikalaşmaya ivme kazandırmak için bir süre, işe giriş için sendika üyeliği zorunlu kılınmalı. •tşverenin toplusözleşmeyı uygulamamasına karşı "hak grevi" yeniden geririlmeli. Grev hakkı göstermelik olmaktan çıkanhpkapsamı genişletilmelı. # Doğal yapıya aykın olan kamu işveren sendikalan ortadan kaldınlarak her sektörün kendine özgü koşullanna göre toplu pazarlık sistemi uygulanmah. # Sendika üyeligı ya da istifada noter zorunluluğu kaldınlmalı. Üyenin tarafsız uzmanlık kuruluşuna bildirimi yeterli sayılmalı. Bunun içın 2821 sayılı Sendikalar Yasası değiştirilmeli # Kamu çalısanlanna grevli-toplusözteşmeli sendika hakkı tanınmalı. Kamu çalışanı karmaşasını giderecek personel reformu gercekleştirilmeu. •ILO normlan kabul edilse de iç hukuk kuralına dönüştürülmüyor. Işçilerin özellikle sendikal örgütlenme gerekçesi ve keyfi işten atılmalanna karşı. Türkiye'nin 1994 yılında kabul ettiği 158 sayılı ILO sözleşmesi ışığında, 1475 sayılı İş Yasası yeniden düzenlenmeli. # İşsizlik sigortası ve aile yardımı getirilmelL tLAN T.C. AYANCIK ASLtYE HUKUK • HÂKİMLİĞl'NDEN DosyaNo: 1997'288 Davacı Hüseyin Can tarafından, davalı Sibel Can hakkında mahkememize açılan şıddetlı geçimsizlik nedeni ile boşanma davası mahkememizce 3.11.1998 günü sonuçlanmış ve davacının davası- nm kabulü ile; Sinop ili Ayancık ilçesi Aygördü Kö- yü C: 013/01 S: 26-KSN: 15-24'te nüfusa kayıtlı Dursun ve Cavide'den olma 1974 D.'lu Hüseyin Can ile Salih ve Elife'den olma 1980 doğumlu Si- bel Can'ın boşanmalanna. Eksik alınan 345.000 TL nisbi harcın davacıdan alınıp Hazine'ye irat kaydına. Davacının yapmış oldugu mahkeme masrafian- nın talebi gibi kendi uhdesinde bırakilmasına dair verilen karar davacının yüzüne karşı davalmın yok- luğunda Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen ka- rar, davalı Sibel Can'ın bütün aramalara rağmen ad- resi bulunamadıgından 7201 sayılı Tebligat Kanu- nu'nun 28 ve 29. maddeleri uyannca karann ifenen tebliğıne, aynı yasanın 31. maddesi uyannca ilanen yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde teblı- gatın yapılmış sayılacağı ve karann kesinleştirilece- ği ilanen tebliği olunur 13.11. 1998 Basm: 59380 Balik da balıkçı da küstii Veni yılın ilk günü, anıatör balıkçıların istediği gibi ılık, baştan çıkancı. pınl pınldı. Ancak oltava gelecek balık tükenince. kış mevsiminde üstelik sakin bir taril günü Boğaz'da vakalanan güneşle gün boyu süren biriiktelik. . dt'ğt'tiendirM. Her şeye karşın oka başında SELÜLOZ-ÎŞ GENEL BAŞKANI DAVUT BOZKAN 'Ulkesoşyalkrizesürüldeniyor' İstanbul Haber Servisi - Türkiye Selüloz. Kâğıt ve Mamülleri Işçileri Sendikası (Selüloz-tş) Genel Başkanı Davut Bozkan. gelir dağılımı giderek bozulan Türkiye'nin sosyal bir krize doğru süruklendiğıni belirtti. Davut Bozkan yaptığı yazılı açıklamada, SEICVda toplu iş sözleşmesi süresinin 31 Aralık'ta sona erdiğini ıfadeederek işçiler arasında yapılan anket sonuçlanna göre yeni dönem toplu iş sözleşmesi taslağı hazırlandığını kaydettı. Taslağın 3 önemlı konuda belirlendiginı vurgulayan Bozkan. işçılenn diişük ücretlere mahkûm edilmek ıstendığini ancak var olduğu ıddia edilen ekonomik krizın sorumlusunun işçiler olmadığını söyledi. SEKA toplusözleşmesi için sendikanın hazırlayacağı taslakta yer almasına karar verilen konularla ilgili açıklamada. özetle şöyle denildi: # Çalışarlann yaşam standartlannı belirleyen unsurlann başında, üyelerimize yapılan ücret ödemesi gelir. Üyekrimizin ailesiyle birlikte insan onuruna yaraşır. ülkenin ve çağm koşullanna uygun bir yaşam düzeyini sağlayacak ücret gehri elde etmeleri, bu bakımdan büyük önem taşır. Onun için önce 550 bin liranın altındaki saat ücretlerinin, 550 bin lirayaçekılerek iyileştirilmeli ve eşelmobıl uygulamasından vazgeçilmeli. 0 Müesseselerimizde yaygınlasan taşeron uygulamalanna karşı, toplu iş sözleşmesi kapsam maddesi ni genişleterek yararlanma kapsamına taşeron işçilerin de dahil edilerek sendikamız üyeliğine kazandınlması. hedeflerimiz kapsamındadır. 0 10 yıllardan bu yana bilerek ve istenerek yapılmayan teknolojik yatınmlann yapılabilmesi ve fabrikalanmızın yenilenmesi için kurullar maddesine teknolojik yatınmlar kurulunun ilave edilmesi ile kurulda bir sendika temsilcısi bulunmalı. KÜLTÜR • SANAT 0 Aynca, ücret ve ücrete ilişkin diğer arttıncı maddelerimizin sosyal yardımlann günümüz koşullanna göre düzenlenmesi. yemegin 4 kaba çıkartılması, ücret dengesizliklerinin ortadan kaldınlması ilgili taleplerin, toplu sözleşme taslagında yer almasına karar verilmıştir. 293 89 78 (3 HAT) İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ CEMAL REŞİT REY _ KONSER SALONU 3 Ocak Pazar 1999 Saat:20.00 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ CEMAL REŞİT REY SENFONİ ORKESTRASI Genel Sanat Yönetmeni: Arda AYDOĞAN Şef: Erol ERDİNÇ (Devlet Sanatçısı) Solistler: Yıldız İBRAHİMOVA (Soprano) Hakan AYSEV (Tenor) "Valsler ve Müzikallerden Seçmeter" Bilet Fiyatları: 4.000.000-3.000.000.TL^ ERESİNHOTEL* ' **"'^ CRR Konser Salonu: 232 98 30 __- ' (Reıeraasyonlırınn saat 10.00-19 30 arası kabul edılir) - ,.^ "'-" AKM Senloni Gişesi: 251 56 00 CAROUSEL Bakıkoy: 570 84 34 ••••"' CAPITOLAllunizade 3911930/333 Salonumuzun biiiiin lcyal ki(Jtmflerınde bğretmen. öğıenci. emekli ve Büyükşehir Belediyesi mensuplanna %50. en a2 30 kişilik gruplara %20 indirim yapılif. Çözüm aranıyor Belgelerde işsiz yüzde 13.5 arttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomik buna- lım nedeniyle yaşanan işten çıkarmalar devletın belge- lerindeki rakamlara da yan- sıdı. tş ve İşçi Bulma Kuru- mu'na (İÎBK.) işsiz oldukla- nnı bildırenlerin sayısı ge- çen yıla göre yüzde 13.48 artış gösterdi. IlBK'nin ve- rilerine göre geçen yılın ekim ayında 630 bin 994 olan işsiz sayısı bu yıl 716 bin41'eyükseldi. Ekonomik durgunluğun neden olduğu fabrika ka- patmalar işgücü piyasasını olumsuz etkiledi. İşveren- ier istedikleri önlemlerin alınabilmesi için işçi çıkar- malan gündeme getinrken, ltBK'nin verilen de işsizli- gın artış gösterdiğıni ortaya koydu. Asya'nın ardından Rus- ya'da başlayan ekonomik bunalımın Türkiye'de üre- tim sektörüne yansidığı ay olarak belirtılen Ağustos 1998'de llBK'yebaşvuruda bulunan kayıtlı işgücü sayı- sı 705 bin 619'a ulaştı. Böylece geçen yıl ağustos ayında 603 bin 36 olan ka- yıtlı işgücü sayısı, bu yıl ay- nı aya göre yüzde 17.01 ar- tış gösterdi. İş arayana ku- rumun asgari ücret düze- yinde bile iş bulamadığı (kayıtlı işsiz) işsiz sayısı 490 bin 441'e yükseldi. !997'nin Eylül ayında ka- yıtlı işgücü sayısı 630 bin 443 iken, bu yılın aynı ayın- da yüzde 11.41 artış göste- rerek 702 bin 354 oldu. 1997 Eylülü'nde 441 bin 755 olan kayıtlı işsiz. 1998"in aynı ayında yüzde 9.68 artarak 484 bin 506'ya ulaştı. İşçi çıkarmalann en yoğun yaşandığı ekim ayın- da kayıtlı işgücü sayısı 716 bin 41 "e ulaşırken. geçen yılın aynı ayında bu sayı 630 bin 994' olarak kayıt- lara geçmişti. tşsiz sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13.5 arttı. CUMARTESİ YAZILAR1 ATAOL BEHRAMOGLU İkilemler... 98'in son günü "Cumhuriyet"'\r\ "Ekonomik tablo ürkütüyor" başlıklı ilk sayfa haberinde ge- lir dağılımındaki dengesizliğin irtica, terör ve maf- yayı güçlendırdıği bildiriliyor; "Radikal"\n "Geç- miş olsun" başlıklı ilk sayfa haberi, geride kalan yılda ülkemizde yaşanan toplumsal, siyasal, eko- nomik bunalımlann özetıni veriyordu. "Milliyet" ilk sayfaya ana haber başlığı olarak "Her şeye rağmen umuf'u seçmışti. Coşkulu, sevinçli bir gençlik topluluğu fotoğrafının alt yazısı şöyleydi: "Türkiye geleceğe güvenle bakan bir ülke. Di- namizmi gençlikten kaynaklanıyor. 20 yaşın al- tında 25 milyona yakın kişi var. Yeniliğe, bilgiye, teknolojiye açık, gülen bir nesil geliyor, gelece- ğe umutla bakmak istiyor." Yeni bir yıla girerken umutlu olmakla umutsuz- luğa kapılmak arasında ikilem içinde kaldım... ••• Eski yılın son günü sabahın ilk saatlerinde iyi duygularla sokağa çıktığımda, her gün karşılaş- tığımız özensız davranışlardan biriyle ilgili olarak on yedi-on sekiz yaşlarda bir delikanlıyı elden geldiğince kıbar bıçimde uyardım. Gıyim kuşa- mı toplumun aşağı orta tabakalarından olduğu- nu gösteren delıkanlı bana daha da kabaca ve öfkeyfe karşılık verdı. Aynı kabalık ve öfkeyle kar- şılık vermek ya da alttan almak arasında ikilem- de kaldım. Yeni bir yıl öncesinin iyiye dönük duy- guları içinde olmasam, belki kabalık ve öfkeyi se- çerdim... Fakat yaşadığım asıl büyük ikilem, in- sanımızın geneldeki bir davranışıyla ilgili. Türkiye insanı, hangi toplumsal kesimden ge- lirse gelsin, büyük çoğunluğuyla, kibirlilik ve ken- dini beğenmışlik özelliklerı taşıyor... Geri kalmış, sömürülen ülke ınsanında görülebilen ezilmişlik ya da alçakgönüllülükten bızim ülkemizin en yok- sul insanında bile eser yok... Bunun ne ölçüde erdem, ne olçüde bilinçsizlik olduğuna karar ver- mede gerçek bir ikilem içindeyim... ••• Bu sütunda geçen hafta yayımlanan "Batı So- lu'nun Çirkin Yüzü" başlıklı yazım, arkadaşlarım- dan, tanımadığım okurlardan olumlu yankılar al- dı. 98'in son sabahı telefonla yeni yılımı kutlayan bir yazar dostum yine aynı yazıyla ilgili olarak övücü sözler söylemişti. içimde bu sözlerin sı- caklığıyla gazetelere göz attığımda Dogu Pe- rinçek'in ikı jandarma eri arasında kelepçeli fo- toğrafmı gördüm. Kendimi bir kez daha o hep ya- şayageldiğımiz ikilemin içinde buluverdim... Bir yandanyabancıülkelerdekidüşmanlıkyadaön- yargılara, biryandan kendi ülkemizdeki egemen güçlerin düşmanca davranışlarına, toplumdaki ve devletteki duyarsızlığa karşı ülkemizi savun- mayı sürdürürken; kötümserliğe, bıkkınlığa, umutsuzluğa kapılmamayı başarmak. Eski yılın son günlerinden birinde genç bir ga- zeteci hazırladığı bir haberle ilgili olarak, son gün- lerde yaygınlasan şiir kasetleri konusunda dü- şüncemi sordu... Yıne bir ikilem içinde kaldım... Kötü şiirleri kötü biçimde okuyan, arabeski bu alanda örnekleyen kimi kişileri eleştirecek olsam, şiiri kendi özel alfabelerı durumunagetiren, top- luluk önünde okunacak, tek dizeleri bulunmayan fildişi kule erbabını savunmuş gibi olacağım. Eleştirmesem, bu kez onlardan yanaymışım gi- bi görüneceğım. Iki tarafı da eleştirsem, başka tartışmalara girmek gerekecek... Değer mi, deg- mez mi? Bitmez tükenmez ikilemler... ••• Ikilemlerin çeşidını ve sayısını arttırabilirim. Çö- zülmesi gereken temel ikilem ise yeni bir yılın başlangıcında umutlu mu yoksa umutsuz mu ol- manın yaşadığımız gerçeklerle daha çok bağ- daştığı... Oktay Akbal 31 Aralık tarihli yazısına Ataç'ın bir sözünü başlık olarak almış: "Yeni yıl umutlulara mutlu olsun!" Böylece, sanıyorum ki Ataç gibi o da, çok fazla, belkı de hiç umutlu ve mutlu olmadığını söylüyor... Aldatıcı umutlara, yalancı mutluluklara kapılmaktansa böylesi kuş- kusuz daha dürüst ve insancadır... Fakat belki daha da doğrusu, umudu ya da umutsuzluğu, mutluluğu ya da mutsuzluğu çok fazla önemse- meksizin, ama hepsini de yaşamaya hazır ola- rak, çagdaş bir aydın ve ınsan olmanın gereklerini yerine getirmeyi sürdürmek... Yerine getirilemeyecek vaatlerde bulunuyorlar 'Adaylar belediyeciliği sonradan öğreniyorlar' İstanbul Haber Servisi - Marmara Üniver- sitesi Mahalli ldareler Programı Başkanı Prof. Dr. Ömer Dinçer. belediye başkan adaylarının pek çok konuda vaatlerde bulun- duklannı, ancak seçildıkten sonra belediye- ciliği öğrenen belediye başkanlannın. yasal olarak yerine getirilemeyen vaatler nedeniy- le bürokratlarla aralannda çatışma yaşadık- lannı söyledi. Belediye başkan aday adaylannın yavaş ya\aş ortaya çıkmaya başladığı bugünlerde, Marmara Üniversitesi Mahalli ldareler ve Yerinden Yönetim Programı, Uluslararası Yerel Yönetımler Birliği (IULA) işbirliğiyle belediye başkan aday lan, belediye meclis ve il genel meclis üyeliği adaylan için bir eği- tim programı hazırladı. Ocak ayında başla- yacak v e "Verel Siyaset ve Modern Kent Y6- neticiüği'' adını taşıyan programda adaylara, hem gelecekte hem de seçım çalışmalannda ıhtiyaç duyacaklan kent sorunlan ve çözüm yollan. belediyecilik, yerel yönetim mevzu- atı, yerel yönetimlenn mali yapısı ve sorun- lan. medya ile ilişkiler gibi konularda semi- nerler verilecek. Mahalli ldareler ProgTamı Başkanı Prof. Dr. Ömer Dinçer, Türkiye'de belediye baş- kanlan da dahıl. yerel yönetim bırimlennde çalışan 400 bınden fazla ınsan olduğunu söy- ledi. Seçilen belediye başkanının belediye hakkında, belediyeyi sınırlayan kanunlar ve prosedürler hakkında yeterli bilgiye sahibi olmadığını belırten Prof. Dr. Dinçer şöyle dedi: "Beledhe başkan adaylan siyasetçi gi- bi ortaya çıkıyor ve insanlara görev alanıvla ilgili olsun veya olmasın bir sürü vaatlerde btılumıyor. Belediye başkanfağını kazandığın- da da, aşağı yukan ilk bir yıl belediye>i tanı- makla. belediyeciliği \e belediyeyi belirleyen me\zuatı öğrenmekle geçiriyor. Verdiği an- cak kanunen yerine getiremedigi \aader ne- deniyle de. bürokratlanyta aralannda çahş- malar çıkıyor." Bütün partilerin İstanbul ıl başkanlan ile ilçe başkanlanna konuyla ilgili birer mektup yazdığını da belirten Prof. Dr. Dinçer. bılgi almak için arayanın çok olduğunu, ancak he- nüz kayıt yaptınlmadığını söyledi. Öte yandan tstanbul ve ılçe belediye baş- kan aday adaylan da ortaya çıkmaya başla- dı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı AH Müfit Gürtuna. belediye başkanhğına aday olup olmavacağı ile ilgili olarak partısınden teklif gelmesı halınde buna uyacağını be- lirtti. FP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayı için Abduilah Gül'ün de adı geçıyor. istanbul için ANAP ve DSP'nin Fatih Be- lediye Başkanı SaadertinTantanı aday gös- terebilecekleri iddıası ise son hükümet kur- ma çalışmalannda ıki partinin gösterdıği da- yanışma nedeniyle güçleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle