17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 OCAK 1999 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Gün, Müdafaa-i Hukuk Günüdür... Prof. Dr. Ç E T İ N Y E T K İ N Müdafaa-ı Hukuk Dergisi Genel Yayın Yönetmeni A tatürk. büyiik "Söy- lev"ıne Mondros Bırâ- kışması'ndin sonra yur- dumuzun acı durumunu tanımlamakla başlar v e l919yıIınınMayısayı- nın I9'unda Samsun'a çıktığında ülke- mizin içine sürüklendiği yıkımı ve **iha- netkri" "Genel Görünüm" başlığı al- tında anlatır Mondros'u izleyen Sevr Aıriaşması ıseemperyalizmın, Türk ulu- suna bıçtiğı kefenden başka bir şey ol- mayacaktır. Türk ulusu. tarihin tanık olduğu en şanlı Ulusal Kurtuluş Savaşı ile Gazi Mustafa KemaJ Paşa'nın önderligınde bu kefeni yırtıp atmış ve Mondros'a kar- şı Mııdanya'yı Sevr'e karşı Lozan'ı ta- rıhe yazmıştır. Me ki, emperyalıst güç- lerin bu yenılgıyı ıçlenne sındiremeye- ceklen açık bır gerçekti. Bu nedenledir kı. daha 17 Şubat 1923 'te. Lozan görüş- meleri kesintiye uğradığı sırada tzmir Iktisat FCongresf nı açiş konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Paşa, şöyle demış bulunuyor: *\eni hükümetimizin düş- mansız kaiacağını farzetmek doğru de- ğildir. Bunun için çok kundaklar ka\a- rak mündehiın etmeğe (yıkmay a) çalışa- cak ve suikasta teşebbüs edecekler bulu- nacakür." Keşke yanılmış olsaydı! Ama ne ça- re, onun ne denli haklı olduğunu her ge- çen gün yeniden kanıtiıyor'.. O,u Söylev"inın sonunda gençlığe ses- Ienirken. bu- şeyi daha öngörmüştü: "_ik- tidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirier. Hat- ta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatleri- ni, müste\ lilerin (istı lacılann) siyasi emd- lerijte te\hid edebilirler <birleştırebilir- ler). Milkt, fakrüzaruretl yoksul 1uk \e yoksunluk) içinde harap ve brtap (bıt- kin) düşmüş olabiHr." Emperyalızm Türk'ü tutsak. yurdunu sömürge yapmaya kalkıştıgında. düşma- na \e onun yerli işbirlikçilerine karşı ilk dıreniş örgütleri bir avuç anti-emperya- list yurtseverin. bulunduklan bölgeler- de Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri adı al- tında kurulmuştur. Bunlar, Mustafa Ke- mal Paşa'nın yönetim ve komutası altın- da birleşip bütünleştiler. Önce, ilk Tûr- ki\e Büyük Millet Medisi'nin, sonra da onun kuracağı sıyasal partinın temelini oluşturdular. Türkıyemızın bugün içinde bulundu- ğu koşullar. Müdafaa-i Hukuk ruhunun yeniden canlandınlmasını gerektırmek- tedır. Çünkü. emperyalizm. yeniden Türk'ü tutsak, yurdunu sömürge yap- mak üzeredır. O denlı ki. bugun ülkemı- zin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı bile ye- ni bir Sevr'den söz edıyorlar! Çünkü, Batılılar dün nasıl ülkemizı bölüp parçalamak istemişlerse. bugün de aynı isteğı gündeme getırmışlerdır Dün nasıl uluslararası konferanslar dü- zenleyerek ıçişlerimize karışmışlarsa. bugün de aynı gınşimlerde bulunmakta- dırlar. Ulusal bilinçlenmeyi dün nasıl ir- ticanın karanlığına gömmek ıstemışler- se bugün de aynı oyunlan oynamaktadır- lar Dün. Osmanlı Devleti'ni ekonomik tutsaklıkla nasıl çökertmişlerse bugün de aynı tutsaklığa bızı sürüklemektedir- ler. hatta sürüklemışlerdırbıle... Çünkü. dünün mandacı kafası. bugün yeniden ga- zetelerin köşelenne kurulmuştur. Em- peryalizmın yerli işbırlikçileri, dünkün- den çoktur. Hatta. bunlann bir bölümü ülkenin yönetiminde. yazgısında söz sa- hibidirler. Günümüzün dünden aynldığı bir nok- ta da yok değıl Enıperyalizm. bugün çok daha deneyimli. birikımli. Üstelık. elinde kitle iletişim araçlarının denetımı gibi kültür emperyalızminın sılahlan da \ar. Emperyalizm. bır ülkeyi sömürge- leştirmek içın artık askeri güçle o ülke- yı ışgal etmeye gereksınim duymuyor, bu nedenle de anti-emperyalist bir bilincin oluşması. direnışın örgütlenmesi daha güç. Ne varki. yinedün olduğu gibi, bu- gün de yurdumuzun Bursa. Mersin, Zon- guldak gıbı kımi yerlerinde aynı bılınç- le Atatürkçü. ulusalcı. bağımsızlıkçı ve laik yurtseverler bır araya gelerek antı- emperyalist bır oluşum sürecıne gırmiş bulunuvorlar. Antalya'da ıse yıne aynı bı- linçle bir araya gelenler 30 Ağustos 1998'den ben çıkarmaya başladıklan "Müdafaa-i Hukuk" adlı dergi odağın- da "Müdafaa-i Hukuk CemrvetT anla- yışıvla bir oluşum başlattılar. Derginın ilk sayısında yayımlanan "Niçin Müda- faa-i Hukuk" başlıklı bildirilerde. Mü- dafaa-i Hukuk ginşımlerınin nedeni \e amacı şöyle açıklanıvor "Yurdumuz düşman işgaline uğradı- ğı o karanhk günlerde, yurtseverler ilk aşa- mada Müdafaa-ı Hukuk, başka bir de- yişle, Hakların Hukukun Savunulması Korunması demeklerini kurarak bağım- sızlığımızı. özgürlüğümüzü sa\unmak \olunda ilk adımı armışlardı. Gerçi bu- gün \urdumuz eylemli bir işgal altında değiL Ama. unutmamak gerekir ki, Em- peryalızm, bir ülke>i egemenliğine al- mak için artık e>lemli bir işgale gereksi- nim duvmuvor. Bu nedenle, bizler de, Müdafaa-ı Hukuk adını verdiğimiz bu dergininçevrvsinde anti-emperyalıst bir bilinçle birleşip bütünleşmiş bulunu>o- ruz_. "Müdafaa-i Hukuk" yalnızca bir der- ginın adı değıl. Bir "harekefın. birolu- şumun da adı. Dergı. bu hareketin ve oluşumun sesi, iletişim ve birleşip bütün- leşme aracı. Öte yandan. merkez Antal- ya olmakla bırlikte, Ankara'dan. lstan- bul'dan \e yurdun dört bir köşesınden yurtse\ erler "Müdafaa-i Hukuk" odağın- da bırleşmış bulunuyorlar. Bu nedenle de, dergide yazı yazanlann çok az bir bölü- mü Antalya'da bulunuyor. "Müdafaa-i Hukuk"un bu nıteliği ne- deniyledir ki. 20-21 Mart I999tarihin- de bır "Müdafaa-i Hukuk Kunıltayı" toplanması planlanmış bulunuyor Kurul- tayda, herhangı bir siyasal partı çızgisi söz konusu olmaksızm, Atatürkçü, ulu- salcı. bağımsızlıkçı. laik güçlerin en ge- niş çerçevede bir antı-emperyalist cep- hede nasıl birleşip bütünleşebıleceği ve bundan sonra neler yapılması gerektiği tartışılacaktır. Şu. > adsınamayacak bir gerçektir: Ulu- *al Kurtuluş Savaşımız öncesınde varlık kazanan Müdafaa-i Hukuk oluşumlan- nın yenılenmesı ıçin geç kalınmıştır. Bır başka gerçek ıse ülkemizin yazgı- sının ıktidarda bulunanlann tekeline bı- rakılamayacak olduğudur. Çünkü. bu va- tan bizimdir. (Telefonlanmız: 0242 - 441 31 46 ve 454 90 13). EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Yeni Yıla Günaydın Derken... Yenı bır yılın ilk yazısı!.. Konu öyle çok ki! Ama bıktınız bilıyonjm! Ben de bıktım! Politikadan bıkı- lır mı dıyenler çıkacaktır. Elbet, politıkasız yaşam olmaz. Ama çirkin politikacıların cirıt attığı birtop- lumda uygulanan ancak çirkin politikadır, çirkin polıtıkacılık oyunlandır. Kırk yılı çoktan geçirdım kö- şe yazariığında... İlk yıllardaki yazılanmdan bırını azıcık değiştirerek size sunsam o kadar şaşırmaz- sınız! O insanlargitmiş, başkaları gelmiş yerierine! Oğulları, torunları öncekilerin tıpatıp benzerleri... Hatta onlardan daha kötülen! Belkı öğrenimleri fazla, belki daha zekiler, belki daha bilgililer, ama ıçtenlik, dürüstlük, ınsan sevgisi açılarından öyle mı ya! 1999'un ikincı günündeyiz. Bizi kimbilir neler bekliyor? Ne acılar, ne sevinçler! Hangisi ağır ba- sacak? Geçen gün "Cumhuriyet Radyo"dan sor- dular yeni yıldan ne beklediğimı; "Mutlu, banşlı, huzurtu bıryıl dilerim " dedim. Ezbere bir söz! Ama gerçek isteğimız bu değil mi? Nerdeyse "Benim buyılda umutlu b/rbek/enf/myoA-'diyecektirrvvaz- geçtım. Düşlerden gerçege gidilir demiş bir bilge. Hayalsiz yarattmar güzellikler. Bir avtıtmaca mı, aldatmacamı?.. Yılbaşı gecesini bır şiir kıtabıyla geçirmek öte- den ben sürdürdüğüm bir alışkanlık... Bu yılbaşı, Cahit Külebi'nin "Türk Mavi"s'\n\ seçtim. "Ah yi- ne yılbaşı geldı" demiş... Birbeklentiylemi, biröz- lemle mi, bir sevgiliyi arayış anında mı? "Karlı dağların ötesinde, uzakl Ne kadar uzak- lık varsa benım yurdum I özlemim, umutlanm, gençliğim I Ve insan olmanın sızlayışı I Ve kayıp giden erdem / Ve karanlığın güneşi kemirmesi I Sessiz sadasız I Beklemelerde çare yok." "TürkMavisi"yayımlandığında "Cumhuriyet"\e çıkan yazımda, "Adını sevdim Külebi'nin yeni ki- tabının. Nedir, nasıl şeydir Türk mavisi bilmem. Var mıdır öyle bir mavi. Şairegöre var, denızlerimizin, göklerımizın mavisi bu, şiiherimizin mavisi. Bizim olan bir mavi" demişim. Yirminci yüzyıl 365 gün sonra bitecek... Kendi- mızi yepyeni bir yüzyılda mı bulacağız? Yok öyle şey!.. Güneş batacak, gece gelecek, sonra yine geri dönecek güneş. Bır gün daha başlayacak. Hepsı bu. Kendimizi 2000 yılında sayacağız. Oy- sa hiçbır şey degişmeyecek, ne dünyada ne de biz- de!.. Hele bizde hiç mi hiç! Yine '7a/// meçhul" olaylar, yıne polıtikacılann çıkar çekişmeleri, yine soygunlar, kazalar. ölümler, öldürümler, acılar acı- lar... Derler ki, yirminci yüzyıl bunca gelişmelere, ilerlemelere karşın, insan haklannın en çok ayak altına alındığı bir çağdır. Sanki eski yüzyıllar daha başka türlü müydü? Insanoğlu aynı insanoğlu de- ğıl miydı? Bencil, hırslı, gözü doymaz bir yaratık... Sanat, şiir değiştırebildi mi insanları? Nice nice kaniçıciler hem de en yüksek uygarlığa ulaşmış ül- kelerde egemenlik kurmadı mı? Şıire mi dönsek? Tek kurtuluş onda! Geçicı de olsa! Ama her zaman ıçinizde dışınızda duyduğu- nuz, yaşadığınız bir güzellik geçici olabilir mi? Es- kir mi şiir! Yaşamamızın anlamını o dizelerde ver- mezse, kim verecektir? Bakın Külebi, yirminci yüz- yılı, o yüzyılın ortasına geldiğimiz günlerde nasıl ta- nımlamış: "Yirminci yüzyılın ilkyansı / ölüm çağı oldu IZu- lüm çağı oldu I Yalan çağı oldu. Yirminci yüzyılın insanları I Asıp kestiler / Kesip biçtıler I Tepeler gibi ölü yığıp I Deryalar gibi kan ıçtiler I Çocukları ağlattılar I Kadınların ırzına geç- tiler. Yirminci yüzyıl, insanların ağlamasın da kimler ağlasın." Ya, yüzyılın ikinci yansı! Daha aşağı mı kaldı zu- lümlerde, öldürümlerde? Şimdi, yeni biryüzyıldan güzel şeyler beklemek bir avuntu olmayacak mı? [rısan, değışmedi. İnsan değişmıyor. Değişmesi önleniyor! Ortaçağdan, ilkçağdan, yüzyıllardan bu yana... Ziya Osman Saba, ne demişti: "Tannm sen yaratmadın insanları"... Kimbilir, belki de şaırin dediği doğrudür! Sayım nedeniyle 1 -5 Ocak 1999 Tarihleri Arasında Taksim Sergi Salonumuz 1-6 Ocak 1999 Tarihleri Arasında Cağaloğlu Sergi Salonumuz kapalıdır. CumhuriYet kitap kulübü TARTIŞMA Ülkemizi Padişahlar mı Yönetiyor? G eçen sabah bu soruyu kendıme defalarca sordum. aracın içinde bize polislerin geçmemiz için yol vermesini beklerken... Ve gerçekten merak ettim, acaba demokrası ile yönetilen başka ülkelerde de yurttaşlar böyle yolun ortasında, polislerce kesilen yollarda uzun süre bekletilırler mı. dıye. Bu senaryo böyle hep yinelenecek; bazen başbakan. bazen vali. bazen cumhurbaşkanı. bazen de bir başka politikacı geçecek diye halkın yolu hep böyle kesilecek mi? Yine şu soruyu sormadan edemedim kendime, devlet adatnlan bu ülkede kimin için varlar, diye. Sonra şuna karar verdim. herhalde benim içın yoklar. herhalde benım gıbı vergilerini düzenlı ödeyen, böylece sözünü ettiğimız bu kimselerin ülkeye hizmetleri dokunsun diye maaşlannın ödenmesini sağlayan bordro mahkûmu namuslu sade vatandaşlar için de yoklar. Eğer bızım için, yani bu ülkenin halkı için var olsalardı, hizmet etmek içın geldikleri bu halka böyle eziyet edilmesıne, koskocaman bır kentin trafiğinin altüst olmasına. işine geç giden insanlar nedeniyle üretim kaybının vaşanmasına izin vermezlerdi. Sonra bir ara k^ndimı•• • • kaybedıp arabadania4İm ve aynen benim gib;i yapan bir başka hanımla bırlikte polislere havkırmaya başladım. "Ne hakla yolumuzu keshorsunuz? İşime geç kaldını. Belki de daha otelde ça> ından son yudumlarını alan başbakan geçecek diye nasıl yolumuzu kesersiniz? Bu ülke hâlâ padişahlıkla mı yönetiliyor? Böyle bir şej, padişahlık düzeninde olabilir ancak! Başbakan bu ülke halkına hizmet için o koltukta oturmuvor mu? Bizden ne tür bir üstünlüğü var? Kim veriyor maaşını?.." Sonra arkada duran bir polis aracından. bizim yolumuzu kesen memur çagnldı, benım jçınde .. •buJundugüm aracm'>'!•>, verildi. PoJisleryolua. ortasında durmuş avaz avaz haykıran bir kadının şerrinden başbakanı korumak istemiş olacaklar. biz yolumuza de\am ettik. Ama öbürlen orada kaldılar. Sanınm orada kaldılar. çünkü yol hâlâ bomboştu ve bizim araçtan başka araç yoktu bızimle bırlikte hareket eden? Bu sonuç daha da hazin değil mi? Yani bu ülkede bağınp çağıranlar (bir de zorbalar) yolunu (!) buluyor. kibarlığı ya da korkusu nedeniyle susanlaryollannı bulamıyorlar! Yolumuzu bulup işime doğru giderken Olof Palme'nın tiyatro çıkışında tramvay durağında beklerken , , vurulduğu, kafamda !'•• ibu»gu gibi doiandpdürdu. ; .ûünyanın en geliçmış. en varsıl ülkelerinden birinin başbakanı, aynen kendi yurttaşlan gibi toplu taşıma araçlannı kullanıyor, ulaşmak istedıği yere tramvay]a ulaşıyor; ama bu dünyanın yoksul ülkelerinden birinin başbakanı. son derecede pahalı makam araçlan kullanıyor. Yalnız kendisi kullansa yine iyi, yanında taşıdığı bir sürü adamın ıçine binmesi için alınmış bir sürü pahalı ve lüks araçia birlikte. üstelik bu araçlann tüm masraflan. bu yoksul halkın sırtından. hem de bize caka yaparak, bizi itip kakarak, hem de adam yola çıkmadan yanm saat önce kentin en önemli anayollannı (arterleriai)- trafigekapayarak!.. >' Psikoiog Dr. Aysuh Turpoğlu Çetik FİYATINA TAKSJTLE.'t Yataş'ın kaliteli, sağlam, rahat kanepe ve oturma grupları hem evinize uygun hem de bütçenize. V -^ -A. TATAŞ DAMŞttA ÜERKEZLERI VE BAÛU OLAN fl-LER- ADAMA (0-322) 322 68 66 ıhATK'ı • ADAPAZAM ıO-264ı 278 10 79 • AFYON (0-2721 21S 42 52 - AÛRf (CM72) 215 26 66 - AKSAIUV (O3B2) 212 59 54 - 213 26 06 • AHASYA (0- 35B)2122233 • ANKAflA 10-3121 351 B80Oı5rıa() ÇANKIR r SPARTA KIRKKJ*LE VO2GAT AMTAKYA 0-326I 216 159i -AKTALYA 1.0-242 1 . 2*3 0203 ıBUHDUR) • BALJKES)R (0-266) 245 93 U - 24231 31 • ÇOfîUU 10-364)213 86 27 - DENCU (0-258) » 1 3& 15 -OıYARBAKIfi ((M12 1 251 B5B5l2hat) BATVAN M^DiN S-tRT Ş1RNAK1 • ELAZK ıo-<24. 213 34 72 237 8SS1 BHMGÖL, BıTLIS. MUŞ -JNCELI rtNı - ERZMCAN (CM46] 224 26 43 .ARD*vri^N ıGCtfl KARSl •ESKIşafflı 0-222 221 09 95 |B_ECIK KtTAff* • GAZİAIfTEP ı0-542 2 2 0 ^ 3 1 220 20 1" ıKILiS SAML1URPA GIRESUN 045*>21274 19 (3halPBX) (O«XJ) • ISTAMBUL (0-216)30954 10(PBX)(BABTiN BOtU 3URSA Ç*NANKAL£, ED*PNE «CAR.ABUK "(IRK^ARE i KCCAEL- T E<IR.OAĞ <AL3V* ZONGbLOAKı -0MR |0-232I 653 ' 3 0C 85313'] Af DIN MANISA MUGLA UŞAK 1 -KAHRAMAMIARAŞ 0-344J 23142 19 -KAIttll*Iİ(0-33B>21350 71 (2 r«' • KASTAİIOHU (0-366)214 19 31 • KAVSSH ıO-35? 245 04 X ;20 hat) (KEPS KIRŞEHIP • K0NYA ıO-332ı 251 0* '4 251 3595 £2 hat) «ALATYA (tM22>3227666 -32S4«61-«8(AOfYAMAN] -MERSM ( 0 ^ 2 * 3 2 7 3 B » p h * -MEVŞB* >O-364L 213 75 35- lÂâOE (0-388) 2-3 44 26 • RIZE (0-464 213 *B T 3 (3 hal) ARTVINt - SAMSUN (0-362 266 67 29 fOKAT • SVAS (0-3461 225 05 05-225 74 75 • SİHOP (0-368) 261 15 44 -TRABZON tO-462) 321 17 36 ıBAvBJRT GUMUŞHANEl VATAS HOME «AĞA2ALARİ (CAKA H<s* Vataş Home 233 28 ?9 • ACAPAZARI Sa*a-ya Ya'as Home 2*8 10 "9 • ANKARA Çan«va Yataş H«ne 439 62 33 • Dwm9r Yataç Hom» 479 89 34 • Has^öy Yataş Home 339 99 41 • Kûfutosat Y«»ş Home U~ 06 69 |3 hati • Srteler Yataşrtwn<»34£ 6? 69 • AJ*TALVA Vataş Hone 2f r 22 BA.IKESIP Yataj Horm ZAl 31 31 2U 38 26 • DIYARBAjCP Yaiaş Hon»251 B5 85 (2htf) • ELA2M3 Yataş Home 236 37 38 ERJ'SCAN YaJaç Horw2*4 80 33 • ER2URUM Yaiaş Home 235 '93-* 218679S -GAZfANTEP v aaşr«nıeî20 7031 -.GCIR Yataş Mone 227 90 42 ISTAMBUL Be$*taş Yaîaş Home 253 89 53 2593994 • Beyütcdûzû Yataş Hom« 852 03 50 3 hatı Cenrvel iaiaş Home 425 42 03 (3hat) -F"* 1 v aia$ Hw* 635 71 53 -521 9313 -Ikıtai Uasfco Valaş Home 6^5 01 93(3hat) • KuçükçetTwra Cenref Yaıaş Ho«ne 425 42 33 -Mooo*«ı raU5,Home 364 55 43 420 86*3 • Şnnevter Yataş Hotne 644 15 26 • ^şi Yataî Home 230 77 73 • Yakac* YKaş Home 309 54 10 • 2MT Yerrtö* Yaaş -1one341 35 57 -KARS "atag -*one 212 05 2C -<A V SERI »atas Home 235 73 30 - MALATYA Yataş Mome 322 76 66 32S 46 61 -68 • MERSIN Yalaş Home 32^ 35 45 • SAKAR^A Yataş Hbm« 278 10 75 Bu kampanya T.C Saneyı ve Ttcaret Bakanlığrmn 25 Mayıs 1994 tanh ve 21940 sayılı tebbğ hukûmtenne uygun olarafc yapılmatctadır Fryatlara KDV daftttdır Vergı oranlafmda ola&ı(ecek değtşıklAler ttytftaraaynenyansftılac&ktir Talflplarstotcveûretımolanaklandahıfındekarşılanacakttr Bu kampanya Yataş A Ş •rnnsabrttryaigarantfStattındadır Tavs^eedl!«nftyat)ardu Fryatianrnız Turk Lırssı dır YATAŞ Sizin evin ne eksiği vardı? PENCERE Yılbaşı Bir An... Her yılbaşı gecesi dünyanın en büyük metro- pollerinde kenthler şehrin en büyük meydanında toplanıp saatin 12.00'yi çalmasını bekliyorlar; şarkılar söyluyorlar. içiyorlar, dans ediyorlar, atı- lan fişeklerie gece aydınlanıyor, gökyüzü bayram yerine dönüyor, çılgınlığın binı bir para oluyor... Gece yansı saat 12.00'yı vurduğunda birbirini tanımayan insanlar kucaklaşıp öpüşüyor, tele- vizyon ekranlarında bu neşelı sahneler izleniyor; Nevv York, Paris, Londra, istanbul, Ankara bütün- leşiyor... • "2 Kânunsani 1929" günlü Akşam gazetesinin birincı sayfasında bir haber başlığı: "Senebaşı nasıl geçti?.." Haberi okuyalım: "Bugün 1929 senesinin ilk günüdür. Dün ge- ce Beyoğlu yenı sene şerefıne sabahlara kadar dans ettı, yedi, içti. eğlendi. Dün gece Beyoğ- lu 'nda bütün barlar hıncahınç dolmuştu. Bütün eğlence yerlerinde tekmil masalar evvelden tu- tulmuş, oturacak tek ıskemle kalmamıştı. Senebaşı şerefine bariara, büyük otellerden caz- bantlar, yeni artistler, yenı eğlenceler getirilmiş- ti. Dün gece bırçok barlarda, birçok büyük otel- lerde eğlencelı pıyangolar, tombalalar tertip edil- di. Bu piyangolarda tavuk gibi, kedi gibi, horoz gibi tuhaf tuhaf mukâfatlar vardı. Piyangolann çekilmesi gayet eğlencelı oldu. Şık ve gayet güzel bir kadın ıkramıye kazanan nu- maralar okunurken heyecanla bağınyordu: - Ben kazandım. Biraz sonra genç kadının masasına kırmızı ibik- lı koskocaman bir horoz getihliyordu. Senebaşı gecesini Beyoğlu 'nda geçirmek için Boğazıçı 'nde oturanların birçoklan İstanbul'a in- mışlerdı. Onun içın dün gece Beyoğlu'nda bü- yük küçük bütün oteller hemen hemen dolmuş- tu. Tekmil barlar, dans salonları dün gece renkli ampullerle süslenmişti. Beyoğlu Caddesı 'nden insan müşkilâtla geçebılıyordu. Dün gece şafak sökerken eğlence âleminı terk edenler, bugün geç vakte kadar uyumuşlardır." Yetmiş yıl oncekı yılbaşında Beyoğlu sabahla- ra kadar eğlenmış!.. O yıllarda Istanbul'un yarısı Rum, Levanten ve Ermeni'den oluşuyordu. Be- yaz Ruslann eğlence yaşamında özel yerlerı var- dı, "1929 Buhranı"n\ kim takardı!.. Beyoğlu bu- günkunden daha görgülü, temiz, incelikli ve dü- zenlıydı. Pekı, o gece "sabaha kadar barlarda, dans sa- lonlarında, otellerde eğlenenler" şimdi nerede- ler?.. Düşündünüz mü hüzün basar. • İnsan, ilkellik evresinde yalnız 'an'ı düşünebi- lıyordu; 'an' içinde 'süreç'i düşünmeyı akıl eden insan, uygarlıkla oluştu. Zaman kavramımalgılamak yolundetbir Bekr taşi fıkrasından ders almak yararlı olabilir. ...„. . Bektaşı bır güzel kız gormüş, çarpılmış... Kızay parçası... Baba Erenler ellerıni göğe kaldırıp her zaman- ki halıyle yukarıya sormuş: - Sen, demiş, nasıl kıyıp da bunun canını ala- caksın?.. Aradan epey zaman geçmiş, on yıl mı, yirmi yıl mı?.. Bektaşi kızı yine görmüş; ama, o ay parça- sı olmuş beli bükük yaşlı bir kadın!.. Bektaşi bu kez gözlerinı yukarı dikmiş: - Sen, demiş, nasıl da işini bilirsin. Cumhuriyeî k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya •• • TURKIYE'NIN ŞEYTAN ÜÇGENİ 248 sayfa. 1 hamur Liik demokratık cumhurivete sildıran gozu dönmüş şeriatçı çetclerin korkulu niyâsı, guçlu bır yazann olgun gözlemlen... Maskelcn duşüren, tezgâhlanan o>unlan bozan bır gazetecının soluk ildırmadan sürdürdüğu kutsal uğraşının doyurucu urünleri... Bir solukta okumayı sevcnler için. BÜTÜN KITAPÇILABDA CumhuriYet Cağ Pazarlama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No:39/41 ^ kitap kulübü |3433^)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 ANKARA. 13. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İLANEN TEBLİGAT DosvaNo: 1W7 1286 Davalı: Dursun Türkrnen - 20 Sok. No: 15 22 Karşıya- ka-ANKAR.^ Davacı: Başkent Elekmk Dağıtım AŞ Ğe- nel Müdürlüğü vekılı Av. Seyhan Akbulut tarafından da\a- lı Dursun Türkmen aleyhine açılan alacak davasında yapı- lan yargılaması sonunda \enlen ara karan gereğince: Adı- nıza çıkanlan davetiyeler PTT aracılığı ile tebliğ edileme- miş \e adresinız zabıta araştınlmasına rağmen bulunama- dığından karann gazete ilanı >oluyla tebliğıne karar \eril- miştır. Davacı Başkent Elektnk Dağıtım AŞ Genel Müdür- lüğü tarafından aleyhınıze açıfan alacak davasında •'24.839.126 TL'nın davalıdan tahsiline. kaçak elektrik tü- ketim bedeh aslı olan 20 920.640 TUye 26.3.1996'dan da- va tarihıne kadar deği^en oranlardakı reeskont faizi uygu- lanmasına. davatarihınden ıtıbarende(30. 10. W?)tahsil tarihine kadar aylık ° o 15 gecıkme zamı uygulanmasma ka- rar \enlmesi sonucu teblig tarihinden başlamak üzere 15 gün ıçensinde temyiz edılmedığı takdırde karann kesınle- şecegı ılan olunur'l 1.9.1998 Basın' 67900
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle