28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 OCAK 1999 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 TURKIYE İstanbul Edime Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Avdın Denizfi PB PB PB PB A A A A 11 7 10 11 17 14 18 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas PB PB PB PB PB PB PB PB 11 11 12 11 6 7 5 4 Adana PB 16 Mersın Dıyarbakır Şanhurfa Mardin Sıirt Hakkârı Van PB PB PB PB PB PB PB 18 10 10 7 6 3 4 Zonguldak PB 10 Antalya PB 19 Kars PB 2 Parçalı bulutlu Yurdun kuzeybatı ke- sımlerı çok bulutlu, dığer yerler az bulut- lu ve açık geçecek Os'o DIS MERKEZLER K -1 Berlın PB 5 Moskova K -3 Marmara ve yurdun Helsınkı K ıç kesımlennde sıs Stockholm B 1 Madrıd gorulecek Hava sı- Londra Y 10 Viyana caklığ, batıda btraz Amsterdam Y 1 0 Belgrad daha artacak, dogu- R — a da azalacak. Ruzgâr; b r u K s e l guney ve batı yönler- Parıs 2 Budapeşte PB -3 Aşkabat PB 4 Y 7 Astana K -6 PB 0 Taşkent K -4 Bakû PB 7 _Y 9 Sofya Y 9 Roma K 1 Bışkek K -2 Y 14 Tiflis PB 6 den hafıf olarak ese- Bonn cek. Münih Y 7 Atina Y 16 Kahıre PB 21 PB 2 Zürih K 3 Şam PB 13 Bulutıu ^ Çok bulutlu ı Yağmurlu Kanı > Gok gurültülü GUNCELcÜNEYT ARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada yaşayan, çok yıl sonra Türkıye'ye gelen bir yaban- cı, "işbaşında olan siyasetçileri" sonmuş. "Demirel Cumhurbaşkanı, Ecevit Başbakan Yar- dımcısı" yanıtını alınca: "Söylediğiniz isimler, herhalde çok yıl önce ikti- darda olan Demirel'in, Ecevit'in torunları olmalı" demiş. Çevresindekiler; hep bir ağızdan açıklamışlar, "Hayır, o bildiğiniz kişiler". Adam, "Bu kadarı bana yeter" demiş ve Türki- ye'den ayrılmış. Oysa biz; halkımızın öve öve bitiremediğimiz sağ- duyusu sayesinde ayakta kalan asırtık çınar ömeği siyaset adamlanmızdan "7999 umutkadrosu" oluş- turuyoruz. Hemen her alanda "değişimler" bekleyerek. Peki ama "değişecek" olan ve olanlar nedır, kim- dir? Bu kadrodan sosyal, ekonomik ve siyasal alan- larda değişıklikler mi umuyoruz? Iki-üç gün önce özel büyük TV'lerden birinin ya- yımladığı kamuoyu araştırmasını izlediyseniz; kuş- kum yok, geleceğe dönük karamsariıgınız azalaca- ğına artmıştır. Bu araştırma; ilk seçımde oyu yüzde 10'un altına duşeceği sbylenen Tansu Çiller'ın tırmanışa geçti- ğini gösteriyor. Nedeni ise basit: Araştırmayı yapanlann saptama- lanna göre; Çiller'le ilgili yıllardır öne sürülen -oysa çoğu belgeye bağlı- savlann kanıtlanmaması. Toplum, Mesut Yılrnaz'ın Yüce Divan'dan kurtul- mak amacıyla Çiller'i yargı önüne çıkmaktan "kur- tardığının" henüz bilıncinde değil. Aynı araştırmaya göre, hükümetin düşurülmesi- ne onayak olan CHP'nin yüzde 16'lara yukselen oyu yüzde 13'lere iniyor, DSP ise yerinde sayıyor. Çaresiz halk, ANAP'a sanldığı için Yılmaz'ın oy- lannda kıpırdanma görülüyor. 1990'dan sonra solun toplam oylannda 5 puan bir düşme gözleniyor. Şu ara yüzde 25-26'larda. Kentlerin "varoş/ar"ındaki yoksulluk sınınnda do- laşan kitlelerin yeğlediği parti, artık sol bir parti ya da partiler değil. Eskinin benzeri 1995 seçimlerinde RP'ye kaymışlardı. Bugün FP'ye oy vermeye hazırlanıyorlar. Türkıye, dün olduğu gibi bugün de siyasal blok- lar ortamında duşe kalka bir hükümet arıyor. Bir yandan da 18 Nisan seçimıne hazııianıyor. Ortaya salınan "son kurtancı" isim Yalım Erez. Si- yasal girişimıne "ulusal uzlaşma hükümeti" savıyla başladı. Öyle kı demokrasi tarihinde görülmemiş sayıda güvenoyu alacaktı! Son haberler ise; Erez'in dön dolaş, Fazilet'le DYP'ye karşı blok sayılacak -DTP'nin parti olmak- tan çtkftgım varsayarsak- üç partiyte bif hukunaete. dünden razı olduğunu gösteriyor. Erez, işe başlarken yüksekten atmanın cereme- sini çekiyor. ANAP-DSP-CHP'li bir "uzlaşma hükümeti"n\n ışaretlerini almış, hükümetin hazır olduğunu söyler- ken keyfinden yanına vanlmıyor. Peki ama, yakın geçmişe şöyle bir göz atarsak de- ğişen nedir? Hiç! Şayet biri sağda, ikisi solda "düşman kardeş- /er"den kurulacak olan bir hükumetle, 55. Yılmaz hü- kümeti arasında hemen hemen "büyük bir fark" ol- mayacak. 55. hükümet ANAP-DSP-DTP'den kuruluydu, CHP "dışardan" destek verıyordu. 56. hükümet, ANAP-DSP-CHP'den oluşacak. CHP içeri! Moda bir benzetmeyle söylemek gerekirse; CHP, "out" iken bu kez "in" oluyor! Deniz Baykal, düşürdüğü hukümete de, yenı hü- kümete de asıl ağııîığı veren ANAP ve DSP ile bir araya geliyor. Tabü, iki sol parti hükümette buluşursa birbirini gözlemekten, birbirleriyle tartışmaktan vakit bulup nasıl icraat yapacaklan da ayn bir soru. Yalım Erez'in geldiği kaynak belli. Ekonomiyı iş çevreleriyle uyum içinde düzene koymaya çalışaca- ğını yadırgayabihr mıyiz? Olmaz demeyelim: Ya Erez, solun önüne yadsı- yacakJan kimi önlemler koyarsa? Sol biraz daha sağa mı kayacak? Erez'den medyaya suçlamaİstanbul Haber Servisi - Hükümeti kurma ça- lışmalannı sürdüren bağımsız Muğla Millerve- kili Yalım Erez'in ilk tur göriişmelerinden so- nuç alamaması nedeniyle Türkive 1999"a hükü- met arayışı ilegirdı. Çalışmalannı sürdüren Erez. yılın ilk günü Başbakan Ylesut Ydmaz \e DSP'li Devlet Ba- kanı Hüsamettin Özkan Ia bir araya geldi. Erez"in, Yılmaz ve Özkan'la vaptığı görüşme- de, CHP'nin hükümette yer almak ıçin öne sür- düğü koşullar ıle bakan adaylannın değerlendi- rildıği ögrenıldı Annesini ziyaret etti 56. hükümeti kurmakla görevlendinlen ba- ğımsız Muğla Mılletvekili. Sanayı ve Ticaret Bakanı Yalım Erez, dün öğle saatlennde eşi Fer- yal Erez'le birlıkte annesi Nezahat Erez'ı Ata- köy'deki e\ inde ziyaret etti. Daha sonra Doğan MedyaGrubu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ı Milliyet gazetesinde ziyaret ederek yaklaşık 1 saat görüşen Yalım Erez, saat 14.30'da Başba- kan Mesut Yılmaz'la görüşmek üzere Svvisso- tel'e geldi. Erez'den önce DSP lıderi Biilent Ecevit'e ya- kınlığı ıle bilınen Devlet Bakanı Hüsamettin Özkandasaat 11.15 sıralanndaSvvissotel'e gel- di. Özkan otele gelışı sırasında gazetecılenn so- rulan üzerine, zıyaretınin "yeni yü ziyareti'" ol- duğunu söyledi. Erez otele geldiğinde Yılmaz ile Özkan'ın görüşmesi sürüvordu. Erez'in gelmesıyle üçlü devam eden görüşme vaklaşık 2 saat sürdü. Gö- rüşmeden sonra otelden ayrılan Erez bir açtkla- ma yapmadı. Ancak görüşmede, Erez'e destek veren ANAP ve DSP'nin hükümette yeralacak ısım- ler üzerinde durduğu. aynca CHP'nin hükümet- te yer almak için öne sürdüğü "hükümette ku- rumsal olarak yer almak" ve "hükümette >er alacak partilerin eşit lemsil edilnıesi" koşullan- nın değerlendinldiğı öğrenıldı. DSP'li Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan ise Erez'in aynlmasından sonra bir süre daha otel- de kalarak Mesut Yılmaz'la görüşmesini sür- dürdü Erez-Denizkurdu görüşmesi Adalet Bakanı Hasan Deıtizkurdu. Erez'i Ye- şılköy'deki ev inde ziyaret etti. Denizkurdu. yak- laşık 30 dakika süren görüşme sonrasında yap- tığı açıklamada Erez-Yılmaz görüşmesi hak- kındafazlakonuşmadıklannı söyledi. Birgaze- tecınin ""Sizin kabinede yer almanız söz konusu nıu" sorusuna Denizkurdu, "Böyle şeyler ko- nuşmadık. Daha o safhaya var. Daha hüküme- tin çatısı kurulacak, isimler sonra gelecek" >a- nıtını verdi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşe- ner ı>>e Erez'in "eskisigibi transferlercanlandı- rılmadığı" takdırde hükümeti kuramayacağını ılen sürdü. 'Hükümeti ben kuracağım' Erez. hükümet listesının kendısi tarafından kurulacağını ve hızlı bir şekılde hedefe doğnı ılerlediğını söyledi. Erez. istanbul'dan aynlma- dan önce Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açık- lamada şöyle konuştu: "Medyayla habeıieşerek lideıierle medya va- sıtasıy la görüşerek hükümet kurulmamıştır. Bu neTürkiye'de ne de dünyada göriilmüştür. Hü- kümet medy-anın öniinde kurulmaz. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. Benim hükümeti kurmada- ki yoğurt yiyişim bu. Bunu anlayışla karşılayuı.*' Hükümeti kendisının kuracağım söyleyen Yalım Erez. "Benim adıma kimse hükümet lis- tesi kurmaya kalkmasın. Liderierle görüşerek hükümeti ben kuracağım. Kendilerine yakın olan bir arkadaşı bakan görme arzusunda olan gazeteciler olabilir. Ama bilsinler ki. kimleri ya- zarlarsa. olacağı varsa da olmaz o zaman" diye konuştu. Coskıı ve ıııımtla I Baştarafı 1. Sayfada öğrencilere seslenen lConya Büyükşehir Belediye Başkanı Halil Crün, şunlan söyledi: "Bizira başannuz insanhğm kurtuluşudur. O ruhtan kimse korkmasın. Beürli bir sryasi görüşe sahip olan yerei yöneticilerin önüne geçmek için şantaja yönetimin'sertiiği devam ediyor. Bu nereye kadar devam edecek. Ab alan L sküdar'ı gecti. Sabahın aydıniığına çok az kaldı." Konuşması sık sık sloganlar ve tekbir sesleriyle kesilen Ürün. türban genelgesi nedeniyle i devam etti: hesap soracak' fc Kız öğrencileri üniversitelere almayan o rektörieria, YÖK Başkaıu'nın tonınu ondan hesap soracak, "Ben senden utanıyorum" tüyecek. Eğer bu zulümiere, baskıiara ses çıkarmayacaksan Mekke niye fethedikü? Fethin anlamı vardır." Ürün, MGV'yi her zaman -destekleyeceğini de ifade ederek "Kimseden korkmadan bu gençljğin \ anında olacağun" diye konuştu. Gecede konuşan MGV 6. Bölge Başkanı Bahri Kınşık ise yeşil pasaportu olduğunu, ancak bu pasaportia Mekke'ye gidemediğini öne sürdü. ICınşık. "Dünyanın her yerine gidiyorum bu pasaportia, ama Mekke'ye gidemivorum. Aflah Mekke'nin fethini yine nasip etsin" dedi. Ka>ak merkezleri doldu Yılbaşı tatili ile hafta sonunu birleştiren pek çok vurttaş, kayak merkezlerine gitti. Ozellikle Uludağ, Erciyes ve Palandöken'de doluluk oranı yüzde 100"e ulaştı. Kayak merkezlerinde oteller çeşitli etkinlikler düzenleyerek müşterilerini ağırladıiar. Kayak hocalan ve usta kayakçılar da yılbaşı kutlamalanna katılanlara gece meşaleli kayak göstenlen yaptılar. Kapadokya ise önceki yıllara oraala yılbaşının ramazan ayına rastlaması nedeniyle sönük bir gece geçirdi. İstanbul Valisi Erol Çakır, Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ile birlikte Beyoğlu Ilçe Emniyet Müdürlüğü Ekipler Amirliği'ni ziyaret etti. Çakır ve Özdemir, - < * T * ^ kutlamalaiTdolııj ıjıyte » > gerçekleştirilen trafîk kontrollerini de denetledi. Kentte yılbaşı gecesinin sakin ve olaysız bir şekilde yaşandığını belirten Vali Çakır, "Bu huzur ve sükûneri bozmak isteyenlere karşı emniyet teskiiatımız son günlerde başanlı operasyonlar yapü. Hem İBDA-C hem de De> -Sol örgütlerinin uzantılarına karşı vapılan eperasyonJarta İstanbul'da yeni yılın da huzur içinde geçirilmesi büyük ölçüde sağlandı" dedi. 24 saat faizmet Huzurlu geçen yılbaşının; emniyet, sağükvitfâiye, jandarma ve 24 saat çalışması gereken bütün öteki birimlerin başansı olduğunu ifade eden Çakır. lstanbullulann yeni yılını kutladı. Toplam 60 kışinin gözalüna alındığı uygulamalarda, umuma açık 20 yer ile 1 dernek hakkında da yasal işlem yapıldığı bildirildı. Yapılan trafik denetlemelerinde ise sürücülere toplam 14 milyar liralık para cezası kesildı. Kontrol edilen 3 bin 429 araçtan 20'si trafikten men edildi. Bahçeüevter'de yangın Bahçelievler'de bir hipermarkette çıkan yangında, dumandan etkilenen 3 işçi ile 1 itfaiye eri hastaneye kaldmldı. Mahmutbey'deki 8 katlı bir binada çıkan yangında. "Kiler Hipermarket" adlı bir firmanın depo olarak kullandığı bodrum katında, saat 22.15 sıralannda henüz belirienemeyen bir nedenle yangın çıktı. Kocasinan itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle t sjöndüriile^vangında. market ç^lışanıarıiunal A^az, S Çağtar ve ZeyTiepĞülcan ıle itfaiye eri Ali Yücel yoğun dumandan zehirlendiler. Gelişim ve Bakırköy Devlet hastanelerinde tedavi altına alman yurttaşlann sağlık durumlannın iyi olduğu belirtildi. Yeni yılın ilk bebeği 1999 yılı, bazı aileler için ise yeni mutluluklada başladı. 1999"un ilk doğumu, saatler 00.03'ü gösterirken Süleymaniye Doğumevi'nde. Opr. Dr. Mustafa Seven tarafindan gerçekleştirildi. Döndü (23) ve Mustafa Köklemezçiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen bebeğe. hastane personeli "Zeynep'" adını verirken babası, bebeğin adımn "Seten" olacagını söyledi. 3 kilo 400 gram olarak dünyaya gelen •'Zeynep Selen"in anne ve babası. 6 yaşmda bir oğullan olduğunu belirterek yeni doğan kızlannın kendilerine ve Türkiye'ye mutluluk getirmesini dilediler. Cazi Eğitim Türban 'şapka atkıy ya donuştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazi Ünıversitesi Eğitim Fakültesi'nde Kılık Kıyafet Yönetmeliği "ne uyu- mun sıkılaştınlmaya çalışıl- ması üzerine türbanlı öğren- cilerderslere *şapkaveatkıy- la" girmeye başladılar. Ra- mazan ayı nedeniyle de okul- da kantinler kapatıldı ve öğ- retmenler odasındaki ça\ ve kahve makineleri kaldmldı. . Gazi, Üniversitesi Eğitirn Fakültesı Dekanı Prof. Dr. Mustafa Tan. öğretim üyele- nne gönderdiğı 30 Kasım 1998"tarihli yazısında. "Fa- kültemiz öğrencilerinin derv lere ilgili Kılık Kıyafet Yönet- meliği'ne uygun olarak gir- meleri gerekmektedir. Bu se- beple dershaneler ve labora- ruvariarda kurallara uvma- yanlann ikaz edilmesini. ak- sine da\ rananlann dekanlığı- mıza isimlerinin bildirilmesi- ni saygüanmla rica ederim" dedi." Bu vazı üzerine uyarılara uymayan öğrencilerin isim- lerinin bildirildigı, ancak öğ- retim üyelerinın bu uygula- madan çekındikleri belirtildi. Öğretim üyelenne gönden- len bu yazıdan önce yalnızca danışmanlann ikna yönte- miyle öğrencilerin türbanla derslere girişinin önlenmeye çalışıldığı kaydedildi. Ancak bu yazının gereğıni yerine getiren öğretim üyelerinın derslenne. türbanh öğrencı- ler. "şapka ve atkT takarak girmeye başladılar. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada recelik ısınma soğuma her şeyi değiştirmeye ye- tebiliyor. MGK gündemine gelen raporlarda ekonomiye üç pencereden bakıldığı dikkati çekiyor: 1 - Yolsuzluk. 2- Uygulanan borçlanma politikası. 3- Gelir dağılımındaki bozulma. Birinci şıkkın da kendi içinde farklı boyutları var. Ancak bu şık çerçevesinde yapılan değerfendirme şöyle: "Yolsuzluklaria ilgili olarak daha önce de pek çok rapor hazırlandı. Bu raporlann kimi bölümleri devlet sırn gerekçesiyle açıklanmadı. Açıklamama, beraberinde ne yazık ki gereğinin yapılmamasını da getirdi. Bugün de yer yer haklılık zemını de ol- sa, zor durumdaki bankalar kamuoyuna açıklan- mıyor, bunun güven kaybına neden olacağı belir- tiliyor. Ancak, bu gelişmelerin ıçindeki kişi ve ku- ruluşlann devlet çankının çeşitli kademeleri tara- fından korunması, büyükkayıplara neden oluyor..." İkinci şıkkın sonuçlan ise gerçekten şık değil. Borçlanma politikası da MGK masasına yatınldı, a- ma kaldmldı mı, bilmiyoruz. Şu görünümün fazla yoruma gereksinimi yok: "Iç borçlanmayla 20 kadar kuruluşa 9.2 milyar dolaraktanlmışoldu. Bupara Türkiye'nin 1999'da olası krizi tümüyle aşmasını sağlayacak miktara eşit. Bu süreçte Türkiye 'nin döviz rezervleri de eri- di. Enflasyonunyüzde 70'lere çekildiğiortamda iç borç faizi yüzde 140. Büyük bir rant aktanmı!" Iç borçlanma zengini 20 kuruluşun yapısı, sıya- si bağları ortaya çıkanldığında ilişkiler ağının o ka- dar da karmaşık olmadığı anlaşılacak! Biliyorum buraya oturmayacak, ama nedense hiç de gereği yokken aklıma şöyle bir tümce gel- di: "Demirel, hanı neredeyse, Kamuran Çörtük evinin balkon demiherini boyatsa açılışını yapa- cak... Yatının dümenini değiştirse hizmete soka- cak!" MGK'ye sunulan raporlarda bir noktanın daha al- tı çiziliyor: "55. hükümetin düşmesine neden olan ilişkiler ağının perde arkası Kutlu Savaş'/n raporunda gündeme getirilmiş. Ancak, devlet sım gerekçe- siyle açıklanmamıştı." Sıcak para konusundakt şu saptamayı da oku- run dikkatine sunalım: "Ülkelere zarar vermek için ille de bomba atma- nız ya da ambargo benzeri yöntemler uygulama- nız gerekmez. Finans sistemiyle oynamak da ay- nı zararı, hatta daha fazlasını verebilir." Gelir boşluğu... Üçüncü şık, yani gelir dağılımı ise adı üzerinde darmadağırnk. Türkiye'nin biryakası isviçre gibi ya- şıyor, öteki yakası neredeyse Sudan... En tepede- ki yüzde 20'lik grup ulusal gelirin yüzde 61 'inı alı- yor, en alttaki yüzde 20'lik grup 4.3'ünü... Buna "katmanlar arası uçurum" demek hafif ka- lır. Belki boşluk denebilir. Biz; bir taraf, öteki taraf gibi tanımlar yaptık, a- ma sözünü ettiğimiz boşluk aynı kentin, hatta ay- nı semtin iki yakası arasında olabiliyor. Hatta bir semt durduğu yerde bir taraftan öbürüne kural dı- şı gelişmeler sonucu kayabiliyor. Göçler bunda bir başka katkı unsuru oluyor. Bu yanıyla Türkiye için şu tanımı da yapabiliriz: Birtaraftayoksulluğu paylaşan yığınlar, birtaraf- ta zenginliği paylaşamayan kesimler! Beraberinde pek çok olumsuzluğu getirebilecek bırtablo... Toplumsal katmanlann bu gidişe karşı sesini yük- seltmemesi kimilerini rahatlatabilir. Ancak o ke- simlerin kendı içine kapanmışlıkları bir toptan kar- şı çıkmayı, dışlamayı da beraberinde getiriyor. Ör- neğin, "Bir adam bankanın başına getirilmişse ta- biı kiçalacak", "Tamam adam hırsız, ama ış deya- pıyor. Bize deyarasa ban"gibi kazınması yıllar ala- cak damgalara neden olabiliyor. Yoksulluk pek çok değeri erozyona uğratan bir felaket. Bu felaket beraberinde kimleri sürükler, ayn bir yazı konusu. Son noktayı Gandhi'nin sözüyle koyalım: "Tann bile yoksullann karşısına ekmek dışında görünmeye cesaret edemez!" f Cumhuriyet k i t a p 1 a r ı P 4 Y L A Ş I L A N T U T K U SINEMA ONULDONMEICOUN Enel Hokk'm Hokkı İlhon Sel^uk Bir Günrük Dost Üstün Akmen Sosyal Demokraside Temel Eğlîimler Deniz Kavukçuoğlu Bıçak Sırtindaki Hoa Bektas: Efsaneden Gerçeae Irene Melikoff Türkiye'mn Şeytan Üçaeni Hikmet Çetınkaya /ave Türkiye Erol Maıtisalı Paykşdon Tütkü Sinema Gönül Dönmez Colin Ucu Gtflfii Kundura Muzaffer Buyrukçu Osmonlı İmparatorluğu'nun YÜKsetiş ve Çöküş Tarihi Dimitri Kantemir Aydınlonmanın Kadmlan Yay. Haz. Neda Arat sri:. ıtcltnı, yıızı huiTİun Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 ^ kitap kulübû (34334)Cağaloğlu-tstanbul Tel: (212)514 01 96 Cumhuriyetin Bireyi Oİmak Türkân Saylan Söz UçJorı Yazı Burçlan Feridun Andaf
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle