Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ŞAYFA CUMHURİYET 2 OCAK 1999 CUMARTESİ
HABERLER
DUIVYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
2KY Felaketi
2000 yılına şunun surasında 364 gün kaldı. As-
lında 2000 tartışmalı bir yıl. O, acaba 20. yüzyılın
son yılı mı. yoksa 21. yüzyılın ilk yılı mı? Romalı-
larda sıfırın olmamasından kaynaklanan bu du-
rum tartışılıyor. Ama tartışılan başka şeyler de var.
Gerçekten takvimın başlangıcı İsa'nın doğumu
ise burada önemlı bır sorunla karşılaşıyoruz. Çün-
kü Hırıstiyanların peygamberınin doğduğu, yaşa-
dığı, öldüğü tarih kesin değil. Kımilerine göre Isa,
ileri sürülen tarihten 4 yıl önce doğmuş. Bu durum-
da 2000 dediğimiz yılın, aslında 1996 olması ge-
rekiyor.
Herneyse, bu tartışmadahazıyadeteorik, gün-
cel yaşamımızı etkilemeyecek. Ama, 2000 yılı ile
ilgili çok daha yaşamsal bir sorun var ki onun so-
nuçlannı şimdiden kestirmek bile güç. Sorun bil-
gisayarlar ile ilgili ve 2KY felaketi olarak adlandı-
rılıyor. 2KY, 2000 yılı anlamına geliyor. Pekı ne ola-
cak 2000 yılında bilgisayarlara?
Dilerseniz, benim gibi bilgisayar konusunu az bi-
len okurlanmız ıçin, olayı bir fıkra ile anlatayım:
Bilgisayarlann daha bu kadargelişmediği 196O'lı
yıllann başlarında, Amerika'da bir firma, o güne ka-
dar yapılanların hepsinden daha iyi bir bilgisayarı
devreye sokmuş. Yöneticiler, ürünlerini göstermek
için bütün dünyadan seçkin bilginleri çağırmışlar
ve onlara;
- Bu harika aygıta ne isterseniz sorabilirsiniz,
demişler.
Bütün ülkelerin bilginleri gıriyor, istediği ışlemi
yapıyor, istediği bilgiyi alıyor, sonra da hayranlık-
lannı belirtiyorlarmış. SıraTürk bilgine gelmış, o gir-
miş içeri, sorusunu sormuş, içerden sesler, du-
manlar yükselmeye başlamış. Bızimkı çıkmış ve;
- Maalesef, demiş, sizin harika çocuk bozuldu.
Gerçekten de gırip bakmışlar ki o harika bilgi-
sayar tümüyle hapı yutmuş.
Merakla bizimkine sormuşlar,
- Ne oldu içerde?
- Valla bilmem ki, ben sorumu sordum, o da
böyle oldu.
- Peki ne sordun?
- Bizde hep sorulan birsoruyu, "Ne varneyok?"
dedim, diye yanıtlamış bizimki.
İyi mi?
Işte 2000 yılında bilgisayarlar. tıpkı öyküdeki "Ne
varneyok?" sorusuyla karşılaşan, o harika maki-
nenin durumuna düşecekler.
Sorun nereden kaynaklanıyor? Aslında sorun,
Türkçede 'yonga' dediğimiz, orijinal adı 'chip 'olan
elektronik devrelerin tarıhleri kaydetmesiyle ilgili.
Bu sıstemlerde, uzun süreden beri yıllar, son iki ra-
kamı ile yazılmakta, yani 1986 yerine yalnızca 86
yazılıyor. Yıllar boyu bu durum bir sorun yaratma-
mış.
Ama yıl 2000 olunca işler değişiyor. Öyle ya 96'yı
97, 97'yi 98, 98'i 99 takip edınce anormal bir du-
rum yok. Ama, 99'dan sonra 2000 nasıl yazacak-
sınız? 00 dıye değıl mi? Pekı bilgisayar bunu na-
sıl algılaytpda ışlem yapacak? 00, 99'dan büyük
mü? Şimdi bilgisayar, işleminde nasıl okuyacak
bunu?
Kaynağı böylesine basit bir teknik özellik olan
sorunun hangı sistemde ne gibi bir etki yarataca-
ğı. nelere yol açacağı tam kestirilemiyor. Ama ban-
kacılık sistemlerı. haberleşme, ulaşım, hastaneler,
su dağıtımı ve enerji dağrtım sıstemleri, bu arada
nükleer santrallar, allak bullak olacaklar.
Sorunun boyutu hakkında kısa bir fikır verebil-
mek içın belirtelim ki Deutsche Bank'\n başeko-
nomisti E. Yardeni. 2KY'nin, dünyada 1973 krizi
düzeyinde tahribat yapacağı inancında.
Bilmiyorum, sorunun Türkıye'yı yönetenlerı hiç
mi hıç ilgilendirmediğinı söylemeye gerek var mı?
Sürgün nıeıııurlar
AIEEVPye başvurdu
• Olağanüstü Hal karan ile başka
kentlere sürgün edilen sendikalı 40 kamu
çalışanı, 430 ve 431 nolu kanun
hükmünde kararnamelerinin kaldınlması
istemiyle dava açtı.
mek zorunda kaldıklan-
nı belirtti. OHAL Vali-
si'nin teklifı \e il valisi
ya da kurum yetkilileri-
nın onayı doğnıltusunda
yapılan bu tay inler karşı-
sında Anayasa Mahke-
mesi'nin "Anayasa'ya
aykın olmadığı" yönün-
de kararlan olduğunu
aıumsatan Vefa şunlan
söyledi:
"Bu nedenle de iç hu-
kuk yollan tükenmiş bu-
lunuyor. Başka bölgeler-
de, istenı dışı tayin edilen
memuriara geri dönüşie-
ri için vargı yolu açık bu-
lunurken. OHAL Bölge-
si'nde ise bu hak tanın-
mıyor. İsteğimiz. her yer-
de herkes için yargı yolu-
nun açık olmasını sağla-
maktır. AİHM sözleşme-
sinin 6. maddesi 'Idari iş-
lem ve eylemlerden dola-
yı yargı yola açıktır' di-
yor. Kaldı ki müvekkilk-
rinı. sendikal faaliyetier-
de bulunduklan için sür-
gün edilmişlerdir. Dava-
nın kazanılması duru-
nıunda,atamalan düzen-
leyen OHALnin 430 ve
431 nolu kanun hükmün-
deki kararnameleri de
kaldınlmış ya da atama-
lar yargı denetimi altına
alınmış olacak."
Vefa. müvekkillerinin
her bınne asgari 30 bin
Fransız Frangı verilmesi
içın dava açtıklannı. bu-
nun Türk Lırası tutannın
ise 40 memur içın toplam
42 milyar liraya ulaş-
tığını söyledi.
MAHMUT ORAL
DİYARBAK1R - Ola-
ğanüstü Hal (OHAL)
Bölge Valiliği kapsamın-
daki kentlerde çalışirken
"Sakıncalı" görülerek
sürgün edilen 40 memur.
Avrupa Insan Haklan
Mahkemesı'nde
(AİHM) Türkiye aleyıne
maddi \ e manevı tazmi-
nat istemiyle dava açtılar.
Memurlar dev letten top-
lam 42 milyar lira istıyor.
Diyarbakır ve Siırt'te
görev yaparken sendikal
faaliyetleri nedeniyle sa-
kıncalı görülerek Olağa-
nüstü Hal karan ile baş-
ka kentlere sürgün edilen
40 kamu çalışanı, kendi
istemleri dışında bir baş-
ka ile gönderildıklerini.
gen dönüş ıçin yargı >o-
lunun kapatıldığını ge-
rekçe göstererek Olağa-
nüstü Hal Böige Yalılı-
ği"nin 430 ve 431 nolu
kanun hükmünde karar-
namelerinin kaldınlması
istemiyle Avrupa tnsan
Haklan Komisyonu'na
(AİHK) başvurdu Tümü
sendikalı olan 40 memu-
run geçen temmuz avın-
da yaptıkları baş\ uru
yargılanma sürecinın
başlatılması için Avrupa
Insan Haklan Mahkeme-
si'ne sevk edildi.
Memurlar adına
AlHM'ye başvuran Di-
yarbakır Barosu avukat-
lanndan Mahmut Vefa iç
hukuk yollannın tüken-
mesi üzerine bu yolu seç-
ODP Genel Başkanı Ufuk Uras solun dağmık olarak seçime gittiğini söyledi
'Sol MecKs'ten tlışlaııal>ilir
n
İstanbul HaberServisi- ÖDP Genel
Başkanı Ufuk Uras, mevcut Siyası Par-
tiler Yasası ile Seçim Yasası'nın değiş-
memesihalindeseçimlersonundaolu-
şacak yeni parlamentonun, sağ sıyasal
güçlerin yığınak yaptığı. büyük ölçü-
de "solun dışlandığı bir TBMM" ola-
cağını vurguladı.
Bu durumun uzak bir tehlike olma-
dığına dikkat çeken Uras. "Şimdiki
Meclis'in bu hale gelmesinde payı bu-
lunan demokratik sol ve sosyal demok-
rat partilerin yönetim kadrolan gerek-
li adımları atmadıklan takdirde 2000'li
yıllara da sağ iktidarlarla gidişin so-
rumlusu olacaklardır" dedı.
18 Nısan'da yapılması planlanan er-
ken genel ve yerel seçimlerle ilgili par-
tisinin görüşlerini gazetemize değer-
lendiren Lfuk Uras, Türkıye'nin sağın
her türünün etkin. solun ise büyük öl-
çüde dağınık olduğu bıratmosferde se-
çime gittiğini belirtti. TBMM'nin Tür-
kiye'nın hiçbir önemli sorununa çö-
züm üretemedığini vurgulayan Uras.
"halkın demokratikleşme umudu ve
beklentisinin, Meclis'in şahsmda hep
hayal kınklığına uğradığını" söyledi.
Uras, "İştebu isrikrarsızlığı derinleşti-
recek, antidemokratik bir Seçim ve Si-
yasi Partiler Yasası ile Türkiye seçime
sürükleniyor" dedı.
Ufuk Uras, ÖDP'nin il ve ilçe örgüt-
Vn
lerinin topladıklan danışma meclisle-
rinde partinin seçim politikalannın tar-
tışıldığını bildirdi. Halen örgütlerde
aday adayı belirleme ve önseçim hazır-
lıklannın sürdüğünü anlatan Uras.
ÖDP'nin seçim hazırlıklarını şöyle
özetledi: "Yasal koşullann zorlaması-
na, zaman sıkıştırmasına karşın aday-
lanmızı merkezde değil. yerinde belir-
leme doğrultusundaki çalışmalanmızı
sürdürüyoruz. ÖDP, seçimlere katıla-
cak adaylann belirlenmesinde tüm se-
çim bölgelerinde kadınlara yüzde
30'luk kota uygulamasını, tek dereceli
seçimlerde ise kadınlara öncelik veril-
mesini kararlaşnrdL."
ras, "Şimdiki
Meclis'in bu hale
gelmesinde payı
bulunan demokratik
sol ve sosyal
demokrat partilerin
yönetim kadrolan
gerekli adımlan
atmadıklan takdirde
2000'li yıllara da sağ
iktidarlarla gidişin
sorumlusu
olacaklardır" dedi.
Ufuk Uras, "hiçbiroyun boşagitme-
veceği, baraj engeline takılmayacağı.
alınan oy kadar milletvekili kazanılaca-
ğı" bir seçim sistemi ve "lider sultası-
nın kınlacağı" bir Siyasi Partiler Yasa-
sı için ağustos ayindan bu yana Mec-
lis'teki partilerle çeşitli görüşmeler
yaptıklannı söyledi.
Aynca 40"tan fazla sendika. konfe-
derasyon. meslek örgütü ve demokra-
tik örgütün de bu doğrultuda çok açık
talepte bulunduğunu ammsatan Uras,
sözlennı şöyle sürdürdü
"Ancak görülen o ki, kendisine sos-
yal veya demokratik sol diyen partiler
bile bu konuda adil ve demokratik bir
seçimin yapılması yönünde irade gös-
termediler. Meclis partileri barajlann
arkasına saklanmay ı uygun göriiyor."
Uras. Meclis'teki partilerin Avrupa
standartlanna çekilmiş bır baraj. aday-
lann önseçimle belırlenmesi ve siyası
partilerin açıkça ittifak yapmalanna
imkân sağlayan bır seçim yasasına da
yanaşmadıklannı vurguladı.
ÖDP'nin seçim kampanyası
Ufiık Uras, ÖDP'nin seçim kampan-
yastnda parçalanmış sol ve toplumsal
muhalefet güçlennın sözcülüğü ve si-
yasal temsılcilığini hedefleyeceklerini
belirtti.
Özellikle ÖDP yerel örgütlerinin bu
anla\ ışla hareket edeceğıni ve yerel se-
çimlerde özgün politıkalarüretecekle-
rını anlatan ÖDP Genel Başkanı U-
fuk Uras. "Ancak genel seçim mevzu-
atı ne yazık ki partilerin kendi kimlik-
leri ile açıkça ittifak yapmalanna im-
kân vermemektedir" dedi.
İP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, ittifaka olanak veren düzenleme istedi
w
Sağuı iktidar dönemi bitti
9
• Hasan
Yalçın, partiler
arasında
'ittifak'
yapılmasına
olanak veren
bir
düzenlemenin
şart olduğunu
belirterek, "Sağ
iktidar olamaz.
Parlamento
aritmetiğiyle
iktidar
olabilecek
olsaydı şimdi
olurdu" dedi.
İstanbul Haber Servisi -
tşçı Partısı Genel Başkan-
vekıli Hasan Yalçın. seçim
sısteminde "miUibakiyesis*
temi"ne geçilmesi gerekti-
gini belirtirken partiler ara-
sında "fttifak" yapılmasına
olanak veren bir düzenle-
menin de şart olduğunu söy -
ledi. Erken genel seçimler-
den sonra bugün sağ bir ik-
tıdann oluşturulamayacağı-
nı savunan Yalçın, sağm ik-
tidar döneminin bittiğini
\urguladı.
Hasan Yalçın. erken se-
çırnîettgfllpartisinin görüş-
lerini gazetemize değerlen-
dirdi. Yalçın, olası bir erken
seçimden sonra bugünküne
benzer bır tablonun ortaya
çıkmasının yine bugünküne
benzer bır sonuç vereceğini
belirterek "Yani, sağ iktidar
olamaz. Parlamento aritme-
tiğiyle iktidar olabilecek ol-
saydı şimdi olurdu" dedi.
Sağın iktidar döneminin bit-
tiğini vurgulayan Yalçın
şöyle devametti:
"Bitmiş bir dönemi, hiç-
bir parlamento aritmetiği
geri getiremez. Dolayısıyia
sağın etkili olduğu bir Mec-
lis'in siyasette ağırlığı olma/.
Nesnel gerçeklik budur. Nes-
nel gerçeği zorlamak, parla-
mentonun kurum olarak da
itibarım sarsar. Paıiamcnto-
yu da Türkiye'yı de kurtara-
cak olan soldur."
Sol güçbirüği şart
Hasan Yalçın, knz ıçınde-
ki Türkiye'de biricik çözü-
mün sol iktidar olduğunun
altını çizerek bunun yolu-
nun ise Mustafa Kemal'in
"altı ok" programı temelin-
de oluşturulacak sol güçbir-
liğınden geçtiğini söyledi.
işçi Partisi'nin 28 Şubat ve
ordu karşıtı hiçbir kuvvetle.
hiçbir zeminde yan yana
gelmeyeceğini belirten Yal-
çın. "Bu nedenledir ki, itti-
fak yapacağımız güçlerde
aradığımız özellik, Türkiye-
ci olmaları ve cumhuriyet
devrimine sahip çıkmalan-
dır" dıye konuşru.
Erken seçim dayatma
Yalçın, erken seçımın bır
"Amerikan dayatması" ol-
duğunu sa\ unarak erken se-
çim yapılmasının asıl ama-
cının sol iktidar seçeneğinin
önünün kesilmesi. FP ve
Tansu Çiller'e meşruiyet
kazandınlması ve bu yolla
28 Şubat sürecınin baltalan-
İP Genel Başkanvekili ^alçın (ortada), olası bir erken seçimden sonra bugünküne benzer bir tablonun ortaya
çıkmasının yine bugünküne benzer bir sonuç vereceğini ve sorunlann yine aşılamayacağını öne sürdü.
'ÖDP ve HADEP'le ittifak yapanz'
• EMEP, ÖDP, HADEP merkezli seçim
ittifakında SÎP'in de yeri olabileceğini
vurgulayan EMEP Genel Başkanı Levent
Tüzel, IP ile ittifakı düşünmediklerini, buna
neden olarak tP'nin aldığı politik tavn ve sol
güçbirliği arayışlannda CHP ve DSP ile ittifakı
düşünmesini gösterdi.
Levent Tüzel, İP ile birlik düşünmediklerini söy ledi.
İstanbul Haber Servisi - Emeğın Partısi (EMEP)
Genel Başkanı Levent Tüzel. ıttifaklara açık
olduklarını ve bunun merkezinde de ÖDP,
HADEP ve EMEP'in olmasını
savunduklannı belirtti
Kendilennın solda bırlikten çok emekçılerin
birliğını savunduklannı vurgulayan Tüzel,
özelleştirme. siyasal \e sendikal özgürlükler.
Seçim Yasası gibi konularda görüşbirliği
aradıklannı belirtti
Levent Tüzel. erken seçim konusunda
partisinin görüşlerini açıklarken CHP ve
DSP'nın birlığini sol birlik olarak
görmediklennı belirterek "CHP'yi sol bir parti
olarak değerlendirmiyoruz. DSP ise sol olmadığı
gibi daha da ötesinde emekçilere salduı
politikaları uyguluyor" dedi. EMEP. ÖDP,
HADEP merkezli seçim ittifakında SlP'in de
yen olabileceğini vurgulayan Tüzel. İP ile
ittifakı düşünmediklenni vurguladı. Buna
neden olarak İP'nın aldığı politik tavn ve sol
güçbirliği arayışlannda CHP ve DSP'yle
ittifakı düşünmesini gösteren Tüzel şunlan
söyledi:
"28 Şubat süreci devam ediyor. Bunun aşılması
lazım. V ürürlükteki Seçim Vasası halkın ve
emekçılerin iradesinin parlamentova
yansımasını daha da güçleştiriyor. Emekçilere
yönelik saldın \e baskılar sürüyor. Tüm bu
olumsuz koşullarda bizlerin önündeki öncelikli
göre\lerin başında bu anti demokratik
dalgalanmanuı önüne geçmek geliyor."
ması olduğunu vurguladı.
Bu nedenle başından beri
genel seçimlerin zamanın-
da yapılmasını istediklerini
anlatan Yalçın ancak erken
bir seçime göre de hazırlık-
lan yaptıklannı belirtti.
Haarlıklanmız
tamam
Hasan Yalçın, seçimler
için ıki temel politikalan ol-
duğunu vurgulayarak birin-
cisınin "sol güçbirliği", ol-
duğunu anımsattı. Bununla
bırlıkte İP'nın her olasılığı
hesaba kattığını kaydeden
Yalçın, "Türkiye'nin her
ilinde ve her yerinde seçim-
lere kendi adaylanyla katıl-
mak için hazırlıklarını ta-
mamlamışhr. Bu hazıriıkla-
ra, başta belediye başkanlık-
ları olmak üzere, belediye
meclisleri, il genel meclisleri
ve millervekilleri için adayla-
nn tespiti dahildir" diye ko-
nuşru.
Siyasi Partiler ve
Seçim Yasası
Hasan Yalçın, hemen he-
men tüm partilerin değişti-
rilmesı konusunda hemfikir
olduğu Siyasi Partiler ve Se-
çim Yasası'yla ilgili önerile-
rini ise şöyle sıraladı:
- Bugünkü seçim sistemi
halk iradesini yansıtmayB el-
verişli değildir, milli bakiye
sislemine geçilmeüdir.
- Partiler arasında ittifak
yapılmasına olanak veren
bir düzenleme şarrrır, seçi-
me ittifakla giden partilerin
birlıkte hükümet olacakla-
nnı kabul etmeleri yönünde
bir düzenleme sıyasal istik-
rarsızlık olasılığını ortadan
kaldınr.
- Partiler arası eşitliği yok
eden ve partileri de\ lete ba-
ğınılı hale getiren dev let yar-
dımı kaldınlmahdır.
- Dev lete aıt ve özel bütün
radyo ve tele\ izyonlardan
partilerin eşit olarak yarar-
İanmalan saâlanmalıdır.
üler, solda diyalog başlatacak. , W 1 J I ,
SİP Genel Başkanı Güler
'Emperyotizme
vedincüerekarşı
partilereaçığız'
• SİP Genel Başkanı Aydemir Güler,
CHP ve DSP'yi sol değil, düzen partileri
olarak gördüklerini kaydetti.
İstanbul Haber Senisi olduğunu savundu. 1995
-Sosyalıst İktidar Partısı
(StP) Genel Başkanı Ay-
demir Güler. SlP'in anti
emperyahst. özelleştirme
karşıtı ve dıncı gericiltğe
karşı olan tüm partilerle
ittifaka açık olduğunu. fa-
kat bu çerçevede CHP ve
DSP'nin yeri olmadığını
belirtti.
Erken seçimlerle ilgili
partisinin görüşlerini ga-
zetemize açıklayan SlP
Genel Başkanı Aydemir
Güler, CHP veDSPvi sol
değil. düzen partileri ola-
rak gördüklerini ilettı. İt-
tifakı ÖDP, EMEP. HA-
DEP ve DBP ile düşün-
düklerini belirten Güler.
İP'nın de söylem bazmda
kendi çerçev elerine \ akın
olmakla birlikte. CHP ve
DSP ile sol güçbırliğinı
istemesi nedenıy le birlık-
te hareket etmelennin güç
seçimlerinde BSP ve HA-
DEP ile seçim ittifakı
yaptıklannı ammsatan
Güler. önerdikleri seçim
ıttıfakının geçmış refe-
ransının da olduğunu vur-
guladı Güler, öncelıkle
ittifakı düşündükleri par-
tilerle görüşmelere başla-
yacaklannı anlattı ve şöy-
le devam ettı:
"Yürürlükte olan se-
çim yasası çok antide-
mokratik, ama yüzde 10
seçim barajı bazı düzen
partilerini de ürkütüyor.
Biz bu keyfi seçim yasa-
sıyla seçime gidilmesine
karsıyız. Çünkü 19 Nisan
sabahı, geçen seçimlere
oranla çok daha fazla
oyun TB.MM'ye yansıma-
dığı görülecek. O zaman
da Meclis'in meşru olup
olmadığı tartışmalan baş-
lavacak".
Özçelik: HADEP'in seçime
katıhııası telaş yaraüyor
ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - HA-
DEP Genel Başkan Yardımcısı Osman Öz-
çelik, genel başkanlan Murat Bozlak ve par-
ti yöneticileri hakkında Ankara DGM Cum-
huriyet Başsavcılığı'nca açılan da\anın "ya-
pay ve zoriama bir hukuk mannğına dayan-
dığmı" iddıa etti. Kapatma davası açılsa bi-
le HADEP'in seçime katılacağını ve Gü-
neydoğu'da birçok belediye başkanlığını ka-
zanacağını söyleyen Osman Özçelik. "Asıl
telaş bundandır" dedi.
HADEP Genel Başkan Yardımcısı Özçe-
lik, Öcalan'ın Roma'ya gitmesinin ardın-
dan toplumun terörize edilmeye çalışıldığı-
nı. bu nedenle genel başkanlan Bozlak'ın
yaptığı basın açıklamasıyla kendi seçmen-
lerini, Türkiye'de yaşayan herkesı sağduyu-
ya. sükunete davet ettiğini söyledi. Özçelik.
'Türkiye benzer ırkçı dalgalann faturasını
Kahramanmaraş'ta, Çonım'da Sıvas'ta en
son Gazi mahallesinde yaşamışb. Bu son sü-
reçte yaratılmaya çahşılan toplumu terörize
etme anlay ışı çok tehlikeli olcak bir sürecin
başlangıcı olabilirdi" diye konuşru.
Partılerinin ılke olarak toplumun muhalif
gruplanna yaptığı eylemlerde kapılannı aç-
tığını. bunu diğer ınsan haklan örgütlen ve
sol partilenn de yaptığını kaydeden Özçe-
lik, şunlan söyledi:
"Tutuklu aileleri iki gerekçe ortaya koya-
rak il %e ilçe binalarunızda açlık grevine otur-
muslardır. Bir tanesi cezaevlerinedeki grev
yapan yakınlannı desteklemek olarak ifade
etmişlerdir. Bir bölünıü de çocuklannın ken-
dilerini yakmalarını engellemek üzere, soru-
na çare bulunsun diye, grev yapmak istedik-
lerini ifade etmişlerdir."
Özçelik, genel başkanlan ve parti yöne-
ticileri hakkında açılan davanın iddıaname-
sinin "zoriama ve yapay hukuk mantığıyla'"
hazırlandığmı savundu.
HADEP'in seçimlere katılacağını ve e-
sas telaşın bundan kavnaklandığını iddıa e-
den Özçelik. adaylan merkez yoklamasıyla
belirleyeceklerinı, demokratik bır ortamda
gerçekleşmesı halınde Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelenndeki belediyelerın bü-
yük bölümünü kazanacaklannı söyledi.